Научная статья на тему 'SÂMİHA AYVERDİ’NİN “GÜLLÜ” ADLI HİKÂYESİNDE YÜCELTİLMİŞ ERKEKLİK, KADINLIĞIN FARKLI GÖRÜNÜMLERİ VE CİNSİYETLENDİRİLMİŞ AŞK TARZLARI'

SÂMİHA AYVERDİ’NİN “GÜLLÜ” ADLI HİKÂYESİNDE YÜCELTİLMİŞ ERKEKLİK, KADINLIĞIN FARKLI GÖRÜNÜMLERİ VE CİNSİYETLENDİRİLMİŞ AŞK TARZLARI Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
109
32
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Güllü / Sâmiha Ayverdi / aşk tarzları / kadınlık / erkeklik / Güllü / Sâmiha Ayverdi / love styles / femininity / masculinity

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Duygu Dinçer, Zeynep Tek

Güllü, Sâmiha Ayverdi’nin tek hikâye kitabı olan Mâbed’de Bir Gece’de yer alan hikâyelerinden biridir. Metin, Aslan Bey’e âşık olan iki kadının aşk tecrübesini ele almaktadır. Bu kadınlardan biri, Aslan Bey’in eşi Safiye; diğeri ise sevdiği kadın olan Güllü’dür. Hikâye, bu iki kadın arasındaki diyaloğu patriarkal kodlar ekseninde kurgulamaktadır. Bu çalışmanın amacı, feminist edebiyat eleştirisi aracılığıyla metindeki kadın-erkek ilişkilerini Sylvia Walby’nin patriarka kuramı, John Alan Lee’nin aşkın renkleri kuramı ve Carol Gilligan’ın ihtimam etiği gibi toplumsal cinsiyet temelli yaklaşımlara dayalı olarak incelemektir. Yapılan çözümlemelerde, anlatıda toplumsal cinsiyete ilişkin üç ana tema ve on bir alt kategorinin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu temalardan ilki Aslan Bey’in soyu, bireysel özellikleri, romantik ilişkilerdeki yaklaşımı ve sınıfsal konumu çerçevesinde ele alınan yüceltilmiş erkeklik olgusudur. İkincisi Safiye ve Güllü’nün medeni hâli, bedeni, sınıfı, toplumsal cinsiyete dayalı ev içi iş bölümü ve ihtimam etiği üzerinden ele alınan kadınlığın farklı görünümleridir. Üçüncüsü ise Safiye ve Güllü’nün sahiplenici ve özgecil aşk tarzı bağlamında gelişen aşka ilişkin tutumlarıdır. Elde edilen bulgular, kadınların aşkı patriarkal sistemin ürettiği romantik ideolojiler ekseninde deneyimlediğini göstermektedir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

GLORIFIED MASCULINITY, DIFFERENT FACETS OF FEMININITY, AND GENDERED LOVE STYLES IN SÂMİHA AYVERDİ’S SHORT STORY GÜLLÜ

Güllü is one of the stories in Mâbed’de Bir Gece (A Night in the Temple), a unique story book of Sâmiha Ayverdi. The story addressed the love experience of two women who had fallen in love with a man named Aslan. One of these women is Safiye who is the wife of Aslan, and the other one is Güllü who is his darling. The story has been built on the dialogue between these two women in the context of patriarchy. The aim of this study was to investigate women and men relationships based on gender-centered approaches such as patriarchy theory of Sylvia Walby, colors of love theory of John Alan Lee, care ethics of Carol Gilligan. In the analyses, three main themes and eleven sub-categories related to gender emerged in the text. The first one of these themes was glorification of masculinity, which was addressed in the framework of Aslan Bey’s ancestry, individual characteristics, romantic attitudes, and class. The second one was different facets of femininity, which were addressed in the context of Safiye and Güllü’s marital status, body, class, gender-based domestic division of labor, and care ethics. The third one was attitudes towards love, which emerged based on manic and agapic love. The findings showed that women’s love is experienced in the context of romantic ideologies produced by the patriarchal system.

Текст научной работы на тему «SÂMİHA AYVERDİ’NİN “GÜLLÜ” ADLI HİKÂYESİNDE YÜCELTİLMİŞ ERKEKLİK, KADINLIĞIN FARKLI GÖRÜNÜMLERİ VE CİNSİYETLENDİRİLMİŞ AŞK TARZLARI»

Cilt: 4,Sayv. 2, 2021

Vol: 4, Issue: 2, 2021

Sayfa -Page: 302-319

E-ISSN: 2667-4262

J iThenticate-

X. Professional Plagiarism Prevention

SÂMiHA AYVERDi'NÎN GÛLLÛ ADLI HiKÂYESÏNDE YÛCELTILMIÇ ERKEKLIK, KADINLIGIN FARKLI GÔRÛNÛMLERl VE ClNSiYETLENDÏRlLMlÇ AÇK TARZLARI

GLORIFIED MASCULINITY, DIFFERENT FACETS OF FEMININITY, AND GENDERED LOVE STYLES IN

sâmiha ayverdî's short story gûllû Duygu DÎNÇER* & Zeynep TEK**

MAKALE BiLGiSi OZET

£§>] Geli$: 16.09.2021 s/Kabul: 29.11.2021 Gullu, Samiha Ayverdi'nin tek hikaye kitabi olan Mabed'de Bir Gece'de yer alan hikSyelerinden biridir. Metin, Asian Bey'e 3;ik olan iki kadimn a?k tecriibesini ele almaktadir. Bu kaduilardan bin, Asian Bey'in e§i Safiye; digeri ise sevdigi kadin olan Gullii'dur. Hikaye, bu iki kadin arasindaki diyalogu patriarkal kodlar ekseninde kurgulamaktadir. Bu £ali§manin amaci, feminist edebiyat elejtirisi araciligiyla metindeki kadin-erkek iligkilerini Sylvia Walby'nin patriarka kurami, John Alan Lee'nin ajkin renkleri kurami ve Carol Gilligan'in ihtimam etigi gibi toplumsal cinsiyet temelli yakla^imlara dayali olarak incelemektir. Yapilan Qoziimlemelerde, anlatida toplumsal cinsiyete iligkin 115 ana tema ve on bir alt kategorinin ortaya fiktigi goru1mu§tiir. Bu temalardan ilki Asian Bey'in soyu, bireysel ozellikleri, romantik ili§kilerdeki yak1a§imi ve simfsal konumu Qergevesinde ele alman yiiceltilmi§ erkeklik olgusudur. Ikincisi Safiye ve Gullu'ntin medeni hali, bedeni, simfi, toplumsal cinsiyete dayali ev ifi i§ boltimu ve ihtimam etigi tizerinden ele alinan kadinligin farkli gorunumleridir. U^uncustl ise Safiye ve Gtillu'nun sahiplenici ve 3zgecil a?k tarzi baglaminda gelijen a$ka ili§kin tutumlandir. Elde edilen bulgular, kadinlarin a§ki patriarkal sistemin iirettigi romantik ideolojiler ekseninde deneyimledigini g6stermektedir.

Anahtar Kelimeler: Güllii, Sâmiha Ayverdi, a$k tarzlari, kadinlik, erkeklik.

Aragtirma Makalesl

ARTICLE INFO ABSTRACT

^ Received: 16.09.2021 s/Accepted: 29.11.2021 Gullii is one of the stories in Mabed'de Bir Gece (A Night in the Temple), a unique story book of Samiha Ayverdi. The story addressed the love experience of two women who had fallen in love with a man named Asian. One of these women is Safiye who is the wife of Asian, and the other one is Gullu who is his darling. The stoiy has been built on the dialogue between these two women in the context of patriarchy. The aim of this study was to investigate women and men relationships based on gender-centered approaches such as patriarchy theory of Sylvia Walby, colors of love theory of John Alan Lee, care ethics of Carol Gilligan. In the analyses, three main themes and eleven sub-categories related to gender emerged in the text. The first one of these themes was glorification of masculinity, which was addressed in the framework of Asian Bey's ancestry, individual characteristics, romantic attitudes, and class. The second one was different facets of femininity, which were addressed in the context of Safiye and Gullti's marital status, body, class, gender-based domestic division of labor, and care ethics. The third one was attitudes towards love, which emerged based on manic and agapic love. The findings showed that women's love is experienced in the context of romantic ideologies produced by the patriarchal system.

Keywords: GUllii, Sâmiha Ayverdi, love styles, femininity, masculinity.

Research Article

* Sorumlu Yazar (Corresponding Author), Dr. Ögr. Üyesi, Biruni Üniversitesi, Egitim Fakiiltesi, Egitim Bilimleri Bölümü, Rehberlik ve Psikolojik Daniçmanlik Ana Bilim Dali, Istanbul / Türkiye, E-mail: ddincer@biruni.edu.tr. ORCID © https://orcid.org/0000-0003-2496-6902.

** Dr., Ankara Yildinm Beyazit Üniversitesi, Insan ve Toplum Bilimleri Fakiiltesi, Türk Dili ve Edebiyati Bölümü, Yeni Türk Edebiyati Ana Bilim Dali, Ankara / Türkiye, E-mail: ztek@ybu.edu.tr. ORCID '© https://orcid.org/0000-0003-2577-6422.

Bu makaleyi çu çekilde kaynak gösterebilirsiniz / To cite this article (APA):

Dinçer, Duygu-Tek, Zeynep (2021). "Sâmiha Ayverdi'nin Güllii Adh Hikâyesinde Yüceltilmig Erkeklik, Kadinligin Farkli Görünümleri ve Cinsiyetlendirilmig A§k Tarzlari". Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültiir Arcujtirmalari Dergisi

(UDEKAD), 4 (2): 302-319. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.996270.

Extended Abstract

Introduction

In patriarchal societies, holiness is attributed to the institution of marriage and family. Illegitimate affair is defined as the violation of the marriage contract approved on the basis of mutual loyalty. Accordingly, in the fictional/literary texts, it is seen that the "other woman" in an affair, is generally presented as a malignant figure; the married woman who encounters the illegitimate affair of her husband is usually fictionalized as a benevolent and victim figure. "Giillii", which is one of the stories in Mabed'de Bir Gece (A Night in the Temple) by SSmiha Ayverdi draws the attention since it refers to the illegitimate love affair and presents the cheated married woman as malignant and the "other woman" as benevolent reversing this general tendency. The story is based on the inner conflicts of Safiye, wife of Mister Yildizoglu Asian, who is a member of a noble and rich family and the dialogue with Gtllltl her husband is in love with. In the narrative, it is seen that Gullu, who never thought of breaking up the marriage of Mister Yildizoglu Asian she was in love with and had no affair based upon economic conflicts or physical intercourse, is represented as a glorified and holy woman, not as a seductive woman. In the narrative, the stereotypic roles related to cheating are reversed with the presentation of Gtllltl as an altruistic and honored woman, however, holiness attributed to the institution of family is preserved.

