Научная статья на тему 'Türk Cumhuriyetlerinde Sovyet Mirası ve Değişimler'

Türk Cumhuriyetlerinde Sovyet Mirası ve Değişimler Текст научной статьи по специальности «История и археология»

CC BY
254
95
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Sovyetler Birliği / Türk cumhuriyetleri / miras / Soviet Union / Turkish republics / legacy.

Аннотация научной статьи по истории и археологии, автор научной работы — Cafer Mustafali

Pasifikten Karpat dağlarına, Kuzey kutbundan Afganistan hudutlarına kadar toprakları içine alan ve dünyanın en geniş sınırlarına sahip olan Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılması, XX. yüzyılın sonlarında dünyanın en mühim hadiselerinden biridir. Türk cumhuriyetleri (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan), bağımsızlıklarına kavuştukları bu tarihe kadar 70 yıl boyunca Sovyet baskısı altında yaşam mücadelesi verdiler. Bu yıllar içerisinde Sovyet rejimi, söz konusu Türk halkları üzerinde çok derin siyasi, kültürel ve sosyal izler bıraktı. Adı geçen Türk Cumhuriyetleri, bağımsız olmalarına rağmen Sovyet döneminden kalma bazı alışkanlıkları eskisi kadar olmasa da hala muhafaza etmektedir. Diğer taraftan Sovyetlerin Türk halklarının din, dil, sosyal yaşam ve kültürlerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra sanat, spor, tarım gibi önemli alanlarda onlar üzerinde olumlu tesirleri de olmuştur. Yeni Türk Cumhuriyetleri, bağımsızlıklarından hemen sonra özellikle son 70 yılın etkisini taşıyan sosyal yapı, dil ve kültür alanlarında ciddi değişikliklere gittiler. Sovyetler sonrası dönemde Rusya Federasyonu ile Türk cumhuriyetlerinin ilişkileri devam etmekle birlikte, bu ilişkiler yeni bir boyut kazanmıştır. Bu çalışmada, Türk cumhuriyetlerinde Sovyet rejiminin olumlu-olumsuz etkileri ile söz konusu cumhuriyetlerin bağımsızlık sonrası yaşadıkları değişimler ele alınmıştır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Soviet Heritage and Changes in Turk Republics

The disintegration of the Soviet Union, which covered the territory from the Pacific to the Carpathian Mountains, from the North Pole to the frontiers of Afghanistan and had the largest borders in the world, became one of the most important events in the world in the late twentieth century. The Turkish Republics struggled to survive under Soviet pressure for 70 years until its independence in 1991. During these years, the Soviets left deep traces on the Turkish people. The Turkish Republics (Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Uzbekistan, and Turkmenistan), which gained their independence in 1991, were subjected to political, cultural and social changes during the 70 years of Soviet period. Although the Turkish republics mentioned today are independent, some of their habits from the Soviet era still continue to influence in many areas, although not as much as before. These effects are evident even today. However, even in these republics, these issues have not been emphasized and are not. One of the main reasons for this is that the dignity of the newly independent Turkish peoples during the Soviet period was damaged and they did not want to express them. We clearly see the Soviet influence on the religion, language, social life and culture of the Turkish peoples living under Russian rule for many years. Besides the negative effects of the Soviet period on the Turkish people, it had positive effects in important fields such as art, sports, and agriculture. Immediately after their independence, these new Turkish Republics underwent serious changes, particularly in the spheres of social structure, language and culture, which had the effect of the last 70 years. Although the relations between the new Russian Federation and the Turkish republics continued in the post-Soviet period, this relationship took on a new dimension. In this study, the positive and negative effects of the Soviets in the Turkish Republics and the changes made after independence were discussed.

Текст научной работы на тему «Türk Cumhuriyetlerinde Sovyet Mirası ve Değişimler»

TRAD - Türkiye Rusya Aragtirmalan Dergisi, no. 1 (Yaz 2019) Yazar: Cafer MUSTAFALI *

Türk Cumhuriyetlerinde Sovyet Mirasi ve Degi§imler

Özet: Pasifikten Karpat daglarina, Kuzey kutbundan Afganistan hudutlanna kadar topraklari igine alan ve dünyanin en geni§ sinirlarina sahip olan Sovyetler Birligi'nin 1991'de dagilmasi, XX. yüzyilin sonlarinda dünyanin en mühim hadiselerinden biridir. Türk cumhuriyetleri (Azerbaycan, Kazakistan, Kirgizistan, Özbekistan ve Turkmenistan), bagimsizliklarina kavu§tuklari bu tarihe kadar 70 yil boyunca Sovyet baskisi altinda ya§am mücadelesi verdiler. Bu yillar igerisinde Sovyet rejimi, söz konusu Türk halklari üzerinde gok derin siyasi, kültürel ve sosyal izler birakti. Adi gegen Türk Cumhuriyetleri, bagimsiz olmalarina ragmen Sovyet döneminden kalma bazi ali§kanliklari eskisi kadar olmasa da hala muhafaza etmektedir. Diger taraftan Sovyetlerin Türk halklarinin din, dil, sosyal ya§am ve kültürlerindeki olumsuz etkilerinin yani sira sanat, spor, tarim gibi önemli alanlarda onlar üzerinde olumlu tesirleri de olmu§tur. Yeni Türk Cumhuriyetleri, bagimsizliklarindan hemen sonra özellikle son 70 yilin etkisini ta§iyan sosyal yapi, dil ve kültür alanlarinda ciddi degi§ikliklere gittiler. Sovyetler sonrasi dönemde Rusya Federasyonu ile Türk cumhuriyetlerinin iligkUeri devam etmekle birlikte, bu ili§kiler yeni bir boyut kazanmi§tir. Bu gali§mada, Türk cumhuriyetlerinde Sovyet rejiminin olumlu-olumsuz etkileri ile söz konusu cumhuriyetlerin bagimsizlik sonrasi ya§adiklari degi§imler ele alinmi§tir.

Anahtar Kelimeler: Sovyetler Birligi, Türk cumhuriyetleri, miras.

Soviet Heritage and Changes in Turk Republics

Abstract: The disintegration of the Soviet Union, which covered the territory from the Pacific to the Carpathian Mountains, from the North Pole to the frontiers of Afghanistan and had the largest borders in the world, became one of the most important events in the world in the late twentieth century. The Turkish Republics struggled to survive under Soviet pressure for 70 years until its independence in 1991. During these years, the Soviets left deep traces on the Turkish people. The Turkish Republics (Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Uzbekistan, and Turkmenistan), which gained their independence in 1991, were subjected to political, cultural and social changes during the 70 years of Soviet period. Although the Turkish republics mentioned today are independent, some of their habits from the Soviet era still continue to influence in many areas, although not as much as before. These effects are evident even today. However, even in these republics, these issues have not been emphasized and are not. One of the main reasons for this is that the dignity of the newly independent Turkish peoples during the Soviet period was damaged and they did not want to express them. We clearly see the Soviet influence on the religion, language, social life and culture of the Turkish peoples living under Russian rule for many years. Besides the negative effects of the Soviet period on the Turkish people, it had positive effects in important fields such as art, sports, and agriculture. Immediately after their independence, these new Turkish Republics underwent serious changes, particularly in the spheres of social structure, language and culture, which had the effect of the last 70 years. Although the relations between the new Russian Federation and the Turkish republics continued in the post-Soviet period, this relationship took on a new dimension. In this study, the positive and negative effects of the Soviets in the Turkish Republics and the changes made after independence were discussed. Keywords: Soviet Union, Turkish republics, legacy.

