Научная статья на тему 'MARDİN’DE KONUŞULAN TÂT ARAP LEHÇESİNDE KUR’ÂNÎ MOTİFLER'

MARDİN’DE KONUŞULAN TÂT ARAP LEHÇESİNDE KUR’ÂNÎ MOTİFLER Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
10
1
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Kur’ân / Arap Dili / Tât Arap Lehçesi / Atasözü / Dua. / Quran / Arabic language / Tât Arabic Dialect / Proverb / Prayer.

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Bağış Mehmet

İnsanlar arası iletişimi sağlayan dil, toplumun benimsediği bütün değerleri teşkil eden kültür öğelerindendir. Dil, aynı zamanda toplumları birbirine bağlayan ve kültür aktarımını sağlayan önemli bir unsurdur. Toplumu manevi anlamda birbirine kenetleyen değerlerin başında ise o toplumun sahip olduğu inançların sistemli bir hali olan din gelmektedir. Birçok toplumda olduğu gibi İslam toplumunda da hem kültürün hem de bu kültürün en önemli öğesi olan dilin oluşup şekillenmesinde din ve inançların önemli bir rolü vardır. Meseleye İslam dini özelinde bakıldığında, İslam’ın temel iki kaynağı olan Kur’ân ve sünnet, inananların inanç ve ibadetlerini belirleyip düzenlemiş; Müslüman toplumun örf-adet, ahlak kuralları, kimlik ve dil gibi kültürel öğelerine de tesir etmiştir. Özellikle dilde sözlü kültüre karşılık gelen birçok atasözü, deyim ve dua cümlesi kaynağını ya direkt ayet ve hadislerden almış ya da onlardan ilham alınarak söylenmiştir. Bu durum, çalışma konumuz olan Tât Arap lehçesinde de görülmektedir. Zira bu lehçede kullanılan atasözü, deyim ve dua cümleleri gibi bazı sözlü iletişim araçları anlam itibariyle Kur’an ayetleriyle örtüşmektedir. Çalışmada Kur’ân ayetlerinin Tât Arap lehçesindeki izdüşümleri ve ayetlerle bu lehçedeki atasözü, deyim ve dua cümleleri arasındaki anlam birliği üzerinde durulmuştur. Böylece bu lehçenin Kur’ân ile arasındaki bağın yanı sıra Kur’ân ayetlerinin bu lehçeyi konuşanların hayatındaki etkisi ve yansımaları ortaya konulmaya çalışılmıştır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

QUR’ANIC MOTIFS IN THE TÂT ARABIC DIALECT SPOKEN IN MARDİN

Language, which enables communication among people, is one of the cultural elements that constitute all the values adopted by society. Language is also an important element that connects societies and ensures the transfer of culture among them. The primary value that spiritually binds society each other is religion, which is a systematic form of the beliefs held by that society. In the Islamic society, as in many societies, religion and beliefs have an important role in the formation and shaping of both culture and language, which is the most important element of this culture. When we look at the issue specifically in terms of the religion of Islam, the Quran and the Sunnah, the two main sources of Islam, determine and regulate the beliefs and worship of believers. In addition, it has also affected the cultural elements of the Muslim society such as customs, moral rules, identity and language. Especially many proverbs, idioms and prayer sentences corresponding to the oral culture in the language were either directly derived from verses and hadiths or were said with inspiration from them. This situation is also seen in the Tât Arab dialect, which is our subject of study. Because some verbal communication tools used in this dialect, such as proverbs, idioms and prayer sentences, overlap in meaning with the verses of the Quran. The study focused on the projections of the Quranic verses in the Tât Arabic dialect and the unity of meaning between the verses and the proverbs, idioms and prayer sentences in this dialect. Thus, it has been tried to reveal the connection between this dialect and the Quran, as well as the effects and reflections of the Quran verses on the lives of those who speak this dialect.

Текст научной работы на тему «MARDİN’DE KONUŞULAN TÂT ARAP LEHÇESİNDE KUR’ÂNÎ MOTİFLER»

□ывжаы

INTERNA'nONALJOURNAL OF LANGUAGE, LITERATURE AND CULTURE RESEARCHES МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ JIИ II I ВИСТИЧ EC KU X. ЛИТЕРАТУРОВЕДЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОЛОГИЧЕСКИХ ИССЛЕДОВАНИЙ

E-1SSN: 2667-4262

Atif/Citation: Bagi§, M. (2024). Mardin'de konu§ulan Tat Arap lehjesinde Kur'äni motifler. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Ara§ürmalan Dergisi (UDEKAD), 7 (1), s. 156-170. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1433055

Mehmet BAGI§*

MARDIN'DE KONUSULAN TAT ARAP LEHCESlNDE KUR'AN MOTiFLER*

QUR'ANIC MOTIFS IN THE TAT ARABIC DIALECT SPOKEN IN MARDlN

ÖZET

insanlar arasi ileti§imi saglayan dil, toplumun benimsedigi bütün degerleri te§kil eden kültür ögelerindendir. Dil, ayni zamanda toplumlari birbirine baglayan ve kültür aktarimini saglayan önemli bir unsurdur. Toplumu manevi anlamda birbirine kenetleyen degerlerin ba§inda ise o toplumun sahip oldugu inanglarin sistemli bir hali olan din gelmektedir. Birgok toplumda oldugu gibi islam toplumunda da hem kültürün hem de bu kültürün en önemli ögesi olan dilin olu§up §ekillenmesinde din ve inanglarin önemli bir rolü vardir. Meseleye islam dini özelinde bakildiginda, islam'in temel iki kaynagi olan Kur'an ve sünnet, inananlarin inang ve ibadetlerini belirleyip düzenlemi§; Müslüman toplumun örf-adet, ahlak kurallari, kimlik ve dil gibi kültürel ögelerine de tesir etmi§tir. Özellikle dilde sözlü kültüre kar§ilik gelen birgok atasözü, deyim ve dua cümlesi kaynagini ya direkt ayet ve hadislerden almi§ ya da onlardan ilham alinarak söylenmi§tir. Bu durum, gali§ma konumuz olan Tat Arap lehgesinde de görülmektedir. Zira bu lehgede kullanilan atasözü, deyim ve dua cümleleri gibi bazi sözlü ileti§im araglari anlam itibariyle Kur'an ayetleriyle örtü§mektedir. Cali§mada Kur'an ayetlerinin Tat Arap lehgesindeki izdü§ümleri ve ayetlerle bu lehgedeki atasözü, deyim ve dua cümleleri arasindaki anlam birligi üzerinde durulmu§tur. Böylece bu lehgenin Kur'an ile arasindaki bagin yani sira Kur'an ayetlerinin bu lehgeyi konu§anlarin hayatindaki etkisi ve yansimalari ortaya konulmaya gali§ilmi§tir.

Anahtar kelimeler: Kur'an, Arap Dili, Tat Arap Lehgesi, Atasözü, Dua.

ABSTRACT

Language, which enables communication among people, is one of the cultural elements that constitute all the values adopted by society. Language is also an important element that connects societies and ensures the transfer of culture among them. The primary value that spiritually binds society each other is religion, which is a systematic form of the beliefs held by that society. In the Islamic society, as in many societies, religion and beliefs have an important role in the formation and shaping of both culture and language, which is the most important element of this culture. When we look at the issue specifically in terms of the religion of Islam, the Quran and the Sunnah, the two main sources of Islam, determine and regulate the beliefs and worship of believers. In addition, it has also affected the cultural elements of the Muslim society such as customs, moral rules, identity and language. Especially many proverbs, idioms and prayer sentences corresponding to the oral culture in the language were either directly derived from verses and hadiths or were said with inspiration from them. This situation is also seen in the Tat Arab dialect, which is our subject of study. Because some verbal communication tools used in this dialect, such as proverbs, idioms and prayer sentences, overlap in meaning with the verses of the Quran. The study focused on the projections of the Quranic verses in the Tat Arabic dialect and the unity of meaning between the verses and the proverbs, idioms and prayer sentences in this dialect. Thus, it has been tried to reveal the connection between this dialect and the Quran, as well as the effects and reflections of the Quran verses on the lives of those who speak this dialect.

Keywords: Quran, Arabic language, Tat Arabic Dialect, Proverb, Prayer.

