ma m Bsnnmamm nasma m gg « t m nana mb i
üüEKiBü
INTERNATIONAL JOURNAL OF LANGUAGE, IJTERATURE AND CULTURE RESEARCHES MEyigp'HAPOAHblÛ /KyPHAJI J1HHIUHCTMMECKIiX, JIHTEPATyPOBEIIHECKHX H KyJIbTXPOJIOnmECKHX HCGJIEnOBAHMH
E-1SSN: 2667-4262
Atif/Citation: Çakir, M. & ínal, E. (2024). Yabanci dil derslerinde erek dil üzerinden yapilan kültürlerarasi etkileçimler. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Anapinmalan Dergisi (UDEKAD), 7 (1), s. 33-44. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1390496
Mustafa ÇAKIR* Ezgi ÍNAL"
YABANCI DÍL DERSLERÍNDE EREK DÍL ÜZERÍNDEN YAPILAN KÜLTÜRLERARASI ETKÍLE$ÍMLER
ÖZET
Yabanci/ikinci dil ögrenmek ve ögretmek kendi içinde bazi dinamikleri barindirmaktadir. Yalnizca dil bilgisi ya da kelime ögretimi gibi gramatik unsurlarin yani sira dilin kültür boyutu da önem arz etmektedir. Dil ve kültür birbirinden ayri düijünülemez iki toplumsal unsurdur. Erek dil ve ilgili kültür baçta olmak üzere, hangi yaçtan, kültürden kiçilerin o dili ögrendigi, hangi kapsamda ve ihtiyaçlarla motivasyon elde ettigi önemlidir. Ayrica ögrenenin nasil bir ortamda ögrenme deneyimi yaçadigi, ögretenin kültürlerarasi etkileçimleri ne derece önemsedigi ve buna ögrenme ortaminda ne çekilde yer verdigi de yabanci dil veya ikinci dil ögretiminde önemli konulardir. Nitekim kültür, kültürel etkileçim, kültürleme, kültürle^me, kültürel yeterlilik gibi kavramlar dogrudan dil ögrenme süreçlerinin odaginda yer almaktadir. Bu kavramlar, dil ögretimi sü^lerini etkilemekte ve dil ögretimi smeç^rinden etkilenmektedir. Bu araçtirmada ögrenilen dilin kültürünün o dilin ögrenilmesinde önemli bir yere sahip oldugu düijüncesinden hareketle, dilin kültür dairesi etrafinda çekillenen kavramlar tanimlanarak dil ögretimi süreçleriyle iliçkilendirilmiçtir. Nitel araçtirma deseninde doküman analizi ile hazirlanan bu çaliçmada yabanci dil derslerinde erek dil üzerinden yapilan etkileçimlerden hareketle kültürel etkileçim ve iletiçime dair kavramsal çerçeve sunularak, yabanci dil dersleri kapsaminda özen gösterilmesi gereken hususlara yer verilmiçtir. Ayrica kültürel yeterlilik kavrami çerçevesinde söz konusu yeterliligin kazaniminin önemi vurgulanarak bazi önerilere yer verilmiçtir.
Anahtar kelimeler: Erek dil, etkileçim, ikinci dil, kültürlerarasilik, yabanci dil
INTERCULTURALINTERACTIONS THROUGH THE TARGET LANGUAGE IN FOREIGN LANGUAGE COURSES
ABSTRACT
Learning and teaching a foreign/second language involves some dynamics within itself. The cultural dimension of the language is important as well as the grammatical elements such as grammar rules and vocabulary. Language and culture are two social elements that cannot be separated from each other. In addition to the target language and relevant culture, it is important to consider the age and cultural background of language learners, as well as the context, needs, and motivation for learning. Furthermore, the learning environment, the teacher's emphasis on intercultural interactions, and its inclusion in the curriculum are crucial considerations when teaching foreign or second languages. As a matter of fact, concepts such as culture, cultural interaction, acculturation, cultural competence are directly focused on in language learning processes. These concepts have an impact on language teaching procedures and are influenced by language teaching procedures. In this paper, it is asserted that the culture associated with the language being studied holds a significant role in the acquisition of said language. The concepts that have been constructed within the cultural sphere of the language have been determined and linked to procedures for language instruction. The framework is based on interactions made through the target language and highlights important considerations that should be taken into account. Within the scope of foreign language lessons, it is crucial to pay attention to these issues. In this qualitative research study, document analysis was used to present a conceptual framework of cultural interaction and communication in foreign language lessons. In addition, the acquisition of cultural competence is emphasized within the framework of this concept, accompanied by suggestions.
Keywords: Target language, interaction, second language, interculturality, foreign language
* Prof. Dr., Anadolu Üniversitesi, Egitim Fakültesi, Yabanci Diller Egitimi Bölümü, Eski^ehir / Türkiye. E-posta: [email protected] / Prof. Dr., Anadolu University, Faculty of Education, Department of Foreign Languages Education, Eski^ehir / Türkiye. E-mail: [email protected]
** Sorumlu yazar, Ögr. Gör., Istanbul Aydin Üniversitesi, Egitim Fakültesi & TÖMER, Istanbul / Türkiye. E-posta: [email protected] / Corresponding Author, Lecturer, Istanbul Aydin University, Faculty of Education & TÖMER, Istanbul / Türkiye. E-mail: [email protected]
Makale Bilgisi (Article Info): Ara^tirma makalesi / Research Article, Makale Geli§ Tarihi (Received): 15.11.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 20.03.2024
Giri§
Kültür kavrami ba§li ba§ina bir ara§tirma sahasidir. Kökeni cultura'dan gelen kültür (Minkov, 2013, s. 10); Latince colere, bir tarlayi sürmek, ekip bi9mek anlamindadir (£akir, 1991, s. 21). Bu sözcük dilimize ekln1 olarak 9evrilmi§se de sözcügün yabanci dilden ödün9lenen kullanimi tercih edilmektedir. Evrensel bir fenomen olan kültür; insan ya§ami ifin önemlidir. Dolayisiyla tanimlanmasi en zor ve karma§ik kavramlardan biri olarak dikkat 9ekmektedir. Alanyazinda farkli perspektiflerden pek 9ok kültür tanimi yapilmi§tir. Örnegin Kroeber ve Kluckhorn 1952 yilinda yüz elliden fazla tanim derlemi§tir (Thomas, 2010, s. 19). ikilinin 1954 yilinda "Culture: A Critical Review of Concepts and Definitions" ba§ligiyla yayimladigi 9ali§mada da ü9 yüzün üzerinde tanim derlenmi§tir (Roche, 2001, s. 10). Bütün tanimlarin ortak özelligi ise kültürün sistem yakla§imi ile ele alinmasidir (Held ve Schreiter, 2015, s. 6). Kültür, "farkinda olmaksizin i9inde bulundugumuz toplulukta, ba§ka insanlardan ögrendiklerimizdir" (Günay, 2016, s. 11). Dolayisiyla 'Kültürlerarasi ileti§im' terimi ve ilgili ara§tirma yakla§imlari ise, farkli kültürlerin üyeleri arasindaki ileti§imsel 'ili§kiyi' ifade etmeyi ama9lar (Lüsebrink, 2008, s. 307).
