Научная статья на тему 'ÖMER SEYFETTİN’İN “PİÇ” ADLI ÖYKÜSÜNDE BENLİK VE KİMLİK SORUNSALI '

ÖMER SEYFETTİN’İN “PİÇ” ADLI ÖYKÜSÜNDE BENLİK VE KİMLİK SORUNSALI Текст научной статьи по специальности «Философия, этика, религиоведение»

CC BY
128
12
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Ömer Seyfettin / Benlik / Kimlik / Birey / Toplum. / Ömer Seyfettin / Selfness / Identity / Individual / Society.

Аннотация научной статьи по философии, этике, религиоведению, автор научной работы — Topdaş Çelik Fatma

Türk edebiyatında “Yeni Lisan” hareketinin temsilcilerinden ve bu sebeple de Millî Edebiyat Dönemi’nin kurucularından biri olarak kabul edilen Ömer Seyfettin’in öyküleri, milliyetçilik fikri doğrultusunda verdiği düşünsel ve eylemsel çabanın ürünüdür. Bu açıdan milliyetçiliğe bağlı olarak gelişen kimlik verilerini yeniden diriltme amacı taşıyan Ömer Seyfettin’in öykülerinde toplumsal bir görev üstlendiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada, Ömer Seyfettin’in millî benlik/kimlik, aidiyet bilinci, kültürel değerlere tutunma gibi ana etimonlar üzerine temellendirdiği öykülerinden olan “Piç” adlı öyküsü, benlik ve kimlik sorunsalı bağlamında ele alınmaktadır. Öyküde yazar, fiziksel ve kültürel alanda yapılan saldırılar karşısında insanı koruyan ve köklerini geleceğe aktaran benlik ve kimlik verilerini temel anlamlarına uygun bir şekilde kullanarak Türk milletinin varlığını bireysel ve millî benlik/kimlik bilincinin korunmasına bağlı kılar. Diğer taraftan bu bilince sahip olmadıkları için bireysel ve toplumsal varlık alanını ötekinin saldırısına açık hale getirerek öz niteliklerini değersizleştiren insanların yabancılaşmış yönelimlerini ahlaki ve vicdani bulmayan yazar, benlik ve kimliklerin korunamamasını sert bir dille eleştirir. Öyküde bu eleştirel söylemle birlikte uyarıcı ve yol gösterici söylemi de benimseyen yazarın aktarıma kazandırdığı zenginliğin yanında içeriği psikolojik, sosyolojik ve tarihsel verilerle desteklemesi öyküyü çok sesli bir anlatıma dönüştürür.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

THE ISSUES OF SELFNESS AND IDENTITY IN THE STORY “PİÇ” BY ÖMER SEYFETTİN

The stories of Ömer Seyfettin, who is considered one of the founders of the National Literature, are the product of his intellectual and practical efforts in line with the idea of nationalism. In this study, the story “Piç” by Ömer Seyfettin, which is among the stories that he builds upon main etyma such as national self/identity, sense of belonging, and clinging to cultural values, is discussed in the context of the issues of selfness and identity. In the story, the writer describes the existence of the Turkish nation as a concept that is dependent on the protection of a sense of individual and national selfness/identity by using selfness and identity information that protects the person against attacks in the physical and cultural fields and transfers their roots to the future. On the other hand, he criticizes those who do not have this awareness with harsh language. The story transforms into a polyphonic form of narration with the support of the writer, who adopts a cautionary and guiding discourse in addition to this critical discourse, for the content with psychological, sociological, and historical information, as well as the richness he contributes to the narrative.

Текст научной работы на тему «ÖMER SEYFETTİN’İN “PİÇ” ADLI ÖYKÜSÜNDE BENLİK VE KİMLİK SORUNSALI »

ULUSLARARASI DIL, EDEBIYAT VE KULTUR

INTERNATIONAL JOURNAL OF LANGUAGE, LITERATURE AND CULTURE RESEARCHES

МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ ЛИНГВИСТИЧЕСКИХ, ЛИТЕРАТУРОВЕДЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОЛОГИЧЕСКИХ ИССЛЕДОВАНИЙ

Cilt:5, Sayu 1, 2022

Vol: 5, Issue: 1, 2022

Sayfa-Page: 63-74

E-ISSN: 2667-4262

iThenticate-

Л. Professional Plagiarism Prevention

OMER SEYFETTiN'tN "PiC" ADLI ÖYKÜSÜNDE BENLiK VE KiMLiK

SORUNSALI

THE ISSUES OF SELFNESS AND IDENTITY IN THE STORY "Pig" BY OMER SEYFETTIN

Fatma TOPDA§ CELiK*

MAKALE BILGISI

OZET

(§|Ge%- 07.02.2022 s/ Kabul: 14.06.2022

Anahtar Kelimeler:

Omer Seyfettin,

Benlik,

Kimlik

Birey,

Toplum.

Araçtirma Makalesi

Türk edebiyatinda "Yeni Lisan" hareketinin temsilcilerinden ve bu sebeple de Milli Edebiyat Dönemi'nin kuruculanndan biri olarak kabul edilen Omer Seyfettin'in öyküleri, milliyetfilik fikri dogrultusunda verdigi dü§ünsel ve eylemsel pabanin ürünüdür. Bu agidan milliyetfilige bagli olarak geli§en kimlik verilerini yeniden diriltme amaci ta§iyan Omer Seyfettin'in öykülerinde toplumsal bir görev üstlendigini söylemek mümkündür. Bu $ali$mada, Omer Seyfettin'in milli benlik/kimlik, aidiyet bilinci, kültürel degerlere tutunma gibi ana etimonlar üzerine temellendirdigi öykülerinden olan "Pif" adli öyküsü, benlik ve kimlik sorunsali baglaminda ele alinmaktadir. Öyküde yazar, fiziksel ve kültürel alanda yapilan saldirilar kar§isinda insam koruyan ve köklerini gelecege aktaran benlik ve kimlik verilerini temel anlamlarma uygun bir §ekilde kullanarak Türk milletinin varligini bireysel ve mill! benlik/kimlik bilincinin korunmasina bagli kilar. Diger taraftan bu bilince sahip olmadiklan iijin bireysel ve toplumsal varlik alanmi ötekinin saldinsina a$ik hale getirerek öz niteliklerini degersizle§tiren insanlarin yabancila§mi§ yönelimlerini ahlaki ve vicdani bulmayan yazar, benlik ve kimliklerin korunamamasini sert bir dille elejtirir. Öyküde bu ele§tirel söylemle birlikte uyarici ve yol gösterici söylemi de benimseyen yazarm aktarima kazandirdigi zenginligin yanmda igerigi psikolojik, sosyolojik ve tarihsel verilerle desteklemesi öyküyü 90k sesli bir anlatima dönügtürür.

ARTICLE INTO

ABSTRACT

@Received: 07.02.2022 s/Accepted: 14.06.2022

Keywords:

Omer Seyfettin,

Selfness,

Identity,

Individual,

Society.

