Научная статья на тему 'Russian Merchant Vasiliy, who passed through Anatolia in 1465-1466 and His Travel (Translation and Analysis)'

Russian Merchant Vasiliy, who passed through Anatolia in 1465-1466 and His Travel (Translation and Analysis) Текст научной статьи по специальности «История и археология»

CC BY
75
17
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Rusya tarihi / Seyahatname / Vasiliy Mamırev / III. İvan / istihbarat ağı / Rus-Memluk ilişkileri / Doğu kiliseleri / История России / хожение / Василий Мамырев / Иван Великий / разведывательная сеть / русско-мамлюкские отношения / восточные церкви

Аннотация научной статьи по истории и археологии, автор научной работы — Alihan Büyükçolak

Rus tarihinde en uzun süre hüküm süren Büyük Knez III. İvan, Rus siyasi birliğini gerçekleştirmesinin yanında, ardılları tarafından takip edilecek devlet politikalarının da mimarıdır. Babası ile ortak hükümdarlık yaptığı yıllar da hesaba katıldığında büyük bir kısmında hüküm sürdüğü XV. asır ise, Moskova Rusya’sının ciddi siyasal ve kültürel dönüşümler tecrübe ettiği bir dönemdir ve aynı zamanda ruhban sınıfına mensup olmayan bir bürokrasi kadrosunun da oluşmaya başladığı kurumsallaşma sürecidir. III. İvan’ın konjoktürel yaklaşımlara sahip bir dış politika takip etmesi, çeşitli istihbarat ağlarının varlığına işaret etmektedir. Ruhban sınıfına mensup kişilerin seyahatleri, bu istihbarat ağlarının meydana getirilmesinde XII. asırdan itibaren eski bir gelenek olarak uygulanırken, XV. asırda artık tüccarların da yolculukları esnasındaki gözlemlerine dair belirli bir formatı ve üslubu takip eden metinler kaleme aldıkları görülmektedir. “Üç Denizin Ötesine Seyahat” adıyla neşredilen Tüccar Afanasiy Nikitin’in seyahat notları, her ne kadar şahsi bir gayretin mahsulü olsa da Rus tüccarlarının, bürokratları ile yakın ilişkileri olduğunu ve tüccar seyahatnamelerinin ruhban seyahatlerine göre çok daha geniş yelpazede bilgiler içerdiğini göstermektedir. Bu eserin günümüze ulaşmasında şüphesiz en büyük rolü olan Vasiliy Mamırev ise, III. İvan’ın en nüfuzlu dyağı idi. Yeğeni Danil Kiprianoviç Mamırev ile henüz devlet kurumlarının görev paylaşımının net bir şekilde ayrılmamış olduğu dönemde devletin iç ve dış meselelerinde en parlak siyasi kariyere sahip dyakların başında gelmektedirler. Rus tarih yazımında kimliği çeşitli tartışmalara konu olan Vasiliy Mamırev, 1471’de dyak olarak atanmasından sonra 8 ay kadar büyük knezliğin naipliğini yaptığı 1480 yılına dek siyasi kariyerinde hızla yükselirken, Rus yazı kültüründe de nadide eserlerin meydana çıkmasında belirgin bir rol üstlenmiştir. Sıradan bir dyak için siyasi kariyerindeki bu başarı, ancak devrin siyasi eliti nazarında güvenilir bir kişi olmasıyla açıklanabilir. Bu güvenin kaynağını, entelektüel birikime ve/veya dini bir imtiyaza sahip olmasıyla açıklamak yerinde olacaktır. Yaptığımız bu çalışma ve çeviri, Osmanlı-Memlûk mücadelesine denk gelen bir dönemde Anadolu’da olağandışı bir güzergah üzerinden Memluk Sultanlığına seyahat eden bir Rus misyonunu konu etmekte, Vasiliy Mamırev’in kimliğine dair süren tartışmalara da bir katkı sunma amacı taşımaktadır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

ПУТЕШЕСТВИЕ РУССКОГО КУПЦА ВАСИЛИЯ (“ХОЖЕНИЕ ГОСТЯ ВАСИЛИЯ”) ЧЕРЕЗ АНАТОЛИЮ В 1465–1466 ГГ.: ПЕРЕВОД И АНАЛИЗ

Данное исследование посвящено анализу “хожения” русской миссии в Мамлюкский султанат через Малую Азию в 1465–1466 гг., и представляет собой попытку внести вклад в продолжающиеся споры о личности Василия Мамырева. Во второй половине XV в. в период правления Ивана III Великого происходит объединение русских земель и рождение собственно Русского государства. В Московии были осуществлены серьезные политические и культурные преобразования, за которыми последовало формирование профессионального бюрократического аппарата. Внешняя политика Ивана Великого, основанная на использовании сложившегося международного положения, указывает на существование различных разведывательных сетей. С XII века традиционной формой сбора сведений были путешествия представителей духовенства. В XV веке записывать свои наблюдения в определенном формате начали купцы, которые находились в тесном взаимодействии с чиновниками. Эти путевые заметки, несмотря на то что являлись плодом личных усилий, содержали более широкую информацию по сравнению с записями духовенства. Благодаря в немалой степени Василию Мамыреву рукопись “Хождения гостя Василия” дошла до наших дней. Он был самым влиятельным дьяком Ивана Великого. Вместе со своим племянником дьяком Данилом Киприановичем Мамыревым они сделали яркую политическую карьеру в период, когда государственные институты еще не были четко разделены. Василий Мамырев сыграл особую роль в появлении редкостных произведений русской письменной культуры. После назначения дьяком в 1471 году он уже в 1480 году стал на 8 месяцев регентом Великого княжества Московского. Для обычного дьяка это было уникальной политической карьерой, что можно объяснить только тем, что он был надежным человеком в глазах политической элиты той эпохи. Причину такого доверия можно объяснить интеллектуальностью дьяка и / или религиозными привилегиями. Запись путешествия русской миссии в 1465–1466 гг., написанная неким гостем Василием, содержит не только ценные сведения, но и позволяет объяснить быстроту карьерного роста будущего дьяка Василия Мамырева.

Текст научной работы на тему «Russian Merchant Vasiliy, who passed through Anatolia in 1465-1466 and His Travel (Translation and Analysis)»

Gelif Tarihi: 3G.G4.2G21, Kabul Tarihi: 19.11.2G21, Yayin Tarihi: 31.12.2G21 doi: http://dx.doi.org/10.48068/rusad.93G323

1465-1466 YILLARINDA ANADOLU'DAN GEÇEN RUS TÜCCAR VASiLiY VE SEYAHATNAMESÍ (TERCÜME-

TAHLÍL)

© Alihan BÛYÛKÇOLAKa

Oz

Rus tarihinde en uzun süre hüküm süren Büyük Knez III. ivan, Rus siyasi birligini gerçeklegtirmesinin yaninda, ardillari tarafindan takip edilecek devlet politikalarinin da mimaridir. Babasi ile ortak hükümdarlik yaptigi yillar da hesaba katildiginda büyük bir kisminda hüküm sürdügü XV. asir ise, Moskova Rusya'sinin ciddi siyasal ve kültürel dönügümler tecrübe ettigi bir dönemdir ve ayni zamanda ruhban sinifina mensup olmayan bir bürokrasi kadrosunun da olugmaya bagladigi kurumsallagma sürecidir. III. ivan'in konjoktürel yaklagimlara sahip bir dig politika takip etmesi, çegitli istihbarat aglarinin varligina igaret etmektedir. Ruhban sinifina mensup kigilerin seyahatleri, bu istihbarat aglarinin meydana getirilmesinde XII. asirdan itibaren eski bir gelenek olarak uygulanirken, XV. asirda artik tüccarlarin da yolculuklari esnasindaki gözlemlerine dair belirli bir formati ve üslubu takip eden metinler kaleme aldiklari görülmektedir. "Ûç Denizin Ötesine Seyahat" adiyla negredilen Tüccar Afanasiy Nikitin'in seyahat notlari, her ne kadar gahsi bir gayretin mahsulü olsa da Rus tüccarlarinin, bürokratlari ile yakin iligkileri oldugunu ve tüccar seyahatnamelerinin ruhban seyahatlerine göre çok daha genig yelpazede bilgiler içerdigini göstermektedir. Bu eserin günümüze ulagmasinda güphesiz en büyük rolü olan Vasiliy Mamirev ise, III. ivan'in en nüfuzlu dyagi idi. Yegeni Danil Kiprianoviç Mamirev ile henüz devlet kurumlarinin görev paylagiminin net bir gekilde ayrilmamig oldugu dönemde devletin iç ve dig meselelerinde en parlak siyasi kariyere sahip dyaklarin baginda gelmektedirler. Rus tarih yaziminda kimligi çegitli tartigmalara konu olan Vasiliy Mamirev, 1471'de dyak olarak atanmasindan sonra 8 ay kadar büyük knezligin naipligini yaptigi 1480 yilina dek siyasi kariyerinde hizla yükselirken, Rus yazi kültüründe de nadide eserlerin meydana çikmasinda belirgin bir rol üstlenmigtir. Siradan bir dyak için siyasi kariyerindeki bu bagari, ancak devrin siyasi eliti nazarinda güvenilir bir kigi olmasiyla açiklanabilir. Bu güvenin kaynagini, entelektüel birikime ve/veya dini bir imtiyaza sahip olmasiyla açiklamak yerinde olacaktir. Yaptigimiz bu çaligma ve çeviri, Osmanli-Memlûk mücadelesine denk gelen bir dönemde Anadolu'da olagandigi bir güzergah üzerinden Memluk Sultanligina seyahat eden bir Rus misyonunu konu etmekte, Vasiliy Mamirev'in kimligine dair süren tartigmalara da bir katki sunma amaci tagimaktadir. Anahtar kelimeler: Rusya tarihi, Seyahatname, Vasiliy Mamirev, III. ivan, istihbarat agi, Rus-Memluk iligkileri, Dogu kiliseleri.

Ж Ж Ж

a Lisans ögrencisi, St. Petersburg Devlet Üniversitesi, Tarih Enstitüsü, St. Petersburg/Rusya, alihan.buyukcolak@gmail.com

RUSSIAN MERCHANT VASILIY, WHO PASSED THROUGH ANATOLIA IN 1465-1466 AND HIS TRAVEL (TRANSLATION AND ANALYSIS)

Abstract

Alongside realizing Russian political unification, Ivan the Great whose reign was one of the longest in Russian history, is the architect of state policies which followed by his successors. 15th century during which he ruled more than 40 years, was a period that Muscovy had serious political and cultural transformations. These transformations were followed by an institutionalization process during which archetype of professional bureaucracy staffs began to appear. Ivan the Great's conjunctural approach based foreign policy indicates the existence of various intelligence networks. In XII century the journeys of people who were the members of the clergy class, were maintained as a tradition in order to establish those intelligence networks. In XV century merchants started to write their views in a certain format and wording during their journeys. Despite being the fruit of personal effort, Merchant Afanasiy Nikitin's travel notes published under the name ''Travel Beyond the Three Seas'' show that Russian merchants had close interaction with bureaucrats and their travel notes contain wider information compared to clergy's. Vasiliy Mamirev, who took the greatest initiative for this manuscript to reach the present day, was the most influential diac of Ivan the Great. With his nephew Diac Danil Kiprianovich Mamirev, they were among the most prominent diacs with their bright political careers in the internal and foreign affairs of the state in the period that state institutions yet had not been clearly separated. Vasiliy Mamirev, whose identity has been the subject of various debates in Russian historiography has played a distinct role in the emergence of rare works in Russian writing culture. After his appointment as a diac of Grand Prince in 1471, rapidly rose in his political career until 1480 when he became the regent of the great principality for 8 months. For an ordinary diac, this unique success in his political career can only be explained by being a reliable person in the eyes of the political elite of the era. It would be appropriate to explain the source of this trust with his intellectual profundity and/ or religious privilege. This study and translations done by us tackle the Russian mission travelling to the Mamluk Sultanate and taking and unusual route in Anatolia in the period of Ottoman-Mamluk struggle, and aim to contribute to the ongoing debates on the identity of Vasiliy Mamirev.

Keywords: History of Russia, Travel book, Vasiliy Mamirev, ivan the Great, intelligence cycle, russian-mamluk relations, eastern churches.

Ж Ж Ж

о

а ПУТЕШЕСТВИЕ РУССКОГО КУПЦА ВАСИЛИЯ ("ХОЖЕНИЕ ГОСТЯ ВАСИЛИЯ") ЧЕРЕЗ ¡j АНАТОЛИЮ В 1465-1466 ГГ.: ПЕРЕВОД И АНАЛИЗ

Q ^ .

