Научная статья на тему 'İllâ Edatının Semantik ve Sentaks Açısından Fonksiyonları'

İllâ Edatının Semantik ve Sentaks Açısından Fonksiyonları Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
42
9
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Arap Dili ve Belâgati / Edatlar / İstisnâ / Müstesna / Ayrıklık / Arabic Language and Rhetoric / Prepositions / Exception / Exceptional / Distinction

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Yaşar Fatih Akbaş

Edatlar, konuşma esnasında ifade edilecek manaya bağlı olarak farklı anlamlar oluşturmak maksadıyla başvurulan bir araçtır. Cümlenin oluşturulması amacıyla isim, fiil ve cümleler arasında bağlantı kurarak fiillerin anlamlarını isimlere aktardıkları gibi isimlerdeki anlamı başka isimlere de aktarırlar. Her edatın cümle içerisinde belirli bir fonksiyonu bulunmaktadır. Ancak edatların çoğu asıl maksadı dışında birçok anlam ifade edecek şekilde de kullanılabilmektedir. Asıl maksadı dışında birçok anlam ifade edecek şekilde kullanılan edatlardan birisi de asıl görevi istisna manası ifade etmek olan “إلا ” edatıdır. Daha çok cümlede belirtilen hüküm açısından bir ayrıklık ilişkisi meydana getirerek kendisinden sonraki kısmı önceki hükmün dışında tutmak maksadıyla kullanılan “إلا ” edatı bu işlevi dışında farklı birçok fonksiyona sahiptir. Cümle oluşumunda geniş bir kullanım alanı olan “ إلا ”edatı istisna anlamının yanı sıra atıf harfi olması, idrâb ve istidrâk anlamlarını içerecek şekilde kullanılması, hükmü güçlendirme maksatlı zâid olarak kullanılması, sıfat manası ifade etmesi gibi birçok maksatla kullanılabilmektedir. Ancak ihtimal dahilinde olan bütün anlamlardan ziyade sadece bir anlam ile sınırlı tutulabilmesi bağlam vasıtasıyla anlaşılmaktadır. “إلا ” edatını hem nahiv hem de belâgat açısından ele aldığımız bu çalışmada edat bütün yönleriyle incelenerek kapsamlı bir şekilde edatın anlam, işlev ve özellikleri ortaya koyulmuş ifade edebileceği muhtemel anlamlar kapsamlı bir şekilde verilmiştir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Functions of the Preposition İllâ in Terms of Semantics and Syntax

Prepositions are a tool used to create different meanings depending on the meaning to be expressed during speaking. They transfer the meanings of the verbs to the nouns as well as transfer the meanings of the nouns to other nouns by establishing a connection between the noun, verb and sentences in order to form the sentence. Each preposition has a specific function in the sentence. However, most of the prepositions can be used in a way that means many things other than their main purpose. One of the prepositions used in a way that has many meanings other than its main purpose is the preposition "إلا ", whose main task is to express the meaning of exception. The preposition "إلا ", which is mostly used in order to create a difference in terms of the clause specified in the sentence and to keep the next part out of the previous clause, has many different functions apart from this function. The preposition "إلا ", which has a wide usage area in sentence formation, can be used for many purposes such as being a reference letter, using the meanings of idrâb and istidrâk, using it as a zaid to strengthen the judgment, expressing the meaning of an adjective, as well as the meaning of exception. However, it is understood through context that it can be limited to only one meaning rather than all possible meanings. In this study, in which we discussed the preposition "إلا " in terms of both syntax and rhetoric, the preposition was examined in all its aspects, and the meaning, function and characteristics of the preposition were comprehensively presented, and the possible meanings that it could express were given in a comprehensive manner.

Текст научной работы на тему «İllâ Edatının Semantik ve Sentaks Açısından Fonksiyonları»

The Journal of Academic Social Science Studies Yil: 16 - Sayi: 94 , s. 147-158, Bahar 2023

illâ Edatinin Semantik ve Sentaks Açisindan Fonksiyonlari*

Dr. Ögr. Üyesi Yaçar Fatih Akba§ ORCID ID: https://orcid.org/0000-0001-8570-3917 Kafkas Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi, Arap Dili ve Belâgati Anabilim Dali, Kars - TÜRKIYE

Makale Geçmiji

Geli§: 31.01.2023 Kabul: 24.03.2023 On-line Yayin: 30.03.2023

Anahtar Kelimeler

Arap Dili ve Belâgati Edatlar istisnâ Müstesna

Ayriklik

Ara§tirma Makalesi

* Bu makale, intihal.net tarafindan taranmi§tir. Bu makale, Creative Commons lisansi altindadir. Bu makale için etik kurul onayi gerekmemektedir.

Öz

Edatlar, konuçma esnasinda ifade edilecek manaya bagli olarak farkli anlamlar olu§turmak maksadiyla ba§vurulan bir araçtir. Cümlenin olu§turulmasi amaciyla isim, fiil ve cümleler arasinda baglanti kurarak fiillerin anlamlarini isimlere aktardiklari gibi isimlerdeki anlami baçka isimlere de aktarirlar. Her edatin cümle içerisinde belirli bir fonksiyonu bulunmaktadir. Ancak edatlarin çogu asil maksadi diçinda birçok anlam ifade edecek çekilde de kullanilabilmektedir. Asil maksadi diçinda birçok anlam ifade edecek çekilde kullanilan edatlardan birisi de asil görevi istisna manasi ifade etmek olan "VJ" edatidir. Daha çok cümlede belirtilen hüküm açisindan bir ayriklik ilifkisi meydana getirerek kendisinden sonraki kismi önceki hükmün diçinda tutmak maksadiyla kullanilan "VJ" edati bu içlevi diçinda farkli birçok fonksiyona sahiptir. Cümle oluçumunda geniç bir kullanim alani olan " VJ "edati istisna anlaminin yani sira atif harfi olmasi, idrâb ve istidrâk anlamlarini içerecek çekilde kullanilmasi, hükmü güçlendirme maksatli zâid olarak kullanilmasi, sifat manasi ifade etmesi gibi birçok maksatla kullanilabilmektedir. Ancak ihtimal dahilinde olan bütün anlamlardan ziyade sadece bir anlam ile sinirli tutulabilmesi baglam vasitasiyla anlaçilmaktadir. "VJ" edatini hem nahiv hem de belâgat açisindan ele aldigimiz bu çaliçmada edat bütün yönleriyle incelenerek kapsamli bir çekilde edatin anlam, içlev ve özellikleri ortaya koyulmuç ifade edebilecegi muhtemel anlamlar kapsamli bir çekilde verilmiçtir.

