Научная статья на тему 'XV Y.Y. XIX Y.Y. OSMANLI DÖNEMİ KÜTAHYA ÇİNİLERİ'

XV Y.Y. XIX Y.Y. OSMANLI DÖNEMİ KÜTAHYA ÇİNİLERİ Текст научной статьи по специальности «Искусствоведение»

CC BY
187
48
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Журнал
Külliye
Область наук
Ключевые слова
Çini / Kütahya Çiniciliği / İznik Çiniciliği / Özgünlük / eywords: Tile / Kütahva Tile Making / Iznik Tile Making.

Аннотация научной статьи по искусствоведению, автор научной работы — Kılıç Hadiye

Kütahya, Türk çini ve seramik sanatında önemli bir yere sahiptir. Kütahya çiniciliği her devir farklı bir seyir izlemiştir. 15. yy. ve 19. yy. arası Kütahya çiniciliğinin en önemli dönemleridir. 14. yy. sonlarında çamur ve sır yapısı ile Selçuklu dönemi karakterini yansıtmakta, 15.yy’da ise Erken Osmanlı etkisi görülmektedir. Desenlerde lacivert, mor gibi renklerin ağırlıklı kullanımı ile üretilen çinilerin yanı sıra mavi-beyaz adı verilen ve İznik Çini üretimleri ile özdeşleşen çinilerin Kütahya’da da üretilmiş olduğuna dair örnekler bulunmaktadır. 16.yy’da ise bu grup ürünlerin yanında çok renkli ve yerel kompozisyonlara sahip, günlük kullanıma yönelik seramiklerin ve süs eşyalarının yapıldığı görülmektedir. Kütahya, 16. yy. ve 17. yy. arasında saray siparişlerine yetişemeyen İznik’e yardımcı olmuş ve bu sayede ikinci bir çini merkezi haline gelmiştir. 17.yy’da daha önce kullanılan form ve desenler giderek zenginleşmiş, Kütahya’nın kendine has desen özellikleri belirginleşmiştir. 19. yy. sonuna doğru çini üretiminde durgunluk devresi yaşanmış fakat Cumhuriyet döneminden sonra gelişiminde hız kazandığı görülmüştür. Kütahya çiniciliği en başta toplumsal, teknolojik değişimler ve ihtiyaçlar doğrultusunda gelişimine yön vermiştir. Günümüzde Kütahya çiniciliği, teknik donanıma sahip, endüstriyel ağırlıklı çok sayıda atölye ve işletmelerle yaşamına devam etmekteyse de kendine has üsluplarından uzaklaşmış durumdadır. Bu çalışmada Kütahya Çiniciliğinin önemli evreleri olan 15.yy. ve 19.yy. tarihleri arası incelenmiştir. Çiniler devirlere göre renk, desen ve kompozisyonları açısından değerlendirilmiş, ayrıca kullanılan çamur ve sır yapısı incelenmiştir. Günümüzde Kütahya çiniciliğinin son durumu hakkında bilgi verilmiş ve Kütahya Çiniciliğinin gelişmesi için yapılması gereken esaslar ele alınarak çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

XV. Century XIX. Century Ottoman Period Kütahya Tiles

Kütahya has an important place in Turkish tile and ceramic art. Kütahya tile making has followed a different course in every era. The 15th century and 19th centuries are the most important periods of Kütahya tile making. The 14th century reflects the character of the Seljuk period with its mud and glaze structure. The Early Ottoman influence iseen in the 15th century. In addition to the tiles produced with the predominant use of colours such as dark blue and purple in the patterns, some examples show that the tiles called blue-white and identified with the Iznik Tile productions were also produced in Kütahya. In the 16th century, besides this group of products, ceramics and ornaments for daily use with multicoloured and local compositions were made. Kütahya, in16th century and 17th century helped Iznik, which could not keep up with the palace orders, and thus became a second tile centre. In the 17th century, the forms and patterns used before were gradually enriched, and the unique pattern features of Kütahya became evident. Towards the end of the 19th century, there was a period of stagnation in tile production, but it was seen that it gained momentum in its development after the Republican period. Kütahya tile making has directed its development in line with social and technological changes and needs. Today, Kütahya tile making continues its life with many industrial-oriented workshops and businesses with technical equipment, but it has lost its unique style. In this study, the important stages of Kütahya Tile Making, 15th century and 19th century were examined between the tiles were evaluated in terms of colour, pattern, and composition according to the periods, and the clay used glaze structure. Today, information has been given about the latest situation of Kütahya tile making and solution suggestions have been tried to be presented by considering the principles that should be done for the development of Kütahya tiles.

Текст научной работы на тему «XV Y.Y. XIX Y.Y. OSMANLI DÖNEMİ KÜTAHYA ÇİNİLERİ»

KÜLLtYE

ULUSLARARASI SOSYAL BlLtMLER DERGlSl

INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES

15. Yy. - 19. Yy. Osmanli Dönemi Kütahya Qnileri

Hadiye KMC

Özet

Kütahya, Türk ?ini ve seramik sanatinda önemli bir yere sahiptir. Kütahya ?iniciligi her devir farkli bir seyir izlemijtir. 15. yy. ve 19. yy. arasi Kütahya giniciliginin en önemli dönemleridir. 14. yy. sonlannda famur ve sir yapisi ile Selfuklu dönemi karakterini yansitmakta, lS.yy'da ise Erken Osmanli etkisi görülmektedir. Desenlerde lacivert, mor gibi renklerin agirhkli kullanimi ile üretilen (inilerin yam sira mavi-beyaz adi verilen ve tznik Qini tlretimleri ile özde§le$en (jinilerin Kütahya'da da tlretilmi; olduguna dair örnekler bulunmaktadir. 16.yy'da ise bu grup ürünlerin yaninda 50k renkli ve yerel kompozisyonlara sahip, günlük kullanima yönelik seramiklerin ve süs ejyalarimn yapildigi görülmektedir. Kütahya, 16. yy. ve 17. yy. arasinda saray siparijlerine yeti§emeyen iznik'e yardimci olmu§ ve bu sayede ikinci bir ?ini merkezi haline gelmijtir. 17.yy'da daha önce kullanilan form ve desenler giderek zenginlejmi;, Kütahya'nin kendine has desen özellikleri belirginlejmijtir. 19. yy. sonuna dogru $ini üretiminde durgunluk devresi yajanmij fakat Cumhuriyet döneminden sonra gelijiminde hiz kazandigi görülmüjtür. Kütahya finiciligi en ba§ta toplumsal, teknolojik degi§imler ve ihtiya?lar dogrultusunda geli§imine yön vermijtir. Günümüzde Kütahya finiciligi, teknik donanima sahip, endüstriyel agirlikli 50k sayida atölye ve i§letmelerle ya$amina devam etmekteyse de kendine has üsluplanndan uzakla§mi§ durumdadir. Bu (ahgmada Kütahya Qiniciliginin önemli evreleri olan 15.yy. ve 19.yy. tarihleri arasi incelenmi§tir. Qiniler devirlere göre renk, desen ve kompozisyonlari apisindan degerlendirilmi§, ayrica kullanilan «jamur ve sir yapisi incelenmigtir. Günümüzde Kütahya finiciliginin son durumu hakkinda bilgi verilmi; ve Kütahya Qiniciliginin geli§mesi ipin yapilmasi gereken esaslar ele alinarak gözüm önerileri sunulmaya Qali§ilmi§tir.

Anahtar Sözciikler: Qini, Kütahya Qiniciligi, iznik Qiniciligi.