Kültür, §üphesiz yabanci dil ögretimi süre9lerinde vazge9ilmez bir unsur olarak kar§imiza 9ikmaktadir. Bu 9ali§mada yabanci dil ögretiminde etkili olan kültürel süre9ler, kültürlerarasi yeterlilik ve yeterlilik modellerine bagli olarak olu§an kültürlerarasi ileti§im yetkinligi üzerinde durulacak; etik ve emik ili§kiler ile öteki kültürle ileti§im kurmak i9in 9ali§irken, ögreticilere ötekinin ileti§im dilini ögretirken farkinda olmadan onlari kendi kültürlerinden, köklerinden koparma tehlikesine dikkat 9ekilecektir. £ali§ma bu yönüyle en genel manada hem kültürlerarasi ileti§im hem de ögretici yeterlilikleri baglamina odaklanmaktadir.
Ötekinin Kültürüyle Kar§ila§ma
Yabanci dil ögretiminde erek dilin sadece morfolojik ve/veya sözdizimsel boyutu bir ba§ka ifade ile ileti§imsel ve i§levsel olmak üzere farkli boyutlari (Karaman, 2013) degil, kültürel ögelerinin de edebiyat ve diger alanlar üzerinden etkile§imi saglanmaktadir. Bu etkile§im ögrenilen erek dilin sinirlari i9inde yer alan ögeler i9in de ge9erlidir. Ayrica bu sinir, toplumun kimligini de tanimlar. Bilimsel verilerle geleneksel degerler, yaygin inan9lar ve töreler bu söz konusu kültürün bir par9asidir. Ki§i bir kültüre sahip olabilir; bu kültür de ba§ka bir toplumun kültürüne ait olabilir yahut onun alt kültürel ögelerinden birini barindirabilir. Dolayisiyla bir dili inceleyerek o dili konu§an toplumlarla ilgili kültürel kodlara ve bu kapsamda bazi bilgilere ula§ilabilir. ilgili süre9te insanlarin inan9larina, kaynak dilin kültürüne uygun olmayan erek dil ögeleri kabul edilmeyebilir. Her dil bir topluluk i9inde, o toplulugun ortak kültürü i9inde ortaya 9iktigina göre; dili kültürden, kültürü de dilden ayirmak mümkün degildir. Bir ba§ka ifade ile dil ve kültür birbirinden ayri dü§ünülemeyecek unsurlardir.
Dili ögrenilen bir ulusun ortak degerlerinin, o ulusun kültürünün ve mental degerlerinin dil üzerinden ögrenildigi hatirdan 9ikarilmamalidir. "Dilin salt kurallar bütünü olarak kabul edilerek ögretilmeye 9ali§ilmasi; dilin dogasinin, yapisinin, i§levinin ve gücünün fark edilmeden; dilin gerek ögrenim gerekse de ögretim sürecinde bilin9li §ekilde analiz edilmeden kavranmasina neden olabilmektedir" (Karaman, 2021). Bu süre9te dil ile birlikte onun ta§idigi gelenek, ya§am bi9imi
1 TDK tarafindan verilen 9eviri ödülünü kazanan Can Alkor, ekln sözcügünü kültür kavraminin kar§iligi olarak kullanmi§tir. Bununla birlikte „Ekin kültürün alanlarindan sadece birisidir. Her ekinin bir kültür olayi, her kültür olayi bir ekinle sinirli degildir"görü§ü nedeniyle yaygin bir kullanim alani bulamami§tir.
ya da ba§ka bir ortak deger de aktarilmakta, sinif i^nde ögrencilerin erek dilin ait oldugu kültürle etkile§imleri saglanmaktadir. Ayrica kültürel unsurlar ögrenilmekte veya ögrenme ortaminin niteligine bagli olarak zaman zaman edinilmektedir. Bu edinme süreci topluma dahil olma ve sosyalle§me süre9leriyle yakindan ili§kilidir. Wittgenstein'in da belirttigi gibi "Dilimin sinirlari dünyamin sinirlaridir." Dolayisiyla dilin anlam zenginligi ve anlam derinligi o dil ile yapilan i§ sayisi sinirli kalacaktir. Dil ayni zamanda akil, ruh ve gönül dünyasinin aynasidir. Nitekim Friedrich Schiller, dilin bir ulusun aynasi oldugundan bahsederken; bu aynaya bakildiginda, insanin en ger9ek yankisini bulacagina dair ifadeleri de onun bu görü§ünü dogrulamaktadir.
Her ulusun kültürel 9er9evesi kendisine özgüdür. Örnegin ispanya'da boga güre§tirilen arenadaki bir hayvansever i9in boganin matador tarafindan öldürülmesi alki§lanacak bir durum degil, aksine savunmasiz bir hayvanin öldürülmesi olayidir ve negatif bir durumu ifade eder. Bu ve benzeri durumlar her ülkede hemen her toplumda dil ve kültür yoluyla farkli bir §ekilde di§a vurulur. Dolayisiyla insanlar dil yoluyla ileti§im kurar, ortak bir kültür dünyasi in§a ederler. Saussure'ün de ifade ettigi gibi dil, dogrudan bir doga ürünü degil, farkli insan deneyimlerinin anlamsal i9erikle (gösterilen) sessel anlatimdan (gösteren) olu§an bir simgeye dönü§türülmesiyle ortaya 9ikar. Nermi Uygur (1984, s. 14), dilin birey ve toplum i9inde varlik bulmasini insanin var oldugu andan itibaren ona sahip olmasiyla, insan eylemleri olsun olmasin dilin halihazirda zaten var olduguyla degil; ögrenerek ve tekrarlar ile edinilebilecegini vurgular. Güven9 (1979, s. 6) benzer §ekilde her ulusun kendine özgülügü ve degerini vurgulayarak konuyu toplumlarin kendilerini yüceltmeye meyleden etnosatrizminden hareketle a9iklar. Ona göre her toplum kültür, tarih ve diger kendini var eden unsurlarin en iyisine sahip olduguna inanir.
