Научная статья на тему 'TÜRK DESTANLARINDA KURT, KARTAL VE DAĞ MOTİFİ'

TÜRK DESTANLARINDA KURT, KARTAL VE DAĞ MOTİFİ Текст научной статьи по специальности «Философия, этика, религиоведение»

CC BY
540
110
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Kurt / Kartal / Dağ / Mitoloji / Türk Destanları / Şamanizm.

Аннотация научной статьи по философии, этике, религиоведению, автор научной работы — Oktay Karataş

Dünyada köken bakımında eski devirlere dayanan sayılı millet vardır. Bu milletleri; Yunan, Roma, Çin, Fars, Arap ve Türk milleti olarak değerlendirmek mümkündür. Bu çalışmadaki ana konu, bu milletler içindeki en köklü kültürel ögelere sahip olan Türk milletinin edebi metinleridir. Türk milletinin oluşturduğu, bizzat geçmiş dönemlerde yaşadıkları, toplumda infial yaratmış olayların sözlü veya yazılı bir şekilde günümüze ulaşan, destan olarak adlandırdığımız ögelerdir. Türk milleti kendi içinde oluşturduğu, İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası sözlü veya yazılı destanlarının temasında, kendine has yaşadıkları coğrafyanın içerisinde bulunan bir çok unsuru kullanmıştır. Türkler bu unsurlara kutsiyet atfetmiş ayrıca edebi metinlerinde ve maddi kültürel objelerinde sıkça kullanmışlardır. Kendi soylarının çıkışını bu unsurlar üzerinden değerlendirmişler ve inanışlarında bu motifleri kullanmışlardır. Bu oluşumu yarattıktan sonra da etkileşime girdikleri bir çok millet ile kültürel alışverişte bulunmuşlar, fakat bu ana unsurlar üzerinde hiçbir zaman değişimlere gitmemişlerdir. İslamiyet öncesinde ve İslamiyet sonrasında, her zaman kültürlerini muhafaza ederek, kendi dini değişimlerinde bile öz kültürlerini değiştirmeyip, yeni geçtikleri dinlerine bu unsurları entegre etmişlerdir. Bu çalışmada, Türk milleti tarafından mühim olan Kurt, Kartal ve Dağ mitolojik unsurlarının, Türk destanları üzerine yansımaları incelenmiştir. Bu unsurların, nasıl ortaya çıktığı ve ayrıca nerelerde kullanıldığı hakkında incelemeler yapılarak bu incelemeler dahilinde çıkarımlar yapılması amaçlanmıştır. Çünkü bu unsurlar tam olarak aydınlatılırsa ancak, Türk milletinin özü hakkında açıklamalarda bulunmak daha kolay olacaktır. Bu çalışmamızda genel olarak üzerinde duracağımız üç mitolojik kavramda, tam olarak Türk milletinin tarih sahnesine çıkışı yönünden ve toplumsal değerlerinin nasıl ve ne şekilde oluştuğu hakkında, önemli bilgiler verecektir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Текст научной работы на тему «TÜRK DESTANLARINDA KURT, KARTAL VE DAĞ MOTİFİ»

Гуманитарные и общественные науки

TÜRK DESTANLARINDA KURT, KARTAL VE DAG MOTiFi

Oktay Karata?*

Dünyada köken bakiminda eski devirlere dayanan sayili millet vardir. Bu milletleri; Yunan, Roma, £in, Fars, Arap ve Türk milleti olarak degerlendirmek mümkündür. Bu fali?madaki ana konu, bu milletler ifindeki en köklü kültürel ögelere sahip olan Türk milletinin edebi metinleridir. Türk milletinin olu?turdugu, bizzat gefmi? dönemlerde ya?adiklari, toplumda infial yaratmi? olaylarin sözlü veya yazili bir ?ekilde günümüze ula?an, destan olarak adlandirdigimiz ögelerdir. Türk milleti kendi ifinde olu?turdugu, islamiyet öncesi ve islamiyet sonrasi sözlü veya yazili destanlarinin temasinda, kendine has ya?adiklari cografyanin iferisinde bulunan bir fok unsuru kullanmi?tir. Türkler bu unsurlara kutsiyet atfetmi? ayrica edebi metinlerinde ve maddi kültürel objelerinde sikfa kullanmi?lardir. Kendi soylarinin fiki?ini bu unsurlar üzerinden degerlendirmi?ler ve inani?larinda bu motifleri kullanmi?lardir. Bu olu?umu yarattiktan sonra da etkile?ime girdikleri bir fok millet ile kültürel ali?veri?te bulunmu?lar, fakat bu ana unsurlar üzerinde hifbir zaman degi?imlere gitmemi?lerdir. islamiyet öncesinde ve islamiyet sonrasinda, her zaman kültürlerini muhafaza ederek, kendi dini degi?imlerinde bile öz kültürlerini degi?tirmeyip, yeni geftikleri dinlerine bu unsurlari entegre etmi?lerdir. Bu fali?mada, Türk milleti tarafindan mühim olan Kurt, Kartal ve Dag mitolojik unsurlarinin, Türk destanlari üzerine yansimalari incelenmi?tir. Bu unsurlarin, nasil ortaya fiktigi ve ayrica nerelerde kullanildigi hakkinda incelemeler yapilarak bu incelemeler dahilinde fikarimlar yapilmasi amaflanmi?tir. £ünkü bu unsurlar tam olarak aydinlatilirsa ancak, Türk milletinin özü hakkinda afiklamalarda bulunmak daha kolay olacaktir. Bu fali?mamizda genel olarak üzerinde duracagimiz üf mitolojik kavramda, tam olarak Türk milletinin tarih sahnesine fiki?i yönünden ve toplumsal degerlerinin nasil ve ne ?ekilde olu?tugu hakkinda, önemli bilgiler verecektir.

Anahtar Kelime: Kurt, Kartal, Dag, Mitoloji, Türk Destanlari, ^amanizm.

Giri§

Toplum hayatinda derin izler birakmi? olaylari konu edinen destanlar, insanoglunun gefmi?te oldugu kadar günümüzde de kendinden izler buldugu edebi metinlerdir. Destanlar onlari yaratan, aktaran ve dinleyenler ifin büyük kahramanlarin ve kahramanliklarin ifadesidir (Ercilasun, 183). Dünyadaki destanlar incelenince, yazilan destanlar bakimindan Türk milleti bu konuda günümüze fogu destaninin tam metnini ula?tiramami? olsa bile, birfok destanini ula?tirmayi ba?armi?tir. Bu özellikleri bakimindan, Türk milletinin kültürel derinligi ve giri?tigi hayat mücadelelerin ciddiyeti hususunda fikarimlarda bulunulmasi yanli? bir tabir olmayacaktir. Destanlarin olu?um sürefleri toplumlarin ifinden geftikleri dönemlerin önemi neticesinde meydana gelmi?tir. Temelde ise destanlar olu?urken iki ana unsurdan fokfa faydalanmi?lardir. Bunlar Dini unsurlar ve Toplumlarin ya?adiklari cografyalardir. Viktor Maksimovich Zhirmunsky göre, sava?ta ve hayatin diger yönlerinde ba?ariyi elde etmek ifin yapilan büyüsel ayinlerde kullanilan gizemli terimler, destanin ortaya fikmasina yardim etmi?tir. Destanlar büyüleyici özelliklerini bu ?ekilde kazanmi?tir (Zhirmunsky, 174).

Türk destanlarinin olu?um sürefleri de yukarida degindigimiz gibi, inani? ve Ya?ayi? ?ekilleri ile te?ekkül etmi?tir. islamiyet öncesi Türklerin inani?larina bakacak olursak, gözümüze iki önemli unsur göze farpmaktadir. Bunlardan birincisi, ^amanizm ikincisi ise daha sonralari £in ve Tibet etkisi ile geli?im gösteren, Budizm'dir. Mitoloji ara?tirmalari, din tarihi incelemeleri ile de yakindan ilgilidir. Fakat mitoloji, yalnizca bir din tarihi de degildir (Ögel, 6). Bununla birlikte Türklerin destanlarinda, kullandiklari motifler ^amanizm'den geftigi veya ^amanizm ritüellerine konu oldugunu hakkinda bir fikarimda bulunmak mümkündür. ^amanizm, özünde ^amanlik bir görü ''vision''

* Kirgizistan-Türkiye - Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali Yüksek Lisans,

gelenegidir, dogal dünyanin tann ve imgeleriyle bag kurmaya yarayan degijtirilmij bilinf konumlarinin eski bir kullanim pratigidir (Drury, 19). ^amanizm'de konumuzun odak noktasini olujturan Kurt, Kartal ve Dag motifleri sikfa görülmektedir. Bu motifler daha sonra Türk destanlarinda, Türk devletlerinin kuruluj efsanelerine ve yajadiklari cografyalardaki olujturduklari, kültürel ögelerde sikfa göze farpmaktadir.