< 14

g 8 оэ Аннотация

ой ©

- Данное исследование посвящено анализу "хожения" русской миссии в Мамлюкский

|2 султанат через Малую Азию в 1465-1466 гг., и представляет собой попытку внести

вклад в продолжающиеся споры о личности Василия Мамырева. Во второй половине XV в. в период правления Ивана III Великого происходит объединение русских земель и рождение собственно Русского государства. В Московии были осуществлены серьезные политические и культурные преобразования, за которыми последовало формирование профессионального бюрократического аппарата. Внешняя политика

Ивана Великого, основанная на использовании сложившегося международного положения, указывает на существование различных разведывательных сетей. С XII века традиционной формой сбора сведений были путешествия представителей духовенства. В XV веке записывать свои наблюдения в определенном формате начали купцы, которые находились в тесном взаимодействии с чиновниками. Эти путевые заметки, несмотря на то что являлись плодом личных усилий, содержали более широкую информацию по сравнению с записями духовенства. Благодаря в немалой степени Василию Мамыреву рукопись "Хождения гостя Василия" дошла до наших дней. Он был самым влиятельным дьяком Ивана Великого. Вместе со своим племянником дьяком Данилом Киприановичем Мамыревым они сделали яркую политическую карьеру в период, когда государственные институты еще не были четко разделены. Василий Мамырев сыграл особую роль в появлении редкостных произведений русской письменной культуры. После назначения дьяком в 1471 году он уже в 1480 году стал на 8 месяцев регентом Великого княжества Московского. Для обычного дьяка это было уникальной политической карьерой, что можно объяснить только тем, что он был надежным человеком в глазах политической элиты той эпохи. Причину такого доверия можно объяснить интеллектуальностью дьяка и / или религиозными привилегиями. Запись путешествия русской миссии в 1465-1466 гг., написанная неким гостем Василием, содержит не только ценные сведения, но и позволяет объяснить быстроту карьерного роста будущего дьяка Василия Мамырева.

Ключевые слова: История России, хожение, Василий Мамырев, Иван Великий, разведывательная сеть, русско-мамлюкские отношения, восточные церкви.

Ж Ж Ж

Giri?

Ortafag Rus toplumunda gorülen di§ dünya ile ileti^im kurma te^ebbüslerini, sebepleri ve sonuflari itibariyle birbirlerinden farkli mahiyetlere sahip üf a§ama üzerinden okumak gerekmektedir. ílki, "Vareglerden Greklere giden" su yolunun iktisadi etkisi, Hazar Kaganligi'nin zayiflamasi ve ardindan dagilmasinin yarattigi siyasi tesir ile Bizans ímparatorlugu'nun nüfuzuna girdikleri ve bu sürefte Ortodokslugu benimseyerek Kiev merkezli bir siyasi te^kilatlanma donemidir. Bunu, Bizans ile etkile^imde olmanin getirdigi kazanimlari zedeleyen, gerek Rus toplumunun gerekse de Rus devletinin geli^imi üzerinde derin izler birakan Mogol egemenliginin, tüm Rusya'ya yayilmasini takiben, XIII. yüzyilin ikinci yarisinda, Güneybati Rusya knezlerinin inisiyatifinde Bati ile askeri ve °

diplomatik anla^malar tesis etme giri^imlerinin soz konusu oldugu kisa ve nihayetinde i

sonufsuz kalan bir süref takip eder.1 Q ^ z

Yakla^ik iki bufuk asir süren Mogol hakimiyeti sürecinde di§ dünya ile ili^kilerden g ™ @ soyutlanan Rus toplumu XV. yüzyilda, Tatar hanliklarinin nüfuzlarini yitirmeleri 131 sonrasinda Moskova merkezli müstakil bir siyasi te^kilat ile yeniden di§ dünyayla ticari, siyasi ve dini ili^kiler tesis etmeye ba^ladi. XV. yüzyil boyunca, bilhassa 1439 yilindaki Ferraro-Floransa Konsili'nden sonra ítalyan §ehirlerinin ve kültürünün Moskova

1 Galifya Knezi Daniil Romanovif'in Mogollara karji, Katolik dünyasi ile kurmaya falijtigi ilijkilerin tahlili ifin bkz. A. T. Ozcan, Mogol-Rus llifkileri (1223-1341) (Ankara: TTK, 2015), 217-219.

Devleti'nde büyük bir etkiye sahip oldugu söylenebilir. "Avraam Suzdalskiy'nin Seyahati"2, "Floransa Konsili'ne Seyahat3" ve "Roma'ya dair bir kayit4" metinleri, Kiev ve Tüm Rusya Metropoliti isidorov ba^kanligindaki bir Rus heyetin, italyan §ehirlerine yaptiklari ziyaret neticesinde olu§turulmu§lardir. Rönesans §ehirleri hakkinda Rus yazinindaki bu ilk eserlerin yaninda 1456'da Roma'da meskün bir Rus din adami Feofil Dederkin tarafindan Moskova'ya gönderilen bir mektup5, Orta ve Güney italya'yi vuran bir deprem hakkinda Moskova Büyük Knezi Kör Vasiliy'i bilgilendirmek amaciyla kaleme alinmi^tir. Böyle bir mektubun yazili^i, bir manada italya'ya dair bilgilerin Büyük Knez tarafindan muteber kar^ilandigi §eklinde yorumlanabilir. Tatyana Aleksandrovna Matasova, Rusya cografyasini konu edinen ilk Rönesans dönemi eserinin 1450'li yillarda Italyan Dük Franfesko Sforza'ya sunulmak üzere hazirlandigindan hareketle bu alakanin kar^ilikli oldugu kanaatindedir.6 Rus-ltalyan ili^kilerinde bu kar^ilikli ilginin, 1439'daki konsilden, III. ivan'in, Italyan §ehirlerinde yeti§mi§ Zoe ile akdettigi 1472'deki nikaha kadarki sürefte önemli bir etkiye sahip oldugunu, fakat ba§at etkinin Türk tehlikesine kar§i ortak bir siyaset programindan kaynak buldugunu beyan eder.7

Moskova Devleti'nin yükseli^i ve Mogol egemenliginin gücünü yitirmesi, Ruslarin di§ dünya ile olan ili^kilerinde yeni bir dönemi ba§latmi§tir. Yine XV. yüzyilda Konstantinopolis'in 1453'te Türkler tarafindan fethedilmesiyle ba^layan süref ise bu di§a afilim programinin istikametinde tayin edici bir rol oynami^tir. Zira Konstantinopolis'in fethi öncesinde Rusya'dan Bati'ya, bilhassa Papaliga dini ve ayni zamanda siyasi misyonlara sahip seyahatler yapilirken, fetih sonrasinda Dogu Kiliselerine ve ülkelerine yapilan seyahatlerin yogunla^tigi görülmektedir. Bu durum, Konstantinopolis'in dü§ü§üyle birlikte Rus kimliginde, Moskova'nin di§ politikasinda ve di§ dünyaya gösterdikleri alakada bir degi^imin ya^andigina i^aret etmektedir. Bu minvalde, Türk fetihlerine kar§i Papa V. Nicolaus'un ortak bir Hristiyan birligi planinin ba^arisizliga ugramasinin ardindan Moskova Devleti'nin, koloni arayi^ina Batili devletlerle e§ zamanli olarak lakin dogu istikametinde giri^tiginin iddiasinda bulunan bir ara^tirma dikkate degerdir.8 Lakin Dogu halklarina ve ülkelerine dair veriler iferen feviri yahut telif eserlerin Rus yazi kültüründe III. Ivan döneminde ba^lamasinin yazar tarafindan farkli yorumlandigini söylemek yanli§ olmaz. Zira bir ba§ka ara^tirma, III. Ivan döneminde dönem Rusfasina tercüme edilen cografya iferikli eserleri, italyanlarla kurulan temastan sonra fark edilen, Ruslarin di§ dünyaya dair bilgi eksikliginin giderilmek istenmesiyle afiklamaktadir.9 Di§ dünyadan soyutlanmi^ligin bir sonucu olarak XV. yüzyil Rus toplumunda, kutsal kitaplarda zikredilen yerlerin dahi yeterli düzeyde bilinmemesi

2 N.l. Prokofyef, Kniga hojeniy Zapiski russkih pute^estvennikov XI-XVvekov (Moskva: Sovetskaya Rossiya, 1984), 152162.

3N.l. Prokofyef, Kniga hojeniy Zapiski russkih pute^estvennikov, 137-152.

4 N.A. Kazakova, "Zametka o Rime", Biblioteka literaturi Drevney Rusi RAN iRLl, Tom 6, red. Lihafev D. S. Dimitriyev, L. A. Alekseyev, A.A. Ponirko N. V. (Sankt-Peterburg: Nauka, 2020), 488-490.

5 T.A. Matasova, "Skladivananiye italyanskogo napravleniya politiki moskovskih knyazey v XV v", VestnikMoskovskogo Universiteta Seriya 8 № 1 (2010): 30.

6 T.A. Matasova, "Skladivananiye italyanskogo napravleniya politiki", 31.

7 T.A. Matasova, "Skladivananiye italyanskogo napravleniya politiki", 31.

8 T. V. £ernikova "Moskovskoye gosudarstvo v yevropeyskom geopolitifeskom prostranstve v seredine XV-nafale XVI vv.", VestnikMGlMO-Universiteta 4/13 (2010): 73-75.

9 T.A. Matasova, "Skladivananiye italyanskogo napravleniya politiki", 31-32.

sebebiyle bu bilgi afikligi ilk olarak Ortadogu'ya gönderilen misyonlarla giderilmeye fali§ilmi§tir.10 Bunlarla beraber 1450'li yillarin ba^larinda, yogunlukla Akdeniz'in dogusunun antik dönem tarihini iferen "Letopisets Yelinskiy i Rimskiy" adli kronik, efsanevi anlatilardan arindirildiktan sonra eklemeler ile ikinci kez kaleme alinmi^tir.11 Yine ayni §ekilde, Jül Sezar döneminde Pomponius Mela tarafindan cografya üzerine kaleme alinan eser, italya'da 1471'de tercüme edildikten kisa bir süre sonra dönemin Rusfasina aktarilirken Kuzey Afrika, bazi Grek adalari ve Ortadogu ülkelerine dair verilerden olu^an bir sefkiye ugrami^tir.12

1453 sonrasi Rus toplumunda ve Moskova'nin siyasi tercihlerinde bir degi^imin meydana geldigini gösteren kaynaklardan birini de Vasiliy adli bir Rus'un, 1465-1466 yillarinda Anadolu'dan geferek Kahire'ye dek karadan yapilan bir seyahate dair aldigi notlar te^kil etmektedir. XV. yüzyilda III. Ivan (1462-1505] dönemi itibariyla Moskova Rusyasi'nda Ortadogu'ya yapilan seyahatlerin yogunla^tigi görülürken, bu seyahatlerde siyasi, dini ve istihbari üf hedefi olan yeni bir di§ politika programinin etkili oldugu görülmektedir. Dogu ülkeleri ve kiliseleriyle yakin ili^kilerin tesisini önceleyen bu dogucu politikanin ortaya fikmasinda Konstantinopolis'in 1453'te Türkler tarafindan fethi pek tabii ki bir etken olsa da asil kaynagi, fethin sonuflari arasinda aramak gerekmektedir. Bunlardan biri, Rus kilisesinin XIV. asrin ikinci yarisindan beridir.13 Konstantinopolis Patrikligi ile mücadelesini verdigi Rus Kilisesi'nin ba^ina Rus kökenli ve kendi te^kilatlarinin iferisinden bir metropolitin atanmasi meselesiyle alakalidir. 1461'de Metropolit Iona'nin vefatini iyi bir firsat olarak degerlendiren Moskova Büyük Knezi, merhum metropolitin vasiyeti üzerine yerine Rostov ve Yaroslavl Piskoposu Feodosiy'i getirmesiyle Rus Kilisesi'nin fiilen otosefalligini ilan etmekle beraber Tüm Rusya Metropoliti sani ile önceden Kiev'de bulunan metropolitlik makamini da Moskova'ya ta§imi§tir. Bu hizipfi hareketin ana argümanlarindan birisi de yine Konstantinopolis'in Türklerce fethinin bir sonucu olan, Dogu kiliselerinin iferisinde bulunduklari ahval ve §eraittir. 1453 itibariyle Rus Kilisesi haricindeki tüm Dogu Kiliseleri farkli bir dine tabii siyasi kurumun hükmü altinda bulunuyorlardi. Pek tabii ki bu vaziyet, Dogu Kiliselerinin iktisadi kaynaklarini da yipratan bir mahiyete sahipti. XV. yüzyilin ikinci yarisindaki "dogucu" politikanin kaynagi, bu zikrolunan iki ba^ligin uzaginda olmasa gerektir. Rus Kilisesi'ni ifine sürükledigi bu hizipfi hareketi me§rula§tiracak ili^kiler arayi^ina giren III. Ivan'in "sadaka dagitmak" suretiyle, kronikler tetkik edildiginde, amacina ula^tigi görülmektedir. Bu minvalde, Vasiliy'nin seyahatinden bir sene öncesine tekabül eden 1464 yilina dair bir kronikteki §u ifadeler, seyahatin amacini da a^ikar kilmaktadir: "(...] Kudüslü losifin atanmasma dair. Yine o senenin kipi, 4 Mart'ta Metropolit Feodosiy, Kudüs Patrigi'nin kardepi olan losif adinda bir Kudüslüyü, Kesariya Filipova Metropoliti olarak

10 1462'de gerfeklejtirilen bir seyahatin notlari, Misir'in ve Sina Tepelerinin Rus yazinindaki ilk tasvirlerini ifermektedir. Bkz. N.l. Prokofyef, Kniga hojeniy Zapiski russkih putepestvennikov, 414-415.