XV. Century - XIX. Century Ottoman Period Kütahya Tiles

Abstract

Kütahya has an important place in Turkish tile and ceramic art. Kütahya tile making has followed a different course in every era. The 15th century and 19th centuries are the most important periods of Kütahya tile making. The 14th century reflects the character of the Seljuk period with its mud and glaze structure. The Early Ottoman influence is seen in the 15 th century. In addition to the tiles produced with the predominant use of colours such as dark blue and purple in the patterns, some examples show that the tiles called blue-white and identified with the Iznik Tile productions were also produced in Kütahya. In the 16th century, besides this group of products, ceramics and ornaments for daily use with multicoloured and local compositions were made. Kütahya, inl6th century and 17th century helped Iznik, which could not keep up with the palace orders, and thus became a second tile centre. In the 17th century, the forms and patterns used before were gradually enriched, and the unique pattern features of Kütahya became evident. Towards the end of the 19th century, there was a period of stagnation in tile production, but it was seen that it gained momentum in its development after the Republican period. Kütahya tile making has directed its development in line with social and technological changes and needs. Today, Kütahya tile making continues its life with many industrial-oriented workshops and businesses with technical equipment, but it has lost its unique style. In this study, the important stages of Kütahya Tile Making, 15th century and 19th century were examined between the tiles were evaluated in terms of colour, pattern, and composition according to the periods, and the clay used glaze structure. Today, information has been given about the latest situation of Kütahya tile making and solution suggestions have been tried to be presented by considering the principles that should be done for the development of Kütahya tiles.

Keywords: Tile, Kütahya Tile Making, tznik Tile Making.

* ..

Ogr. Gör. Dr., Dokuz Eyltil Universitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatlan Böliimü, Izmir/Tiirkiye, e-mail: hadiye.kilic@deu.edu.tr ORCID <B>: https://orcid.org/0000-0002-5763-3701. Bu makaleyi §u §ekilde kaynak gösterebilirsiniz / To cite this article (APA): Kills, H. (2022). 15. Yy. - 19. Yy. Osmanli Dönemi Kütahya ginileri. Külliye, 3(1), 31-55. DOI:

10.48139/aybukulliye .1070361. Makale Bilgisi / Article Information

Geli? / Received Kabul / Accepted Tilrii / Type Sayfa / Page

08 §ubat 2022 29 Mart 2022 Ara$tirma Makalesi 31-55

08 February 2022 29 March 20022 Research Article

Extended Abstract

In the Ottoman Empire, tiles are an integral part of life. It is one of the means of expression by which artists and masters reflect their beliefs and worldviews. tznik and Ktltahya were the two significant centres in the production of tiles and ceramics in the Ottoman Period. Although tznik is at the forefront of tile art, the existence of Ktltahya as a second tile centre cannot be denied. Kiitahya is a city that witnessed important developments in the art of tiles and ceramics between the 15th and 19th centuries of the Ottoman Period. According to the information obtained from the sources, it is understood that the production of tiles in Kiitahya started in the 15th century. Although the same form and pattern repertoire are encountered in the tznik and Ktltahya tiles from the 15th century end to the 16th century, Ktltahya's style was more dominant. Especially the Kiitahya tiles, in which folk art felt at the folkloric level, are under the influence of carpet and textile weaving in terms of colour, pattern and composition.

According to the information written in Armenian underneath, the most well-known example of the Ktltahya ceramics of the 16th century is a 17.50 cm long dark blue-white ewer made in memory of Abraham from Kiitahya. The dragon-shaped handle is decorated with a fish scales motif. It is written on the ewer that it was made in the 16th century and this period is very important in terms of giving information about Kiitahya tiles. In the 17th century, tznik could not keep up with the large number of tile orders requested by the palace and asked Kiitahya for production support. Since the tiles of Kiitahya produced mostly architectural tiles to meet these orders, there were not many items for use in this period. The first half of the 18th century is considered to be the period when there were quality samples in terms of tiles. Most of them are in various museums and private collections such as the Tiled Kiosk in Istanbul, Sèvres in France, Victoria and Albert in London and the British Museum, Athens Benaki. These ceramics draw attention with their finely shaped forms and their very elegant, colourful and lively patterns. Kiitahya ceramics has a unique style with free brush strokes. As a subject, male-female figures in local clothes and sections from their lives are processed. Bird and fish motifs adorned with stylized leaves, trees, branches and flowers are quite common.

At the beginning of the 19th century, Kiitahya tile making entered a period of significant 32

stagnation, and production almost came to a standstill. Towards the end of the 19th century, a revival began in Kiitahya. In this period, when the old Iznik patterns were taken as an example, the masters started to produce designs inspired by tznik and Islamic patterns. Today, Kiitahya tile making continues with many industrial-oriented workshops and businesses with technical equipment, but it has moved away from its unique style. This is an important issue that needs to be addressed in terms of the future of Turkish tile making. Kiitahya, which has left its mark on the history of Turkish tiles for centuries, has searched for new designs and faced the danger of losing its original by breaking away from the original patterns that make it different. Kiitahya tiles, whose supply and demand balance is misunderstood in terms of tourism, are in danger of degeneration. The desire to respond to every request and to meet every demand causes irreversible damage to Kiitahya tiles. However, in tourism investments all over the world, there is a demand for unique and surviving local or local products. The short-term solution focuses cause problems in the long run. Traditional art should be sustainable and should not lose its originality.

In this study; the important phases of Kiitahya Tile making from the 15th century to the 19th

century are examined. Tiles are handled in terms of technical and aesthetic values according to the periods. It was evaluated in terms of colour, pattern and composition, and also the mud and glaze structures used were examined. Today, information about the latest situation of Kiitahya tile making has been given and solutions have been tried to be presented by considering what needs to be done for the development of Kiitahya tiles.

Giri§

Kiitahya çinileri tiim tarïhi devirler içerisinde incelediginde, bezemelerinde yoreye has bir ozgtoltigunun oldugu hissedilir. Bu ozgunliigun nedenlerini araçtirmaya dayali bu çaliçmada, ôncelikle çinilerde kullamlan çamur ve sir yapisi ele alinmiçtir. Ayrica renk, desen ve kompozisyon açisindan degerlendirilmesi

yapilmiçtir. Degerlendirmedeki çiniler, içinde bulundugu dônem itibariyle ele alinmiç ve elde edilen verilere dayanarak birtakim sonuçlara varilmiçtir.

Ôzellikle halk sanatinin folklorik düzeyde hissedildigi Kütahya çinileri, ôncelikle kôken açisindan incelemeyi gerektirmektedir. Genelde 17.yüzyil ôncesine ait Kütahya çinilerinin renk, desen ve kompozisyon ôzelliklerine bakildiginda, hall ve tekstil dokuma etkisi hissedilmektedir.

Çeçitli yapilar içerisinde hall ôrneginden nakledilmiç gibi duran bazi çinilerin, kôklerinin çok eskilere uzandigi sôylenebilir. Kütahya çinilerinin desen farkliligini oluçturan bu durum onun karakterini oluçturmakta ve bu sayede îznik çinilerinden kolaylikla ayirt edilmektedir.

Kütahya eskiden beri halicilikla ünlü bir çehirdir. Ônemli bir halicilik merkezi olan U§ak, eskiden Kütahya'nin bir kazasi idi. Ayrica Manisa, Gôrdes gibi diger halicilik merkezleri de Kütahya'ya yakin yerlerdir. Yüzyillar boyunca üretilen halilarda Kütahyali hall ustalarinin yaptigi motifler bulunmaktadir. Kütahya' nin asirlarca hall ve dokumalarda içlenmiç olan bu motifleri çini sanatim da etkilemiçtir. Bu nedenlerden dolayi Kütahya çinilerinin rengi, deseni, kompozisyon kurgusu îznik'te üretilen çinilerden farklidir. Yerel halk sanati ile bûtiinleçen Kütahya çinilerinde gôrûnen bu durumun kôklerini dokuma sanatinda aramak gereklidir. Otoay Aslanapa, Osmanlilar Devrinde Kütahya Çinileri adli kitabinda:

"Iznik çinilerinin on altinci asirdan itibaren saraydan gônderilen natüralist 33 yaprak ve çiçek üslubundaki ôrneklere bagli kalmasina mukabil(karçm) — Kütahya'da üsluplanna (stylisation) temayülü(egilimi) hâkim olmuç ve madalyonvari çekillerin mükerrer (tekrar eden) ôrnek halinde siralanmasiyla tercih edilmiçtir. Bu hal eski halk sanatinda daima gôriilen bir hususiyettir. Bunlann mençeilerini tekstil sanatinda aramak lazimdir" diyerek konuyu vurgulamaktadir (Aslanapa, 1949, s. 99).