* Dog. Dr., §irnak Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi, Temel islam Bilimleri Bölümü, §irnak / Türkiye. E-posta: mehmetbagis50@gmail.com / Assoc. Prof. Dr., §irnak University, Faculty of Theology, Department of Basic Islamic Sciences, §irnak / Türkiye. E-mail: mehmetbagis50@gmail.com

** Bu makale, 4-6 Temmuz 2022 tarihinde Mardin'de düzenlenen 8. Uluslararasi Mardin Artuklu Bilimsel Ara§tirmalar Kongresi 'nde sözlü olarak sunulan "Kur'an Ayetlerinin Mardin'in Tat Arap Lehgesindeki iz Dü§ümleri" adli tebligin igerigi geli§tirilerek ve kismen degi§tirilerek üretilmi§ halidir.

Makale Bilgisi (Article Info): Arajtirma makalesi / Research Article, Makale Gelij Tarihi (Received): 07.02.2024, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 26.03.2024

Giri§

Allah (c.c), akil nimetiyle donatarak yarattigi insanogluyla gönderdigi kitaplar vasitasiyla ileti§im kurmu§tur. Bu ilähi kitaplar dünya hayatinda insana birtakim sorumluluklar yüklemi§tir. ilahi kitaplardan son peygamber Hz. Muhammed'e (s.a.s) indirilen Kur'än'i Kerim, ini§inden günümüze kadar dünyanin farkli cografyalarinda ya§ayan Müslüman toplumlarin hukuk ve ahlak kurallarinin olu§masinda bazen direkt bazen de dolayli olarak etkili olmu§tur. Dil ve edebiyatin §ekillenmesinde de büyük etkiye sahip olan Kur'än, bu anlamda Müslümanlarin sözlü kültürüne kaynaklik te§kil etmi§tir.

Müslümanlar günlük hayatta eylem ve söylemlerinin Kitab'da (Kur'an) yerinin olup olmadigina dikkat etmi§lerdir. Bu da dogal olarak onlarin atasözlerine, §iire ve edebiyatin diger ürünlerine yansimi§tir (Akpinar, 2010, s. 11; Gül & Cengiz, 2019, s. 1023).

Ayette ifade edildigi üzere apa9ik bir Arap9a lisaniyla indirilen Kur'an'i Kerim (e§-§uarä 26/195) Arap nüfusunun ya§adigi cografyalarda konu§ulan Arap9a leh9elerden bazen belig olan ifadeleri almak suretiyle bütün kültürel hazineyi i9inde mezcetmi§ ve deyim yerindeyse Araplarin dilini standart bir fasih Arap9aya dönü§türmü§tür. Bu leh9eler tarihsel süre9te kismi degi§imlere ugrami§ olsalar da günümüze kadar varliklarini sürdürmü§lerdir (Gül, 2016, s. 175-186; Gül & Cengiz, 2019, s. 1023).

Dünya üzerinde Arap nüfusunun ya§adigi cografyalarda kullanilan Arap leh9elerinin yani sira ülkemiz sinirlari i9erisinde Anadolu topraklarina olduk9a erken dönemde gö9 etmi§ Araplar tarafindan konu§ulan ve günümüze kadar varligini koruyan bir9ok Arap leh9esi bulunmaktadir (Özcan, i., Acar, Ö., & Kili9, R. (2023), s. 135). Bu leh9elerden birisi de Mardin ilinin güneyinden, Suriye siniri ile Kiziltepe il9esi arasindaki ovada ya§ayan Araplar tarafindan konu§ulan Tät leh9esidir. Bu leh9e ile Mardin merkezde (Artuklu) konu§ulan Arap9a leh9e ve Midyat il9esi ve 9evresinde yaygin olarak konu§ulan Mhallemi leh9esi arasinda belli düzeyde benzerlik olsa da Tät leh9esi, kendine has farkli dilsel özelliklere sahiptir.

Tät leh9esi, Mardin iline bagli farkli idari statülere sahip 20 küsur yerle§im biriminde konu§ulmaktadir. Tespit edebildigimiz kadariyla bunlar Mardin iline bagli Ortaköy (Hirrin), Yayli (Kavs), Boztepe (Bozkatre), Kumlu (Dekük), Gök9e (Seleh), Göllü (Gölli), £atak (Haräbiddarib), Kuyulu (Birtava), Qali§li (§iglen), Nurköy, (Mahmüd in-Nüri), Yukari Hatunlu, (Mukubli'l-Fökäni), A§agi Hatunlu (Mukubli't-Tihteni), Arpatepe (Tellmer), I§ikli (Mezre), Körsu (Köroso), Büyük Bogaziye (Bögäzi), Eskin (Telfayz), Leventler (Velike), Ta§lica (Harabkört), Akdogan ('Arräde), Ekinlik (Mezra'a) gibi yerle§im birimleridir. Ayrica bu leh9e Mardin ve Kiziltepe merkezlerinde ya§ayan ve Tät isimlendirmesiyle anilan Araplar tarafindan da konu§ulmaktadir (Bagi§, 2018, 1/385).

£ali§mada Tät Arap leh9esinin dil yapisi hakkinda genel bilgiler verilmi§ ve özellikle bu leh9ede kullanilan atasözü, deyim ve dua cümleleri gibi sözlü edebiyat ürünlerinin i9erdikleri Kur'äni motifler ortaya konulmaya 9ali§ilmi§tir. Böylece bu leh9enin Kur'än ile arasindaki bagin yani sira Kur'än ayetlerinin bu leh9eyi konu§anlarin hayatindaki etkisi ve yansimalari görülmeye 9ali§ilmi§tir.

Bu leh9e ses bilgisi, bi9im bilgisi ve sözdizimi yönünden Türkiye'de konu§ulan bir9ok Arap diyalektiyle büyük oranda benzerlik göstermekle beraber özellikle fasih Arap9aya yakinligiyla da göze 9arpmaktadir. Örnegin ses bilgisi (fonetik) a9isindan bakildiginda, ^ (dät) harfi hari9 fasih

Arapçada kullanilan bütün seslerin/harflerin Tât lehçesinde de varligini korudugu ve asil mahreçlerine uygun §ekilde halen kullanildigi söylenebilir (Bagi§, 2018, 1/385-386).

§ekil bilgisi (morfoloji) yönünden Tât lehçesinin fasih Arapçadan ayrilan belki en önemli özelligi, bu lehçede tesniye (ikil) sigasinin sik kullanilmamasidir. Tât lehçesinde hem mâzî, muzârî ve emir fiili çekimlerinde hem munfasil ve muttasil zamirlerde tesniye (ikil) sigasi yerine cem'î (çogul) sigalari kullanilir (Bagi§, 2018, 1/402). Ancak (iki kalem), j^tS (iki kitap) örneklerinde oldugu gibi tesniye isimlerin adedini bildirmek üzere ismin sonuna ^-j (yâ-nûn) gelir. Bunun yani sira bu lehçede genellikle müennes (diçil) isimlerin sonundaki müenneslik alameti olan s (kapali tê) ve tenvîn hazfedilmektedir (Araz & Çelik, 2022, s. 101).

Cümle bilgisi (söz dizimi) açisindan da tipki fasih Arapçada oldugu gibi Tât lehçesinde cümleler isim ve fiil cümlesi olarak kullanilmakta, yine isim tamlamasi, sifat tamlamasi gibi söz öbekleri yer almakta ve bunlar sadece telaffuz açisindan farklilik arz etmektedir (Bagi§, 2018, 1/403). Çaliçmada, açagidaki transkripsiyon sistemi takip edilmiçtir. Listede Tât lehçesi ile Tûrkçe arasinda ortak olan seslere/harflere yer verilmemiçtir (Bagi§, 2018, 1/385-386).