11 T.A. Matasova, "Drevnerusskiy perevod pervoy knigi "geografii" Pomponiya Meli: istorifeskiy kontekst, perspektivi izdaniya i izufeniya", Rus', Rossiya: Srednevekovye i Novoye Vremya. Tryet'i fteniya pamyatiakademika PANL. V. Milova. (Moskva: 2013], 118.

12 T.A. Matasova, "Drevnerusskiy perevod pervoy knigi "geografii" Pomponiya Meli", 117-118.

13 G.M. Prohorov, Povesto Mityaye Rus'i Vizantiya v epohu KulikovskoyBitvi (Leningrad: Akademiya Nauk SSSR, 1978],

atadi. Onun Patrik olan kardepi ise Misir Sultani tarafindan kendilerine yapilan zorbalik sebebiyle Moskova'ya sadaka almak ifin yola fikmipti fakat (Moskova'ya) varamadan Kefe'de vefat etti. (Artik) makamina gefmeyi isteyen losifise burada, bizim Metropolitimiz ve Rusyurdunun piskoposlari tarafindan atandiktan sonrageri döndü. Yurduna varana dek pek fok sadaka topladi. (...)"14 Bu ifadedeki Misir Sultani'nin yaptigi zorbaligi ise ayni yil Metropolit Feodosiy'nin, Rus Kilisesi'nin otosefalliginin manifestosu mahiyetinde degerlendirilebilecek, ba§ta Pskovlulara ve Novgorodlulara olmak üzere, Rusya'daki tüm Ortodokslara yaptigi fagri15 daha detayli bir §ekilde izah etmektedir. Bu fagrinin metninde "Kudüs'te büyük bir deprem oldugu, Kutsal Kabir (Dirili§) Kilisesi'nin kubbesinin yikildigi, bu durumdan istifade Misir Sultani'nin kiliseyi tamamen yikmak ve yerine cami in§a etmek istedigi, bunu engellemek ifin Patrik loakim'in kilisenin topragini satin alacagini söylemek durumunda kaldigi, Sultan'in ise 10.000 Venedik Altin'i istedigi fakat sonra 6.500 adet Venedik Altinina razi oldugu" anlatildiktan sonra "Kudüs, Konstantinopolispehirleri, Sirp, Bulgar ve Trabzonyurtlari bugün kafirlerinyalan dinlerinin karanligi altinda olduklari ifin yardim edemezler iken hak dinin Knez Vladimir'den beridir Rus topraklarini günep gibi aydinlattigi zira bu topraklarda daima Yaradanin rizasini kazanmak ifin hayirlar yapildigi" hatirlatilir ve ba§ta Büyük Knez III. Ivan olmak üzere tüccarlarin hanimlarina dek Ortodoks olan herkesin bu büyük hayra katki yapmasi istenir.16 Bir Venedik Altin Dukasinin yakla^ik 3.5 gram agirliginda oldugu göz önünde bulunduruldugunda burada 22.75 kilogramlik bir altin arayi^i söz konusudur. Orta fag §artlarinda bir ruhbanin yani losif'in tek ba^ina yahut bir heyet ile Moskova'dan Kahire'ye dek yanlarinda bulundurabilecekleri ziynetin miktari, ihtiyaf duyulan meblagin oldukfa altinda kaliyor olmalidir. 1464'te Metropolit'in Rus halkindan yardim istemesi, gereken meblagin yahut bir kisminin bir araya getirilmesi ifin bir sürecin söz konusu olduguna i^aret eder. 1480 yilina dek Kudüs'ten Moskova'ya ikinci bir ziyaretin kaynaklara yansimadigi göz önünde bulunduruldugunda17 1464 yili ki^inda, Kutsal Kabir Kilisesi ifin Rusya'da toplanan altinlar, Kahire'ye bir Rus heyet vasitasiyla gönderilmi§ olmalidir. XV. asirda Ortadogu'ya yapilan seyahatler arasinda Kahire'ye dek vardigini bildigimiz bir diger seyahatname Varsonofil'e aittir fakat bu seyahat 1462'de yapilmi^tir.18 Metropolit Feodosiy'nin fagrisindan sonra son duragi Kahire olan yalnizca bir seyahat bilinmektedir. O da ba^langif tarihi bu fagrinin yakla^ik bir sene sonrasina tekabül eden, Vasiliy'nin notlarini tuttugu seyahattir.

Vasiliy'nin notlarini tuttugu seyahat, zikrettigimiz baglamdan di^ariya

14 «О поставлен1и Иосифа иерусалимлянина. Тое же зимы, марта 4 Феодосии митрополит поставил некоего иерусалимлянина, Иосифа именем, брата патриарха Иерусалимскаго, в митрополиты в Кесариа Филиповы; а и той брат его, патриарх, пошел был на Москву милостыня ради, понеже бо истома бе им от египетскаго салтана, и не дошед преставился в Кафе; и той Осиф восхоте быти на его место, и тако поставися зде от митрополита нашего и от епископ земля рускиа, поиде назад, много събрав милостыни, и не доиде своеа земля.» Polnoye Sobraniye Russkih Letopisey T. VIII. 151.

15 "Poslaniye mitropolita Feodosiya Novgorodtsam i Pskovifam o milostine na iskupleniye svyatogo Groba Gospodnya ot nevernih." Bkz. Akti istoricheskiye, sobranniye i izdanniye Arheograficheskoyu Kommissiyeyu T. 1. (1334-1598) (Sankt-Peterburg: Tipografiya ekspeditsii zagotevleniya gosudarsvennih bumag, 1841), 127-129.

16 Akti istoricheskiye, sobranniye i izdanniye Arheograficheskoyu Kommissiyeyu, 127-128.

17 H. Kapterev, "Snosheniya Ierusalimskih Patriarhov c russkim pravitel'stvom s polovin'i XVI do kontsa XVIII stoletiya", Pravoslavniy Palestinskiy Sbornik 15/1(43) (1895): 4-5.

18 N.l. Prokofyef, Kniga hojeniy Zapiski russkih pute^estvennikov, 162-170.

fikarildiginda dahi fagda^i örneklerden ayrica degerlendirilmesini gerektirecek hususiyetlere sahiptir. Metnin bu hususiyeti, iferik zenginlikleri farklilik gösterse de III. Ivan döneminde takip edilen di§a afilim programinin dini, siyasi ve istihbari ba^liklarinin üfünü de besleyen veriler barindiriyor olmasindan ileri gelmektedir. Metinde, Anadolu'daki Hristiyan cemaatlerin vaziyetleri hakkinda bilgiler aktarilirken, din adamlarinin isimleriyle zikredilmesi aralarinda bir ileti^imin saglandigina i^aret etmektedir. Yolculuk sirasinda kar§ila§tigi iktisadi degeri olan verileri payla^an yazar, Göynük'te safran yeti^tirildigi, Amasya-Turhal sinirinda Ye^ilirmak kenarinda yer aldiginin ifade edildigi Vorgoun adli §ehirde ise tuz fikarildigini ifade etmekte ve ziyaret ettigi §ehirlerdeki pazar yerlerini ve kervansaraylari zikretmektedir. Yalnizca Anadolu yerle^imlerine özgü olmak suretiyle, su kaynaklari, demografi ve askeri unsurlara hususi bir dikkat gösterdigi anla^ilmaktadir. Bilhassa detayli anlatimlara Türk §ehirlerindeki askeri tahkimatlarin haricinde, ancak dini önemi haiz yerlerin tasvirleri sirasinda yer verilmektedir. Yolculuk sirasinda Kudüs'e ancak dönü§ yolunda ve kisa bir süreligine yapilan ziyaret, heyetin birincil amacinin dini ibadet yahut dini bir misyon icra etmek olmadigini göstermektedir. Eser, XV. asrin ikinci yarisinda Anadolu'daki siyasi ili^kilere dair yalnizca Dulkadirli Beyligi'ne dair veriler ifermektedir. Bu veriler ise heyetin sekiz aylik yolculugu boyunca Kahire'de nifin bir ay gibi uzun bir süre bulundugunu afiklar mahiyettedir. Zira seyahatin gerfekle^tirildigi tarihi aralik, Osmanli Imparatorlugu ve Memluk Sultanligi ili^kilerinin Dulkadirli Beyligindeki hakimiyet mücadelesi sebebiyle gerildigi bir döneme kar^ilik gelmektedir. Ekim 1465'te Dulkadirli Beyi Melik Arslan'in cinayeti ile ba^layan olaylar, Memluk Sultani Ho^kadem'in de katildigi yil sonuna dek süren askeri eylemlerle devam etmi^tir.19 Bu süref zarfinda Kahire'de bir ay kadar kalan Rus heyetin, görü^ülmesi planlanan devlet idarecilerini beklemek durumunda kalmi§ oldugu anla^ilmaktadir.

Vasiliy'nin seyahatnamesindeki anlati, 10 Eylül 1465'de Bursa'dan ayrilmalariyla ba^ladiktan sonra sirasiyla, Yeni^ehir, Göynük, Mudurnu, Bolu, Tosya, Osmancik, Merzifon, Amasya, Turhal, Tokat, Yildizeli, Sivas, Dulkadirlilere ait ismi zikredilmeyen bir §ehir, Elbistan, Antep, Halep'e ugradiktan sonra Sarmin, Hama, Humus, §am, Remle, Lod, Gazze ve Kahire'yi ziyaret ettiklerini, dönü§ yolunda Kudüs'e girdiklerini, oradan da Halep'e ilerleyip Antakya, Adana, Beydili, Karaisali, Eregli, Konya, Ak^ehir, Karahisar, Kütahya, Inegöl üzerinden tekrar Bursa'ya 1466 yili Nisan ayinin son günlerinde döndüklerini aktarir. Ziyaret ettigi §ehirlerin hususiyetlerini anlatirken, yazarin genel bir taslak kullanmadigi, cografi bir ayri^tirmaya ba^vurdugu görülür. Küfük Asya §ehirlerinin demografik, fiziki ve özellikle de askeri hususiyetlerine agirlik verirken, Misir'da iktisat ve §ehir hayati, Filistin'de ise pek tabii ki dini meselelerin öncelik sahibi oldugu ayirt edilebilmektedir. Ziyaret edilen §ehirlerde cografi siniflandirmaya ugramayan tek konu, Hristiyan azinliklar ve ibadethanelerinin vaziyetidir. Ortafag §artlari göz önünde bulunduruldugunda ve yukarida bir Moskova-Kahire yolculugunun amacini tespit etmeye fali^tigimiz kurgu dikkate alinmadiginda, bu seyahatin üf farkli ihtimalden birisinin sonucu oldugu söylenebilir. 1. Bir tüccarin notlari olabilir. Metnin ilk kaleme

19 Refet Yinanf, Dulkadir Beyligi (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1989), 60-61.

alinmasindan bir asir sonra kopya edilirken baglik dügülmesi sirasinda Vasiliy'e "gost20" yani bir tüccar unvani bahgedilmigtir. Fakat Vasiliy'nin "tüccarligina" güpheyle yaklagmak gerektir. Zira Afanasiy Nikitin'in seyahati ile Vasiliy'nin seyahati hemen ayni dönemde gerçeklegtirilmig olmasina ragmen aralarinda üslup ve içerik bakimindan ciddi farkliliklar bulunmaktadir. Bunun haricinde Vasiliy'nin herhangi bir nesnenin ticaretini yaptigi da görülmemektedir. Metnin XVI. asirda kopya edilmesi sirasinda, Vasiliy'nin "gost" olarak isnat edilmesinde bu unvanin zaman içerisinde tecrübe ettigi degigimi göz önünde bulundurmak gerekir.21 2. Ruhbanlarin dini bir misyonla kutsal topraklari ziyaretleri esnasinda kaleme alinmasi ihtimali de Dogu Kiliseleri için herhangi bir dini önemi olmayan Kahire'nin ziyaret edilmig olmasi ve Kudüs'e, dönüg yolunda ugranmasi sebebiyle kuvvetli degildir. Ayrica eseri ilk kez negreden Arhimandrit Leonid de yazarin üslubunun bir ruhbana ait olamayacagini ifade etmigtir. 3. Bu durumda seyahatin, XIII. asirda dindagligin yaninda bir manada jeopolitigin de etkili oldugu Altinorda-Memlûk iligkilerini hatirlatan, siyasi ve diplomatik bir gayesi oldugu ileri sürülebilir. Fakat Moskova Devleti'nin Memlûk Sultanligi ile ne bir dindagligi ne de Bizans'in yerini alan Osmanli imparatorlugu'na kargi bir çikar ortakligi, en azindan XV. asir için söz konusu degildir. XV. asirda Karadeniz'in dahi kuzeyinde bulunan bir devletin Dogu Akdeniz ve Ortadogu ile iligkilerinin ancak hümanist yahut dini bir arka plana sahip olmasi beklenebilir. Tetkik edilen Rus kaynaklari ise bu ilgi ve alakanin ikincisi lehine oldugunu gözler önüne sermektedir.

