Научная статья на тему 'RUS DİL BİLİMİ ÇERÇEVESİNDEKİ METİN ALGISINDA N.V. GOGOL’ÜN “FAYTON” ADLI ESERİNİN TARİH VE ZAMAN OLGUSU ÜZERİNE'

RUS DİL BİLİMİ ÇERÇEVESİNDEKİ METİN ALGISINDA N.V. GOGOL’ÜN “FAYTON” ADLI ESERİNİN TARİH VE ZAMAN OLGUSU ÜZERİNE Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
19
2
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Metin / Metin Algısı / Metindilbilim / Rus edebîyatı / Gogol / “Fayton”. / Text / text perception / textlinguistics / Russian literature / Gogol.

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Gülbanu Akcan

Metin, belli bir toplumun kullandığı dilin kuralları gereği oluşturularak toplumun kültürünü, hayat tecrübelerini, tarihini, dilsel kimliğini, milli dünya görüşünü ve değerlerini yansıtan büyük bir yapıttır. Bir metin kurallar ve belirli içsel yapı çerçevesinde oluşturulsa da metnin ortaya çıkışını belirleyen, toplum ve dönemin kendisidir. Her metin, ortaya çıktığı dönemin özelliklerini yansıtmakla birlikte farklı dönem ve zaman dilimlerinde yeniden ele alındığında her seferinde farklı zamansal algıların doğmasına neden olmaktadır. Bu bakımdan metin, ortaya çıktığı dönemden ayrı olarak ele alındığı her bir farklı zaman dilimi içerisinde incelendiğinde türlü yönlerden değişik şekillerde algılanabilmektedir. Metin algısında kültürel ve toplumsal gerçeklik, dinsel kimlik, yazarın biyografisi, yazarın kullandığı dil ve üslubu, metnin kaleme alındığı kültürel, tarihî ve dönemin ideolojik yapısı gibi unsurlar önem arz etmektedir. Bu çalışma, metin algısının tarih ve zaman olgusu çerçevesinde nasıl farklı şekillerde kendini gösterdiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bunun için Rus edebîyatının önde gelen yazarlarından N.V. Gogol'ün “Fayton” adıyla Türkçeye kazandırılan “Kolyaska” (Коляска) eserindeki zaman olgusu ele alınmaktadır. Çalışmada eserin zaman algısı ele alınarak zaman içinde değişime uğrayan, geçmişteki kullanımlarının günümüzde farklı şekillerde anlam kazanmasıyla dilde yer eden kelimeler ve ifadeler incelenmektedir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

THE PHENOMENON OF HISTORY AND TIME IN N.V. GOGOL’S “CARRIAGE” IN TERMS OF TEXT RECEPTION IN THE FRAMEWORK OF RUSSIAN LINGUISTICS

Created in accordance with the rules of the language used by a certain society, the text is a great work that reflects the culture, life experiences, history, linguistic identity, national worldview and values of a society. Although a text is created within the framework of rules and a certain internal structure, it is society and the period itself that determines the emergence of the text. Although each text reflects the characteristics of the period in which it emerged, its reconsideration in different periods and time periods causes different temporal perceptions to emerge each time. In this respect, the text can be perceived in different ways from various perspectives when it is examined in different time periods. Factors such as cultural and social reality, religious identity, biography of the author, language or style used by the author, cultural-historical and ideological period in which the text was written are important in the perception of the text. This study aims to reveal how text perception manifests itself in different ways within the framework of history and time. For this purpose, this study examines the phenomenon of time in a text “The Carriage” (Коляска) by one of the leading writers of Russian literature N.V. Gogol. The study examines the words and expressions that have changed over time and that have gained meaning in different shapes today.

Текст научной работы на тему «RUS DİL BİLİMİ ÇERÇEVESİNDEKİ METİN ALGISINDA N.V. GOGOL’ÜN “FAYTON” ADLI ESERİNİN TARİH VE ZAMAN OLGUSU ÜZERİNE»

E-ISSN: 2667-4262

Atif/Citation: Gülbanu, A. (2023). Rus dil bilimi çerçevesindeki metin algisinda N. V. Gogol'ün "Fayton" adli eserinin tarih ve zaman olgusu üzerine. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kultur Araftirmalari Dergisi (UDEKAD), 6 (2), s. 224-239. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad. 1317636

Gülbanu AKCAN*

rus d!l bIlIm! cer^evesIndek!

METlN ALGISINDA N.V. GOGOL'ÜN "FAYTON" ADLI ESERiNlN TARIH VE ZAMAN OLGUSU ÜZERlNE"_

ÖZET

Metin, belli bir toplumun kullandigi dilin kurallan geregi olu§turularak toplumun kültürünü, hayat tecrübelerini, tarihini, dilsel kimligini, milli dünya görü§ünü ve degerlerini yansitan büyük bir yapittir. Bir metin kurallar ve belirli igsel yapi gergevesinde olu§turulsa da metnin ortaya giki§ini belirleyen, toplum ve dönemin kendisidir. Her metin, ortaya giktigi dönemin özelliklerini yansitmakla birlikte farkli dönem ve zaman dilimlerinde yeniden ele alindiginda her seferinde farkli zamansal algilarin dogmasina neden olmaktadir. Bu bakimdan metin, ortaya giktigi dönemden ayn olarak ele alindigi her bir farkli zaman dilimi igerisinde incelendiginde türlü yönlerden degi§ik §ekillerde algilanabilmektedir. Metin algisinda kültürel ve toplumsal gergeklik, dinsel kimlik, yazarin biyografisi, yazarin kullandigi dil ve üslubu, metnin kaleme alindigi kültürel, tarihi ve dönemin ideolojik yapisi gibi unsurlar önem arz etmektedir. Bu gali§ma, metin algisinin tarih ve zaman olgusu gergevesinde nasil farkli §ekillerde kendini gösterdigini ortaya koymayi amaglamaktadir. Bunun igin Rus edebiyatinin önde gelen yazarlarindan N.V. Gogol'ün "Fayton" adiyla Türkgeye kazandirilan "Kolyaska" (Коляска) eserindeki zaman olgusu ele alinmaktadir. Qali§mada eserin zaman algisi ele alinarak zaman iginde degi§ime ugrayan, gegmi§teki kullanimlarinin günümüzde farkli §ekillerde anlam kazanmasiyla dilde yer eden kelimeler ve ifadeler incelenmektedir.

Anahtar kelimeler: Metin, Metin Algisi, Metindilbilim, Rus edebiyati, Gogol, "Fayton".

THE PHENOMENON OF HISTORY AND TIME IN N.V. GOGOL'S "CARRIAGE" IN TERMS OF TEXT RECEPTION IN THE FRAMEWORK OF RUSSIAN LINGUISTICS

ABSTRACT

Created in accordance with the rules of the language used by a certain society, the text is a great work that reflects the culture, life experiences, history, linguistic identity, national worldview and values of a society. Although a text is created within the framework of rules and a certain internal structure, it is society and the period itself that determines the emergence of the text. Although each text reflects the characteristics of the period in which it emerged, its reconsideration in different periods and time periods causes different temporal perceptions to emerge each time. In this respect, the text can be perceived in different ways from various perspectives when it is examined in different time periods. Factors such as cultural and social reality, religious identity, biography of the author, language or style used by the author, cultural-historical and ideological period in which the text was written are important in the perception of the text. This study aims to reveal how text perception manifests itself in different ways within the framework of history and time. For this purpose, this study examines the phenomenon of time in a text "The Carriage" (Коляска) by one of the leading writers of Russian literature N.V. Gogol. The study examines the words and expressions that have changed over time and that have gained meaning in different shapes today.

Keywords: Text, text perception, textlinguistics, Russian literature, Gogol.

* Dr., Ankara / Turkiye. E-posta: gm.akcan@hotmail.com.

** Bu jali^ma, 2023 yilinda Ankara Haci Bayram Veli Universitesi, Lisansustu Egitim Enstitusu, Rus Dili ve Edebiyati Ana Bilim Dali'nda "Tarihdilbilim Baglaminda Metin Algisi" ba^ligiyla savunulan doktora tezinden uretilmi^tir.

Makale Bilgisi (Article Info): Ara^tirma makalesi / Research Article, Makale Geli§ Tarihi (Received): 20.06.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 13.07.2023

Giri§

Metin, nesilden nesle bilgi aktarma ve bilgiyi muhafaza etme, bireyin ruhsal ve geleneksel ya§aminin yansimasi ve tarihinin bir ürünü olarak ortaya 9ikmasi a9isindan büyük önem ta§imaktadir. Bir metin kurallar ve belirli i9sel yapilar 9er9evesinde olu§turulsa da metnin ortaya 9iki§ini belirleyen, toplum ve dönemin kendisidir. Buradan hareketle metinlerin devamli olmasi, ba§ka bir deyi§le "hayatta" kalabilmesi topluma ve kültüre baglidir. Topluma ait kültür ve geleneklerin, belirli bir dönemde yer eden tarihi olaylar ile siyasi görü§lerin, bireylerin dünyaya baki§ a9isi ve halklarin mantaliteleri metnin varligini sürdürmesinde önemli unsurlar olarak kar§imiza 9ikmaktadir.