* Doktora Ögrencisi. Istanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiyat Ara§tirmalari, Türk Tarihi Anabilim Dali. E-mail: [email protected]. ORCID ID: 0000-0001-6612-1858.

Giri§

I. Dünya Savagi'nin olumsuz etkileri 1917'de Çarlik Rusya üzerinde kendisini gösterdi. Rusya'da hayat gartlarinin daha da agirlagmasi, Rus toplumunu çarlik rejimine kargi harekâta geçirdi. Petersburg'da baglayan grevler ve ülkenin genelindeki gösteriler, askerlerin de onlara katilmasiyla bir devrime dönügtü. Bu geligmeler kargisinda Çar II. Nikola 2 Mart 1917 tarihinde tahttan çekilmek zorunda kaldi. Rusya'da monarginin ortadan kalkmasinin ardindan Mengevikler ile Bolgevikler arasinda iktidar mücadelesi bagladi. Bu mücadeleden 25 Ekim 1917'de Vladimir Lenin liderligindeki Bolgevikler galip çikti.1 Yeni rejim ile çarlik rejimi taraftarlari arasinda yaganan uzun soluklu iç savagin ardindan 30 Aralik 1922 tarihinde kurucu ülke Rusya'nin önderliginde Belarus, Ukrayna, Baltik ülkeleri, Türkistan ve Kafkas cumhuriyetlerini içine alan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) kuruldu.

Rusya'da 1917 tarihinde gerçeklegen Ekim Devrimi'yle iktidara gelen Komünist Parti, önceligi kendisine Çarlik Rusya'dan miras kalan milliyetler sorununa verdi.2 Devrimden önce ve devrimin ilk yillarinda bu konuda iyimser mesajlar veren Komünist Parti ve yöneticilerinin daha sonraki uygulamalari bu iyimser havanin yok olmasina sebep oldu.3 Öyle ki Sovyet Rus iktidari bir müddet sonra sadece Türk halklarini degil, Sovyetler Birligi bünyesindeki bütün halklarin irk, dil ve din baglarini zayiflatip tek tip insan yaratmayi hedef haline getirdi. iç ve dig kamuoyunda da rejimin propagandasini bu gekilde yapmaya bagladi. Bu propaganda kapsaminda Sovyet yönetimi içerisinde yagayan halklarin egit gartlarda Sovyet vatandagi olarak sisteme hizmet etmeleri gerektigi savunuldu.4 Sovyet yönetimi, Vladimir Lenin'in dügündügü komünizm sistemini gerçeklegtirmek için bunu hedefledi. Ancak asirlara dayanan geleneksel degerlere, tarihi geçmige ve karma cografyaya sahip toplumlarin öngörülen kimlige yumugak gü^e kavugturulmasi kolay degildi.

Ocak 1924'te Lenin'in ölümünün ardindan, iktidara Komünist Parti Bagkani Josef Stalin geçti.5 Josef Stalin, Lenin'in aksine bütün farkliliklardan arindirilmig tek tip Sovyet vatandagi yaratmak için gerekli görülen degigimi

1 Alexander Rabinowitch, Bolgevikler iktidara Geliyor, Çev. Levent Konyar, istanbul: Yordam Kitap Yayinlari, 2008, 320-322, 333-334.

2 Halit Kakinç, Sultan Galiyev ve Milli Komünizim, istanbul: Bulut Yayinlari, 2003, 256-257.

3 Helen Carrere d'Encausse, Parçalanmtg imparatorluk, Çev. Nezih Uzel, istanbul: Sisav Yayinlari, 1984, 29-33.

4Rene Cagnat ve Michel Jan, imparatorluklar Begigi, Çev. Erden Akbulut ve Ahmet Çensilay, istanbul: Alan Yayincilik, 1992, 143-147.

5 Carlton J. H. Hayes, Milliyetçilik : Bir Din, Çev. Murat Çiftkaya, istanbul: iz Yayincilik, 1995, 34.

zor ve giddet kullanarak hayata gegirmeye gali§ti. Stalin döneminde uygulanan baskia politikalar, Türk halklari üzerinde günümüze kadar etkileri devam eden ve silinmesi kolay olmayan derin izler birakti.

1920'li yillarda Stalin ve parti igerisindeki pek gok ki§i, Sovyetler Birligi igerisinde Rus olmayan gruplarin "millet olugturma" veya "yerlilegtirme" politikalari kapsaminda partide yer almasini destekledi. Ancak bu destek 1932'lerde hizli bir dügüg gösterdi. 1933'ten itibaren Stalin, ^arlik Rusya'si döneminde gayri Rus nüfusa yönelik uygulanan Rusla§tirma politikasina geri döndü.6 Stalin'e göre bütün kültürel kimliklerin igerisinde eridigi yeni bir "Sovyet Kimligi" ya da "Sovyet Insani" yaratmak igin Rusga häkim dil kilinmaliydi. Böylece SSCB iginde yer alan ge§itli dil ya da lehgeyle konugan millet ya da topluluklar arasinda iletigim dili Rusga olarak belirlendi. Bunun hayata gegirilmesi igin ilk agamada Türklerin kullandigi lehge ve giveler ayri birer dil gibi geligtirilerek Türk dilinin birligi bozuldu.7 Sovyet ideologlari ikinci agamada farkli bir dil gibi gösterdikleri, aslinda birer lehge ve giveden ibaret olan yeni dilin ilim ve kültür sahasindaki geligmeleri ifadede yetersiz kaldigini ileri sürdüler. Ügüncü agamada ise bilim ve kültür dili olmayan ancak avam kesiminin günlük hayatta kendi arasinda konugabilecegi basit bir dil yerine Rusganin kullanilmasinin fazileti anlatilar. Ayrica her firsatta yerel diller tahkir edildi ve Rusga ögrenilmesinin faydalari üzerinde duruldu. Böylece Rusga; egitimden hukuka, ig hayatindan günlük hayata kadar her alanda konugulan entelektüel bir dil haline getirildi.8

Sovyet cografyasinda yagayan gayri Rus uluslarin "Sovyet halki olugturma" adi altinda Ruslagtirilmaya galigildigi bu dönemde söz konusu politikanin psikolojik alt yapisini olugturmak igin Ruslagmak ve Rusga konugmak "medeni olmak, entelektüel olmak ya da gehirlegmig olmak" gibi kavramlarla özdeg tutulmugtur. Bu nedenle medeni olmak ya da yüksek statüde kabul görmek isteyen insanlar kolayca bu oyuna gelmiglerdir. Bu oyunun farkinda olup tepki gösteren aydinlar ise ya sürgüne ya da ölüme gönderilerek susturulmugtur.9 Sovyetler Birligi döneminde Ruslarin uyguladigi söz konusu politikalar Türk halklari nezdinde bugüne dek silinmeyen derin izler birakmigtir. Bu makalede Sovyetler Birligi döneminde

6 Helene Carrere d'Encausse ve Stuart R. Schram, Marksizim ve Milliyetgilik, ^ev. Ersoy Doganyurt, Istanbul: Yol Yayinlari, 1976, 80; Vincent Monteil, Sovyet Müslümanlari, Istanbul: Pinar Yayinlari, 1992, 47-52.