Türk Destanlarindaki mitolojik baglar, devamlilik tajiyan bir yapi ile tejekkül etmij ve yer yer degijiklik arz etmijtir. islamiyet öncesi ve islamiyet sonrasi gelten destanlarda bariz bir jekilde Türklerin cografi farkliliklar neticesinde ve yajam jekillerinin degijmesi ile destanlardaki motiflerde de degijim sürecine girilmijtir demek uygundur. Türkler Türkistanda yajarken daha fok hayvansal kurt, kartal, geyik ve Doga yönünden su, dag, agaf, yagmur, rüzgär gibi figürler görülmüjtür. Türk destanlarinin mitolojik unsurlari üzerine, yukarida belirtilen devamlilik hususunda verilecek önemli örneklerden biri de arkeolojik kazilarda bulunan ve farkli bölgelerde bile benzerlik arz eden, arkeolojik materyallerdir. Bu benzerlik ve devamliligi en net jekilde gözler önüne seren Pazirik KurganlariNoin Ula Kurganlari2 ve Nagy Szent Miklos 3 kazi alanidir. Özellikle Pazirik kurganinda fikartilan bir mumyadaki dövmelerdeki Kurt, Pars ve Geyik motifleri bize Türkler ifin bazi hayvanlarin önemini vurgulamaktadir. Bu nedenle, bu kurganlar milli destanlarimizin iferiklerini eksiksiz bir jekilde bize sunmaktadir. Ayrica üf farkli zaman dilimine ve üf farkli cografyada yer almalarina karjin bu kurganlar bir bütüne dayanmaktadir (Aksoy, 5).

Girij bölümünü toplayacak olursak, özellikle Türkler kendi karakterleri yönünde yajadiklari cografyanin zorlugu karjisinda, o cografyada yajamayi bajaran ve yajarken de boyun egmeden, özgürlük ve hürriyetini hifbir millete baglamadan, devamliligini sürdürmüj ayrica bu devamliligin yaninda ise kendilerini birfok doga unsuruna benzetmijlerdir. Bunlara verilecek önemli örnek Türklerin Türeyij destanindaki kurt, geyik gibi motifler gösterile bilir. Bu motifler sadece destanlarda kalmayip dillerinde de sikfa kullanilan kelimeler halini almijtir. Askere Böri, Kartal Bakijli, yigitlik gösteren kijiye Kof gibi veyahut karni acikan insana Kurt gibi af terimlerini hala Türkfe konujan Türklerin dillerinde rastlamaktayiz. Bu örnekler ile karjilajtigimiz sürece, Türk kültürünün ne kadar köklü oldugunu anlamaktayiz.

Destan Kavrami ve Türk Destanlari

Destanlari kisaca tanimlayacak olursak; Destanlar bir toplumun, benligini yansitan ve ifinde yer yer doga üstü karakterler kullanilan, zaman süzgecinden geferek olujan metinlerdir. Türk milleti tarih sahnesine fiktigi günden itibaren, bajindan aci ve tatli birfok hadise gefmijtir. Dünyanin en eski milletlerinden biri olan Türkler, ortaya koyduklari destanlar bakimindan son derece janslidir. Elbette gefmijte cereyan eden her hadiseyi destan sinifina sokmak mümkün degildir. Bunun ifin bazi özel jartlarin olmasi gerekir (Gömef 127). Bu özel jartlari üf madde halinde toplamak mümkündür. Bunlardan birincisi; Toplumun bajindan gefen olaylari, toplumun ifinde bulunan, jair veya ozan gibi jahislar tarafindan parfalar halinde söylemesi. ikincisi; Milleti derinden etkileyen bir olay ile bu anlatilan parfalarin, o olayin etrafinda toplanmasi. Üfüncüsü; Millet ifinde köklü bir degijim yaratan olay sonucunda, milletin ifinden fikan bir önemli jahsiyetin, bu parfalari bir araya toplamasi ve bu parfalar ile o millete atfedilen destanlari meydana getirmesidir. Türk destanlari olujurken, bu ajamalardan geferek belli bir hal almij ve bu hali alirken toplumun ifinde yajadigi cografya ve kültürlerden de fokfa etkilenmijtir. Destanlar olujturulken ifine bir fok hayali ve masalsi unsurlarda dahil edilmijti.

Bu hayal ve masallara örnekler verecek olursak, destanlarin ifinden ju örnekler pekfe mühim ve isabetli olacaktir; Türk destanlarinin yapitajlarindan olan Oguz Kagan Destaninda Uygurca Nüshasinda Oguz, günlerden bir gün Tanri'ya yalvarir ve gökten

1 Rusya sinirlari iferisinde yer alan bölge Gorno Altay sinirlari iferisinde bulunur. Bu cografyadaki bulunan nehirlerin akmij oldugu vadilerde, küfük veya büyük olmak üzere birfok kurgan tipinde mezarlara rastlanmaktadir. Pazirik olarak isimlendirilen bu yer Chulyshuman denilen sahanin güney tarafindaki yamaflarda ve Yukari Altaylar'in dogu tarafindaki Tuva sinirinda bulunmaktadir. Bkz. Ugur Karcioglu, Avrasya ve Sibirya Bölgelerinde Bulunan Bazi Kurganlar, s.59.

2 Noin Ula Kurganlari Urga-Kahta yolu üzerinde Baykal gölüne akan Selenga Nehri yakininda Noin Ula Daglari'nda yer almaktadir. Noin-ula M.Ö. I. yüzyila tarihlenir. Bkz. Tilla Deniz Baykuzu, IV. ve V. Yüzyillarda Qn'deki Birka$ Hun Hükümdar Kurgani ve Türbesi Hakkinda, s.2.

3 Timis ilfesinin bati ucunda, Aranka Nehri'nin yaninda, Timisora'nin 64 km kuzeybatisinda, Macaristan sinirina yakin bir konumda yer almaktadir. Bkz. Emel Esin, Türk Kültürü, s.16-33.

bir 151k, ijigin ifinden de güzeller güzeli bir kiz gelir. Oguz bu kizla birlikte olur ve ondan üf oglu dogar (Görkem ve Gültekin, 224-225). Burada oguz kaganin neslinin, Tanri tarafindan gönderilen bir kiz ile fogaldigi gibi bir anlam ifadesi vurgulanmijtir. Ayrica bir bajka destanimiz olan Türeyij veya Ergenekun destanindaki ju tasvirde önemlidir. Bu korkunf baskindan bir focuk haricinde kimse kurtulamamijti. Düjman askerleri bu focuga aciyarak öldürmemijler, fakat kol ve bacaklarini keserek bir batakliga atmijlardi (Gömef, 14). Buradaki tasvire göre de Türkler bu focuktan türemijtir ve bu focuk kut1 sahibi olmujtur.

Türk destanlari genel olarak belli bir kahraman etrafinda veya o dönemde Türk milletinin ajiri derecede bir zorluk altinda kaldigi konulari ele almaktadir. Türk destanlarindaki ana temalar, Türk milleti ifinde infial yaratan olaylari ve bu olaylar karjisinda toplumun ifinden fikan kahramanlarin, toplumu bulunduklari zor durumdan nasil fikardigi hakkindaki temalar agirliklidir.

Türk Destanlarinin temalari olujurken, belli bir kahramani temel almasinin yaninda, Türklerin yajadiklari cografyalardaki dogal unsurlarda kullanilmijtir. ^alijmanin konusu olan Kurt, Kartal ve Dag motiflerinin Türk destanlarinda ve Türk milletinin karakteristik yapisi ve dini inanflari üzerindeki etkisini sikfa görmekteyiz. Türk destanlari olujurken, belli bir kahramanin etrafinda toplanan olaylarin aktariminda, doga unsurlarina sikfa yer verilmesi yukarida bahsi gefen fikri destekler niteliktedir.

Türk Destanlarinda Kurt Motifi

Her millet yajadigi cografya ve yajam jekilleri bakimindan, karakteristik özellikler tajimaktadir. Türk milletini de bu milletler siralamasinda önemli bir yerde göstermek dogru bir karardir. Türk milleti bilindigi üzere konar göfer bir millettir ve fevresindeki bulunan komjularinin tehdidi bakimindan sürekli bir teyakkuz ve birlik olma ihtiyaci duymujtur. Bu husustandir ki Türkler hem savajfi taraflariyla hem de birlik halinde durma gereksinimleri ile yajadiklari bozkir cografyasinda kendilerini bajlica Kurt olmak üzere birfok figüre benzetmijlerdir. Türk dünyasi inanf kültüründe kutsalligina inanilan birfok hayvan, sembolik özellikleriyle halklarin önemli temsilcileri olmujtur (Saman, 234). Dogal yajamdaki üstün güfleriyle ve karizmatik (liderlik, koruyuculuk, güflülük vb.) özellikleriyle boylarin begenisini kazanmij ve bunun sonucunda kutsal bir ruh barindirdiklari inancini düjündürmüjlerdir. Hayvanlara kutsiyet yükleyen her halk, kendisine bir hayvani ongun2 (tös) olarak sefmij ve bu ongunlari bayraklarinda, hakanlar fadirlarinda ve damgalarinda, jamanlar davullarinda, elbiselerinde, bajliklarinda sergilemijlerdir (Saman, 234). Bu kutsiyet hususunda deginmemiz gereken bir anekdotta, Türkler hayvanlarin ve etraflarinda bulunan bazi nesnelerin, ifindeki ruhlara karji bir saygi gösterijinde bulunmujlardir. Fakat buna bir totemizm3 demek hatali bir yaklajim olacaktir. Türklerin, klan halinde yajadiklari dönemleri totemizm devri olarak isimlendirmek daha uygun olacaktir. Bu inanij jekli daha fok Klan femberinin bozulup, kandaj boylarin ortaya fikmasi ile ruhlar kültünün meydana gelmesidir (Kaya, 5). Buna da Animizm4 denilmektedir.