The stories of Omer Seyfettin, who is considered one of the founders of the National Literature, are the product of his intellectual and practical efforts in line with the idea of nationalism. In this study, the story "Pig" by Omer Seyfettin, which is among the stories that he builds upon main etyma such as national self/identity, sense of belonging, and clinging to cultural values, is discussed in the context of the issues of selfness and identity. In the story, the writer describes the existence of the Turkish nation as a concept that is dependent on the protection of a sense of individual and national selfness/identity by using selfness and identity information that protects the person against attacks in the physical and cultural fields and transfers their roots to the future. On the other hand, he criticizes those who do not have this awareness with harsh language. The story transforms into a polyphonic form of narration with the support of the writer, who adopts a cautionary and guiding discourse in addition to this critical discourse, for the content with psychological, sociological, and historical information, as well as the richness he contributes to the narrative.

Research Article

* Ar§. Gör. Dr., Ardahan Üniversitesi, Insani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyati Bölümü, Ardahan /

Türkiye, E-mail: fatma_topdas@hotmail.com

ORCID https://orcid.org/0000-0002-1002-0465.

Bu makaleyi §u jekilde kaynak gösterebilirsiniz / To cite this article (APA):

Topda§ Qelik, F. (2022). Omer Seyfettin'in "Pig" Adli Öyküsünde Benlik ve Kimlik Sorunsali. Ulnslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Ara§tirmalari Dergisi (UDEKAD), 5 (1), s. 63-74. DOI: http://dx.doi.org/10.37999/udekad.1069232.

Extended Abstract

Omer Seyfettin, one of the prominent story writers of Turkish literature, is one of the advocates of the Turkism movement among the philosophical movements that are put forward to prevent the dissolution of the Ottoman Empire. The writer, who also bases his narratives upon the main elements constituting this view that he adopts, supports national struggles sometimes with action and sometimes in the emotional and philosophical sense. While Omer Seyfettin, who maintains his emotional and philosophical support mostly with his newspaper articles and stories, does not hesitate to advocate his experiences and feelings not only in social but also in individual spheres through what he writes, his objective is to have people embrace national consciousness and carry this consciousness to the future. Hence, in his works, he primarily includes the question of selfiiess and identity that constitutes the individual and social realms of existence, the unity of lineage-language-religion, sense of belonging, and cultural existence. These themes are clearly observed especially in the stories that he writes between 1908 and 1920.

The purpose of this study is to analyze the story by Omer Seyfettin named "Pi?" published in the magazine "Turk Yurdu" in 1913 with the mediation of Ali Canip Yontem when Seyfettin is imprisoned in the city ofNafplion in Greece in the contexts of the concepts of selfiiess and identity. In the study, firstly, the psychological, and sociological meanings of the concepts of selfiiess and identity that determine each other and their interrelationships are presented, and then, it is aimed to explain how these concepts are discussed by the writer by providing quotes from the story.

The writer associates the struggle of a nation to exist with the emotional, philosophical, and actual contracts of people who protect their individual and national identity. The writer, who thinks that the existence of a nation will be sustained within the context of the unity of lineage, language, religion, and culture, firstly discusses the consciousness of selfiiess and identity that the individual who is the messenger of this existence, should have. He emphasizes that the uncertainty and complexity in the individual, social, and political sphere will be eliminated by the settlement of consciousness of identity and belonging, and he occasionally increases the strength of the ideological discourse with the words "bastard" and "snob" that he uses to describe individuals who lack this consciousness. In this context, it may be stated that he prioritizes what is "national" in the individual and social areas in terms of not only the plot but also the style of narration in the story which resonates with these meanings. Such that, according to the writer, the Turkish nation that has taken on an all-out struggle can only stand by protecting and defending its national values. In this sense, the writer fictionalizes characters that are in conflict on both the individual and conceptual planes in the study and highlights how the values of the selfiiess and identity should be established and protected in line with lineage, language, religion, and a common lifestyle. Otherwise, it will be inevitable for the selfiiess and the identity that are not established and protected with essential values to be transformed. In the story, it is seen that the change that first starts in clothing styles and lifestyles also creates transformations in the areas of emotion and philosophy in time. While whether or not the character of the narrative that represents this unfavorable transformation on the character plane is Turkish is revealed, on the other hand, persons who are experiencing alienation and marginalization despite being Turkish are also subjected to criticism. This way, in addition to the question of selfiiess and identity, the problem of alienation and marginalization that is experienced on a societal level is also pointed out.

Consequently, according to the writer who has the objective of reanimating the spirit of being a nation in the story, the values that protect the physical and cultural existence of the person against the other and transfer this existence to the future are their selfiiess and identity. Keeping his nationalistic discourse and attitude alive in the story, the writer harshly criticizes individuals who guide and/or transform the national identity that is unchangeable due to being transferred through biological inheritance based on various acquisitions of selfiiess in relation to qualities that are sometimes material and put elements that make this national identity a whole such as language, religion, and culture in a position that is open to the exploitation of the other.

Giri§

Bir sanat eseri; sanatfimn kimligi, aile ya§ami, egitimi, ifinde bulundugu cografi, siyasi ve donemsel §artlar dogrultusunda geli§en/degi§en duygusal ve du§tinsel niteliklerinden

etkilenerek bireysel/psikolojik ve sosyolojik göndergeler üzerine kurulur. Bu sebeple bir sanat eserini sanat?idan ve sanatQinin arka plan kültüründen/ko§ullanndan soyutlamak mümkün degildir. Bu Qerfevede Omer Seyfettin'in ya§ami ve edebi anlayi§i arasinda var olan ili§kiye bakildiginda eserlerinin bireysel izlenimler ta§idigi kadar yazildigi dönemin tarihi ve sosyolojik gerfekliklerini somutla§tirdigi da görülmektedir.