Transkripsiyon

Ünsüz Harfler Tât Lehçesinde Tûrkçede

л / s sêsi Ûç

С / h hârr Sicak

С / h heyr Hayir

j / z zerre Zerre

^ / s sabir Sabir

ь / t tavîl Uzun

fc / z zilim Zulüm

t / e' e'yn Göz

J / к kar'a Kabak

j / w werek Ulan

Ünlü Harfler Tât Lehçesinde Tûrkçede

i (i-i arasi okunur) inte Sen

é (i-e arasi / imâleli) belé Evet

ê bêb Kapi

î karîb Yakin

û mesdûd Kapali

ô tannôr Tandir

l.Tât Arap Lehçesinde Kullanilan Atasözü ve Deyimlerde Kur'ânî Motifler

Din, akil sahiplerini Hz. peygamberin bildirdigi hakikatleri kabul etmeye çagiran ilâhî bir kanundur (Cûrcânî, 1983/1403, s. 105). Tarihin bütün dönemlerinde çaglar ve toplumlar üstü evrensel bir olgu olarak varligini sürdüren din, insani hem içten hem diçtan kuçatan, onun dü§ünce ve davraniçlarinda kendini gösteren bir disiplindir (Tümer, "Din", 1994, 9/317).

Bu baglamda toplumlarda benimsenen din ve inançlarin, o toplumlarin pratik hayatlarinda etkisi oldugu gibi sözlü kültür ögelerinde de yansimalari görülür. Bu durum, araçtirma konumuz Tât Arap lehçesinde de görülmektedir. Zira bu lehçede kullanilan birçok atasözü, özdeyi§ ve deyimin Kur'an ayetlerinden ilham ile söylendigi veya Kur'ân'in bu insanlarin hayatindaki etkisinden hareketle ortaya çiktigi ifade edilebilir. Tât Arap lehçesinde kullanilan atasözü, özdeyi§ ve deyim gibi günlük dilde kullanilan sözlü edebiyat ürünlerinin birkaçini §öyle siralayabiliriz:

1.1. Alla ma'yhit hat a'vec (Allah egri bir çizgi çizmez).

Tât lehçesinde kullanilan bu atasözü, genellikle insanlarin baçlarina gelen kötü durumlarin aslinda kendi yapip ettikleri yüzünden kaynaklandigini ifade etmek üzere kullanilmaktadir.

Buna göre insan, baçina gelen istenmeyen durumun sebebini öncelikle kendisinde aramalidir. Bunun yani sira bu sözde Yüce Allah'in yarattigi/yaptigi her §eyde bir ö^ü, nizam ve hikmet oldugu vurgulanmaktadir. Söz konusu atasözünün anlamiyla paralel olarak Kur'ân'da §u ayetler vardir:

jjH-jî "L Ц j-^'j JÏI j i^ll 'jtS "insanlarin yaptiklari

yüzünden karada ve denizde bozulma ortaya çikmiçtir. Böylece Allah, yaptiklarinin bazi (kötü) sonuçlarini onlara (dünyada) tattirmaktadir. Umulur ki dönerler.:" (er-Rûm 30/41)

jbL оШ1 IL Щ "Gerçekten biz, her §eyi belli bir ôlçû ve dengede yarattik." (el-Kamer 54/49)

Ijî^ tJ* IL ¿11 j "Allah, her §eyi yaratip bir ôlçû ve dengeye göre takdir etmi^tir." (el-Furkan 25/2)

Görüldügü üzere ayetlerde genel olarak dünya hayatinda meydana gelen bozulmalarin insan eliyle gerçekleçtigi, insanin baçina gelen kötü ve olumsuz durumlarin, aslinda onun yaptiklari yüzünden kaynaklandigi ve Allah'in her §eyi bir ö^üye ve hikmete binaen yarattigi ifade edilmektedir. Bu anlamda ilgili atasözünün ayetlerden mülhem olarak söylendigi veya en azindan aralarinda anlam bakimindan paralellik oldugu degerlendirilmektedir.

1.2. Alla yisid bêb u yifteh bêb (Allah bir kapi kapatir, ba$ka bir kapi açar).

Tât lehçesinde günlük dilde çokça kullanilan bu atasözü, insanlar arasinda genellikle dar gelirli kimselerin teselli edilmesi veya maddi anlamda içleri rast gitmeyen ya da baçina maddi bir musibet gelen birinin umudunu ve çevkini yitirmemesi, dolayisiyla mücadeleye devam etmesi gerektigini ifade etmek üzere kullanilir. Lehçede bu atasözünün manasina paralel olarak söylenen bir deyim de "Ir-rizik al'Alla (Rizik Allah 'a aittir)." çeklindedir. Kur'ân'da ise bu manada veya bu sözlere kaynaklik teçkil eden birçok ayet bulmak mümkündür:

ц!jj M Jb V] c^jH J ^ Ц3 "Yeryûzûnde hiçbir canli yoktur ki rizki Allah 'a ait olmasin." (Hûd 11/6)

j°nr. ÄI iJi-Ljlu lilji la Vj llJü Äl V Äl olji l—. ¿3^**3 ^äjj J"^ jaj " Ü"? " J^ "Imkäni geni§ olan, imkanina göre infäkta bulunsun (versin). Rizki daraltilmi§ olan da Allah 'in ona verdiginden bir kismini (imkanina göre) infäk etsin. Allah her nefsi ancak kendine verdigi kadariylayükümlü kilar. Allah zorlugun arkasindan kolaylik verir.:" (et-Talak 65/7)

Ij^S ü! Ij^S j^I ü^ "Muhakkak ki her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir. Elbette

her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir.." (in§iräh 94/5-6)

V ' -

LLjaJi AJ ¿Ji^J äl ^jj jaj "Allah 'a kar§i gelmekten sakinan ki§iye, Allah bir giki§ yolu agar.." (et-Talak 65/2)

1.3. Ye men 'amar u 'alle, rahal u halle (Nice bina kurup yükselten, sonra da gö?üp giden kimseler vardir).

Bu atasözünde, daha gok mal mülk elde edebilmek igin sürekli gali§ip gabalayan insanin, yaptigi onca §eyin tadini gikaramadan gögüp gitmesine vurgu yapilmi§, böylece dünyanin gegiciligine dikkat gekilmi§tir (Gül & Cengiz, 2019, s. 1025-1026). Bu ata sözü Mardin'de konu§ulan mhallemi lehgesinde "'Amar u 'alle, räh u halle (Binayi kurupyükseltti, sonra da gekip gitti)" §eklinde ayni manada ifade edilmektedir (Acat, 2017, s. 249).

Rahman süresi 25-26. ayetlerde ise ¡»Ij^Vlj JM' j^ <21jj H-J 1*3^ ja "Yeryüzündeki

her §ey fanidir. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zäti bäki kalacaktir.." buyrularak dünya ve üzerindekilerin fani oldugu ve sadece Allah'in zatinin baki kalacagi bildirilmi§tir.

»' ¡s O fi'.' 5 ' <J" » ' O '.iÄ ' ' ' i O ' i '

Ayni §ekilde llO^I «ja a^I IjlS ^Lä j. jjjJl jls lj^' ^ f^Jl

l&jj^t H. Ujj-tj "Onlar, yeryüzünde dola§ip da kendilerinden öncekilerin äkibetinin nasil olduguna bakmadilar mi? Zira öncekiler, onlardan daha güglü idiler. Yeryüzünü sürüp i§lemi§ler ve kendilerinin imar ettiginden daha gok imar etmi§lerdi." (er-Rüm 30/9)

Tat lehgesinde evler ve binalar yapan, özellikle dünyalik elde etmek igin gok gali§ip gabaladiktan sonra vefat eden kimselerin arkasindan söylenen bu atasözü, yukaridaki ayette gegtigi gibi dünyanin igindekilerle beraber gegici bir barinma yeri olduguna vurgu yapmaktadir.

1.4. il-'ebid lihu hiseb, u'r-Rab lihu hiseb (Kulun bir hesabi var, Rabbin ba$ka bir hesabi var).

Bu atasözünde insanlarin günlük i§lerinin veya gelecege yönelik yatirimlarinin her zaman planlandigi gibi yolunda gitmedigi anlatilmaktadir (Cengiz, 2019, s. 97). Bazen kötü zannedilen durumlarin iyi sonuglar dogurabilecegi; iyi ve güzel zannedilen durumlarin da kötü sonuglar dogurabilecegi ve bunu en iyi bilenin Allah oldugu, dolayisiyla kadere riza göstermek gerektigi vurgulanmi§tir. Bu anlamda Kur'an'da §u ayetler göze garpmaktadir:

"Bazen bir §eyden ho^lanmazsiniz; halbuki o sizin igin daha hayirlidir. Ve bazen bir §eyi seversiniz, ancak o sizin igin daha kötüdür. Bunu Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara 2/216)

^ ^ l^ Ij^jS ¿I "Bazen bir §eyden ho§lanmazsiniz, halbuki Allah onda pek gok hayiryaratmi§tir.." (en-Nisa 4/19)

1.5. ize ce íl-kader yi'mi'l-basar (Kader geldiginde gözler kör olur).