Türk milleti ifin yajadigi cografyada benimsedigi hayvanlar ifinde kurt önemli bir yer tutmaktadir. Her jeyden önce, Türkler kendilerinin bir diji kurttan türedigine inanirlar (Gömef, 6). Kurdu Türk milletinin atasi sayan ilk efsane Türk boylarinin kendi aralarinda yaptiklari bir savaji anlatmaktadir (Ekji, 131-132). Efsaneye göre, Wu-sunalarin Kralina Kun-mo derler. ijittigimize göre, bu kralin babasinin, Hunlarin bati sinirinda küfük bir devleti varmij. Hun hükümdari, bu Wu-sun Kralina taarruz etmij ve Kun-mo'nun babasi olan bu kirali öldürmüj. Kun-mo da o siralarda fok küfükmüj. Hun Hükümdari ona kiyamamij. £öle atilmasini ve ölümü ile kalimini, kendi kaderine birakilmasini emretmij. £ocuk földe emeklerken, üzerinde bir karga dolajmij ve gagasinda tuttugu eti, ona yavajfa yaklajarak vermij ve uzaklajmij. Az sonra focugun etrafinda, bu defa da bir diji kurt dolajmaya bajlamij. Kurt da focuga yanajarak memesini focugun agzina vermij ve iyice emzirdikten sonra yine oradan uzaklajmij

!Mana, saadet, talih, häkimiyet, karizma, devlet, bereket, tanrisal gücün destegi, otonom ruhi kudret, Bkz. Sencer Divitfioglu, Köktürkler Kut, Küg, Ülüg, s.50.

2 Altaylilarda tös-töz, Yakutlarda tangara, Uranhalarda eren, Mogol-Buretlerde ongon denilen putlar-fetijler vardir. Bunlar kefeden, pafavralardan, kayin agaci kabugundan yapilir. Bkz. Wilhelm Radloff, Türklük ve $amanhk, s.242.

3Totemizm, Klan dinidir. Daha fok insanlarin belli objelere tapinmasi ile olujmaklardir. Bkz. Lev Nikolayevif Gumilev, Eski Türkler, s.103 - 117.

4E. Tylor'un animizm konusundaki teorisi, görünen bütün varliklarin ruhu olmasi, Bkz. Fuzuli Bayat, Anahatlariyla Türk§amanhgi, s.27.

(Ögel, 13). Kurt figürünü Hunlar ile Wu-sunlar arasinda meydana gelen savajta bir focugun sag birakilarak kendi kaderine terk edilmesi ve ardindan o focugun diji bir kurt tarafindan kurtarilmasi hikayesinde görmekteyiz. Daha sonralari Türklerin birfok anlatisinda ve yajayijlarina uyarlamasinda kurt motifini sikfa gördügümüzü söylemek mümkündür. Tabi ki bu örnekleri vermek konunun anlajilmasinda, arajtirmacilara yardimci olacaktir. Bu ilk deginimden sonra Kurt figürü ifin gösterilecek bir önemli kaynakta, Göktürklerin Türeyij destanidir.

Bu destana göre, A-shih-na bilindigi üzere bu kabile Göktürklerin kurucu sülalesinin adidir. Bizim telaffuzumuzla Afina sülalesinin £in kaynaklarinda gefen tanimidir. A-shih-na kabilesi Etsin Göl1 batakliklarinin kuzeyinde bulunuyor iken komju bir devletin saldirisina ugradi. Maglup olan kabile tamamen yikilip yok oldu. Sadece on yajindaki bir focuk haricinde herkes öldürüldü. Erkek focuk küfük oldugundan askerler öldürmeye kiyamadilar, ama kollarini ayaklarini kesip bir batakligin ifine attilar. Bu esnada bir diji kurt ortaya fikti. £ocugu etle besleyip ölmesine engel oldu. Hayatta kalan focukla kurt münasebet kurdular ve kurt hamile kaldi. Bu sirada komju ülkenin krali focugun hayatta oldugunu ögrendi ve yeniden adam göndererek öldürmek istedi. Tam o vakitte kurt ruhlar tarafindan haberdar edildi. Gönderilen kiji kurtla beraber focugu öldürmek istedi fakat kurt ruhlar tarafindan haberdar edildiginden Turfan ülkesinin kuzey batisindaki daga kafti. Dagin yukarisinda bir magara vardi. Magaranin iferisine vardiginda düz genij ve bol otlu bir yer ile karjilajti. Dört tarafi daglar ile fevrili idi. Kurt burada on erkek focuk dogurdu ve onlar büyüyünce dijariya fikarak evlendiler. Bundan sonra her birinin soyadi oldu. A-shih-na bunlardan biridir. Ogul torun sayisi artti ve yüz aileye ulajtilar. Birkaf nesil geftikten sonra beraberce magaradan fikip Juan Juanlara2 vassal olarak Altay daglarinin güney eteklerinde demir ijleriyle ugrajtilar (Tajagil, 10-11).

Bu iki destanda da agirlikla kurt soyundan türemek dedigimiz, Türklerin kendi menjeilerini dayandirdiklari efsaneleri gördük. Bu iki efsane Türklerin menjei hakkinda bize önemli aktarimlarda bulunmaktadir.

Kurt motifi üzerine üfüncü bir önemli örnekte Uygurlara ait olan ve £in kaynaklarindan ögrendigimiz Türeyij destanidir. £in hanedan yilliklarindan Wei Shu'nun yüksek tekerlekli arabalilar bölümünde kayitli olan Uygurlara ait türeyij efsanesine göre; Vaktiyle Hun kaganinin, kimseyle evlendirmeye kiyamadigi güzellikte iki kizi varmij. Kagana göre onlar ancak Tanri ile evlenebilirlerdi. Bu yüzden ülkenin kuzey tarafinda insan ayaginin basmadigi bir yüksek yerde kale yaptirarak kizlarini buraya yerlejtirir. Birkaf yil müddetten sonra kale etrafinda bir erkek kurt görünür. Kizlardan küfük olani kaleden fikip bu erkek kurtla evlenmek ister ancak ablasi, "bir hayvanla evlenemeyecegini, eger evlenirse atalarinin jerefini zedeleyecegini" söyleyerek karji fikar. Bunun üzerine küfük kiz "onun hayvan olmadigini, aslinda kurt kiligina bürünmüj Tanri oldugunu" ifade ederek, kaleden iner. Kurtla evlenir ve focuklari olur. Bu focuklar zamanla büyüyerek fogalirlar. Onlarin torunlarina Kao-ch'e (Kangli) yani "yüksek tekerlekli arabalilar" adi verilir. Netice olarak Uygurlarin tarih sahnesine fikiji bu efsaneye dayandirilmaktadir. Ayrica türeyij efsanesine bagli olarak Uygurlarin jarkilarinin kurt ulumasina benzedigine inanilir (Özkan, 13). Yukarida bahsedilen, Hun dönemi ve Göktürk dönemi destanlarinin yanina ilaveten, Uygur dönemi türeyij destanindaki kurt motifi de önemli bir örnektir. Bu üf önemli destanda, islamiyet öncesi Destan kültüründeki, Kurt motifinin önemli temsilcileri niteligindedir.

Yukarida Kurt motifi üzerine yazilan üf önemli destanin afiklamasi yapildi. Bu destanlar farkli dönemlerde meydana gelmijtir fakat ortak bir paydada bulujmaktadir. Hun döneminde ve Göktürk dönemindeki iki destandaki kurt motifi diger destanlara göre daha fok ana rolünde ve kurtarici rolündedir. Bu iki destanda Türklerin bir diji kurt tarafindan esaretten kurtulmasini ve daha sonra destandaki focuk figürlerinin diji kurtla birlikte olmasi sureti ile meydana gelen evlatlarinin, Türk soyunu olujturdugu hakkinda bilgilere rastlamaktayiz. Keza bu iki destaninda benzerliklerinin temel sebebi

1 Günümüzdeki £in'in kuzeyinde bulunan bir nehirdir. Kuzeydoguda Qilian Daglari'nin kuzeyinde Gansu eyaleti tarafindaki batakliklardan Gobi £ölü'ndeki endorekik Ejin Havzasi'na akmaktadir. Bkz. En lg Asya, c.1, s.584.

2Hiong-nu imparatorlugunun yikilmasi, göfebe topluluklarin £in'e dogru kaymasi ve Sienpilerin güfsüzlügü bozkirlari efendisiz birakmijti. Fakat yeni lider fok gefmeden kendini belli etti. 402 yilindan itibaren olujmaya bajlayan ve ^inlilerin küfümsemeyle kendilerine "uguldayan böcekler" anlamina gelen Juan-Juan adini taktiklari bu yeni federasyon, fok güflü bir "imparatorluk" kurmasina karjin, felijkili bir bifimde tarihin akijini etkilemek ya da büyük bir jöhret kazanmaktan uzaktir... Bkz. Jean Paul Roux, Türklerin Tarihi, s.78.

kültürel yönden baglarinin bulunmasidir. Genel bilgilerimize göre Türkler devlet kurarken tarihten günümüze belli bir ortak payda etrafinda kurmu? ve Lider konumundaki ?ahislar kendilerini her zaman kutsiyet gerektiren bir soy men?eine dayandirmi?lardir.