The work pointing out that the interiorized traditional codes serve for the glorification of the men and subordination of women reveals the presence of the patriarchal ideology which centralizes the man in the romantic affair behind the agapic/altruistic love style of Gtllltl and manic/possessive love style of Safiye. Besides this, it

sheds light to how love is experienced in the axis of the romantic ideology produced by the patriarchal system. In addition, this work at the same time handles the dilemmas of the manic love and transformation of it to the agapic love. In this work, an example of subordination of the woman by the woman is witnessed through trivializing Gtllltl owing to the hatred, enmity and jealousy of Safiye based upon the perspective of male-dominated system. Besides this, it has been observed that even though Mister Aslan does not have an active presence during the time of the story, his presence is felt strongly as an implicit subject in the text, and male-dominated values have spread to all the pattern of the text.

Method

In this study, qualitative research method was used. The text-centered reading approach was adopted, and feminist literary criticism was utilized to analyze the patriarchal codes spreading through the text. The analysis of the text was made through the determination of the theme and sub-categories. In the analyses, gender-based perspectives such as Sylvia Walby's patriarchy theory, John Alan Lee's theory of colors of love and Carol Gilligan's care ethics were mostly used.

Findings

In the analyses, three main themes and eleven sub-categories emerged. The emerged themes were found out to be glorified masculinity, different facets offemininity and attitudes towards love. First themes dealing with the glorified masculinity praise of Mister Aslan is composed of four sub-categories: Ancestry, individual characteristics, romantic attitudes and class. The second theme focusing on the common and differentiating points of Safiye and Gtllltl is comprised of five sub-themes: Marital status, class, body, gender-based domestic division of labor and care ethics. The third theme addressing the attitudes of Safiye and Gtllltl towards love includes the sub-categories of agapic/altruistic love style and manic/possessive love.

Research findings revealed that the story began with the praise of glorified masculinity although it was based upon the dialogue between two women. The powerful appearance of the man in society who is presented as noble, elite, wealthy, generous, virtuous, diligent authority figure is accompanied with his position as a central figure in his romantic affairs. It was found out that married women are defined according to their husband and the women are depicted with their physical appearances, beauties, and care ethics. Also, it was seen that married woman trivializes the other woman in terms of class and division of domestic labour. Patriarchal values were determined to make its presence felt while the women in romantic relationships are evaluating each other and identifying their identities.

Discussion

In this work, it was seen that Gullti was not labelled negatively in moral terms since she had an affair with a married man. The fact that Gullti was not fictionalized as a derogating figure who rebels against the existing values is thought to have impact upon it. Because the agapic/altruistic love attitude of Gullti led her to respect to

the marriage institution the man she loved was affiliated with and limits her affair with emotional commitment. Nevertheless, malignant character of Safiye acting with the instinct to take revenge on Gullti and give harm to her was reinforced with the manic/possessive love style and opposite value was created. Therefore, a criticism of the manic/possessive love style as an opposite value was made with the glorified agapic/altruistic love style of Gullti as ideal value. At the end of the story, the transformation of the love attitude of Safiye from manic/possessive love to agapic/altruistic love strengthened this basic relational message. In the analyses made, it has been seen that the love attitudes of both Safiye and Gullti makes emphasis on the fact that men have a role complementing the existence of the woman and it puts the presence of women in a periphery position according to the presence of men. In this respect, it has been understood that the story entitled as "Gullu" can be read as the narrative of the romantic relationships reproduced in the axis of traditional gender roles and gendered emotions.

Giri§

Patriarkal toplumlarda evlilik ve aile kurumuna kutsiyet atfedilmektedir. Kadinin ve erkegin duygusal ve cinsel sadakati, poligaminin varligi, aldatma eyleminin faili olan dteki kadimn konumu "neyin normal ve neyin anormal oldugunu" tammlayan aile ideolojisine (Ramazanoglu 1998: 199) bagli olarak degi§ebilmektedir. Evlilik di§i ili§kinin anlami da kar§ilikli sadakat zemininde onaylanmi§ olan evlilik akdinin ihlali ile vuku bulmaktadir. Bu baglamda "kadinlan[n] bir yanda iyi kizlar, sevecen anneler" diger yanda "entrikaci metresler" (Cornell 2012: 92) §eklinde ikili bir ayri§tirmaya tabi tutulabildigi gozlenmektedir. Aile ideolojisine bagli olu§an bu tur boliinmeler, birfok geleneksel ve modern anlatiya yansimakta; ozellikle e§inin evlilik di§i ili§kisi ile kar§ila§an evli kadimn magdur ve iyicil, evlilik di§i ili§kinin faili olan dteki konumundaki kadimn ise ba§tan fikanci ve kotucul olarak tasvir edildigi goriilmektedir. Samiha Ayverdi'nin Mabed'de Bir Gece'de1 yer alan hikayelerinden biri olan "Gullu", evlilik di§i a§k ili§kisine yer vermekle birlikte bu genel egilimi ters yiiz ederek aldatilan evli kadim kotiicul; aldatma eyleminin faili olan dteki kadirn ise iyicil konumlandirmasiyla dikkat ?ekmektedir.

Hikaye, soylu ve varlikli bir aileye mensup olan Yildizoglu Asian Bey'in e§i Safiye'nin if 9ati§malanna ve e§inin a§ik oldugu Gullu ile arasinda ge?en diyaloga dayanmaktadir. Anlatida a§ik oldugu erkegin evliliginin bozulmasim hifbir §ekilde istemeyen ve onunla ekonomik fikara ya da fiziksel beraberlige dayali bir ili§ki kurmayan Gullu'niin ba§tan fikarici bir kadin olarak degil bir "a§k veli[si]" (Okay 2014: 10) olarak konumlandinldigi gorulmektedir. Giillu'nun bu §ekilde fedakdr ve muazzez bir kadin olarak kurgulanmasi, aldatma eylemine dayali yerle§ik rolleri sarsmaktadir. Bununla birlikte aile kurumuna atfedilen kutsiyet de eserde varligini hissettirmeye devam etmektedir.

ifselle^tirilen geleneksel kodlarm erkegin yuceltilmesine ve kadimn ikincille§tirilmesine hizmet ettigine i§aret eden bu ?ali§ma, Giillu'nun ozgecil a§k tarzi ile Safiye'nin sahiplenici a§k tarzimn arkasinda, erkegi bir "giine§" gibi (37) romantik ili§kinin merkezine koyan patriarkal

1 Mabed'de Bir Gece, ilk kez 1940'ta yayimlanmi? olmasma kar§m yazar tarafindan sadele§tirilerek ve gSzden gefirilerek 1976'da yeniden yayimlanmi§tir. Qali§madaki atiflar, 1976'daki baskiya ait olup Qzgun imlasi korunarak ve sadece sayfa numarasiyla belirti^^k verilmi§tir.

bir ideoloji oldugunu ortaya koymaktadir. Aynca a§kin patriarkal sistemin iirettigi romantik ideoloji ekseninde nasil deneyimlendigine i§ik tutmaktadir. Metin, ayni zamanda sahiplenici a§kin afmazlarini ve ozgecil a§ka donii§me hikayesini i§lemektedir. Safiye; kin, nefret ve kiskan9lik duygulanmn gudiimunde Gtillii'yti erkek egemen sistemin gozunden degersizle§tirirken kadinin, kadin eliyle ikincille§tirilmesinin de bir ornegini ortaya koymaktadir. Ayrica hikayenin vaka zamaninda Asian Bey'in aktif bir mevcudiyeti olmamasina ragmen gizli ozne olarak metinde guQlii bir §ekilde varligini hissettirdigi gorulmekte ve erkek egemen degerlerin metnin biitiin orgiisiine sirayet ettigi gozlenmektedir.

Bu baglamda ?ali§mada, metin merkezli bir okuma yapilacak ve metne sirayet etmi§ patriarkal kodlari ?6zumleyebilmek i?in feminist edebiyat ele§tirisinden faydalanilacaktir. Oncelikle yuceltilmi§ erkeklik vurgulari iizerinde durularak metinden yiikselen patriarkal seslerin bir degerlendirmesi yapilacak, ardindan kadinlar arasi benzerlikler ve farkliliklar ve madun kadinlik tasvirleri analiz edilecek, son olarak sahiplenici ve ozgecil a§kin cinsiyetlendirilmi§ goruniimlerinin foziimlemesi yapilacaktir.

Yontem

Bu nitel ara§tirmada Samiha Ayverdi'nin "Giillu" adli hikayesi, feminist edebiyat ele§tirisinin yakla§imiyla 96ziimlenmi§tir. Feminist edebiyat teorisi, edebi metinlerdeki kadin-erkek ili§kilerinin betimlenmesi, bu metinlerin kaleme alindigi donemlerdeki kadinlik ve erkeklik hallerinin tammlanmasi ve kadinlann toplumsal alanda ya§adigi problemlerin kavranmasi a9isindan dikkate deger bir perspektif sunmaktadir (Hosseini-Maasoum vd. 2012: 344). Zira feminist edebiyat ele§tirisi "bir^ok kuram, yakla§im ve yontemle ?ali§an, muhalifleri oldugu kadar savunuculari da bulunan 90k geni§ bir camia"mn iiriinudur (Felski 2003: 2). Mevcut 9ali§manin kuramsal 9er9evesi de bu 9e§itlilikten istifade etmekte ve "Giillu" adli hikayeyi, agirlikli olarak Sylvia Walby'nin patriarka kurami, John Alan Lee'nin a§kin renkleri kurami ve Carol Gilligan'in ihtimam etigi gibi toplumsal cinsiyet temelli baki§ a9ilari iizerinden incelemektedir. Bununla birlikte alanyazindaki farkli ara§tirmacilarin toplumsal cinsiyet merkezli analizlerinden de faydalanmaktadir.

Qali§mada metin merkezli 9ozumleme, tema ve alt kategorilerin belirlenmesi yoluyla yapilmi§tir. iki ara§tirmaci tarafindan birbirinden bagimsiz olarak kodlamalar yapilmi§; kodlayicilar arasi uyum, ara§tirmacilarm uzerinde uzla§maya vardigi ortak tema ve alt kategoriler iizerinden saglanmi§tir. Yapilan kodlamalar, metin i9erisinden se9ilen alintilarla desteklenmi§tir.