Kütahya tli ve Kisa Tarihi

Ege Bolgesi'nin îç Batí Anadolu Bolümü'nde yer alan Kütahya 1429 km2 lik yûzôlçûmû ile orta büyüklükte bir ildir. Kütahya Anadolu 'nun en eski yerleçim merkezlerinden biridir. Tarihi olarak Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanogullari ve Osmanli Dôneminden sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne ulaçmiçtir.

Kütahya için kesin bir kuruluç tarihi verilememektedir. "Hitit metinlerinde adi geçen Assuva tarihiyle ilgili IV. Tuthaliya M.O. 1256-1220 yilliklarina dayanarak M.Ô.II. binin ortalannda kuruldugu sôylenmektedir"

(http://www.kutahya.gov.tr/tarihce/[ 11.12.2021].

ïlk kez M.Ô.676 da Kimmer akinlari ile karçila§an yôre M.Ô. 7.yy.'a kadar bu baski altinda ya§ami§lardir. §ehrin ismi eski kaynaklarda Kotiaion, Cotyruom ya da Cotyaum olarak geçmektedir. Kotiaion birçok yolun kavçak noktasinda ve bugünkü Kütahya kalesinin bulundugu sarp tepededir. Kütahya çehrine hâkim

sarp iki kat sur i9indeki ¡9 kalenin Bizanslilar döneminde yapildigi kabul

edilmektedir" (Umar, 1993, s. 235).

"Sel9uklu Dönemine gelindiginde ise; "1078'de Anadolu Selguklu Devletini kuran Kutalmi§oglu Sülayman §ah, ayni yil Kütahya'yi da ele geQirmi§tir. 1097' de yöre Haflilarin yagma ve yikimina ugrami§tir. Haflilar daha önceki bir anla§ma geregi aldiklan yerleri Bizans'a birakmi§lardir. 1182 'de II. K1I19 Asian, 1233'te Alaaddin Keykubat, yönetiminden sonra, 1277'de III. Giyasettin Keyhüsrev Kütahya yöresini Germiyanogullari'na vermi§tir. Germiyanoglu I. Yakup Bey 1300 yillarinda Anadolu Sel9uklularindan aynlarak merkezi Kütahya olmak üzere Germiyan Beyligini kurmu§tur. Germiyan Beyligi 1300 yilindan 1340 yilina kadar I. Yakup Bey idaresinde kalmi§tir. Bu dönem Germiyan Beyliginin en parlak dönemi olmu§tur. 1451 yilinda Anadolu Beylerbeyi Ishak Pa§a, Eyalet merkezini Kütahya'ya ta§imi§tir. Kütahya'nm Eyalet merkezi olmasi nedeni ile Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde önemli roller oynami§tir. Bu dönemde Anadolu tarafina yapilacak askeri seferlerde Kütahya önemli bir toplanma ve ugrak yeri olmu§tur.l848 devrimleri olarak Avrupa'da bilinen hareketler sonucu Macar Milli hareketi kahramanlarinin Osmanli Devleti'ne siginmasi ve mültecilerin Kütahya'ya yerle§tirilmeleri, Kütahya'nm Avrupa ve Milletlerarasi siyasette adi ge^en bir yer olmasini saglami§tir. Milli Mücadele yillarinda Kütahya'da Kuvay-l Milliye te§kilati kurulmu§ ve faaliyete ge9mi§tir. Kütahya Yunan i§galinde bir yil kadar kalmi§ 26 Agustos 1922 tarihinde ba§layan Büyük Taarruzla geri 9ekilmeye ba§layan Yunan kuwetleri 30Agustos 1922 tarihinde Kütahya'dan 9ekilmi§lerdir" (Yurt Ansiklopedisi, 1983, s. 52671; §ahin, 1994, s. 4).

Kütahya'ya tarihsel a9idan bakildiginda 1453'te Osmanlilar Istanbul'u fethettikten sonra Anadolu Beylerbeyliginin merkezi Ankara'dan Kütahya'ya ge9mi§tir. Bu tarihten sonra kentin аул bir önem kazandigi görülür. Büyüyen ve önemi artan kentin kozmopolit karakteri de belirginle§mi§ ve 90k 9e§itli gruplari kendine 9ekmeye ba§lami§tir.

Kütahya, meiden yataklari a9isindan zengin bir ildir. Bu nedenle tarihin her döneminde ilgi görmü§tür. Topraklarinda kur§un, bor, gümü§, magnezit, antimuan, demir, mermer linyit ve kil i9eren bir9ok maden yatagi bulunmaktadir. Yeralti zenginligi sayesinde geni§ ticaret yollari a9ilarak, hizla geli§mesini saglami§tir. Bu madenlerin bir9ogu Kütahya 9ini üretiminde hammadde olarak kullanilmi§, hatta tznik 9ini üretimlerinde kullamlan hammadde temininin bir kismi da Kütahya'dan saglami§tir.

Devirlere Göre Kütahya Cinileri ve Özellikleri

Kütahya 9ini motiflerine köken olarak bakildiginda, özünde kuma§, hali-kilim motiflerinden etkilenerek kendine has bir gelenek olu§turdugu söylenebilir. Fakat bu motif geleneginin bazi dönemlerde, köken ayni kalsa bile bazi etkenlerle bir takim degi§ime ugradigi görülmektedir.

15. Yüzyil Kütahya C^inileri

15.yy. Kütahya Qiniciligi hakkinda detayli bir Qali§ma olmamasina ragmen, Kütahya ve ?evresinde yapilan kazilardan elde edilen az sayidaki buluntular sayesinde bazi bilgilere ula§ilmi§tir. Ayrica Carswell ve Dowset'in ara§tirmalanna göre "Kütahya'da Meryem Ana kilisesine ait vakfiye defterinin 1444/45 ve 1585/86 tarihli kayitlarinda iki 9ini ustasimn adi ge9er" (Bilgi 2006: 11). Bu bilgilerden Kütahya'da ?ini üretiminin 15. yüzyilda ba§ladigi anla§ilmaktadir.

1979 yilinda Kütahya'da P.T.T. kanal kazisi sonucu ele gefirilen ve 15.yüzyila i§aret eden üpayaklar, yari mamul örnekler, bir?ok sirli ve sirsiz seramik par^alari bulunmu§tur. Bununla birlikte iznik'e has oldugu bilinen ve "Milet i§i" adi verilen seramik par^alannin da bu kazida bulunmasi, Kütahya'mn Iznik'ten sonraki ikinci bir £ini merkezi olarak varligini ortaya koydugunu afik^a göstermektedir (Bkz. Görsei, 1).

Görsei: 1- 15.yy. sonu lö.yy. ba§i oldugu dü§ünülen mavi- beyaz kirik seramik par^alar.

(Carswell, 1991, s. 51, Fotograf: Faruk §ahin).

Kullamlan renkler kobalt mavisi, firuze, mangan moru ve siyah olup Iznik 9inilerine benzemekte fakat daha koyu tonlarda oldugu görülmektedir. Koyu tonlu renk kullanimi Anadolu Sel9uklu 9inilerinde görülen renk anlayi§ina baglanabilir. Bunlardan koyu kobalt mavisi en 90k kullamlan renktir. Sirlari Iznik'ten daha ince ve parlaktir. Hafif sir 9atlaklan bulunmaktadir.

Son zamanlarda Erken dönem Iznik 9ini bünyeleri üzerinde yapilan analizlerde, bunlarin beyaz fritli, sert bir 9amur yapisina sahip oldugunu göstermektedir. Iznik ve Kütahya'da yapilan kazi sonu9larina göre, her iki §ehrin 9ini yapilari kar§ila§tinldigmda 15. yüzyil sonralari ile 16. yüzyil ba§lannda beyaz 9amurlu, dekorlu seramiklerin üretiminin Iznik'le aym dönemde ba§ladigini ortaya koymu§tur. Bu dönemde Kütahya ve Iznik aym 9amur yapisini kullanmakla beraber, ayrica aym bi9im ve desen repertuarlarini kullandiklari görülmektedir.