Seyahatin amacinin tespit ve notlarinin içeriginin tahlilinden sonra yazarinin kim ve ne amaçla bunlari yazdigi, özel bir ilgi ve dikkatle cevaplanmasi gereken sorulari tegkil etmektedir. Bu minvalde sorgulanmasi gereken ilk mesele, bu seyahatin daha hizli ve aligildik bir deniz yolu varken farkli güzergahlar üzerinden hem gidigte hem de dönügte niçin bilhassa kara yolunu tercih ettigidir. Bu tercihin sorgulanmasinin en temel dayanagini, Semavi Eyice'nin, Avrupa'dan Kutsal Topraklara deniz yolu ile giden ama sonrasinda ülkesine K^ük Asya üzerinden dönen Burgonyali bir casus hakkindaki ifadeleri tegkil etmektedir. Bir Haçli seferi düzenlemek için Ortadogu'daki siyasi ve askeri vaziyete dair 1432-1433 yillarinda Burgonya Dükü Philippe le Bon tarafindan gözlem yapmakla vazifelendirilmig Fransiz casus Bertrandon de la Broquiere'in seyahatnamesini inceleyen Eyice, yazarin istihbarat toplamakla görevlendirildigi için bilhassa kara yolculugunu tercih ettigini ileri sürmektedir.22 Semavi Eyice'nin tanittigi bu eser, Ortaçag gartlarinda Kü$:ük Asya üzerinden karadan yapilan seyahatlere sadece biz tarihçilerin degil, Kü$:ük Asya'da bir yabanciyla kargilagan dönem insanlarinin da güpheci davranabildigini ortaya koymaktadir. Öyle ki Bertrandon de la Broquiere dönüg yolunda

20 Bugün "misafir" anlamina gelen bu eski kelime, fagdaj Rusfada isim halindeyken eski anlamini yitirmijse de sifat halindeyken metnin aslindaki anlamini karjiladigi örnekler vardir. Örnegin: Gostiniy Dvor (Tüccar Avlusu). Bkz. l. l. Sreznevskiy, Materiali dlya slovarya drevne-russkagoyazika po pismennim pamyatnikam A-KTom 1.(Sankt-Peterburg: Tipografiya imperatorskoy akademii nauk, 1893), 569-570.

21 XVI. asirda Korkunf Ivan döneminde Dogu Kiliselerine elfi olarak gönderilen tüccarlar da gost unvaniyla anilmaktadirlar. Bkz. ü.A. Belobrova, "Hojdeniye na vostok gostya Vasiliya Poznyakova s tovariji." Biblioteka literaturi Drevney Rusi RAN iRLl Tom 10, edited by Lihafev D. S. Dimitriyev L. A. Alekseyev A.A. Ponirko N. V. (Sankt-Peterburg: Nauka, 2000), 48-50, 569.

22 Semavi Eyice, "Bertrandon de la Broquiere ve Seyahatnamesi (1432-1433)", Islam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi Cild VI/1-2, 87.

Kütahya'da bir kervansaraydayken, sonradan Müslüman olup Türk hizmetine girmiç bir Avrupahnin dikkatini çekmiç ve onun deniz yolu varken niçin karadan ilerledigi yoksa casus mu oldugu çeklindeki sorularinin muhatabi olmak durumunda kalmiçtir. Seyyah ise bir haci oldugu, deniz yolunda Venedikliler ile Cenevizler arasindaki savaç sebebiyle karadan ilerledigi yalanina baçvurur.23 Dolayisiyla emsal teçkil etmesi itibariyle Vasiliy'nin yaptigi seyahatin de karadan icra edilmiç olmasi, bu Rus seyyahin III. Ivan tarafindan benzer bir çekilde vazifelendirilmiç oldugu lehinedir. Fakat Vasiliy'nin seyahatnamesi, Bertrandon'unkine göre çok daha diçaridan gözlemler barindirirken, tecrübe edilmiç herhangi bir güvenlik probleminden de bahsetmemektedir. Bu durum, Vasiliy'nin tek baçina degil bir heyetle hareket etmesi ve istihbarat toplamanin, taçidiklari emanetin Kahire'ye ulaçtirilmasindan sonra, ikincil dereceden bir önemi haiz olmasiyla alakalidir.

Bu seyahatname vesilesiyle yaptigimiz araçtirma, Moskova Devleti'nin XV. asrin ilk yarisinda Bati ile, ikinci yarisinda Dogulu Hristiyan cemaatler ve Memluk Sultanligi ile iliçkiler tesis edilmesi suretiyle diç dünya ile baglantilarin canlandirilmasi hususunda bir atilim içerisinde oldugunu gözler önüne sererken, III. Ivan dönemine denk gelen bu sûreçte, yararli kimselerin de daha yeni oluçmaya baçlayan prikaz daireleri sisteminde24, yani bürokrasi kadrolarinda hizla yükselerek önemli makamlari içgal ettiklerini göstermektedir. Rus ortaçag yazi kültürünün en önemli eserlerinden biri olan "Ûç Denizin Ötesine Seyahat'in" III. Ivan'in en nüfuzlu dyaklarindan25 biri olan Vasiliy Mamirev

23 Semavi Eyice, "Bertrandon de la Broquiere ve Seyahatnamesi (1432-1433)", 101.

24 III. Ivan döneminde ortaya çikip, Büyük Petro'nun idari reformlari sonrasinda yeniden teçkilatlandirilmalariyla "Kollegiya sistemine" dönüjene dek varligini sürdüren prikaz sistemi, Moskova Rusyasi devlet teçkilatinin idare mekanizmasini ifade etmek için kullanilir. Tasfiyelerine dek sayilari 140'i bulan prikaz dairelerinde dyaklar ve dyak yamaklari en temelde kançilarya içlerini ifa ederlerken, boyarlardan seçilen amirlerine zaman zaman çeçitli devlet meseleleriyle alakali raporlar sunmakla da vazifelendirilebilmekteydiler. III. Ivan dönemindeki prikaz sistemi, sadece 7 daireden oluçmaktayken günümüz bakanliklar sisteminden ziyade bir saray sekretaryasini andirmaktadir.

25 Dyaklik, Orta çag Rusyasi'nda ilk bürokrat sinifini temsil eden bir müessesedir. XII. asrin son çeyreginde, Kiev Rusyasi'nin feodal nizama geçmesi ile dogrudan alakali olarak ortaya çikan dyaklar, XV. asrin ortalarina dek büyük oranda, Moskova ve diger bölge knezlerinin tebaasinda bulunan okuryazar fakat bagimli yani hür olmayan(холоп) kimselerden seçilmekte, knezlerin mülklerini idare etmekle vazifelendirilmekteydiler. Ortaya çiktigi dönem itibariyle bu kimseler, en baçta kilise teçkilatlarinda bulunan yahut kilise etkinliklerinin müdavimi olan kimselerden seçilmekte idi. Dyaklar, yazim benzerligi sebebiyle, kilise hiyerarçisinde papazin alt derecesinde yer alan diyakonlar ile kariçtirilmamalidir. Pek tabii ki bu benzerlik, XV. asir öncesinde dyaklarin kilise teçkilatlarinda yetiçmiç olmalarindan kaynaklanmaktadir. Diyakonlar, kilise teçkilatlarinda cemaat ile rahip yahut piskopos arasindaki iliçkiyi düzenlerken, dyaklar da knez ile tebaasi arasindaki iliçkilerde araci bir rol üstlenmijlerdir. Yani, Rus feodallari, kilisenin alt düzey teçkilatini kendi seküler düzenlerine kopya etmiçlerdir. Ancak III. Ivan döneminde, merkezileçmenin etkisiyle artik 0 dyaklar, devlet evrakinin hazirlanmasinda ve imzalanmasinda boyarlarin yerini almiçlardir. Bkz. 1. A. Kirpiçnikov, ^ "Dyaçeskiy apparat velikogo knyajestva Ryazanskogo", Vestnik Tambovskogo universiteta. Seriya: Gumanitarnye nauki § 25/184 (2020): 115. III. Ivan döneminde dyaklarin önemli bir kismi dvoryan ailelerden gelmekteydi. Çagdaç bir ú çaliçmada III. Ivan idaresinde çaliçan 61 dyaktan ancak 28'inin hangi sosyal katmandan çiktiklari tespit edilebilmiç, ^ й 23'ünün dvoryan ailelerinden geldigi, 2'sine ise dyakligin babalarindan kalma oldugu ortaya koyulmuçtur. Dolayisiyla, ^ ш dyaklarin ruhban sinifina mensup olduklari yahut ruhbanlar arasindan seçildiklerine dair bir teamül söz konusu pi tf © degildir. Bkz. A.Y. Savosiçev, "Dyaki i podyaçiye XIV-XVI vekov: proishojdeniye i sotsialniye svyazi", (Dissertatsiya, |9| Orlovskiy Gosudarstvenniy Universitet, 2015), 131. Yine bu dönemde, dyaklarin bir alt derecesi olarak "dyak yyamaklarinin (ekil halde Rusçasi: подьячий)" ortaya çiktigi görülür. Dyak yamagi olarak çevirmeyi uygun buldugumuz podyaçilere ise yeterliliklerini kanitladiklarindan sonra terfi edene dek dyaklarin yanlarinda evrak

üretimi, bürokratik teamüller, mesleki gereklilikler(Tapu içlerine bakacaksa geometri, elçilik içlerine bakacaksa yabanci dil egitimi gibi) üzerine belirli bir süre egitim verilmeye baçlanmiçtir. Dyak yamagi olacak kiçi evvela ücretsiz bir staja tabii tutulduktan sonra oldukça düjük bir maaç ile bir dyagin yaninda yetiçtirilmek üzere meslek hayatina girmekteydi. Prikaz sistemine dahil olan dyak yamaklarinin görev alanlari büyük bir oranda Moskova olmasina ragmen, Moskova diçarisindaki bölgelerin dvoryan ailelerinin çocuklarindan da bu kadrolara girenler vardir. Bu durum kaçinilmaz olarak, dyak yamaklarinin kilise-manastir teçkilatlariyla yakin iliçkiler içerisinde olmalarina yol

sayesinde günümüze dek ula^masi, di§ dünyaya dair bilgi kaynaklarinm yüksek bürokrasi tarafindan kullanildigi ve muteber kabul edildigi ve ayrica mezkur dyakin seyahate ve seyahatnamelere hususi bir ilgisi olduguna i^aret eder.