Tat leh9esinde genellikle trafik kazalarindan sonra kadere olan sonsuz inancin bir göstergesi olarak söylenen bu atasözünde, daha 90k kazazede ve ailesini teselli etme amaci güdülür. Atasözünde ge9en "kader" kelimesi, genel itibariyle olumsuz durumlara yönelik bir anlam ifade etse de 9ogunlukla "ecel" manasinda kullanilmi§tir. Zira yukarida deginildigi gibi bu atasözü, daha 90k ölümlü trafik kazalari hakkinda söylenmektedir. Dolayisiyla kazaya sebebiyet verenlerin hatasi varsa da aslinda hadisenin kader planinda ger9ekle§tigi, netice itibariyle sakin ve sabirli olunmasi gerektigi vurgulanmaktadir.

Atasözüyle ayni minvalde Kur'än'da hem zamansal olarak hem de mekänsal olarak Allah'in (c.c) bir §eyin olmasini takdir etmesi durumunda, o §eyin kesinlikle väki olacagini bildiren §u ayetler vardir:

jjkkj Uj _jjj1 ¿ll 'í' llj ^ _3i_ ¿J "Allah, eceli gelen hig kimsenin ecelini ertelemez.

Allah, yaptiklarinizdan hakkiyla haberdardir.:" (el-Münäfikün 63/11)

¡tjjj ^ Jj ¿ijJl ^_jjj IjjjSj Ii ijj'l "Nerede olursaniz olun ölüm sizi bulup yakalar; sarp ve saglam kalelerde olsaniz bile!" (en-Nisä 4/78)

1.6. Ít- tabí'a tehtí'l-beden me'ygeyyíre ille'l-kefen (Huy bedenin (derinin) altindadir. Degi^mez. Onu ancak kefen degi^tirir).

Bu atasözü Tät leh9esinde, insanin sahip oldugu huylarindan ve ali§kanliklarindan vazge9mesinin pek mümkün olmadigini ifade etmek üzere söylenmektedir. Özellikle bazi insanlarin bailarina ciddi bir olay geldiginde ger9ek karakterlerini a9iga vurduklarini, dolayisiyla zor zamanlarda insanlarin ger9ek ki§iliklerinin görülebildigini ifade eder. Bu atasözünün diger bir versiyonu da "It- tabí'a tehti'l-cilid/Huy derinin altindadir.:" §eklindedir. Kur'än'i Kerim'de ise buna yakin manada insanin tabiatina uygun §ekilde hareket ettigini bildiren §u ayet dikkat 9ekmektedir:

iUjl ^¿Ä'l jä ¿¡j ^íc-'l ^Jja Je ¿Jüj C "De ki: Her bir kimse kendi mizag ve karakterine uygun i§ler yapar. " Rabbiniz kimin en dogru yolda oldugunu gok iyi bilmektedir.:" (el-isrä 17/84)

1.7. Míni ebu gadi? (Yarina kalacaginin garantisini kim verebilir?)

Bu deyimde her canlinin ölümlü olup, ölüm vaktinin ne zaman geleceginin belli olmadigi vurgulanmaktadir. Bu baglamda insanin gelecege yönelik büyük kuruntular pe§inde olmamasi, planlarinda öl9ülü olmasi, ölümü her zaman hatirinda tutmasi ve ona göre hayatini dizayn etmesi gerekmektedir. Kur'än'da ise ölümün nerede ve ne zaman geleceginin belli olmadigi gibi ecel vaktinde de bir degi§iklik olmayacagi belirtilmi§tir:

jjk»j Iíj _jj.i1 äilj ^tá.' ¿ll lil Hisj _ji_ ¿j "Allah, eceli geldiginde hig kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptiklarinizdan haberdardir.:" (el-Münäfikün 63/11)

jjijíjlu Vj 4c.ll jj_jiljljij V ^flíá 'l ¿ll Tili üá'l ^ C^J "Her ümmetin belli bir eceli vardir. Onlarin eceli geldiginde ne bir an geri kalabilirler ne de öne gegebilirler.(el-'Aräf 7/34)

1.8. Íl-yí§évír igbíru me yitneddem (Büyügüne danzan pieman olmaz).

Tät leh9esinde isti§ärenin önemine vurgu yapan bu atasözü, özellikle hayat tecrübesi bulunmayan geilere yönelik söylenmektedir. Buna göre bir gen9 herhangi bir i§ konusunda

kendisinden daha tecrübeli bir büyügüne daniçirsa, büyük ihtimalle içinde baçarili olur ve piçman olmaz. Kur'ân'da da ayni manaya matuf olarak istiçarenin önemiyle ilgili §u ayetler vardir:

3-^1 ^ ÇÀjjUSj "Îç hakkinda onlarla istiçare et (damç)" (Âli imrân 3/159)

Bu ayette, peygamber olmasina ragmen Allah'in elçisi Hz. Muhammed'e yerine göre sahabîleriyle istiçare etmesi emredilmiçtir. Aslinda Hz. Peygamber'e hitapla gelen bu ilâhî emirde, onun çahsinda bütün ümmetin ve özellikle yöneticilerin, istiçare yolunu tercih etmeleri ve daniçarak i§ yapmalari gerektigi vurgulanmiçtir. Baçka bir âyette de f4*3J ^jj^ fÁj-Ij "Onlar, aralarinda istiçare ederek iç yaparlar.:" (e§-§ûrâ 42/38) buyrularak istiçare ile hareket etmenin müminlerin üstün meziyetleri arasinda oldugu bildirilmiçtir (Karaman, H. & Dönmez, i. K. & Çagrici, M. &, Gümü§, S., 2006, 1/700-705).

1.9. Hak he'l îd ma'yzil le he'l îd (Bu elin hakki diger ele kalmaz).

Tât lehçesinde, insanin yaptiklarindan kesinlikle bir gün hesaba çekilecegini bildiren bu atasözünde zulmün ebedi olmadigi, eninde sonunda mazlumun hakkinin zalimden alinacagi ifade edilmektedir. Dolayisiyla burada maddi manevi kul hakki yememeye özen gösterilmesi ve insanlarin zulümden kaçinmalari gerektigi vurgulanmaktadir. Bu minvalde Kur'ân'da çu ayetler vardir:

3 . ^JSfl jj xi^ .J3] fAj^jJ L¿JI j^j.ilb.4 (JÁ*¿ LÁc. !Íál¿. d&l (jjluLj Vj

"(Ey Muhammed!) Allah '1 zalimlerin yaptiklarindan sakin habersiz sanma, onlari yalnizca gözlerin dehçetle bakacagi bir güne ertelemektedir.:" (ibrahim 14/42)

jjJâlij Çij'lj Jlj"i ó. Üj^ä 1 JÏ^-J] . S" il j! 1 jiiiJ J^IJJIJ fSJlj-'l 1 JÏ^IJ VJ

"Aranizda birbirinizin mallarini haksiz yere yemeyin. Însanlarin mallarindan bir kismini yemek için bile bile günaha girerek onlari hâkimlere (rü§vet olarak) vermeyin." (el-Bakara 2/188)

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

lijl 1 .'b. ^Jatjill ¿jlj-l (jjï^U (¿¿Il (j!

"Yetimlerin mallarini haksiz yere yiyenler, muhakkak ki karinlarina ateç doldurmuç olurlar. Onlar, alevli bir ateçe atilacaklardir.:" (en-Nisa 4/10)

Ù3.UÏ1 iL. ¿1 i-áJlj Ijilb ¿¿¿Il .Jail jjlÁ ¿ila "Böylece zalimler toplulugunun kökü kurutuldu. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.:" (el-En'am 6/45)

Ayetlerde yukaridaki atasözünün manasina muvafik olarak zulmeden insanlarin eninde sonunda hesaba çekilerek cezalandirilacaklari ve zulme ugrayanin hakkinin zalimden alinacagi ve böylece adaletin kesinlikle tesis edilecegi ifade edilmiçtir.