Bulgular

Feminist edebiyat ele§tirisi yoluyla 9ozumlenen hikayede a§agidaki tema ve alt kategoriler saptanmi§tir:

1. Yuceltilmi§ erkeklik

a. Soy

b. Bireysel ozellikler

c. Romantik ili§kiler

d. Simf

2. Kadinligin farkli gôrunumleri

a. Medeni hâl

b. Sinif

c. Beden

d. Toplumsal cinsiyete dayali ev içi i§ boliimu

e. îhtimametigi

3. Açka iliçkin tutumlar

a. Sahiplenici a§k tarzi

b. Ôzgecil a§k tarzi

Her bir tema ve ait kategori, hikâyeden yapilan alintilar ve alanyazindaki teorik açiklamalar eçliginde açagida detayli bir biçimde sunulmaktadir.

1. Yiiceltilmiç Erkeklik

Hikâyede Aslan Bey uzerinden yiiceltilmiç bir erkeklik ôvgûsiine yer verildigi ve bunun dort temel nokta tizerinden gerçekleçtirildigi gôzlenmektedir: Soy, bireysel ôzellikler, romantik iliçkiler ve sinif.

Anlati, Yildizoglu Aslan Bey'in soylu aile geçmiçinin ve hanesinin ôvgusu yle baçlamakta ve bu yolla olaylann erkek soylu bir toplumsal ve ailesel diizende geliçtiginin ilk ipuçlanm vermektedir. Bu noktada iizerinde durulmasi gereken ilk hususlardan biri "Yildizoglu Aslan Bey" ifadesidir (27). Sôz konusu ifadenin hikâyenin ilk sôzcukleri olarak belirlenmiç olmasi da aynca dikkat çekicidir. Davidoff (2012: 50) tarafïndan belirtildigi gibi patriarkal toplumlarda aile kategorileri, giindelik hayatta sik sik X, "Y'nin oglu ya da kizi" ifadeleriyle imlenmektedir. Bu anlatim biçimi, bireylerin belirli biyolojik, tarihsel vb. ortakliklan uzerinden birbiriyle iliçkilenmesini ya da tam tersi o alanlardaki farkliliklan itibariyla birbirinden aynçmasim saglamak amaciyla bir tiir imleç vazifesi gôrmektedir. Aym zamanda aile soyunun hangi cinsi merkeze alarak devam ettigini ôrtiik bir biçimde bildirmektedir. Hikâyeye bu açidan bakildiginda, merkeze yerleçtirilen cinsin erkek oldugu gôriilmektedir. Aslan Bey, "Yildizogullari'mn son evlâtlarindan" biri olarak tamtilirken (27) ana karakterleri temsil eden kadinlar agirlikli olarak "Aslan Bey'in genç kansi Safiye" (27) ve "Aslan Bey'in butun mevcûdiyetine hiikmeden bir açkla sevdigi" Gullu (28) gibi ifadelerle anilmaktadir. Bu yôniiyle kadin karakterler anlati içinde, erkek soyunun bir uzantisi ya da o soyla bagi uzerinden mevcudiyet kazanmaktadir.

Hikâyede, Yildizoglu Aslan Bey'in evi ve soyu detayli bir biçimde tasvir edilmektedir. Bhasin (2003: 7), patriarkal sistemlerde mulkiyetin "erkeklerin denetiminde" oldugunu ve "babadan ogula olmak iizere bir erkekten digerine aktarildigim" belirtmektedir. Hikâyede de "E§raf evlerinin birçok bakimdan en dikkate deger olani" olarak sunulan ev, asirlardir yetiçtirdigi "cengâver", "halk §airleri" ve "sanatkarlar" ile tamnmakta (27); soyun ônceki eril temsilcilerinin baçarilarla dolu geçmiçinin izlerini taçimaktadir. "Soyun" dayandinldigi bu kiçiler "âileye husûsî bir çeref ve âdetâ târihî bir ehemmiyet" kazandirmakta (27) ve eril gucun toplumsal, askerî ve kiilturel alanlarda sôz sahibi olduguna gônderimde bulunmaktadir. Bu anlatim biçimi aym zamanda bir yandan aile sisteminin tarihselligini, kimlik tahsis ediciligini ve kuçaklararasiligini diger yandan erkegin bu kuçaklararasi geçiçteki merkezî konumunu

imlemekte ve hikâyenin patriarkal kodlar içeren arka planini giiçlendirmektedir. Davidoff (2012: 56, 58) tarafindan belirtildigi gibi "bu popüler aile imgesi, ailenin ahlâkî ve mitik anlamim beslemekte" ve "bir iktidar mesaji ilet[mektedir]. Bir aile içinde ve о aile iizerinden (...) taninmak -ve kabul görmek- kendiliginden giiçlû veya gûçsûz olmanin koçulu" olarak sunulmaktadir. Kök ailesi giiçlti olan erkekler, patriarkal sistem sayesinde "§eref, itibar ve htikmetme hakkini" (Connell 2015: 158) öncelikli olarak elde edebilmektedir.

Kök aileye yapilan vurgulann ardindan Yildizoglu Asian Bey'in "ahlâki"na, "hitâbet kuweti"ne ve "çali§kanligi"na (27), baçka bir deyiçle bireysel özelliklerine deginilmektedir. Asían Bey, köklerinin soylu geçmiçine ve atalarina layik bir varis olarak betimlenmekte ve onun bu "saglam âile temeli üstüne fikrî ve amelî çaliçmalarindan mânevî bir varlik" in§a ettigi belirtilmektedir (27). Vârisi oldugu evin, onun döneminde "bir kervansaray kadar gelene gidene kapisi açik olan bir ocak" (28) olarak faaliyet göstermesi ve cazibe merkezî hâline gelmesi, ona ili§kin yüceltilmi§ erkeklik imgesini giiçlendirmektedir. Zira yaygin oldugu dönemde yolcularin her türlü gereksinimini karçilayabilecek olanaklara sahip olan kervansaraylar, zengin-fakir ayrimi olmaksizin yolcularm ihtiyaçlarinin "meccanen" karçilandigi yerlerdir (Turan 1946: 479). Asían Bey'in evinin kervansaraya benzetilmesi de bu yönüyle çok sayida yabanciyi agirlayabilecek imkânlara, güvenirlige, ekonomik giice ve cömertlige sahip olduguna içaret etmektedir. Davidoff (2012: 54) tarafindan belirtildigi gibi "élit erkeklerin giiçleri, yasalardan, kiiltiirel normlardan, maddi, mali ve politik kaynaklara dogrudan ulaçabilmelerinden gelmektedir." Asian Bey'in, hikâye boyunca "bey" olarak amlmasi da bu élit, variyetli ve cömert erkek imgesini pekiçtirmekte; onu gerek toplum gerekse iliçki içinde oldugu kadinlar nezdinde ideal bir erkek figürii hâline getirmektedir. Varlikli bir aileden geliyor olmasiyla ekonomik iktidarin; "çerefli" bir aile geçmiçine sahip olmasiyla sosyal statiisel güciin ve "sanatkâr" ceddiyle estetik degerlerin merkezî konumunda olan Asían Bey, âdeta modem zamanlann beyaz atli prensi olarak sunulmaktadir. Bununla biriikte Connell (2015: 159) tarafindan belirtildigi iizere patriarkal toplumsal sistemlerde çiddet araçlanni elinde bulundurma imtiyazina sahip olan eins erkektir ve "cengâver" bir soydan gelen Asían Bey, "silah odasi" olan konagiyla (27) savaççil güciin de temsilcisidir. Iki kadin karakterin açk deneyimine odaklanan ve aralanndaki diyaloga dayanan hikâyede, erkegin bu denli öncelikli ve yûceltilmiç tasviri, onu bir bakima anlatinin gizli öznesi hâline getirmektedir. Hikâyenin en dikkate deger yönlerinden birinin de erkegin bu sakli merkezî özne konumu oldugunu söylemek miimkiindiir. Zira bu tür bir konumlandirma hem "erkegin, kendini orada olmayan ötekiler iizerinden kur[dugunu]" (Cengiz vd. 2004: 59) hem de kadin karakterlerin, asli öznesi olduklari fenomenal a§k tecrübeleri içinde dahi, erkek karakterin periferisinde kaldigim imlemektedir. Ba§ka bir deyiçle kadmlik deneyiminin, bir bakima "erkegin yazip yönettigi bir oyunda yardimci oyuncu" (Bhasin 2003: 14) olmakla sinirlandigi izlenimi uyandirmaktadir.

Patriarkal kodlar ekseninde yûceltilmiç erkeklik tasvirinin, hikâyede aym zamanda romantik iliçkïler iizerinden de pekiçtirildigi görülmektedir. Anlatimn erkek lehine evlilik ve iliçki pratiklerini meçru kilacak çekilde kurgulandigi gözlenmektedir. Asian Bey'in 20'Ii yaçlarmdaki delikanlilik dönemindeyken de 35 yaçlarinda daha olgun bir dönemdeyken de kendinden yaçça kûçûk ve giizel kadinlarla evlilik iliçkisi ya da evlilik diçi iliçki yaçadigi görülmektedir. Bununla biriikte kadinlann fiziksel görünümlerine, giizelliklerine sik sik

gonderme yapilan hikáyede, Asían Bey'in fiziksel güciine ya da górünümüne dair hifbir tasvir yapilmami§ olmasinin hem patriarkal toplumlarda "bakan/bakilan" ya da "deger bifen/bifilen" ili§kisinde "bakilan" ve "deger birlen" statüsiine kadinlann yerle§tirilmi§ olmasiyla (Bora-Üstün 2006: 43) hem de erkegin soyu, §ahsiyeti ve ekonomik iktidan üzerinden kazandigi gücün, fiziksel gorünümden daha onemli bulunmasiyla ili§kili oldugu dü§ünülmektedir.