Seyahatnameyi bütün haliyle 1884'te ilk kez ne^reden Arhimandrit Leonid, fali^masinin giri§ kisminda seyahat güzergahi ve Kudüs'e dair oldukfa yalin anlatim dolayisiyla, yazarin ruhban sinifina mensup olmadigina i^aret ederken, yazarin dil özelliklerine vurgu yaparak Oka boyundaki bir §ehirden gelme olabilecegini ifade eder.26 1974'te V. A. Kufkin ve G. V. Popov, Vasiliy Mamirev'in 1471'de ba^layan dyaklik kariyerinin yine ayni yil organize edilen Novgorod Seferi'ndeki yararliliklariyla alakasiz olamayacagini iddia ederlerken, sefer sonrasinda mühim iktisadi evraklarda imza sahibi olmasi sebebiyle hazine dairesinin ba^ina getirildigini, yakin ili^kide bulundugu tüccarlardan Afanasiy Nikitin'in not defterini, seyahate ve yabanci ülkelere merakindan ötürü alarak yayina hazirladigini ifade etmektedirler.27 1984'te ilk kez N. I. Prokofyev, seyahatname yazarinin, III. Ivan'in Elfilik Dairesine atadigini ileri sürdügü dyaklardan Vasiliy Mamirev olabilecegine i^aret eder fakat bu iddiasina bir kaynak göstermez.28 1987'de Y. S. Lurye, N. I. Prokofyev'in Vasiliy Mamirev'i, karde^i oldugunu ifade ettigi Danil Mamirev ile kari^tirdigini, Vasiliy'nin hifbir zaman elfilik dairesinde fali^madigini, imzasinin bulundugu devlet evrakina göre hazine dairesi ve diger if i^leriyle ilgilendigini iddia eder. Danil Mamirev'in elfilik dairesinde fali^tigi iddiasini ise Italyan §ehirlerine gönderilmi§ olmasiyla afiklar.29 Fakat S. A. Belokurov, elfilik dairesinin tarihini tetkik ettigi fali^masinda bu kurumun ancak 1549 yili itibariyla ortaya fiktigini, bu tarihe kadarki dönemde di§i§leriyle alakali meselelerin hazine dairesi fali^anlari tarafindan idare edildigini kaynaklariyla izah eder.30 2 0 0 6'da A. G. Melnik de Danil Mamirev'in dyaklik kariyerini tetkik ettigi fali^masinda S. A. Belokurov'un ifadelerini dogrular. Dogru bir terminoloji kullanan A. G. Melnik, Danil Mamirev'in elfilik ve müzakere i^lerini ikame eden hazine dairesi dyaki oldugunu ve kariyerindeki yükseli^in amcasi Vasiliy Mamirev'in ya^landigi bir devre denk geldigini, Italyan §ehirlerindeki görevinden döndükten sonra da ke§i§ hayatina fekilen amcasinin yerini doldurdugunu ortaya koyar.31 2008'de yayinlanan M. A. ^ibaev'in ara^tirmasi, siraladigimiz literatür ile birlikte degerlendirildiginde Vasiliy Mamirev'in kariyerindeki bo^luklari doldurmamiza imkan saglamaktadir. Vasiliy Mamirev'in, henüz dyak yamagi iken hazirlanmasinda görev aldigi kitaplari kronolojik

o

^ afmijtir. Bu kurumlarda barinma ihtiyaflarini karjilarlarken el yazmasi eserlerin hazirlanmasi ve kopya edilmesi

Z sureflerine katki sunmujlar ve boylece de kendileri ifin belirli bir duzeyde ek gelir elde etme firsati bulmujlardir.

u Ornegin, Vasiliy Mamirev dyak yamagi iken Aziz Sergius'un Teslis Manastiri'nda bulunmuj ve el yazmasi eserlerin

^ im hazirlanmasinda aktif olarak falijmijtir. Bkz. M.A. §ibayev, "Dyak Vasiliy Mamirev - moskovskiy knijnik vtoroy

P <--1 1X1 polovini XV veka" Rossiyskoye dvoryanstvo (XII-Nafalo XX veka): aktualniye problemi istorifeskogo issledovaniya.

oi vo6 © (Sankt-Peterburg: Novaya Alternativnaya Poligrafiya, 2008), 15-17; C.B. Veselovskiy, Dyaki i podyafiye XV-XVII vv.,

|10| (Moskva: Nauka, 1975), 316.

26 Arhimandrit Leonid, "Hojyeniye gostya Vasiliya 1465 g.- 1466 goda" Pravoslavniy Palestinskiy Sbornik 2/3 (1884): I-III.

27 V.A. Kufkin, G.V. Popov, "Gosudarev Dyak Vasiliy Mamirev i litsevaya kniga Prorokov 1489 goda" Drevnerusskoye iskusstvo Rukopisnaya Kniga, edited by V. N. Lazarev, O. 1. Podobedova, S. O. §midt (Moskva, 1974), 112-115.

28 N.1. Prokofyef, Kniga hojeniy Zapiski russkih pute^estvennikov, 418.

29 Y.S. Lurye, "O mirovozzrenii Afanasiya Nikitina", Polata Knigopisnaya Vol.16 (1987): 98-99.

30 C.A. Belokurov, O Posolskom prikaze (Moskva, 1906), 20.

31 A.G. Mel'nik, "Moskovskiy velikoknyajeskiy dyak Danilo Mamirev", Drevnyaya Rus' Voprosi Mediyevistiki 2/24 (2006): 69.

olarak siralayan M. A. ^ibayev'in ara^tirmasi, metnini fevirdigimiz seyahatin gerfekle^tirildigi tarih araliginda mezkur dyak yamaginin herhangi bir görev almadigini ortaya koymaktadir. Ayrica hazirlanmasinda görev aldigi kitaplarin Kremlin tarafindan sipari§ edildiklerini ve bu ili^kinin III. ivan ile Vasiliy Mamirev arasinda yakinla^maya vesile olarak, bu sonuncusunun hazine dairesine dyak olarak atanmasinda büyük bir pay sahibi oldugunu ifade etmektedir.32 Fakat M. A. §ibayev, her ne kadar Vasiliy Mamirev'in fe^itli elfilik delegasyonlari ve arabuluculuk i^lerinde görev aldigini ifade etse de fevirdigimiz seyahatnameye herhangi bir atifta bulunmazken, seyahate denk gelen tarih araliginda da mezkur dyak yamaginin nifin herhangi bir kitap hazirlama görevi almadigini sorgulamamaktadir. Vasiliy Mamirev'in Rusya'da herhangi bir görev almadigi bir bufuk yillik tarih araligi, notlarini fevirdigimiz seyahatin icra edilebilmesi if in gereken süre ile tam bir uyum iferisindedir. Bu tetkiklere göre, seyahatte adi gefen Vasiliy ile III. ivan'in en nüfuzlu dyaki Vasiliy Mamirev'in ayni ki§i olmalari gerektir. Bu tahlilin saglamasini yapabilecegimiz en güvenilir yöntem ise seyahatin el yazmasi ile Vasiliy Mamirev'in el yazisini kar§ila§tirmak olabilirdi. Zira §ibaev, fali^masinda Mamirev'in daha dyakligi öncesinde dönemine göre daha estetik, kendine has hususiyetleri olan ve elinden gefen evrakta istisnaya yer vermeyen bir el yazisi oldugunu ifade eder.33 Fakat "Tüccar Vasiliy'nin Küfük Asya, Misir ve Filistin Seyahati'nin" el yazmasinin akibeti bilinmemektedir. Asil metin olarak aldigimiz Ortodoks Filistin Mecmuasi'ndaki Arhimandrit Leonid'nin 1884'teki ne§ri ise el yazmanin XVI. asirda kopya edilen bir nüshasini esas almaktadir.34

Sonuf

Biz, Dogu Kiliselerinin tarihi ile me^gul olmamakla beraber, bir süredir Moskova Devleti'nin te^kilatlanma ve di§ dünya ile ili^kileri üzerine yaptigimiz fali^malar dolayisiyla Türk-Rus resmi ili^kilerinin öncesine tekabül eden ve Türk tarih yaziciliginda henüz kapsamli bir §ekilde tetkik edilmemi§ bu süreci ara^tirmacilarin dikkatine sunmayi amafladik. Ekinde kaynak mahiyetinde bir seyahatname fevirisi sundugumuz, Moskova Devleti'nin XV. asirda di§a afilim sürecini degerlendirdigimiz bu ara^tirma, ancak 1497'de resmen ba^layan Osmanli-Rusya ikili ili^kilerinin öncesinde Moskova'nin, Memluk Sultanligi ve Dogu Kiliseleri ile ileti^im kurdugunu göstermesinin yaninda, III. ivan ve ardillarinin kullandiklari istihbarat agi ve yöntemini de ortaya koymaktadir. Ara^tirma neticesinde 1453 sonrasi Dogu Kiliselerinin iferisinde bulunduklari vaziyetin, Rus Kilisesini otosefallige; Moskova Devleti'ni ise Dogu kiliselerini himaye eden bir "doguculuga" sevk ettigi, böylelikle de Rusya'nin XV. asirdaki di§a afilim programinda tayin edici mühim bir etki yarattigi görülmü^tür. ihtimaller göz önünde bulunduruldugunda 1464'te Kudüs-Moskova-Kahire üfgeninde gerfekle^en baglantinin Rus Kilisesinin otosefalligini me§rula§tiran bir mahiyete sahip oldugu, bunun ise Rus Kilisesi ve Moskova Devleti'nin "sadaka vermek" adi altinda Kudüs Kilisesinin borflarini üstlenmesi suretiyle gerfekle§mi§ oldugu anla^ilmaktadir. Ayrica yaptigimiz tetkik, seyahatname yazarinin, 1455-1471 yillari arasinda dyak yamakligi yapan Vasiliy

32 M.A. §ibayev, "Dyak Vasiliy Mamirev - moskovskiy knijnik vtoroy polovini XV veka", 16-18.

33 M.A. §ibayev, "Dyak Vasiliy Mamirev - moskovskiy knijnik vtoroy polovini XV veka", 17-18.

34 Arhimandrit Leonid. "Hojyeniye gostya Vasiliya 1465 g.-1466 goda ", III.

Mamirev oldugunu göstermektedir. Dyak yamaklari imza yetkileri olmayan ve hazirlamakla görevli olduklari evrakta da adlari anilmayan alt kademe bürokratlar olmalari sebebiyle, bu esnada Vasiliy Mamirev'in hangi dyakin yamagi oldugu tespit edilememektedir. Lakin bu seyahatin en iyi ihtimalle 22,75 kg agirliginda bir altin ziyneti taçidigini ve Vasiliy Mamirev'in de dyak olarak Hazine Dairesine atandigini göz önünde bulundurdugumuzda buradaki dyakin da Hazine Dairesinden gelme oldugu teslim edilebilir. Mamirev'in bu misyonda yer almasi ve Moskova'ya bir haci olarak dönmesi, meslek hayatinda gözlemlenen hizli yükseli^in kaynaklarindan birini teçkil ederken, XV. asrin son çeyreginde Moskova Rusyasi'nin siyasi olaylarinin yaninda kültür ve sanat hayatinda da önemli bir rol oynamasinda etkili olmuçtur.

Çeviri-Metin-Notlandirma

6974(1466) yilinda Moskova ve Rusya Büyük Knezi ivan Vasilyeviç döneminde bir tüccarin seyahati.

Baba, Ogul ve Kutsal Ruh adina. Ben, Tanri'nin günahkär kulu Vasiliy, kutsal topraklari ve çehirleri görmek arzusunda idim. Tanriya ^ükürler olsun ki bu topraklara yüz sürme çansina vakif oldum. (Orada) Azizlerimize ve Efendimiz isa Mesih'e ettigimiz dualarin yüzü suyu hürmetine Tanri bizi rahmetiyle haçyetsin.

Kudüs yolculugumuz Bursa'dan baçladi. Büyük bir pazarin oldugu Yeniçehir'e35 yolculugumuzun ikinci günü vardik. Altinci gün vardigimiz Göynük36 çehri iki tepe arasinda, üzerinde safran biten kayalik bir arazidedir. Mudurnu37 çehrine yedinci gün vardik. Sekizinci gün Bolu'daydik. Tosya38 çehrinde pek çok Ermeni yaçar, Ortodokslar ve Türkler burada azinliktir. Yolculugumuzun on dördüncü günü buradaydik. Osmancik39 çehri: bu çehirde farkli bir taç tahkimat inça etmiçler, bu iç surun bir de diçinda yine taçtan bir baçka duvar var idi. içeri çehirdeki yüksek taç duvardan diç duvarin altindaki çehre dört ok atimi; oradaki duvardan iç duvara ise beç ok atimi mesafe vardir. içerideki çehir diçaridakine göre yüksekçedir ve burada çok büyük olmayan bir su yolu vardir. Bu su yolunun kaynagi olan nehir ise bir dagin altindan gelir, suyun rengi ala çalar, geniçligi Oka'ya denktir. "Kirk çehitin" içkence gördügü Sivas40'tan akar gelir. Yolculugun on sekizinci günü oraya vardik. Merzifon41 çehrinde yaçayanlarin neredeyse tamami Ermenidir, Türkler ise azinliktir. Ermenilerin piskoposlari ioakim onun üstadi ise ^altaça'dir. Buraya on dokuzuncu günde vardik.

Kavza42 adli mevkiide halkin faidesine bir hamami hayrat diye inça etmiçler, buraya bir dagdan sicak su gelir. Bu mevkiide bir kervansaray vardir ki kim hangi dindendir diye bakilmaksizin herkesi agirlarlar, yedirip içirirler. Bu kervansarayi Bayezid'in torunu olan

35 Нишара Niçara.

36 Колнокоу Kolnokou.

37 Мурдоулукъ Murdouluk.