1.10. Île mê râsu yítihhil líhíd (Baçi lahit duvarina çarpinca gerçegi görür).

Bu atasözü hayat tecrübeleri bulunmayan, gelecege yönelik dü§ünmeden karar veren ve ilerisi için hayatta istenmeyen durumlarla karçilaçabilecegini aklina getirmeyen tedbirsiz kimselerin halini bildirmek üzere kullanilmaktadir. Atasözünde özellikle yapilan eylemlerden dolayi duyulan son piçmanligin fayda etmeyecegi bildirilir. Nitekim Tât lehçesinde ölüm ve ötesi hayati aklina getirmeyen ve bu hayata yönelik hiçbir hazirlik yapmayan birisinin duyacagi piçmanlik, kabre konulan birisinin çikmak veya kurtulmak için baçini tam kaldiracakken lahit duvarina çarpip o anda hakikati anlamasi ve piçman olmasi durumuyla temsil edilmiçtir. Ne var ki bu andan sonra duyulan piçmanlik fayda etmemektedir. Tipki Tekâs^ sûresinde dünya

nimetlerinin 9okluguyla oyalanan kimsenin ölüp kabre girdiginde kendine gelmesi gibi...Söz konusu ayetler §öyledir: .ll^ll ^k ^Sli Xokluk yari§i sizi, kabirlere girinceye

(ölünceye) kadar oyaladi." (et-Tekäsür 102/1-2) Bu tip günahkär ve inkärci insanlarin ahiret hayatinda deh§etli durumun i9ine dü§tükten sonra duyacaklari büyük pi§manliklari ba§ka ayetlerde §öyle ifade edilmi§tir:

jjiajpdl ja (jj^jj \JJ__ cjUlj ^-^j Vj 1 *"}! 1J Ijllla__jljJl ^Ic. Ijisj il j j

"Ate§in kar^isinda durdurulup, ke§ke dünyaya geri döndürülsek de orada Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden olsak' dediklerinde (hallerini) bir görsen/" (el-En'äm 6 /27)

^jUi-l iöi U ^ A.1 ,^-i'lj jU^l j^iSi ijäjJ (**'£?'.' i^j

"O gün cehennem getirilir. Ve o günde insan (dünyadayken yaptiklarini) hatirlar. Ancak bu hatirlamanin ona ne faydasi var ki? Ke§ke bu hayatim igin önceden bir §eyyapsaydim" diyecek." (el-Fecr 89/23-24)

Vjiüjll UkLij äl HkLl Ijjj! U jjijli _l!ll ^ijlj fü "Yüzlerinin ate^te evrilip gevrilecegi gün, 'Ke§ke Allah 'a ve Peygamber 'e itaat etseydik'diyecekler.:" (el-Ahzäb 33/66)

1.11. is'sabir niiftehil farac (Sabir kurtulu^un anahtaridir).

Tät leh9esinde sabrin önemine vurgu yapan bu atasözü, kar§ila§ilan zor durumlarda veya ba§a gelen musibetlerde felaketzedeye teselli vermek ve diren9 kazandirmak amaciyla söylenmektedir. Ayni zamanda atasözünde sabrin sonunun selamet oldugu, nihayetinde ise ba§ari ve kurtulu§un gelecegi müjdelenir.

Kur'än'da bu manayi destekleyen bir9ok ayet vardir:

(jjiiüj ^kl äl IjiSl^ lj^ljj ljjf^j Ijj^l jjiSl UJ Ij "Ey iman edenler, sabredin, sebat gösterin, dü§manlariniza kar§i uyanik ve hazir olun. Allah 'a kar§i gelmekten sakinin ki kurtulasiniz." (Al-i imran 3/200)

j J..1 f Cjljpöjllj cJljäVl j0 j ^Qjj ^jlllj tajlSl ja ^jjljülj

"Andolsun ki Biz sizi biraz korku, aglik ve mallarinizdan, canlarinizdan ve ürünlerinizden bir miktar eksilterek imtihan edecegiz. Sabredenleri müjdele." (el-Bakara Suresi 2/155)

l.!^ .üll ¿ä jl l^LJ .Lall ¿ä "Muhakkak ki her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir. Elbette her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir.(el-in§iräh 94/5-6)

Ayetlerde yukaridaki atasözüne muvafik olarak kar§ila§ilan durum ne kadar agir veya zor olursa olsun, sabirli davranilirsa en sonunda bu zorluklarin a§ilacagina, rahata ve huzura eri§ilecegine i§aret edilmi§tir.

1.12. E§ le tizra' tilisid (Ne ekersen onu bi?ersin).

Tät leh9esinde insanin yaptigi olumlu veya olumsuz davrani§larin ya da yatirimlarin bir §ekilde kendisine dönecegini ifade eden ve özellikle 9ocuklara verilecek ahlaki terbiyenin önemine vurgu yapmak üzere kullanilan atasözü, "il beyt mekteb we/Ev okuldur.atasözüyle birlikte ev ortaminin da bir egitim yeri oldugunu, dolayisiyla egitimin ilk olarak evde ve aile ortaminda verilmesi gerektigini bildirir.

Ayni çekilde yukaridaki atasözüne yakin manadaki "Il yizra' yirfa'/Tarlasini eken, ürünü kaldirir.:" çeklindeki atasözünde, çaliçmanin önemine vurgu yapilmakta ve emek verilmeden istenilen neticenin elde edilemeyecegi bildirilmektedir. Kur'ân'i KerÎm'de de bu atasözüne yakin manada insanin yaptiklarinin karçiligini görecegini bildiren §u ayetler vardir:

^üü l. VI (jl—j^Âl t>3Í ¿íj "Însana ancak çaliçmasinin karçiligi vardir.:" (en-Necm 53/39)

(jj-iikj V fÁj ¿jjiS U L^ij ¿JJ Çj "Sonra herkese kazandigi tastamam verilir. Ve onlara asla zulmedilmeyecektir.:" (Ali-imran 3/161)

1.13. Alla ken y'irif bí'l-hey u hat ícreye íb batna (Allah yilanin kötülügünü biliyordu da ayaklarini karninin içine yerleçtirdi).

Bu atasözü, Tât lehçesinde özellikle kötü insanlarin baçina gelen musibetlerin veya olumsuz durumlarin aslinda onlarin kötülüklerinden kaynaklandigini ifade etmek için kullanilir. Atasözünde, yilanin zehirli ve zararli olmasi sebebiyle adeta ayaklarinin karninin içine gizlendigi; §ayet ayaklari diçarida olsaydi daha fazla kötülük yapacagi bildirilmiçtir. Nitekim bazi kaynaklarda yilanin ayaklari diçarda iken Allah tarafindan karninin içine çekilerek yerde süründürüldügü zikredilmiçtir. Her ne kadar isrâiliyattan bir haber olarak degerlendirilse de bazi tefsir kaynaklarimizda yilanin bu çekilde cezalandirildigina dair rivayetler yer almaktadir (TaberÎ, 2001/1422, 1/563; ibn ebi ZemenÎn, 2002/1423, 1/134; Cengiz, 2019, s. 95).

Kur'ân'da ise kiçinin baçina gelen olumsuz durumlarin ya da musibetlerin kendi tercihlerinin ve amellerinin neticesi oldugunu beyan eden §u ayetler vardir:

IjjlS Ц uá—L^l ttJ Jj ¿iîiSj "Îçte böylece amelleri (içledikleri günahlari) sebebiyle bazi zalimleri bazilarina idareciyapariz." (el-En'âm 6/129)

jC jkjj çÈjaJÎ ¿jjiS Ц| ■ ó"? Цз "Baçimza gelen her bir musibet, yaptiklarimz yüzündendir. Buna ragmen Allah, çogu yaptiginizi affeder.:" (Çûra 42/30)

1.14. Rahâti'l-imcennenîn yidîre Rabbi'l-'alemîn (Delilerin degirmenini alemlerin Rabbi döndürür).

Bu atasözü, toplumda genellikle fakir, muhtaç ve kimsesizlerin bazen hiç ummadiklari bir anda içlerinin yoluna girmesi, sikintida olduklari bir zamanda sikintilarinin giderilmesi veya onlara beklemedikleri bir yerden bir yardim yapilmasi durumunda söylenir. Tât lehçesinde bu atasözüyle ayni anlami taçiyan "Rahâtil mehbûl Allaydîre /Delinin degirmenini Allah döndürür; Alla delîli 'l-hêyirîn /Allah, yolunu çaçirmiç olanlarayolgösterendir; Il mê líhu eb líhu Rab /Babasi olmayanin Rabbi vardir. " çeklinde atasözleri de vardir.