Bu iki destanin di?indaki islamiyet öncesi Türk türeyi? destanlari bakimindan bir önemli nüshada Uygurlarin Türeyi? destanidir. Bu destan aslinda bir Türeyi? destani olarak Hun ve Göktürk dönemi destanina benzerlik göstersede Uygur dönemi türeyi? destaninin ifinde küfük bir farklilik gözümüze farpmaktadir. Hun ve Göktürk destanlarinda dü?man esareti durumu gözlene bilir fakat Uygur türeyi? destaninda bu özellik görülmemektedir. Uygur destaninda agirlikli olarak direk bir kurt figürü tanri tarafindan Uygur prensesine gönderilerek evlenmesi sureti ile meydana gelmi? ve Hun ve Göktürk destanlarindan Uygur destanini ince bir fizgi ile ayirmi?tir. Hun ve Göktürk destanlarinda Kurt di?i iken Uygur destaninda kurt erkek bir motif olarak da gözümüze farpmaktadir. Kisaca buradan ?u fikarimin yapilmasi fali?manin iferigi yönünden etkili olacaktir. Hun ve Göktürk dönemindeki Kurdun di?i olmasi Hun ve Göktürk döneminde toplumlarin daha fok Anaerkil yapida oldugunu göstermektedir. Fakat Uygur dönemindeki türeyi? destanindaki kurdun erken olmasi Uygurlarin ataerkil bir toplum yapisinda oldugunu göstermektedir.

Yukarida islamiyet öncesi dönemde yazilan üf önemli Türk destanini ve bu destanlarin ifindeki Kurt motifleri hakkinda bilgiler aktarildi. $imdi ise islamiyet sonrasi Türk kültüründeki Kurt motifinin ne ?ekilde oldugu hakkinda degerlendirmelerde bulunulacaktir.

islamiyet sonrasi Türk destanlari iferisinde kurt motifinin net bir ?ekilde görüldügü Oguz kagan destani son derecede önemli bir kaynaktir. Destandaki kurt motifinin görüldügü ba?lica yerler ?öyledir.

''£adirina güne? gibi bir i?ik girdi. I?iktan gök tüylü, gök yeleli büyük bir erkek böri fikti. Bu böri Oguz Kagan'a hitap etti. Ve dedi ki; ey Oguz, sen Urum üzerine yürümek istiyorsun, ey Oguz senin önünde ben yürümek istiyorum. Ondan sonra Oguz Kagan fadirini dürdürdü gitti. Gördü ki askerin önünde gök tüylü, gök yeleli büyük bir erkek böri yürümektedir. O börinin ardi sira ordu gelmektedir. Bir kaf günden sonra gök tüylü, gök yeleli bu büyük erkek böri durdu. Oguz ve askeri ile durdu. Burada idil Müren adinda bir deniz vardi'' (Togan, 19). Buradaki Kurdun bir i?ik ile gönderilmesi kurdun önemini göstermektedir.

"Oguz Kagan yine gök tüylü ve gök yeleli erkek böriyi gördü. O kök böri Oguz Kagan'a dedi ki; ?imdi Oguz sen asker ile buradan yürüyerek halki ve beyleri götür, ben önden sana yol gösteririm. Tan agarinca Oguz Kagan gördü ki erkek böri askerin önünde yürümektedir. Sevindi ve ilerledi... Yine bir gün gök tüylü ve gök yeleli erkek böri durdu. Oguz Kagan da durdu ve fadirini kurdurdu. Bu, tarlasiz ve forak bir yerdi. Buraya £ürfet diyorlardi... Ondan sonra yine bu gök tüylü ve gök yeleli erkek böri Hint, Tangut ve $am taraflarina yürüdü. Pek fok vuru?madan ve pek fok farpi?madan sonra onlari aldi ve kendi yurduna katti" (Togan, 23). Kurdun önderligini ve ilahi bir yol gösterici olarak tasvir edildigini afikfa oguz kagan destaninda da yukarida deginilen destanlardaki gibi görmekteyiz.

Yukarida verdigimiz dört örnek, Türk kültüründeki Kurt figürünün önemini göstermektedir. Kurt motifini destanlarin di?inda, Türklerin inani? ritüellerini gerfekle?tiren ^amanlar (Kam) tarafindan da kullanildigini görmekteyiz. ^amanlarin, kurt, geyik, ku?lar vb. hayvan bifiminde yardimci ruhlara dönü?tüklerine inanilir (Tuna, 219). ^amanlar bu ayin yaparken bu hayvanlarin donuna geferek ayinini gerfekle?tirmektedirler. ^amanlarin ayin sirasindaki kullandiklari davullarin üzerlerinde genellikle en fok görülen figür kurt figürüdür. ^amanlar dua da bulunurken kurt ifinde ayri bir hitap ?eklide vardir. Kurdu tanrinin elfisi olarak tanimlamaktadirlar1.

Bu afiklamalarin yaninda kurt motifine dönecek olursak Bunun yaninda kurt motifi hakkinda Yakut Türklerindeki inani?larda önemlidir. Türk kavimlerinde fok eski devirlerden beri yaygin bir inanca göre, büyük Türk tanrisi Türklerin ceddi alasina yada Yakutfada, yat denilen bir sihirli ta? armagan etmi?tir ki bununla istedigi zaman

!Kurt figüründen sonra en önemli bir diger figürde geyik figürüdür. §amanlar genellikle don degi?imi sirasinda geyik figürünün ?ekline girerek don degi?iminde bulunur. Ku?lar ifinde ise en önemlisi Gök kartal dedigimiz kartaldir. Kartal aslinda ilk ?aman olarak da bilinmektedir. Tanrilar ilk ?amani insanlari kötü ruhlardan korumalari ifin gönderdigi sirada bir kartal formunda gönderdigine inanilmaktadir. Bkz. Melike Kücüktuncer. (2020). Türk Mitolojisi ve §amanizm'de Tabiat Olaylari, Akra Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi.

yagmur, kar, dolu yagdirir, firtina fikarirdi. Yakutlar yada tajina sata derlerdi. Yakutlara göre sata taji, at, inek, ayi, kurt gibi hayvanlarin ifinde bulunurdu. En kuvvetli yata taji kurdun karnindan fikarilandir (Küfüktuncer, 103). Türkler ifin kurt motifinin bir diger önem arz eden tarafi Türk dilindeki Kurt kavramlarinin nasil karjilik buldugudur. Türkler Gök tüylü, gök yeleli kurt diyorsa, bilelim ki bu da Tanrinin bir elfisidir. £ünkü o, Tanrinin rengi olan göklüge bürünmüjtür (Ögel, 53).

Konumuzu dagitmadan dönecek olursak, Kurt motifi özellikle Türklerin destanlarinda sikfa gefmekte ve destanin ifinde bile önemli roller tajidigini görmekteyiz. Kurt motifi özellikle, Türklerin soy menjeini belirlemelerinde sikfa kullanilmijtir. Genel olarak Hun Göktürk, Uygur ve Oguz destanlarinda ve biraktiklari arkeolojik eserlerinde, Kurt motifi baji fekmektedir. Kurt motifi ifin yukarida da degindigimiz üzere, Türkler ifin bir birlejtirici ve yol gösterici ve Animizmin etkisiyle de kutsal bir ruhunun oldugu hakkinda fikarimlar yapmak dogrudur. Göktürkler diji kurda "ulu ana", Uygurlar erkek kurda "ulu ata", Oguzlar ise kurdu kendilerine büyük savajlarda yol gösteren bir kilavuz olarak görmüjlerdir. Türk destanlarindaki bozkurt motifi Mogollar tarafindan da benimsenmijtir (Güljen, 39).

Bozkir toplumlari iferisinde varligi yajamlarinin her alaninda gözlemlenen kurt motifi, bozkir sosyal hayatinin iferisine adeta bütünlenmijtir. Yalniz sosyal hayatin degil dini yajamin iferisinde de bajli bajina bir kültür olarak varlik göstermijtir. Kurdun Türk sosyo-kültürel hayatinda bu kadar tesir etmesindeki en önemli unsur onun ata olarak görülmesidir. Türk destanlarinda jekil degijtirme motifi ile baglantili olarak ve Türk dünyasinin genelinde gefij dönemlerinde de kurdun müstesna bir yeri bulunmaktadir. Türk aile yajaminda baba- ata kavraminin üstlenmij oldugu büyük görev, ataerkil* toplum yapisinin varligi, bu önemi tetiklemij, kurda karji duyulan sayginin en üst düzeylere fikmasina sebep olmujtur (Altun, 93).

Türk destanlarindaki, Kurt motifi üzerine yapilan bu falijma toplanacak olursa, Kurt motifinin sadece bir destan karakteri olmadigini, Kurt motifinin, Türk milleti ifin ilahi bir rolünün oldugu hakkinda fikarimda bulunmamiz mümkündür. Kurt yeri geldiginde Türklerin soyunun yok olmasini engellemij, yeri geldiginde Türklerin ordularina yol göstererek onlarin zaferler kazanmasinda etkin rol oynamijtir. £alijmanin girijinde de deginildigi gibi, Türk milletinin, sosyo - kültürel yajamlari ifinde Kurt motifi önemli bir yerdedir. Türklerin kendi karakteristik yapisina benzerligi ile her zaman Kurt motifi diger motiflere nazaran ön planda durmuj ve günümüzde bile kendine her zaman, Türk kültürü ifinde yer bulmujtur.