38 Тоусъ Tous.

39 Атманчюкъ Atmançyuk.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

40 Савастия Savastiya.

41 Мерзуван Merzuvan.

42 Гавза Gavza.

Mehmet Pa§a Yildirim43 in§a ettirmi^.44 Yolculugumuzun yirminci günü oradaydik.

Amasya45 §ehri bir dag üzerindedir ki bu dag epey yüksektir. Bu §ehirde birbiri ardina yedi mahalle vardir. Dagi ve bu yedi mahalleyi fevreleyen bir büyük duvar in§a edilmi^tir. §ehrin kenarindan, hemen duvarin yanindan bir büyük nehir, Ye^ilirmak akar. Bu nehir üzerinde dönen bir tekerlekten her bir kapiya su saglanir. Buraya yolculugumuzun yirmi birinci günü vardik. Yukaridaki §ehirde ise büyük bir su kuyusu vardir.

Vorgoun46 §ehri büyük daglar arasindaki bir gefit üzerinde yer alir. Buradan, adeta buz parfalarina benzer tuz fikarirlar. Buraya vardigimizda yolculugumuzun yirmi ikinci günü idi. Turhal47 §ehri bir büyük kayanin yamacinda yer alir, hemen altindan büyük bir nehir akar. Bu nehrin üzerinde ta§ bir köprü vardir, köprünün altinda ise iki tane büyük su degirmeni fallir. Yirmi üfüncü gün burada idik.

Tokat48 §ehri iki kayalik dagin arasinda durur. Bu §ehrin pazarlarindan, hamamlarindan, sokaklarindan ve dahi avlu önlerinden su gefer. Bu §ehir Bursa'dan bile büyüktür. Ifinde tek bir kilise vardir: Aziz Nikolay Kilisesi, ba^rahibi ise Arseniy'dir. Hristiyan nüfusu azdir. Buraya vardigimizda Bursa'dan yola fikali bir ay olmu^tu.

Iadosua49 §ehri büyük bir dagin tepesinde yer alir, hemen ardinda da bir ba§ka büyük dag uzanir. £evresinde de büyük bir nehir kivrilarak akar. §ehrin ifinden de gefen bu nehir on pinara ve fok sayida kuyuya su verir. Nehrin üzerine yedi su degirmeni dikmi^lerdir. Onlari bir duvar fevreler. Bu nehirden degirmenler vasitasiyla tüm obaya su verirler. Tokat'tan bu §ehre iki günde vardik.

Sivas (CHBa3'b] §ehri, bizim dilimizde ise Savastiy, "40 §ehidin" i^kence gördügü yerdir. Bu §ehrin ifinde bir göl ve bir de hamam vardir ki §ehitlerin i^kence gördügü yer de orasidir. Büyük bir §ehirdir. §ehrin orta yerinde büyük bir dag yükselir. Tepesinde bir ba§ka §ehir vardir. Hemen ardinda ise bir üfüncü §ehir yer alir. Bu §ehirde Ortodokslar ve Ermeniler ya§ar, Türkler sayica azdir. Hristiyanlarin kiliseleri §ehir iferisinde ama surlarin di^arisindadir. §ehrin di^indan büyük bir nehir akar, §ehre üf popri^e50 mesafededir. Bu nehrin üzerinde büyük bir köprü vardir, köprünün yüksekfe kalan

43 Магнетъ Паша Изыдыромъ Баязытовъ внукъ Magnet Paga izdirom Bayazitov Vnuk.

44 Vasiliy, ifade ettigi kompleks yapi ile Beyazit Paga'nin 1418'de Amasya gehrinin diginda bir mevkide inga ettirdigi

imareti kastediyor olmalidir. Bir Amasyali olan Beyazit Paga, Çelebi Mehmet'in Amasya'daki sancak beyligi esnasinda 0

yakin maiyetine girip daha sonra veziriazam ve Rumeli Beylerbeyligine dek yükselen bir devlet adamidir. Vasiliy'nin 4

bahsettigi hamam, Bayezit Paga imareti'nin vakfiyesinde ifade olunan "Haci Çadgeldi Hamami" olmalidir. Bkz. Alev §

Alatli (Derleyen). Bize Yön Veren Metinler Beylik'ten Cihan Devleti'ne (1299 - 1606), Cilt: 3. (istanbul: Kapadokya ú

Üniversitesi Yayinlari, 2021), 62-63. Fakat vakfiyede bir kervansaraydan bahis olunmamaktadir. Kuvvetle muhtemel, ^ й kervansaray Vasiliy'nin dedigi gibi daha geç bir tarihte Beyazit Paga'nin varislerince inga edilmig ve günümüze dek ^ ш ulagamamigtir. U ©

45 Амасия Amasiya.

46 Воргоунъ. Vasiliy'nin verdigi bu yer adiyla örtügen bir yerlegim birimine rastlanilmamigtir fakat aktardigi cografi hususiyetlerle örtügen, Yegilirmak yakininda bugün iki köy bulunmaktadir: Kizoglu ve Damudere.

47 Турхаль Turhal.

48 Тоукатъ Toukat.

49 Иадоуса. Vasiliy'nin bahsettigi bu gehir bugünün Sivas-Yildizeli ilçesi olmalidir. Çehri, bölgedeki Yildizdagi'nin adiyla anmig olabilir. Bahsettigi cografi gartlari bölgede tagiyan tek yerlegim yeri Yildizeli'dir, gehrin içinden bugün de ayni adla anilan bir çay akmaktadir.

50 Eski Rusça bir ölfü türü. Poprige'nin birim kargiligi Ortaçaglar boyunca degigkendir fakat XV. asir Moskova Rusyasinda 750 kulaç olarak kabul edilmekteydi.

|13|

tarafindan akan suyun rengi ala falar zira ijkenceciler kirk jehidin bedenlerini buradaki göle birakmijlardir. Ancak insanlar buranin suyunu iferler ve hifbir zarar görmezler bilakis jifa bulurlar. Tokat'tan bir gün mesafedeki bu jehir, son Türk jehri idi.

Sivas'tan sonra gördügümüz ilk jehir, bir günlük at kojumu mesafede kalan Selümenov'un jehri idi ki bu jahis, Murat'in oglu Türk Knezi'nin kayinpederi idi51. Bu jehir bir dag üzerindeki düzlükte yer alir. Dag dibinden fijkiran büyük bir nehir hemen bu jehrin yanindan gefer. §ehre girmek ifin kapilari demirden dört ayri gefitten gefilir. Kapilari gefince üf kat duvar, her bir gefitin bajinda da nöbetfiler vardi. (Buraya vardigimizda) Sivas'tan fikali dört gün oldu.

Elbistan 52 büyük bir köydür. Zengin bir su kaynagi vardir. Tartan bir su havuzunun kenarinda peji sira uzanan dokuz büyük su degirmenini tek bir su döndürür. Buraya altinci günde vardik. Büyük bir pazar yerinin oldugu Kumluk53 adli büyük bir köye vardigimizda ise yolculugun yedinci günü idi.

Sivas'tan yola fiktigimizin onuncu günü Antep'e54 vardik. Selümenovlarin55 topraklarinin güneyinde kalan Misirlilarin ilk jehri ijte bu Antep'tir. Buraya, Kasim'in üfünde, Aziz Akepsim, Aziz Anfil ve Aziz losif Günü56'nde vardik ve (bu esnada) Lide 57'de bulunan Aziz Yorgi Kilisesi'nin yeniden imar edilijinin anisina ayin yapiliyordu. Bu jehir bir düzlükte yer alir. §ehri fevreleyen toprak duvar tajlarla tahkim edilmijtir. Üf demir kapisi var. Kapilarin yanlarindaki yüksekfe duvarlarin üzerinde nöbetfiler vardi. Ahalisi büyük bir mahalle iferisinde yajar. Saraylari ve hamamlari pek aladir. Tüccari bol ticaretleri pek iyidir. Duvar dibindeki hendek pek derince degildir fakat duvarda fok sayida hisarpefe vardir ve bu hisarpefelerin aralari gök rengiyle kaplidir.

Halep58 jehri pek büyüktür. Dümdüz bir ova üzerinde yer alan bu jehir üf günlük mesafeden görünür. §ehri fevreleyen duvar fok yüksektir ve dibinden tepesine dek tajtan inja edilmijtir. Her iki kapisindan da girij-fikij yapilir. Yine, jehri fevreleyen bir hendek ve bunun üzerinde büyük bir köprü vardir. Köprünün öbür bajinda yüksek yüksek okfu kuleleri yer alir. Iki demir kapisi bu kapilarin üzerinde de nöbetfiler vardir. Bu köprünün orta yerinde dikili olan okfu kuleleri de pek saglamdir. §ehrin duvarlarinda fok sayida bu okfu kulelerinden vardir. Bunlarin diplerinde bulunan hendeklere girip fikmak ifin fok sayida kapi bulunur lakin bu kulelere ancak surun if tarafinda kalan gizli yerlerden gefilerek ulajilir. §ehrin fikijindaki köprü de ayni jekilde, jehir duvarlari ve demir kapilardan sonra, bir hendegin üzerinde okfu kulelerinin arasindan gefer. Daire bifiminde bir jehirdir. Tüm jehri fevreleyen hendek, su ile doldurulmujtur. Ziyadesiyle

51 Dulkadir Beyi Süleyman Bey'in 1454'te ölümünden sonra mücadeleye girijen ogullarindan birinin, büyük ihtimal ki §ahbudak'in kijlak olarak kullandigi bir meskenden bahsediyor olmalidir. Bahsettigi evlilik ise Süleyman Bey'in kizi Sitti Mükremine ile II. Mehmed'in 1450 yilinda II. Murad'in ikinci padijahligi esnasinda yaptiklari evliliktir. Metindeki bu detay, Vasiliy'nin sinir bölgelerindeki siyasi ilijkileri de gözlemledigine ijaret etmektedir.

52 A6-ycTaHb Ablustan.

53 KoM-rori Komlyug

54 AHTani Antap

55 Dulkadir Beyi Süleyman Bey'e nispetle, beyligi onun adiyla aniyor.

56 Episkop Akepsim, Diyakon Anfil ve Papaz losif'e adanan bu gün, IV. asrin son feyreginde Sasani Imparatorlugunda Büyük §apur (307-379) devrinde Hristiyan ögretisinin baskilandigi bir dönemde 3 sene tutsakligin ardindan jehit edilmeleri sebebiyle Ortodoks Slav, Grek ve Ermeni Kiliselerinde anilmaktadir.

57 ^Hfle Lide

58 Xa-ani Halyap

derindir ve içerisinde pek çok sayida balik vardir. Bu saydigimiz iç çehrin çeperinde büyükçe bir diç mahalle vardir ki tüccarlarin çogu burada iç görür, hamamlarin iyileri de yine buradadir. Bu çehre, Antep'ten yola çiktigimizin dördüncü günü, 21 Kasim sabahi, Mihaylov Günü59'nde vardik. 26 Kasim Altin Agizli Yuhanna Günü60'nde ise ayrildik.

Selmouniy61 çehri bir dag üzerindeki düzlükte yer alir. Her sokaginin sonunda bir demir kapi, bu kapilarin baçinda da yüksek okçu kuleleri vardir. Bir sokaktan digerine geçiç yoktur, her birinin giriçi ayridir. Halyap'tan buraya iki günde vardik.

Hama62 çehri iki dagin üzerinde durur. Esasinda her birinde ikiçer çehir var gibidir. Büyük Evfrant Nehri bu daglarin arasindan akar63. Bu nehrin üzerine öyle büyük çarklar yerleçtirmiçlerdir ki her biri enlemesine on kulaç geniçligindedir. Bunlarin çektigi su, su oluklari vasitasiyla bu iki dagdaki tüm hanelere aktarilir. §ehirde pek çok Hristiyan vardir, Aziz Yorgi adli kiliseleri Antakya Piskoposluguna tabiidir. Tüccari da bedesteni de çoktur. Pek güzel hamamlari ve sarniçlari vardir. Buralara su tepemizden geçen su yollari ile taçinir. Çok sayida hurma agaçlari vardir. Denizin yakininda kalan bu çehir Halep'ten üç gün çeker.