Metinler, belli bir toplumun kullandigi dilin kurallari geregi olu§turularak toplumun kültürünü, hayat tecrübelerini, tarihini, dilsel kimligini, milli dünya görü§ünü ve degerlerini yansitan yapitlardir. Rus metindilbilimci i.T. Kasavin'in ifade ettigi gibi, bir metnin ortaya koydugu anlamsal özelliklerin ve diger milletlerce incelendiginde metnin ne §ekilde algilandiginin tam olarak anla§ilabilmesi ancak o metnin kültürel ve toplumsal ger9eklik dahilinde ele alinmasi durumunda mümkündür (Kasavin, 2008, s.101). Bu nedenle metin algisinda kültürel ve toplumsal ger9eklik, dinsel kimlik, yazarin biyografisi, yazarin kullandigi dil ve üslubu, metnin kaleme alindigi kültürel, tarihi ve dönemin ideolojik yapisi gibi unsurlar olduk9a önemlidir.

Dil, kültür ve toplumun birbiriyle siki baglanti i9erisinde oldugu ve bu baglantinin metin incelemeleri a9isindan önemli oldugu geregi W. von Humboldt, J. Herder, E. Sapir, B. Whorf, L. Wittgenstein, A.A. Potebnya, J. Vendryes, C. Levi-Strauss, L.N. Gumilev, D.S. Liha9ev, Yu. Sorokin, V. Maslova, A. §melyov, C. Valihanov, Yu. Lotman, V.i. Abayev gibi dil bilimcilerinin 9ali§malarinda görülmektedir.

Metin incelemelerinde kültür ve tarih algisi ile birlikte zaman olgusu da dikkate deger bir kavramdir. Yeni metinlerin üretilmesi veya eski metinlerin yeniden gündeme gelmesi toplumun i9inde bulundugu dönemlerde ortaya 9ikan yakla§imlara göre ger9ekle§mektedir. Bir metin kendi i9inde sadece ge9mi§ dönemleri degil §imdiki ve gelecek zamani da i9ine alan sonsuz bir dönü§üm göstergesine sahiptir. Ba§ka bir deyi§le her bir metin ortaya 9iktigi dönemin özelliklerini yansitsa da farkli dönem ve zaman dilimlerinde yeniden ele alindiginda her seferinde farkli zamansal algilarin dogmasina neden olmaktadir. Bu bakimdan metin, ortaya 9iktigi dönemden ayri olarak ele alindigi farkli zaman dilimlerinde incelendiginde türlü yönlerden degi§ik §ekillerde algilanabilmektedir. Metin incelemeleri sirasinda meydana gelen metin algisindaki bu degi§ikligi de zaman olgusu belirlemektedir. Zaman kavraminin sürekli degi§ime ugrayan bir olgu olmasi toplumun degerlerini de farkli yönlere 9ekebilme gücüne sahiptir. Böylece metin de zaman, tarih ve gündeme göre degi§ebilmeye müsait devingen bir yapiya bürünür. Rus dilbilimci D.S. Liha9ev'in ifadeleri de bunu destekler niteliktedir: "Her sanat eseri kendini yenilemekte ve bu yenileme okuyucunun bulundugu tarihi döneme bagli olarak ger9ekle§mektedir" (Liha9ev, 1989, s. 14).

Bu 9ali§ma, metin algisinin tarih ve zaman olgusu 9er9evesinde nasil farkli §ekillerde kendini gösterdigini ortaya koymayi ama9lamaktadir. Bunun i9in Rus edebiyatinin önde gelen yazarlarindan N.V. Gogol'ün Türk9eye "Fayton" adiyla kazandirilan "Kolyaska" (Ko.racKa) eserindeki zaman olgusu incelenmektedir. Bu incelemede eserin zaman algisi ele alinarak zaman i9inde degi§ime ugrayan, ge9mi§teki kullanimlarinin günümüzde farkli §ekillerde anlam kazanmasiyla dilde kullanilagelen kelimeler ve ifadelere yer verilmektedir. Bunun i9in incelenen

C'lt / V°,ume; / Issue: 2, 2023

örnekler Rusçasinin yani sira, "Ûç Öykü" adli kitabinda yer alan "Fayton" eserinin Türkçeye Orhan Veli Kanik, Erol Güney ve Oguz Peltek tarafindan yapilan ve 1999 yilinda yayimlanan çevirleriyle birlikte verilmektedir.

Rus Dilbiliminde Metin Algisi

insan gördügünü, duydugunu, yaçadigini ve ögrendigini dâhil oldugu kültür çerçevesinde algilamaktadir. Okudugu her türlü metnin algilanmasi ve yorumlanmasi da buna dâhildir. Her birey okudugu metni, kendi kültürel baki§ açisi ve biliçsel dünya görü§üne göre farkli algilamakta ve yorumlamaktadir. Ayrica metinlerin algilanmasinda milli hafiza ve insani çevreleyen faktörler de çok büyük önem taçimaktadir. XIX-XX. yüzyillar arasinda dil bilimin zirveye ulaçmasiyla birlikte insan odakli araçtirmalar daha çok ön plana çikmiç ve bunun sonucunda da ruhdilbilim, biliçsel dilbilim, toplumdilbilim, kültürdilbilim ve metindilbilim gibi dallar ortaya çikmiçtir. Metindilbilimin geliçmesiyle birlikte de metin incelemesinde ve metni oluçturan etmenlerin anlaçilmasinda metin algisina yönelik yeni bir yaklaçim ortaya çikmiç ve önemi günden güne artmaya ba§lami§tir.

XX. yüzyilin ortasinda metnin, dil bilimin bir araçtirma konusu olarak incelenmeye baçlamasiyla birlikte metindilbilim disiplini ortaya çikmiçtir. Metindilbilim, çagdaç dil bilim araçtirmalari sonucu dil çaliçmalarinda tümcenin ötesine geçilmesini mümkün kilan ve metin yapisini, temel olarak da metin-içi anlam üretimini inceleyen bir disiplin olarak geli§mi§tir (Dilidüzgün, 2017, s.5). Metindilbilim olarak adlandirilan bilim dalinin amaci; metin kavrami, metin siniflandirilmasi, metin analizi, metin oluçturma, metin algisi ve metin yorumlanmasi gibi süreçlerdeki dil bilimsel, biliçsel, ruhdilbilimsel, kültürdilbilimsel ve toplumdilbilimsel sorunlari ele almaktir. Metnin çok boyutlulugu, derinligi ve kapsamliligi metinlerin incelenmesinde birçok yöntem ve yaklaçimin geliçmesine ön ayak olarak metindilbilim dalinin dogmasinda etkili olmuçtur. Metnin oluçturulmasi ve yazilanin anlaçilmasinda rol oynayan iç ve di§ etkenler de bu alanin ortaya çikmasinda ayrica etkili olmuçtur. Metnin iç etkenleri metni oluçturan dilsel formlar, dil bilgisel yön, tümce yapisi, sözcük dizgeleri gibi unsurlari kapsamaktadir. Di§ etkenler kapsamina diger bilimsel dallar, özellikle de dil bilime yakin olan edebîyat teorisi, psikoloji, sosyoloji, çeviribilim gibi disiplinlerin yani sira ana dil ve yabanci dil ögretimindeki yöntemler gibi etkenler de girmektedir. Spesifik olarak ise metindeki di§ etkenleri kültür, doga, sosyal alan, gelenek, din gibi degerler oluçturmaktadir.

Rusya'da metin incelemesine yönelik çaliçmalar V.V. Vinogradov'un edebî eser üslubunun ve dil bilimci G.O. Vinokur'un §iir dilinin incelenmesiyle birlikte geliçme göstermeye ba§lami§tir. Daha sonra XX. yüzyilin baçinda çaliçmalar edebî metin türleri, özellikle de §iir sanati üzerinde yogunla§mi§tir. 1916'da St. Petersburg'da1 kurulmu§ olan Rus Biçimciligi'nin edebîyat bilim ekolü kurucularindan B.V. Tomaçevski, V.M. Jirmunski, R. Yakobson, B.M. Eyhenbaum, V. Çklovski, Yu. N. Tinyanov gibi biçimbilimcilerin kurmu§ oldugu §iir Dili Araçtirma Toplulugu2 temsilcileri bu alanin geliçmesine büyük katki saglamiçlardir. Metinde biçimin önemine deginerek bir sözcügün sahip oldugu anlam diçinda da var olabilecegini savunan biçimbilimciler, sözcügün anlamindan daha çok aslinda sahip oldugu ses yapisiyla ba§li ba§ina degerli oldugunu ifade etmekteydiler (Gerasimenko, 2014, s. 72). Rus biçimbilimcilere göre önemli olan sözcügün ne

1 O dönem çehrin ismi Petrograd olarak geçmektedir.

2 Rus. Общество по изучению поэтического языка (ОПОЯЗ).

ilettigi degil kendi kendine var olabilmesi ve sahip oldugu yapisal formdur. Buna kar§ilik metnin sadece biçim açisindan incelenmesinin kisir döngüye sebep oldugunu dü§ünenler olmuçtur. Söz gelimi, V.V Vinogradov biçimbilimcilerin metin inceleme yöntemlerinin metni sadece bir açidan ele aldigini, metnin arka planinda yer alan tarih, kültür gibi unsurlarin incelemeye dâhil edilmedigi için yetersiz oldugunu savunmuç, edebî metinlerin dilinin ve iç özelliklerinin anlaçilmasinin tarih analizi olmadan mümkün olamayacagini belirtmiçtir (Vinogradov, 1971, s. 106-107).