DOI:

http://dx.doi.org/10.29228/JASSS.68088

Atif Bilgisi / Reference Information

Akbaç, Y. F. (2023). illâ Edatinin Semantik ve Sentaks Açisindan Fonksiyonlari. Jass Studies-The Journal of Academic Social Science Studies, 16(94), 147-158.

The Journal of Academic Social Science Studies Year: 16 - Number: 94 , p. 147-158, Spring 2023

Functions of the Preposition illa in Terms of Semantics and Syntax*

Asst. Prof. Dr. Ya§ar Fatih Akba§ Kafkas University, Faculty of Theology, Department of Arabic Language and Rhetoric, Kars - TURKIYE

Artcile Histo

Submitted: 31.01.2023 Accepted: 24.03.2023 Published Online: 30.03.2023

Keywords

Arabic Language and Rhetoric Prepositions Exception Exceptional Distinction

Research Article

This article was checked by Intihal.net. This article is under the Creative Commons license. Ethics committee approval is not required for this article.

Abstract

Prepositions are a tool used to create different meanings depending on the meaning to be expressed during speaking. They transfer the meanings of the verbs to the nouns as well as transfer the meanings of the nouns to other nouns by establishing a connection between the noun, verb and sentences in order to form the sentence. Each preposition has a specific function in the sentence. However, most of the prepositions can be used in a way that means many things other than their main purpose. One of the prepositions used in a way that has many meanings other than its main purpose is the preposition "VI", whose main task is to express the meaning of exception. The preposition "VJ", which is mostly used in order to create a difference in terms of the clause specified in the sentence and to keep the next part out of the previous clause, has many different functions apart from this function. The preposition "VJ", which has a wide usage area in sentence formation, can be used for many purposes such as being a reference letter, using the meanings of idrab and istidrak, using it as a zaid to strengthen the judgment, expressing the meaning of an adjective, as well as the meaning of exception. However, it is understood through context that it can be limited to only one meaning rather than all possible meanings. In this study, in which we discussed the preposition "VJ" in terms of both syntax and rhetoric, the preposition was examined in all its aspects, and the meaning, function and characteristics of the preposition were comprehensively presented, and the possible meanings that it could express were given in a comprehensive manner.

DOI:

http://dx.doi.org/10.29228/JASSS.68088

GiRi§

Arapga bir cümlenin tegekkülü her dilde oldugu gibi isimler, fiiller ve edatlar vasitasiyla olmaktadir. Isimler ve fiiller bir birlerinin yerine kullanilmakla beraber bu durum edatlarda oldugu kadar yogun degildir. Edatlar bu anlamda diger kelime türlerine göre daha 50k öne gikmaktadir. Bir harfi cerin bagka bir harfi cerin yerine kullanilmasi veya bir gart edatinin bagka bir gart edatinin anlamini ifade etmek üzere kullanilmasi siklikla cereyan eden bir durumdur. Bu istimal istisna edati olan VJ igin de gegerlidir. Asil görevi istisna anlami ifade etmek olan VJ istisna anlaminin yanisira birgok manayi ifade edecek gekilde kullanilir. Birgok anlam ifade edecek gekilde kullanilmasi kendisini istisna anlami tagiyan diger isim ve fiillerden farkli kilmaktadir.

Istisna görevi üstlendiginde umum lafzi özele dönügtürüp kelami olumsuzdan olumluya, olumludan olumsuza gevirmek suretiyle (Kefevi, 1998: 167) bir halden bagka bir hale dönügtürmektedir. (Suyüti, 1985: 3/166) Edatin istisna anlami diginda cümledeki diger fonksiyonlari ise manayi kuvvetlendirme maksatli olarak zaid olarak kullanilmasi, atif harfi olmasi, "j^" edatinin anlamini ifade etmek üzere sifat olarak kullanilmasi, idräb ve istidräk anlami ifade edecek gekilde kullanilmasidir. Edatin belägat ilmi agisindan da genig bir kullanim alani bulunmaktadir. Meäni ilmi kapsaminda ele alinan kasr / tahsis yapisinin olugturulmasinda kullanilan edatlardan birisi oldugu gibi bedi ilminin muhtevasindaki övmeyi veya yermeyi pekigtirme olarak tanimlanan te'kidü'l-medh bimä yügbihü'z-zem ve bunun zitti olan te'kidü'z-zem bimä yügbiyü'l-medh sanatinin elde edilmesinde de araci lafiz olarak kullanilmaktadir.

Istisna anlami elde etmek üzere kullanilan bagka kelimeler bulunmakla beraber harf oldugu igin asil istisna edati olarak VJ edati kabul edilmigtir. (Suyüti, 1985: 3/166.) Asil kullanim alani istisna anlami ifade etmek oldugu igin öncelikle edatin istisna yapisi igindeki kullanimlari ele alinmigtir. Bu baglamda kendisinden sonraki kelimenin irabinin nasil olmasi gerektigi istisna manasi ifade ettiginde edattan sonraki kelimenin takdim ve te'hir edilmesi gibi konular ayrintili bir gekilde verilmigtir. Bununla beraber edatin ifade ettigi diger anlamlar hem nahiv hem de belägat ilmi agisindan detayli bir gekil de aragtirilarak edatin istisna anlami diginda ifade edebilecegi muhtemel diger anlamlar bütün yönleriyle ortaya koyulmugtur.

YÖNTEM

Bu süregte fiziksel kaynaklarin sinirlarini belirlemek, kategorize etmek, aragtirmak ve yorumlamak igin doküman incelemesi yöntemi kullanilmigtir. Veri toplama sürecinde aragtirmanin birincil ve ikincil kaynagi olarak gegitli dokümanlar toplanmig, edatlardan bahseden klasik ve modern dönem eserler anlam yönü agir basan ve gramatik yönü agir basan olmak üzere kategorize edilmig, kaynaklar okunarak notlar alinmigtir. Elde edilen bilgiler gözden gegirildikten sonra sistematik bir gekilde incelenerek veriye dönügtürülmügtür.

Etik Kurul Beyani

^aligma etik kurul onayi gerektiren bir galigma degildir. ^aligmanin aragtirma ve yazim agamasinda etik kurallara hassasiyetle uyulmug, alintilar bilimsel kurallar göz önünde bulundurularak yapilmigtir.