Her toplumda kendini üstün görme egilimi görülür. Türkiye toplumu olarak biz de sava§ta ve bari§ta üstün bir konukseverlik özelligine sahip oldugumuza inaniriz. Üstün olma duygularimizi "Bir Türk dünyaya bedeldir!" veya "Ne mutlu Türküm diyene!" gibi sözlerle di§a vururuz. Sportif etkinliklerde kar§i takimlari maglup etmekten mutlu oluruz. Bu duygu durumu, toplumsal birlik ve dayani§manin devamini, sonu9ta da korunmasini saglar. Bu durum da toplum i9inde etkile§imsel bir devingenligi beraberinde getirir. Dolayisiyla, bütün uluslar i9in ayni §eyi dü§ünmek mümkündür ki etkile§imsel devingenlik etkile§imin ürünüdür. Bu anlamda kültürün sürekliligi söz konusu olmaktadir. Bu baglamda da dil ve edebiyatin önemi hem bir toplum i9in hem de toplumlararasi baglamda ortaya 9ikmaktadir.
Edebiyat, uluslarin birlik olmasinda önemli bir rol üstlenir. Dil, edebiyatin temelini olu§tururken, edebiyat da ortaya 9iktigi toplumun ruhuna ayna tutar, toplumu hemen her özelligi ile yansitir. Edebi ürünler ortaya 9ikmi§ olduklari toplumun ifade özelliklerinin yani sira tarihi ve kültürel 9er9evesini de ortaya koyar. Bu durum aslinda insanin hem organik hem de toplumsal bir yapisi oldugunu göstermektedir. O halde insan biyososyal bir varliktir. Freud (1955'den akt. Güven9 1979, s. 25), insanin toplumsal varlik alani (kurumlar, yasalar, engellemeler), psikolojik varlik alani (davrani§lar, egilimler, bunalim ve hastaliklar) ve biyolojik varlik alani (güdüler, gereksinimler, dürtüler) oldugunu öne sürerek bedeninin toplumsal ve ruhsal baskilar altinda bulundugunu belirtmektedir. insanin bu özelligi göz önünde bulunduruldugunda kültürlerinin, davrani§larinin ve degerlerinin arasinda farkli ve benzer yönler bulunmaktadir. Fiziksel (görünen) farklar; insanin davrani§ kültürleriyle ilgili olup, farklari biyolojiye (fiziksel farklara) indirger. Kendini diger milletlerden üstün gören irk9i baki§ a9isina sahip insanlar ise kendi uygarliklarinin sosyal ve kültürel evrim yoluyla üstün bir özellik kazandigi görü§ünü öne sürerler. Bu görü§lerden
ilki bilimsel dü§ünce, ikincisi temellendirilmemi§ inançlarin bir sonucu olarak ifade edilebilecek oldukça dar kapsamli dü§üncedir.
Yabanci dil ögrenenler, kendilerini ögrendikleri dilin taçiyicilarinin îrkçi dünya görü§üne kaptirmalari halinde ciddi bir tehditle kar§i kar§iya kalabilirler. Irkçilar, görmek istediklerini görür; görmek istemediklerini görmezlikten gelirler (Gûvenç, 1979, s. 29). Irk, kültürel farklari belirliyorsa, ayni irka mensup sosyal gruplarin sahip oldugu yüzlerce, binlerce farkin açiklamasi da mümkün olmayabilir. Bu durumda irklarin üstünlügünden söz edilmesi hiçbir yönden dogru görünmemektedir. Hoebel'e (1968, s. 58'den akt. Gûvenç, 1979, s. 33) göre irk; "belli genetik birleçimlerin sonucunda olu§an ortak, fiziksel yapi özelliklerine sahip olan toplumlarin oluçturdugu büyük grup"tur.
Her sosyal/kültürel sistemde kiçiler ve kurumlararasi iliçkiler dil araciligiyla kurulur, dilin varligiyla mümkün olur. Kiçi dili ögrenir; bu dili kullanarak baçkasi ile iletiçim kurar, kendini geliçtirir. Farkli kültürlerin kendi kapali ortamlarindaki keçifler, icatlar ve kültürel geliçmeler, kom§u toplumlara ve dünyaya yayilmaktadir. Alman etnologlarin bu görü§ü difüzyonist akimin bilimsel temelini olu§turmu§tur (Güvenç 1979, s. 77). Bu baki§ açisi çerçevesinde dü§ünüldügünde kültürün özellikle maddi unsurlari belirli lokasyonlarda üretilerek diger toplumlara yayilmiçtir. Bu kapsamda difüzyonizm(yayilmacilik), pek çok farkli baki§ açisi ile kültürlerin ve toplumlarin yapisal katmalarinin özelliklerini inceler (Saran, 1989 akt. Özkul ve Uysal, 2020, s. 101). Bir ba§ka ifade ile teknolojide, sanatta, dü§ünce ve törede, kültürel ögenin kökeni ve yayilma yollari tarihi açidan incelendiginde ortaya çikan tablo, keçiflerin ve geliçmelerin belli merkezlerden çevreye ve bütün dünyaya yayilmasidir. Kültürler arasindaki etkileçim de bu difüzyon veya yayilma adi verilen süreçle gerçekleçmektedir. M.Ö. 2600 yilina ait olan ve bilinen en eski kitabin (Prisse d'Avennes papirüsü) yayilmasi da bu §ekildedir (Günay, 2016, s. 18).
Bir dil yeni ögrenildiginde dilin bulundugu kültürüne, kendine özgü söz edimlerine uygun konuçulmasi gerekir. Her dilin kendine özgü bir yani, bir özgüllügü (fr. spécificité) de vardir (Günay 2016, s. 18). Nitekim dil ya da kültür özellikleri kurulacak iletiçimi de etkiler. Çünkü dil, kendisini var eden kültür dairesi içinde dogar ve bu kültürel düzlemin ortaya koydugu dü§ünce yapisiyla geliçir. Toplumsal anlamin algilanmasi ve üretilmesi de dil yoluyla yapilmaktadir. Dil de temsil edilen göstergeler bütününden olu§ur. Chomsky'ye göre insan bir dili ögrenme yetisiyle dünyaya gelmektedir. Beyni tamamen boçtur. Bu çerçevede yeni dogan bir bireyin beynini format atilmamiç bir bilgisayara benzetmek yanliç olmayacaktir. Bilgisayarin içletim sistemini kültür oluçturur, beyin henüz ana rahminden baçlayarak edinilen dil ve bu dili konuçan çevrenin içine dogulan kültür ile §ekillenmekte, bireyin eylemde bulunabilmesi de o kültürün üzerine yüklenen dil ile gerçekleçmektedir. Dolayisiyla bu görü§ Jean Piaget'nin duyusal motor çizgesi ile de örtü§ür ve dilin, dü§üncenin hareketlenme yönünü biçimledigini içaret eder.