Kur'ân'da ise §u ayetler atasözünün ifade ettigi manayi desteklemektedir:

l^aj. Л1 ^ib VI LO^l ó-? ЦЗ "Yeryüzünde hiçbir canli yoktur ki rizki Allah 'a ait

olmasin." (Hûd 11/6)

■jlk Л1 ¿jSjjj ó.j ij-n'^j V <—13^ ó. ■Sjjjj ■ ^ ¿jjj ó.J "Kim Allah 'a karçi gelmekten sakinirsa, Allah ona bir çikiç yolu gösterir ve hiç ummadigi yerden onu riziklandirir. Kim de Allah 'a tevekkül ederse Allah, onayeter.:" (et-Talâk 65/2-3)

Ayni çekilde ayete'l-kürsi vb. baçka ayetlerde Allah Teâlâ'nin kayyûm oluçuna vurgu yapilmaktadir (el-Bakara 2/255; Âli imrân 3/2; Tâhâ 20/111). Kayyûm ise insan ve onun diçindaki

bütün varliklarin i§lerini/durumlarini gözeten, onlarin idaresini üzerine alan, koruyup kollayan, demektir (Topaloglu, 2022, 25/108-109; el-Isfahäni, 1412/1991, 691). Keza el-Bakara 2/257. ve Ali imrän 3/68. ayetlerde zikri ge9en Allah'in "veli" sifati da O'nun, mümin kullari koruyup kolladigini, onlara her daim yardim ettigini, onlarin dostu ve yakini oldugunu ifade eder (el Isfahäni, 1412/1991, 885-888).

1.15. in'ne'ci tft-'allak ib'icre u'l-'eniz tPt-'allak ib'icre (Koyun kendi bacagindan, ke?i de kendi bacagindan asilir).

Bu atasözü Tät leh9esinde, her ki§inin yaptigi i§ten bizzat sorumlu oldugunu ve i§inin kötü sonu9larindan ba§kasinin sorumlu tutulamayacagini ifade etmek üzere kullanilir. Türk9e'de "Her koyun kendi bacagindan asilif ya da "Günahi boynund' §eklindeki kullanimlar da ayni anlami ifade eder. Yine Mardin'in farkli bölgelerinde kullanilan "Ki'l geneme ti't 'allak min kar'übe" atasözü (Acat, 2016, 697) ve "Zenbu 'ale cenbu" §eklindeki deyim de yukaridaki atasözüyle ayni anlama gelmektedir.

Kur'än'da ise ayni minvalde §u ayetler bulunur: jjj *jjlj jJp ^ "Higbir günahkär, ba§ka bir günahkärinyükünü yüklenmez" (en-Necm 53/38)

li <jlS jlj £<>2 ¿Uäj V Ui^ Jl ÄMä ¿lj ^ jd __ jj «jjlj jjj Vj "Higbir günahkär ba§ka bir günahkärin yükünü yüklenmez. Yükü (günahi) agir gelen ki§i, ta^imasi igin (ba§ka birini) gagirsa, gagrilan ki§i akrabasi da olsa, onun yükünden bir §ey yüklenemez." (el-Fätir 35/18)

Yukaridaki ayetlerde ki§inin yaptiklarindan bizzat sorumlu oldugu, ayni zamanda günahin ve su9un §ahsiligi vurgulanmaktadir.

1.16. 'iti'l-ecin le hibbezitü (Hamuru firinciya ver).

Tät leh9esinde kullanilan bu atasözünde hamurun firinciya, yani onu ekmek yapabilecek ustaya verilmesi gerektigi ifade edilmi§; mecazi olarak da i§lerin veya makamlarin ehil kimselere verilmesi gerektigi vurgulanmi§tir. Her ne kadar atasözünün "'Iti'l-ecin le'l-hibbez" §eklinde

müzekker kullanimi olsa da leh9eyi kullananlarin häkim kültürüne göre ekmegi genellikle kadinlar

t f. t Ä

pi§irdigi i9in ilk kullanim daha yaygin olarak tercih edilmektedir. Nisä süresinde u1 pj^U ¿1 UiÄS Jl cAjläVl lj^jj "Allah size, emanetleri ehli olanlara vermenizi emrediyor.§eklindeki 4/58. ayette de ayni husus üzerinde durulmu§tur. Ayette genel olarak emanetlerin sahiplerine verilmesinin gerektigi anlatilmakla beraber, özelde makamlarin veya görevlerin onlari en iyi §ekilde ifa edebilecek sorumluluk sahibi insanlara verilmesi gerektigi üzerinde durulmaktadir. Ayetin tefsiri baglaminda §öyle bir rivayet vardir: Bir sahäbiHz. Peygamber 'e kiyametin ne zaman kopacagini sormu§, o (s.a.s) da: 'Emanet zäyi edildigi zaman kiyameti bekle/' demi§tir. Bunun üzerine sahäbi, 'Emanet nasil zäyi olur yä Rasülallah?'diye sormu§. Hz. Peygamber ise 't§, ehil olmayan kimseye verildigi zaman kiyameti bekle/'diye buyurmu§tur." (Buhäri, 1422, Rikäk, 35).

1.17. id-dini bid-davr ye, yom lik u yom 'aleyk (Dünya sirayladir, bir gün lehine bir gün de aleyhine...).

Bu atasözünde insanin hayatta olumlu veya olumsuz durumlarla kar§ila§masinin her an i9in mümkün oldugu ifade edilir. Dolayisiyla güzel ve mutlu günler ge9iren insanlarin bu mutluluklarinin sürekli devam etmeyecegi, ayni §ekilde kötü, zor ve sikintili günlerin de devamli olmadigi, bunlarin ardindan mutlu ve huzurlu günlerin gelebilecegi vurgulanir. Tät leh9esinde Id-dini bid-davr ye (Dünya sirayladir.) §eklindeki atasözünün ilk kismi; kötülük yapan birinin

kötülüge maruz kaldigi, zengin birinin sonradan fakirleçtigi, insanlara herhangi bir §ekilde kötülük yapan birisinden intikam alindigi vb. durumlar üzerine de söylenir.

Kur'ân'da ise bir bütün olarak ilgili atasözünün manasina paralel olan §u ayetler bulunmaktadir:

Ij^j ûl û^ "Muhakkak ki her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir. Elbette

her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir.:" (el-in§irâh 94/5-6)

¿¿Ul ¿¿j ^VI (2iij_3 "Böylece Biz, insanlarin arasinda o günleri döndürüp dururuz." (Âli imrân 3/140)

Tefsir kaynaklarinda yukaridaki ayetin Bedir ve Uhud savaçina içaret ettigi ifade edilmi§tir. Zira Bedir'de Mekkeli mü§riklere galip gelen Müslümanlar, Uhud savaçinda kismi bir yenilgi yaçamiçlardi. Netice itibariyle ayette Allah'in dünya hayatinda bazen insanin lehine bazen de aleyhine olacak §ekilde günleri döndürüp durdugu ifade edilmiçtir (Beydâvî, 1997/1418, 2/40; Sâbûnî, 1997/1418, 1/211). Zira bu durum Allah'in dünya hayatinda koymuç oldugu bir kanunudur.