XX. yüzyilin baçlarinda, bilhassa 1930'lu yillarda Rusya'da metin yapisinin incelenmesinde yapisalci yaklaçim geliçmeye ba§lami§tir. Yu.M. Lotman biçimbilimsel ve yapisalci yaklaçim arasindaki farki §u §ekilde açiklamaktadir: biçimbilimciler metnin biçimini incelerken yapisalcilar kültür, dönem ve tarih gibi metin di§i birimleri de ele almaktadir (Bolotnova, 2009, s. 227). 1940-50'li yillara gelindiginde Rusya'da biçembilim çaliçmalari ortaya çikmiçtir. Zamanla metin yapisinin incelenmesinde estetik alimlama, edebî metnin tarzi ve statüsünün belirlemesine yönelik çaliçmalar geliçim gösterir. Bu dogrultuda V.V. Vinogradov'un "Stilistika. Teoriya poetiçeskoy reçi" (Biçembilim. §iir Dilinin Teorisi) adli monografisi ve M.B. Borisova, D.N. §melyov, Ai. Fedorov gibi bilim insanlarin çaliçmalari biçembilimin geliçmesine çok büyük katki saglamiçtir.

XX. yüzyilin 60-70'li yillarinda Rusya'da metindilbilimin daha farkli bir boyut kazanmasiyla metin yapisina yönelik incelemeler yelpazesi geniçlemeye ba§lami§tir. Özellikle de dilbilimci L.V. §çerba'nin metin incelemesine farkli bir baki§ açisi getirmesiyle metin, dil bilimden bagimsiz bir inceleme alani olarak geliçmeye baçlar. Metnin bir bütün olarak ele alinmasi gerektigini dile getiren L.V. Ççerba'ya göre metin, bireylerin bir faaliyeti degil belirli bir sosyal grubun belirli bir dönemde ve durumda konuçtugu ve anlaçtigi her §eyin toplamini yansitmaktadir (§çerba, 1974, s. 26). Metin yapisini söz faaliyeti (konuçma ve anlama), dilsel sistem (gramer yapisi) ve dilsel kaynak olmak üzere üç bölüme ayiran L.V. Ççerba, böylece metin için konuçma ve anlama sürecini içeren, gramer yapisini bulunduran ve toplumun dü§üncesini anlayabilecegimiz kapsamli ve içlevsel bir boyut sunar. Bu açidan L.V. Ççerba'nin metni bir bütün ve üstün sözdizimsel düzlem olarak incelemeye baçlamasiyla birlikte metindilbilim daha geni§ bir çerçevede kendini gösterir. Metnin anlambilimsel ve yapisal açidan incelenmesini temel alan ve tümce ötesini dilsel yapilarla iliçkilerin incelenmesine yönelten metindilbilim dalinda bütünlülük ve baglantililik unsurlari da ilgili çaliçmalar çerçevesinde ortaya çikmaya ba§lami§tir. Özellikle 80'li yillarin baçinda O.i. Moskalskaya, L.R. Galperin, Z.Ya. Turaeva gibi ünlü dil bilimcilerin çaliçmalarinin metindilbilimin bu yönde geliçmesinde katkilari büyüktür. Bu dönem metindilbilimin giderek geliçtigi, yapi ve anlambilime karçi ilginin büyüyerek metin incelemesinin farkli boyutlara geldigi bir dönemdir. Özellikle Bati'da John Searle ve John Langshaw Austin gibi bilim insanlarinin söz eylem kuramlari ile ilgili çaliçmalari Rusya'daki çaliçmalari da etkileyerek araçtirmalara farkli bir boyut kazandirmiçtir.

Günümüz Rusya'sinda metin, metin algisi ve dü§ünce üzerine yapilan çaliçmalarda V.V. Vinagradov, N.L. Jinkin, L.N. Murzin, A.S. Çtern, V.P. Belyanin, A.A. Potebnya, A.A. Leontyev, Yu.M. Lotman, A.A. Zalevskaya, V.V. Krasnih, E.S. Kubryakova, A.i. Novikov, Yu.A. Sorokin, T.M. Dridze, D.B. Gudkov, A.V. Kaseviç, V.G. Gak gibi önde gelen dil bilimcilerin çaliçmalari temel kabul edilir. Bu çaliçmada metindilbilimde yaçanan bu geliçmeler çerçevesinde ortaya çikan metin algisi kavrami önemli bir yere sahiptir. Metin algisi metin oluçturma gibi yogun ve kapsamli bir süreçtir. Bu s^eç farkli bilim insanlari tarafindan çe§itli çekillerde ele alinmiçtir. Metindilbilimci K. Filippov'a göre metin algisi, yazili veya sözlü metni anlamsal olarak

C'lt / V°,umc; 6, S«»' / Issue: 2, 2023

yorumlama faaliyeti veya yeniden i§leme sürecidir. Metin algisi, insan fizyolojisinin genel algi sistemine tabi olmakla birlikte içitsel, duyusal ve anlamsal seviyelerinin etkileçimini de yansitmaktadir (Filippov, 2003, s.179-180). A.V. Kravçenko'ya göre ise metin algisi, fenomenolojik bilgi (феноменологическое знание) ve yapisal bilgi (структуральное знание) olmak üzeri iki temele dayanmaktadir. Fenomenolojik bilgi, bireysel bir algi olup temelinde belirli bir sistemde tanimlanmi§ durumlar, olaylar ve maddelere sahiptir. Yapisal bilgi ise toplumsal algiyi ifade etmekte olup temelinde bir neslin tecrübelerini, dönemin yansittigi dilsel toplulugun bütününü kapsamaktadir (Kravçenko, 2004, s. 23-24). Kravçenko'nun belirttigi üzere insan, konuçmasini veya iletiçimini algidan (gözlemle) bilince dogru olmak üzere olan açamalar üzerinden gerçekleçtirir. Bu nedenle algisiz bilincin oluçmasi söz konusu degildir (Kravçenko, 2004, s. 26-27). Bu baglamda metin algisi toplumsal oldugu kadar bireyseldir de.

Metin algisinin iki önemli özelligi bulunur. Bunlar metin olma ôlçûtûnû oluçturan, metne anlam kazandiran ve metnin algisini kolaylaçtiran bütünlülük ve baglantililiktir. L.N. Murzin ve A.S. Çtern'e göre bir metinde baglantililik belli gramer kurallarina dayanarak oluçtugu için metne anlam kazandirir. Bu açidan baglantililik ve bütünlülük birbirini tamamlamaktadir. Bütünlülük ve baglantililik arasindaki iliçki zihinsel bir etkinligin ürünüdür. Bu nedenle metin algisi, okuyucunun veya alicinin metni yeniden oluçturma ve yorumlama faaliyeti olarak da ifade edilebilir. Okuyucu metni okudugu zaman bunu zihninde yeniden oluçturup yorumlar. Bu oluçturma ve yorumlama sürecine eçlik eden okuyucunun zihnindeki bazi eklemeler de yeni bir metin ortaya koymu§ olur (Murzin & §tern, 1991, s. 22). Böylece metin algisi sürecinde metin artik yazarin eseri olmaktan çikip tamamen okuyucu tarafindan oluçturulmakta ve yeni bir metin ortaya çikmaktadir. L.N. Murzin, baçkasinin metnini anlamanin yorumlamak anlamina geldigini, orijinal metne benzer fakat kendine has bir metin oluçturmak oldugunu ifade etmektedir (Murzin & §tem, 1991, s. 28).

Metin algisi sürecinde alici tarafindan yeniden oluçturulan metnin yazara ait metinden farkli oldugunu ise A.A. Potebnya çaliçmalarinda, Wilhelm von Humbold'un araçtirmalarina dayanarak belirtmiçtir. Bati dünyasinda bu konuya iliçkin benzer bir egilim görülmekle birlikte okuyucunun, yazarin ortaya koydugu eserden bir derece farkli ama çogunlukla benzer metinler türettigi dü§üncesi hâkimdir. R. Barthes, J. Derrida, D. Eco gibi bilim insanlari bu görü§ü savunmuçlardir. Ayni zamanda Rus sembolizminin temsilcisi L.F. Annenskiy, A.A. Potebnya'nin çaliçmalarindan yola çikarak "ne kadar okuyucu varsa o kadar Hamletler mevcuttur" ifadesini dile getirmektedir (Pançenko vd., 2010, s. 34). Böylece XX. yüzyilin baçinda Rusya'da edebîyat teorisinde "ne kadar okuyucu varsa o kadar eser vardir" sloganinin yayginlaçmasiyla beraber edebî eserin degiçmezligi hakkindaki tartiçmalar da önemli bir sorun hâline gelmeye ba§lami§tir.