Asían Bey'in ideal e§ kimligiyle bütünle§en yüceltilmi§ erkeklik tasviri, onun "on be§ sene kansini ba§ üstünde gezdirmesi" (28) ve Güllü'ye kabul etmiyor olsa da maddi degeri oían armaganlar almasi ile peki§tirilmektedir. Ancak bu ózelligine kar§in Asían Bey'in romantik duygulanm sóze dókmedigi anla§ilmaktadir. Güllü, onun "sevdásindan soyle[memesine]" ve "seni seviyorum" dememesine ragmen hál dilinden ve kendi yogun duygularindan yola ?ikarak sevildiginden emin olmaktadir (36-37). Bununla birlikte, yüceltilmi§ erkeklik imgesinin ve patriarkal toplumsal sistemin ózelliklerinin a?ik ve ortük anlamlariyla varligim belirgin bir §ekilde hissettiren hikáyede, Asían Bey'in ?ocugu olup olmadigindan hi? soz edilmemi§ olmasinin anlatinm dikkat Qekici yonlerinden biri oldugu dü§ünülmektedir. Zira Davidoff (2012: 60) tarafindan belirtildigi gibi ?ocuk, "erkegin etkin oían tohumunun bir üriinüdür'' ve babalik "yalnizca erkek olmanin degil, yeti§kin bir erkek olu§un da onemli bir gostergesidir." Oysa hikáyede Asían Bey'in baba figürü olarak hi? konumlandmlmadigi gorülmektedir. Baba olmak, hatta erkek gocuk babasi olmak, jrüceltilmi^ erkeklik tasvirini peki§tirebilecek bir unsur olmasina ragmen hikáyede bu hususta hi?bir verinin yer almamasi, ana izlegin a§Ma alakali olmasi ve Asían Bey'in baba imgesinden ziyade arzu nesnesi bir romantik partner kimligi üzerinden konumlandirilmasiyla ili§kili olabilir. Bununla birlikte anlatida babalik rolüyle one Qikarilmasa da onun, "Yildizogullan'nin son evlátlanndan oían Asían Bey" (27) olarak tammlandigi ve bu yónüyle ailesinin soyunu devam ettiren veliaht ogul olarak sunuldugu gorülmektedir. Bu anlatim erkek soyunun erkek ?ocuk üzerinden devam ettigine gonderme yaparak anlatidaki yüceltilmi§ erkeklik tasvirini tamamlamaktadir. Asían Bey'in ve soyunun isimlendirilmesinde sepilen sozcükler de bu tasvirin dikkat ?eken yonlerinden biridir. Zira gücü ve liderlik vasfi ile one fikan Aslan isminin sembolik degeri itibariyla erkegin iktidan elinde bulunduran asli figür olu§una; soy adi olarak "Yildizoglu"nun sefilmi? olmasinin ise ailenin bulundugu muhitte ku§aklar boyu aydinlatici ve merkezi bir gü? unsuru olu§una i§aret ettigi soylenebilir.

Hikáyede Aslan Bey üzerinden yapilan yüceltilmi§ erkeklik tasvirinin ortük bir bifimde simf üzerinden de peki§tirildigi gorülmektedir. Bu peki§tirmenin anlatidaki bir diger erkek figürü oían Güllü'nün babasinin varligiyla gerfekle^tirildigi gozlenmektedir. "Fakir bir sepet?i" (27) oían baba; alt sinif, ya§li erkek figürünü temsil etmektedir ve oldukga gorünmezle§tirilmi§tir. Kurgudaki rolünün ise Safiye'ye kapiyi a?ip i^eri buyur etmek ile simrli oldugu gorülmektedir. Toplumsal statü, ekonomik gü?, sanatsal ba§an vb. a?idan herhangi bir meziyetiyle anilmayan bu baba figürü, patriarkal sistemin erkekler arasinda da bir iktidar ili§kisi kurduguna dair sezdirimde bulunmaktadir. Her ne kadar patriarkal sistemlerde "ya§li erkeklerin gen? erkeklere egemen olu§u" (Millet 1973: 53) soz konusuysa da anlatida, iki erkek arasindaki sinifsal farklilik, üst sosyoekonomik seviyeden oían erkegin yüceltilmesi §eklinde kurgulanmi§tir. Ayrica Aslan Bey, soyunun ovgüsüyle amlirken Güllü'nün babasinin soyundan bahsedilmedigi gorülmektedir. Anlatidaki bu kurgunun, erkekler arasindaki sinifsal

farkliliklarda soy ve ekonomik iktidarin belirleyici bir rol oynadigina içaret ettigi dü§ünülmektedir.

2. Kadinligin Farkli Görünümleri

Hikâyede, Safiye ve Güllü'nün zaman zaman kesiçen taraflari oldugu gözlense de esasen farkli kadinliklari temsil ettigi; bu benzerlik ve farkliliklann be§ temel nokta tizerinden ortaya çiktigi gözlenmektedir: Medeni hâl, beden, sinif, toplumsal cinsiyete dayali ev içi i$ bölümü ve ihtimam etigi.

Hikâyede medeni hâl, Safiye'nin evlilik kurumu üzerinden konumlandinlmasina bagli olarak gündeme gelmektedir. Safiye'nin, anlatici tarafindan hikâyede "Asian Bey'in genç kansi Safiye" (27) olarak anildigi görülmektedir. Bu anlatim, Safiye'nin, Asían Bey ile evliligi üzerinden edinmiç oldugu ефк rolüne (baçka bir deyiçle medeni hâline) vurgu yapmaktadir. Öteki kadin konumundaki Güllü'nün ise "kûçtik bir sepetçi kiz" (27) olarak isimsiz bir çekilde amldigi ve daha çok çali§an kadin kimligi ile (baçka bir deyiçle emegiyle/iç gücündeki yeriyle) öne çikarildigi gözlenmektedir. Bu betimlemelerin patriarkal toplumun kadin bedeni ve emegi tizerinde kurdugu denetime dair örtük bir sezdirimde bulundugu söylenebilir.

Öte yandan Güllü'den bahsedilen ilk yerde ismiyle amlmamasi ikinci bir dikkatle incelenmeyi gerektirmektedir. Zira "yedi ceddi asîl bir kadin" (28), "yüksek bir kadin" (28) olarak anilan Safiye, kendisinden bahsedilen ilk yerde ismiyle amlirken; onun bakiç açisindan "fakir bir sepetçinin kizi" (27), "âdi bir köy kizi" (28) olarak nitelenen Güllü'nün isimsizleçtirilmesi hem aile kurumunu tehdit ettigi dü§ünülen öteki kadinin degersizleçtirilmesi hem de kadinlann simfsal farkliliklar üzerinden ötekile§tirilmesi ile iliçki olabilir. Millet (1973: 70) tarafindan belirtildigi gibi patriarkal sistemlerde "simfin baçlica etkilerinden biri, bir kadim bir diger kadimn karçisina koymaktir." Bu anlamda genellikle "çaliçan kadinlarla ev kadinlari karçi karçiya getirilmektedir." Hikâyede de Güllü'nün ev içi el emegi ile (sepetçilikle) yaçamini kazanan alt tabakadan fakir bir kadin, Safiye'nin gerek kök ailesi gerekse evliligi üzerinden üst tabakadan elit bir kadin olarak temsil edildigi görülmektedir. Acar Savran'in (2004: 194) Skeggs'e (1997) atifta bulunarak ifade ettigi üzere "simfsal aidiyet, bütün kadinlann kadinliklarini ya§ayi§larmi biçimlendirmektedir." Safiye ve Güllü'nün kimliginin, üyesi olduklari sosyal siniflarla girift bir çekilde temsil edilmesinin de bu biçimlendirmenin bir ürünü olarak ortaya çiktigi gözlenmektedir. Bu tür bir anlatimin, aym zamanda patriarkamn kadinlar arasi farkliliklan kutuplaçtirip kendini yeniden üretme stratejisinin örtük bir görünümü olarak ortaya çiktigi dûçûnûlmektedir.

Kadinlar arasindaki simfsal farkliliklar hikâyede mekânsal olarak da derinleçtirilmektedir. Hikâyenin, agirlikli olarak iki ana mekânda geçtigi görülmektedir. Bunlardan biri, variyeti ve sosyoekonomik açidan üst tabakayi temsil eden Yildizoglu Asian Bey'in evi; digerí yoksullugu ve dûçûk sosyoekonomik statüyü temsil eden Güllü'nün evidir. Safiye "kervansaray" gibi "bir ocak"ta (28) ya§amakta olan bir kadin olarak betimlenirken; Gtillü, anlatici tarafindan sepetçilik yoluyla hayatim kazanan "kerpiçten bir evde dogup bûyûmûç" (27), "üstünde bir tokmagi bile olmayan" (31) "iki odali toprak" (36) bir "kulübe"de yaçayan (31) bir kadin olarak tasvir edilmektedir. Mekânin, Safiye ve Güllü'nün ait oldugu sinifin habercisi ve kadm kimliginin bir parçasi olarak kurgulandigi gözlenmektedir. Bununla

birlikte gözlemci anlaticimn Safiye'yi tanitirken ya§am alanini "Yildizoglu Asian Bey'in evi" (27) §eklinde tanitmasi, kadinlann sinifsal kimliklerinin evlilik kurumu ve e§leri üzerinden tanimlandigini imlemektedir. Böyle bir anlatim bifimi evin reisinin erkek olduguna ve kadinin, özel alanda da ikincil konumda yer aldigina i§aret etmektedir.

Kadinlar arasinda srnif üzerinden kurulan hiyerar§ik yapilanma, evlilik di§i ili§kinin alimlam§ina da sirayet etmektedir. Safiye'ye, e§i tarafindan aldatildigini ögrendiginde istirap veren durumlardan biri, Güllü'nün, kendisi gibi "yüksek" ve soylu bir kadin, ba§ka bir deyi§le üst tabakadan bir kadin olmamasi; bunun yerine "ädi bir köy kizi" olmasidir (28). Ba§ka bir deyi§le üst tabakadan bir kadin olarak alt tabakadan bir kadinin kendisine yeg tutuldugunu görmek Safiye'nin ?ektigi aciyi daha da arttirmi§tir. Bu baglamda Safiye'nin, yüksek bir kadin olsa idi Güllü'yü öldürme dü§üncesinin aklindan gefmeyeceginin belirtilmesi (28) de kadinlar arasi simfsal ayn§malann derinligine i§aret etmektedir. Safiye, basit bir köylü kizi olarak gördügü Güllü'yü öldürmek ifin "äilenin tarihi silähi" (37) olan kamayi eline aldiginda, onun "bile" sepetgi kiz 19m "90k" oldugunu dü§ünmektedir (28). Bunun yam sira anlatida Güllü'nün fakir kulübesinde "kapilann birinin üstünde arpa ba§agindan örülmü§ ve aralanna mävi boncuk kari§tirilmi§ bir nazar takimi" (31) bulunmasi, Safiye tarafindan alayla kar§ilanmakta ve "Acabä fakirliklerine mi nazar degmesin diye bunu asmi§lar?" (31-32) ifadeleriyle gülün? bulunmaktadir. Bahsi ge?en noktalar, patriarkamn ezen-ezilen ili§kisini kadinlar arasinda yeniden ürettigine ve sinifsal farkliliklarin, kadinlar arasi hiyerar§ilerin ve iktidar ili§kilerinin temel ölfütlerinden biri häline geldigine i§aret etmektedir. Bununla birlikte Güllü'nün Asian Bey ile ili§ki iginde olmasi, ona üst tabakaya hareketlilik olanagi sunsa da; maddi deger ta§iyan hifbir armagam kabul etmemesi, kendisi i?in önemli olan bir erkege ekonomik a?idan bagimli olmayi tercih etmedigine dair ipucu vermektedir.