2. Tât Arap Lehçesinde Kullanilan Dua Cümlelerinde Kur'ânî Motifler

insanoglu, hayatta baçina gelen sikinti ve zorluklardan kurtulmak için inanç durumuna göre yüce bir varliga siginir ve ondan yardim bekler. Fiziki olarak sinirli güç ve imkanlara sahip olan insanin üstün ve kudretli bir varliga yakariçi ve gücünün yetmedigi yerlerde bütün içlerini ona tevdi ederek talepte bulunmasi dua olarak degerlendirilmektedir. Her toplumda belirli durumlarda söylenmesi gelenek haline gelmiç birtakim dua kaliplari vardir. Dualar; evlilik, dogum, yeni bir §ey satin alinmasi, yemege baçlama/bitirme, hastalik, bela, musibet, taziye, yolculuk, iyilige §ükür vb. münasebetlerde söylenen iyi dilek sözleridir. (Araz & Çelik, 2022, s. 291-292; Çelik, 2022, s. 23). Yaçanan olumlu durumlar karçisinda sarfedilen iyi dilek ifadeleri ya da bazi olumsuzluklar karçisinda çiki§ yolu arayan insanlarin talepleri, diger bir tabirle sarf ettikleri dua cümleleri toplumun inanç yapisi, kültürü ve yaçanti biçimi hakkinda önemli ipuçlari verir. Bu baglamda Mardin ilinin güneyinden, Suriye siniri ile Kiziltepe ilçesi arasinda kalan ovada yaçayan ve Tât kabilesi olarak bilinen Araplar da yüzyillar boyunca islam dini kültür ve medeniyeti altinda bir hayat sürdükleri için hukuk, ahlak, dil vb. birçok alanda islâm dininin ögretilerinden etkilenmiçlerdir. islâm'in etki ettigi alanlardan birisi de hiç §üphesiz Tât Arap lehçesini konuçan insanlarin dili ve bu dilde kullanilan dua cümleleridir. Tât lehçesinde kullanilan birçok dua cümlesinde Kur'ân'in ögretilerinden motifler görülmekle beraber bu dualarin genellikle "Allah" lafziyla baçlamasi dikkatlerden kaçmamaktadir. Bu da dinin bu lehçe sahiplerinin yaçantilarindaki yansimalarini gösteren çarpici örneklerdendir. Söz konusu dua cümlelerinin bazilarini siralayacak olursak;

2.1. Alla le'yvakki' ehhed tehti'l ideyn (Allah kimseyi ele/ba§kasina muhtaç etmesin)!

2.2. Alla le'yhelli sellit ehhed fergâ (Allah kimsenin sepetini bo§ birakmasin)!

2.3. Alla le'yhelli he§i§êy tehit hacara (Allah hiçbir otu bir ta§ altinda birakmasin)!

2.4. Alla le'yhelli 'ayn ehhed 'ale ehhed (Allah hiç kimsenin gözünü digerinin malinda birakmasin)!

2.5. Alla le'y'avviz ehhed le ehhed (Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin)!

2.6. Alla le'yhelli nefs ib zîka (Allah hiç kimseyi darda birakmasin)!

2.7. Alla yirfa' min himlu (Allah onun yukunu hafifletsin/derdini azaltsin)!

2.8. Alla yiftehlu bêb rizik (Allah ona bir rizik kapisi açsin)!

2.9. Alla y'âvinu (Allah ona yardim etsin)!

2.10. Alla yirhamu (Allah ona rahmet eylesin)!

2.11. Alla ydûm hâlu (Allah onun iyi halini daim eylesin)!

2.12. Alla ytavvîl 'imru (Allah ona uzun omurler versin)!

Goruldugu uzere Tât lehçesini konuçan insanlarin ettikleri ve tumu "Allah" lafziyla baçlayan bu dualarda insanlar, Allah'tan kendilerini darda ve sikintida birakmamasi, uzun ve huzurlu omur vermesi, katindan bol rizik vermesi ve baçlarina gelen zorluklara kar§i onlara yardim etmesini istemektedirler. Mana bakimindan bu dualarla ortuçen veya bu dualara kaynaklik ettigi duçunulen ayetler ise çunlardir:

jjjSlliJll j- j*oàa j- lji jj^-* jtÂj j-LjIlj jpjil '-Îfc- j- -^jf*3 j- Jt

"De ki: 'Karanin ve denizin karanliklarindan (tehlikelerinden) sizi kim kurtarir? Hani yalvararak yakararak gizli gizli dua eder de 'Eger Allah bizi bundan (sikintidan) kurtarirsa, kesinlikle çukredenlerden olacagiz! 'diyordunuz." (el-En'âm 6/63)

jS* -j p^ j-j U*- -^jVlî ^ Jt "De ki: 'Bunlardan (tehlikelerden) ve diger butun sikintilardan sadece Allah kurtariyor; ancakyine de O'na ortak koçuyorsunuz." (el-En'âm 6/64)

IjLu jLàJi j |_jLij jjLikïl jl! "Muhakkak ki her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir. Elbette her zorlukla birlikte bir kolaylik vardir.." (el-in§irâh 94/5-6)

jj M Je. V) lPO'^I ^ j-? 1-j "Yeryuzunde hiçbir canli yoktur ki rizki Allah'a ait olmasin." (Hûd 11/6)

-Jàîl ¿uUi

'Wice canlilar var ki riziklarini (yanlarinda) taçimiyorlar. Hem onlara hem de size rizki veren Allah'tir. O, her §eyi hakkiyla içiten hakkiyla bilendir.." (el-Ankebût 29/60)

Bu baçlik altinda ornek kabilinden verilen ayetleri arttirmak pekâla mumkundur. Sonuç

Atasozleri ve deyimler sozlu kulturun en onemli ogeleri arasinda yer alir. Ayni çekilde bir dilde yapilan dualar da o dilin sahiplerinin kulturlerini, inançlarini ve yaçanti biçimlerini yansitmasi bakimindan son derece onemlidir. Bu çaliçmada Mardin'in Tât Arap lehçesinde kullanilan atasozu, deyim ve dua cumleleri gibi sozlu kultur ogeleri ara§tirilmi§ ve Kur'ân ayetlerinin bu kultur ogeleri uzerindeki yansimasi, tesiri ve aralarindaki iliçki uzerinde durulmuçtur. Hiç çuphesiz bu sozlu kultur ogeleri ayni zamanda, Tât Arap kabilesi olarak bilinen toplumun inançlarina, kulturlerine ve yaçanti biçimlerine dair ayna gorevi gormektedir.

Yuzyillardan beri islam ile çereflenen Tât Arap kabilesinin inançlari, orf ve adetleri, gelenek ve gorenekleri, dunya goruçleri ve duçunce yapilari islam dininin kultur birikimiyle yogrularak teçekkul etmiçtir. Bu durum, onlarin lehçelerinde kullandiklari atasozu, deyim ve dua cumlelerinde

a9ik9a gorulmektedir. Zira yukarida da goruldugu uzere Tat leh9esinde soz konusu alanlarda Kur'an'in ogretilerinden motiflere ve yansimalara siklikla rastlanmaktadir. Ornegin bu leh9ede tevekkul, kader, rizik, adalet, sabir, emek, ehliyet, liyakat, isti§are, karakter, hirs, dunyanin ge9iciligi ve son pi§manligin fayda etmeyecegi gibi konularda soylenen bir9ok atasozu ve deyim Kur'an ayetlerinin anlamlariyla paralellik arz etmektedir. Ayni §ekilde leh9ede rizik, yardim, bagi§lanma vb. ihtiya9lara yonelik yapilan dualar da ayetlerin manalariyla buyuk oranda 6rtu§mektedir.

Neticede leh9ede kullanilan sozlu kultur ogelerinin bir9ogunun dini bir huviyet ta§imasi ve ozellikle Kur'an ayetleriyle ayni veya yakin anlamlara sahip olmasi sebebiyle, bu sozlu kultur ogelerinin bir9ogunun ayetlerden mulhem oldugu veya ayetlerle ayni anlam orgusu i9inde te§ekkul ettigi degerlendirilmektedir.