Metin algisi, okuyucunun belli seviyelerden geçtigi bir srn"eç olarak degerlendirilebilir. E.S. Kuryabkova, metin algisi seviyelerini yüzey seviyesi, kültürel-anlamsal seviye ve biliçsel seviye olmak üzere ^ ana bölüme ayirmiçtir (Kay, 2017, s. 175-178). Yüzey seviyesinde edebî bir metni okurken okuyucunun odagi gösterge düzlemi ve cümlenin algilamasindadir. Kültürel-anlamsal seviyede okuyucu, edebî metinde ortaya çikan sembolleri, olaylari, çagiriçimlari, kültürel kodlar gibi kavramlari analiz eder. Biliçsel seviye ise okuyucunun dünyaya baki§ açisiyla orantili olarak geliçir (Kay, 2017, s.175-178). Baçka bir deyiçle okuyucuyu çevreleyen dünya ve okuyucunun bu dünyayi algilamasi metni okurken zihninde olu§an algiyi ve çagriçimlari da etkilemektedir. Bu bakimdan metin algisi açisindan metni okurken okuyucuda olu§an bu seviyeler birbirine bagli olarak hiyerarçik bir biçimde ortaya çikmaktadir.

Edebî Eser incelemesi Baglaminda Edebî ve Tarihî Metin Algisi

Belirli bir kültüre ait olarak ortaya çikan edebî ve tarihî metinler, toplumun kültür ve tarihini yansitmalari, milletlerin dil dünya görü§ünü ortaya koymalari, toplumun milli hafizasini muhafaza edip nesilden nesile aktaran kaynaklar olmalari bakimindan önemli ve eçsiz yapitlardir. Bilginin büyük bir kismi edebî ve tarihî metinler araciligi ile oluçturulur, biriktirilir ve sunulur. Edebî ve tarihî metinler algi ve yorumlanabilirlik dereceleri bakimindan önemli ö^üde farklilik gösterebilir, çünkü her iki türün arkasinda farkli amaçlar ve degerler yatmaktadir. Rusya'da çeçitli bilim insanlari edebî metin algisi incelemelerini farkli yönleriyle ele almiçtir. Genel olarak sanat ve edebîyat algisini ve edebî metinleri çe§itli yönlerden ele alanlar arasinda M.M. Bahtin, L.S. Vigotskiy, A.N. Leontyev, S.L. Rubençteyin, G.O. Vinokur, L. Jabitskaya, D.S. Lihaçev, G. Baranov, L.M. Loseva, i.O. Moskalskaya, A.i. Novikov, E.A. Refovskaya, Z. Ya. Turaeva, E.V. Sidrov, L.N. Murzin, A.S. Çtern gibi bilim insanlari yer almaktadir.

Edebî metin incelemesinde tek tek dilsel birimlerin tespit edilip okuyucuya nasil etki ettiginin ele alinmasi gerektigini savunan V.P. Belyanin, edebî metnin gerçekligin bir yansimasi oldugunu, bu s^eçte gerçekligin mantiksal ve duygusal yorumlamasinin yapildigini savunmakta, metin yazarinin baki§ açisi ile dönemin ideolojik yapisinin metne yön verdigini ifade etmektedir (Belyanin, 1988, s. 6). Bu bakimdan dil bilimci, edebî metnin bizi çevreleyen dünyayi yansitmanin yani sira dü§ünen, hisseden, hareket eden insani da yansittigini belirtmektedir. L. Jabitskaya, edebî eserin bir iletiçim araci oldugunu ve belli fonksiyonlara sahip oldugunu dile getirmektedir.

"Edebî eserin iletiçim fonksiyonu: hayat-yazar-eser-yazar döngüsüdür. Yazar hayati ögrenir buna bagli olarak kendi edebî dünya modelini oluçturur. Yazar eserinde dünyayi ögrenme ve yorumlama sonucunda ideolojik ve estetik fikirlerine yer vermektedir. Okuyucu yazarin oluçturdugu dünyaya dalabilmeli, yazarin dünyaya karçi baki§ açisini hissedebîlmelidir. Ancak bu açamalardan sonra okuyucu kendi estetik degerler temeli altinda yazarin fikrine katilip katilmadigini §ekillendirerek eleçtiri degerlendirmesine geçebilmektedif ' (Jabitskaya, 1974, s. 89).

Edebî metin gerçek dünyanin aynasi olduguna göre her toplum kendi kültürü çerçevesinde dünyayi algilamaktadir. Bu baglamda edebî metin algisi kiçinin dâhil oldugu toplumun kültürüne göre farklilik göstermekte ve her okuyucu kitlesi için farkli olarak gerçekleçebilmektedir. Edebî metin algisi sürecinde okuyucu belli açamalardan geçtigi için bu açamalar sonucunda dogru sonuçlar elde edilebilmesi açisindan okuyucu faktörü önemli bir etken oluçturur (Jabitskaya, 1974, s 9). Dolaysiyla edebî metin algisinda kitlenin kültürel seviyesi, çevresi, dünyaya baki§ açisi ve tarih bilgisi gibi faktörler oldukça önemlidir.

Edebî metin algisi çok kapsamli ve derin bir zihinsel süreci de teçkil eder. Edebî metin belirli bir toplumun tarihini, kültürünü, degerlerini, dünya dil bakiçini, dilsel kimligini ve psikolojik boyutunu sunar. Ayrica yazar kendi kimligini edebî metnin belirli seviyelerinde, örnegin kullanmiç oldugu dilinde, konu baçliklarinda, fikirlerinde ve üslubunda olmak üzere yansitmaktadir. Böylelikle metin içerisinde yer alan dilsel göstergeler araciligiyla insanin kimligi, mantalitesi, hafiza ve dü§ünce olmak üzere bireyin biliçsel yönleri ortaya çikmaktadir (Belyanin, 1988, s 20). Dolayisiyla edebî metin algisi sürecinde, okuyucunun yorumlama faaliyeti insanin çevresel olgusuna tabi tutulmakla birlikte tarihsel dönem, ideolojik faktörler, kültür ve degerler de büyük rol oynamaktadir.

C'U / Volume; 6, S«»' / Issue; 2, 2023

Edebî metinlerle ilgili olarak filoloji baglaminda yapilan analizler edebî metinlerin yapisi, yorumlanmasi, metin tipleri ve türleri, dil bilimsel yöntemleri, metnin temel özellikleri, edebî metin çözümlemeleri ve metotlari, yazarin fikri, okuyucunun fikri, kelime hazinesi, dil-kültür araci ve estetik yapisi, içerik ve içlevselligi açisindan incelenmiçtir. Edebî metin algisina yön veren bu tür çaliçmalar arasinda N.S. Bolotnova'nin "Metnin filolojik analizi - Filologiçeskiy analiz teksta" (Филoгичeский анализ TeKCTa), "Metin teorisinin temelleri - Osnovi teorii teksta" (Основы теории TeKcra), B.A. Larin'in "Kelimenin estetigi ve yazarin dili - Estetika slova i yazik pisatelya" (Эстетика слова и язык писателя), L.G. Babenko'nun "Metnin filolojik analizi - Filologiçeskiy analiz teksta" (Филoгичeский анализ тeкста), Mehmet Rifat in "Metnin Sesi", V. Dogan Günay'in "Metin Bilgisi", L. Jabitskaya'nin "Edebî eser algisi ve kimlik. Edebî geliçim -Vospriyatiye hudojestvennoy literaturi liçnost. Literaturnoye razvitiye" (Восприятие художественной литературы и личность. Литературное развитие) yer alir.

Edebî metin algisi tamamen zaman, özellikle de tarihsel dönem olgusuna göre degiçebilen bir unsurdur. Bu unsur toplumlarin var olu§ sürecinde dogal bir çekilde çeçitli dönemlere denk gelmekte ve belirli bir sisteme ve düzene tabi olmaktadir. Buna bagli olarak her toplumun edebiyati, kültürü, dili ve degerleri geliçmekte ve degiçime ugramaktadir. Toplumun yer aldigi tarihsel dönemlere, §artlara ve toplumun yapisina göre edebî ve tarihî metin algisi degiçebildigi gibi mevcut rejimler tarafindan istenilen dogrultuda yön verilebilmekte ve bu durum metnin farkli algilanmasina yol açabilmektedir. Örnegin Sovyetler Birligi hükümeti döneminde Sovyet insani yaratmak amaciyla edebiyat eleçtirmenleri, V.i. Lenin sonrasinda ise i.V. Stalin önderliginde tek partinin edebiyat üzerinde tamamen hüküm sürebilecegini tasdikleyen Marksizm edebiyat teorisini olu§turmu§lardir. Sovyet hükümetine göre ancak Marksist-Leninist-Stalinist dünya görü§üne sahip bir yazar Sovyetler Birliginde ve yurt diçinda yaçami dogru bir biçimde yansitabilir, böylece bu yaklaçim açisiyla yazilan edebî eser ancak gerçek bir sanat eseri sayilir (Simmons, 2008, s. 5). Sovyet hükümetinin kuruluçundan yikiliçina kadar Sovyet edebiyati sert bir çekilde parti diktatörlügünün çatisi altinda çekillenmeye baçlar. Sovyetler Birligi hükümetinin dagilmasina kadar parti diktatörlügünde geliçen edebiyat dönem dönem farkli stratejiler izlemiçtir. Bu tür yöntem ve yaklaçimlarin edebî metinlerde uygulanmasi toplum algisini çekillendiren güçlü bir silah olarak görülmü§tür.