7 Rene Cagnat ve Michel Jan, imparatorluklar Be§igi, 153-156.

8 Merve Suna Özel, "Stalin Dönemi Rus Milliyetgigigi ve Politikalarai", Kirikkale Ünversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2 (2014), 111.

9 Merve Suna Özel, "Stalin Dönemi Rus Milliyetgigigi ve Politikalarai", 112-113.

Türk halklarina yönelik uygulanan kültürel politikalar, bu halklar üzerinde biraktigi etkilerle birlikte analiz edilerek verilmeye galigilmaktadir.

Sovyetlerin Böl ve Yönet Politikasi

Sovyetler Birligi, rejimini yerlegtirdikten ve Rus olmayan diger uluslar üzerindeki häkimiyetini sagladiktan sonra Ruslar digindaki diger halklarin ulus duygularini yok etmek igin kültürel politikalar geligtirirken sürgünler ve tehcirler10 ile Türk memleketlerinde demografik yapiyi da degigtirdi. Bu baglamda Stalin, higbir gerekge göstermeden binlerce Türkü yurtlarindan zorla aldirip insanlik digi yollarla degigik memleketlere dagitti.11

Sovyet rejiminin Türk halklarina uyguladigi sürgün ve gög politikasinin asil maksadi ekonomik olmaktan ziyade siyasiydi. Zira izlenen bu politikayla Rus olmayan milletleri bir potada kaynagtirarak onlarin milliyet duygulari yok edilmek istenmigti. Öyle ki bu gekilde olugturulan yapay kozmopolit bölgelerde farkli dil ve kültürlerle kargilagan insanlarin kullanabilecekleri ortak iletigim ve egitim dili dogal olarak Rusgaydi.12 Bu gekilde anayurtlarindan sürülen, ana dilindeki okulunu ve milli sosyal ortamini kaybeden insanlar ister istemez yabanci bir kültürün etkisiyle milliyetini kaybedip Ruslagmaktaydi. Bu politikanin bir sonucu olarak bugün bile Türk cumhuriyetlerinde kendi dilini bilmeyen ve kendini Rus milliyetiyle özdeglegtiren binlerce Türk'e rastlanmaktadir.

Sovyetler Birligi'nin birgok alanda ^arlik Rusya'sinin izledigi "böl, pargala, yönet" politikasini sürdürdügü gözükmektedir. Bu politika Sovyetlerin özellikle Türk halklarina kargi temel siyaseti olmugtur. Bu siyaset gergevesinde Türk halklari arasindaki kismi dil ve kültür farkliliklari derinlegtirildi ve bunlarin birbirlerine tamamen yabancilagtirilmasi istendi. Milletler arasinda her zaman ayirim yapilarak, Ruslar diger milletlerden üstün tutuldu ve söz sahibi haline getirildi. Özellikle siyasi ve askeri olmak üzere bütün önemli yönetim kademeleri Ruslara verildi. Türk boylari (Kazak, Özbek, Türkmen, Kirgiz, Tatar ve Azeri) arasindaki anlagmazliklar derinlegtirilerek dügmanliga dönügtürülmeye galigildi ve Türk halklari

10 Sovyet Hükümeti, yüz binlerce Türkü yurtlarindan alip Sovyetlerin diger bölgelerine, yine ayni gekilde yüz binlerce Rus ve gayri Türk halklari Türkistan'a (ya da diger memleketlere) ekonomik refah ve endüstri kalkinmasini saglamak bahanesiyle uzman iggiler sifatiyla göndermigtir.

11 Emine Gürsoy Naskali ve Liaisan §ahin, Stalin ve Türk Dünyasi, Istanbul: Kaknüs Yayinlari, 2007, 193-213; Adem Sagir, "Sürgün Sosyolojisi Baglaminda Gögün Sosyo-Politigi: Sovyet Rusya Örnegi", Avrasya incelemeleri Dergisi 1 (2012), 369-371.

12 Rene Cagnat, Michel Jan, imparatorluklar Be§igi, 156-161.

arasinda gerginlikler yaganmasina sebep olundu. Diger taraftan 1920 tarihinden itibaren her Türk boyuna ayri ayri cumhuriyet kuruldu.13

Sovyetlerin Dagilmasi ve Türk Cumhuriyetlerinin Bagimsizligi

Sovyetler Birligi 1980 yilindan itibaren ekonomik ve siyasi sikintilar yagamaya bagladi. 1985 yilinda iktidara gelen son SSCB lideri Mihail Gorbagov, Sovyetleri yeniden canlandirmak igin 1986'da Perestroyka ve Glasnost politikalarini uygulamaya koydu. Gorbagov'un bu politikalari, beklenmedik sonuglar dogurdu ve toplum üzerindeki rejim baskisinin yumugamasiyla halklar nezdinde milliyetgilik duygulari uyanmaya bagladi. Bu suretle 1986 yilindan itibaren Türk cumhuriyetlerinde bagimsizlik yanlisi siyasi ve milli hadiseler cereyan etti. Bütün bu geligmelerin ardindan, SSCB gözülme sürecine girdi. Bagta Baltik devletleri olmak üzere Rus olmayan milletler, bagimsizliklarini kazanma gabasina girigtiler. Bu halk hareketleri Sovyetler Birligi gatisi altindaki Türk cumhuriyetlerine de sirayet etti. Nihayetinde 1991'de Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kirgizistan bagimsizliklarini ilan etti. Sovyetler Birligi'nin 1991'de dagilmasiyla arka arkaya bagimsizliklarini ilan eden beg Türk cumhuriyeti dünya devletleri arasinda kendi yerlerini aldilar.14 Böylece dünyada bagimsiz Türk cumhuriyeti sayisi, Türkiye ve Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti ile birlikte ikiden yediye gikti.

Bagimsizliklarindan hemen sonra yeni Türk Cumhuriyetlerinde özellikle son 70 yilin etkisini tagiyan sosyal yapi, dil ve kültür alanlarinda ciddi degigikliklere gidildi. Bu gekilde Sovyet politikalarinin Türk halklari üzerinde biraktigi izler silinmeye galigildi. Ilk dönemdeki degigiklikler; yeni bayragin tespiti, yeni margin kabulü, yeni paranin basilmasi, yeni ordunun kurulmasi gibi bagimsizligi ifade eden hususlar üzerinde oldu.15

Ruslarin Dil ve Alfabe Politikasi

Ruslar, hakimiyeti altina aldiklari milletleri kendilerine tabii etmek ve onlari birer imparatorluk tebaasi haline getirmek igin onlarin dillerine, tarihlerine, dinlerine ve kültürlerine yönelik asimilasyon politikalari

13 Khalida Devrisheva, "Kirgiz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti", SUTAD 39 (2016), 188-189; Ahat Andican, Osmanli'dan Günümüze Türkiye ve Orta Asya, Istanbul: Dogan Yayincilik, 2009, 424-426.