1884'te Gönen'de asker bir babanin oglu olarak dünyaya gelen Omer Seyfettin, önce Askerí ídadi'deki daha sonra ise Harbiye mektebindeki egitimini tamamlayarak tegmen olarak mezun olur (Nayir, 1952, s. 3). Aldigi egitim ve sahip oldugu meslek geregi 31 Mart Olayi ve Trablusgarp Sava§i'nda aktif bir rol benimseyen Omer Seyfettin'in yazin dünyasi daha 50k benimsedigi bu rolün gerektirdikleri dogrultusunda §ekillenir. Hatta denilebilir ki Omer Seyfettin, milletinin var olma sürecini bir asker kimligiyle cephede eylem bakimindan desteklerken kendi ülküsünü belirten yazilariyla da bu mücadele sürecini duygusal ve dü§ünsel a?idan destekler. Nitekim sava§in devam ettigi dönemde halkin ve askerin mücadele azmini arttirmak, maneviyatini yükseltmek ve onlara yeni ufuklar kazandirmak (Argun§ah, 2000, s. 8) onun eserlerinin temel hareket noktasidir. Omer Seyfettin'in dü§man güQleri ile yakin temaslarda bulunmasi ve katildigi Balkan Sava§lan'ndan sonra 1913'te Yanya Kalesi'nin savunulmasi esnasinda Yunanlilara esir dü§mesi, öykülerinin §ekillenmesi bakimindan büyük bir öneme sahiptir (Cunbur, 1992, s. 12). Omer Seyfettin'in öykülerindeki dil-kimlik-aidiyet bilincinin bu dönemde gördügü, ya§adigi ve hissettigi duygu/durumlar neticesinde geli§tigini söylemek mümkündür. Nitekim Nafliyon Kasabasi'nda yakla§ik bir yil esir olarak kalan Omer Seyfettin, bu süregte yazdigi ve Ali Canib araciligiyla "Türk Yurdu"nda 9ikan "PÍ9" adli öyküsünde (Cunbur, 1992, s. 12) de bireysel ve toplumsal anlamda tanimlayici bir kavram olan "benlik" ve "kimlik" sorunsalinin sözcülügünü yapar.

Öyküde arkada§i ile birlikte Bingazi'yi savunmak üzere sava§maya giden anlatici karakter, arkada§inin hastalanmasi üzerine Misir'da beklemek zorunda kalirlar. Bu süre boyunca Misir'in da i§gal altmda olmasina üzülen anlatici karakter, karamsar ve ümitsiz oldugu bir gün focukluk arkada§i Ahmet Nihat'la kar§ila§ir. Anlatici karakter, Ahmet Nihat'in kendi milletinin varligini tehdit eden i§galci gü?ler gibi giyindigini görünce Türk ve Müslüman olan bir ki§inin milli kimligine ait verilerden uzakla§mamasi gerektigini dile getirir. Ancak Ahmet Nihat'in kendisini Türk ve Müslüman olarak tanimlamamasi kar§isinda, annesi ve babasi Türk olan ve istanbul'da dogmu§ birinin Türk ve Müslüman kimliklerini reddedemeyecegini ifade eden anlatici karakter, Ahmet Nihat'm bu söylemlerini kabul etmez. Ahmet Nihat, söylemlerinin dogrulugunu ispatlamak Í5Í11 hayat hikäyesini anlatmaya ba§lar. Babasi bildigi adamin focugunun olmamasindan dolayi ettigi eziyetler sebebiyle hastalanan annesinin Dubois adindaki Fransiz bir doktor tarafindan iyile§tirildigini, sonrasinda annesi ile Dubois arasinda bir gönül ili§kisi ya§andigini ve kendisinin dünyaya geldigini söyler. Hayatina ait bu bilgileri annesi ölüm dö§egindeyken ögrenen Ahmet Nihat, zaten o ya§ina kadar Türklükten nefret eden ve hep bir Fransiz olma arzusu duyan biri oldugu i?in babasinin bir Fransiz olu§unu da büyük bir sevinQle kar§ilar, sonrasinda dinini ve adini da degi§tirerek asil kimligine döner. Ahmet Nihat, bu §ekilde cereyan eden hayat hikäyesine dayanarak bir Fransiz oldugunu ispatladigmi dü§ünürken anlatici karakter onu "pi?" olarak niteler. Anlatici karakter, Ahmet Nihat'in hayat hikäyesinden hareketle belirli bir milli kimlige sahip olan insanlarin ba§ka kimlikleri duygusal,

Omer seyfettIn'In "piq •• adli öyküsünde benlIk ve kImlik sorunsali

66

dü§ünsel, davraniijsal ve fiziksel alanda taklit etmelerini ele§tirir ve kimliklerine yabancila§an insanlann ancak Ahmet Nihat'inki gibi bir ya§am hikäyesine sahip olmalari gerektigini ileri sürer.

Kurgusal 5er?evede daha 50k milliyetgi söylemin etkin oldugu öyküde, bireysel, toplumsal ve siyasi alandaki belirsizlik ve karma§anin kimlik-aidiyet bilincinin yerle§mesi ile giderilecegini imleyen yazar, bu bilince sahip olmayan ki§ileri nitelemek i^in kullandigi "pi?" kelimesi ile ideolojik söylemin §iddetini arttirir. Bu baglamda anlam yüklü olan öykünüii gerek kurgu gerekse aktarim tarzi bakimindan bireysel ve toplumsal alanda "milli" olani önceledigini söylemek mümkündür.

Bu 9ali§mada ise benlik ve kimlik kavramlan üzerine temellendirilen öyküde savunulan ya da kar§i olunan durum ve niteliklerin anla§ilirligi arttirmak 19m öncelikle benlik ve kimlik kavramlan üzerinde durulmu§, daha sonra bu bilgilerden hareketle metin merkezli bir Qözümleme yapilmi§tir.

Omer Seyfettin'in "Pi(" Adli Öyküsünde Benlik ve Kimlik Sorunsali

Bireyi kendine özgü nitelikler ile kuran benlik kavrami, "ki§inin kendini ba§ka herkesten ve her §eyden ayri, e§siz bir bütünlük olarak hissetmesi, bunun bilincinde olmasi ve bu §ekilde bilincinde olu§an tümel varlik §ekli(dir) " (Budak, 2003, s. 123). Bu baglamda bireyin benlik algisina sahip oldugunu belirten en önemli edim, kendi/lik bilincine varmasi sonucunda kendisi ile ötekiler arasinda benzerlik ve ayrimlar oldugunu fark etmesidir. Bu fark edi§ aym zamanda bireyin kendilik degerleri ve nitelikleri üzerine in§a ettigi benligini zamanla bir kimlik algisina dönü§türür. Psikolojideki kullammlanyla birlikte daha 50k sosyolojik anlamlar i?eren ve bu baglamda toplumsal alanda da in§a edilebilen bir kazanim olan kimlik, ayri§tmci ve birle§tirici unsurlara sahiptir. Bu ayn§tinci ve birle§tirici unsurlar; soy, dil, din/inani§, kültür, ya§anilan cografya, cinsiyet, sosyal ve ekonomik durum gibi genel ve özel nitelikler sonucunda belirir. Insamn kendini tani/t/masi ve kim olduguna dair 9e§itli cevaplar üretmesi hususunda etkin olan bu nitelikler, aym zamanda insani i?inde bulundugu toplum ile bütünle§tiren ve aidiyet hissini geli§tiren degerlerdir. Bu noktada toplumsal ya da milli kimlik kurgusundan bahsetmek gerekir. Kimlik kurgusuna bu a?idan yakla§ildiginda toplumsal bir varlik olan insamn kendini tanimlamasi ve konumlandirmasinda salt bir benlik/bireysel kimlik algisinin varligindan bahsetmenin mümkün olmadigi görülür. Qünkü insan öncelikle i?inde bulundugu toplumun kodlari ve normlan i9erisinde geli§ir, yeti§ir. Bu sebeple i9inde bulunulan topluma göre §ekillenen ve toplumun her bir ferdini soy, dil, din gibi ortak kazanimlarin paydasinda birle§tiren toplumsal/milli kimlik, bireysel kimligin kolektif degerler dizgesi iferisinde yeniden anlam kazanmasi olarak tanimlanabilir.