Evrensel bilgi insanlara geni§ bir baki§ açisi saglar. Bu sayede insanlar, kendilerine ve çevrelerindeki insanlara faydali olurlar. Buna sahip olmayanlarin ise kendilerine ve bulunduklari topluma faydali olmalari beklenemez. Dolayisiyla evrensel bilgiye ulaçabilmek, üretilen bilimsel bilgiyi yayabilmek için yabanci dil ögrenmek/edinmek kaçinilmazdir. Yabanci bir dili ögrenen veya edinen bireyler, yabanci unsurlara kariçmakta sakinca görmezse, yabanci adetleri, gelenekleri, görenekleri incelemeden ve araçtirmadan hemen kabullenirse, Günaltay'in (1971) kültürel baglar arasindaki yabanci unsurlari vurguladigi çaliçmasinda söz konusu yabanci unsurlarin ilk zamanlar pek hissedilmese de sonraki s^eç^rde çeçitli ayriliklar, sorumsuzluklar
dogurdugu vurgulanir. Bu bakimdan etkile§imlerin ne derecede ve ne nekilde ger9ekle§tigi önemlidir.
Kültürel Süre?ler
Bu ba§lik altinda kültürleme, kültürel yayilma, kültürlenme kültürlenme, kültür §oku, zorla kültürleme, kültürel özümseme, kültürel degi§me kavramlari üzerinde durulacaktir.
Kültürleme; en geni§ anlamiyla sosyal bilimcilerin ,toplumsalla§tirma' dedikleri egitim ve ögrenme anlamina gelmektedir (Güven9, 1979, s. 131-132-328); bir toplumun, kendi kültürel özelliklerini yeni ku§aklara sosyalle§me yoluyla aktarmasidir. Burada bireyin dogdugu andan ölüme kadar var oldugu toplumun ihtiya^arina ve beklentilerine uyacak nekilde etkilenmesi ve degi§mesi beklenir. insanin, ya§amdan ögrendiklerini ve yarattiklarini yeni ku§aklara aktarmasi ve birikmin tecrübeleri yoluyla ku§aklar arasindaki ya§am döngüsü i9inde süreklilik saglamasi olayidir (Erdogan ve Alemdar, 2005, s. 15). Enculturation olarak da adlandirilan kültürleme, kültür süre9leri arasinda en önemlisi ve evrensel kabul gören süre9 olarak degerlendirilir (Uygunkan, 2005, s. 207).
Kültürel yayilma (Diffusiuon) yukarida da deginildigi üzere, belli bir toplumda di§tan i9e dogru ya da i9ten di§a dogru maddi, manevi ögelerin sürekli olarak yayilmasi halidir (Güven9, 1979, s. 131). Bu süre9te belli kurallar, yöntemler her zaman dikkate alinmayabilir ve hayatin olagan aki§i i9inde de bu yayilma ger9ekle§ebilir. Ögrencilere bir ülkenin dili ve edebiyati ögretilirken farkliliklarin görülmeyen, ancak duyularla sezilebilen, soyut, ruhani, tinsel toplumsal degerler üzerindeki olumsuz etkisine kar§i dikkatli olunmasi gerekmektedir. Farkli kültürler anlatilirken ögrenciler, toplumun inan9 ve ahlaki degerlere bagliliktan dogan dayanma gücü, ruh kuvveti ve moral (Ayverdi, 2005, s. 1931) degerlerine kar§i "dünya vatanda§i" yakla§imi gibi üzerinde dü§ünülmesi gereken olgularla da kar§ila§abilirler (Gültekin ve Hüner, 2019).
Farkli kültürlerin kar§ilikli etkile§ime girmesiyle ger9ekle§en kültür ali§veri§ine kültürlenme (Acculturation) denir. Kavram olarak kültürlemenin aksi durumunu ifade eden kültürlenme iki farkli kültürün kar§ila§masiyla ba§layan ve uyum ile sonu9lanan kültürel ve psikolojik degi§im sürecidir. Bu süre9te gruplardan biri baskin olsa bile, her iki sistemin de bu kültür ili§kisinden etkilendigi görülür.
Almanya'daki mutfak kültürüne Türk mutfagina ait ürünlerin girmesi bu süre9te görülen somut bir kültür degi§mesi olan difüzyona örnektir. Avrupali Türklerin i9inde bulundugu etkile§im süre9leri kültür degi§mesini de beraberinde getirmektedir. Bu degi§meye kültürlenme adi verilir. Kültürel ali§veri§ bireysel boyutta gönüllü ger9ekle§irse kültürlenme; zorla kültürleme (transkültürasyon), neklinde ger9ekle§irse, yani bir toplumun digerini kendi i9inde eritmesi sonucuna uzaniyorsa asimilasyon adini alir. Kültürlenme süreci sonunda her iki toplum da ka9inilmaz olarak yavan veya hizli bir nekilde degi§ir. Bu degi§im sürecinde bireylerin yepyeni bir birle§ime varmasiyla kültürlenme ger9ekle§ir.
Kültürlenme (Culturation), bir bireyin ya da grubun kendi kültüründe bulunmayan yepyeni bir birle§ime varmasiyla ger9ekle§en süre9tir. Anadolu'nun degi§ik yerlerinden Almanya Federal Cumhuriyeti ba§ta olmak üzere Avrupa'nin farkli ülkelerine 9ali§mak üzere giden Türklerin gittikleri ülkelerde yerle§ik hale gelmeleri ile birlikte Anadolu'nun farkli yerlerinden getirdikleri alt kültürlerin erek ülkedeki kültürel ögeler ile bulu§masi ve bir etkile§ime girmesiyle, asil kültür ve alt kültürlerde bulunmayan yeni bir senteze varilmasi, uzla§ilmasi durumu örnek gösterilebilir.
Öte yandan i9inde ya§anilan toplumun kültürel ögelerinin benimsenmesi ile de kültürlenme ger9ekle§ir (Güven9, 1979, s. 131). Bireyler yabanci veya ikinci bir dili ögrenirken/edinirken kültürlenme sürecini ya§arlar.