Bu dönemde sir alti teknigindeki mavi-beyaz 9inilere, aynca mangan moru ve sari renk de eklenmi§tir. Kütahya'mn ünlü san rengine ilk defa bu dönemde rastlanmaktadir. iznik'in 90k renkli döneme ge^i^i olarak degerlendirilen

dönemlerde ayni zamanda Kütahya'da da 50k renkli finilere ge?i§ yapildigi izlenmektedir.

16. Yüzyil Kütahya C^inileri

15. yy. sonu- 16. yy. ba§i Kütahya Qinilerinde mavi- beyaz estetigi hakimdir. Kazilardan elde edilen seramik par9alarinda a9ik9a görüldügü üzere (Bkz. Görsei: 1), bu dönemlerde Iznik ve Kütahya 9iniciliginde aym bi9im ve desen repertuarina rastlanmakla beraber, Kütahya'mn kendi tarzi daha agirliktadir. Iznik'te kullamlan kobalt mavisinin yerine koyu lacivert rengin häkim olmasi ve genelde serbest tahrirlerle Iznik 9inilerinde görülmeyen £e§itli bitkisel motiflerle her zaman farkli bir desen anlayi§i bulunmaktadir.

16. yüzyila ait Kütahya seramiklerinin en taninmi§ örnegi, altinda Ermenice yazilmi§ bilgiye göre Kütahyali Abraham'm anisina yapilmi§ 17,50 cm boyunda kÜ9Ük bir ibriktir. Lacivert- beyaz olan ibrigin bezemelerinde hatayi ve rumiler bir arada kullanilmi§tir. ibrigin bilezik kisminda iki iplik bordür i9inde pen9 motifi vardir. Ejderha bi9imindeki kulp, balik pullari motifi ile bezenmi§tir. Ibrigin üzerinde 16. yüzyil yapimi oldugu yazmaktadir ve Kütahya 9inileri hakkinda bilgi vermesi afisindan önemlidir.

Görsei: 2- Kütahyali Abraham'm anisina yapilmi§ lacivert-^^^^^ ibrfi, ingiltere British Museum, Godman Koleksiyonu, 1510 (Bilgi, 2006, s. 12).

Aym koleksiyonda üzeri Hali9 I§i bezemeli boyun kismi kink bir §i§e bulunmaktadir. Üzerindeki bilgilere göre 1529 yilinda yapilmi§tir. "Piskopos Der Mardiros tarafindan Ankara Meryem Ana Manastin i9in Kütahya'ya sipari§ verilmi§tir" (Demirsar Arli, 2008, s. 334).

Bu bilgilerden yola 9ikilacak olursa Iznik'te yapildigi dü§ünülen Hali9 I§i gurubu 9inilerin, sadece Iznik'te degil Kütahya'da da üretildigi anla§ilmaktadir.

Görsei: 3- Hali$ l§i bezemeli §i§e, ingiltere British Museum, Godman Koleksiyonu, 1529, (Bilgi,

2006, s. 13).

Kütahya 9inilerini Iznik'ten ayiran en önemli noktalardan biri, desen kurgusudur. A§agida ortada görülen tabakta oldugu gibi merkezde bulunan fift halkalardir. £in men§eili oldugunu bilinen bu halkalann, Topkapi Müzesinde bolca örnekleri bulunmaktadir. Bu 9ift halkalann Iznik üretimlerinde bulunmayip Kütahya i§lerinde yaygin kullamm alani bulmasi ilgin9tir. Bu durum aym zamanda Kütahya i§lerini Iznik I§lerinden ayirmak i9in iyi bir yöntemdir.

Görsei: 4- 16.yy. Kütahya mavi-bey^ seramikler. Tabak ve kûçtlk küp ve sürahi. Sadberk Hamm

Müzesi, (Carswell, 1991, s. 52).

Sonuç itibari ile mavi- beyaz seramiklerde îznik'e destek olmu§ ikinci merkez Kütahya'da bu tip seramikler yapildigina kesin gözü ile bakilabilir. tznik üretimlerinden kolay kolay ayrilamayan bezemelerine bakildiginda, (Bkz. Görsei, 4) bu dönemlerde Kütahya'da çini üretiminin oldukça ilerlemiç oldugu söylenebilir.

17. Yiizyil Kütahya Çinileri

Bu dönem Kütahya çini ve seramikleri konusunda mimaride kullanilan çiniler diçinda kullanima yönelik çiniler hakkinda fazla bilgi yoktur. Ancak "Evliya Çelebi 1669/70'te Kütahya'ya yaptigi ziyarette 34 ayri çini atölyesi" (Öney, 1976, s. 67) 38 oldugunu söylemektedir. Bir çehrin çinicilik faaliyetleri için bu sayimn oldukça iyi oldugu söylenebilir.

ïznik'in saray tarafindan üretilmesi istenen çok sayidaki karo sipariçlerine yetiçemedigi ve bu nedenle Kütahya'dan üretim konusunda destek istendigi dûçûnûlmektedir. Bu nedenle Kütahyali çinicilerin sadece bu sipariçleri karçilamak amaciyla daha çok mimariye yönelik çini ürettikleri varsayilabilir.

Günümüze ulaçan belgelerden anlaçildigi kadariyla ïznik atölyeleri 17. yüzyilda sarayin çini sipariçlerini zamaninda yetiçtirmedigini göstermektedir. "Bu dönemde yapilan Sultan Ahmet Camii (1609- 1617) gibi büyük yapilarda, Iznik ve Kütahya çinilerinin ayrn yerde kullanildiklan bilinmektedir" (Akalin & Bilgi, 1997, s. 10). 17. yüzyilda Kütahya çiniciligi ile ilgili bazi yazili kaynaklardan yola çikildiginda kentte çini üretiminin oldugu bilinmektedir. Bu kayitlardan 15 Eylül 1600 tarihli bir liste bulunmaktadir. Bu listede degiçik çanak çômlek türleri için saptanmi§ satiç fiyatlari gôsterilmiçtir.

"Salata (selita) ve tatli (sükker) tabaklari ba§ligi altinda verilen fiyatlar çôyledir:

Eski Fiyat Yeni Fiyat

îznik i§i 14 akçe 10 akçe

Kütahya i§i 16 akçe 8 veya 7 akçe

Burada Kütahya ürünlerinin eski fiyati Iznik ürünlerinden daha pahali, yeni ürünler ise daha ucuzdur. 1623 tarihli bir envanter listesinde ise 12 iznik par^asi, 7 £in ve 1 Kütahya tabagi kaydedilmi§tir. Kütahya tabagina 500 ak?e, £in tabagina ise yalniz 150 ak?e deger bi^ilmi? olmasi dikkat Qekicidir" (Carswell, 1991, s. 53).

18. Y^tyil Kütahya £inileri

Iznik 9ini imalatinin 17. yüzyilda son bulmasindan sonra, Kütahya yeni bir hiz kazanmi§tir. Bu dönem Kütahya'mn iznik'ten bagimsiz olarak üretimini sürdürdügü dönemdir. Özellikle kullanima yönelik pinilerde oldukQa zengin bir desen ve form ?e§itliligine kavu§mu§ ve tarn anlamiyla Kütahya fizgileri ile fini imalatini sürdürmü§tür. Bu dönem belli ba§li iki ana grup halinde incelenebilir.

"Birinci grubu olu§turan, kaliteli örneklerin 18. yüzyilin ilk yansina ait oldugu kabul edilir. Bunlann 90gunlugu, Istanbul Qinili Kö§k, Fransa'da Sevr, Londra Victoria and Albert ve British Museum, Atina Benaki gibi 9e§itle müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunan kaliteli Kütahya seramikleridir" (Öney, 1976, s. 126).