Omer Seyfettin "Pi?" adli öyküsünde bir milletin var olma mücadelesini, bireysel ve milli kimligini koruyan insanlann duygusal, dü§ünsel ve eylemsel akdine baglar. Bir milletin varligimn soy, dil, din ve kültür birligi 9er?evesinde daim olacagini dü§ünen yazar, öncelikle bu varligin aktancisi olan insanm sahip olmasi gereken benlik bilincine deginir. Benlik her ne kadar "ki$inin zihinsel ve fiziksel özelliklerinin toplami ve kiginin sahip oldugu bütün bu özelliklere ili§kin kendini degerlendirmesi" (Akt. Sarifam, 2013, s. 224) edimine dayandinlsa da yazar ifin bireysel benlik, öncelikle "genetik yapi itibariyle, daha önceki nesillerden

devralinan (biyolojik verâset) fizyolojik ve psiçik özellikler" (Tural, 1992, s. 63) üzerine kurulur. Öyküde, bireysel benligin inçasi ve bu dogrultuda geliçen kimlik bilinci öncelikle anlatici karakter ile Ahmet Nihat'in genetik yollarla aktanlan fiziksel ve duygusal/dûçiinsel nitelikleri üzerinden verilir. Türk milletinin varlik alanina yönelik fiziksel ve kültürel tehditler karçisinda mücadeleye giriçen anlatici karakter, kimlik bilincini soy, vatan, dil-din ve ülkü birligi ile kurulan fiziksel ve ruhsal baglara dayandinr. Nitekim bir Türk oían anlatici karakterin gözlemledigi kiçilerin fiziksel/görünen niteliklerine dayanarak Türk kimliginden uzaklaçtiklari fikrine sahip olmasi, millî kimligin gerek toplumsal gerekse bireysel hayatta bir yaçam üslubu olarak diçavurumu ile ilgilidir. Bu durum ayni zamanda insanin farkli benlik kurgusuna sahip olmasindan da kaynaklanir. Ancak öyküde yazarin, benligin daha çok bireyin millî kimligini belirleyen temel referanslarla kurulmasi gerektigine öncelik vermesi "benlik" kavraminin yapisal ve anlamsal alanina yönelik bir sinirlandirma getirir. Oysa benligin kavramsal açilimina bakildiginda çok yönlü bir yapilanmaya sahip oldugu görülmektedir. Bu çok yönlü yapilanma ise "maddesel benlik", "sosyal benlik" ve "ruhsal benlik" olmak üzere farkli kategorilerin birleçiminden meydana gelir. "Maddesel benlik", kiçinin fiziksel varligini ve giyecek, aile, mal-mülk gibi kendine ait olan unsurlan karçilarken "sosyal benlik", kiçinin digerleri tarafindan nasil algilandigiyla ilgilidir. "Ruhsal benlik"le ise kiçinin biliçsel ve psikolojik durumunu belirten kiçisel özellikleri, istekleri ve amaçlari kastedilmektedir (Akt. Asian Yilmaz, 2016, s. 80). Buradan hareketle bireyin fiziksel ve ruhsal özellikleri, istekleri, yönelimleri, sahip oldugu maddi ve manevi degerleri ile birlikte ailevi ve sosyal yapilanmalarin da benlik kuran birer faktör oldugunu söylemek mümkündür. Öyküde ise öykü kiçileri benlik ve kimlik algisi bakimindan bütüncül bir yapilanmaya degil, kimi zaman fiziksel göstergeler veya nesneler araciligiyla kurulan maddesel benligi, kimi zaman ise toplumsal degerlerin ön planda tutuldugu sosyal benligi içaret eden tek yönlü bir benlik ve kimlik kurgusuna sahiptirler.

Öyküde maddesel benligin imlerini özellikle öykü kiçisi Ahmet Nihat'in kimlik ve yaçam üslubundan okumak mümkündür. Kurgusal zaman olarak Trablusgarp Savaçi'ndan sonra Osmanli împaratorlugu'nun kaybettigi yerlerden olan Bingazi'nin savunuldugu dönem1 üzerine temellendirilen öyküde anlatici karakter, Bingazi'ye gitmek üzere ugradigi Misir'da mektep arkadaçi Ahmet Nihat ile karçilaçir ve Ahmet Nihat'ta dikkat ettigi ilk §ey onun fiziksel görünü§üdür:

" "Berti tammadiniz mi? " "Afedersiniz, fakat hatirlayamlyorum. " "Ben Ahmet Nihat 'im...

§apkanin altinda yabanci ve çarkli duran gözlerini hemen tanidim. Bu benim mektep arkadaçimdi. Fakat hali birdenbire bende fena bir tesir yapti. (...) Misir gibi hiç olmazsa isimce Müslüman sayilan bir memlekette bir Türk'ün §apka giymesinde ne vardi? " (s. 240).

Anlatici karakter ile Ahmet Nihat arasinda geçen konuçmada, Ahmet Nihat'in fesi kullanmayip çapkayi tercih etmesi, anlatici karakter tarafindan çaçkinlikla karçilamr. Çtinkû çapka içgalci gûçleri, fes ise hem millî hem de dinî unsurlar bakimindan Osmanli'yi daha genel anlamda ise Çark'i temsil eden maddesel benlik belirteci olmakla birlikte daha çok millî/dinî kimlige içaret eder. Dolayisiyla toplumsal bir varlik olan insamn kendi toplumunun yaçam