14 Atila Artam, Türk Cumhuriyetlerinin Sosyo-Ekonomik Analizleri ve Türkiye iligkileri, Istanbul: Sabri Artam Vakfi Yayinlari, 1993, 11-12.

15 Geybulla Geybullayev, Erol Kurubag, "Türk Cumhuriyetlerinin Entegrasyonu: Firsatlar Sorunlar Ve Öneriler", Süleyman Demrel Ünversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi 1 (2002), 2123.

geligtirmigtir. ^arlik Rusya'si döneminde uygulamaya konulan bu politika, Sovyetler rejimi tarafindan daha da geligtirilmig ve yayginlagtirilmigtir.

Rusya agisindan iggal ettigi Türk cografyasindaki halklarin irk, dil ve dil birligi oldukga rahatsiz ediciydi. Bu birligin bozulmasi igin özellikle ^arlik Rusya döneminde gegitli politikalar geligtirildi, önlemler alindi. Bunlardan ilki bugünkü dört Türk cumhuriyetinin de iginde yer aldigi tarihi Türkistan cografyasinin adinin bütün literatürlerde Orta Asya olarak degigtirilmesi oldu. Bununla birlikte häkimiyet altina alinan Türk halklarina kabile ve yerel adlar verildi. Ahiska Türkleri harig, higbir Türk topluluguna Türk denilmedi, hatta Türk kelimesi yasaklandi. Bu halklara "siz Türk degilsiniz, sadece Türk dillisiniz. Asil Türkler Türkiye'dedir ve sizinle higbir alakasi yoktur" denildi. Bu suretle tarihi bir gergek silinmeye galigildi. Sovyet halklari üzerinde uygulanan milletler politikasi neticesinde bagta Türkler olmak üzere Slav olmayan bütün milletler birbirine dügman edildi.16

Stalin'in häkimiyeti döneminde yogun olarak Kafkasya ve Türkistan'da yagayan Türk halklarina Özbek, Türkmen, Kazak, Kirgiz, Azerbaycanli gibi boy ve cografya isimleri verildi. Bu ise Türk halklari arasindaki ortak tarihin, ortak medeniyetin ve kültürel baglarin zayiflamasina sebep oldu. Bagimsizliktan sonra Türk halklari Türk olduklarini inkär etmeseler de Azerbaycan harig diger Türk cumhuriyetlerinde kendini Türk olarak gören bireylere gok rastlanmamaktadir. Türkistanli Türkler kendilerini "ben Kirgiz'im", "ben Özbek'im", "ben Türkmen'im" diye ifade ederler.

Sovyetler Birligi döneminde yüzyillardir Türk halklari arasinda kullanilan ve kültürel olarak birligi saglayan ortak dil ve alfabe farklilagtirilarak Türk topluluklari arasindaki bag koparilmaya galigildi. Bu baglamda ilk bagta Türk halklarinin yazi dili igin daha önce kullandiklari Arap alfabesinden vazgegilerek Latin alfabesi kabul edildi. Ancak Türkiye'nin de Latin alfabesine gegmesi Ruslari tedirgin etti ve Sovyet yönetimi tarafindan bu halklarda Kiril alfabesi uygulamaya konuldu. 1991 tarihinde Türk cumhuriyetleri bagimsizliklarini kazandiktan sonra, bagta Azerbaycan olmakla birgogu tekrar Latin alfabesine döndüler ve böylelikle kisa zamanda Türk halklari üg alfabe degigtirmek mecburiyetinde kaldilar. Bununla birlikte Azerbaycan'da ve Özbekistan'da Farsganin agirlikta oldugu giveler edebi dil yapildi. Digerlerinde ise kabile agizlari edebi dil olarak resmilegtirildi.17

16 Elvira Latifova, "Bagimsizlik Döneminde Azerbaycan'da Türklerin Kafkasya Tarihindeki Rolü Ile Ilgili Yeni Kavrama Dair", Akademik Tarih Ve Dügünce Dergisi 5 (2015), 1-3; Nadir Devlet, Dogugtan Günümüze Büyük islam Tarihi, (Ek Cilt- "^agdag Türkiler"), Istanbul: Zaman-^ag Yayinevi, 1993, 17-18.

17 Elizabeth Barcon, Esir Orta Asya, ^ev. Tansu Say, Istanbul: Tercüman 1001 Temel Eser, (tarih yok), 201-213.

Bagimsizliktan Sonra Cumhuriyetlerin Dil ve Alfabe Politikasi

Sovyetler Birligi'nin dagilmasiyla bagimsizligina kavugan Türk cumhuriyetlerinde, bu yeni egemen siyasi tegekküllere isimlerini veren halklarin dilleri, resmi dil olarak kabul edildi. Böylece bagimsizligin ilanindan sonra Azerbaycan'da Azerbaycan dili, Özbekistan'da Özbekge, Türkmenistan'da Türkmence tek bagina resmi dil ilan edildi. Kazakistan ve Kirgizistan'da ise kendi dilleri diginda Rusga da resmi dil olarak kabul edildi. Türk yazi dilinin yeni cumhuriyetlerde bugün her alanda kullanimini yayginlagtirma politikalari devam etmektedir. Bu ülkelerde Rusga yer adlarinin Türkgeleriyle degigtirilmesi, devlet televizyonlarinin yerel Türk dilleriyle yayin yapmasi, ana dilde egitim-ögretimin yayginlagtirilmasi ve hatta devlet bagkanligi segiminde resmi dili bilmenin gart kogulmasi, bu politika dogrultusundaki önemli uygulamalardandir. Ayrica son yillarda Kazakistan'da Rusganin resmi dil olarak istifadesini kisitlayan ciddi kararlar alinmigtir.18

Bagimsiz Türk cumhuriyetlerinden sadece Kazakistan ve Kirgizistan Latin alfabesine gegmemig olup Kiril alfabesini kullanmaya devam etmektedir. Bu cumhuriyetlerde Rus nüfusunun goklugu ve Rusganin ikinci resmi dil olmasi, söz konusu ülkelerin Latin alfabesine gegmesini zorlagtirmaktadir. 2006'dan itibaren Kazakistan Cumhurbagkani Nursultan Nazarbayev, Kazakistan'da alfabe degigikliginin yeniden ele alinacagini ve Latin alfabesine gegigin dügünüldügünü söylemigtir. Nitekim 2017 yilinda Kazakistan Cumhurbagkanligi resmi internet sayfasinda yayimlanan kararnamede alfabe degigimi igin komisyon kurulacagi belirtilerek, Latin alfabesine gegigin 2025 yilina kadar kademeli olarak saglanacagi kaydedilmigtir. Bu hadise Türk dünyasi agisindan gok önemlidir.19 Öyle ki Kazakistan'in Latin alfabesine gegmesinin Kirgizistan'i da tegvik edecegi beklenmektedir.