Patriarkal sistemlerde "kadinlar arasinda ba§ka simflandirmalar da vardir: Erdem aynmimn yam sira güzellik ve ya§ da (yapilan siniflandirmalarda) büyük rol oynayan niteliklerdir" (Millet 1973: 70). Ba§ka bir deyi§le beden üzerinden yapilan simflandirmalar kadinlar arasi bölünmelerin odak noktalarmdan biridir. Bununla birlikte hikäyede ya§ ve güzellik, kadinlar arasi farkliliklarin kaynagi olarak degil; her iki kadimn da erkek karakter tarafindan tercih edilir olmasinda belirleyici bir unsur olarak kurgulanmi§tir. Zira Asian Bey'in sevdigi iki kadimn da ortak özelligi gen? ve güzel olmasidir. Bu ortaklik, patriarkal sistemin kadim, bedeni üzerinden deger bifilen bir ikinci eins olarak konumlandirdigina dair sezdirimde bulunmaktadir. Güllü'nün "esmer küfük bir yüzü", "pembe bir agzi", bu "agzin afikta biraktigi bembeyaz di§ler"i ve "gülerek bakan simsiyah gözleri" (32) ile güzel bir kadin olarak tasvir edilmesi ve Safiye'nin can almak üzere yola ?ikarken "kapinin kar§isina gelen aynada, heyecandan solmu§ yüzünü" gördügünde aklindan ge?en dü§üncenin "her §eye ragmen güzel" ve "gen? bir kadin" (29) olarak ifade edilmesi, kadinlan tammlayan asli yönlerden birinin beden oldugunu göstermektedir. Öte yandan patriarkal toplumsal yapilarda kadinlar, ölfütleri kendileri tarafindan degil, erkeklerin arzulanna göre belirlenen idealize edilmi§ bir kadinlik anlayi§imn özelliklerine göre konumlandinlmaktadir (Berktay 2012: 17; Walby 2021: 16). Patriarkal kodlari i9selle§tirmi§ kadinlar, kendilerini o ölfütlere göre degerlendirmektedir. Bu hikäyede de gözlemci anlaticimn Safiye'yi ve Güllü'yü erkek egemen bir baki§a göre tayin edilen kadinsi özelliklere göre "güzel" sifatiyla tanimladigi; özellikle de Safiye karakterinin

temsilinde soz konusu guzellik soylemlerinin derin bir §ekilde ifselle^tirildigi gozlenmektedir. Kadinlarin gen? ve giizel olmasina yapilan bir diger gonderme ise Giillii isminin sembolik degeriyle ilgilidir. Bir giiliin tazeligini, giizelligini ve naifligini temsil eden Giillii isminin, sembolik afidan kadina ili§kin gen9lik ve guzellik olfutleri ile ili§kili oldugu du§iintilmektedir.

Hikayede kadinin kabul ve onay gorme olQutlerinin, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine dayali ev igi gorevlerle ili§kilendirildigi goriilmektedir. Ozellikle Gullti'niin ve onun ozel alanda tasvir edili§ biQimlerinin, toplum tarafindan kadina atfedilmi§ rollere uygun olup olmadigi uzerinden degerlendirildigi gozlenmektedir. Ev i?i i§ boliimii kati bir toplumsal cinsiyet kimliginin bir sonucu olarak patriarkal uretim ili§kilerinin onemli bir boyutunu olu§turmaktadir (Cornell 2012: 86; Walby 2021: 41) ve bu uretim ili§kilerinde genellikle "kadina, ev i§i ve 90cuk bakimi" ile ilgili gorevler dii§mektedir (Millet 1973: 52). Ba§ka bir deyi§le kadinin degeri, ozel alandaki (evdeki) toplumsal cinsiyete dayali i§ boltimtintin gereklerini en iyi §ekilde yerine getirebilmesine bagli olarak belirlenmektedir. Hikayede Safiye'nin Gullu'niin "pek sade evin[in] her tarafinda, temiz ve kivrak bir kadin elinin ihtimami[nin] a§ikar" (32) oldugunu du§unmesi ya da Giillu'nun kapisina gelen Tann misafirini agirlamak ifin babasinin "yemegini di§an ver[meyi]" (33) onermesi, ev ifi toplumsal cinsiyete dayali i§ boliimiine dair ipu9lari vermektedir. Bu baglamda anlatida temizlik, yemek ve diger ev i§lerinin Gullu'niin sorumlulugunda olduguna i§aret edilmektedir. Aynca Gullu'niin, Safiye'yi evinde agirlarken "9alak ve hakim hareketlerle saga sola giden, misafirinin onune ?ar9abuk ayran ezip koyan" (33) hamarat bir ev kadini portresi fizmesi, ev i9i cinsiyete dayali i§ boliimunii performe etmede yetkin oldugu izlenimi vermekte ve Saiiye tarafindan makbul bir kadin olarak alimlanmasina yol a9maktadir. "Halbuki Safiye Kadm bu evi, kapisindan is kokusu kar§ilayan pis ve igren9 bir yer olarak gormeyi ne kadar isterdi." (32) ifadesi, bir kadinin ba§ka bir kadini degersizle§tirmesinde kadina yiiklenen toplumsal cinsiyete dayali gorevlerden hareket ettigini gostermektedir. Aynca Safiye'nin Giillii'yii oldiirmek i9in falci kiliginda evine gittigi sirada ona dair ilk izlenimlerinin de ev i9i i§lerle (ornegin evi temiz tutma, mutfak i§lerinde ba§anli ve hamarat olma, misafirperver olma vb.) ilgili oldugu goriilmektedir. Bu dikkat, patriarkal sistemlerde ev i§lerinin kadimn, kadinlik kimliginin tammlayici bir par9asi olarak on plana 9ikanldigina i§aret etmesi bakimindan dikkate degerdir. Ote yandan hikayede sosyoekonomik a9idan yiiksek seviyede oldugu anla§ilan, "u§aklan", "adamlan" (30) olan bir evin hammi olan Safiye'nin ev i§lerindeki maharetine dair herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadir. Bu husus, kadinlar arasi simfsal farkliliklann toplumsal cinsiyete dayali ev i9i i§ boliimiine de sirayet ettigini dii§iindiirmektedir.

Safiye ve Giillii karakterleriyle ilgili olarak iizerinde durulmasi gereken son nokta Gilligan'in ihtimam etigi kavramiyla ili§kilidir. Gilligan (2017: 143) tarafmdan belirtildigi iizere, ihtimam etigi hakim oldugunda, ki§inin kendisi ile baglantida oldugu diger ki§iler arasindaki ili§kiler ahlaki bir "sorumluluk" kavrami iizerinden §ekillenmektedir. Giillu'nun heniiz tanimadigi bir Tann misafirine gosterdigi misafirperverlik, giiler yiiz, samimi ilgi, merhamet, ozen ve kucaklayici tutum ihtimam etigi baglaminda ele alinabilecek ozelliklerdendir. Zira ihtimam etigi a9isindan bakildiginda "kadinlar i9in ihtiyaci olana yardim etmek temel bir ahlak ilkesidir" ve "kadinlar ba§kalanna yardim etmeyi ve desteklemeyi" onemsemektedir (Dedehayir 2009:164). Ba§ka bir deyi§le kadinlar i9in "iyi, ba§kalanna bakim

verme ile ayni §ey"dir (Gilligan 2017: 143). Hikayede Giillii, ili§ki ifinde oldugu insanlara ihtiya9 duyduklari oranda bakim saglayarak onlarin iyi olu§una ozen gosteren; "kapisina iltica eden bir yabanciya dostmu§ gibi ikram"da bulunan ve "ihtiram eden" (33) iyicil bir kadin olarak betimlenmektedir. O, uzun bir yolu olan Tanri misafirini, sagligini dii§iinerek bir siire evinde agirlamayi teklif edecek kadar ihtimama dayali ili§kiler kurmaktadir. tnsan ili§kilerinde merkeze aldigi bu ihtimam etigi Gtillu'yu ayni zamanda a§ik oldugu adamin ili§kiler agina da htirmet etmeye ve o ili§kilerin iyi olu§unu korumada da sorumluluk almaya yoneltmektedir. Gilligan (2017: 276) tarafindan belirtildigi iizere "bakim etigi kimsenin incinmemesi gerektigini ongoren §iddetsizlik ilkesine dayanmaktadir." Ote yandan Safiye'nin bu §iddetsizlik ilkesinin aksi yoniinde bir portre 9izdigi gorulmektedir. O, yikici i9giidulerini hayata gegirmek ve oteki kadinin varligini sona erdirmek i?in masallardaki "cadi uvey anne" imgesini hatirlatacak §ekilde kilik degi§tirme yoluna gitmi§tir (Kirzioglu 1990:274). Bu kilik degi§tirme, falci-c^i tipolojisini yeniden iireterek kotuciil evli e§ imgesini peki§tirmi§tir. Bununla birlikte Safiye'nin Giillii ile kar§ila§masi sonucunda ihtimam etigi aQisindan i?sel bir d6nii§um ge?irdigi ve §iddetsizlik ilkesini benimseyerek kotiiciil cadi-f^ci kiligindan siyrildigi gozlenmektedir.

3. A$ka ili^kin Tutumlar

Hikayenin ana odagi, ayni erkege a§ik iki kadimn a§k ya§antilandir. Arzu nesnesinin Asian Bey oldugu anlatida, iki kadimn a§ka ili§kin tutumlari a?isindan kar§it konumlarda kurgulandigi gorulmektedir. Bu kurguda Safiye sahiplenici; Giillii ozgecil a§k tarzim temsil etmektedir. 1970'li yillarda John Alan Lee tarafindan ortaya konulan a§kin renkleri kuraminda ele alinan alti a§k tarzi [Eros (tutkulu a§k), Ludus (oyunbaz a§k), Storge (arkada§9a a§k), Agape (ozgecil/verici/fedakarca a§k), Mania (sahiplenici/obsesif a§k) ve Pragma (pragmatik/ali§veri§ listesi a§ki)] arasinda yer alan sahiplenici a§k ve ozgecil a§k, "romantik sosyal davrani§lara ?e§itli duygusal i9eriklerin, ki§ilik ozelliklerinin, tutum ve inanflarin eklenmesi ile olu§an" (Hendrick & Hendrick 2006: 150) ve birbirinden olduk9a farkli yonleri olan iki a§k tarzidir.