1 Bu dönem öyküde Osmanli-ítalyan Sava§i (1912) olarak belirtilmi§tir (s.238).

Cilt / 'Volume: Ç, Ч$яд1 / J^ssue: f, 2022

üslubundan vazgeçip baçka bir milletin kimligine içaret eden giyim nesnelerini tercih etmesi, anlatici karakterin algisinda insamn bütün tarihsel verilerini, dayanak noktalanm kaybettigi anlamina gelir. Oysa tarihsel birikimleri kapsayan toplmnsal yaçayiç tarzlan birbiriyle bagimsiz, rastgele konulmuç uygulamalar degil kimi zaman din, kimi zaman ise ortak deger yargilan dogrultusunda oluçan ve insanlari birbirine baglayan bir bütünlük olarak kabul edilir. Bu açidan anlamli ve önemli oían yaçam pratiklerinin ortak kimligi içaret eden bir degere dônûçtûgtinû söylemek mümkündür. Zira gerek milliyetçilik akimin etkisinin görüldügü 19. yüzyilda gerekse pre-nasyonalist dönemde toplumlann, kültürel, lengüistik ve dinsel açidan belirli kimlik profilleri çizdigi görülmektedir (Koyuncu, 2004, s. 201). Bu baglamda Osmanli Imparatorlugu'na bakildiginda özellikle din olgusunun bu ortak kimligi kuran temel nitelik oldugu söylenebilir. Hatta "Osmanli insaninin kimligi yüzyillar boyunca "Islam kimligi" olarak yaçanmц ve uzun süre Batí 'da dogan milliyetçi akimlardan etkilenmemi§ti(r) " (Timur, 2010, s. 164). Öyküde ise Osmanli imparatorlugu'nun benimsedigi resmi ideolojiye bagli olarak kurulan kimlik, anlaticimn Misirlilari "din kardeçlerimiz" çeklinde tammlamasi ile anlam bulur. Türk ve Arap toplumlan arasinda dine bagli olarak geliçen ülküsel birlik, Osmanli imparatorlugu'nun özellikle 19. ve 20. yüzyillarda kar§i karçiya kaldigi toprak kayiplari sebebiyle mevcut oían varligi korumak için ileri sürülen ideolojinin bir yansimasidir. íttihad-Islam/Islamcilik adi altinda yiirütülen bu siyasi ideolojide " impar atorlugun temsil ettigi hilafet kurumu ile Islâmiyetin bünyesinde bulunan birlik ve kardeçlik gibi mefltumlari öne çikarma" (Gür, 2007, s. 376) fikri esastir. Ancak öyküde din merkezli kurulan bu üst kimligin etki alanindaki zayifligi hem Osmanli imparatorlugu'nun toprak bütünlügünü kaybetmesi hem de imparatorlugun var ettigi kimliklere ait çeçitli uygulamalann ötelenmesi ile ifade edilir. Ahmet Nihat'in fes yerine çapkayi tercih etmesi, bu kültürel uygulamalann terk edildiginin en açik örnegidir. Aym zamanda Ahmet Nihat'in bu yönelimi, onun kimliginin sorgulanmasina ve kendisinin kimlik baglaminda tammlanmasina da sebeptir. Zira maddesel benlik belirteçleri olarak kabul edilen giyim-ku§am nesneleri, anlaticiya göre insamn kimligini görünür kilan degerlerdir. Bu açidan bakildiginda öyküde Türk, Osmanli veya Müslüman oluçu sosyo-kültürel düzeyde temsil eden fesin kullanilmamasi bu kimliklerin kabul edilmedigini gösterir. Bu durum insamn mensubu oldugu toplum ile kurdugu ve kendini daha çok duygu, dü§ünce ve günlük yaçam pratikleri/tarzinda gösteren "kollektif ayniyet(in)" (Smith, 2009, s. 17) bölündügünü ve geçerliligini yitirdigini gösterir.

Bireyin üst kimlik verilerini uygulamamasi diger tarañan ailevi, ülküsel, sinifsal, etnik ve cinsel kimlik ve rolleri kapsayan çoklu kimlik tasanmimn bireysel yönelim ve istekler çerçevesinde degiçtirilebilecek nitelikte oldugunu ömekler (Smith, 2009, s. 17). Ancak insamn bireysel tercihlerinin ve hükümlerinin zamanla aile, çevre ve toplum gibi çeçitli faktörler dogrultusunda degiçip dônûçmesi ve sonrasinda toplum tarafindan kabul görecek bir sosyo-kültürel kimlik kazanmasi beklenirken degerlerin bireysel yönelimlere çok fazla maruz kalmasi ile kimlik düzeyinde bir yabancilaçma durumu meydana gelir. Çtinkû yabancilaçma, "özgün anlami içinde, bir $eyi ya da kimseyi ba§ka bir §eyden ya da kimseden uzaklaçtiran, ba§ka bir §eye ya da kimseye yabanci hale getiren eylem ya da geliçme(dir) " (Cevizci, 2000, s. 1099). Ahmet Nihat'in öncelikle maddi nitelikler üzerinden okunan bu aykinliginin, uzakliginin zamanla dü§ünsel boyuta yansidigi görülmektedir. Nitekim Ahmet Nihat'in yok edilmek

Z4¿>¿J¿cA&

Ci It / "Volume: Ç, ^njfi / Jfesue: f, 2022

istenen Türk milletinin kendi varlik alanrni korumasi i?in verdigi mücadelenin gereksizligini dile getirmesi üzerine anlatici karakterin "§apka giyen Türkler öyle sanirlar..." (s. 240) §eklinde tepki göstermesi, maddesel benlikte meydana gelen degi§ikliklerin zamanla manevi/ruhsal benlik üzerinde olumsuz bir dönü§üm gerfekle^tirdigini vurgulamak igindir. Qünkü öncelikle fiziksel alanda ba§layan ötekine benzer olma halinin duygusal-dü§ünsel alanda da bir özden kopu§, ortakliktan uzakla§ma hali yaratmasi kafinilmazdir. Ayrica Ahmet Nihat'in fiziksel anlamda bir Türk oldugunu belirgin kilan niteliklerden siyrildigi sözleri ve dü§ünceleriyle de desteklenir. Türk olmadigini bununla birlikte Osmanli ve Müslüman kimligini de kabul etmedigini söyleyen Ahmet Nihat, Katolik ve Fransiz oldugunu belirtir. Ahmet Nihat'in kendini kimlik baglaminda tammlamasi kar§isinda kendi kimlik algisini dile getiren anlatici karaktere göre kimlik, insanm dogdugunda hazir olarak buldugu ve kendisinden önceki nesillerden devraldigi fizyolojik, psikolojik, sosyolojik ve dini nitelikler bütünlügüdür. Dolayisiyla anne babasi Türk olan ve Türk9e konu§ulan bir evde dünyaya gelen bir ki§i milli kimlik bakimindan yeterli niteliklere sahiptir ve bu nitelikler nesilden nesile aktanlan, degi§tirilemeyen nitelikler olup bireysel kabul ve retlerden uzaktir. Öyküde anlatici karakterin, Ahmet Nihat'in kendi istegiyle milli kimligini degi§tirme ediminde bulunamayacagim dile getirirken kültürel ve dini degerlerden vazge?menin bireysel tercihlere indirgenmesini de yabancila§mi§ insanlarin yönelimi olarak kabul eder ve Ahmet Nihat' 1 da bu baglamda degerlendirir:

"Tanidigim Ahmet Nihat Katolik olabilir. Akidesini esvap gibi degi§tirebilen, vicdanini adi bir e§ya gibi satan insanlar bu dünyada az degildir. Läkin Istanbul'da dogan, anasi Türk, babasi Türk olan Türkge konu§an bir aileden gikan, damarlarinda Türk kam akan bir Ahmet milliyetini degi§tiremez. Fransiz olamaz, yalniz kendini aldatir... " (s. 241).