Humus64 çehri pek büyüktür. Tüm hanelerin etrafi duvarlarla örülüdür ancak bazilarinda duvar yerine, farkli ebatlarda kayalar geliçi güzel yerleçtirilmiçtir. §ehir büyükçe bir dagin tepesindedir. Arabi az, Hristiyani çoktur. En büyük kiliseleri, Meryem Ana Kilisesidir. Sevastiyali kirk çehit ve Azize Varvara solunda; Aziz Semion ise sag tarafinda kalir. §ehrin bir diger kilisesi Aziz Yorgi Kilisesi de epey büyüktür ancak görece biraz daha uzakta, çehrin öbür ucunda kalir. Aziz §ehit lulian'in kalintilarinin oldugu lahit hemen bu kilisenin yanindadir. Aziz Yorgi'nin ejderhayi öldürüp prensesi kurtardigi çehir bu çehirdir. Sonrasinda çehir halkini vaftiz ettigi o göl, ejderhanin mesken tuttugu o magaralar bu kilisenin pek yakinindadir. Gölün hemen kenarinda bir dag yükselir ve Akdeniz65 de bu dagin öbür yüzüne bakar. Aziz Yorgi'nin ejderhayi öldürdügü yerde çimdi büyük bir höyük vardir. Buraya vardigimizda Halep'ten yola çiktigimizin beçinci günüydü.

Kara66, büyük bir yerdir. Ahalisi ve tüccari boldur. Ancak Sarazenler ve Hristiyanlar pek azdir. Buradaki Aziz Yorgi Kilisesi pek büyüktür ve Kiev'deki Ayasofya Kilisesi'ne benzer. Altarinin sag tarafinda Aziz Dimitri Solunski'nin, Aziz Sergey ve Vakh'in ve Sevastiyali kirk çehidin ikonalari; sol tarafta ise Meryem Ana'nin, Yevstafiya Plakida'nin, Azize Sofiya ve çehit kizlari Azize Vera, Azize Lyubov ve Azize Hadejda'nin ve yine çehit

59 Dogu Slavlarinda kijin bajladiginin ve hasat mevsiminin sona erdiginin ifadesi olarak kutlanan bir halk bayrami. Adini, Ibrahimi dinlerdeki meleklerden biri olan Mikail'den alir. Ortodoks inancinda Mikail'in koruyucu baj melek olarak kabul edilmesinden kaynakli olarak inananlar, hastalanmamak, hastalandiysa jifa bulmak ve bunlarin haricinde mevsim jartlarindan ileri gelen problemlerden kurtulmak ifin dua ederler.

60 IV. asrin 90li yillarinda Konstantinopol Patrikligi yapan Yuhanna'nin "Altin Agizli" lakabi, hitabet ve vaizlikteki yeteneklerinden ileri gelir. V. asrin bajlarinda sürgündeyken vefat ettigi 14 Eylül, Isa Peygamber'in gerildigi farmihin bulundugu güne adanmij olmasi sebebiyle Altin Agizli Yuhanna, 26 Kasim günü anilmaktadir.

61 Селмоуний. Idlib bölgesindeki Sarmin jehri olmalidir.

62 Хамьмя Hamyama.

63 Vasiliy'nin bu ifadesi yanlijtir. Hama'dan Asi Nehri akar.

64 Хооузмь Hoozm.

65 Metinde Akdeniz'i tanimlamak ifin "Beloe More" ifadesi kullanilmaktadir. 15. Asir Rusfasinda Karadeniz ifin hälä "Pontus Denizi" ifadesi kullanilirken Akdeniz'in Türkfe toponiminden kalke edildigi ve dönemin Rusfasinda yer edinmij oldugu anlajilmaktadir.

66 Кара Kara.

Varvara'nin, Kiprian'in ve Uliyana'nin ikonalari yer alir. Kepler hemen bu kilisenin yakinlarinda bir yerde yaçarlar. Kara Metropoliti Makariy ve Arkadiy adinda bir baçka yerin metropoliti de yine burada yaçarlar. Buraya altinci günde varmiçtik.

Kara'dan §am'a67 yol iki gün çekti. §am çehri pek büyüktür. Bir ovada yer alir. Bir çehir içinde ûç çehir vardir. §ehrin merkezi pek büyük degildir. Duvarlari on kulaç geniçligindedir. Okçu kuleleri pek siktir. §ehrin tek bir giriçi vardir. Birbiri ardina alti demir kapidan geçilir. Hristiyanlari da pek az degildir. Oniki Havari Kilisesi pek büyüktür fakat içinde pek az nesne vardir, tek bir sunagi vardir. Hristiyanlar ilahilerini bu sunagin baçinda okurlar. Büyük Evfrant Nehri (Çev. Barada Nehri ile kariçtiriyor.] bu çehrin içinden geçer, suyu tüm hanelere, pazarlara, sokaklara ve dahi kervansaraylara ulaçtirilir. Nehir, çehre tüm köyleri ve otlaklari sulayarak ulaçir. Tüccari bol, hamamlari pek güzeldir. §am'a Meryem Ana'nin Tapinaga Giriçi Yortusu'nda sali günü varmiçtik. §am'dan Yakov'un Köprüsüne 3 gün çeker. Bu köprü baçindaki kervansaray pek büyüktür. Kervansaray da köprü ile ayni adla anilir. Burada her bir hizmeti hayrina ederler. Köprü, pek büyük bir nehrin üzerinde durur. Bu nehir ise Pontus Denizi'nden Tiveriad Denizi'ne akar68. Yakov, melek ile içte bu köprünün üzerinde güre^mi^tir. Evi ise hemen köprüden sonra sol tarafta kalir. Köprüyü geçtikten sonra sag tarafta kalan çehir ise Asafatov69 çehridir. Yakov'un Köprüsü'nden, Yusuf'un biraderleri tarafindan köle olarak satildigi kuyunun oldugu yere, Yusuf'un kuyusundan da Tiveriad Denizi'ne tam bir gün çeker. Yer Nehri, Tiveriad Denizi'nden gelir daha sonra Dan ile birleçir. Içte o birleçtikleri yerde Yahya, isa'yi vaftiz etmiçtir. Isa Mesih, Petrus'a giderken de içte bu Tiveriad Denizi üzerinden geçmiçtir. Mesih'in beden degiçtirdigi Tabor Dagi da buranin pek yakinindadir. Buradan, Yakov'un oglu Bünyamin'in (Çev. metinde Velyamin] haziresinin oldugu yere bir buçuk gün çeker. §am'dan Ramle70'ye yol sekiz gün çeker, bu çehir ise Kudüs'ün sag tarafinda kalir. Rahil'in ogullarinin ardindan gôzyaçi döktügü Aziz Nikolay Kilisesi içte bu Ramle çehrindedir. Ramle çehrinin pek yakinindaki bir diger çehir ise Lod'dur71. Aziz §ehit Georgiy'nin aziz baçinin yer aldigi kilisesi buradadir. Kudretli ^emsun'un çehri Gazze72, Akdeniz'in kiyisinda yer alir, buradaki kilise Meryem Ana Kilisesidir. §ehrin metropolitinin adi Mihail'dir. Burada Hristiyan ahali pek kalabaliktir, Kudüs Patrigi'ne tabiidirler. Ramle'den Gazze'ye yol iki gün çeker.

Yol buradan sonra Misir'a kadar kum üzerinden devam eder. Gazze'den Katye'ye73 dört gün çeker. Burada hurma agaçlari pek çoktur, çehrin suyu ise Nil'den getirilmiçtir. Bu ° çehirden Hanke'ye74 ise iki gün çeker, buranin da tüccari ziyadesiyle pek boldur. Hanke z ile Misir arasindaki yolun sag tarafindan Mataria adinda tek bir köy vardir ki 5 popriçe a ^ ^ boyunca uzanir. Bu köyün yakinlarinda artik meyveden dü^mü^ bir incir agaci vardir.

< о >"

g in « Meryem Ana, yavrusu ve beraberinde Yusuf ile Kudüs'ten Misir'a kaçarlarken karanlik

ot vû ©

|16| _

67 Шама Çama.

68 Vasiliy'nin bu ifadesi yanliçtir. Kastettigi, Çeria Nehridir. Tiveriad Denizi ile kastettigi ise Taberiyye Gölüdür.

69 Асафатов.

70 Рамле Remle-lsrail

71 Лида Lida Lod-lsrail

72 Казья Kazya.

73 Катья Katya.

74 Ханька Hanka.

föktügünde ijte bu incir agacinin ardina gizlenmijlerdir. Bu incirin dallari bugün hala fifeklenir. Meryem Ana susadiginda yavrusunu kumlarin üzerine koyup köye gitmij, rastladigi kadindan susuzlugunu dindirmek ifin su istemij. Kadin ise "(ifme suyu ifin) bir kaynaklarinin almadigini, eger susarlarsa gidip Nil'den iftiklerini" söylemij. Meryem Ana geri döndügünde ise yavrusunun topugunun altindan su fijkirdigini görmüj. Susuzlugunu gidermij ve sonrasinda ise kumun iferisinde ortasi fukur bir kaya bulmuj. ünun ifinde yavrusunu güzelce paklamij, altindaki bezini yikamij, (sonrasinda) ise kayayi (buldugu yere) gömmüj. O yerde daha sonra, insanlarin bir fejit yag fikardiklari küfük küfük fidanlar filizlenmij. Kim bu yagdan alir ise jifa bulurmuj, sadece Hristiyan milleti degil bajka inanflari takip eden milletler de. Hem o kaya hem de o filizler bugün hala oradadirlar. ijte buradan Misir'a yarim gün feker. Misir'a Milat Yortusuna bir hafta kala, aralik ayinda, Aziz §ehit Sebastian gününde vardik. Nihayetinde Bursa'dan Misir'a 100 (yüz) günde varmij olduk.

Misir75 jehri son derece büyüktür, iferisinde 14.000 sokak ve her bir sokagin ikijer kapisi, ikijer okfu kulesi ve mumluklarinin yagini yakip söndüren ikijer bekfisi vardir. §ehrin bazi sokaklarindaki hane sayisi 15.000'leri bulurken bazilarinda da avlu sayisi 18.000'e dek fikar. ij o ki buranin her bir sokaginda ticaret aladir. Fakat hangi sokagin nerede oldugunu büyük insanlar haricinde bilen yoktur.

Aziz Antoniy Babamizin günü olan 17 Ocak'ta Misir'dan ayrildik. Gazze'den Kudüs'e giden yol üzerindeki ibrahim'in Evi'ne yol iki gün fekti. ibrahim, ishak, Yakup, Yusuf, ibrahim'in karisi Sara ve hanesindeki diger herkes burada gömülüdür. Pek büyükfe bir yerdir, geleni gideni boldur zira burada ikram vardir. Her bir ülkenin milletinden bajka bajka dillerde konujanlardan gelenler oldugu gibi en basitinden soylusuna Hristiyanlar da buraya gelir ve gelen her kimse nereden geldigine, hangi dilde konujtuguna bakilmaksizin yedirilir ifirilir. ibrahim'in Evi'nde büyükfe bir kilise vardir. ilyas Peygamber'in kilisesi bu kilisedir. Burayi da ziyaret ettik ve kutsal emanetlerine yüz sürdük. Yahya Peygamber'in kutsal emanetleri ise ibrahim'in Evi'nden yarim gün feken bir yerde, yolumuzun yakinlarinda sagimizda kaliyordu. Onun emanetlerini de ziyaret ettik ve yüz sürdük. Orasi ile Vifleem76 arasi 10 poprija tutar ki bu jehir de Kudüs'e giden yola pek yakindir, yolun sag tarafinda kalir. ijte burada isa Mesih'in dogdugu ve yetijtigi yerleri gördük. Geceleyin tepemizde yildizlar dururken bilge kimseler buraya gelip ibadet ettiler. Kutsal bir suyu vardir, biz de iftik. Buradaki Kutlu Dogum Kilisesi de pek büyüktür, hemen solunda bir manastir vardir ki Azize Yekaterina ijte burada yatar. £ar Hirodes'in katlettigi 14.000 bebegin külleri buradaki kilisenin iferisinde muhafaza edilir. Burada pek fok kejijle beraber iki Frank prensi yajar. Yusuf'un annesi Rakel, Vifleem'den Kudüs'e giden yol üzerinde, sola dogru bej poprija mesafede kalan bir yerde yatar. Kabrinin oldugu yere on iki adet taj konmuj vaziyettir. Burayi da ziyaret edip, yüz sürdük. Yevfrant'in Evi, bu kabrin sol tarafinda kalmaktadir ki £ar Davut ijte burada dogmujtur. Burada yajayanlarin hepsi Hristiyandir ve Aziz Nikolay adinda bir kiliseleri vardir. £ar Davut'un babasi Yuja bu kilesede yatar. Burayi da ziyaret edip yüz sürdükten sonra geri

75 EruneTb Yegipet. Bu jehir ile Kahire kastedilmektedir. Vasiliy'nin bahsettigi Mataria köyü, bugün Kahire'nin bir ilfesidir.