Anlatida Asian Bey'in yticeltilmi§ erkeklik ovgusiiyle idealize edildigi bir ili§kisel zeminde Safiye'nin patolojik boyutlari olan sahiplenici bir a§k tarzinin ozelliklerini sergiledigi gorulmektedir. Sahiplenici a§k tarzi, "duygusal dengenin zayif du§tiigu; bir ucu kendinden ge9ercesine co§kulu bir duyguduruma, diger ucu yogun bir istirap duygusuna dayanan" (Hendrick & Hendrick 2006: 153) 5ift kutuplu ve dinamik bir yapi i9inde geli§mektedir. £ogunlukla "yogun bir kiskan9lik duygusu ile ate§lenen bir sahipleniciligin", "takintili bir duygusal bagliligin", "sevilenle [ve onunla ilgili §eylerle] yogun bir dii§iinsel me§guliyet halinin" ve "a§kin §iddet iferikli di§avurumunun" (Lee 1976:406; Lee 1977a: 86-87) e§lik ettigi bu a§k tarzinin sonu genellikle iyi bitmemektedir (Hendrick & Hendrick 2006: 153). Ozellikle de ili§kide arzulanan kar§iligi bulamayinca hayal kirikligi ya§ama ve bu hayal kmkligim kendine ya da otekine yoneltilen bir §iddet eylemine donu§turme hali (Lee 1977a: 88) a§mla§mi§ bir sahiplenici a§k tarzinda sik?a kar§ila§ilan yonlerden biridir. Hikayede, sahiplenici a§kta goriilen bu karakteristik ozelliklerin Safiye'nin duygu, dii§unce ve eylemleri uzerinden mii§ahhas kilindigi gozlenmektedir: "On be§ seneden beri muzaffer ve rakibsiz bir a§kla sahib oldugu kocasi" (27) ile ili§kisi, Gullii'niin ortaya 9iki§i ile tehlikeye du§en Safiye, rakibini "yiiregini delmek" (27) suretiyle ortadan kaldirmak isteyecek kadar gti9lii yikici durtulerin; onun "kanina susayacak kadar biiyiik bir nefret ve kin" duygusunun (28) gudiimiine

girmiçtir. Safiye'nin zihni "tek muzaffer gayesiyle" (29) yani Asian Bey'in açkrni yeniden elde etme diiçûncesiyle о kadar meçguldiir ki rakibini ortadan kaldirma yönündeki "karari karardi[r]" (29) ve bu ugurda tüm "mâkul dûçiincelerini bogmu§[tur]" (29). Sabitlik kazanan "fikrinden, onu, kendi aleyhine olan ihtimaller bile çeleme[yecektir]" (29). Saldirganlik dürtülerinin ve dûçmanlik duygularinm egemenligi altina giren, aldatilmiç olmanin yarattigi derin "îztirâp" duygusu ile buhrana dü§en ve "yakalanmayi bile göze alacak kadar [rakibinin hayatina son verme] tasawurunun zebûnu" (28) olan Safiye, bu baglamda son derece kötücül ve büyüklenmeci bir karakter olarak resmedilmektedir. Safiye'nin Asian Bey ile olan iliçkisindeki takinti derecesindeki duygusal baglilik ve dü§ünsel meçguliyetin de bu baglamda sik sik belirtildigi görülmektedir. Asian Bey'in Güllü ile olan iliçkisini ögrendigi tarihten itibaren yogun bir çekilde Güllü'yü ortadan kaldirma plañían yapmasmin ve sevdigi erkegin açkina muktedir olacak tek kadin olma arzusunun arkasinda Safiye'nin bu takmtili a§k tarzinin belirleyici oldugu dü§ünülmektedir. Oyle ki Safiye, "bahann bitip yazin ba§lami§ oldugunu" (30) fark edemeyecek kadar kendisini bu duygu ve dü§üncelere kaptirmiçtir: "Zâten aylardan beri neyin farkinda"dir (30) ki?

Safiye'nin varliginda sahiplenici a§kta gözlenen "sevileni tüm yaçamsal faaliyetlerinin merkezi" (Lee 1977a: 87) olarak konumlandirma yönündeki tutkulu adanmiçligin izleri de sürülmektedir. Kadinin, aldatilmaya bagli olarak deneyimledigi yaçamsal eksen kaymasinda, benligine yabancilaçmasinda, "rûhunun bu yeni" ve fakat menfi "çehresi" ile karçilaçmasinda (30) bahsi geçen tutkulu bagliligin etkili oldugu dü§ünülmektedir. Zira anlatida kocasmi ili§kisel açidan kaybettigini dü§ünen Safiye'nin, "gözleri, bütün güzelliklere kör, kulaklan bütün güzel seslere sagir" hale gelmiçtir. "Bütün müsbet hislerinden boçalmiç, sanki usaresi çekilmiç bir nebat gibi, duygulannda tam bir kuruluk hâsil olmuçtu[r]. Her §eye kar§i aksi ve nefretli bilhassa bütün güzel çeylere kindardi[r]" (30). Baçka bir deyiçle hayatimn merkezine oturttugu romantik açkin artik varolmayacagi bir yaçamsal dönemin eçigine geldigini dûçûnen Safiye, âdeta varoluçsal bir kuraklik yaçamaktadir. Bu kuralik hâli içinde tüm olumlu duygulan yok olmuç; ewelce Asían Bey ile birlikte yürüdügü yollardan tabiatta kar§ila§tigi en "tatli sesler"e (30) kadar her §ey onda sadece kin, intikam ve nefret duygulan uyandirir olmuçtur. Anlatida Safiye'nin, "fenâlik yapmak için yaçayan", "bütün" "güzellikleri ayaklariyle çigne[mek]" isteyen, "bütün dünyä, bütün varlik âlemi için" "menfi hisler" duyan, "tek zevki, yakmak, yikmak, ezmek, öldürmek" olan (30) kötücül bir karakter olarak resmedilmesinde onun açki bu açin sahiplenici, takintili, karanlik ve melankolik hâl içinden yaçamasimn etkili oldugu dûçûnûlmektedir.

Safiye'de aynca hem sahiplenici açkta gözlenen "sevilene fiziksel ve spiritüel olarak, tüm varligiyla sahip olma ve yeterli gelme arzusu"nun (Lee 1977a: 88) hem de "partnerin sevgisini kaybetme konusunda kaygili; umutla umutsuzluk arasmda gelgitli bir hâl"in (Hendrick & Hendrick 2020: 2) varligi gözlenmektedir. Hikâyede Safiye'nin zihninde beliren "Kocasimn hayâtindan koparmak, silmek istedigi bu açki, acaba bu hareketiyle, kalbinden de uzaklaçtirabilecek miydi? Belki de sepetçi kiz, öldükten sonra da, ebedî bir giineç gibi, dâimâ sevgilisinin gönlünü îsitacak, i§iklandiracak ve bir an bu gönlün ufkundan gurub etmiyecekti" (29) çeklindeki dûçûncelerin bahsi geçen özelliklerle yakindan iliçkili oldugu dûçûnûlmektedir. Aynca Safiye'nin "içini buran aci bir îtirafia" e§ini kast ederek "Keçki dögüp, sögseydi de gene

tek sevdigi ben olsaydim!" (28) sozleri, idealize edilen e§i kaybetme ihtimalini goze almaktansa fiziksel §iddetin bile bir noktada tolere edilebilecegini ortaya koymaktadir.

Bununla birlikte hikayede Safiye'nin patolojik bir boyut kazanan sahipleniei a§k tarzi, Gullu'niin varligimn aynasmda g6zulmu§tiir. Safiye'nin Asian Bey'in e§i oldugunu bilmeksizin onunla a§k uzerine soyle§en Giillli; a§iri sahipleniei, takintili, gonulsiiz ve §iddet i?erikli tutumlarin a§k tecriibesine zarar verdigini belirtmi§ ve bunu yaparken avei metaforuna ba§vurmu§tur:

Av pe§inde ko§an avci, avini ya olii, yahud da yarali olarak ele gefirir... Sevdiklerini zorla ele gefirmek isteyenleri de ben, avculara benzetirim. Zira, zorla yakalayrm derken, sevdiklerinin gonulleri ya vurulur, ya da oliir. Sevda zorluk tanimaz. O ne silah, ne tuzak, ne de okse ile ele gelir. l§te gonliim apa?ik... istersen egil bak.. Ne oksem var ne tuzagim... Sevdigim istedigi zaman gelir; oraya konar, istedigi zaman da ugup gider.. (35).

Gullu'niin bu sozleri ve bu sozleri ile varligindan ?aglayan "temiz a§k dalgasi" (35), Safiye'nin i9ine dii§tugii karanlik a§k teeriibesinden arinarak adi gibi safla^masina; sahipleniei a§k tarzindan uzakla§masma ve ozgecil a§ka dogru yol almasina yardnnci olmu§tur. Qunku ozgecil a§k tarzinda "manipiilasyona" (Lee 1977a: 151-152) ve tuzaklara yer yoktur. Bu a§k tarzi, herhangi bir art niyet ya da baglayici bir ili§ki zemini olmaksizin fedakar ve §efkatli bir a§k tarzim karakterize etmektedir (Lee 1977a: 151). Ozgecil a§k tarzinda ki§inin, kar§ilik beklemeksizin ozveride bulunmasi (Lee 1977a: 151; 1977b: 175), partnerinin iyiligi ifin kendini feda etmeye meyilli olmasi olasidir (Shaver & Hazan 1988: 496-497). "Ben birisini seviyorum. Ama benim sevdam, sevdigimden kar§ilik bekliyecek kadar kiiQuk degildir.. O beni sevmi§ sevmemi§ ne 9ikar? Elverir ki benim gonliim onunla dolu olsun.." (34) diyen Gullii, bu sozleriyle ozgecil a§kin, karakteristik ozellikleri arasinda yer alan "kar§ilik beklemeden ilgi ve ihtimam gosterme" (Hendrick & Hendrick 2020: 3) halini temsil etmektedir. Gullu'niin Asian Bey'e duydugu a§ki tarif ederken evlerinin yakinlarinda bulunan Gokpmar ile kurdugu analojik baglanti ve bu sirada "gozlerinden bir sarho§ laubaliligi ile dii§meye ba§layan ya§lar" (35) da ozgecil a§kimn kuwetini imlemektedir. "Bu ak, bu temiz sular gece demez giindiiz demez akar durur.. Biitiin koy o sudan i9er; yolculari, gelip ge9enleri hep, o sular... Ama gene de ne biter, ne tiikenir... Benim sevdam bir pinardan daha mi aziksizdir ki kuruyup gitsin?" (35) diyen Gullu'niin sozleri, a§kimn "temiz[ligine]" ve "tiiken[mezligine]" i§aret etmektedir. Ayrica bu sozlerin ozgecil a§k tarzinin "hem §imdiye hem de gelecege dair vaatte bulunan bir kaliciliktaki sevgi taahhiidiiniin yansimasi oldugu" (Lee 1977a: 153) gozlenmektedir. Buna ek olarak Giillii i9in, seven birinin a§kinda kar§ilik beklemeyi aklindan ge9irmesi olasi degildir; 9iinkii "A§k.. Biitiinkuwetlerinba§ koydugutek secdegah! A§k.. Oldiiren, diriltentekkuwet!"tir (35). Seven i9in sevdigini tammi§ olmaktan daha "bahtli" (36) bir §ey yoktur. Benzer §ekilde, Safiye'nin "Sevdigin adam (...) seni ni9in boyle iki odali toprak evde oturtuyor, ni9in bakmiyor sana?" sorusuna kar§i Giillii'niin, Asian Bey'den gelen parasal degeri olan hi9bir hediye kabul etmedigini; bunun yerine "sade, yollardan topladigi 9i9ekleri" kabul ettigini; "onu sevmekten, daha karli" hi9bir §ey olmayacagim dile getirmesinin (36) de ozgecil a§kin kar§ilik beklemeyen dogasina i§aret ettigi gozlenmektedir. Bu sozlerde yer verilen 9i9ek semboliiniin ise a§ki, maddilikten soyutlama halini peki§tirdigi dii§iinulmektedir.