Sovyetlerin Olumsuz ve Olumlu Etkileri: Devam Eden Miras

Sovyet rejimi, gayri Rus halklarin kültür, tarih ve sosyal yagamlari üzerinde kendi gikarlari dogrultusunda degigiklikler meydana getirmeye

18 Emine Gürsoy Naskali, Erdal §ahin, Bagimsizliklarinin 10. Yilinda Türk Cumhuriyetleri, SOTA Yayinlari, 2002, 55-62; Bügra Ersanli Behar, Bagimsizligin ilk Yillari Azerbaycan Kazakistan Kirgizistan Özbekistan Türkmenistan, Ankara: Kültür Bakanligi Milli Kütüphane Basimevi, 1994, 143-220.

19 "Kazakistan Latin Alfabesine Gegiyor", son güncelleme 25.07.2019, https://tr.sputniknews.com/asya/201710271030775280-kazakistan-latin-alfabesi/; "Kazakistanda Yeniden Alfabe Degigikligi", son güncelleme 25.07.2019, http://tr.euronews.com/2018/02/20/kazakistan-tekrar-latin-alfabesine-geciyor.

galigti. Türklerin Müslümanligi kabulünden sonra büyük yerlegim yerleri ayni zamanda Islam merkezlerine gevrilmigtir. Bu bölgelerde yagayan Müslüman Türkler, gögebe ve konargöger Türklere nispeten Islamiyet'in de etkisiyle daha gok Ortadogu halklarinin sosyal yagam tarzina uygun olarak kadinlari arka plana itmigtir. Kadinlarin sosyal hayatta aktif olmamalari ise Sovyet rejiminin igine gelmiyordu. ^ünkü böyle olunca kadinlar evde gocuklarini kendi kültürlerine uygun bir gekilde terbiye edecek ve geng neslin Sovyet kültürüne entegrasyonunu engelleyecekti. Sovyetler bu durumu ortadan kaldirmak ve buna ek olarak kadinlarin ig gücünden faydalanmak igin onlarin sosyal hayatta etkin bir gekilde yer almalarini hedefledi. Bu dogrultuda kiz gocuklari modern okullara yönlendirildi, bunun igin hatta gok ciddi gabalar sarf edildi. Üniversitelerde kiz ögrencilerin sayisinda ciddi artiglar oldu. Sovyetlerin bu gabasi sonucunda Türk cumhuriyetlerinde kadinlar, aktif olarak sosyal hayatin her sahasinda yer aldilar. Sovyetler bunu kendi sistemleri agisindan yapsalar da, sonugta kadinlarin her sahada aktif olarak görev almalari faydali bir ig oldu.20 Bagimsizliktan sonra Türk cumhuriyetlerinde yaganan bogluktan dolayi kirsal kesimde, özellikle de Özbekistan ve Türkmenistan'da kizlarin erken yaglarda evlendirilmesi ve okula gönderilmemesi gibi hadiseler artig gösterdi. Ancak bu tarz hadiselerin artik azaldigina da vurgu yapalim. Bugün Türk cumhuriyetlerinde kadinlar, Ortadogu halklarinin aksine toplum iginde gok önemli yere sahiplerdir ve sosyal hayatin her alaninda faal olarak yer almaktadir.

Sovyet döneminde kirsal kesimlerden ig igin gehirlere yogun gögler yagandi. Büyük gehirlerde esasen Rus kültürü hakim oldugu igin, buralara gög eden insanlar belli bir süreden sonra Rus kültürünü benimsemeye bagladilar. Köylerde ve kasabalarda yagayan insanlar resmiyette her ne kadar Sovyet insani olarak kabul edilseler de onlar örf ve adetlerine bagli insanlardi. Ancak büyük gehirlere geldikten sonra sosyal yapi onlarin gegmigleriyle aralarindaki baglari kopardi ve Sovyet insani modeline dönügmelerine neden oldu.21

Müslüman Türk halklari Hristiyan ve Avrupa kültüründe olan yilbagi, yildönümü, dogum günleri gibi kutlamalari medeniyetlerinin bir pargasiymig gibi benimsediler. Sovyet sisteminde halklara kültürlerini ancak sosyalist bir igerik tagimak gartiyla koruma ve geligtirme imkani tanindi. Aksi halde Türklerin kendilerine ait milli ve dini bayramlarin kutlanmasi yasaklandi,

20 Tuba Askar Hasdemir, "Sovyetler Birliginde Kadinin Durumu", Amme idaresi 3 (1991), 81-97; Elizabeth Bacon, Esir Orta Asya, 181-187.

21 A. Bennigsen, Lemercier Quelquejay, Step'de Ezan Sesleri, ^ev. Nezih Uzel, Istanbul: Selguk Yayinlari, 1981, 224-234.

yerine ise uydurma yeni Sovyet bayramlari getirildi. Türkler bayramlarda ve özel günlerde Ruslar gibi agiri alkol tüketmeye bagladilar.22 Günümüzde de Türk cografyasinda alkol tüketiminin orani oldukga yüksektir. Ancak Türk halklari higbir zaman olarak kendi din ve kültürlerini silip atmadilar. Bütün yasak ve agiri uygulamalara ragmen gifahi de olsa kendi dinlerini, kültürlerini, milli bayram ve adetlerini muhafaza etmeyi bagardilar. Bagimsizliktan sonra dini ve kültürel gegmiglerine dair ne var ise devlet eliyle yeniden canlandirildi. Ancak Sovyet döneminde benimsedikleri Sovyet kültürü de unutulmadi. Bugün halen bilingli bir gekilde olmasa da aligkanlik olarak Sovyetlerden kalma bayram ve özel gün kutlamalari devam etmektedir.

Lenin, yeni sistemin en büyük rakibi olarak dini görmügtür. Bu sebeple din adamlarinin bazi zaaflari, onlari gülüng duruma dügürecek gekilde ve abartili olarak sinema, tiyatro gibi kültür faaliyetlerinde ve basin-yayinda dile getirildi. Sovyetler, Türk halklari arasinda din kargiti tutumlarina ragmen dini tamamen ortadan kaldiramadilar ve hayatlarindan tamamen gikaramadilar. Müslümanlar Islam'in temel uygulamalarindan ve dini bilgilerinden uzak kalmalarina ragmen gifahi din bilgilerini korumayi bagardilar. Mezar ziyaretleri, türbelere saygi ve türbe ziyaretleri, yaglilardan dini bilgiler dinleme, cenaze törenleri gibi yari dini yari kültürel bir inam devam ederek esasen de kirsal bölgelerde kuvvetli bir gekilde inkigaf etti.23 Sovyetlerin din kargiti uygulamalari genel anlamda Türk halklarini dinsizlegtiremedi. Ancak Sovyet döneminde dini degerlerin baltalanmasi günümüzde birgok sikintilara yol agmaktadir. Dini bilgi ve ögretimin olmamasi, toplumlarda manevi olarak derin bogluklara yol agti. Bu ise Afganistan, Iran, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerden agiri dini cemaatlerin bu cografyada radikal dini propaganda yapmalarina olanak tanimaktadir. Dini bilgilere ag olan bu toplumlar, kolay bir gekilde radikal gruplar tarafindan kandirilabilmekte, bu ise geng Türk cumhuriyetlerini zor duruma dügürmektedir.