Türk Destanlarinda Kartal Motifi

Tarihi kaynaklarda Tugril veya Kara kuj olarak gecen kutsal kujun bugün ki adina Kartal demekteyiz. Kartal, Türklerin hem animizminde hem de gündelik yajaminda önemli konuma sahip bir kutsal ongun vasfini tajimaktadir. Kartal motifi bozkir bölgelerinden daha fok Altay bölgesinde sikfa kullanilmaktadir. Bunun temel sebebi kartallarin daglik bölgelerde yajamasidir. Altay cografyasina odaklandigimizda kartal motifini özellikle jaman kültüründe sikfa göre biliriz. Türk Mitolojisinde ve Orta Asya ^amanizm'inde yerin göbeginden transla yükselen bazi ^amanlarin ulajabilecegi ''gögün diregi'' veya ''göbegi'' sayilan bir yildiza tünemij bir Tanri Elfisi olarak kabul edilen kartal ayrica ^amanlara yardim eden Ayi, Geyik, Kurt, At, Yilan, Balik' tan sonra yedi yardimci hayvan ruhu olarak kabul görmüjtür (£oban, 59). Temel yaradilij inancinin ifinde jamanlarin bir kartal ve bir kadinin fiftlejmesi ile meydana gelmesi anlatilmaktadir. $aman kültürünün dijinda Altay bölgesi kurganlarinda da kartal motifine sikfa rastlanmaktadir.

Brentjes'in ifadesi ile: Özellikle Dogu etkisinin dogal olarak daha fazla hissedildigi Altay'm dogu bölgelerinde, Pazirik ve Noin-Ula'daki gögebe sanatin fantastikyirtici kup tasvirine uygun görünmektedir. MÖ 11.-MS 11. yüzyil arasindaki tarihlere ait Altay Bere mezari, kulakli ve ibikli olan ve daha gok Avrasya'nin Bati sinirlarindaki efsanevi karakterli iskit akbabasina, kartala ve pahine benzeyen bir yirtici kupu gösterir (Esin, 203-204). Kartal motifi Türkler ifin önemli bir fok kaynakta bozkurt motifi kadar girmijtir. Kartal motifi de Kurt motifi gibi Türk tarihi afisindan önemli olan kaynaklarda atfedilmijtir.

Bu kaynaklardan birincisi Kajgarli Mahmut'un Divan-i Lügat-i Türk adli eserinde gecen kartal efsanesidir. Divan-i Lügat-i Türk eserinde Barak olarak isimlendirilen bölümde gefmektedir. Bu efsaneye göre; Fazlasiyla tüylü bir köpek Türk inancina göre,

*Ataerkillik, erkek yönetimine dayanan bir tür toplumsal örgütlenme düzenidir. Bu düzenin temelini erkegin fikri üstünlügü olujturmaktadir. Soy erkekler tarafindan belirlenir ve hakimiyet erkeklerdedir.

kartal yajlandiginda iki yumurta yumurtlar ve kulufkaya yatar. Yumurtalarin birinden av köpeklerinin en hizlisi ve en iyisi olan Barak, digerinden ise yavrularinin sonuncusu olan küfük bir kartal fikar (Roux, 121). Kajgarli Mahmut'un eserinde gefen bu bölüm kartalin önemini aslinda göstermektedir. Bunun sebebi eserin normal bir kitap olmasindan ziyade bajka bir topluma Türk kültürünü aktarmak ve tanitmak ifin yapilmasindandir. Kartal, Türk kültürü ifinde önemli bir yerde olmasaydi her halde yazar tarafindan yer verilmeye bilirdi.

Kartal motifinin görüldügü bir diger önemli eserde Uygurca yazilan Irk Bitig isimli fal kitabidir. Irk Bitig' de yirtici kuj tasvirlerine birkaf madde de rastlanmaktadir. Bu kujlar arasinda dikkat feken karakuj1 olarak isimlendirilen karalarda ve denizlerde cani ne istese avlanan yirtici kuj tasviridir. Kuvvetle muhtemel bu bir kartal olabilir. Bunun temel sebebi günümüzde de devam eden Münüjkerlik2 gibi geleneklerdir. Keza tarihi kaynaklarda da Kartalin Geyik, Tilki ve fejitli baliklari avladigi hakkinda önemli bilgiler vardir (Uyanik, 229).

Bu iki önemli eserin ardindan Kartal motifinin geftigi önemli bir diger eserimizde Yusuf Has Hacib'in kaleme aldigi Kutadgu Bilig isimli eseridir. Astroloji bilimine büyük önem veren ilk yapit olan Kutadgu Bilig'de yer alan astrolojik bilgiler Yunanlilara aittir. Buna ragmen, hif de ilgi fekici olmayan bir alan dilinde bazi ifadelere rastlariz ki, bunlar Türk dünyasinda güncelligini koruyan asil ya da siradan kavramlari karjilamaktadir (Roux, 142). Kutadgu Bilig'de gecen bölümde Jüpiter gezegenine karjilik olarak karakuj terimi kullanilmijtir. Karakuj teriminin Kajgarli Mahmud'un Divan-i Lügat-i Türk adli eserinde karjiligi kartal olarak gefmektedir. Bu sebeptendir ki Kutadgu Bilig eserinde de Kartal hakkinda malumatlar görülmektedir.

Keza Kartal hakkinda malumatlara sadece yazma eserlerde degil yukarida kisaca degindigimiz Arkeolojik kaynaklarda da rastlamaktayiz. Arkeolojik eserler ifinde Kartalin en mühim görüldügü yer Kültigin'e ithafen yapilan heykeldir. Bu heykelde Kültigin'in kafasindaki tacin üzerindeki kuj motifinin bir kartala benzemesi dikkat fekici bir özelliktir (Uzun, 87). Kültigin abidesindeki kartal motifi Türkler ifin kartalin önemini göstermektedir. Türklerde hanedan kutsal sayildigi ifin yer yüzünde hanedandan üstün bir gurup yoktur. Yukaridaki jamanlar ile ilgili yapilan deginimler sirasinda Altay jamanligi hakkinda verilen malumatlarda Kartalin ilk jaman olarak tanri tarafindan yer yüzüne kötü ruhlari kovmasi ifin gönderildigini aktarilmijti. Bu heykelde de kuvvetle muhtemel Kartal motifi sadece bir motif degil bir ongun konumundadir.

Kültigin heykelinin ardindan önemli bir diger kartal tasvirini Pazirik kurganindaki bir agaftan tabutun üzerinde rastlamaktayiz. Tabutun üzerindeki horoza benzeyen kesik vardir. Burada bu motifin kartala benzetilmesinin sebebi de Horozlarin ayni tabut üstünde fift bajli kuj kartal jeklinde olmasidir (Özkartal, 33). Bildigimiz üzere fift bajli kartal Türklerin kullandigi önemli semboller arasindadir3. Bu sebepten dolayi bu figür fift bajli kartal motifinin erken dönem tasviridir. Pazirik kurganindaki kartal tasvirinin bir önemli temsilcisine de at kojumlari üzerindeki ijlemelerde rastlamaktayiz. Bu kojum takimlarin her parfasinda bitkisel kivrimlar, geyik, dag kartal veya griffon4 bajlari, hatta insan yüzü formunda küfük masklar yer almaktadir (inan, 263).

Pazirik kurganindaki bu iki önemli buluntudan sonra önemli diger bir kurganda Noin Ula kurganidir. Bu kurganda erken dönem Türk tarihi ifin mühim bir kurgandir. Noin Ula kurganinda da Kartal figürü görülmektedir. Noin Ula kurganindaki tasvir Pazirik kurganindakinden daha net bir jekilde nejredilmijtir. Kurgandan fikarilan arkeolojik buluntular iferisinde bir kefe üzerine nejredilen hayvan mücadelesi resimleri iferisinde, geyik-kartal mücadelesini iferen örnekler de bulunmujtur (Özkartal, 46). Noin ula kurganindaki hayvan mücadelesi tasvirleri, yukarida

1 Budizm'de önemli bir yer olan Akbaba kayaligi/zirvesi ya da Kartal kayaligi/zirvesi anlamina gelen Skr. Grdhraküta kelimesinin Türkfe kar§iligi Karaku§tur. Bkz. Ay§e S Uyanik. (2021). Irk Bitig'de Karakup, Kartal, Garuda Üzerine, Uluslararasi Eski Uygurca £ali§malari, 3(2).

2Kirgizlarda alici ku§lar arasinda yer alan kartalin yakalanarak egitilmesi, beslenmesi ve avlanmasi ile ilgili terminoloji, güncelligini bugün de devam ettiren folklorik dil unsurlaridir. Bkz. Ahmet Güngör, Kirgizlarda Kartalla Avcilik Gelenegi, s.1.

sgift Ba§li Kartal Motifi Selfuklularda £ok Sik Bir §ekilde Kullanilmi§tir Fakat Selfuklular ifin Bir Devlet Alameti Olup Olmadigi Tarti§mali Bir Konudur. Bkz. Erkan Göksu. (2016). £ift Bapli Kartal ve Sel^uklular, Selfuk Üniversitesi Selfuklu Ara§tirmalari Dergisi, (5).