Belli bir kültürden ba§ka bir kültür ortamina giren bireylerin ya§adiklari yeni 9evredeki kültüre uyum saglamakta kar§ila§tigi bazi sorunlar, sikintilar ve bunalimlar olabilir. Bireyin i9inde bulundugu bu duruma kültür §oku (Culture Schock) denir. £e§itli 9okkültürlü siniflarda erek dil kapsamindaki egitim süre9lerinde ögrenenlerin sinif i9inde 9ekimser tutumlari, derse uyum problemleri ya da dil becerilerine yönelik uygulamalarda gerginlikleri bu duruma a9ik9a ifade etmektedir.
Bireylerin i9inde ya§adiklari baskin kültürün ta§iyicilari tarafindan zor kullanilarak kendi kültürlerine uymaya ve kendi kültürel degerlerini benimsemeye zorlanmasina zorla kültürleme (Trans-Culturation) denir. Almanya'da ya§ayan Türklerin bir kisminin Almanca ögrenmeleri ve bu yolla topluma uyum saglayacaklari gerek9e gösterilerek okul bah9esinde Türk9e konu§malarinin engellenmesi veya Bulgaristan'da ya§ayan Türklerin isimlerinin zorla Bulgarca adlarla degi§tirilmeye 9ali§ilmasi ge9mi§te ya§anan örnekler olarak gösterilebilir.
Kültürel özümseme ise zorla kültürlemenin aksine, bireylerin gönüllü olarak kendilerini sisteme uydurmalari ve baskin, egemen kültürün degerlerini benimsemesi veya bu kültürün azinlik kültürünü kendine benzetmesi sürecine verilen addir. Nihayetinde kültürel degi§me veya kültür degi§mesi; toplumun bütünüyle ve bazi kurumlari ile degi§iklige ugramasi halidir.
Kültürlerarasi Yeterlilik ve Modelleri
Kültürlerarasi yeterlilik, Deardorff (2006, s. 241)'a göre bireylerin ba§ka kültürlerden insanlar ve gruplarla uygun ileti§im kurma yetenegidir. Kültürlerarasi yetkinligin ön ko§ullari, duyarlilik ve özgüven, ba§ka kültürlere ait baki§ a9ilarini anlama ve ayrica kendini dogru bir bir §ekilde ifade etme, dü§üncesini aktarabilme, anla§ilabilme ve saygi duyulabilme, mümkün oldugunda esneklik gösterebilme ve gerektiginde net olabilme yetenegidir. Bu yetenegin kazanilmasinda, bazi konular arasinda i9inde bulunulan duruma göre bir denge kurulmasi söz konusudur. Bu konular, kültürel bilgi ve deneyim, toplumlar ve insanlara yönelik merak ve ilgi, empati ve yorumlama yetenegi, ki§inin kendine güveni ile duygusal istikrari, kendi kültürü di§indaki kültürler ve o kültürün insanlarina ele§tirel olarak yakla§abilmek olarak siralanabilir.
Kültürlerarasi ili§kilerde bireysel yeterliligi tanimlamak i9in kullanilabilecek dört farkli model bulunmaktadir. Bunlar liste modelleri, yapisal modellemeler, süre9 modelleri ve faz modelleridir (Bolten, 2007, s. 21). Bu modeller incelendiginde liste modellerinin kültürlerararasi yeterlilikleri hiyerar§ik olmayan bi9imde listeledigi görülür. Bu model, ileri ileti§im becerilerini i9ermektedir (Bolten, 2015, s. 165; Hatzer ve Layes, 2010, s. 124). Yapisal modellemelerde ise kültürlerarasi yeterlilikler genellikle ü9 alt alana ayrilir: Duygusal, bili§sel, davrani§sal (Gertsen, 1990, s. 341). Süre9 modellerinde ise yapisal modellemelerdeki ü9 alt alanin birbiriyle ili§kisine odaklanilir. Bu modellemede kültürlerarasi etkile§im ön plana 9ikar. Bu modellemede öne 9ikan tüm durumlar genellikle nadiren ortaya 9ikar (Bolten, 2007, s. 21; Bolten, 2012, s. 130). Son olarak faz modelleri mevcuttur. Burada bireysel kültürlerararasi yetkinlik ve edinim durumlar 9er9evesinde degi§iklik gösterir. Bennett(1986, s. 179)'e göre kültürlerarasi yeterlilik zaman ge9tik9e ve farkli ya§am deneyimleriyle artan bir ivme gösterir. Kültürlerarasi yeterliligin geli§imi alti a§amadan ge9er:
inkar (denial)
^ Savunma (defense)
Küfültme (minimization)
Kabul (acceptance)
^ Uyum (adaptation^
Bütünle$me (Integration)
§ekil 1. Kültürlerarasi geli§imin a§amalari
Kültürlerarasi etkile§imin a§amalari incelendiginde ayni zamanda bu modeldeki a§amalarin bireyin erek dile ait bir kültür dairesinde ge^rdigi süre ile bu süre9teki psikolojik ve sosyolojik geli§melerin bütünüyle yakindan ili§kili oldugunu söylemek mümkündür.
Kültürlerarasi ileti^im Yetkinligi
Kültürlerarasi ileti§im yetkinligi i9erik analizi kültürel muhteva rehberinde konu, degi§kenler ve ü9 ayri alt kategorilerle siralanmi§tir. Bunlar; bili§sel (kognitive Dimension), duygusal (affektiven Dimension) ve ileti§imsel-davrani§sal boyutlara (kommunikativ-verhaltensbezogenen Dimension) bölünebilen bir dizi beceriyi ve tutumu i9erir (Bolten, 2003, s. 373). Öteki kültürle ileti§imde ve yabanci/ikinci dil ögrenme-edinme süre9lerinde de önemli rol oynayan bu boyutlar §u §ekilde özetlenebilir:
Bilijsel boyut, kültürle ilgili genel ve kültüre özgü özel bilgileri igerir. Bir kültürün görunen bütün ogelerinin aslmda maddi olmayan, görünmeyen mental katmanlarimn olduguna dikkat feker. Bu maddi olmayan görünmez katmanlar, maddi sembol sistemlerine yansiyan degerleri, dünya görüjlerinl, düjünme bifimlerlni ve tutumlari igerir (Nünning, 2004, s. 179).