BULGULAR

Aragtirmanin bu bölümünde aragtirma sürecinde elde edilen verilerin kapsamli bir gekilde analiz edilmesi neticesinde galigmanin ana eksenini olugturan VJ edatinin istisna anlami ve bu anlam diginda ifade edebilecegi bütün anlamlar örnek cümleler dahilinde detayli bir gekilde verilmig, edatin muhtemel anlamlari ayri ayri dile getirilmigtir.

istisnâ Edati Olarak Kullanilmasi

istisna Vj ve benzerleri vasitasiyla edattan sonraki kismi edattan önceki hükümden hariç tutmaktir. (Hasan, 2010: 2/316) Bazi §eyler kendisinden önce geçen bir müteaddid bir lafizdan ayrik hale getirilir. (Harrâd, 1394: 85) Istisna yapisinda istisna manasi elde etmek için kullanilan Vj ve benzerleri, müstesna ve müstesna minh olmak üzere ûç temel öge bulunmaktadir. Müstesna minh veya metruh minh olarak isimlendirilen öge edattan önceki kisimda yer aliyor olup cümlede belirtilen hükme dahil olan kelimedir. Edattan sonraki kisim bu kelimeden hariç tutulur. Genelde cümlede zikredilmi§ olmakla beraber bazen zikredilmedigi de olur. (Hâ§imî, Kavâidu'l-esâsiyye 2010: 185) Müstesna/metruh ise edattan sonra gelen ve ilgili hükmün diçinda tutulan lafizdir. Ус Vj 4-^LJl »U "Ali hariç ögrenciler geldiler" cümlesinde Vj istisna edati, edattan önce geçen ^ül kelimesi müstesna minh, edattan sonraki bk kelimesi ise müstesnadir. ^ül gelme eylemine dahil edilmiçken Jc bu hükmün diçinda tutulmuçtur. Vj asilda istisna manasi elde etmek üzere kullanilan bir edat oldugu için tercüme edilirken "meger, ancak, diçinda, hariç, yalniz" gibi anlamlar kullanilir. (Çelen, 2006: 349)

Istisna yapisinda istisna edilmek üzere tek bir lafiz kullanilmalidir. Nasil ki V atif harfi ile iki isim kendisinden önceki isme atfedilemiyorsa veya vav-i maiye iki isim üzerinde amel edemiyorsa Vj ile yapilan istisnada da iki isim kendisinden önceki kelamdan istisna edilemez. Örnegin "Amr hariç insanlara mal dagittim. Amr'a da dinar hariç bir §ey vermedim" manasi kastetmek üzere JbJl ^Jl ¿uLcî jlinJl lj^c Vj çeklinde bir kullanim yanliçtir. (Suyûtî, 1985: 3/174)

istisna konusu müstesna ile müstesna minhin tür olarak ayni olup olmadigi, cümlenin olumlu veya olumsuz olu§u ve müstesna minh'in zikredilip zikredilmemesi açisindan bir taksime tabi tutulmuçtur. Müstesna ile müstesna minh tür olarak ayni oldugunda "muttasil" olarak isimlendirilmiçtir. istisnada türler farkli oldugunda ise "munkati" olarak adlandirilmiçtir. (Elîf Efendî, 2019: 43) Örnegin tjçV Vj y*LJl Jj ùjic^Jl Jjj "Bir oyuncu hariç oyuncular sahaya indi." cümlesinde müstesna ile müstesna minh tür olarak aynidir. Dolayisiyla bu cümlede muttasil bir istisna vardir. L> ljUa. Vj ¿^Î jl.Jl "Evde e§ek hariç kimse yok." denildiginde ise munkati istisna maydana gelmi§ olmaktadir. Zira bir tarafta insandan bahsedilirken diger tarafta bir hayvan adi dile getirilmiçtir. istisnanin muttasil olabilmesi için müstesnanin çogul veya çogul hükmünde olan bir lafzin parçasi olmasi gerekir. s-iljjJl Vj ^ül j^a. "Kapici hariç ögrenciler geldi" örneginde oldugu gibi her iki taraf da tür olarak insan olsa da Ç>ljJl lafzi ^ül lafzi ile ifade edilen çogulun bir parçasi degildir. Bu cümlede müstesna, müstesna minh'in bir bölümünü içine alacak §ekilde kullanilmadigi için munkati istisna meydana gelmiçtir. (Sâmerrâî, 2000: 1/247)

Kelamin baçinda olumsuzluk edati bulunup bulunmamasi açisindan da bir isimlendirmeye gidilmiçtir. li^Lii Vj jtiil i^luJl ¿jj "Bir cami hariç tarihi camileri ziyaret ettim." örneginde oldugu gibi cümlenin baçinda olumsuzluk edati bulunmadiginda kelam mûceb / olumlu olarak kabul edilmi§ ¿Jàïi ^J ^inil Vj JUjVl "Menekçe hariç çiçekler açmadi." cümlesindeki gibi olumsuzluk edati bulundugunda da gayri mûceb olarak isimlendirilmiçtir. (Hasan, 2010: 2/317)

Bir diger taksim ise kelamin tam olup olmamasidir. Burada da müstesna minh'in zikredilip zikredilmedigine bakilir. ^Î Vj ^Kii L> örneginde oldugu gibi müstesna minh'in zikredilmedigi kullanim "müferrag", ^Î Vj »^örneginde oldugu gibi müstesna minh mezkur oldugunda ise istisna

"tâm" olarak isimlendirilmiçtir. Bunlardan her birisi Vj dan sonrasinin nasil okunmasi gerektigi hakkinda §art olma özelligine sahiptir. Örnegin cümle tam ve olumlu oldugunda istisnanin muttasil veya munkati olu§u fark etmeksizin Vj dan sonrasi mansub okunmaktadir. Metni biçimlendirmeyi bozmadan ekleyiniz. Metni biçimlendirmeyi bozmadan ekleyiniz. Metni biçimlendirmeyi bozmadan ekleyiniz.

illâ'dan Sonrasinin i'rabi

Yukarida zikrettigimiz durumlar göz önünde bulundurulmak kaydiyla Vj dan sonrasinin nasil

okunmasi gerektigi hususunda nasb halinde okunmasi zorunlu olan, nasb halinde ve bedel kabul

edilerek okunmasi caiz olan ve cümledeki konumuna göre okunmasi gereken geklinde üg temel

kullanim bulunmaktadir. (Kefevi, 1998: 166-167) Bunlardan birincisi nasb halinde okunmasinin zorunlu

oldugu durumlardir. Bu hususta genelde zikredilen kural istisnanin muttasil veya munkati olugu fark

etmeksizin kelamin tam ve olumlu olmasi durumunda Iüj VJ fjäSI fla örneginde oldugu gibi nasb halinde

okumanin vacip olugudur. (ibn Akil, 2015: 2/178; Ensäri, t.y: 2/257) lg_jjh—j ¿)_«i_¿—¿i i_ab_ä_si VJ 4_j ¿j_^ '' '■_J «.i/j »ij J_£_S