Extended Abstract

Language, which enables communication among people, is one of the cultural elements that constitute all the values adopted by the society. Language is also an important element that connects societies and ensures the transfer of culture between them. The primary value that spiritually binds society each other is religion, which is a systematic form of the beliefs held by that society. In the Islamic society, as in many societies, religion and beliefs have an important role in the formation and shaping of both culture and language, which is the most important element of this culture. When we look at the issue specifically in terms of the religion of Islam, the Quran and the Sunnah, the two main sources of Islam, determine and regulate the beliefs and worship of believers. In addition, it has also affected the cultural elements of the Muslim society such as customs, moral rules, identity and language. Especially many proverbs, idioms and prayer sentences corresponding to the oral culture in the language were either directly derived from verses and hadiths or were said with inspiration from them. Because Muslims paid attention to whether the words or sentences they uttered in daily life were religiously appropriate. This was naturally reflected in their proverbs, poetry and other products of literature. This situation is also seen in the Tat Arab dialect, which is our subject of study. The dialect is one of the Arabic dialects spoken by the Arabs who migrated to Anatolia very early and has survived until today. Tat dialect is spoken by Arabs living in the south of Mardin province, in the plain between the Syrian border and Kiziltepe district. The Tat dialect, which has its own different linguistic features, has a certain level of similarity with the Mhallami dialect widely spoken in the Midyat district and its surroundings and the Arabic dialect spoken in the center of Mardin (Artuklu). In addition, the Tat dialect is largely similar to many Arabic dialects spoken in Turkey in terms of phonetics, morphology and syntax, and stands out especially with its closeness to Fusha Arabic. For example, from the perspective of phonetics, it can be said that almost all sounds/letters used in Fusha Arabic still exist in the Tat dialect and are still used in accordance with their origin.

Perhaps the most important feature of the Tat dialect that distinguishes it from Fusha Arabic in terms of morphology is that the dual (tasniya) form is not used much in this dialect. In this dialect, the plural forms are generally used instead of the dual form.

In terms of sentence knowledge (syntax), just like in Fusha Arabic, sentences in the Tat dialect are used as noun and verb sentences, and there are phrases such as noun phrases and adjective phrases, and these differ only in terms of pronunciation.

In this study, it was given general information about the linguistic structure of the Tat Arabic dialect and especially the Qur'anic motifs contained in oral literature products such as proverbs, idioms and prayer sentences used in the dialect were tried to be revealed. Thus, in addition to the connection between this dialect and the Quran, the impact and reflections of the Quran verses on the lives of those who speak this dialect have been tried to be seen.

The beliefs, customs and traditions, world views and mentality of the Tat Arab tribe, which has been honored with Islam for centuries, were formed by blending with the cultural accumulation of the Islamic religion. This is clearly seen in the proverbs, idioms and prayer sentences they use in their dialects. Because in the Tat dialect, motifs and reflections from the teachings of the Quran are frequently encountered in these areas corresponding to oral culture. For example, in this dialect, many proverbs and idioms said on subjects such as trust, destiny, sustenance, justice, patience, labor, competence, merit, consultation, character, ambition, the transience of the world and the uselessness of final regret are parallel to the meanings of the Qur'anic verses. Likewise, the dialect means sustenance, aid, forgiveness, etc. The prayers made for needs largely coincide with the meanings of the verses.

As a result, since many of the oral culture elements used in the dialect have a religious identity and especially have the same or similar meanings as the verses of the Quran, it strengthens the opinion that many of these oral culture elements are inspired by the verses or are formed within the same meaning structure as the verses.

Kaynak^a

Acat, Y. (2016). Mhallemi Leh9esinde Kullanilan Atasözü ve Deyimlerin Fasih Arap9ada Kullanilan Atasözü ve Deyimlerle Mukayesesi. e-§arkiyat ilmi Ara§tirmalar Dergisi Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 8 (2), 694-704.

Acat, Y. (2017). Mhallemi Leh9esinde Kullanilan Atasözü Ve Deyimlerin Siirt Arap9asinda Kullanilan Atasözü Ve Deyimlerle Mukayesesi. The Journal of Academic Social Science Studies (JASSS), (62), 245-254. http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7351.

Akpinar, A. (2010). Kültür Dünyamizdaki Kur 'anMotifleri. Serhat Kitabevi.

Araz, M. A. K. & Qelik, i. (2022). Mardin Gök9e Köyü ve ^evresinde Kullanilan Arap9a Atasözleri (Kar§ila§tirmali Tematik Bir £ali§ma). Ulum Dini Tetkikler Dergisi, 5 (1), 65-106. https://doi.org/10.54659/ulum.1125798.

Araz, M. A. K. & Qelik, i. (2022). Mardin Gök9e Köyü ve £evresinde Kullanilan Arap9a Dualar (Kar§ila§tirmali Tematik Bir £ali§ma). Ulum Dini Tetkikler Dergisi, 5(2): 285-341. https://doi.org/10.54659/ulum.1180942.

Bagi§, M. (2018). Mardin'in Ortaköy Kasabasi ve £evresinde Konu§ulan Tat Arap Leh9esi ve Temel Özellikleri. DilBilimleri Klasik Sorunlar - Güncel Tarti§malar. 2 cilt. ed. Nesim Doru, Ömer Bozkurt. 385-404.

Beydavi, Abdullah b. Ömer. (1997). Enväru't-tenzil ve esräru't-te'vil. 5 cilt. thk. Muhammed Abdurrahman el-Mar'a§li. Daru ihyai't-Türasi'l-'Arabi.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Buhari, Muhammed b. ismail. (2001). el-Cami'u's-Sahih el-muhtasar. 9 cilt. thk., Muhammed Züheyr Nasir. §rh. Mustafa Dib el-Buga. Daru Tavki'n-Necat.

Cengiz, E. (2019). Siirt Arap9a Diyalektinde Kullanilan Atasözlerinde Dini Motifler. Ispec Uluslararasi Sosyal ve Be§eri Bilimler Kongresi. ed. Seniha Avcil & Yasemin Agaoglu. Ispec Uluslararasi Yayinevi.

Cürcani, Seyyid §erif. (1983). et-Ta'rifät. Daru'l-Kütübi'l-ilmiyye.

Qelik, i. (2022). Mardin lehgesinde kullanilan Arapga atasözü ve dualarin fasih Arapga ve Türkgedekilerle mukayesesi (Gökge Köyü ve gevresi örnegi). Kibris: Sosyal Bilimler Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi.

Gül, A. & Cengiz, E. (2019). Mardin ve Siirt Yöresinde Kullanilan Arap9a Atasözlerinde Kur'ani Motifler. ed. ibrahim Baz vd. Uluslararasi Dengbejlik Kültürü ve Dengbejler. §irnak Üniversitesi Yayinlari.

Gül, A. (2016). Sahabe Tefsirinde Lugavi Yönelim. §irnak Üniversitesi ilahiyatFakültesi Dergisi, 7 (15), 175-186.

Isfahani, Ragib. (1991). el-Müfredät fi Garibi'l-Kur'än. thk, Safvan Adnan ed-Davudi. Dime§k; Daru'l-Kalem; Däru'§-§ämiyye.

ibn Ebi Zemenin. (2002). Tefsiru'l-Kur'äni'l-Aziz. 5 cilt. thk. Ebü Abdillah Hüseyn b. Ukka§e, Muhammed b. Mustafa el-Kenz. el-Farüku'l-Hadise.

Karaman, H. & Dönmez, i. K. & £agrici, M. &, Gümü§, S. (2006). Kur 'an Yolu Türkge Meal ve Tefsir. 5 Cilt. Diyanet i§leri Ba§kanligi Yayinlari.

Özcan, i., Acar, Ö., & Kili9, R. (2023). Türkiye'deki Mahalli Arap Leh9eleri Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi. £ukurova Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi (£üifd), 23(1), 134155. https://doi.org/10.30627/cuilah.1278633.

Sabüni, Muhammed Ali. (1997). Safvetü't-Tefäsir, 3 cilt. DaruVSabüni.

Taberi, Ebü Ca'fer Muhammed ibn Cerir. (2001). Camiü'l-Beyän an Te 'vili Äyi'l-Kur 'än. 26 cilt. thk. Abdullah b. Abdilmuhsin et-Türki. by. Dar Hicr.

Topaloglu, B. (2002). Kayyüm. Türkiye Diyanet Vakfi isläm Ansiklopedisi. TDV Yayinlari. 25, 108-109.

Tümer, G. (1994). Din. Türkiye Diyanet Vakfi isläm Ansiklopedisi. TDV Yayinlari. 9, 312-320.

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu 9ali§manin hazirlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tüm 9ali§malann kaynak9ada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited. Cati^ma beyani/Declaration of Conflict: Cali§mada ki§i ya da kurumlar arasi 9ikar 9ati§masinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study.

Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan 9ali§malannin telif hakkina sahiptirler ve 9ah§malari CC BY-NC 4.0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.