1932 yilinda bagimsiz yayinevlerinin kapatilmasiyla Sovyet Yazarlar Birligi kurulur. Sovyetler Birligi hükümetinin parti liderleri Sovyet Yazarlar Birligine, edebiyatta "sosyalist gerçekçilik" olarak adlandirilan tek bir dogru yaklaçimin oldugu ilkesini dayatir. Yurt diçina taçinan yazarlarin eserlerinin Sovyetler Birliginde yayimlanmasi kesin olarak yasaklanir. Böylece Sovyet Yazarlar Birliginin üyeleri mevcut koçullar dogrultusunda yazmak zorunda kalir ve yazilari resmî standartlara uymayan yazarlar sakincali görülen metinlerini baçtan yazmak zorunda kalir. Sovyet edebiyati, parti politikalarina uygunluk 'partiynost' (партийность), yüksek idealler ve ilkelerden ilham alan ileri fikirlilik 'ideynost' (идейность), halktan gelen siradan insanlar için anlaçilirlik ve ihtiyaçlarina uygunluk 'narodnost' (народность) gibi ifadelerle çekillenmeye ba§lar (Riasanovskiy & Steinberg, s. 2014, s. 637).

i.V. Stalin'in ölümünden sonra sosyalist gerçekçi ilkeler dayatilmaya devam etse de az da olsa edebî eser yazimina bir esneklik getirilir. Sovyetler Birligi hükümeti, "Stalin'in tasfiyeleri ve çaliçma kamplari gibi tabu konularin içlenmesine kisa süreligine de olsa izin verir" (Riasanovskiy & Steinberg, s. 2014, s. 637). Ancak ideolojik açidan Sovyet insani yaratma amacindan

sapilmayacak ilkeler sert bir çekilde devam eder. Örnegin ivan Bunin, Yevgeniy Zamyatin, Mihail Bulgakov, Boris Pasternak, ilya Erenburg, Vasiliy Grossman, Vladimir Nabokov, Aleksandr Soljenitsin, Evgeniya Ginzburg gibi yazarlarin eserlerine yayin yasagi uygulamasi devam eder.

Sovyetler Birligi döneminde edebî metin araciligiyla ayrica Sovyetler Birligi hükümetine bagli Türk milletlerinin milli hafiza, kültür ve tarihini ortadan kaldirma te§ebbüssünde bulunulmuçtur. ideolojik ilkeler dogrultusunda yazilan edebî metinler dogal olarak amacini yerine getirerek toplumsal algiyi degiçtirmekteydi. Ancak bu konuda sert yaptirimlar uygulamalarina ragmen XIX.-XX. yüzyillar arasina ait resmî kaynaklarda gerçek gizlenememekteydi. Örnegin A.S. Puçkin'in masallarinda ve L.N. Tolstoy, M.Yu. Lermontov, N.M. Karamzin, N.V. Gogol, Yu. Tinyanov, M. §olohov ve diger pek çok Rus yazar ve §airin eserlerinde Türklerin milli-kültürel gelenekleri geni§ bir §ekilde yansitilmaktadir (Özer, 2018, s. 8).

Sovyetler Birligi döneminde edebî metinlerin algisinda yapilan degiçikliklerin aynisi tarihî metinlere de uygulanmaktaydi. Tarihî metinlerin algisinin degiçimi Sovyetler Birligi ile ba§lami§ bir uygulamanin çok ötesinde olup Çarlik döneminden beri süregelmi§ bir politikaydi. Özellikle Rusya topraklarinda yer alan Türk milletlerinin tarihî bilincini ortadan kaldirmak önemli gayeler arasindaydi. Sovyetler Birligi döneminde bu politikalar sert bir §ekilde yürütülmü§ olmasina ragmen L.N. Gumilyov, V.V. Radlov, A.P. Okladnikov, S.i. Rudenko, W. Barthold, N.A. Baskakov, S.E. Malov, O. Süleymenov, M. Adji, A.A. Zimin gibi bilim insanlari bilimsel çaliçmalarinda gerçekleri farkli yönlerden ortaya koymaya devam etmekteydiler.

Gogol'ün "Fayton" Adli Öyküsünün Analizi

N.V. Gogol, "Fayton" adli öyküsünü 1842 yilinda "Palto" adli öyküsünün ardindan hemen sonra yayimlamiçtir. Öykünün yayimlanmasindan sonra analizine yönelik incelemeler yapilmiçtir ve yapilmaya devam etmektedir. Bunun nedeni de yazarin eserlerinde kullandigi çe§itli imgelerin ve kendine has anlatim sanatinin anlaçilmaya çaliçilmasidir. Sözgelimi, E.O Tretyakov, V.V. Gippus, A.i. Ivanitskiy gibi araçtirmacilar tarafindan anlatim, dil ve eleçtiri bakimindan incelenen bu öyküde genel olarak toplumda insanin kendini ispatlamasi, kabul ettirmesi, yerinin belirlenmesi ve meselelerin çözüme kavuçturulmasi gibi spesifik konulardaki sorulara cevap aranmiçtir (Tretyakov, 2014, s.28). Bu çaliçmada çe§itli yönlerden ele alinan Gogol'ün bu öyküsü, tarihsel dönem yani zaman olgusu çerçevesinde incelenerek eserin metin algisi ortaya konmaya çaliçilacaktir. Bu dogrultuda eserde geçen kelimeler ve ifadeler baglaminda eserin söz varligi incelenecektir.

N.V. Gogol'ün bu hikâyesi, oldukça siradan ve sikici olan B. adli kasabaya * süvari alayinin gelmesiyle canlanmasinin aktarimiyla baçlar. Hikâyede açiklanmayan bir sebepten ötürü B. kasabasinin generali bir öglen yemegi daveti verir. Bu yemek için büyük hazirliklar yapilir, generalin evinin önünde faytonlar, at arabalari sira sira dizilir. B. kasabasinin ileri gelen soylularindan olan Pifagor Pifagoroviç Çertokutskiy havali bir faytonla generalin evine varir. Ho§ olmayan ama yine ayrintilari verilmeyen, hatirlanmayan bir olaydan ötürü bir zamanlar süvari alayinin gözde subaylarindan biri olan Çertokutskiy'in istifa etmemi§ olsaydi diger kasabalarda çok parlak bir üne sahip olabilecegi ifade edilir. Evde toplanan misafirler arasinda general, binbaçi, albay, subay ve Çertokutskiy'in bulundugu bir grup sohbet edip sigara içerken generalin sahip oldugu at evin önüne getirilir ve bu grup ati incelemeye koyulur. Atin nasil oldugu üzerine tartiçirlar. içlerinden biri generale faytonu olup olmadigini sorar. General de eski bir faytonunun oldugunu ancak daha modern bir faytonla yenilemek istedigini söyler. Albay, Venedik yapimi at

/ Volume; 6, S«»i / Issue; 2, 2023

arabalarinin çok iyi oldugunu söylerken Çertokutskiy kendisinin böyle bir arabasi oldugunu anlatir. Arabasini anlatip övmeye baçlar. Bunun için Çertokutskiy 4000 ruble ödedigini söyler. General Çertokutskiy'e arabayi kendisinin satin alip almadigini sorar, o da bir arkadaçindan kâgit oyununda kazandigini anlatir ve generali arabaya bakmalari için ögle yemegine digerleriyle birlikte evine davet eder. Bu davetten sonra herkes generalin evinde eglenmeye baçlar. Gecenin geç saatlerine kadar eglenen Çertokutskiy sabaha karçi dörtte zilzurna sarhoç bir hâlde evine birakilir. Ertesi sabah Çertokutskiy'nin eçi kocasini uyandirmaya kiyamaz ve kendisinin bu sabah ne kadar güzel oldugunu dü§ünerek aynada yansimasina bakakalir. Aradan iki saat geçer, bahçeye çikar ve tam o sirada içinde general ve digerlerinin oldugu, evlerine yaklaçmakta olan at arabalari görür. Hemen kocasinin yanina koçar, onu uyandirir ve durumu anlatir. Çertokutskiy'in akli baçina gelince panikler, çünkü uyuyakaldigi için misafirleri oldugunu ve onlari ögle yemegine davet ettigini eçine haber verememiçtir. Çertokutskiy ve eçi ne yapacaklarini bilemez hâlde son çare olarak saklanmaya karar verir. Çertokutskiy ahira gider ve orada faytonun içine saklanir. Evin hizmetlisi beyin evde olmadigini söylese de misafirler evin sahibi olmadan da arabayi inceleyebileceklerini dile getirerek ahira giderler. Bu arada misafirlerin hepsi hem arabayi incelemekte hem de ev sahibi olmadigi için söylenmektedirler. General arabanin içine bakmak üzere kapiyi açar ve orada saklanan Çertokutskiy'i görür, ("burada miydiniz") diyerek tekrardan kapiyi üzerine kapatir. General misafirlerle birlikte oradan ayrilir.