Duygusal boyut, bir kijinin yalmzca entelektüel düzeylni degil, ayni zamanda duygusal egilimini de etkileyen kijisel yetenekleri igerir. Afiklik, hojgörü ve sabir bunun bir pargasidir (Herbrand, 2002, s. 34). Engellenme toleransi, kendine güven ve esneklik de dahildir, Bu niteliklertarti;masiz kültürlerarasi anlayi; i$ln önemli bir ön ko$uldur, ancak kültürlerarasi eyleme özgü olarak kabul edilemez (Bolten, 2003, s. 374}. Dolayisiyla kültürlerarasi anlayi§ igin ozellikle empatiye ve baki$ agisi degi^ikligine odaklanilir. Empati,ya da
duygudajlik; bir ba§kasimn duygularmi, ¡finde bulundugu durum ya da davrani$larindakt motivasyonu anlamak ve ifselleptirmek demektir. Bumun da bir insanin kendini karjisindakinin yerine koyarak olaylara onun baki$ agisiyla bakmasi, karjisindakinin duygu ve düjüncelerini dogru olarak anlamasi ve hissetmesi, onu anladigini ifade etmesi olmak üzere ü; boyutu bulunmaktadir (Beier, 2006, s. 14).
ileti$imsel~davrani$sal boyuta göre; ögrenilen yabanci dilde, o dili konujan bireylerin sahip oldugu bir kültüre uygun jekilde iletijim kurma ve hareket etme yetenegi, kültürlerarasi yeterliligin ileti$imsel-davramjsal boyutuna baglidir. Uygun davram$ kaliplari sadece bilinmemeli, ayni zamanda hayatin pratigi ¡finde uygulanabilmelidir (Herbrand, 2002, s. 53). Bireylerin kar$ilikli iletijim kurma yetenegi öncelikle ögrenilen kültürün tipikinan;ve davraniflarinin edinimiyle kazaniiir.
§ekil 2. Yabanci/ikinci Dil Ögrenme ve Edinme Süre9lerindeki Temel Boyutlar
Yabanci/ikinci dil ögrenme ve edinme süre9lerinde ele alinan temel boyutlar, §ekil 2'de görüldügü gibi kendi i9 dinamiklerini barindirirken bir ba§ka a9idan birbirleriyle de organik bag olu§turmaktadir. Dolayisiyla ilgili kültürün önemli bir yönünü de olu§tururlar.
Kültürlerarasi Etik - Emik ili^kiler
Bireylerin farkli kültürleri anlamasi, farkliliklari ve benzerlikleri ortaya koyabilmesine yönelik farkli yakla§imlar ve prosedürler vardir. Bu baglamda, Köppel'in (2002), kültürel degerlendirme yakla§imi (Kulturerfassungsansatz) kullanilabilir. Bunun i9in de etik ve emik yakla§imlari birbirinden ayirmak önemlidir (Minkov, 2012, s. 84).
Etik yakla§imlar; giri§imi genel olarak, kültürlerin özünde var olan evrensel öl9ütler §eklinde belirleyerek ve 9e§itli yönlerden birbirleriyle ili§kilendirir (Köppel, 2001, s. 79). Bu yakla§imin avantaji, kar§ila§tirmali kültürel durumlarda görülür. Kültürlerarasi kar§ila§tirmanin olumsuz sonucu ise orada özel bir rol oynamadan - gerekli - göstergelerin ekinler üzerine genelle§tirilmesi veya "uygulanmasinda" yatmaktadir.
Öte yandan emik yakla§imlar, her kültürü kendi i9 dinamikleriyle analiz ederek kültürleri bu a9idan anlamlandirmaya 9ali§ir. Dünya üzerindeki her kültür kendine özgü bir sistem bütünü oldugundan kültürün ayrilmaz par9asi dildeki bir kavramin diger kültürlerde kar§iligi yoktur (örnegin, ingilizce'de konfor kelimesinin kullaniminda e§ anlamliligin bulunmamasi).
Farkli kültürlerin analizinde ayirt edici yöntemler de kullanilmaktadir. Geert Hofstede (2023) 'nin kültürel boyutlara yakla§imina göre bunlar 6 farkli boyutta ele alinmaktadir (Hofstede, 2011):
• Bireycilik (bireysel te§vikler; her §eyden önce kendini ve sana en yakin olanlari dü§ünmek) ve kolektivizm (grup te§vikleri; bir grubun par9asi olarak özde§le§me)
• Feminist cinsiyetgilik (e§itlik ilkesi yoluyla 9ati§ma 9özümü, bütünlüge ve ya§am kalitesine yönelim) ve erkeklik (adil mücadele yoluyla 9ati§ma 9özümü, rekabet9i yönelim)
• Belirsizlikten kaginma (bi9imcilige duyulan ihtiya9 veya diren9; belirsizligin veya esnekligin reddi / kabulü)
• Güg mesafesi (hiyerar§ik seviyeler arasindaki ger9ek veya algilanan fark ve bu hiyerar§ik seviyelerin var oldugunun kabulü)
• Uzun ve kisa vadeli yönlendirme (uzun vadeli yönlendirme: ba§ari i9in iyi bir egitim alinmasi dahil yapilan planlama; kisa vadeli oryantasyon ise degi§im hakkinda §üphecilik dahil geleneklerin korunmasi).
• Kisitlama (ustalik; sosyal normlar) ve müsamaha (baglilik, zevk, az sayida sosyal norm).
Kültürel analizler Michael Minkov (2013)'a göre §öyle siralanmaktadir:
• Di§layiciliga kar§i evrenselcilik (etnosentrik/di§layiciya kar§i evrensel/ho§görülü)
• Anitsalliga kar§i esneklik ve al9akgönüllülük/baglilik.
• Ho§görü ve Kisitlama. Bu kategori, dürtülerinin daha özgürce tatmin edildigi toplumlarla, kendini daha fazla dizginleyen toplumlari kar§ila§tirir. A§iriliklar, Dogu Avrupa ve Güney Asya'ya kar§i Bati Afrika'dir.
Edward T. Hall (1959/1973) ise kültürel analizleri monokronik (zaman sabit, "birbiri ardina") ve polikronik (ayni anda bir9ok §ey), yüksek baglamli ileti§im (9ok sayida ipucu ve imali) ile dü§ük baglamli ileti§im (dogrudan), yapisal özellikler olarak tasnif etmi§tir.
Bu ve diger kriterlere göre toplumsal tüm gruplar ve bu gruplari olu§turan bireyler uyumlu veya daha az uyumlu kombinasyonlarda kaydedilebilir, analiz edilebilir ve degerlendirilebilir ve kismen kar§ila§tirilabilir. Benligin ve ki§iligin geli§imi, anlam arayi§i gibi konular ki§iye özgü olmasinin yani sira sosyal 9evrenin i9erisinde de farkliliklar kazanir (Gültekin ve §encan, 2019, s. 3). Dolayisiyla kültüre dair her süre9 bireysel ve toplumsal katki saglayicidir.
Sonu?