Bu seramiklerin ince §ekillendirilmi§ formlarinin olmasi ile birlikte olduk9a zarif, renkli ve canli desenleri ile dikkati 9eker. Genellikle kü9ük fincan (Bkz. Görsei, 5-6), käse, tabak, kupa, gülabdan, ibrik, sürahi, (Bkz. Görsei, 7), matara, kandil, hokka, buhurdanlik, aski toplari, limon sikacagi (Bkz. Görsei, 8) gibi 39 kullanima yönelik e§yalar yapilmi§tir. —

Görsei: 5- 18.yy. Fincan ve tabagi (Akalin & Yilmaz Bilgi, 1997, s. 29)

Görsei: 6- 18.yy. Kâse. (Akalin & Yilmaz Bilgi, 1997, s. 34)

Görsei: 8- 18.yy. Limon sîkacagi. (Carswell, 1991, s. 101)

Kütahya seramikleri serbest firça darbeleriyle, kendine has üsluptadir. Genellikle siyah tahrMi fakat mavi olanlarda bulunmaktadir. Bunlarin arasinda tahrirsiz olarak çaliçilan formlar da vardir. Genelde kullanilan renkler mavi, yeçilin tonlari, lacivert, kirmizi, kiremit rengi, sari, eflatun, mangan moru ve kahverengidir. Konu olarak yöresel kiyafetli kadin- erkek figürleri ve yaçantilarindan kesitler içlenmiçtir (Bkz. Görsei, 9-10). Stilize yaprak, agaç, dal ve çiçeklerin süsledigi, ku§, balik motifleri de oldukça yaygindir (Bkz. Görsel, 11). Firuze sir altina siyah boyali örnekler de bulunmaktadir (Bkz. Görsel, 12).

Görsei: 9- 18.yy. Sürahi üzerinde dini kiyafetli erkek figürleri (Akalin & Yilmaz Bilgi, 1997, s. 20)

Görsei: 10- 18.yy. Milli kiyafetli kadin figürlü tabak. (Akalin & Yilmaz Bilgi, 1997, s. 75)

Görsei: 11- 18.yy. Ku§ figürlü tabak. (Akalin ve Yilmaz Bilgi 1997: 87)

Görsei: 12- 18.yy. sonu. Firuze sir altrna siyah boyali kupalar. (Akalrn & Yilmaz Bilgi, 1997, s. 100)

Kütahya ginileri ile tznik finileri arasinda renk ve dokularda belirgin bir farklilik vardir. Bunun temel nedenlerinden biri ^amur farkliligidir. Kütahya finilerinde kullamlan ?amurunun rengi tznik'e göre daha pembemsidir. Hem Qamurun yapisinda hem de sirlannda kur§unoksit bulunmaktadir. Bu durum tznik finilerinden daha farkli bir yapiya sahip olmasim saglami§tir. Sirlarmda bulunan kur§unun renk ve dokularda farklilik yaratirken, aym zamanda Kütahya' nin kendi karakteristik fini yapisini da ortaya fikarmi^tir. Kütahya 9inilerindeki kobalt ve mangan moru renkleri tznik'e göre daha koyu, parlak ve incedir. Özellikle boyanan bölgelerde gölge halinde ve beyaz olmasi beklenen desen bo§luklarinin sarimtirak görüntüsü kur§unoksitin serbest olarak kullanildigina i§aret etmektedir.

Ayrica renklerin kararsizligi ve tahririn di§ina ta§mi§ görüntüsü boyayi kullanim §eklinden kaynaklanabilecegi gibi kur§unoksitin sicaklik kar§isindaki yüksek erime ve dagilma özelliginden dolayi renkler bir miktar birbirine geQmi§ gibi görünmektedir (Bkz. Görsei, 13).

Bu durum renk ve dokulan afisindan bakildiginda Iznik ile Kütahya'nin farkliligini gösteren diger önemli bir unsurdur.

Görsei: 13- Sirlarda sanmtirak görüntü ve renklerde dagilmalann oldugu §ekerlik-18.yy. (Akalrn

& Yilmaz Bilgi, 1997, s. 78)

Ate§ Arcasoy "Seramik Teknolojisi" adli kitabinda kurçunoksitle ilgili olarak sirlarda en çok kullanilan oksitlerden biri olan PbO in erime noktasi 880°C oldugunu, sirm içinde çok iyi bir "eriticilik" görevi yaptigim ve renk veren oksitler için iyi bir çôzûcû oldugunu söylemektedir.

Ancak kur§un bileçikleri zehirlidir. "Gida maddeleri için üretilen seramik kaplann sirlarinin içinde PbO kullanilacaksa, gerekli olan PbO hiçbir zaman stilyen (Pb3O4), mürdesenk (PbO) veya kurçun karbonattan (PbC03) alinmamalidir. Bunlann yerine, kurçun oksitin genellikle silisyum dioksitle bagli olarak sirçalaçtirilmasmi önermekte ve zehirsiz olan kurçunlu sirçalar kullamlmalidir" (Arcasoy, 1983, s. 166) demektedir.

Kur§un silikat kökenli sirlarin kullamminda ortaya çikan olumsuzluklardan biri sin oluçturan camin renginin sarimtirak olmasidir. Ate§ Arcasoy bu durumu "hiçbir maddeye baglanmadan çôziinen kurçunun, sin oluçturan camin içindeki serbest moleküllerin konsantrasyonlarmdan kaynaklandigim belirtmektedir

(Arcasoy, 1983, s. 167).

Ateç Arcasoy istenmeyen sari rengin giderilmesi konusunda PbO 'in kismen SiO2 ve B2O3 ile baglanmasi ile PbO in bir kismimn alkaliler ile yer degiçtirmesi ile eriyen sinn, istenmeyen sarimtirak görüntüsünden uzaklaçtinlabilecegine dair çôzûm önerisi getirmektedir (Arcasoy, 1983, s. 167).

Kütahya çinilerinde ikinci gurup olarak ele alinan Hiristiyan konulu 43 seramiklerdir. Bu seramikler Ermeni ustalar tarafindan kiliselerde kullamlmak — üzere yapilmiçtir. Incil ve Tevrat'tan sahnelerin bulundugu formlarda, Ermenice yazilar, aziz figürleri, haç, melek, kerubin ve serapim motifleri ile bezenmiçtir. "1669 - 70'te Kütahya'da bulunan Evliya Çelebi, 34 ayn çini atölyesinden sadece birinin din harici konularda çaliçtigini söyler" (Öney, 1976, s. 128).

Kütahyali çiniciler 17. yüzyilda Uzak Dogu ve Avrupa porselenlerinden etkilenmiçler, bunlan kendi desenleri ile birleçtirerek kullanmiçlardir. Mavi beyaz renklerle tum zemini kaplayan bezemelerin yam sira kobalt mavisi, yeçil, firuze ve toprak kirnizisinin ^l^ildigi ^^ renkli çali§malar yaygindir. îznik'te kullanilmayan san renk, Kütahya'da 16.yy. da kullamldigi ve 18.yy. da kullanilmaya devam ettigi görülmektedir. San renge daha sonralari mangan morn da katilarak koyu kobalt mavisi ile Kütahya çinilerinin en belirleyici renkleri olmuçlardir.

Kütahya seramiklerinde bulunan çeçitli usta i§aretleri ve imzalan ilginçtir (Bkz. Görsel, 14). Aralannda formlann altmda Arap harfleriyle "Sivas" yazili bir gurup fincan bulunmaktadir. Bunlar belki Sivas'ta bir atölyede yapilmiçtir veya ustasi Sivaslidir §eklinde yorumlan yapilan usta ile ilgili olarak, bilinen sadece fincanlann altina attigi imzasidir.

Gorsel: 14- 18.yy. Altlannda Arap?a Ayvaz ve Sivaz yazili fincanlar - Kiltahya.