Ozgecil a§k tarzi ayni zamanda fedakarlik yonii baskin olan ve ki§inin, sevdigi ki§inin iyi-olu§^u kendi iyi-olu§unun oniinde tuttugu bir a§k tarzini karakterize etmektedir (Hendrick & Hendrick 2006: 153). Safiye'nin "nifin sevdigin adama varmiyorsun?" sorusuna Giillii'ntin gonliinde sevda "ate§i" yansa da verdigi "Ona varan varmi§.. evini barkim bozacak ben mi kaldim?." (34) §eklindeki yamt da, onun Asian Bey'in ve ailesinin iyi olu§unu kendi isteklerinden ve ihtiyaflanndan onde tuttugunun bir gostergesi olarak degerlendirilebilir. Zira ozgecil a§k tarzi, bencillik ve narsisizmden uzaktir (Lee 1977a: 153) ve Gullu'niin bu tavri, digerkamligim ortaya koymaktadir.

Ozgecil a§k tarzinda, a§k kutsal bir gorev addedilmekte; herkes sevmeye deger gorulmektedir (Lee 1977b: 180). Ba§ka bir deyi§le bu a§k tarzinda kiskan9lik duygusuna ve manipiilatif tavirlara rastlanmamaktadir (Lee 1977a: 151-152). Gullu'niin "sevdigimin karisini, herkesten 90k severim!" sozlerinin bu kiskan9liktan uzak hale i§aret ettigi gozlenmektedir. Bununla birlikte ozgecil a§k tarzi aci 9ekmeyi a§kin ka9inilmaz bir par9asi olarak konumlandirmaktadir (Lee 1977a: 154). Ancak bu aci, Safiye'de rastlandigi gibi kiskan9lik, kin ve nefret ile ortaya 9ikan bir "cehennem" azabi degil; Gtillu'de gozlendigi gibi "yedi cehennemin ate§i[nin bile] bahar" gibi kalacagi, "sarho§ bir co§kunlukla" (34) i9 i9e ge9en bir acidir.

Gullu ile Safiye'nin a§k tarzlan arasindaki bu farkliliklan ayirt etmek onemlidir. Zira hikayede a§k duygusu, iki kadin uzerinden sahiplenici a§k tarzi ile ozgecil a§k tarzinin birbirine gore kar§it konumlarda kurgulanmasiyla ele alinmaktadir. Gullu'niin iilkiideger konumundaki ulvile§tirilen ozgecil a§k tarzi ile bir bakima kar§ideger konumundaki sahiplenici a§k tarzimn ele§tirisi yapilmaktadir. Anlatinm sonunda Safiye'nin a§k tarzimn ozgecil a§k yoniinde degi§mesi de bu temel ili§kisel mesajla alakalidir. Safiye'nin, Giillii'ye "senin sevdan, benim sevdami yendi. Artik a§ki ogrendim! Onu bana sen ogrettin." diyerek kamasini hediye etmesi ve ondan Asian Bey'e "Buraya bir kadin geldi; kocasinin sevdigi kizi oldiirmek i9in yola 9ikmi§.. Ama ben ona a§ki ogrettim. Bundan sonra o da sevdigini, kar§ilik beklemiyen bir a§kla sevecek! O kadimn kirli gonliinii, benim temiz sevdam yikadi, temizledi!" (37-38) mesajini iletmesini istemesi de bu anlami gii9lendirmektedir.

Bununla birlikte hikayede Safiye'nin ve Gullu'niin a§ka ili§kin tutumlari, kadimn varolu§unda erkegin tamamlayici ve merkezi rolii olduguna vurgu yapmakta ve kadin varligini erkegin varligina gore periferi bir konumda anlamlandirmaktadir. Safiye'nin kocasimn a§kini kaybettigi zaman bir kotiiluk abidesine donii§iip varolu§sal bir kuraklik ya§amasinda ve Gtillti'niin a§k ate§iyle bir pinar gibi 9agildayip varolu§sal bir bereketlilik hali tecriibe etmesinde de hareket noktasi Asian Bey'dir. Kadinlarda gozlenen bu durumun patriarkal toplumsal sistemle ili§kili oldugu dii§iiniilmektedir. Zira Berktay (2012: 17-18) tarafindan belirtildigi gibi patriarkal sistemlerde "kadinlarin kendi kendilerini tammlamalari, kendi kimliklerini ozerk bir bi?imde olu§turmalari, kisacasi kendi adlarim kendilerinin koymasi soz konusu degildir." Kadinlarin en onemli miicadele alanlarindan biri, i9selle§tirmi§ olduklan egemen kiiltiir temelli kadinlik imgeleridir. Bu i9selle§tirilmi§ unsurlar, kadinlarin bilincinin en derin katmanlanna sindigi ve benliklerinde yer ettigi i9in bireyle§me siire9leri sekteye ugramaktadir (Cornell 2012: 86-87). Kadinlarin hakiki ozerkligine kavu§abilmesi i9in ya§amlanm yeniden tahayyiil etmeye ve bunun i9in de toplumsal cinsiyete dayali hiyerar§ik

yapilandirmalann kimliklerini ipotek altina alan kisitlamalanm yapisokumiine ugratmaya ihtiya9 vardir. Bununla birlikte kadinlarin kendilerini, erkek ekseninde tammlamalarinin hikayenin sonunda da devam ettigi goriilmektedir. Safiye, Gullii'ye Asian Bey'in silah odasindan aldigi kamayi armagan ederken Giillii de Safiye'ye Asian Bey'in kirlardan topladigi "dag gulleri"ni (38) hediye etmi§tir. Kama, ne kadar Asian Bey'in bir e§yasi ise giiller de ondan gelen bir ba§ka unsur olarak yine onu temsil etmektedir. Kama, Safiye'nin oldiiriicti nefretini geride biraktigimn bir sembolu iken giiller, Giillu'niin ihtimamli tavrina kar§ilik gelmektedir. Giillii'nun Asian Bey'in kendisine duydugu a§kin sembolu olan bir armagam Safiye Hamm'a vermesi aym zamanda, onun hikaye ki§ilerinin yazgisini belirleyen rolune de i§aret etmektedir. £i9ek takdiminin aynca, iki kadimn tek bir erkegin a§kim ko§ulsuz bir §ekilde, yani ozgeeil a§kin rehberliginde payla§maya hazir olu§lanmn sembolik bir temsili olarak degerlendirilebilecegi de du§iinulmektedir.

Hikayede aynca ozgeeil a§k tecriibesi i9inden a§kin kutsiyetinin one 9ikanldigi gozlenmektedir. Bu kutsiyetle ili§kilendirilebilecek §ekilde Lin ve Huddleston Casas (2005:40) da ozgeeil a§kin spiritiiellikle, dinsellikle ili§kili oldugunu ve iman duygusuna bagli olarak ozgeeil a§kin arttigim one siirmektedir. Hikayede anlaticimn Giillii'yii adeta bakire Meryem safligiyla one 9ikararak a§ki bir iman tecriibesi gibi tasvir ettigi gozlenmektedir. Irigaray (2012: 12) tarafindan da belirtildigi gibi Yahudi ve Hristiyanlik gibi tek tannli dinlerde ku9iik kiz ve ergen figurleri tannsalligi ve kutsalligi sembolize etmektedir. Nasil ki bakire Meryem "insanligin bagi§lanmasi[mn] ve kutsalliga yeniden eri§mesinin emanet9isi" (Irigaray 2012:13) ise bu hikayede de evlilik di§i bir ili§ki ya§amasina ragmen bedensel a9idan el degmemi§ligini koruyan Giillii, Safiye Hanim'i a§kin ve tinselligin daha transandantal ve olgun bir formuna ula§masina araci olmu§tur. Bu bakimdan Giillii, a§ki saf bir varolu§ tecriibesi i9inden ya§ayan mistik bir kahraman olarak resmedilmektedir. Aynca eserin ilk baskisinda ba§liginin "A§ki Ogrendim" olmasi (Ayverdi 1940: 21), a§ki ogrenen dzne olarak Safiye'yi merkeze alan bir krn^ ^^^^^^ da sorn^ ^^^^^^raunda adinin "Giillii" olarak degi§tirilmesi makbul

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

ve merkezi kadin figiiriin saf a§k ogreticisi olan Giillii iizerinden olu§turuldugunu dii§iindurmektedir.

Sonu^

Bu 9ali§mada Samiha Ayverdi'nin, patriarkanin romantik deneyimleri in§a edici gizil giiciinii ortaya koyan ve kadinlarin, evlilik di§i a§k ili§kisindeki konumunu ezber bozucu bir anlatimla ele alan "Giillii" adli hikayesi, feminist edebiyat ele§tirisi yoluyla 96ziimlenmi§tir. Yapilan 96ziimlemelerde U9 ana tema ve on bir alt kategori ortaya 9ikmi§tir. Hikayede ilk olarak, Asian Bey iizerinden yiiceltilmi§ bir erkeklik ovgiisiine yer verildigi ve bu tasvirin dort temel noktaya temas ettigi g6riilmii§tur: Soy, bireysel dzellikler, romantik ili§kiler ve simf Hikayede ikinci olarak, Safiye ve Giillii'nun kesi§en ve ayn§an taraflarmdan hareketle be§ ana nokta iizerinde duruldugu gozlenmi§tir: Medeni hdl, beden, simf toplumsal cinsiyete dayali ev igi i§ bolumii ve ihtimam etigi. Hikayede son olarak Safiye ve Giillii'niin a§ka ili§kin tutumlarma yer verilerek sahiplenici a§ka kar§i ozgeeil a§k tarzinin one 9ikanldigi saptanmi§tir.