"Tedavi edecek kimseyi aciz birakan ahmaklik harig her derdin bir devasi vardir." Beytinde müstesna ve

müstesna minh ayni türden oldugu igin istisna muttasil; cümle olumlu olup müstesna minh de mezkur

oldugu igin edattan sonraki lafzin müstesna olmak üzere mansub okunmasi vaciptir. (Muhammed id,

1975: 486) Suyüti nasbin vacip oldugu alti kullanim tespit etmigtir. (Suyüti, 1985: 3/170)

a- Iüj VJ ^jäJi fla örneginde oldugu gibi istisnanin hem lafzen hem de manen olumlu olmasi.

b- I^j VJ jj±JI VJ i^i Jsi L "Zeyd di§inda, bütün insanlar ekmek yedi." örneginde oldugu gibi

ifadenin olumsuz olup yapilacak takdirin olumluya tevil edildigi yerlerde. Burada kastedilen istisnanin

lafiz agisindan degil de mana agisindan olumlu olmasidir. Cümlenin takdiri ij VJ jj±JI IjJSi ^UlI JS

geklindedir.

c- Cümle olumsuz olup müstesna minh'e ait olumlu bir durum zarfinin (hal) olmasi durumunda da nasb halinde okumak vaciptir. iijj VJ LSIj VJ i^i L "Zeyd di§inda, kimse bana ta§it vasitasiyla gelmedi." cümlesinde mana olumluya tevil edilmektedir. Takdir IiJ VJ jjjSIj ^>LSI <JS

geklindedir.

d- Ij^c VJ IiJ VJ i^i ^jjl^ L> "Zeyd ve Amr hang kimse gelmedi" örneginde oldugu gibi VJ nin iki müstesna isim ile tekrari durumunda da mansub okumak vaciptir.

e- Müstesnanin müstesna minh üzerine takdimi durumunda mansub okunur. i^i IiJ VJ L "Zeyd harig kime gelmedi" örneginde oldugu gibi müstesna, müstesna minh'in önüne gegtigi igin lafiz mansub okunmugtur. (Hamed ve Ze'bi, 1993: 55)

f- Müstesna ile müstesna minh'in ayni cinsten olmamasi durumunda yani istisnanin munkati olmasi durumunda da mansub okunmak zorunludur. Bu kullanim igin yapilan yorum göyledir: istisna munkati oldugu igin edattan sonraki kelime öncesindeki müteaddid bir geyden harig tutulmug degildir. Burada VJ fiile benzeyen harf olan makamindadir. Edattan sonraki kelime nin ismi olup devaminda mahzuf bir haber bulunmaktadir. (Elif Efendi, 2019: 44; Useymin, 1434: 2/450) VJ fjäSI IjUa. cümlesinde VJ dan sonrasi müteaddid bir lafzin iginden gikarilmig olmayip VJ edati manasina kullanilmigtir. Cümle fS I jl^ u^S fjäSI takdirindedir. (Birgivi, el-izhär, 2017: 56)

ikincisi ise nasb caiz olmakla beraber bedel kabul etmek suretiyle müstesnayi müstesna minh'in irabiyla okumaktir. Fakat tercih edilen bedel kabul edilerek okunmasidir. (Useymin, 1434: 2/448.) Bedel olarak kabul edildiginde bedel-i ba'z olur. (Ensäri, t.y.: 2/254.) Bedel-i ba'z olugu Basra ekolüne göredir. Küfe ekolü ayni irabla okunmasinin sebebini atfi nesak olarak ifade etmigtir. (Neccär,1981: 2/185.) Nasb halinde okumanin ve bedel kabul ederek okumanin caiz olugunun garti; istisnanin muttasil, kelamin tam ve cümlenin olumlu olmasidir. Bu gartlar saglandiginda müstesna her iki gekilde de okunabilmektedir. (ibn Akil, 2015: 2/176) Örnegin müstesna olan Zeyd kelimesi nasb halinde okunarak IiJ VJ i^i fla L> denilebilecegi gibi, bedel kabul edilerek ijj VJ i^i fla L> geklinde okumak da caizdir. Fakat ercäh olan bedel kabul etmek suretiyle ref halinde okumaktir.

Ügüncüsü ise edattan sonraki kismi, cümlenin ihtiyacina göre okumaktir. Bu kullanim "müferrag istisna" olarak isimlendirilmigtir. (Useymin, 1434: 2/455) Kelamin olumsuz olma garti vardir. (Neccär, 1981: 2/182.) Cümlede müstesna minh zikredilmez. Edat yokmug gibi farz edilerek edattan sonraki kisim cümlenin ihtiyacina göre okunur. Zira cümlenin bir mamule ihtiyaci olup edattan sonraki bölüm mamül olarak bu ihtiyaci gidermektedir. (Damämini, 2008: 1/424) ij.j VJ L> örneginde istisna

edati yok sayildiginda cümlenin faile ihtiyaci oldugu görülmektedir. Bu yüzden edattan sonraki kisim ref halinde okunmugtur. (Neccâr,1981: 2/191) ¿j?^ Vj ùd^J^il J^j Цз "Biz resulleri, sadece

müjdeleyiciler ve uyaricilar olarak göndeririz (el-Kehf, 18/56)" âyetinde de cümlenin bir durum zarfina ihtiyaci vardir. Bu yüzden edattan sonraki kelime hal olmak üzere nasb halinde okunmugtur.

j_J_S_л ^>1—1j_il ¿lj_S л i c J_u_!lj Uj_S J_S Vj J m !l » J К_j V

"Sirri ancak §eref sahibi kimseler saklar. Sir ise yüce insanlar katinda saklidir. " (Hasan, 2010: 2/317) beytinde de ayni gekilde edattan önce müstesna minh bulunmayip cümle de olumsuz oldugu için müferrag bir istisna söz konusudur. Böyle oldugunda »К. fiilinin bir faile ihtiyaci vardir. Bu yüzden JS kelimesi ref halinde okunmugtur. Yukarida ifade ettigimiz her ^ kulanim göz önünde bulunduruldugunda özetle gunu söyleyebiliriz: Müferrag istisna hariç müstesnanin bütün türleri nasb üzere okunabilmektedir. Müferrag istisnada ise da edattan sonraki bölüm mamül oldugu için cümlenin ihtiyacina göre okunur.