Kültürlerarasi yeterlilik, ki§inin kendi önyargilarini ve kli§elerini bilin9li olarak algilamasi ve bunlarin üstesinden gelmesi ve kendi sinirlarini kabul etmesi anlamina gelir ve olduk9a önemlidir. Ötekini görmek ve yabanci kültürü referans 9er9evesi i9inde anlayabilmek degerlidir. Bunun yani sira kültürlerarasi yeterliligin ve bu anlamda ger9ekle§en etkile§im süre9lerinin bireyler i9in kendi kimligini kaybetmek veya kimligini kaybetme pahasina ba§ka bir kültürü onaylamak olmadigini ifade etmek yerinde olacaktir.
Öteki kültürle ileti§im kurmak i9in 9ali§irken, ögrenenlere ötekinin ileti§im dilini ögretirken bireyleri kendi kültürlerinden, kimliklerinden ve/veya köklerinden koparma tehlikesine kar§i da bilin9li olunmali, ögretim programlarinda ögrenenlere kendi kültürleriyle ilgili eksiklerini tamamlama, manevi degerlerini besleme imkani verecek düzenlemeler özenli bir §ekilde yapilmalidir.
Yabanci bir kültürle muhatap olan ve kendi kimliklerini sosyal baglam i9erisinde anlamlandirma arayi§i i9inde bulunan özellikle gen9 ya§taki ögrenenlerin baki§ a9ilarini kültürlerarasi ileti§im ortaminda zenginle§tirirken gerektigi gibi tarafsiz, yargilayici olmayan ve kapsayici bir tutum sergileyebilmeleri pratikte her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda belirli degerlerin ki§inin kendi kimliginin aslini temsil ettigini ve keyfi veya birbirinin yerine ge9emez oldugunu kabul etmek gerekir. Dolayisiyla neyin tolere edilebilecegi ve neyin tolere edilemeyecegi arasinda ayrim yapabilmek, kültürlerarasi yetkinligin yapi ta§idir (Bkz.: Beier, 2006, s. 23) ve kültürlerarasi yetkinlik baglami her dil ögrenicisi i9in önemlidir ve kritik bir ara§tirma alanidir. Kültürel perspektifler 9er9evesinde olu§turulan degerlerin ilerleyen ya§am §artlarinda hayati anlama ve anlamlandirma konusunda gen9 ögrenenler ba§ta olmak üzere tüm yabanci dil ögrenenlere yol gösterici olacagi unutulmamalidir. Kültür odakli yapilacak olan her 9ali§mada söz konusu unsurlar göz önünde bulundurulmali; dil ögrenme ve kültürel etkile§im kapsaminda uygulanacak toplumsal pratiklerin ger9ek9i ve sürdürülebilir olmasi saglanmalidir. Bu kapsamda dil ögreticileri de ger9ekle§tirecekleri tüm ögrenme tasarimlarini kültürlerarasi ileti§im baglaminda yeniden ele alarak kültürlerarasi etkile§im ve ileti§imin sinif i9i ve sinif di§i ortamlarda saglikli bir §ekilde ger9ekle§ebilmesi i9in rehber olmalidir.
Extended Abstract
Learning and teaching a foreign/second language involves some dynamics within itself. Not only grammatical elements such as grammar rules and vocabulary teaching, but also the cultural dimension of language is essential. Language and culture are two social elements that cannot be separated. In addition to the target language and the relevant culture, it is crucial to consider the age and cultural background of people learning the language, the context in which they are learning, and their needs and motivations. Furthermore, the learning environment, the teacher's emphasis on intercultural interactions, and its inclusion in the curriculum are crucial considerations when teaching foreign or second languages. Culture, cultural interaction, acculturation, and
cultural competence are directly focused on in language learning processes. These concepts impact language teaching procedures and are influenced by language teaching procedures. This paper asserts that the culture associated with the language being studied plays a significant role in the acquisition of said language. The concepts constructed within the cultural sphere of the language have been determined and linked to procedures for language instruction. The framework is based on interactions made through the target language and highlights important considerations. It is crucial to pay attention to these issues within the scope of foreign language lessons. This qualitative research study used document analysis to present a conceptual framework of cultural interaction and communication in foreign language lessons. In addition, the acquisition of cultural competence is emphasized within the framework of this concept, accompanied by suggestions.
In every social/cultural system, interpersonal and inter-institutional relations are established through language and made possible by the existence of language. A person learns the language, communicates with others using this language, and develops himself/herself. Discoveries, inventions, and cultural developments in the closed environments of different cultures spread to neighboring societies and the world. Intercultural competence means consciously recognizing and overcoming one's prejudices and stereotypes and accepting one's limitations. It is valuable to see the other and understand the foreign culture within a frame of reference. Furthermore, intercultural competence and interaction processes do not mean losing one's identity or affirming it at the expense of losing one's identity. While working to communicate with the other culture and teaching learners the language of communication of the other, one should be conscious of the danger of separating individuals from their own culture, identity, or roots. Arrangements should be made carefully in the curricula to enable learners to complete their deficiencies related to their own culture and to nourish their spiritual values. It may not always be possible in practice for learners, especially young learners, who are dealing with a foreign culture and seeking to make sense of their identity in a social context, to be as neutral, non-judgmental, and inclusive as they should be when changing their perspectives in intercultural communication. In this case, it is necessary to recognize that specific values represent the essence of one's own identity and are not arbitrary or interchangeable. Being able to distinguish between what can and cannot be tolerated is, therefore, a building block of intercultural competence, and the context of intercultural competence is vital for every language learner and a critical area of research. It should not be forgotten that the values formed within the framework of cultural perspectives will guide all foreign language learners, especially young learners, in understanding and making sense of life in later life conditions. These factors should be considered in every culture-oriented study and ensure that the social practices implemented within the scope of language learning and cultural interaction are realistic and sustainable.
Kaynak^a
Ayverdi, Z. Í. (2005). Misalli Büyük Türkge Sozlük. Kubbealti.
Beier, C. (2006). Was ist Interkulturelle Kompetenz? Trainingsziele interkultureller Seminare. Í9Índe: Beier, Claudia (Ed.). Interkulturelle Kompetenz: Methoden in der MBA-Ausbildung und Strategien für die Managementpraxis(ss. 4-19). MA Akademie Verlag.
Bolten, J. (2015). Einführung in die interkulturelle Wirtschaftskommunikation. (2. Baski), UTB.
Bolten, J. (2012). Interkulturelle Kompetenz. (5. Baski), Landeszentrale für politische Bildung.