Öyküde dikkat çeken isim grubundan kelimeler arasinda vali, kent baçkani anlamina gelen gorodniçiy3 (городничий), tepesinde tüy olan baçlik anlamina gelen sultan na golove Султан на голове), at arabasi anlamindaki drojki (дрожки), asker paltosu, kaput anlamindaki §inel (шинель), günümüz Rusçasinda bebek arabasi anlamina gelen, eserde ise at arabasi, fayton içlevinde kullanilan kolyaska (коляска), ucuna sigara takilan alet olan çubuk (4y6yK), askeri rütbe anlamina gelen §tabs-rotmistr4 (штабс-ротмистр), mendil anlamindaki nosovoy platok (носовой платок), at arabacisi anlamindaki kuçer (кучер), posta sürücüsü anlamindaki foreytor (форейтор), günümüz Rusçasinda önlük olarak kullanilan, eserde muçamba anlamina gelen fartuk (фартук), günümüzde deri, cilt anlaminda kullanilan eserde ise deri örtü anlamina gelen koja (кожа), günümüz Rusçasinda ruh, can anlaminda kullanilan, eserde ise köle anlamimi taçiyan du§a (душа), günümüzde market arabasi anlaminda kullanilan, eserde at arabasi anlamina gelen telejka (тележка) ve yine at arabasi anlamina gelen briçka (бричка) sözcükleri yer almaktadir. Bu kelimelerin cümle içindeki kullanimlarini çevirileri ile beraber sirasiyla inceleyelim.

1. «Глина на них обвалилась от дождя, и стены вместо белых сделались пегими; крыши большею частию крыты тростником, как обыкновенно бывает в южных городах наших, садики, для лучшего вида, городничий давно приказал вырубить» (Gogol, 2008 s.4).

"Yagmur, evlerin sivalarini bozmuç, ak duvarlari alacali bulacak bir duruma getirmiçti. Damlarin çogu, bütün güney kentlerimizde oldugu gibi, sazla ortuluydu Belediye Baçkani görünümün güzelligi için, epey zaman önce bahçelerdeki agaçlari kestirmiçti" (Gogol, 1999, s.61).

Cümlede yer alan ve çeviride belediye baçkani anlamina gelen gorodniçiy (городничий) kelimesi, Rusçada XIX. yüzyilin ortalarina kadar kullanilmiç bir sözcüktür. 1862 yilinda Çarlik

3 19. yüzyila kadar Rusya'da kasabalarda yönetici kiçiye verilen ad.

4 Çarlik Rusya'sinda ve kimi yabanci ordularda tegmen ile yûzbaçi arasindaki askeri rütbeye eç olan, süvarilikte bir askeri rütbe.

Rusya'sinda yaçanan polis reformuyla gorodniçiy (городничий) ünvani kaldirilmiç ve sözcük kullanimdan çikmiçtir. Günümüz Rusçasinda kullanim alani olmadigi için pasif kelime grubundan olup bir arkaik, yani eskimi§ bir kelime olarak kabul edilir. Bunun yerine dilde мэp (mer) kelimesi kullanilmaktadir. Bu sözcük Rusya'da özellikle 1990'li yillarda aktif olarak kullanima girmiçtir.

2. «Низенькие домики часто видели проходящего мимо ловкого, статного офицера с султаном на голове, шедшего к товарищу, поговорить о производстве, об отличнейшем табаке, а иногда поставить на карточку дрожки...» (Gogol, 2008, s.4).

"Basik evler, ara sira sokaklardan fidan boylu, ba§i tüylü bir subayin geçtigini görebiliyordu; bu subaylar, çogu zaman gidip öteki arkadaçlarini bulurlar, onlarla oturup meslekte yükselmekten, baçka yerlere atanmaktan söz ederler: tütün türlerinden konuçurlar ya da generalden sakli, dro^kisine iskambil kâgidi çekerlerdi..." (Gogol, 1999 s. 63).

Cümlede yer alan ve tepesinde tüy olan baçlik anlamina gelen sultan Султан), XIX. yüzyilda ortaya çikmi§ ve 1881 yilina kadar askerî üniformalarda kullanilmiçtir. Zamanla yaçanan degiçimlerle birlikte bu ifade günümüzde sadece muhafiz süvarilerinde ve jandarma üniformalarinda korunmaktadir. Belirli bir tarihî dönemde kullanildigindan dolayi kelime yine dilin pasif söz varligina ait olup arkaik olarak adlandirilan dönemsel kullanima sahip bir kelimedir. TCrkçe çevirisinde ba§i tüylü ifadesi ile belirtilen kelimenin anlaçilmasinin zor oldugu görülmektedir. Ayrica cümlede yer alan ve öyküde be§ kez geçen at arabasi anlamindaki drojki (дрожки) kelimesi TCrkçe çevirisinde oldugu gibi birakilarak açiklama kisminda bir tür araba olarak belirtilmiçtir. Çevirmenler burada bu kelimeyi çeviri stratejilerinden biri olan yabancilaçtirma yoluyla aktararak vermeye çali§mi§ ancak dipnot açiklamasinin bu çekilde birakilmasi anlam algisi için yetersiz kalmiçtir. Bununla birlikte dipnotta yapilacak "at arabasi" açiklamasinin daha yerinde olabilecegi dü§ünülmekle beraber betimsel bir tarifin metinde geçen kavramin anlaçilmasina daha çok katki saglayacak bir yöntem olacagi dü§ünülmektedir. ifade, çeviride iki kültür arasindaki farkliliklardan kaynakli kültürel bir boçluk olarak karçimiza çikmaktadir.

3. «Деревянный плетень между домами весь был усеян висевшими на солнце солдатскими фуражками; серая шинель торчала непременно где-нибудь на воротах; в переулках попадались солдаты с такими жёсткими усами, как caпожные щётки» (Gogol, 2008, s.4).

"Çitlerin üzeri asker çapkalariyla donatilmiç gibiydi; her zaman birkaç kapinin içinde kurçuni kaputlar asili dururdu; sokak aralarinda, bir ayakkabi firçasinin killari kadar gür biyikli askerlerle raslanirdf (Gogol, 1999, s. 63).

Cümlede asker paltosu, kaput anlamindaki §inel (шинель) sözcügü Rusya'da XIX. yüzyilin sonunda yaygin olarak kullanilan bir sözcük olsa da günümüz Rusçasinda pek kullanilmamaktadir. §inel (шинель) kelimesi, Çarlik Rusya'sinda askeriyede 1796 yilinda askeri paltolarin kullanilmaya baçlanmasiyla Rus diline girmiçtir. Ancak 1802 yilinda ise Çarlik Rusya'si askeriyesinde alt rütbe askerlerin kaputu, askerî palto olarak sayilmaktaydi.

4. «- Ну, экипажей у меня не слишком достаточно. Мне признаться вам сказать, давно хочется иметь нынешнюю коляску» (Gogol, 2008, s.6).

C'U / V0lumc: 6, S«» / Issue: 2, 2023

"-Haa! Dogrusu, arabadan yana biraz yoksulum. §u çikan gezi arabalarindan bir tane almak isterdim" (Gogol, 1999, s.68).

Cümlede yer alan ve öyküde alti kez geçen kolyaska (коляска) sözcügü öyküde at arabasi anlamini taçimaktadir. Ancak günümüz Rusçasinda at arabasindan ziyade bebek arabasi detskaya kolyaska (детская коляска) veya tekerlekli sandalye olarak invalidnaya kolyaska (инвалидная коляска) olarak kullanilmaktadir. TCrkçeye çevrisinde ise ifade yine sadece araba olarak aktarilmaktadir. Bu sözcük ayni zamanda öykünün baçligi olup baçlik olarak "fayton" §eklinde çevrilmiçtir. Buradaki cümlede ise gezi arabasi §eklinde ifade edilmektedir. Ayni cümlede yine at arabasi anlamindaki ekipaj (экипаж) TCrkçeye yine araba çeklinde çevrilmiçtir. Ayrica günümüz Rusçasinda ekipaj (экипаж) sözcügü herhangi bir mekanik araci kullanan ekip, takim, ekipman anlamina gelmektedir.

5. «После обеда все встали с приятной тяжестью в желудках и, закурив трубки с длинными и короткими чубуками, вышли с чашками кофию в руках на крыльцо» (Gogol, 2008, s.5).

"Yemekten sonra midelerinde ho§ bir agirlik duyarak sofradan kalktilar, hemen pipolarini, çubuklarim yaktilar, ellerine kahvefincanlarini alarak taraçaya geçtilef (Gogol, 1999, s. 66).