4Griffon, genellikle aslan vücutlu, kartal kanatli ve kafali mitolojik yaratik olarak bilinir.

verdigimiz Irk Bitig'de gefen avci yirtici kuj maddesinin Arkeolojik kanitlari olarak göstermek mümkündür.

Bu iki erken dönem kurganlarinin dijindan Türkistan'in batisindaki önemli bir bölgede Avrupa Hunlari döneminde yapilan ^ipovo1 Kurganidir. Bu devre ait ^ipovo, Kerf, Karaagaf kurganlarinda kartal tasvirleri de görülmektedir (Özkartal, 50). ^ipovo kurganindaki kartal motifleri belirgin bir jekilde ijlenmij ve Türkistan'daki formlarinin aksine daha fok altin malzemesi kullanilarak yapilmijtir. ^ipovo kurganina falijmada deginmenin nedeni önemlidir.

Bu önemin sebebi Kartal motifinin sadece Altay bölgesinde kalmadigini, idil-Volga ve Bati Avrupa'ya tajindigini da arajtirmacilara göstermesidir.

Kartal motifinin bu kadar yaygin olarak kullanilmasi Kartal motifinin Türkler ifin önemli bir figür oldugunu gösterir. £alijmanin bajinda da bahsedildigi gibi Türkler kendilerine özgü ve dogada zor jartlarda hayatta kalmayi bajaran ve özellikle yirtici olarak tanimladigimiz hayvanlara her zaman kutsiyet atifetmij ve gittikleri her yere yanlarinda götürmüjlerdir.

Pazirik, Noin Ula ve ^ipovo kurganinin dijinda kartal figürüne rastladigimiz önemli eserlerde Anadolu Türk hali ve seramikleridir. Anadolu Hali ve Seramiklerinde ijlenen, Kuj motifleri arasinda özellikle kartal motifi dikkati feker. Orta Asya Türk inancinda kutsal sayilan kartal, tüm kültürlerde ve Türk mitolojisinde, kuvvet-kudret sembolü olarak bilinir. Özellikle, Büyük Selfuklu dönemi seramiklerinde fok sayida örnegi mevcuttur. Anadolu Türk sanatinda da fini, taj, maden, kilim, kumaj vb. malzemelerde sik görülür. Orta Asya Türk kültüründeki anlamlariyla karjimiza fikar ve gerfegine benzer jekilde ijlenir (Deniz, 91).

Anadolu insani kuj ile muhabbetini jiir ve hikäyelerinde anlattigi gibi günlük kullanim ejyalarinda, yer ve duvar süsü dokumalarinda da kullanmijtir. Bazen de mitolojik unsur olan ejderhalarin kavgasini halilarina koymuj, bazen töz olarak kabul ettikleri fift bajli kartal gibi kujlari yapip ibadet yerlerinin duvarlarina, ibadethanelerin girijine yerlejtirmij, bazen de kafasina tüy takarak farkli bir görüntü sergilemijtir. Kartal kemiginden müzik aleti, serfe gözünden nazarlik yapmij, Hezarfen Ahmet £elebi gibi kuju kendine örnek alarak kanat takip Galata Kulesinden kendini ajagi birakmijtir. Kujun gagasi, kanadi, penfesi ayri ayri stilize edilerek Anadolu insaninin günlük yajaminin bir parfasi olmujtur. Anadolu sembolizminde kuj pek fok anlama gelmektedir. Kuj bazen sevgi, sevgili bazen de ölen kijinin ruhudur. Kuj kadin ile özdejlejmij, kutsallajmij, haberin, özlemin ve beklentinin simgesi olmujtur. Bazen de Anadolu'da kurulmuj medeniyetlerin pek fogunun sembolü olan kartal gibi kuvvet ve kudretin temsilcisi olmujtur (Özkartal, 57-58).

Dogayi kendileri ifin önemli gören Yakut Türkleri'nde gögün en üst katinda, yere afilan kapisinda ve gögü yere baglayan Dünya Agaci'nin tepesinde fift bajli bir kartal oturdugu, göklerin korunmasiyla bu kartalin vazifeli oldugu rivayet edilmijtir (Ögel, 283). Bunun yaninda, Kartal, islamiyet'in kabul edilmesinden sonra, Karahanli döneminde de yüklenmij oldugu anlamlari devam ettirmijtir. Dede Korkut hikäyelerinde ise iyiligin, özgürlügün ve yigitligin sembolü olmujtur (Alsan, 90).

Ayrica Hun, Göktürk, Uygur, Avar, Abbasi, Gazne, Fatimi, Eyyubi ve Büyük Selfuklu sanatinda nazarlik, tilsim, kudret ve kuvvet sembolü, Arma, totem, mezar, hayat agaci sembolü, aydinlik günej ve talih, bilginlik, gökyüzünü temsil eden ve gelecekten haber veren kuj olarak, sembolik anlamlarda da kullanildigi ifade edilmektedir. Orta Asya Türk mitolojisinde koruyucu ruh olarak kabul edilen kartal, ayni zamanda göklerde häkimiyeti ve gücü temsil etmektedir. Göklerin häkimi, özgürlügün simgesidir (Erdem, 35).

Kartal motifini Türk kültüründe kurt figürü kadar sikfa kullanilan ikinci en önemli motif olarak söylememiz mümkündür. Türkler Kartal motifini bulunduklari cografyalarda her zaman ön plana fikarmijlardir. Kartal ve Kurt motifleri aslinda bir birleri ile benzer iki motiftir. Bu benzerligi ju söz ile pekijtirmek dogru olacaktir. Türk dilindeki Asmanda Bürküt, Jerde Kökbörü bol. Burada Bürküt Kartal, Kökbörü ise Bozkurt anlamina gelmekte olup Gökyüzünün kurdu kartal olarak nitelendirilmektedir.

Türk Destanlarinda Dag Motifi

Dag, Türk milli kültürü ifinde her zaman önemli bir yerde bulunan ve kutsallik yüklenen bir unsurdur. Türkler tarihlerinde animizm etkisi ile hayvanlari ne kadar fok kutsal saymijlarsa da bunlarin dijinda dag, su, günej, agaf gibi objeleri de kutsiyet

1 §ipovo Kurgani, Hunlardan kalan bir kurgandir. Volga bölgesinde Saratov civarinda bulunan kurganlar Avrupa Hunlarina aittir. Bkz. Zeki Özkartal, islamiyet Öncesi Türk Kültüründeki Kaya Resimlerinin Anadolu Türk Hali Motifleri ile ilipkisi, s.49.

atfetmij ve saygi göstermijlerdir. Dagin önemine örnek olarak Türklerin daglara verdikleri isimlerin bir kafini belirtmek dogru olacaktir. Örnegin; Tanri daglari, Baba dag, Allahuekber daglari, Ulu dag gibi dag isimlerini bulunduklari veya gittikleri yerlerdeki daglara verdikleri isimlerdir. Dag konusunda bir önemli yerde Göktürk yazitlaridir. Göktürk yazitlarinda "Tongej tag" ve Uygur Bayan-fur Kagan yazitinda da "Kömür tag" gibi, gerfek daglardan söz afilmaktadir. Bunlar, normal dag adlaridir. £ince yazilan bazi Göktürk yazilarinda, "tagda sigun' yani tagda sigin veya geyik sözlerini de görüyoruz (Ögel, 243). Göktürk yazitlarindaki bu bölümler normal daglari simgelese de Türkfede Dag kelimesinin varligini ve Türklerin daglara ilgisinin oldugu söylenebilir.

Yukarida verdigimiz bilgide Tagda sigun kelimesini görmekteyiz. Sigun kelimesinin bugün ki karjiligi Türkfedeki siginmak kelimesini karjiliyorsa aslinda daga Baba veya Ulu isimlerinin neden verildigini de bize göstermektedir. $öyle ki Türkler bozkir hayati ve Altay gibi daglik bölgelerde yajayan millettir. Olasi bir düjman devlet tarafindan ijgali karjisinda güvenli olarak gördügü daglara fekilmesi ve daglarin onlari korumasi söz konusu edilebilir ki buna Türk tarihi ifinde fok mühim olan destanlarda da rastlamaktayiz.

Bunlardan biri Bozkurt destanidir. Bozkurt destaninda diji bir kurt tüm boyu öldürülen bir focugu kurtarmak ifin bir daga götürüp orada muhafaza ederek fogalmasini ve ardindan fogalan milletin demir daglari eriterek tekrardan tarih sahnesine fikijini tasvir etmektedir. Böylece Bozkurt destani yukarida degindigimiz dagin Babaligi-Analigi veya ulu sayilmasi konusunda bizi destekler niteliktedir. Bunun yanin da Göktürk metinlerinde gefen ju sözlerde dag konusunda önemlidir. Tonyukuk abidesinde gefen, Tinesioglu 'nun yatirinin bulundugu dag, ^ehirdekiler daga fikmij; dagdakiler inmij, Kemiklerin dag gibi (yigilip), yatdi (Ergin, 78-79) bölümleri Göktürk dönemi yazitlarinda dag isminin geftigi önemli yerlerdir. Bunun yanindan dini inanf yönünden de aslinda dag Türkler ifin fok mühimdir.