Sovyetler Birligi, kendi ideolojisi dogrultusunda bir tarih yaziciligi ortaya koymugtur. Dolayisiyla bagimsizlik sonrasi Türk cumhuriyetlerinin varliklarini ve sürekliklerini devam ettirebilmeleri igin milli temellere dayanan bir tarih yazimi ortaya koymasi gerekiyordu. Ancak yeni tarih yazimi Sovyet döneminde yazilan tarih üslubundan farkli olmadi. Birgok Türk cumhuriyeti, diger Türk halklariyla irki baglarini göz ardi ederek öznel tarih yazmayi terci etti. Tarihin derinliklerinden gelen irk ve kültürel

22 A. Bennigsen, Step'deEzan Sesleri, 234-236.

23 Seyfettin Ergahin, Türkistanda islam Müslümanlar Sovyet Dönemi, Ankara: Ilahiyat Vakfi Yayinlari, 1999, 161-168; Ali Yaman, Türk Dünyasinda islam, Ankara: Elips Kitap, 2012, 117.

akrabaligi gokta dikkate almadilar. Örnegin bütün Türkistan'in ortak degeri olan Timur, Sovyetlerin tarih yazimina uygun gekilde sadece Özbeklerin tarihi gahsiyeti olarak iglendi. Azerbaycan'da ise Babek24 gibi Türk tarihiyle alakasi olmaya sahte kahramanlar Sovyetler döneminde oldugu gibi yeniden tarih yaziminda yerini aldi. Bunun en büyük sebeplerinden biri de bagimsizliktan sonra Türk cumhuriyetlerinin tarihini yazan tarihgilerin gogunun Sovyet döneminde Sovyet ideolojisiyle yetigen tarihgiler olmasiydi.25 Tabi bunda siyasi iktidarlarin da büyük rolü oldu Ancak günümüzde Türk devletlerinde müspet manada yeni bir tarih yaziciliginin bagladigini görüyoruz.26 Türk Dili Konugan Ülkeler Igbirligi Konseyi ve Uluslararasi Türk Kültürü Tegkilati gibi kurumlarin ortak tarih, ortak dil ve orta edebiyat konusunda Türk dünyasi igin ileriye yönelik güzel galigmalar yapmaktadirlar.

Sovyet fikrinin yerlegmesinde güphesiz sinemanin önemli bir yeri vardi. Filme her geyin ötesinde propaganda rolü nedeniyle deger verildi. Bu sebeple özellikle kirsal kesimler bagta olmak üzere Türk cumhuriyetlerinin her bir yaninda kilise ve köy salonlari sinemalara dönügtürülerek, bu suretle toplumsal ve zihinsel degigimin uzak tagra bölgelerine kadar sirayet etmesine gayret edildi. Insanlara sistemi ögretmek ve bunun digindaki görüglerden uzak tutmak igin en ücra, patika yollardan bagka yolu bulunmayan köylerde bile ayda bir filmler gösterildi. Bu filmlerde duygusal temalar iglendi ve sözde kahraman iggiler nazara verildi. Bu amagla film yapimcilari ve yazarlar, rejim igin gok büyük önem arz etmekteydi.27 Diger taraftan rejim propagandasi yapan filmler haricinde Türk halklarinin edebiyatindan ve tarihinden Sovyet ideolojisi aleyhinde olmayan güzel filmler de gekildi. Cumhuriyetlerin her tarafinda tiyatro ve sinema salonlari, konser alanlari opera ve bale tiyatrolari, drama tiyatrolari, müzikal komedi tiyatrolari, oyuncak tiyatrolari ve b. kültür ve sanat merkezleri agildi. Bu alanlarda kurulan okullarda gok sayida sanatgi ve oyuncu yetigtirildi.28 Sovyet yönetimi, bu kültürel faaliyetleri kendi ideolojisi agisindan gergeklegtirdiyse de Türk halklari igin de gok büyük faydalari oldu. Azerbaycan ve Orta Asya Türk devletleri, Sovyetlerden sonra da bu sanat alanlarinda dünya gapinda önemli bagarilara imza attilar.

24 Ziya Bünyadov, Azerbaycan VII-IX Asirlarda, Bakü: §ark-Garb Yayinlari, 2007, 261-270.

25 Abdulvahap Kara, Sovyet Tarih Yazimi Ve Kazakistan Tarihinin Meseleleri, Istanbul: TDBB, 2016, 176-178.

26 Ersanli, Bagimsizligm ilk Yillari, 174-179.

27 Rövgen Aliyev, "Sovyet Dönemi Ve Bagimsizlik Sonrasi Azerbaycan Sinemasi: Ideolojik Bir Bakig" (Yayinlanmamig Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, 2007), 15-28.

28 Ersanli, Bagimsizligm ilk Yillari, 199-219.

Sovyet yönetimi, bütün cumhuriyetlerde folklor ve edebiyat çaligmalarina büyük önem verdi. Bunun sebebi, Sovyetler Birligi'nde bilimin bütün dallari gibi folklorun ve edebiyatin da sosyalizmin ve komünizmin gerçeklegmesinde çok etkili bir araç olarak kabul edilmig olmasidir. Sovyetler Birligi'nde folklor ve edebiyat alaninda yapilan çaligmalar her yönüyle Sovyetlegtirme amaciyla kullanildi. Köylerde yagayan halk gairleri, devrimi ve devrim liderlerini öven giirler, destanlar, edebi ürünler kaleme alma konusunda tegvik ve taltif edildi. Bu §iirleri ve destanlari yazan halk gairleri ile birlikte ayni gekilde Sovyet rejimini öven roman ve piyes yazarlari parayla ve madalyayla ödüllendirildi. Stalin diktatörlügünün zirvede oldugu 1930'lu yillarda bir taraftan Sovyet kültürünün temelinin olugturulmasi yönünde çaligan sanatçilar ve edebiyatçilar ödüllendirilirken bir taraftan da rejime muhalif olanlar ya sürgünle ya da idamla cezalandirildi. Sansür ve baskinin çok oldugu bu yillarda her istenileni yazmak mümkün degildi.

Türk devletleri bagimsizliklarini kazandiktan sonra Sovyetlerden kalan yerlegim yerlerinin, sokaklarin ve kurumlarin adlarini degigtirdi. Azerbaycan, 1918'de kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin bayragini ve margini kabul etti. Türkistan'daki cumhuriyetler ise Sovyetlerden kalma bayrak ve marglar yerine kendi bayrak ve marglarini meydana getirdiler. Her biri egemenlik, bagimsizlik, ordularinin kurulugu gibi milli bayramlarini yarattilar. Milli bayramlarin yaninda dini bayramlar da önem kazandi. Sovyetlerden kalma terimleri resmiyette literatürlerinden çikartip yerine kendi dillerindeki terimleri koydular. Ancak bunlarin hepsi resmiyette ve sözde oldu.29 Türk Cumhuriyetleri bagimsizliklarindan sonra yüzeysel pek çok reform ve degigiklikler yapsalar da temelde hiçbir gey degigmedi. Bu geligmeler çokta gagirilacak bir durum degildi. Çünkü tarih ve sosyal konjektör bu toplumlari bu duruma getirdi. Sovyetlerin politikalari Türk halklari üzerinde kolay silinmeyecek izler birakti.