Asil istisna edati Vj olmak kaydiyla aralarindaki benzerlikten dolayi istisna manasi elde etmek

üzere Vj diginda isim ve fiiller de kullanilmaktadir. (Suyûtî, 1985: 3/166) JP ve kelimeleri isim iken

USU lic ili kelimeleri hem fiil hem de harf olarak kabul edilmektedir. Bunlarin diginda bir de fiil

olan ^jJ ve ùjSj. V bulunmaktadir. (Ensârî, t.y: 2/250-252) 1SSU. lic 511 fiil olarak kabul edildiklerinde

kendilerinden sonraki kelime mef'ul olmak üzere mansub olur. Harfi cer olarak kabul edildiklerinde ise

kendilerinden sonraki kelime mecrur okunur. ISSU, ilic iill lafizlari 1SSU. lafzi hariç1 1л edati bitigtirilerek

de kullanilabilmektedirler. Böyle oldugunda kendileri fiil olup sonrasinda gelen lafiz mef'ul olmak

üzere sadece mansub okunur. (Ensârî, t.y: 2/248) JJ_jlj \_V »_j—«_j J___Sj J_Lb ^_i 1_« J_S VÎ

"Dikkat edin Allah haricinde her §ey batildir ve her nimet kendisinden bir kaçi§ olmayacak §ekilde zâil olacaktir." beytinde Allah lafzinin bagina gelen 1л dan dolayi ^ lafzi meful olmak üzere mansub okunmugtur. (Hudayr,2001: 248)

JP ve kelimeleri ise isimdirler. isim olduklari için kendilerinden sonra gelen kelime arasinda bir izafet iligkisi meydana gelmekte, bu yüzden kendilerinden sonraki lafiz hep mecrur okunmaktadir. Bagka bir ifade ile JP ve dan sonra gelen lafzin cer halinde okunmasini saglayan, amil konumundaki JP ve kelimeleridir. Bu kelimeler mu'rab isim olmalari hasebiyle kendileri de ses degigikligine ugramaktadir. Bu kelimelerdeki son sesin ne olacagi ise yine istisnanin tam, müferrag, muttasil, munkati vs. oluguna baglidir. Kendilerinden önce Vj varmig gibi dügünülerek yerine göre merfu, mansub veya mecrur okunur. Örnegin ^ jyp loUl »U cümlesinde JP kelimesinin nasb halinde okunma sebebi kelamin tam ve olumlu olugudur. Zira JP kelimesinden önce Vj bulundugu varsayildiginda bu kurala göre JP kelimesinin nasb halinde okunmasi vaciptir.

^jJ ve ùjSj. V de ise bu fiillerden sonra gelen lafiz kane ve benzerlerinin kuralina tabidir. Bu kelimelerin isimleri gizli olmak üzere fiillerden sonra gelen lafizlar bu kelimelerin haberidir. Bu yüzden nasb halinde okunmasi gerekir. l.ü jjSj. V ^ji "Zeyd hariç bana geldiler" örneginde lüj kelimesi jjSj. nakis fiilinin haberi oldugu için kelime mansub okunmugtur. Dolayisiyla lüj kelimesinin nasb halinde okunmasi fiil olan bir amilden kaynaklanmaktadir.

Vj dan sonrasini nasbeden geyin ne oldugu hakkinda ise farkli görügler vardir. Bu görüglerden ilki Vj nin bizzat kendisinin nasb ettigi yönündedir. ibn Mâlik bu kanaattedir. Sîbeveyhi ve Müberred'in de bu görügte oldugunu ifade eder. ikincisi; nasb eden geyin Vj vasitasiyla gizli bir fiil oldugu görügüdür. Sîrâfi ve Fârisî bu görügtedir. Ancak alimler bu görügün zayif oldugunu ileri sürmüglerdir. Zira edatin öncesinde fiil adina bir gey bulunmamaktadir. ^üncüsü; yine fiil oldugu yönündedir.

1 l^ü lafzi Sibeveyhi'ye göre harftir. Bu lafzin baçrna getirilmez. Bkz. Ensârî, ibn. Hiçâm. Evdâhu'l-Mesâlik ilâ Elfiyyeti ibn Malik. thk. Muhammed Muhiddin Abdulhamid. 4. Cilt. Beyrut: Dâru't-turas, t.y. 2/250.

Ancak VJ vasita kilinmadan olur. Bu görüg ibn Harüf'a aittir. Bu görügte zayif görülmügtür. Dördüncü görüg ise nasbi saglayan geyin gizli bir fiil oldugu yönündedir. Bu kabule göre cümleye VJ anlaminda bir fiil takdir edilir. Bu görüg Zeccäc' a aittir. Beginci görüg Kisäi'ye ait oldugu söylenen görügtür. Bu görüge göre nasbi saglayan gey VJ dan sonrasinin VJ dan öncesine muhalif olmasidir. Altincisi ise; VJ dan sonraki mansub ismin inne'nin ismi oldugu, bu yüzden nasb halinde okundugu yönündedir. Bu kabule göre hem inne hem de inne'nin haberi mahzuftur. (Ensäri, t.y: 2/250-254.)

Müstesnanin Takdim, Te'hir ve Tekrari

Müstesna takdim, te'hir ve tekrar edilerek kullanilabilmektedir. Böyle oldugunda edat da bu süregten etkilenir. Takdim agisindan meseleye baktigimizda müstesnanin müstesna minh'in önüne alinarak kullanilabildigini görmekteyiz. Bu gekilde kullanildiginda nasb halinde okunmasi zorunludur. fjlSI Iij VJ fla L> örneginde oldugu gibi ister istisna muttasil olsun, ister i^i IjUa. VJ l^a L> örneginde oldugu gibi munkati olsun nasb halinde okunmasi vaciptir. (Muhammed 'id, 1975: 488)fjSSI Iijj VJ fla U cümlesi takdim olmadan önce Iij.j VJ fjSJI fla L> geklindeydi. Bu tür bir kullanimda müstesnanin bedel olmasi tercih edilmekteydi. Fakat takdim oldugunda bedel olarak kabul edilemez; zira bedel, mübdelün minh'in önüne higbir surette gegemez. (Suyüti, 1985: 3/172)

Takdim tespit edebildigimiz kadariyla üg gekilde cereyan etmektedir. Birincisi; yukaridaki örneklerde oldugu gibi sadece müstesnanin müstesna minh'in önüne gegmesidir. ikincisi; Iij.j VJ fjSSi ljSi örneginde oldugu gibi müstesnanin öne gegmig meful olmasi ki bu haliyle amilinin önüne gegmig olmaktadir. Ügüncüsü ise; fjSJI ljSi IiSU VJ örneginde oldugu gibi müstesnanin hem amilinin hem de müstesna minh'in öne gegmesidir. (Hamed ve Ze'bi, 1993: 57) Basra ekolü bu kullanimi kabul etmez. Onlara göre VJ atif harfi olan V ya benzer. Bu yüzden kelamin bu edatla baglamasi mümkün degildir. Küfe ekolü ise Araplarda bu tür istimaller oldugunu ileri sürerek bu tür bir kullanimin caiz oldugunu iddia etmiglerdir. (Neccär, 1981: 2/265.)