Türklerde dag kültü Gök Tanri inanci ile ilgilidir. Türk tarihi boyunca birfok Türk devleti belki de göge yakinligi sebebiyle dagi kutsal bilmijtir. Gök Tanriya yapacaklari duadan sunacaklari kurbana kadar tüm ibadetlerini dag üzerinde yapmijlardir (Atej, 20). Bu dini ritüellerin fogunlukla daglarda yapilmasinin birinci temel nedeni yukarida da deginildigi gibi Tanriya yakin olma istegidir. Türkler tanrinin Gökte olduguna inandigindan, ona verecekleri adaklari ve dualari da Tanriya en yakin yerde yapmak ifin daglari sefmeleri dogal bir sebeptir. Keza buna verilecek en önemli örnek Kirgizistan'daki Saymalitaj bölgesindeki kaya resimleridir. Saymalitaj, Kirgizistan'da yaklajik 3500 metre yükseklikteki Tanri Daglari'nin da bir kolu olarak bilinen Aladag'da bulunmaktadir. Saymalitaj, tahmini 100.000'den fazla kaya resmi ile orada bulunanlara adeta bir kültür jöleni yajatir (Gökfe ve Akgül, 29-30). Bu bölge son arajtirmalar ijiginda sadece bir kaya resmi alani degil yapilan kaya resimlerinin fogunlugunun Tanriya yapilan dini ritüellerin belirtildigi belge niteligini tajimaktadir. Saymalitaj'ta maddi ve manevi birfok tasvir, devrin anlayiji ile fizilmij ve muhtemelen bir tören ve ayin sirasinda ijlenmijtir. Unutmamak gerekir ki kaya resimlerinin bulunduklari alanlar muhtemelen bir inanf merkezi ve hatta toplanma yeridir(Gökfe ve Akgül, 30).

Dag motifinin önemini inceleyecek isek aslinda bakacagimiz yer bozkir bölgesinden ziyade Altay bölgesi ve o bölgedeki inanijlardir. Türklerin en eski anayurdu Altay Daglari'dir. Altay Daglari ve fevresi dünyanin en güzel ve en zengin yerlerinden biridir. Altay Daglari'ndan fikan büyük irmaklardan biri Abakan Irmagi'dir. Sagay Türkleri bu Abakan Irmagi sahillerinde ve Sagay bozkirlarinda yajarlar (£obanoglu, 47).

Altay Türklerinde Kutsal Dag (Kutsal Altay) inanci köklü bir inanf olup oldukfa yaygin olarak gözlemlenmektedir. Altay boylari ve oymaklarinin kutsal olarak addettikleri daglar: Abakan irmagi kaynaklarindaki Eki Tag, Biy irmagi kiyisindaki Sogol Palmir, Akaya, Ene, "Beluha" denilen Kadin baji, Üfsürü, Karatag, £aptigan, Ülgen, Aysu, Karahan adlarini tajiyan daglardir (£obanoglu, 47). Yine Altay Türkleri, Altay Daglari'na 'kayin babamiz' derler ve soylarinin bu dagdan türedigine inanirlar. Altay Türkleri, dag iyeleri/ruhlari ifin dag tepelerinde törenler düzenlerler (£obanoglu, 47). Sagan Türklerinin inanflarinda sikfa gördügümüz dag inancinin temeli aslinda falijmada sürekli bahsi gefen toplumlarin inanflari ve yajayij bifimleri yajadiklari cografya ile bagdajir fikrinin bir örnegidir.

Altay daglarinin yaninda Türkler ifin mühim olan diger dag ise Tanri daglaridir. Tanri daglari bir fok destanda gefmektedir. Bu destanlar; Yaratilij destani, Siyenpi destani, Alp Er Tunga destani, destani, Oguz kagan destani, Atilla destani, Bozkurt

destani, Ergenekon destani, Türeyij destani, Göf destani vb. gibi destanlardir. Tanri daglari, Türklerin ana inanci olan 'Gök Tanri' inancina Tanri ismini veren altin kadar kiymetli Ulu Tanri daglaridir ($ahin, 280).

Dagin kullanimi sadece dini ve yajamsal faaliyet olarak kalmamij bunun yaninda Türkler daglari; Sinir belirleme, Dag üzerinden yol tarifi verme, Uzaklik bildirme, Yurt olarak benimseme, Güf alinacak bir kaynak olarak görme, ^ahislari daga benzetmekte de sikfa kullanmijlardir. Türk destanlarindaki dagin kullanimi fok genij olmakla birlikle önemli bir yere de sahiptir. £alijmamizda bu yerlere deginmemiz konunun afiklana bilir olmasi ifin önemlidir.

Avlanmak ifin Altay'a dogru yola koyulmuj. Altay'in yamacina ulajmij. Altay'da biriyle karjilajmij (£obanoglu, 47). (Ay Mökö Destani) Altay sirtinin eteklerinde, Yine babasi yajiyormuj (£obanoglu, 47). (Tarba Kinji Destani) Beyaz Daglara avlanmaya gidip Yaban ve kuj avliyormuj (£obanoglu, 48). (Altin Tayfi Destani) Yaban ve kuj avina gitmij. Yüksek daglarin tepesinde yaban avlamij (£obanoglu, 48). (Altin Pirkan Destani) Deniz boyunca kuj vurmak ifin gitmij. Kujlarin semizini vurmuj. Dag sirti boyunca yaban vurmak ifin gitmij. Samurun karasini vurmuj (£obanoglu, 48). (Han Mergen Destani) Alti dagin, Alti nehrin ötesinde (£obanoglu, 48). (Ay Toliz Destani) Kaf dag ajtigini, Kaf deniz geftigini bilmiyormuj (£obanoglu, 48). (Kara Par Destani)

Yukarida bahsi gefen sekiz ayri destandaki dag ile ilgili bölümler Türkler ifin dag motifinin ne denli sik kullanildigini ve özellikle Altay bölgesi destanlarinda Dagin ne kadar mühim bir rol oynadigini göstermektedir. Hatta Eski Türklerde Oguzlarda her boyun, her oymagin kendine özgü kutsal dagi vardi ve bu daga, kut dag denilmijtir (^ahbaz, 2254). Türklerdeki dag inancina göre dünyanin merkezinde bir dag olduguna inanilir ve bu dagin dünyanin eksenini olujturuldugu söylenmektedir. Radloffun derledigi ve Abdülkadir inan'in yayinladigi Yeriding Pütkeni (yerin yaratiliji)'nde, daglarin yaratiliji Erlik ile ilijkilidir. Buna göre Tanri, kijiyi yarattiktan sonra, yeri yaratmak ister ve kijinin suyun altindan toprak getirmesini ister. Suya dalip toprak fikaran kiji, kendisi ifin de toprak alir ve agzina saklar. Kijinin elindeki toprak atildiktan sonra büyümeye bajlar ve yer yaratilmij olur. Ancak kijinin agzindaki toprak da büyümeye bajlayinca, Erlik bogulacak olur. Tanri'nin emriyle topragi agzindan atinca da tepeler meydana gelir Jean Paul Roux, VI. ve VII. yüzyillarda Cungarya havzasinda yajayan Tunguzlarin ülkesinde saygi duyulan bir dagdan ve halkin yajayan hayvanlari öldürmeye bile cüret edemediginden bahseder (Polat, 157).

Böylece Daglarin, Türk Milli Kültürü iferisinde ne denli önemli oldugu hakkinda örnekler verilmijtir ve Dagin degerinin neden bu kadar yüksek oldugu hakkinda afiklamalarda bulunulmujtur. Daglar hem dini hem de yajam ifin önemli bir yerdedir. Türkler kendi yajamlarini idame ettirmek ifin genelde nehirlere yakin yerleri sefmijlerdir. Orhun, Yenisey, Ceyhun, Seyhun gibi mühim nehirler Türkler ifin her zaman yajam kaynagi olmujtur. Bu nehirler genel olarak dag sularinin besledigi büyük nehirlerdir. Bu nedenle Daglar, Türkler ifin hem yajam kaynagini veren hem onlari kötülüklerden koruyan hem de Tanriya en yakin olduklari yeri simgeleyen bir yapi haline gelmijtir. Böylece önem verdikleri ve ruhunun olduguna inandiklari her nesne gibi Daglara da büyük degerler verip destanlarinda ve dillerinde sikfa kullanmijlar ayrica gittikleri her yere kültürleri ile tajimijlardir.

Sonuf

Türk kültürü dünyanin sayili kültürlerinden birdir. Bunun temel sebebi Türk kültürünün fok sistemli bir kültür olmasidir. Sadece belli bir cografyada kalmayip, Türklerin gittigi her yerde varligina en güzel halde devam etmijtir. Bu falijmada aslinda Türk kültürünün üf temel tajini simgeler nitelikte olan motiflerin Türk kültürü ifinde nerede ne bifimde ve ne denli kullanildigi hakkinda olujmujtur. Kurt tarih boyunca Türk destanlarinin iferisinde yer almijtir. Türkler kurdu Türeyijlerini kurda dayandirmij, Tanrinin elfisi olarak görmüj veya yol gösterici saymijlardir. Kurt gibi Kartalinda yajayijlari ve inanijlari ifin mühim bir yerde oldugunu, tanri tarafindan onlari kötü ruhlardan korumak ifin gönderildigini ve kartala yükledikleri anlamlarin bu yüzden oldugunu görülmüjtür. Bu iki hayvan aslinda yerin ve göyün en büyük yirticisi ve en asil hayvanlari oldugu ifin animizm etkisi ile ruhlari kutsal sayilmijtir. Bunun dijinda üfüncü önemli motifte Türkler ifin dag motifi olmujtur. Dag bir motiften öte Türkler ifin tanriya ulajma yakin olma anlamina gelmektedir. Daglarin tepelerinde tanriya adaklar keserek ona yakarijta bulunmujlardir. Ayrica Türkleri koruyan kollayanda daglar olmujtur. Daglar Türklerin nehirlerini sulari ile beslemij Türklere bereket ve yajam vermijtir. Toplayacak olursak bu üf motifte Türk kültürünün üf temel tajidir ve Türklerin yajam felsefesindeki destanlarinin, masallarinin, hikayelerinin vazgefilmez unsurlari halini almijtir.