Biyolojik veraset yoluyla kazanilan milli kimligi birakip ba§ka bir milli kimligi benimsemenin imkänsiz olmasi hususuna deginen ve bunu "fenne ve tabiata muhalif bir durum" (s. 241) olarak degerlendiren anlatici karakterin bu söyleminin ispat edilebilmesi i?in Ahmet Nihat'in ya§am hikäyesi a?iga ?ikarilir:

"Hatirlayiniz. Siz Türkler, bana 'Frenk Nihat' derdiniz ve hakkiniz da vor d.i. Ben son moda esvap giyer, tirnaklarimi uzatir, dinsizligimi meydana vurur, Türklüge dair ne varsa tahkir eder, Türkge konu§mayacak kadar nefretimde taassup gösterirdim.

HepFransizca konu§ur, tatilzamanlarimi Beyoglu'ndagegirirdim. Türkve Türklüge benzer her §eyden tiksinir, igrenirdim. (...) Geceleri Avrupa ve garp §ehirleri rüyama girer, daima odama kapanir, bagirarak milli pargalar, operalar söyler, kalkar bazi da yapayalniz oynardim " (s. 242).

ifinde bulundugu Türk toplumuna aykiri olan Ahmet Nihat'm bu aykmligimn temelinde öncelikle ruhlarin ve meyillerin ayriligi vardir ki bu ayrilik, ortaklik/aitlik duygusuna eri§ememenin en büyük sebebidir. Onun aidiyet bilinci Fransiz kimliginin ve kültürünün verileri -dil, din, kilik-kiyafet- ile desteklenir. tnandigi ve benimsedigi degerleri bu veriler araciligiyla benliginde ve ya§am üslubunda görünür kilan Ahmet Nihat'in bu aykinligi nihayetinde onu maddi ve manevi benligi ile yöneldigi Fransiz kimligine yakla§tinr. Nitekim o, dilini, dinini ve degerlerini benimsedigi Fransiz topraklarinda kendini buldugunu ve tamamiyla bir Fransiz'a dönü§tügünü dile getirerek benimsedigi degerler ile kimlik tanimlamasini örtü§türdügünü ve Osmanli topraklarinda ya§adigi kimlik krizini sonlandirdigim

ifade eder. Ancak öncelikle maddesel benlik niteliklerindeki degi§iklikler ile ba§layan ve sonrasinda dil, din ve kültürel alandaki öz ve ortak degerlerden uzakla§maya dönü§en kimlik yitiminin nedeni sadece bu maddi degi§iklikler degildir. Qünkü görünürde Türk anne ve babaya sahip oían Ahmet Nihat'in Türk kimligini benimse/ye/memesi onun Türk olmamasi ile ilgilidir. Ahmet Nihat, annesinin Fransiz bir doktorla Beyoglu'nda ya§adigi gayrime§ru ili§kiden sonra dogmu§tur. Dolayisiyla Ahmet Nihat'm, babasimn bir Fransiz oldugunu bilmeden ge?irdigi dönemlerde dahi Türk'e ve Türklüge kar§i olmasi benlik, kimlik ve kültürel degerlerin genetik kodlarla aktanldigi tezini dogrular niteliktedir. Ancak Ahmet Nihat'in hayatinin ger?ekligini bilmeden farkli ya§am üsluplarina yönelmesi bir kimlik problemi, yabancila§ma meselesidir.

Maddi ve manevi anlamda Türk kimliginin hákim oldugu bir ya§am alamnda dogan ancak bir Fransiz olarak dogmadigi Í9Ín kendini §anssiz addeden Ahmet Nihat'in yabanciligi, Türk kimliginin tüm verilerine yöneliktir. Türk dili, Türk cografyasi/vatan ve Türk inanci/din gibi mefhumlann kar§isina Fransiz kimligini önemseyen bir algi yerle§tiren Ahmet Nihat, bu algisina söylem ve edimleri ile belirginlik kazandirir. Nitekim ona göre fes, kendisini kirmizi ba§li duygusuz bir §ampanya §i§esine benzetecegini dü§ündügü maddi kimlik belirteciyken Istanbul ise nefret ve hiddetinden ölecegini sandigi (s. 243) bir mekändir. Ahmet Nihat'in Tük kimligine ve Türk vatanina yönelik hakir söylemlerinin babasi zannettigi ki§inin karakter niteliklerinden de etkilendigini söylemek mümkündür. Zira bu ki§inin e§ine -Ahmet Nihat'in annesine- eziyet etmesi, sevgiden, ilgiden ve anlayi§tan yoksun bir aile ortaminin kurulmasindaki en büjmk etkendir. Bu sebeple iri vücudu, geni§ omuzlan, kuwetli kollari, ablak fehresi ve kalin dudaklanyla tipki budala bir Türk pehlivanina benzettigi ve bütün hareketlerini adi, kaba ve bayagi buldugu babasimn (s. 242) Ahmet Nihat'in algisindaki Türk kimliginin olumsuzlugunu arttirdigi a?iktir. Ahmet Nihat'in babasi hakkinda kullandigi niteleyici sifatlar, Türk kimligini yüzyillar boyunca "kaba, köylü, cahil, medeniyetsiz" §eklinde tammlayan Batililarm (Durmu§, 2014, s. 88) algisal yakla§iminin bir yansimasidir. Ahmet Nihat'in böylesine olumsuz bir yakla§imla ?izdigi Türk kimlik ve kültürü kar§isinda hissettigi siki§mi§lik, esasinda aslina oían uzakliktan kaynaklanmaktadir. Bu uzakligin algisal anlamda kirildigi yer Beyoglu'dur. Özellikle Tanzimat'tan sonra modernle§me adi altinda Batili hayat tarzimn sosyo-kültürel hayata ta§inmasi ile 9e§itli mekánlarm zihniyet ve ya§am tarzim yönlendirmeye ba§ladigi görülür. Beyoglu'nun ise benlik ve kimlik bilincinin olu§um süreci ile bu sürefte meydana gelen kültürel geli§meler üzerinde önemli bir etkisi vardir. ímparatorluk döneminde bir9ok milletten insam barindirmasiyla kozmopolit bir mekán oían Beyoglu'nda Türk edilgen, yabanci/öteki oían ise etkin konumdadir (Qoruk, 1993, s. 227). Bu a5idan daha 50k levant kültürünün hákim oldugu Beyoglu'nda bu kültürün niteliklerini benimseyen ve aktaran belirli bir toplumsal kesim olu§ur. Öyküde ise yazar, aslim yitirmi§, taklit pe§inde ko§an bu toplumsal kesimin ya§adigi trajik durumu Ahmet Nihat'in varligi ile aktarir (Tuncer, 1999, s. 105). Beyoglu'nun di§inda Ahmet Nihat'in asil benligini ve kimligini buldugu yer ise Paris'tir. Hukuk egitimi Í9Ín gittigi Paris'te benlik ve kimlik niteliklerini uyuma kavu§turarak tamamiyla Fransizla§tigim dü§ünen Ahmet Nihat, babasinin bir Fransiz oldugunu ögrendikten sonra adini ve dinini degi§tir, böylelikle benlik ve kimlik kurgusunu tamamlami§ olur.