76 Bu^-eoM Vifleom

döndük. ilyas Peygamber'in 300 büyücüden kimilerini yakip kimilerini ise hanferiyle hakladigi yerde inga edilen ilyas Peygamber Kilisesi ise, dönüg yolumuzun üf popriga kadar uzagindaki bir mesafede yer alir. Oraya da vardik ve dua ettik. Aziz Simeon'un sütunu yine bu yol üzerinde yer alir ki hem o sütunu hem de yanindaki kiliseyi Simeon'un kendisi inga etmigtir. Orada da bulunduk ve dua ettik. Oradan bir popriga kadar uzakta bir bina vardir ki Varuh'un 70 yil uyudugu yer igte burasidir. iki popriga mesafe uzaklikta Aziz Nikolay iber (Gürcü) Manastiri yer alir. Efendimizi gerdikleri farmihin tahtalari ifin kestikleri agaf burada imig. Dün o (kestikleri agacin oldugu] yerde bugün bir Hristiyan kürsüsü yer almaktadir. Büyük Varvara'nin eli, bu manastirin kilisesinde bulunmaktadir. Onu da ziyaret ettik ve yüz sürdük.

ibrahim'in Evi'nden Vifleem'e oradan da Kudüs'e dek bir su gider ki bu suyu oraya ibrahim bizzat kendisi baglamigtir. ibrahim'in Evi'nden Kudüs istikametinde giderken isa'nin Diriligi Kilisesi adinda büyükfe bir kiliseye ugradik. Orada, hemen kapilarinin kargisinda duran farmihtan indirilig ikonuna yüz sürdük. Bu ikonun üzerinde sekiz adet kandil gece gündüz an durmaksizin yanar durur. Oradan sonra efendimizin lahitine yöneldik, bu kilisenin solunda kalir. Efendimizin lahitine afilan kapilarin önünde bir tag durur ki bu tagi bir melek lahitten kopartmigtir. Buraya da yüz sürdük. 14 adet kandil gece gündüz an durmadan yaniyordu. Efendimizin lahitinden fiktiktan sonra sol tarafa dogru ilerledik ve bir Frank kilisesine ugradik. "Misk kokulularin eglerinin" isa Mesih'i kargiladiklari yer igte bu kilisenin kapilarinin önüne tekabül eder. Frank kilisesinin

iferisine de girdik, isa Mesih'e igkence ettikleri altar sag tarafta kalir. (...)

Halep'ten Bursa'ya dönerken farkli bir yol üzerinden geldik. ilk gehir Antakya77, yedi dagin üzerinde durur, yedi duvarla örülüdür. §ehrin iferisinde bir nehir akar, bu nehrin üzerinde de büyük bir köprü inga etmiglerdir ki pek fok tag direkle desteklenmigtir. Köprü dört tag duvarla tahkim edilmig, ortasina da demirden bir kapi ve büyükfe okfu kuleleri koymuglardir ki bu kulelerde pek fok asker vardir. if gehirde öyle konaklar vardir ki kalayla kapli demirden yapilma bir iskeletin üzerine tag dizerek tahkim ederler. §ehrin orta yerinde Ayasofya Kilisesi vardir, ebadi £argrad'dakine denktir78 fakat buradakinin ibadet edeni yoktur. Bu gehir £argrad'i pek andirir zira o da zamaninda bir far gehriydi fakat gimdi yitik bir gehirdir. Bugün Sarazenlerin idaresindedir. Hristiyani pek azdir, Müslümanlar fogunluktur. Pek büyük bir gehirdir. ifinde bagka bagka dinlere

o

^ inananlar vardir. Halep'ten (buraya) yol üf gün feker.

ö Bursa yoluna devam ederken kargilagtigimiz, Misir'a tabi ilk gehir, bir Ermeni

< g gehridir. Burada Türkmenler yagar. §ehrin kenarindan büyük bir nehir akar, nehrin

§ vo2 © üzerinde de tag bir köprü vardir. Köprünün her iki ucunda da kapi vardir, gümrük |18| vergisini buradan alirlar. Bu gehre kadar yol Halep'ten 10 gün feker.

Adana79, büyük bir gehirdir, kenarindan da kuvvetli bir nehir akar. Nehrin

77 AHTeH®i Anteyaj.

78 Antakya'yi £argrad ile, Antakya'daki Azize Sofiya Kilisesi'ni ise Ayasofya ile kargilagtirmasi, Vasiliy'nin daha önceden yahut Bursa'ya varmadan önce istanbul'da bulundugunu gösterir ki ikinci durum daha olasidir.

79 AflOHaö Adonay.

üzerindeki köprüyü Ermeniler yapmigtir, bugün ise gehirde Ermeniler Türkmenlerle yagarlar. gehirde ayrica Ermenilerin kilisesi vardir, metropolitleri de Ermenidir. Buraya kadar yol 6 gün feker. Adana'dan bir günlük mesafede bir bagka Ermeni gehri daha vardir burada gümrük vergisi alirlar. Bir bagka Ermeni gehri olan Gülek80 ise buradan iki günlük mesafede yüksekfe bir dagin tepesinde bulunur. Bu gehri ancak hava afik oldugunda görmek mümkündür, yok eger bulutluysa gözle görülmez. Gülek'ten bir gün mesafede Karasam81 adinda bir bagka gehir bulunur ki bu da bir Ermeni gehridir. Bu gehirden Beydili82, Karaman topraklarina kadar (duraklamadan] gittik. Karaman topraklarinda (kargimiza fikan] ilk köy Karaisali83 idi. Karaisali'dan Eregli84'ye 5 gün, Eregli'den Konya'ya 2 gün feker. Bizim dilimizdeki Ikoniya, onlarin dilinde Konya diye okunur. Burada bizim bir kilisemiz vardir. Onlarin dilinde Platon, bizde Anfilofey diye bilinir. Burada, kilisenin girig ve altar kapilarinin arasinda defnedilmigtir. Kandili bugüne dek araliksiz yanar durur. Yol íkoniya'dan Akgehir'e85 üf gün, Akgehir'den da Türkiye topraklarina bir gün feker.

Sinirdan sonra Karahisar86 gehrine varmak ifin yol bir gün daha feker. Bu gehir, bir vadi iferisinde yüksekfe bir kayalik tepede yer alir, pek büyüktür. §ehrin ifinde ata binilmez, zira gehre girmek ifin evvela merdivenlerden gefilir. Georgiy Kilisesi adinda bir kilise vardir burada. Karahisar'dan Kütahya87'ya gehrine iki gün feker. Bu gehir, bir dagin bagindadir. Birbiri iferisinde üf gehir(mahalle) vardir. Orta mahallesi pek yüksektir, dig mahallesinde de büyük bir meydani vardir. Meryem Ana ve Aziz Nikolay kiliseleri igte bu meydandadir. Kütahya'dan Inegöl'e88 gehrine yol üf gün, oradan Bursa'ya bir gün daha feker. Artik Bursa'ya vardigimizda ise Paskalya Bayrami'ni gefeli dört hafta oluyordu.

Yaradan'a sonsuz gükürler olsun, Ämin.

^ ^ ^

Beyanname:

1. Etik Kurul izni: Etik Kurul izni gerekmemektedir.

2. Katki Orani Beyani: Yazar, makaleye bagkasinin katkida bulunmadigini beyan etmektedir.

3. £ikar ^atigmasi Beyani: Yazar, herhangi bir fikar fatigmasi olmadigini beyan etmektedir.

Declarations:

1. Ethics approval: Not applicable.

2. Author contribution: The author declares no one has contributed to the article.

80 Koy^HK Koulik

81 KapacaMt Karasam

82 Oöngne Obidiye

83 KapaKocca Karakossa.

84 ApaK^en Arakleyi

85 AKmap Akgar.

86 Kapacapbi Karasari

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

87 Kothh Kotyay

88 Hernán Negili

3. Competing interests: The author declares no competing interests.

*

*

*

KAYNAKÇA

Akti istoricheskiye, sobranniye i izdanniye Arheograficheskoyu Kommissiyeyu T. 1. (13341598]. Sankt-Peterburg: Tipografiya ekspeditsii zagotevleniya gosudarsvennih bumag, 1841.

Alatli, Alev. (Derleyen). 2021. Bize Yön Veren Metinler Beylik'ten Cihan Devleti'ne (1299 -1606) Cilt: 3. Istanbul: Kapadokya Üniversitesi Yayinlari, 2021.

Arhimandrit Leonid. "Hojyeniye gostya Vasiliya 1465 g.- 1466 goda" Pravoslavniy Palestinskiy Sbornik 2/3 (1884): I-III, 1-14.

Belobrova, O. A. "Hojdeniye na vostok gostya Vasiliya Poznyakova s tovariçi." Biblioteka literaturi Drevney Rusi RAN iRLl Tom 10. edited by Lihaçev D. S. Dimitriyev L. A. Alekseyev A.A. Ponirko N. V. Sankt-Peterburg: Nauka, 2000.

Belokurov, S. A. O Posolskom prikaze. Moskva, 1906.

Çernikova, T. V. "Moskovskoye gocudarstvo v yevropeyskom geopolitiçeskom prostranstve v seredine XV-naçale XVI vv." Vestnik MGlMO-Universiteta 4/13 (2010): 68-76.

Eyice, Semavi "Bertrandon de la Broquiere ve Seyahatnamesi (1432-1433)" islâm Tetkikleri Enstitüsü Dergisi Cild VI/1-2 (1975): 85-126.

Karterev, H. "Snosheniya lerusalimskih Patriarhov c russkim pravitel'stvom s polovin'i XVI do kontsa XVIII stoletiya" Pravoslavniy Palestinskiy Sbornik 15/1(43) (1895): 1-5.

Kazakova, N. A. "Zametka o Rime" Biblioteka literaturi Drevney Rusi RAN iRLl Tom 6, edited by Lihaçev D. S. Dimitriyev L. A. Alekseyev A.A. Ponirko N. V. Sankt-Peterburg: Nauka, 1999.

Kirpiçnikov, 1. A. "Dyaçeskiy apparat velikogo knyajestva Ryazanskogo" Vestnik Tambovskogo universiteta. Seriya: Gumanitarnye nauki. 25/184 (2020): 114-120.

Kuçkin, V.A. Popov, G.V. "Gosudarev Dyak Vasiliy Mamirev i litsevaya kniga Prorokov 1489 goda" Drevnerusskoye iskusstvo Rukopisnaya Kniga, edited by Lazarev V. N., Podobedova O. 1., $midt S. O. Moskva, 1974.

Lurye, Y. S. "O mirovozzrenii Afanasiya Nikitina" Polata Knigopisnaya Vol.16 (1987): 94-

__"Drevnerusskiy perevod pervoy knigi "geografii" Pomponiya Meli:

istoriçeskiy kontekst, perspektivi izdaniya i izuçeniya" Rus', Rossiya. Srednevekov'ye i Novoye Vremya Tryet'i çteniya pamyati akademika PAN L. V. Milova. Moskva, 2013.

Mel'nik, A. G. "Moskovskiy velikoknyajeskiy dyak Danilo Mamirev" Drevnyaya Rus' Voprosi Mediyevistiki 2/24 (2006): 61-69.

Matasova, T. A. "Skladivananiye italyanskogo napravleniya politiki moskovskih knyazey v XV v" Vestnik Moskovskogo Universiteta Seriya 8 № 1 (2010): 26-34.

111.

Özcan, A. T. Mogol-Rus Hipkileri (1223-1341). Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2015.

Polnoye Sobraniye Russkih Letopisey T. VIII. Sankt-Peterburg, 1859.

Prohorov, G. M. Povest o Mityaye Rus' i Vizantiya v epohu Kulikovskoy Bitvi. Leningrad: Akademiya Nauk SSSR, 1978.

Prokofyef, N. 1. Kniga hojeniy Zapiski russkih putepestvennikov XI-XV vekov. Moskva: Sovetskaya Rossiya, 1984.

Yinanf, Refet. Dulkadir Beyligi. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1989.

Savosifev, A. Y. "Dyaki i podyafiye XIV-XVI vekov: proishojdeniye i sotsialniye svyazi." Dissertatsiya, Orlovskiy Gosudarstvenniy Universitet, 2015.

Sreznevskiy, 1. 1. Materiali dlya slovarya drevne-russkago yazika po pismennim pamyatnikam A-K Tom 1. Sankt-Peterburg: Tipografiya imperatorskoy akademii nauk, 1893.

§ibayev, M. A. "Dyak Vasiliy Mamirev - moskovskiy knijnik vtoroy polovini XV veka" Rossiyskoye dvoryanstvo(XII-Nafalo XX veka): aktualniye problemi istorifeskogo issledovaniya. Sankt-Peterburg: Novaya Alternativnaya Poligrafiya, 2008.

Veselovskiy, S. B. Dyaki i podyafiye XV-XVII vv. Moskva: Nauka, 1975.

^ ^ ^

Q

<

Q Z tj

Z >

oa

Hi © |21|

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.