Kaynakça

1. Aksoy, Hasan. Islam Öncesi Türklerde Kozmoloji Anlayi§i Mitoloji ve Destanlara Göre, Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2017.

2. Alsan, $enay. Türk Mimari Süsleme Sanatlarinda Mitolojik Kaynakli Hayvan Figürler, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, Doktora Tezi, 2005.

3. Altun, Zafer. Türk Kültüründe Kurt Kavrami Üzerine Bir Inceleme, 21. Yüzyilda Egitim ve Toplum Dergisi, 8.22 (2019): 93.

4. Ate§, Fatma. Adana Halk Hekimliginde Ocak Kültü, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Doktora Tezi, 2015.

5. Çoban, Ibrahim. Türk Ikonografisinde Kartal Motifi ve Çagda§ Türk Resmine Yansimalari, Idil Dergisi, 4.16 (2015): 59.

6. Çobanoglu, Sacide. (2020). Abakan Türklerinin Sagay Destanlarinda Halk Inançlari Baglaminda Dag Kültü, Türk Kültürü ve Medeniyeti Ara§tirma Dergisi, Say.1 (2020): S.47.

7. Deniz, Bekir. (2005). Anadolu-Türk Hali Sanatinin Kaynaklari, Sanat Tarihi Dergisi, Say.14 (2005): S.91.

8. Drury, Nevill. Çamanizm, Çim§ek, E. (Çev.), Okyanus Yayinevi, Istanbul, 1996.

9. Ekçi, Esin. Türk Mitolojisinde Gerçeklik, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2017.

10. Ercilasun, Bican Ahmet. Nehir Destan Oguzname- Oguz Bitig, Dergâh Yayinevi, Istanbul, 2009.

11. Erdem, Mine. Kubadabad Saray Çinilerindeki Hayvan Motiflerinin Ikonografisi, Simgesel Anlami ve Günümüz Seramiginde Yorumlari, Selçuk Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2011.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

12. Esin, Emel. Orta Asya'dan Osmanliya Türk Sanatinda Ikonografik Motifler, Kabalci Yayinevi, Istanbul, 2003.

13. Gôkçe, Mustafa, Akgül, Can Halil. Türk Kültüründe Dag Kültü ve Kaya Resim Alanlari, Atayurftan Mugla'ya Türk Tarihi ve Kültürü Hakkinda Yazilar, Mugla Belediyesi, Mugla, 2020.

14. Gômeç, Yagmur Sadettin. Ergenekun, Yörtürk Dergisi, Say.88 (2009): 14.

15. Gômeç, Yagmur Sadettin. Türk Destanlarinin Ana Temalari ve Tarihi Gerçeklikler, Türk Kültürü Ara§tirmalari Ya§ar Kalafat Armagani, Türk Kültürünü Ara§tirma Enstitüsü Yayinlari, Ankara, 2014.

16. Gômeç, Yagmur Sadettin. Türk Kültürünün Ortak Ögesi: Kurt, Erciyes Aylik Fikir ve Sanat Dergisi, Kayseri, Say.485 (2018): 6.

17. Görkem, Zeynep ve Gültekin, Duran. Türk Destanlarinda Merkez Kahramanin Kutsal ve Dini Degerlere Yakla§imi Üzerine Tespitler, Türkbilig Dergisi, Say.38 (2019): 224 -225.

18. Gül§en, Hacer. (2013). Kurt Motifi Üzerine Bir Inceleme, Akademik Baki§ Dergisi, Say.39 (2013): 39.

19. Inan, Abdulkadir. Altay'da Pazirik Kazisinda Çikarilan Atlarin Durumunu Türklerin Defin Törenleri Bakimindan Açiklama, Makaleler ve Incelemeler, C.2 (1991): 264.

20. Kaya, Aytaç. Türkiye'de Yapilan Tarih Ara§tirmalarinda Türklerin Islâm Öncesi Inanç Dünyasi Üzerine Görü§ler 1923-1980, Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2015.

21. K^üktuncer, Melike. Türk Mitolojisi ve Çamanizm'de Tabiat Olaylari, Akra Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, 8.21 (2020):103.

22. Ögel, Bahaeddin. Türk Mitolojisi, Türk Tarih Kurumu Yayinlari, C.1 (2010): 6.

23. Ögel, Bahaeddin. Türk Kültür Tarihine Giriç, Kültür Bakanligi Yayinlari, C.1 (2000): 59.

24. Özkan, Volkan. Türk Kültüründe Bozkurfun Yeri ve Önemi, Yüksek Lisans Tezi, Istanbul Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2018.

25. Özkartal, Zeki. Islamiyet Öncesi Türk Kültüründeki Kaya Resimlerinin Anadolu Türk Hali Motifleri ile Iliçkisi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Yüksel Lisans Tezi, 2014.

26. Polat, Ibrahim. Türk Kültüründe Dag Kültü ve Dag Kültüne Bagli Varliklar, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Ara§tirmalari Enstitüsü, Erzurum, (2020): 157.

27. Roux, Paul Jean. Eski Türk Mitolojisi, Bilgesu Yayinevi, Ankara, 2011.

28. Saman, Mezkit Gülperi. Türk Kültüründeki Ilahi Varlik Kurt Ana ve Kurt Atanin Anadolu Geleneklerindeki Dogum Pratiklerine Etkisi Üzerine Bazi Tespitler, Kesit Akademi Dergisi, Say.24 (2020): 234.

29. Çahbaz, Mehibe. (2018). Islam Öncesi Türklerde Dag Kültü ve Inanci, Social Sciences Studies Journal, 4.19 (2018): 2254.

30. Çahin, Sait. (2020). Türk Tarihi Açisindan Altay-Tanri Daglarinda Yer Alan Balbal-Mezar Anitlarin Önemi ve Özelliklerinin Ara§tirilmasi, Journal Of Universal History Studies, 3.2 (2020): 280.

31. Taçagil, Ahmet. Göktürkler, Türk Tarih Kurumu Yayinlari, Ankara, 2019.

32. Togan, Velidi Zeki. Oguz Kagan Destani, Burhaneddin Basimevi, Istanbul, 1936.

33. Tuna, Turhan Turhan. (2017). Türk Halk Edebiyatinda Hayvan Konulu Menkabe Örneklerinin Incelenmesi, Motif Akademi Halk Bilim Dergisi, 10.20 (2017): 219.

34. Zhirmunsky, Maksimovich Viktor. Epik Gelenek, Karaca, Selim Oktay. (£ev.), Milli Folklor Dergisi, Say.34 (1998):174.

35. Uzun, Tolga. (1996). Türk Sanatindaki Kartallarin Ikonografisi ve Devamliligi, Pamukkale Üniversitesi Egitim Fakültesi Dergisi 1.1 (1996): 87.

36. Uyanik, Sema Ayje. (2021). Irk Bitig"de Karakuj Kartal, Garuda Üzerine, Uluslararasi Eski Uygurca £ali§malari, 3.2 (2021): 229.

37. Ergin, Muharrem. Orhun Kitabeleri, Bogazif Yayinlari, 2009.

© Oktay Karataj, 2022.

WOLF, EAGLE AND MOUNTAIN MOTIFS IN TURKISH EPICS

Oktay Karataj

Abstract. Throughout the history of the world, there are many nations of their strong origins and their own unique Cultures. The main topic in this study is the literary texts of the Turkish nation, which have the most deep-rooted cultural elements within these nations. The subject of this study is to examine the literary texts of the Turkish nation, which has the most rooted cultural elements in these nations. They are the elements that we call epics, which are formed by the Turkish nation, lived in the past, and the events that caused indignation in the society, reached the present day in oral or written form. The Turkish nation has used many elements of the geography they live in in the theme of their oral or written epics before and after Islam. The Turks attributed holiness to these elements, and also frequently used them in their literary texts and material cultural objects. They evaluated the emergence of their own lineage through these elements and used these motifs in their beliefs. After that, they had cultural exchanges with many nations they interacted with, but they never changed on these main elements. Always preserving their culture before and after Islam, they did not allow the religious changes they experienced to change their own religious culture, and they integrated these elements into their new religions. In this study, the reflections of the mythological elements of Wolf, Eagle and Mountain, which are considered sacred by the Turkish nation, on Turkish epics were examined. Because if these elements are fully clarified, it will only be easier to make statements about the essence of the Turkish nation. The three mythological concepts that we will focus on in this study will be given important information about the origin of the Turkish nation's history scene and how social values are formed.

Key words: Wolf, Eagle, Mountain, Mythology, Turkish Epics, Shamanism.

© Oktay Karataj, 2022.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.