Cümlede yer alan çubuk (чубу^ kelimesi, pipo i§levi gören ve ucuna sigara yerleçtirilip içilen ahçap bir çubuktur. TCrkçeye dogrudan pipo sözcügü olarak aktarilan kelime içlevsel özelligini karçilasa da Rusça çubuk tüttürme eylemi uzun ve ince bir araçla gerçekleçtirilmektedir. Pipo ise daha kisa bir §ekle sahiptir. Bu bakimdan içlevsel olarak ayni görevi görsede çeviride göstergenin orijinalligi kaybolmaktadir. Günümüzde ise çubuk (чубу^ kelimesi günlük kullanimda yer almayan pasif kelime grubunda yer almaktadir. Çubuk yerine pipo anlamini taçiyan trubka (трубка) sözcügü daha yaygin bir çekilde kullanilmaktadir.

6. «В одном углу штабс-ротмистр, подложивши себе под бок подушку, с трубкою в зубах, рассказывал довольно свободно и плавно любовные свои приключения и овладел совершенно внимание собравшегося около него кружка» (Gogol, 2008, s.7).

"Bir kö§ede, bir yüzba§i, diçlerinin arasinda bir pipo, altinda bir yastik: can kulagiyla kendisini dinleyen bir kalabaliga oldukça büyük bir kolaylik ve akicilikla baçindan geçen a§k serüvenlerini anlatiyordW (Gogol, 1999 s. 71).

Cümlede yer alan ve Çarlik Rusya'sinda süvarilikte bir askeri rütbe olan §tabs-rotmistr (штабс-ротмистр) kelimesi eserde yüzba§i çeklinde aktarilmiçtir. §tabs-rotmistr (штабс-ротмистр) Çarlik Rusya' sinda tegmen ile yüzba§i arasinda olan bir askerî rütbeydi. §tabs-rotmistr (штабс-ротмистр) kelimesi de günümüz Rusçasinda kullanilmayan kelimeler grubunda yer almaktadir. Çarlik Rusya'sinda bu askerî rütbe 1884 yilinda kullanima girmiçtir. Ancak Ekim Devriminden yani 1917 yilindan sonra askerî düzenin degiçitirilmesiyle birlikte kullanimdan çikmiçtir.

7. «Чертокуцкий очень помнил, что выиграл много, по руками не взял ничего и вставши из-за стола, долго стоял в положении человека, у которого нет в кармане носового платка» (Gogol, 2008 s. 7).

"Certokutski epeyce kazanmiçti, bununla birlikte, hiçbir §ey almadan kalkti, bir süre mendili olmayan bir adam duruçuyla bekledi durdu" (Gogol, 1999, s.71).

Cümlede yer alan mendil anlamindaki nosovoy platok (носовой платок) bez parçasindan yapilan mendildir. Günümüz Rusçasinda nosovoy platok (носовой платок) kelimesi yerini mendil anlamina gelen salfetka (салфетка) kelimesine birakmiçtir.

8. «Уже доходило до слуха ее послеобеденное храпенье двух кучеров и одного форейтора, спавших в конюшне, находившейся за садом» (Gogol, 2008, s.8).

"Bir aralik bitiçik ahirda ögle uykusuna yatmiç olan iki arabaciyla bir uçagin homurtulari kulagina canlandi' (Gogol, 1999, s.73).

TCrkçede at arabacisi anlamindaki kuçer (кучер) ve posta sürücüsü anlamindaki foreytor (форейтор) kelimeleri günümüz Rusçasinda kullanilmamaktadir. Bu kelimeler pasif kelime grubundan olup bir arkaik kelime grubunda yer alan sözcüklerdir ve teknolojinin geliçmesinin bir sonucu olarakulaçimda kullanilan araçlarin da geliçmesiyle birlikte Rusçada kullanimdan çikmiçtir. TCrkçeye bu ifadeler arabaci ve uçak çeklinde aktarilmiçtir.

9. «Сказавши это, генерал тут же захлопнул дверцы, закрыл опять Чертокуцкого фартуком и уехал вместе с господами офицерами» (Gogol, 2008, s.10).

"Sonra, faytonun kapisini vurdu; muçambayi yeniden Çertokutski'nin üzerine örttü subaylariyla birlikte çikti gitti" (Gogol, 1999, s.77).

Cümlede yer verilen ve günümüz Rusçasinda önlük anlamini taçiyan fartuk (фартук) sözcügü öyküde muçamba anlaminda kullanilmaktadir. Günümüz Rusçasinda fartuk (фартук) sözcügü daha çok önlük anlaminda kullanilmaktadir. Ayrica özel olarak bir aletin örtüsü anlaminda da kullanilabilmektedir.

10. «Пожалуйста любезный, отстегни кожу.. .» (Gogol, 2008, s.10).

"Eee, ahbap, kaldir bakalim §u muçambayi... " (Gogol, 1960, s.77).

Cümlede yer alan günümüz Rusçasinda deri, cilt anlamina gelen koja (кожа) sözcügü TCrkçeye muçamba olarak aktarilmiçtir. Oysa eserde koja (кожа) sözcügü deri kumaçtan yapilma örtü ifadesini taçimaktadir.

11. «Вообще вел себя по-барски, как выражаются в уездах и губерниях, женился на довольно хорошенькой, взял за нею двести душ приданого и несколько тысяч капиталу» (Gogol, 2008, s. 5).

"Kisacasi, taçra deyiçiyle, bir soylu yaçami sürüyordu. Adamakilli güzel bir kizla evlenmiçti; kizin ikiyüz can, birkaç bin ruble çeyizi vardi" (Gogol, 1999, s.65).

Cümlede yer alan soylu gibi davraniyordu vel sebyapo-barski (вел себя по-барски) ifadesi, Devrim öncesi Rusya'da soylu kiçiler için kullanilan ve bey anlamina gelen barin (барин) sözcügünden gelmektedir. Rusçada barin (барин) sözcügünden, barskiy (барский), po-barski (по-барски) gibi ifadeler dogmuçtur. Ancak Çarlik Rusya'si dönemine ait soylu kiçiler için kullanilan bir ifade oldugu ve günümüz Rusçasinda kullanim alani olmadigi için arkaik kelime grubunda yer alan sözcüklerdendir. Mecaz anlamda bey, efendi gibi davranmak anlaminda ise deyim olarak kullanilabilmesi de mümkündür. Ayni çekilde ilçe anlamindaki yezd ^зд) ve vilayet anlamindaki guberniya (губерния) sözcükleri günümüz Rusçasinda arkaik sözcükler kategorisinde yer almaktadir. Rusçada vilayet anlamindaki guberniya (губерния) sözcügü Rusya'da XVIII. yüzyildan 1929 yilina kadar, ilçe anlamindaki yezd (уезд) sözcügü ise eski

C'lt / Volume; 6, S«»i / Issue; 2, 2023

Rusya'da feodal dönemde kullanilmaktaydi. Öykünün çevirisinde ilçe anlamindaki yezd ^зд) ve vilayet anlamindaki guberniya (губерния) sözcükleri sadece taçra olarak aktarilmiçtir. Cümlede yer alan diger bir sözcük olan ve köle anlamina gelen du§a (душа) sözcügü ise günümüz Rusçasinda köle anlamini yitirmiç ve ruh, gönül, can anlamlarini gelmektedir. Öyküde esasen köle anlamindaki bu ifade TCrkçeye can olarak çevrilmiçtir ki Rus edebiyati veya Gogol'ün sanatina açina olmayan bir okuyucu için bu kelimenin sadece çeviride verildigi anlamiyla yani dogrudan can olarak algilanmasi mümkündür.

12. «Редко, очень редко какой-нибудь помещик, имеющий одиннадцать душ крестьян, в нанковом сюртуке, тарабанит по мостовой в какой-то полубричке и полутележке...» (Gogol, 2008, s.4).

"Kimi zaman, ama çok seyrek, sirtinda Nankin kumaçindan yapilmiç san bir redingot, kûçûk bir arabada... on bir köylüsü olan bir taçra soylusunun... geçtigi görülür" (Gogol, 1999, s.62).

Cümlede yer alan ve toprak sahibi anlamina gelen pomeçik (помещик) sözcügü TCrkçe çevirisinde taçra soylusu olarak ifade edilmiçtir. Günümüz Rusçasinda pomeçik (помещик) sözcügüne kullanimda pek rastlanmamaktadir. Köle anlamindaki du§a (душа) bu cümlede köylü olarak ifade edilmektedir. Cümlede yer alan polubriçka (noлубpичка) ve polutelejka (полутележка) kelimeleri k^ük bir araba çeklinde vurgulanmaktadir. Polubriçka (полубричка) vеpolutelejka (полутележга) kelimelerinde yer alanpolu (полу) bir çeyin yarimi, yarisi anlamini taçimaktadir. Briçka (бричка) ve telejka (тележка) kelimeleri ise eserde at arabasi anlamini vermektedir. Böylece bu durumda polubriçka (полубричка) ve polutelejka (noлутележка) kelimeleri at arabasi benzeri çeklinde aktarilabilir. Günümüz Rusçasinda briçka kelimesi yayli at arabasi olarak bilinmekte, telejka (тележка) kelimesi ise market arabasi anlaminda kullanilmaktadir.