Günümüzde Sovyet hükümetinin çökügünden 26 yil geçmesine ragmen, halen Türk cumhuriyetlerinde Sovyet izlerini bulmak mümkündür. Bu izleri, çegitli binalarda, sokak isimlerinde, heykellerde, mimari ve dekoratif sanat örneklerinde ve mezarliklarda göre biliriz. Çehir ve kasabalarin hatta köylerin bile mimari yapisinda Sovyet izleri açik gekilde görülmektedir.30 Estetik güzelligi olmasa da genig parklar ve caddeler ve düzgün gehir planlamalari her yerde Sovyetleri animsatmaktadir. Ancak bugün özellikle de Azerbaycan,

29 Erdal §ahin, "Türk Dünyasinda Yazi Birligi: Latin Alfabesi Temelinde Yeni Türk Alfabesi", Yeni Türkiye Dergisi 53 (2013), 449-457.

30 Ismail Özsoy, "Sovyet Sisteminin ^kügünden Tarihi ve Evrensel Degerler", Bilig 39 (2006), 185-186.

Kazakistan ve Türkmenistan'da düzensiz ve plansiz kentlegme yaganmaktadir.

Sovyet Birligi sonrasi Moskova'daki yeni siyasi sistemin kuruculari, bagimsiz olan Türk cumhuriyetlerini de kendilerine benzer siyasi ve iktisadi sistem degigimine yönlendirdi. Komünist partilerin yönetici kadrolari, gok partili hayata ve liberal iktisadi sisteme gegti. Sovyetler sonrasi dönemde de yeni Rusya Federasyonu ile Türk cumhuriyetlerinin iligkileri devam etti. Rusya'nin yani sira, tarihi ve akrabalik baglari nedeniyle bir aktör olarak Türkiye'de de bu cografyada devreye girdi31

Türk cumhuriyetleri, demokratiklegmeden önce ulus-kimlik bilinci yaratma ve devlet ingasina öncelik vermiglerdir. Bunda elbette Sovyet devlet geleneginin bir anda terk edilememesi ve Sovyet döneminde iktidarda olan siyasi elitlerin bagimsizlik sonrasinda da yönetimde kalmalarinin önemli rolü vardir. Bagimsizlik sonrasinda, yöneticiler iktidari kaybetmemek igin rejimi bagkanlik sistemine dönügtürme ve temsilin önemli bir araci olan parlamentolarin rollerini azaltma yönünde bir tavir sergilediler. ^ok partili bir sistem olmadigi gibi, segim dönemlerinde hala tam bir demokratik sistem görülememektedir. Günümüzde Türk cumhuriyetlerinin baginda bulunan siyasi elitler, bagimsizlik sonrasinda söylemlerini degigtirmig olsalar da, siyasi tutumlari Sovyet döneminden kalma baskici ideolojinin devam ettigini göstermektedir. Günümüzde yeni yeni, tek baglarina ayakta durmaya baglayan cumhuriyetler sahip olduklari yeralti ve yerüstü zenginliklerin idaresinde yetersiz kalmaktadirlar. Bütün bu degerlendirmelerden sonra geng Türk cumhuriyetlerinin siyasi sistemini ve kültürel tahlilini yaparken üg temel faktörü göz önünde bulundurmaliyiz: Bunlardan birincisi geleneksel toplumsal yapiyi, ikincisi önceki sosyalist sistemin toplumsal ve kültürel mirasini ve Türk cumhuriyetlerindeki bugünkü siyasi yapilari. Bagimsizliklarini ilan ettiklerinde bölge devletlerin bütünlegmelerini tegvik eden en önemli faktör, Rusya'nin etkisine girmemek amaciydi. Bütünlegme hareketleriyle bagimsizliklarini güglendirmenin yaninda, diger devletlerle egit statü kazanmak amaci da yer almaktadir. Uluslararasi arenada kendilerini duyurmak igin birgok dünya devletiyle ve kardeg Türkiye ile igbirligi ortaminda bulunarak, Rusya'ya olan bagimliliklarini hizli bir gekilde azaltmak istemiglerdir.

Türkiye, Türk cografyalarinda kültür ve dil alaninda büyük bir ilerleme kaydetmig durumdadir. Türkistan'i ve Azerbaycan'i ata yurdu olarak gören

31 Ahat Andican, Osmanli'dan Günümüze Türkiye ve Orta Asya, Istanbul: Dogan Yayincilik, 2009, 527-529.

Türkiye Cumhuriyeti, kendi kurum ve sivil toplum kuruluglari ile Türk cumhuriyetlerinde aktif etkinlik göstermektedir.

Sonug

I. Dünya Savagi'nin sonlarina dogru yikilan ^arlik Rusya'sinin yerine iktidari Vladimir Lenin liderligindeki Bolgevikler ele gegirmigtir. Bolgeviklerin silahli kuvvetlerini olugturan Kizil Ordu kisa zamanda Türk yurtlarini tekrar iggal etmigtir. 1922 tarihinde Türkistan ve Kafkasya'daki Türk yurtlarinin da iginde yer aldigi Rusya merkezli Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi kurulmugtur. Yeni rejimin Türk halklarina kargi politikalari ise özünde ayni kalmigtir. Kisa zaman igerisinde Türk halklarinin dil ve kültür baglari zayiflatilarak bir birinden koparilmaya ve yok edilmeye galigilmigtir. Lenin'in kisa iktidari döneminde özerklik ve bagimsizlik haklarinin taninacagina dair Türklere verdigi iyimser vaatler, 1924 tarihinde Stalin'in baga gegmesiyle yerini baski ve zorbaliga birakmigtir. Stalin, ^arlik rejiminin Ruslagtirma politikasini tekrar canlandirarak "Sovyet insani" yaratmayi amaglanmigtir. Bu dönemde uygulanan politikalar Türk halklari üzerinde Sovyetlerin dagilmasindan sonra da silinmesi mümkün olmayan derin izler birakmigtir. Türk halklarinin aydin zümresi, dilleri, kültürleri ve tarihleri Stalin'in ve Sovyet rejiminin kurbani olmugtur.

Sovyetler Türk dünyasini bölmek ve Türklerin Ruslagtirilmasini kolaylagtirmak igin Türk dilinin birligini bozarak, lehge ve giveleri ayri birer dil olarak resmilegtirmigtir. Böylece Türkler arasindaki ortak üst kimlik olugumunu engellemeye galigmigtir. Günümüzde Türk halklarinin bir birleri ile anlagamamasi ve özellikle de Türkistan'daki cumhuriyetlerin kendi aralarindaki kültürel ve siyasi sorunlar, Ruslarin Türk halklarina bir mirasidir.