Öyküde Fransiz kimligini ispatlami§ oldugunu dü§ünen Ahmet Nihat'in anlattigi hayat hikáyesinden hareketle Türk aile yapisimn mahremiyetinin ve kutsiyetinin yozla§mi§ ki§iler

tarafindan sarsildigini, ötekinin mütecaviz hareketlerine maruz birakildigim gören anlatici karakter, böylesi bir ili§ki sonrasmda dünyaya gelen Ahmet Nihat'i, kendini ve kimligini bulan bir insan degil "pi9" olarak niteler. Oysa anlatici karakterin Ahmet Nihat'in milli kimligini kabul etmeyerek onun varligini pi?likle hifleijtirmesi, yazarin öykü boyunca ileri sürdügü tez ile 9ati§maktadir. Qünkü "pi?" kelimesi, "anne ve baba arasinda evlilik bagi olmadan dünyaya gelen gocuk, babasi belli olmayan gocuk" (Türk9e Sözlük, 2005, s. 1605) anlaminda kullamldigi ifin genel olarak ahlaki anlamda yozla§ma durumunu i§aret etmektedir. Dolayisiyla anlatici karakterin kullandigi bu tanimlayici söz, milli kimligin olmadigi anlamina gelmez; toplumun, ahlak kaidelerinin eksikligi üzerine in§a ettigi sosyo-kültürel bir kimligi ifade eder. Bu durum aym zamanda ahlaki kimlige de i§aret eder. Zira insani "ahlaki davrani§lara motive eden bir ge§it kendini düzenleme mekanizmasi olarak tanimlan(an) " (Akt. Onat Kocabiyik, 2014, s. 264) ahlaki kimlikte esas, benligin ahlaki degerler ile yapilandmlmasidir. Öyküde ise Ahmet Nihat'in benligi ahlaki degerler ile yapilandinlmadigi i9in onun ahlaki bir kimlige sahip oldugu da söylenemez. Ahmet Nihat'in ahlaki degerlerinin ve kimliginin zedelendigi kendisine "pi9" §eklinde hitap eden arkada§i ile konu§maya devam etmek istemesinden ve aynca kendisini menfaatine dü§kün bir karakter olarak tanimlamasindan anla§ilir.

Öyküde anlatici karakter Ahmet Nihat'in hayat hikayesini dinledikten sonra bireysel ve milli kimligini diger millet ve kültürlerin tahakkümü kar§isinda koruyamayan ve gerek fiziksel gerekse dü§ünsel alanda herhangi bir mücadeleye ge9emeyen ki§ilerin varlik alanini, kimlik algilanm sorgulamaya yönelir. Bu sorgulama sürecinde Türk kimligini inkär edip hakir görmekle kendi öz kimliklerini kaybeden ve böylelikle kendi kimliklerine yabancila§an ki§ilerin bu yönelimini a9iklanabilir bulmaz. Qünkü ona göre milli kimlik sonradan kazanilan bir deger degil biyolojik veraset yoluyla aktanlabilen bir degerdir. Bu sebeple anlatici karakter, bir ki§inin kendisini anne babasinin kimligi di§inda var olan farkli bir milli kimlik ile tammlamasini mümkün görmemekle birlikte böyle bir tammlama edimine giri§en ki§ilerin ge9mi§ini Ahmet Nihat'in hikäyesi ile örtü§türerek onlan "pi9" olarak niteler. Anlatici karakterin bu tavnm, yazarin algisi ile bagda§tirmak mümkündür. Nitekim Omer Seyfettin'de vatamn i9inde bulundugu olumsuz §artlar sebebiyle olu§an gerilim ve hirs duygulanmn özellikle ya§adigi esaretten sonra §iddetini arttirdigi görülür (I§ik, 2020, s. 247). Dolayisiyla öyküdeki anlatici karakterin öteki kimligin varligim kabul etmemesi, ötekinin Türk kimligine yönelik tehditkär, saldirgan yakla§imindan kaynaklamr:

"Otelde, yatagimda hep o gece sabaha kadar hemen hig uyumadim. Hep Ahmet Nihat'in mektepteki tatsiz, bigimsiz hällerini ve soguk reveranslarini, garip vaziyetlerini dü§ünüyor ve sonra Istanbul 'da Türklügünü inkär eden, Türklükten nefret eden, Türklügü hakir görüp bütün varliklariyla Avrupalila$maga gali§an uzun tirnakli, son moda esvapli, tek gözlüklü züppeleri hatirliyor, igimden "Acaba bunlarin da hepsi pig mi? Hepsinin anneleri Beyoglu 'nda mi gebe kaldi? " diyor; korkung käbuslar arasindayirtilmi§ al ve harap hiläller iginde yükselen tung ve ate§ renginde büyük, siyah ve kanli haglar görüyordum. " (s. 247).

Öyküde yazarin sözcüsü olan anlatici karakter, ki§inin aidiyetini ve kimligini degi§tirme egilimini her ne kadar Ahmet Nihat'in hikäyesi ile a9iklamaya 9ali§sa da bu durumun bireysel ve toplumsal düzeyde ya§anan yabancila§ma sorunu olduguna i§aret eder. Qünkü "Bir kimsenin bir §eye veya bir topluluga uyumsuzlugu §eklinde agiklanan yabancila§ma, geni§ anlamda

Cilt / 'Volume: JJfljji / Jfesue:2022

ferdin, topluma, kültüre ve tabiata olan uyumun azalmasi, mensubu oldugu topluma karçi olmasi(dir)" (Akt. Balci, 2003, s. 88). Bu baglamda öyküye bakildiginda kendi öz degerlerini degiçtiren ya da yok eden bireylerin farkli kimlik verilerini benimseyerek toplumdan nitelik bakimindan uzaklaçtiklan ve bu dogrultuda yapay benlik/kimlik geliçtirdikleri görülür. Öyküde yapay benlik/kimlik tasanmim örneklendiren kiçiler, uzun tirnakli, son moda esvapli, tek gözlüklü çeklinde tasvir edilirken bu kiçilerin amaçlarinin da btitiin varliklari ile Avrupalilaçma oldugu belirtilir.