Sonuç

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Gogol'ün "Kolyaska" adli öyküsü, bir metnin ortaya koydugu anlamsal özelliklerin incelenip anlaçilabilmesi için o metnin kültürel ve toplumsal gerçeklik dâhilinde ele alinmasi gerektigini gösteren belirgin bir örnektir. Öykünün yazildigi dönem, çimdinin degerleri ile okundugunda günümüz algisinin ötesinde bazi farkliliklar içermektedir. Bu farkliliklar bilhassa metinde kullanilan kelimelerin içerdigi anlamlarda kendini göstermektedir. N.V. Gogol'ün eseri yazdigi dönem için olagan ve yaygin olan ifadelerin günümüz Rusçasi için geçerliligini yitirdikleri veya anlamsal olarak baçkalaçima ugrayarak dile tutunduklari görülmektedir. Böylelikle sonsuz bir dönü§üm göstergesine sahip olan metin, ortaya çiktigi dönemin özelliklerini yansitsa da farkli dönem ve zaman dilimlerinde yeniden ele alindiginda baçkalaçim geçirdigi görülmektedir. Tipki bir zamanlar fayton anlamina gelen "kolyaska" kelimesinin çimdilerde bebek arabasi anlaminda; öyküde muçamba anlaminda kullanilan "fartuk" kelimesinin günümüz Rusçasinda önlük anlaminda kullanilmasi gibi her yeni incelemede zamana bagli olarak ifadeler üzerine farkli anlamsal algilar meydana gelebilmektedir.

Tarih ve döneme bagli olarak baçkalaçim geçiren metin ve bununla ilintili olarak degiçen metin algisi, söz konusu çeviri olunca bu olgulara daha baçka bir gözden bakmayi gerektirmektedir. Tarih ve dönem nasil ki dil üzerinde etkili oluyorsa çeviride kaynak dilin eski kelimelerinin hedef dile aktarilmasi ve bu kelimelerin algisi da zor olabilmektedir. Anlami degiçen kelimeler, kullanimdan çikmiç ifadeler veya iki kültür arasindaki farklardan dolayi hedef dile tam

olarak yansitilamayan olgular 9eviri metin algisini da buyuk oranda §ekillendirmektedir. Soz gelimi Turk9ede "at arabasi, fayton" olarak kar§iligi verilen sozcuklerin Rus9a metinde "drojki, ekipaj, kolyaska, bri9ka, telejka" gibi farkli sozcukler kullanilarak ifade edilmesi durumu esasinda kulturel bir bo§luk olarak sayilmakta ve bunun gibi durumlar metin algisini etkileyen faktorler arasinda yer almaktadir. Bu bakimdan metin algisinda sadece kullanilan dilin yapisi degil ayni zamanda kulturel ve toplumsal ger9eklik, dinsel kimlik, yazarin biyografisi, yazarin uslubu, metnin kaleme alindigi tarihsel donem, donemin ideolojik yapisi ve 9eviri gibi unsurlar da olduk9a onemlidir.

Extended Abstract

A text is a great work that reflects the culture, life experiences, history, linguistic identity, national worldview and values of a society, created in accordance with the rules of the language used by that certain society. Although a text is created within the framework of certain rules and a certain internal structure, it is society and the period itself that determines the emergence of the text. Although each text reflects the characteristics of the period in which it emerged, it causes different temporal perceptions to emerge each time when reconsidered in different time periods. In this respect, the text can be perceived in different ways from various aspects when it is examined in each different time period in which it is handled separately from the period in which it emerged. Elements such as cultural and social reality, religious identity, biography of the author, language and style used by the author, cultural, historical and ideological structure of the period in which the text was written are important in the perception of the text. A large part of knowledge is created, accumulated and presented through literary and historical texts. Literary and historical texts can differ significantly in their degree of perception and interpretability because different purposes and values lie behind both genres. Since the literary text is the mirror of the real world, every society perceives the world within the framework of its own culture. In this context, the perception of the literary text differs according to the culture of the society in which the person is included and can be realized differently for each audience. This study aims to reveal how text perception manifests itself in different ways within the framework of history and time. For this, one of the leading writers of Russian literature N.V. Gogol's work "The Carriage" (Коляска) is discussed. The work was translated into Turkish with the name "Fayton". In the study, the time perception of the work is handled, and the words and expressions that have changed over time and that have taken place in the language with their use in the past gaining meaning in different ways today are examined. N.V. Gogol's story "Kolyaska" is a clear example showing that in order to examine and understand the semantic features of a text. The period in which the story was written includes some differences beyond today's perception when read with the values of the present. These differences are especially evident in the meanings of the words used in the text. It is seen that the usual and common expressions for the period when Gogol wrote the work have lost their validity for today's Russian or they have been semantically transformed and cling to the language. Thus, although the text, which has an endless transformation indicator, reflects the characteristics of the period in which it emerged, it is seen that it has undergone metamorphosis when reconsidered in different periods and time periods. The text that has undergone metamorphosis depending on the date and period and the perception of the text that has changed in relation to it requires a different look at these facts when it comes to translation. Just as the date and period affect the language, it can be difficult to transfer the old words of the source language to the target language and to perceive these words in translation. Words whose meanings have changed, expressions that are out of use,

/ V°,ume; 6, / Issue: 2, 2023

or facts that cannot be fully reflected in the target language due to the differences between the two cultures also largely shape the perception of the translated text. In this respect, not only the structure of the language used, but also the cultural and social reality, religious identity, the author's biography, the author's style, the historical period in which the text was written, the ideological structure of the period and translation are also very important in the perception of the text.

Kaynakça

Belyanin, V. P. (1988). Psiholingvistiçeskiye aspekti hudojestvennogo teksta. MGU. Bolotnova, N. (2009). Filologiçeskiy analiz teksta. Flinta. Nauka.

Dilidüzgün, §. (2017). Metindilbilim ve Trnkçe Ögretimi. Uygulamali bir Yaklaçim. Ani Yayincilik.

Fillipov, K. (2003). Lingvistika teksta: Kurs lektsii. izdatelstvo S.-Peterburgskogo universiteta.

Gerasimenko, i. (2014). Estetiçeskaya morfologiya russkogo formalizma. Vestnik Rossiyskogo gosudarstvennogo gumanitarnogo universiteta. Seriya Filologiya, Sotsiologiya, iskusstvovedeniye, 14 (136), 69-78.

Gogol, N. V. (2008). Kolyaska. "Public Domain"

Gogol, N. V. (1960). Щ Öykü. (Çev. Orhan Veli Kanik, Erol Güney, Oguz Peltek ). Dünya Klasikler Dizisi: 29. Cumhuriyet.

Jabitskaya, L. (1974). Vospriyatiye hudojestvennoy literaturi i liçnost. Literaturnoye razvitiye v yunosti. §tiintsa.

Kasavin, L. T. (2008). Tekst, diskus, kontekst. Vvedeniye v sotsialnuyu epistemologiyu yazika. Kanon+

Kay, Y. (2017). Vospriyatiye hudojestvennogo teksta kak obyekt izuçeniya integrativnih nauk. Filologiçeskiye nauki. Voprosi teorii i praktiki, 175-178.

Kravçenko, A. V. (2004). Yazik i vospriyatiye. izdatel'stvo irkutskogo gosudarstvennogo universiteta.

Lihaçev, D. S. (1989). Ofilologii. Visçaya §kola.

Murzin, L. N. & Stern, A. S. (1991). Tekst i ego vospriyatiye. izdatelstvo Uralskogo universiteta.

Pançenko, N.V, Kaçesova, i. Yu, Komissarova, L.M, Çuvakin, A.A, Zemskaya, Yu.N. (2010). Teoriya teksta. Uçebnoe posobiye. Flinta.

Riasanovsky, N.V & Steinberg, M.D. (2014). Rusya Tarihi. Baçlangiçtan Günümüze. inkilâp.

Simmons, E. (2008). Politiçeskiy kontrol i sovetskaya literatura. Politiçeskaya lingvistika (24), 156-163.

§çerba, L.V. (1974). Yazikovay sistema i reçevaya deyatelnost. izdatelstvo Nauka.

Tretyakov, E. O. (2014). Filosofiya i poetika çetiryoh stihii v povesti N.V. Gogolya "Kolyaska": znaçeniye otsutstviya. Sibirskiy filologiçeskiy jurnal (2), 27-35.

Özer, Z. (2018). Tarihdilbilim Baglaminda Rusya Baçkentleri. Rus Edebîyatinda Kent/Kasaba imgesi. Editör Ayla Kaçoglu. Bilgin Kültür Sanat. 52-79.

Vinogradov, V.V. (1971). O teorii hudojestvennoy reçi. Visçaya çkola.

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu çaliçmamn hazirlanma surecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlamlan tum çaliçmalarin kaynakçada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.

Çatiçma beyani/Declaration of Conflict: Çaliçmada kiçi ya da kurumlar arasi çikar çatiçmasimn olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan çaliçmalanmn telif hakkina sahiptirler ve çaliçmalari CC BY-NC 4. 0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the j ournal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

C'lt / Volume; 6, S«»i / Issue; 2, 2023

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.