Hikaye, iki kadin arasinda ge9en bir diyaloga dayanmasina kar§in yticeltilmi§ erkeklik ovgiisiiyle ba§lamaktadir. Soylu, elit, variyetli, comert, ahlakli, 9ali§kan bir bey olarak sunulan

erkegin, toplumsal a9idan muktedir gortintimii, romantik ili§kilerinde merkezi bir figiir olarak konumlandinlmasiyla 6rtii§mektedir. Evli kadinin, e§ine gore tanimlanmasi, kadinlann bedensel giizellikleri ve ihtimam etigiyle tasvir edilmesi, evli bir kadinin dteki kadim sinifsal a?idan ve ev 191 i§ boliimiine gore degersizle§tirmeye 9ali§masi ise periferide kalan kadinlarin temsil bi9imlerindeki ol9iitlere i§aret etmektedir. Romantik ili§kinin taraflari olan kadinlarin, birbirlerini degerlendirme ve a§k uzerinden kimliklerini belirleme arayi§inin patriarkal degerler ekseninde kurgulandigi goriilmektedir. Hikayeye adini veren Gullti, evlilik di§i ili§kide sevdigi erkegin evli oldugu bilgisine ragmen, yaygin egilimlerin aksine ahlaki a9idan etiketlenmedigi gibi mevcut degerlere ba§kaldiran aykin bir figiir olarak da kurgulanmami§tir. Qiinkii Gullu'niin ozgecil a§k anlayi§i, sevdigi erkegin bagli oldugu evlilik kurumuna hiirmet etmeyi ve ili§kiyi duygusal baglilikla sinirlandirmayi gerektirmi§tir. Azize imgesininyenidenuretildigi bu orgiide, bekar ve gen9 bir kadin olarak Giillu'nun a§ki, mutekabiliyet ve menfaat ili§kisinden ari olarak deneyimlemesi, siiregiden evlilikle birlikte a§ka da atfedilen kutsiyetle ili§kilidir.

Giillu'nun evli bir erkekle ili§kisi, iradi bir se9im olmakla birlikte a§kmin yol a9tigi duygusal magduriyet ve ahlaki temsiller, evli kadinin intikam ve kotiilukten ba§ka bir se9enek/yol gormeyen kotiiciil karakteriyle ve sahiplenici a§k tarziyla sorgulamanin di§inda birakilmi§tir. Giillii'nun a§k tarzmin yuceltilmesinin gerisinde kurgusal bir9ok oyun ve bilin9li bo§luklar bulunmaktadir. Safiye'nin falci kiligina girerek Giillu'nun a§kinin detaylarini ogrenme tecessiisii, Giillii'niin kendini ve a§kmi aklama imkani yaratacak diyaloglan meydana getirmi§tir. Ote yandan Safiye'nin kocasi tarafindan aldatildigim ifade ederken Giillii'ye dolayli olarak mesaj vermesinin (boylelikle onu utandirmamasinin), Giillii'yii evlilik di§i ili§kiden caydiracak ya da bundan dolayi su9layacak bir anne figiiriinun yer almami§ olmasimn ve babamn silik bir diizlemde tasvir edilmesinin gen9 kadim yuva yikici kadin imgesinden uzakla§tirmak amaciyla ba§vurulan anlati stratejileri oldugu ongoriilmektedir. Aynca Giillii'niin a§kinin kutsiyetine yapilan i§aretler, sevdigi erkegin ili§ki etigini ihlal etmesini goriinmez kilarken aldatilan kadinla kurulacak empatinin de oniine ge9ebilmektedir.

Patriarkal degerlerin son derece yogun oldugu hikayede, evlilikle 90cuk arasinda bir ili§kinin kurulmami§ olmasi da son derece ilgi 9ekicidir. Safiye'nin on be§ yildir evli oldugu bilgisini veren anlaticimn, onun anne olup olmadigina deginmemesi de iizerinde durulmasi gereken bir diger noktadir. Zira Safiye'nin intikama susami§ bir e§ olmaktan ote gozii ya§li bir anne olarak kurgulanmasi, Giillii'niin a§k tarzimn idealize edilmesinin oniinde engel te§kil edebilirdi. Aym zamanda bu nokta, Giillii'niin sevdigi erkegin "evini barkini bozma" segenegini ve fedakdr tutumunu da zayif birakabilecekti. Aksi durumda Aslein Bey, sadece karisini degil 90cugunu da bir ba§ka kadimn a§ki ugrunda terk etme potansiyeli olan bir erkek, Giillii ise kotiiciil bir kadin olarak gorece daha kolay tasawur edilebilecekti. Anlatici, okuyucunun tartacagi kefelere masum gocuk-geng sevgiliyi koymaktansa "kirli gonlii"-"temiz a§k"i koymayi tercih ederek Giillu'nun durdugu sinirm ulviligini one 9ikarmi§tir. Bu nedenle Asian Bey'in 90cuksuz olabilecegini de giindeme ta§imayarak ili§kiyi neslin devamini saglamaya yonelik alternatif bir ili§ki arayi§i hikayesi haline getirmemi§, kutsiyet addedilen ozgecil a§ki zedeleyebilecek faktorleri di§arida birakabilmi§tir. Erkegin merkezi konumda oldugu bu a§kla, romantik ili§kideki varolu§sal kriz 90ziimlenirken kadinin kendilik in§asinin da istikameti belirlenmi§tir. Bu bakimdan "Giillii", geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri ve

cinsiyetlendirilmiij duygular ekseninde yeniden uretilen romantik ili§kilerin hikayesi olarak da okunmaya afik hale gelmi§tir.

Etik Beyan

Yazar beyanina gore; "Samiha Ayverdi'nin Gullti Adli Hikayesinde Yuceltilmi§ Erkeklik, Kadinligin Farkli Goruntimleri ve Cinsiyetlendirilmi§ A§k Tarzlari" adli Qali§manin yazim siirecinde bilimsel, etik ve alinti kurallanna uyulmu§; ULAKBtM TRDizin olQiitlerine gore 5ali§mada etik kurul onayini gerektiren herhangi bir veri toplama ihtiyaci duyulmami§tir.

Kaynak^a

Acar Savran, Giilnur (2004). Beden emek tarih: Diyalektik bir feminizm igin. Istanbul: Kanat

Kitap.

Ayverdi, Samiha (1940). Mabetde bir gece. Istanbul: Gayret Kitabevi.

Ayverdi, Samiha (1976). Mdbed'de bir gece. Istanbul: Damla Yayinevi.

Berktay, Fatmagiil (2012). Tek tanrili dirtier kar§isinda kadin: Hristiyanlikta ve tslamiyette kadinin statiisu iizerine kar§ila§tirmali bir yakla§im. Istanbul: Metis Yayinlan.

Bhasin, Kamla (2003). Ataerkil sistem: Erkeklerin dunyasinda ya§amak. Qev. Ay§e Co§kun. Istanbul: Kadinlarla Dayam§ma Vakfi Yayinlari.

Bora, Aksu-Ustiin, Ilknur (2006). Sicak aile ortami: Demokratikle§me siirecinde kadinlar ve erkekler. Istanbul: Tesev Yayinlan.

Cengiz, Kurtulu§, Tol, Ugra§ Ula§ ve Ku9iikural, Onder (2004). "Hegemonik erkekligin pe§inden". Toplum ve Bilim, 101: 50-70.

Connell, Raewyn W. (2015). Erkeklikler. £ev. Nagihan Konuk9u. Ankara: Siyasal Kitap.

Cornell, Drucilla (2014). "Etik feminizm nedir?". Qatiqan feminizmler: Felsefi filar ali§veri§i. Qev. ve Ed. Feride Evren Sezer. Istanbul: Metis Yayinlan. 86-118.

Davidoff, Leonore (2012). Feminist tarihyaziminda sinif ve cinsiyet. Qev. Zerrin Ate§er-Selda Somuncuoglu. Istanbul: Ileti§im Yayinlan.

Dedehayir, Handan (2009). "Mekanlar, ili§kiler ve duygulanni i§e ko§an kadinlar". Kadin ve mekan. Ed. Ay§en Akpinar, Goniil Bakay ve Handan Dedehayir. Istanbul: Turkuvaz Kitap.

158-172.

Felski, Rita (2003). Literature after feminism. Chicago, USA: The University of Chicago Press.

Gilligan, Carol (2017). Kadinin farkli sesi: Psikolojik kuram ve kadinin geligimi. £ev. Duygu Din9er, Fulden Ansan ve Merve Elma. Istanbul: Pinhan Yayinlan.

Hendrick, Clyde & Hendriek, Susan S. (2006). "Styles of romantic love". The psychology of love. Ed. Robert J. Sternberg & Karin Weis. New Haven, Conn.: Yale University Press. 149-170.

Hendrick, Susan S. & Hendrick, Clyde (2020). "Romantic love in the age of COVID-19".

Journal of Loss and Trauma. 1-4. Doi: 10.1080/15325024.2020.1763557

Hosseini-Maasoum, Seyed M., Davtalab, Hoda & Vahdati, Mahnoosh (2012). "The feminist analysis of Shirley Jackson's The Lottery: A dominant-discourse-control framework."

Mediterrenean Journal of Social Sciences, 3(11): 343-351.

Irigaray, Luce (2012). Meryem'in esrari. £ev. Feyan Yildinm. Istanbul: Pinhan Yayinlari.

Kirzioglu, BanifiQek (2010). Samiha Ayverdi: Hayati-eserleri. Doktora Tezi. Erzurum: Ataturk Universitesi, Sosyal Bilimler Enstitusu.

Lee, John A. (1976). "Forbidden colors of love: Patterns of gay love and gay liberation".

Journal of Homosexuality, 1(4): 401-418. Doi: 10.1300/J082v01n04_04

Lee, John A. (1977a). The colors of love. USA: BantamBooks.

Lee, John A. (1977b). "A typology of styles of loving". Personality and Social Psychology Bulletin, 3: 173-182. Doi: 10.1177/014616727700300204

Lin, Li-Wen & Huddleston Casas, Catherine A. (2005). "Agape love in couple relationships".

Marriage & Family Review, 37(4): 29-48. Doi: 10.1300/ J002v37n04_03

Mallandain, Ian & Davies, Martin F. (1994). "Notes and shorter communications: The colors of love: Personality correlates of love styles". Personality and Individual Differences, 17(4): 557-560. Doi: 10.1016/0191-8869(94)90092-2

Millet, Kate (1973). Cinselpolitika. Qev. Se?tan Selvi. Istanbul: Payel Yayinevi.

Okay, M. Orhan (2014). "Takdim". Mabette bir gece. Istanbul: Kubbealti Yayinlari. 7-11.

Ramazanoglu, Caroline (1998). Feminizmin ve ezilmenin geli§kileri. £ev. Mefkure Bayatli. Istanbul: Pencere Yayinlari.

Shaver, Philip R. & Hazan, Cindy (1988). "A biased overview of the study of love". Journal of Social and Personal Relationships, 5: 473-501. Doi: 10.1177/0265407588054005

Turan, Sel9uk(1946). "Sel9uk kervansaraylari". Belleten, X(39): 471-496.

Walby, Sylvia (2021). Pa.triya.rka kurami. Qev. Hulya Osmanagaoglu. Ankara: Dipnot Yayinlari.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.