Bolten, J. (2007). Was heißt „Interkulturelle Kompetenz? "Perspektiven für die internationale Personalentwicklung. içinde: Vera Künzer & Jutta Berninghausen (Eds.): Wirtschaft als interkulturelle Herausforderung. (ss.21-42) IKO-Verlag.
Bolten, J. (2003). Interkulturelles Coaching, Mediation, Training und Consulting als Aufgaben des Personalmanagements internationaler Unternehmen. içinde: Bolten, Jürgen & Ehrhardt, Claus (Eds.): Interkulturelle Kommunikation: Texte und Übungen zum interkulturellen Handeln (ss. 369-391), Verlag Wissenschaft & Praxis.
Çakir, M. (1991). Die Rolle von Kultur und Identität beim Erwerb des Deutschen als Zweitsprache. Anadolu Üniversitesi Egitim Fakültesi Yayin No: 20.
Deardorff, D. K. (2006). The identification and assessment of intercultural competence as a student outcome of internationalization at institutions of higher education in the United States. Journal of Studies in International Education. 10(3), 241-266. https://doi.org/10.1177/10283153062870
Erdogan, i. & Korkmaz, A. (2005). Popüler iletiçim ve kültür. Erk Yayinlari.
Gertsen, M. (1990). Intercultural Competence and Expatriates. International Journal of Human Resource Management. 1 (3), 341-362. https://doi.org/10.1080/09585199000000054.
Gültekin, M. & §encan, H. (2019). Manevi degerlerin farkliliklar yönetimi üzerindeki etkisi. Pamukkale Journal of Eurasian Socioeconomic Studies (PJESS). 6(1), 1-18. https://doi.org/10.34232/pjess.494018.
Günaltay, §. (1971, Ekim 27). Belgelerle Türk Tarih Araçtirma Grubu'nun Çaliçmasi: Zulmetten Nura. Hürriyet Gazetesi.
Günay, V. D. (2016). Kültürbilime Giri§: Dil, kültür ve ötesi. Papatya Yayincilik Egitim.
Güve^, B. (1979). însan ve Kültür. (3. Basim) Remzi Kitabevi.
Hall, E. (1973). The Silent Language. Anchor Press.
Hatzer, B. & Layes, G. (2010). Applied Intercultural Competence. içinde: Alexander Thomas, Eva-Ulrike Kinast & Sylvia Schroll-Machl (Eds.): Handbook of Intercultural Communication and Cooperation: Basics and Areas of Application. (Cilt 1, ss. 121-130), Vandenhoeck & Ruprecht.
Herbrand, F. (2002). Fitfür fremde Kulturen: Interkulturelles Training für Führungskräfte. Haupt.
Hobel, E. A. (1968). Races of Mankind Rapport. içinde: S. ve H. Wright (Eds) Anthropology, New York University Press.
Hofstede, G. J. (2023, Nisan 4). National Culture. içinde: Hofstede Insights. URL: https://hi.hofstede-insights.com/nati onal -culture.
Hofstede, G. J. (2011). Lokales Denken, globales Handeln. Verlag C.H.Beck.
Karaman, F. (2013). Die Relation zwischen Form und Funktion Bei der Grammatikvermittlung, Diyalog, (2), 78-86.
Karaman, F. (2021). Almanca Ögretmeni Adaylarinin Dilin Felsefesi ve Dogasina iliçkin Görü§leri. içinde Yabanci Dil Ögretimine Genel bir Bakiç (ss.53-61), (Eds.) Hasan Yilmaz, Erdinç Yücel, Mustafa Serkan Öztürk, Çizgi Kitabevi.
Köppel, P. (2002). Kulturerfassungsansätze und ihre Integration in interkulturelle Trainings. Reihe Fokus Kultur.
Köppel, P. (2001). Etische und emische Ansätze in interkulturellen Trainings. Entwicklungsethnologie. 10 (1/2), 79-96.
Lüsebrink, H. J. (2008). Kulturraumstudien und Interkulturelle Kommunikation. içinde: Nünning, Ansgar & Nünning, Vera (Eds.). Einführung in die Kulturwissenschaften Theoretische Grundlagen - Ansätze - Perspektiven (ss.307-328). Metzler.
Minkov, M. (2013) Cross-Cultural Analysis: The Science and Art of Comparing the World's Modern Societies and Their Cultures. SAGE Publications.
Nünning, A. (2004). Literatur, Mentalitäten und kulturelles Gedächtnis: Grundriss, Leitbegriffe und Perspektiven einer anglistischen Kulturwissenschaft. içinde: Nünning, Ansgar (Ed.): Literaturwissenschaftliche Theorien, Modelle und Methoden: Eine Einführung. (ss.173-198). WVT Wissenschaftlicher Verlag.
Özkul, M. & Uysal, M. T. (2020). Kültür ve Toplumsal Yapi Kavramlaçtirmalari Baglaminda Kurumlar ve Kurallar. içinde: C. Aktan (Ed.) Kurumsal sosyoloji Kurallar ve Kurumlar Üzerine Sosyoloji Araçtirmalari (ss.93-132). SOBiAD Hukuk ve iktisat Araçtirmalari Merkezi Yayinlari.
Thomas, A. (2010). Culture and Cultural Standards. içinde: Alexander Thomas, Eva-Ulrike Kinast & Sylvia Schroll-Machl (Eds.): Handbook of Intercultural Communication and Cooperation: Basics and Areas of Application. Cilt 1, Vandenhoeck & Ruprecht.
Roche, J. (2001). Interkulturelle Sprachdidaktik: Eine Einführung. Narr Studienbücher.
Schreiter, M. (2015). Einleitung. içinde: Held, Susanne & Schreiter, Miriam (Eds.) Studien zur Erforschung interkultureller Kommunikation (ss.5-37). Universitätsverlag Chemnitz.
Uygunkan, S. B. (2005). Kültürleme kavrami ve televizyon. KurguDergisi. 21, 205-213.
Uygur, N. (1984). Kültür Kurami. Remzi Kitabevi.
Ethical Statement/Etik Beyan: Bu çaliçmanin hazirlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tüm çaliçmalann kaynakçada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.
Çatiçma beyani/Declaration of Conflict: Çaliçmada kiçi ya da kurumlar arasi çikar çatiçmasinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Araçtirmacilann Katki Orani Beyani/Contribution Rate Declaration of Researchers: Bu araçtirmada 1. yazar katkisi %65, 2. yazar katkisi %35'tir. / In this research, the first author's contribution is 65% and the second author's contribution is 35%.
Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan çaliçmalanmn telif hakkina sahiptirler ve çaliçmalan CC BY-NC 4. 0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the j ournal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0