Bu durum Tanzimat'tan beri süregelen Batililaçma algisinin yanliç yorumlanmasi ve hayata geçirilmesi ile ilgilidir. Nitekim öyküde yazann eleçtirdigi asil nokta da Bati'ya olan biçimsel benzerlik sebebiyle zamanla kimlik kuran öz degerlerin degiçtirilmesi ve yok edilmesidir. Fiziksel alanda yapilan savaçlar, saldinlar ve kültürel alanda ise uygulanan çeçitli uygulamalar ile varligi yok edilmek istenen Türk milletinin mücadele etmesini, bilinçlenmesini isteyen Omer Seyfettin yüklendigi bu misyon ile öncelikle bilinç düzeyinde bir uyaniçin gerçekleçmesi gerektigine vurgu yapar. Nitekim "Birey ve toplumsal alanda meydana gelen иуапц, milletin kendilik degerlerine dönmesi ve dönü§mesiyle milleti içinde bulunan felaketten kurtar(acak)" (§ahin, 2016, s. 122) yaratici nüveyi barindinr. Öyküde ise bu uyaniçin gerçekleçmesinin sözcülügünü yapan anlatici karakter, gerek fiziksel gerekse kültürel alanda Bati'nin tahakkümü altinda kalmakla kendi benligini ve kimligini kavramaktan uzaklaçtinlan bireyleri uyaniça davet ederek ötekinin yikici gücünü kirmaya çaliçir.

Sonuç

Milli Edebiyat Dönemi'nin öncü sanatçilanndan olan Omer Seyfettin'in öykülerini kuran temel deger milli bilinçtir. Bu degeri çogu zaman birbirini determine eden bireysel ve toplumsal göndergeli benlik ve kimlik kavramlan üzerinden aktaran yazar, "Piç" adli öyküsünde de bu kavramlan öykünün temel izlegini oluçturabilecek düzeyde kurgular. Öyküde millet olma ruhunu diriltme amacinda olan yazara göre insanin fiziksel ve kültürel varligim öteki karçisinda koruyan ve gelecege aktaran deger, sahip olduklan benlik ve kimlikleridir. Benlik ve kimlik kavramlanm irk, dil, vatan, din ve kültürel ya§ayi§ tarzina bagli kilarak epistemik alam geniçleten yazar bu tavri ile özellikle milli varlik alamna göndermede bulunur ki bu varlik alamm kuran temel nitelik ise soy, baçka bir deyiçle milli kimliktir. Öyküde milliyetçi söylemini canil tutan yazar, biyolojik veraset yolu ile aktarilmasi sebebiyle degiçtirilemez olan milli kimligi, kimi zaman maddi niteliklere dayali çeçitli benlik kazanimlan ile yönlendiren ve/ya dönü§türen kimi zaman ise dil, din, kültür gibi milli kimligi bütünleyen unsurlan ötekinin istismarina açik bir konuma dûçûren bireyleri sert bir dille ele§tirir. Milli bilinç oluçturmak için kurguladigi öyküde benlik ve kimlik çôzlilmesine karçi çikan yazar, millî dokudan ayri bir benlik ve kimlik olamayacagi gerçegini dile getirirken ötekinin yaçamini kuran nitelikleri ôdûnçleyerek kendilerini var eden öz degerlere yabancilaçan bireyleri de millî amacin kar§isinda duran bir tehdit unsuru olarak kabul eder. Böylelikle hem fiziksel hem de kültürel alanda yapilan saldinlarin karçismda durabilmek için benlik ve kimlik verilerinin dayanak olarak kabul edilmesi gerektigini vurgulayan yazar, uyarici ve yol gösterici söylemini eleçtirel tavri ile tepkisel bir tutuma dönü§türür.

Kaynak^a

Argun§ah, H. (2000). Omer Seyfettin bütün eserleri. Dergäh Yayinlan.

Aslan-Yilmaz, H. (2016). Bir derleme: Benlik kavramina ili§kin bazi yakla§imlar ve tanimlamalar. Dumlupinar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 48, 79-89.

Balci, Y. (2012). Tanzimat romamnda modernle§me tarzi olarak kahramanin "yabancila§ma"si meselesi. Türk Dili ve Edebiyati Dergisi, 30, 87-96.

Budak, S. (2003). Psikoloji sözlügü. Bilim ve Sanat Yayinlan.

Cevizci, A. (2000). Felsefe sözlügü. Paradigma Yayinlan.

Cunbur, M. (1992). Omer Seyfettin'in hayati ve eserleri. Dogumunun Yüzüncü Yilinda Omer Seyfettin i?inde (ss. 1-18). Türk Tarih Kurumu Basimevi.

Qoruk, A. (1993). Cumhuriyet devri Türk romamnda Beyoglu (Yayimlanmi§ yüksek lisans tezi). Istanbul Üniversitesi.

Durmu§, M. (2014). Omer Seyfettin'in anlatilarinda kendilikbilinci ve öteki. Karadeniz Dergi Yayinlan.

Gür, A. (2007). II. Me§rutiyet döneminde tslamcilik ve bu dü§üncenin edebiyata yansimasi. Prof. Dr. Ismail Qeti§li, Prof. Dr. Nurullah Qetin, Prof. Dr. Abide Dogan, Do?. Dr. Alim Gür, §enol Demir, Cengiz Karata§ (Haz.), II. Me§rutiyet dönemi Türk edebiyati i?inde (s. 373-424). Akfag Yayinlan.

I§ik, M. (2020). Omer Seyfettin hikäyelerinde milliyetgi söylem ve özne (Yayimlanmami§ doktora tezi). Istanbul Üniversitesi.

Koyuncu, A. (2004). Osmanli kimligi üzerine bazi dü§ünceler. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Ara§tirmalari (HÜTAD), 1, 203-212.

Nayir, Y. N. (1952). Omer Seyfettin hayati, sanati, eserleri. Varlik Yayinevi.

Onat Kocabiyik, O. (2014). Benlik ve ahlaki kimlik. Degerler Egitimi Dergisi, 12 (27) , 261-280.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Sari9am, H. (2013). Benlik kurgusu (Self-Construal). A. Akin (Ed.), Güncel Psikolojik Kavramlar 2/Benlik i?inde (s. 224-236). Sakarya Üniversitesi Egitim Bilimleri Enstitüsü Yayinlan.

Seyfettin, Ö. (2015). Bütün hikäyeleri. Näzim Hikmet Polat (Ed.). Yapi Kredi Yayinlan.

Smith, Anthony D. (2009). Milli kimlik. ileti§im Yayinlan.

§ahin, V. (2016). Mehmet Emin Yurdakul'un §iirlerinde kimlik kurgusu ve benlik algisi. Littera turca, 2 (4), 117-134.

Timur, T. (2010). Osmanli kimligi. Imge Kitabevi.

Tuncer, H. (1999). Edebiyat sosyolojisi a9isindan Omer Seyfettin'in "Pi9-Hürriyet Bayraklan" ve "Mehdi" hikäyelerine kisa bir baki§. Edebiyat Ara§tirmalari ve Incelemeleri i9inde (ss. 103-108). Akademi Kitabevi.

Tural, S. (1992). Kültürel kimlik üzerine dü§ünceler. Ecdâd Yayim-Pazarlama. Türk Dil Kurumu (2005). Tûrkçe sözlük.

Çatiçma beyani: Makalenin yazari, bu çaliçma ile ilgili taraf olabilecek herhangi bir kiçi ya da finansal iliçkileri bulunmadigim, dolayisiyla herhangi bir çikar çatiçmasinin olmadigim beyan eder.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.