(Kiirkman, 2005, s. 233)

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Ancak konuyla ilgili olarak bir ara§tirma esnasinda edindigimiz bilgilerin kayda deger oldugu du§uniilmektedir. Tokatli ustalardan bin olan Liitfii Biz ile 2005 yilinda yaptigimiz roportaj esnasinda Sivas imzasini atan sanat9inin kendisi veya bir akrabasi olabilecegi hakkinda birtakim bilgilere ula§ilmi§tir. Liitfii Biz' in anlattiklanna gore; fincanlann altina Sivas yazan ustanin, Sivas'ta Ermeni olan ustasindan ogrendiklerini Tokat'a gelerek bir siire burada 9ah§arak devam ettirdigini ve sonradan Kiitahya'ya gittigi ve meslegini orada siirdiirdiigii bilgisi verilmi§tir. Liitfii Biz on ya§lannda tanidigi bu ki§inin 90k yetenekli bir sanat9i oldugunu ve isminin Binnur soy isminin Sivas oldugunu soylemi^ir1.

18 Y^^ilda Mimari Tarzda Uretilen Kiitahya £inileri

Hisar Bey Camii 15. yiizyil (1487) yapisi olmasina ragmen 18. yiizyila kadar birka9 onanm g6rmii§tiir. Bu onanmlar sonucunda eklenen 9inilerde Kiitahya'nin 15.yy. ile 18. yy. arasinda yapilan 9inilerin skalasini, camide bulunan 20 adet 9ini panoda gornek ^^^^^diir (Bkz. Gorsel, 15-16-17-18).

Bu donemler Kiitahyali ustalann 9ini renklerini aradiklan bir devir oldugu caminin 9inilerinden anla§ilmaktadir. Panolarda pembemsi kirmizi ile lacivertin a9ik tonu goriilmektedir. Daha sonralan pembemsi kirmizinin koyula§arak kirmizi toprak rengine donii§meye ba§lamasi, bu devirde 9ini ustalannin tznik'in kirmizi rengini tutturmaya 9ali§tiklarmi gostermektedir (Bkz. Gorsel: 15).

1 Geni§ bilgi ifin aynca bkz. Gilvenate§ K1I15, H. (2020), Tokat Seramikleri Uretiminde Son Ustalardan: Liitfii Biz, 5. iksad International Congress on Social Sciences, s. 413.

Görsel: 15- Hisar Bey Camii panolarindan detay. (Demiïsar Arli & Altun, 2008, s. 140)

Görsel: 16- Hisar Bey (Saray) Camii, 15. - 18. yüzyil çinilerinin bir arada oldugu dü§ünülen, kapi üzerinde bulunan çini karolar- Kütahya-1487. (DieFledermaus-CCB Y-SA4.0, https://commons.wikimedia.org. [05.11.2021]

45

Görsel: 17- Hisar Bey (Saray) Camii, Kütahya-1487. Fotograf: Serez, Ö.

(https://tr.foursquare.com/v/hisar-bey-saray-camii/ [08.12.2021]

Hisar Bey Camiinde bulunan ?ini panolarin bir kisminda, beyaz zemin üzerine lacivert, ye§il ve sari renkler kullanilarak olu§turulmu§ desenler bulunmaktadir. Stilize edilmi§ karanfil en bilinen motiftir (Bkz. Görsei, 18).

Görsei: 18- Hisar Bey Camiindeki stilize edilmi§ karanfil motifli karo detay Hisar Bey (Saray) Camii, Kütahya-1487. Fotograf: Serez, Ö. (https://tr.foursquare.com/v7hisar-bey-saray-camii/

[08.12.2021]

Bu motifin benzerlerini ayni dönemlerde Istanbul, Diyarbakir, Konya, Kayseri, Tokat gibi Anadolu'nun bir?ok §ehrinde hem Islam yapilarinda hem de Hristiyan dini yapilarinda görmek mümkündür.

Konya, Qelik Mehmet Pa§a Camii'nde mihrap tamamen Kütahya Qinileri ile kaplidir. Qiniler Kudüs, Surp Hagop Katedrali, Ecmiadzin §apeli (Bkz. Görsei, 19) 9inileri ile aynidir. Beyaz zemin üzerine lacivertle i§lenmi§tir. Ortada rozet bi9iminde yukaridan görünen bir margerit 9i9egi, bunun iki tarafmda di§a dogru ters konulmu? yanm palmet motifleri vardir. Fakat burada §ekiller ve kö§elere konulan motifler dikkate degerdir.

Görsei: 19- Surp Hagop Katedrali, Kudüs, (Demirsar Arli, 2007, s. 336)

Görsel:20- Konya, Qelik Mehmet Pa§a Camii'nde mihrap karolanndan detay

(https://twitter.com/tarihikonya/status/ [12.12.2021]

Karo deseninde görüldügü üzere yukari sagda ve a§agi solda bulunan 9ifte kanatlarla ve yanlarindan birer kanatla 9evrilmi§ olan melek figürü görünü§te stilize edilmi§ Seraphim'den ba§ka bir §ey degildir. Alti kanatli Seraphim ve dort kanatli Kerubin motifleri mimari de kullammi di§inda, yumurta bi9imli aski süslerinde (Bkz. Görsei, 21- 22) ve bazen de ba§ka formlar üzerinde görülmektedir (Bkz. Görsel, 23).

t

Görsel: 21- 18.yy. Dört Kanatli Kerubim motifli aski süsü (Akalm & Bilgi Yilmaz, 1997, s. 54)

47

Gorsel: 22- Alti Kanatli Seraphim motifli aski süsü (Akalrn ve Yilmaz Bilgi 1997: 56)

Burada Serapim 'in kanatlari geli§i güzel ?izilmi§ gibi gorünüyor. Aym motifin 9ok sik kullanildigi ve ?ini ustalanmn bu motifleri herhangi bir órnege bagli kalmadan, kendi yorumlanna gore serbest firfa darbeleriyle 9Ízmi§ olduklari anla§ilmaktadir.

Gorsel: 23- 18.yy. Seraphim motifli testi (Akalrn & Bilgi Yilmaz, 1997, s. 54)

Stilize Kerubim figürüne bir9ok catnide rastlamak mümkündür. Camide tasvir yasak oldugundan burilar §ekil degi§tirmi§ halde ortaya 9ikmi§lardir. Bu figürlü 9inilerde digerleri gibi beyaz üzerine lacivert olarak i§lenmi§tir. Kütahya 9Ínicileri hem camileri hem de kiliseleri 9Ínilerle süslemi§ler ve bu konuda hÍ9bir kisitlamaya gitmemi§lerdir.

Kerubin figürlü Kütahya 9Ínilerinin en eski órnekleri ístanbul'da Tophane'de Kirkor LusavorÍ9 Kilisesinde bulunmaktadir (Bkz. Gorsel, 24).

"Kapisi üzerindeki Ermenice kitabeye gore kilise 1436'da in§a ettirilmi§tir. Bir yangin neticesinde harap oían kilise 1733 yilinda esasli bir tamir górmü§ ve nihayet 1888 tarihinde birbirinden ayri oían Ü9 kisim, aralanndaki duvarlar kaldirilip yerlerine kalin dort ko§e payeler konulmak suretiyle birle§tirilmi§tir. Qiniler ilk tamir tarihi oían 1733 yilinda buraya konulmu§tur. Daha sonra payeler

48

üzerine ve duvarlann bazi yerlerine kaplanan çiniler îtalyan- Venedik çinileridir" (Aslanapa, 1981, s. 55).

Görsel: 24- Ístanbul-Tophme Kirkor Lusavoriç Kilisesi (Demirsar Arli & Altun 2007, s.

48)https://twitter. com/ seda_ozen/status/802116788871950338 [08.12.2021]

Tophane Kirkor Lusavoriç Kilisesi çinileri Konya'da Çelik Mehmed Paça Camii mihrabinda ve Kayseri Ulu Camii mihrabindaki çini panolara benzemektedirler. Kütahya yapimi olan bu çini panolarda ortada bir margerit çiçegi motifi ile iki yaninda ters olarak konulmuç yarim palmet motifleri ve kôçelerde stilize Kerubin figürleri bunlann asil dekorunu oluçturmaktadir. Kare biçimindeki panolar bir kôçede Kerubin figürleri diger kôçede tekrar margerit çiçegi motifleri ile birbirine birleçtirilmiçlerdir.