Sovyet rejimi Türkler arasinda milli bilinci ve ulus kimligini olugmadan engellemek ve yok etmek maksadiyla kültürel politikalar geligtirerek Türkler üzerinde toplum mühendisligi yapmigtir. Ruslar cumhuriyetler arasinda sinir gatigmasi yaratmak ve ig savagi tetikleyecek olaylari canli tutmak maksadiyla sürgün ve tehcirlere imza atarak Türk memleketlerinin demografik yapilariyla oynamigtir. Bunun neticesi olarak Türk cumhuriyetleri Sovyetlerin dagilmasindan sonra bile Ruslarin tesiri altindan kurtulamamigtir.

Sovyet rejiminin Türk halklarinin kültür, tarih ve sosyal yagamlari üzerindeki olumsuz tesirlerinin yanisira Türk cumhuriyetlerinde kültür ve sanatin bazi dallarinda, altyapi ve kurumsallagmada olumlu tesirleri de olmugtur. Sovyetlerin dagimasindan sonra Türk cumhuriyetleri

bagimsizliklarini kazanmalariyla birlikte ulusal devlet yapilarini ve milli bilinglerini kuvvetlendirmek adina politikalar geligtirmiglerdir. Örf ve adetlerini yagatmak ve geligtirmek igin ciddi galigmalar yapmiglardir. Ancak bütün bunlara ragmen Sovyetlerin olumlu ve olumsuz tesirleri Türk cumhuriyetlerinde her alanda kendisini göstermektedir. Sovyetlerin etkisinin veya mirasinin bir anda ortadan kalkmasini beklemek gok yanlig olurdu. ^ünkü Sovyetler Birligi dagilmig olsada, yetmig yilda yarattigi etki ortadan kalkmadi ve hälä da devam etmektedi.

Bugün Türk cumhuriyetlerinin yönetim kadrolarinda bulunanlarin Sovyetler döneminde yetigen nesiller oldugu unutulmamalidir. Bu durum, Sovyet mirasinin etkilerini devam etmesinde oldukga önemli rol oynamaktadir. Nesil degigse de Türk cumhuriyetlerinde Sovyet etkisini veya mirasini tamamen silinmesi imkänsiz gözükmektedir.

Kaynakga

Aliyev, Rövgen. "Sovyet Dönemi ve Bagimsizlik Sonrasi Azerbaycan Sinemasi: Ideolojik Bir Bakig". Yayinlanmamig Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, 2007.

Andican, Ahat. Osmanli 'dan Günümüze Türkiye ve Orta Asya. Istanbul: Dogan Yayincilik, 2009.

Artam, Atila. Türk Cumhuriyetlerinin Sosyo-Ekonomik Analizleri ve Türkiye iligkileri. Istanbul: Sabri Artam Vakfi Yayinlari, 1993.

Barcon, Elizabeth. Esir Orta Asya. ^ev. Tansu Say. Istanbul: Tercüman 1001 Temel Eser, tarih yok.

Behar, Bügra Ersanli. Bagimsizligin ilk Yillan Azerbaycan Kazakistan Kirgizistan Özbekistan Turkmenistan. Ankara: Kültür Bakanligi Milli Kütüphane Basimevi, 1994.

Bennigsen, A. ve Lemercier Quelquejay. Step'deEzan Sesleri. ^ev. Nezih Uzel. Istanbul: Selguk Yayinlari, 1981.

Bünyadov, Ziya. Azerbaycan VII-IX Astrlarda. Bakü: §ark-Garb Yayinlari, 2007.

Cagnat, Rene. Jan, Michel. imparatorluklar Begigi. ^ev. Erden Akbulut ve Ahmet §ensilay. istanbul: Alan Yayincilik, 1992.

Carrere d'Encausse, Helen. Pargalanmig imparatorluk. ^ev. Nezih Uzel. istanbul: Sisav Yayinlari, 1984.

Carrere d'Encausse, Helen. Schram, Stuart R.. Marksizim ve Milliyetgilik, ^ev. Ersoy Doganyurt, istanbul: Yol Yayinlari, 1976.

Devlet, Nadir. Dogugtan Günümüze Büyük islam Tarihi. Ek Cilt "^agdag Türkiler". istanbul: Zaman-^ag Yayinevi, 1993.

Devrishev, Khalid. "Kirgiz Sovyet Sosyalis Cumhuriyeti". SUTAD 39 (2016), 187-198.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Ergahin, Seyfettin. Türkistanda islam Müslümanlar Sovyet Dönemi. Ankara: ilahiyat Vakfi Yayinlari, 1999.

Geybullayev, Geybulla. "Türk Cumhuriyetlerinin Entegrasyonu: Firsatlar Sorunlar Ve Öneriler". Süleyman Demrel Ünversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi VII/1 (2002), s. 1945.

Hasdemir, Tuba Askar. "Sovyetler Birliginde Kadinin Durumu". Amme idaresi Dergisi 3 (1991), 81-97.

Hayes, Carlton. Milliyetgilik : Bir Din, ^ev. Murat Qftkaya. istanbul: iz Yayincilik, 1995.

Kalking, Halit. Sultan Galiyev ve Milli Komünizim. istanbul: Bulut Yayinlari, 2003.

Kara, Abdulvahap. Sovyet Tarih Yazimi Ve Kazakistan Tarihinin Meseleleri. istanbul: TDBB, 2016.

Latifova, Elvira. "Bagimsizlik Döneminde Azerbaycan'da Türklerin Kafkasya Tarihindeki Rolü ile ilgili Yeni Kavrama Dair". Akademik Tarih Ve Dügünce Dergisi II/5 (2015), 1-15.

Monteil, Vincent. Sovyet Müslümanlari. istanbul: Pinar Yayinlari, 1992.

Naskali Emine, Gürsoy. §ahin, Liaisan. Stalin ve Türk Dünyasi. istanbul: Kaknüs Yayinlari, 2007.

Naskali, Emine Gürsoy. §ahin, Erdal. Bagimsizliklarinin 10. Yilinda Türk Cumhuriyetleri. SOTA Yayinlari, 2002.

Özel, Merve Suna. "Stalin Dönemi Rus Milliyetgigigi ve Politikalarai" Kirikkale Ünversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, (2014), 99-122.

Özsoy, ismail. "Sovyet Sisteminin ^ökügünden Tarihi ve Evrensel Degerler". Bilig 39 (2006), 163-94.

Rabinowitch, Alexander. Bolgevikler iktidara Geliyor, ^ev. Levent Konyar. istanbul: Yordam Kitap Yayinlari, 2008.

Sagir, Adem. "Sürgün Sosyolojisi Baglaminda Gögün Sosyo-Politigi: Sovyet Rusya Örnegi". Avrasya incelemeleri Dergisi 1 (2012), 355-391.

§ahin, Erdal. "Türk Dünyasinda Yazi Birligi: Latin Alfabesi Temelinde Yeni Türk Alfabesi",

Yeni Türkiye 53 (2013), 449-457. Yaman, Ali. Türk Dünyasinda islam. Ankara: Elips Kitap, 2012. "Kazakistan Latin Alfabesine Gegiyor", son güncelleme 25.07.2019. https://tr.sputniknews.com/asya/201710271030775280-kazakistan-latin-alfabesi/ "Kazakistanda Yeniden Alfabe Degigikligi", son güncelleme 25.07.2019. http://tr.euronews.com/2018/02/20/kazakistan-tekrar-latin-alfabesine-geciyor.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.