VJ bir atif harfi vasitasiyla jj-c VJ j ij VJ örneginde oldugu gibi tekrar edebilmektedir.

Burada ikinci VJ tekid igin zaid olarak getirilmigtir. (Neccär,1981: 2/616; Hamed ve Ze'bi, 1993: 56-57) Bir atif harfi olmaksizin da tekrar edebilir. Dolayisiyla Ij-c VJ ¿jJ VJ i^i L> geklinde bir cümle kurmak da mümkündür. Atif harfi olmaksiniz tekrar ettiginde edattan sonraki kismin iki gekilde okunmasi mümkündür. Dolayisiyla yukaridaki cümle jj-c VJ IiJ VJ i^i geklinde de okunabilir. Zira birisi

fiille meggul iken digeri VJ'dan dolayi mansub olmugtur. (Müberred, 1994: 4/424)

VJ nin tekrarinda VJ kendisinden sonraki kisma etki etmeyip sonraki kelime ya bedel ya da VJ ya matuf olarak irab edilir. Bu gekilde kendinden önceki kisma tabi olmaktadir. VJ'nin tekrari te'kid'den bagka bir gaye igin olup istisna müferrag oldugunda ilk müstesna, öncesinin gerektirdigi irabi alir. Digeri ise mansub okunur: lijiu VJ ij VJ fla U> örneginde oldugu gibi. Eger istisna müferrag olmayip tekrarlanan müstesna, müstesna minh'ten önce gelirse cümle ister muceb ister gayri muceb olsun hepsi mansub okunur: fjSSI Ij£j VJ IjjJ VJ fla U> örnegine oldugu gibi. (^elen, 2006: 351-352)

Atif Harfi Olarak Kullanilmasi

ibnü'd-Dehhän istisnanin üg gegit oldugunun ifade eder. Bunlar istisna ba'de'l-istisna, istisna mine'l istisna ve istisna-i mutlak mine'l-istisnadir. istisna ba'de'l-istisnada edat, atif harfi olan "vav" manasi tagimaktadir. j> VI lj—«ü V ¿j^I ¿jü* ¿'iicj "Gaybin anahtarlari Allah'in yanindadir; onlari O'ndan ba§kasi bilmez."(el-En'am, 6/59) äyetinde istisna edati atif harfi olan "vav" manasinda kullanilmigtir. (Suyüti, 1985: 3/167) VI'nin "vav" harfi mesabesinde atif harfi olacagi görügü nahiv alimleri Ferra, Ahfeg ve Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsennä'ya aittir. fji* Ij—^ VI f^jlc ^.ülS ¿jij. (el-Bakara, 2/150) äyetindeki Ij—k (¿Si VI ifadesini Ij—^ (pSI Vj geklinde tevil etmiglerdir. Zira istisna igin kullanilan manalardan birisini vermek anlami fesada ugratmaktadir. (Hamed ve Ze'bi, 1993: 58.)

Cürcání ise munkati istisnanin atfa benzedigini ifade etmektedir. Bir gey cinsi diginda bir geye atfedilmig olur. jl-a. V denildiginde buradaki V nin Vj ya benzedigini; Ijb>a. Vj ¿».Ь i jjí L>

denildiginde ise Vj nin jl-a. V j^jj ijjí cümlesinde oldugu gibi V anlamina geldigini ifade eder. (Suyûtî, 1985: 3/172) Kûfe ekolü tarafindan Vj'nin "vav" manasinda olmayan atif harfi olma özelligine sahip oldugu da iddia edilmigtir. Kûfelilere göre Vj edati atif harfi olan V menzilesine kaim olup sonrasi öncesine muhalif gelecek gekilde ifade edilir. Bu harf hükümde degil de irabda ortak olmayi ortaya koyan bir atif harfidir. (Murâdi, 1992: 518-519)

Sifat Olarak Kullanilmasi

Vj edati "hariç" anlami ifade etmek üzere sifat manasina kullanilabilmektedir. Sifat olmasi için cemi-nekre bir lafza sifat olma garti kogulmugtur. f^S SI VI j3 "Eger yerde ve gökte Allah'tan

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

ba§ka ilâhlar olsaydi, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu."(el-En'âm, 6/22) âyetinde Vj edati lafzina sifat olarak kullanilmig olup lafzi nekre ve çogul bir lafizdir. Bu yüzden ^ Vj ifadesi ^ jp geklinde tefsir edilmigtir. Istisna manasi bu tür yerlerde imkânsizdir. (Elîf Efendî, 2019: 44) Zira istisna anlaminda tercüme edilmesi durumunda "sema ve zeminde birtakim ilahlar olsaydi da Allah olmasaydi sema ve zemin fesat bulurdu" anlamina gelir ki bu anlam verilmek istenen için kastedilenin tamamen zittidir. (Kefevî, 1998: 167) Sifat olarak kullanilabilmesi için iki gart ileri sürenler de vardir. Bunlardan birincisi VI nin mevsufunun çogul bir lafiz olmasi ya da gibh-i cem olmasi, ikincisi ise nekre yahut cins için olan elif lam takisi ile kelimenin marife olmasidir. (Murâdi, 1992: 517-518)