Aralarinda mihraba konulmuç haç içareti bulunan çiniler bulunmaktadir. Bunlardan baçka çinilerde laie, sümbül, karanfillerle hatayilerden ibaret ûç renkli çiniler vardir. Aynca panolarda bulut motifi, yaprakli karanfiller görülmektedir. Birbirinden kopuk kible duvarina geliçigiizel siralanmiç bu çinilerin, ôlçûye göre hazirlanmadigi ve özel sipariç üzerine yapilmayip fazla çinilerden bir araya toplandigi anlaçilmaktadir.

"Sivas'ta Surp Nisan kilisesi, Ankara'da Surp Astuazazin kilisesi, Kayseri Surp Astuazazin kilisesinde 1719-1758 tarihleri arasinda yapilmiç Hiristiyan konulu çiniler içlenmiç eserler görülmektedir. Bu tarzda on sekizinci asir baçlarindan itibaren hemen bütün Ermeni kiliselerinin birçok memleketlerden Kütahya atölyelerine sipariçler verip adeta rekabet edercesine çini talebinde bulunduklanni ve bu yüzden Kütahya'da çini imalinin çok hareketlenmiç oldugunu görülmektedir" (Aslanapa, 1981, s. 57).

19. Yiizyil Kütahya Çinileri

Kütahya çiniciligi 19. yüzyilin baçlarinda belirgin bir durgunluk dönemine girmiç, üretim neredeyse durma noktasina varmiçtir. Bunun nedeni ülkede siyasi çalkantilar, ekonomik bozulmalar, mezhepsel çatiçmalar ve misyonerlik faaliyetleridir. Özellikle Kütahya çiniciliginde önemli bir yere sahip olan Ermeni

ustalar bu çatiçmalardan etkilenmiç ve kenti terk etmiçlerdir. Geriye kalan Müslüman ustalar ise tamamen i§i ele alarak çini üretimine devam etmiçlerdir. 19. yüzyilin sonlanna dogru Kütahya'da bir canlanma ba§lami§tir. Eski îznik desenlerinin örnek alindigi bu yeni dönemde, ustalarin degi§mi§ olmasi ve yeni desen tarzlan ile Kütahya çiniciligi artik Iznik ve îslam desenlerinden esinlenen tasarimlar üretmeye baçlamiçtir.

"Bu dönemin en tamnmiç ustasi, eserlerine "Amel Mehmed Eminmin telamiz Mehmed Hilmi Kütahya..." çeklinde imza atan Hafiz Mehmed Emin'dir (1872- 1922). Kütahya Hükümet Konagi (1907) ve Istanbul V. Mehmed Re§ad Türbesi (1918) çinileri ba§ta olmak iizere, (Bkz. Görsei, 25 ve 26). 16. yüzyilin îznik çini sanatina benzer eserler üretmi§tir" (Akalin & Yilmaz Bilgi 1997, s. 15).

Görsei: 25- Istanbul V. Mehmed Reçad Türbesi (1918)

https://www.eyupsultan.bel.tr/tr/eyuppostasi/news/16/cicek-bahcesi-gibi-turbe- sultan- resad-

turbesi/15043/ [13.03.2022]

Görsei: 26- 1918, Istanbul V. Mehmed Re§ad Tiirbesi çini pano

https://www.eyupsultan.bel.tr/tr/eyuppostasi/news/16/cicek-bahcesi-gibi-turbe-sultan- resad-

turbesi/15043/ [13.03.2022]

Sonuç

Osmanli'da çini yaçamin aynlmaz bir parçasidir. Sultanlar kadar halkinda kullandigi eçyadir. Sanatçilarin ve ustalarin, inançlarini, dünya gôriiçlerini yansittigi ifade araçlanndan biridir.

Çini temelinde di§ mimarinin tamamlayicisi olarak ortaya çiksa da zamanla yapilann içlerinde de yerini almiçtir. Fakat yapim gûçlûgû ve pahaliligi nedeniyle mimaride sadece saray ve dini yapilarda kullanilmiçtir. Günlük kullanim eçyasi olarak ise temiz, düzgiin ve dekorlu oían çiniler sarayda kullamlmiç, halk ise daha özensiz oían dekorlu kaplar ya da düz sirli seramiklerle yetinmiçtir.

Kütahya çinilerine genel olarak bakildiginda sarayin kontrolünde degildir. Yani ona desen konusunda ne yapacagini söyleyen bir kurulu§ yoktur. Malzeme ve pazar arayiçlanm kendi çabalariyla çôzûmlemektedirler. Ustalarin temininde sarayin bir etkisi bulunmamakla beraber ustalarini kendileri yetiçtirip babadan ogula devretmektedirler.

Kütahya çinicileri tamamen yöreye has üsluplan ve dünya gôrûçleri ile ilgili olarak kendilerinin olu§turdugu desen argümanlarina sahiptir. Bunu kilim ve

dokuma ali§kanliklarina bagli olarak geli§tirdikleri, desen bilgilerine göre yönlendirdikleri a?ik bir §ekilde hissedilmektedir.

Bu durumda Ktitahya ginilerinin hem üreticisi farkli hem de hitap ettigi kesim farklidir denilebilir. Her ne kadar halk sanati gibi hissedilse de tarn anlami ile halk sanati oldugu söylenemez. Qünkü 9anak-9ömlegin di§inda kalan bir üretim §eklinin oldugu a9iktir. Üzerinde gerek motif inceligi gerekse motiflerin i§leni§ bi9imlerinde ilgi 9ekmek isteyen bir tavir görülmektedir. Her ne kadar konular halki ve halk sanatim yansitsa da degi§ik bir zümreye sunulmu§ gibidir. Yani halk-saray arasinda kalan elit bir tabakaya hitap ettigi söylenebilir.

Buna kar§in bir dönem tznik'le ve sarayla kurdugu baglanti üretilme bi9imi ve üretimi kimin i9in yaptigi konusunun net olmamasi, onu tam anlamiyla hangi kesimde oldugunu görmemizi engellemektedir. Yani bir dönem hem kendi ihtiya9larini hem de saray i9in iznik'e destek ama9li ihtiya9larini kar§ilami§tir. Bu durum Kütahya 9inilerinin klasik 9izgisinde birtakim degi§imlere yol a9tigi söylenebilir.

Kütahya'nin iznik 9inilerini taklit ettigi dönemlerde bile yine de kendi 9izgileri hissedilmektedir. Bunu en 90k tahrir 9izgilerinde görmek mümkündür. tznikli 9inicilerin kullandigi fir9alar, tezhip sanat9ilarmin kullandigi fir9a yapisi ile aymdir. Bu nedenle tahrirleri incelikli ve özenli durmaktadir. Fakat Kütahya 9inilerinde bu incelige rastlanmamakta ve tahrirler özensiz 9izilmi§ gibi dü§ünülmektedir. Bunun nedeni günümüzde bile 9inicilerin tahrir 9izerken geleneksel olarak kullandigi ve halk arasinda "dimdik" denilen fir9a türünün etkisinin oldugu dü§ünülmektedir. Dimdik fir9a, yapisi geregi tahrirlerde ince ve nüansli 9izgilere izin vermemektedir.

Kütahyali 9inicilerin kullandigi farkli fir9alardan ba§ka, bezemelerde belli bir taslaga göre hareket etmemekte yani desenlerini serbest fir9a vuru§lari ile 9izmektedirler. Renkler Iznik'ten farkli halkin sevdigi renkler, kompozisyonlar halkin bildigi, tanidigi motiflerden olu§maktadir. Bezemelerde zaman zaman ayrinti olmakla beraber, genelde motif karga§asi ve motifler arasinda kalan bo§luklari doldurma tela§i bulunmamaktadir.