Vj edatinin sifat gibi iglev görmesi Vj ile j» kelimesi arasinda bir tekaruz bulunmasindan kaynaklanmaktadir. Tekaruz, iki geyden birisinin digerinin yerine ödü^ lafiz olarak kullanilmasidir. Bu yüzden jp kelimesi Vj yerine, Vj ise j» kelimesi yerine kullanilabilmektedir. (Suyûtî, 1985: 1/339) Bundan dolayi Vj da asil olan istisna manasi iken j» yerine kullanilmasi, jp kelimesinde asil olan sifat olmak iken edatin Vj yerine kullanilmasi son derece dogaldir. (Suyûtî, 1985: 3/167)

istidrâk Anlaminda Kullanilmasi

Istidrak cümledeki hükümle ilgili düzeltme veya ekleme yapmaktir. Vj bu açidan istidrâk manasi tagiyan ù^J anlaminda kullanilabilmektedir. (Hudayr, 2001: 96) JàSj jjj VI .Kb™,' jjs'vi çjû*ji ¿i "Onlarin üstünde egemen bir zorba degilsin. Ancak kim yüz çevirir ve inkâr ederse Allah ona büyük bir azapla azap eder."( el-Ga§iye 88/22-23-24) ayetindeki Vj edati ù£J manasi ifade etmek üzere "Ey Muhammed! Sen onlarin üzerine gözcü ve bekçi olmadin, fakat kim yüz çevirdi ve küfre dü§tü ise ona Allâhu Teâla büyük bir azapla azap eder" anlamina gelmektedir. (Elîf Efendî, 2019: 46)

idrâb Anlaminda Kullanilmasi

Idrâb, verilen hükümden vazgeçmek anlamina gelir. (Kefevî, 1998: 167) Bu açidan kullanilan edat aslinda atif harfi olan jj edatidir. ¡^j ù-S Ъ^1' VI J^üJ ¿IJÜ ¿Йь. lijJI Ii "Biz Kur'an'i sana mutsuz olasin diye indirmedik. Ancak Allah korkusu ta§iyanlar için ögüt olsun diye indirdik." (Tahâ, 20/2-3) ayetinde »jkS VI ifadesi »jj geklinde tefsir edilmig; "Ey Muhammed Kurân'i sana nefsine megakkat olsun diye indirmedik, bilakis makam-i rububiyetten korkan kimse için bir tezkire ve nasihat olsun diye indirdik" anlamina gelmektedir. Böyle oldugunda verilen "indirmedik" geklindeki hükümden vazgeçilmig, sonrasinda hangi maksatla indirildiginden bahsedilmigtir.

Zâid olarak Kullanilmasi

Zâid olan kelam her hangi bir manaya delalet etmeden belâgat açisindan birtakim gayelerle kelama ilave edilen lafizdir. Vj edati da bu anlamda zaid olarak kullanilabilmektedir. Zürrumme'nin agagidaki beytinde Vj zâid olarak kullanilmigtir:

I j_I_a liLj lg_j ^fj_J ji ij_Li_a_Sl Ä_¿.l_j__ Vj <2!_1_j_Ii Ii ^_j_^lj_i

"Develer hala aghktan dolayi diz gökmü§ durumda ya da onlari götürüp bo§ bir alana birakacagiz." Beyitte JlJf nin benzerlerinden olan ^Ui ifadesinin haberinin bagina Vj bitigmigtir. Oysa bu kelimelerin haberlerinin bagina Vj gelmez. Buradan anlagilmaktadir ki Vj her hangi bir mana igin degil zaid olarak kullanilmigtir. (Muradi, 1992: 520-521) 4i*ij üjj^i Vj jA^I ^ji "Felegi ancak ahalisine deli gibi davranan birisi olarak görüyorum" ifadesinde de Vj zaiddir. Bir önceki kullanima benzer bir gekilde iki meful almasi gereken ^ji fiilinin ikinci mefulünün bagina bitigmemesi gerekirken zaid olarak Vj bitigmigtir. (Elif Efendi, 2019: 46-47)

§art Edati Olarak Kullanilmasi

Aslinda V! edatinda gart anlami bulunmamaktadir. Fakat gekil olarak jj ve V nin birlegmig hali Vl edatini andirmaktadir. Bu yüzden bu kullanima da deginmek yerinde olacaktir. §art igin kullanimi gart manasi elde etmek igin olan jj edati ile nefiy manasi tagiyan V edatinin birlegmig halidir. ¿jjLajii v!

^l "Eger siz ona (Resülullah'a) yardim etmezseniz (bu önemli degil); ona Allah yardim etmigtir."( et-Tevbe, 9/40) ayetinde Vj edati jj ve V dan mürekkeptir. äjj^jj ifadesi gart cümlesi olup ^ »j^J ^äi cümlesi ise cevap cümlesidir. (Hamed ve Ze'bi, 1993: 58)

illa Edatinin Belagat Alanindaki Kullanimlari

Vj edatinin belagat ilmi agisindan da bazi kullanim alanlari bulunmaktadir. Dile getirecegimiz ilk anlami "kasr" manasi ifade etmesidir. Edat genel kullanim agisindan cümlede bir ayriklik iligkisi meydana getirse de ayni zamanda hükmü edattan sonraki lafiz üzerine tahsis etmektedir. Bu da kasr denilen yolla yapilir. Sözlükte "hapsetmek, tahsis etmek" anlamina gelen kasr bir geyi özel bir tarzda bagka bir geye tahsis etmektir. Bir özelligin (sifatin) bagkasinda degil sadece kasr yapilan varlikta bulundugunu ifade eder. "Kasr" terimi hasr ve tahsis diye de isimlendirilmektedir. (^agil, 2005: 127) Nahiv yönünden degil de belagi anlamda bir nevi te'kid söz konusudur. Maksat bir hükmü, zikredilen bir gey igin sabit kilip bunun digindakilerden nefyetmektir. Tahsis edilen geye "maksür", tahsis edildigi geye ise "maksürun aleyh" denir. (^agil, 2005: 127) Yapilan kasr ile hükmün diginda tutulan gey ise "maksurun anh"tir.

Kasr elde etmek igin on dört ayri tarz belirlenmig olmakla beraber bunlardan birisi Vj edati vasitasiyla olmaktadir. Cümlenin bagina olumsuzluk anlami tagiyan ^S 'o^J ' V edatlari getirildikten sonra devaminda Vj getirilir. ¿JljSl ^Jja öf ^ Jjlj Vj i-ü U3 Muhammed ancak bir elgidir. (Ali imran, 3/144) ayetindeki lafzi peygamberlige tahsis edilmigtir. Bu ayette kasr, peygamberin ölümsüz oldugunu zannedenlere onun bir melek degil peygamber oldugunu bildirmektedir. Melek olmakla peygamber olmak arasinda bir kisitlamaya gidilmigtir.