Devirlere göre Kütahya 9inileri ve özelliklerine genel olarak bakildiginda; Erken dönem Kütahya 9inileri hakkinda detayli bir 9ali§ma olmamasina ragmen Iznik ve Kütahya'da kazi 9ali§malari sonucunda elde edilen buluntulardan anla§ildigi üzere ve her iki §ehrin 9ini yapilan kar§ila§tinldiginda 15. ytizyil sonralan ile 16. yüzyil ba§lannda aym bi9im ve desen repertuan kullamlmakta oldugu görülmektedir. Özellikle son dönemde Kütahya'da yapilan kazilar sonucunda iznik'te üretildigi dü§ünülen Milet Tipi 9anaklarm Kütahya'da bulunmasi ilgin9tir. Bu durum 16. yüzyilda Iznik ve Kütahya'mn birlikte hareket ettigine dair kamt olarak görülebilir.

17. yuzyilda Kutahya, iznik ^iniciliginden daha ileri bir dtizeye ula§tigi bilinmektedir. Bu donemde mimari tarza yoneldikleri gorulmektedir. Ktitahyah finiciler muhtemelen tznik'in yeti§tiremedigi mimari ttirden sipari§lerini kar§ilamaktadirlar.

18. ytizyilin ba§larinda Iznik 9ini seramik imalatimn durmasindan sonra, Kutahya yeni bir hiz kazanmi§tir. Gerek kullanim e§yalan gerekse mimari tarzdaki 9inilerin yapimi e§it bir bi9imde devam etmi§tir. 18.yy. sonlarina dogru yava§lama gorulse de 19. ytizyilin sonlarinda yeniden bir canlanma olmu§tur. Iznik desenlerinin ornek alindigi bir donem ba§lami§tir. Kutahyali ustalar iznik desenlerini taklit etmeleri gerektigi yerde etmi§, fakat 90gunlukla bunlari yerel motiflerle birlikte kullanmayi tercih etmi§lerdir.

19. yuzyil ba§lannda el sanatlarmda genel olarak bir gerileme izlenirken, ytizyilin sonlarina dogru 9ini tiretiminde tekrar bir canlanma oldugu gorulmektedir.

Kiitahya'da son otuz yil i9inde yeniden bir olu§um ya§anmaktadir. Bunun nedenlerinden biri 9ini sanatina olan guvenin artmasidir. Ozellikle yurtdi§i baglantili isteklerin olmasi ile turizm a9isindan bir gelir potansiyelinin oldugu fark edilmi§tir. Diger yandan geli§en teknoloji her 9e§it 9anak 9omlegin iiretimine imkan vermektedir. Uretim a9isindan hammadde temini ve pazar olanaklan eskiye oranla daha elveri§li hale gelmi§tir. Bunun di§inda Kiitahya'da ve iilkemizin bir9ok okul ve faktiltelerinde 9ini egitimine onem verilmeye ba§lanmi§tir. Bugiln Kiitahya 9inileri akademik 9ali§malarla daha bilimsel bir konumda ilerlemektedir.

Fakat ttim olumlu geli§melere ragmen gtiniimiizde Kutahya kendine has tisluplari unutmu§, iznik desen ve formlarinin taklidine devam etmektedir. Geleneksel Kiitahya desenleri hemen hemen M9 yapilmamaktadir. Oysa naif ve kendine has yoresel tatlan olan bu desenlerin unutulmamasi gerekir. §u an giinumuzde iznik ve Kiitahya arasinda fark gorulmemekte, aslinda bu durum her iki 9ini merkezine zarar vermektedir. Diger bir yandan Kiitahya da 9ini tiretimi yerine yogun bir seramik tiretimi yapilmaktadir. Uretimlerde ister 9ini, isterse seramik olsun Kutahya'mn kendi desenlerine yonelik 9ali§malara agirlik verilmelidir. Kutahya ge9mi§inde desenleri ile var olan ozgiin bir 9ini merkezidir ve bu ozgtinltigtintin korunarak devam ettirilmesi gereklidir.

Kutahya 9inileri i9in, kendine has malzemeleri olan, desen anlayi§lari ve hitap ettikleri ile var olan, ge9mi§ten guniimiize ini§li 9iki§li turn donemlerine ragmen giinumuzde hala ya§ayan "ozgtin" bir sanattir diyebilmek ttim umudumuzdur.

Kaynak^a

Akalin, §., & Yilmaz Bilgi, H. (1997). Yadigar-i Kütahya, Suna ve Inan Kirag Koleksiyonunda Kütahya Seramikleri. Vehbi Koq Vakfi Suna ve Inan Kiras Akdeniz Medeniyetleri Ara§tirma Enstitüsü Yayini: 2.

Arcasoy, A. (1983). Seramik Teknolojisi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Anasanat Dali Yayinlari No: 1.

Aslanapa, O. (1949). Osmanlilar Devrinde Kütahya Qinileri. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayinlari, Sanat Tarihi Enstitüsü, Üfler Basimevi, Istanbul.

Aslanapa, O. (1981). "Kütahya Keramik Sanati". Atatürk'ün 100. Yilina Armagan, Istanbul.

Bilgi, H. (2006). Suna ve Inan Kirag Vakfi Koleksiyonu, Kütahya Qini ve Seramikleri. Pera Müzesi Yayini: 2.

Carswell, J. (1991). Sadberk Harum Müzesi Türk Qini ve Seramikleri. Kütahya Qini ve Seramikleri. Istanbul.

Demirsar, A. (2007). Anadolu'da TürkDevri Qini ve Seramik Sanati. T.C. Kültür ve Turizm Bakanligi Yayinlan.

Demirsar Arli, B., & Altun, A. (2008). Anadolu Topraginin Hazinesi Qini Osmanh Dönemi. Kaie Grubu Kültür Yayinlan.

54

KiIiq Güvenate§, H. (2020). Tokat Seramikleri Uretiminde Son Ustalardan: Lütfii — Biz. 5. tksad Uluslararasi Sosyal Bilimler Kongresi. 13-15 Mart, Tokat Gazi Osman Pa§a Üniversitesi.

Kürkman, G. (2005). "Toprak, Ate§, Sir, Tarihsel Geli§imi, Atölyeleri ve Ustalanyla

Kütahya Qini ve Seramikleri. Suna ve Inan Kira? Vakfi Yayim 1, Istanbul.

Öney, G., & Qobanli, Z. (2007). Anadolu'da TürkDevri Qini ve Seramik Sanati. T.C. Kültür ve Turizm Bakanligi Yayinlan.

Öney, G. (1976). Türk Qini Sanati. Binbirdirek Matbaacilik Sanayii A.§. Yayinlan.

§ahin, F. (1981). Kütahya- gini- Keramik Sanati ve Tarihinin Yeni Buluntular A^isindan Degerlendirilmesi. Sanat Tarihi Yilligi, Sayi: IX- X, Istanbul.

Umar, B. (1993) "Türkiye'deki Tarihsel Adlar". Inkilap Kitabevi, Istanbul.

Yaman, Y. (1983). Kastamonu, Kirklareli, Kir§ehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya. Yurt Ansiklopedisi. C. VII, ss. 735-1512, Anadolu Yayincilik.

https://commons.wikimedia.org/ [05.11.2021].

https://tr.foursquare.eom/v/hisar-bey-saray-camii/ [10.12.2021 ].

https://twitter.com/tarihikonya/status/ [12.12.2021].

https://twitter.com/seda_ozen/status/802116788871950338/ [02.02.2022].

https://www.eyupsultan.bel.tr/tr/eyuppostasi/news/16/cicek-bahcesi-gibi-turbe-sultan-resad- turbesi/15043/ [13.03.2022].

Çatiçma beyani: Makalenin yazarlari, bu çaliçma ile ilgili taraf olabilecek herhangi bir kiçi ya da finansal iliçkileri bulunmadigini dolayisiyla herhangi bir çikar çatiçmasinin olmadigini beyan

ederler.

Destek ve teçekkûr: Çaliçmada herhangi bir kurum ya da kuruluçtan destek alinmamiçtir.

55

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.