Bir diger kullanim alani "te'kid'ul-medh bima yügbihu'z-zem" olarak isimlendirilen ve yermeyi ifade eden lafizlarla övgüyü pekigtirmek anlamina gelen sanattir. (Matlüb,1975: 307; Ebü'l-Adüs, 2007: 254) Medhin devaminda olumsuzluk manasi igeren bir edat kullanmak suretiyle zem yapilacagina dair izlenim verilip övgüye devam edilir. Bu sanatin elde edilmesi iginde kullanilan edatlardan birisi Vj dir. Kullanim medih yaparken bir agirilik ifade eder. Yapilig gekli diger medih üsluplarindan ayrigmasini saglamigtir. (Bekri, 1987: 96) Edat kullanilmak vasitasiyla ilk söylenen söze muhalif bir gey söylenecegi izlenimi verse de ilk lafizdaki olumlu igerik edatin sonrasinda da devam ettirilmektedir. lj»3 ly jjiiLL! V liii liÄi Vj liiiS Vj "Orada bog bir söz igitmezler ve günaha girmezler. Sadece "selam" "selam" sözünü igtirler. (Vakia 56/25-26.)" ayetinin öncesinde igitme ile ilgili olumlu bir geyler zikredildikten sonra "Vj" edati getirilerek sanki pegi sira zem gelecekmig izlenimi verse de devaminda igitecekleri tek geyin "selam" olacagi ifade edilmigtir.

Yukarida anlattigimizin ziddi "te'kid'uz-zem bima yügbihu'l-medh" olarak isimlendirilen

sanattir. Vj bu sanatin elde edilmesinde de kullanilan araci lafizlardan birisidir. Övmeyi ifade eden lafizlarla yerme pekigtirilmektedir. (Matlûb, 1975: 309) Önce zem içeren lafiz zikredilip sonrasinda istisna edati kullanilarak söylenen zemden vazgeçilecegine dair bir izlenim uyandirilsa da istisna edatindan sonraki kisimla zem devam ettirilmektedir. íSlii&j Vj itjljS Vj liJj ùjâjj, V "Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir gey tadacaklar! Ancak kaynar su ve irin tadarlar. (Âl -i Imrân 3/147-148.)" âyetinde Vj istisna edati önceki kelamin düzeltilecegine dair bir izlenim veriyor olsa da Vj dan sonrasi kendisinden önceki lafza dahil edilerek zemme devam edilmigtir.

<_)_Ls_si y ¿LL i-i j a_&Ij_i ¿j_u j i_b_i 4_j_à ¿1 vj Ф_S_s_si 3_л

"O köpektir. Ancak onda usanma ve iyiligi gözetmeme vardir. Oysa bu kötü huylar köpekte dahi bulunmaz. " (Hâgîmî, 1999: 315) beytinde de bahsedilen kigi için "köpek" kelimesi kullanilmig, devaminda "Vj" edati kullanilarak olumlu bir geyler söylenecegi izlenimi vermesine ragmen devami ilk söylenenden daha fazla zem içerir bir gekilde ifade edilmigtir.

SONUÇ

Arap dili, lafizlarin farkli semantik ve sentaks yapilariyla kullanilmasi yönüyle esnek ve zengin bir dildir. Zira cümle kuruluglarinda kelimelerin yerlerini degigtirilerek lafizlarin genig bir esneklik kazanmasi, kelimelerin birbirlerinin yerine kullanilmasi yoluyla da bir esneklige gidilmesi belli kuralar dahilinde lafizlara neredeyse genig bir özgürlük alani saglamaktadir. Elbette bu tür kullanimlar genel dilbilgisi kurallarina muhalif olmayacak gekilde nahiv kurallarinin imkân verdigi ölçüde olmug, cümleyi ve manayi ifsat edecek her tür kullanim gâz olarak görülmügtür.

Tek baglarina bir anlam ifade etmeyen edatlar cümlede bulundugu konum itibariyle bir anlam kazanmaktadirlar. Genel olarak isim soylu kelimler ile birlikte kullanilip cümlede geçen lafizlar arasinda bir bag vazifesi görürler. Edatlarin bazilari kisitli anlamlara sahipken bazi edatlar bu anlamda genig bir kullanim alanina sahiptirler. Bu edatlardan biri de Vj edatidir. Bu edat, semantik ve sentaks açisindan yogun bir kullanim alani olan bir edattir.

Edatin asil görevi istisna manasi elde ederek olumluyu olumsuza, olumsuzu olumluya çevirmek suretiyle cümleyi bir halden bagka bir hale dönügtürmek iken bu anlamin diginda atif harfi olmasi, istidrak veya idrab için kullanilmasi, sifat olarak kullanilabilmesi gibi birçok gramatik görevi de yerine getirmektedir. Bu da diger istisna edatlarina kiyasla bu edati kapsamli bir kullanimi olan edata dönügtürmügtür. Görüldügü kadariyla Vj nin birçok anlam ifade edecek gekilde kullanilmasi kendisinde bu anlamlarin bizzat bulunmasindan degil niyâbeten bagka kelimelerin yerlerine kullanilmasindan kaynaklanmaktadir. Niyabet; isimler, fiiller ve harfler de siklikla bagvurulan bir yöntemdir. Bu kullanim gekli kendisini Vj edatinda da göstermig, edat bulundugu baglamdan anlagilacagi gekilde birtakim aklî ve lafzî karineler vasitasiyla farkli görevleri yerine getirmek üzere kullanilmigtir.

Ya§ar Fatih Akba§

?9ft*ft

"COPE-Dergi Editorleri igin Davranif Kurallari ve En iyi Uygulama ilkeleri" beyanlari:

Etik Kurul Belgesi: Bu gali§ma igin etik kurul onayi gerekmemektedir.

Cikar Catismasi Beyani: Bu makalenin ara§tirmasi, yazarligi veya yayinlanmasiyla ilgili olarak yazarin potansiyel bir gikar gati§masi yoktur.

Finansal Destek: Bu gali§manin ara§tirma ve yazim a§amasinda herhangi ki§i/kurum veya kurulu§lar tarafindan finansal destek alinmadigi bildirilmi§tir.

Destek ve Tefekkur Beyani: -

Cifte Kor Hakem Degerlendirmesi: Di§-bagimsiz

Bu makale, Creative Commons Atif-GayriTicari 4.0 Uluslararasi Lisansi ile lisanslanmi§tir.

The following statements are made in the framework of "COPE-Code of Conduct and Best Practices Guidelines for Journal Editors":

Ethics Committee Approval: Ethics committee approval is not required for this article.

Declaration of Conflicting Interests: No conflicts of interest were reported for this article.

Financial Support: It has been reported that this study did not receive financial support from any person/institution or organization during the research and writing phase.

Statement of Support and Acknowledgment: -

Double-Blind Peer Review: External-independent

This article is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.

KAYNAK^A

Adus, Y. (2007). Medhal ila'l-Belagati'l-'Arabiyye, 'ilmu'l-me'ani, 'ilmu'l-beyan, 'ilmu'l-bedi'. Urdun: Daru'l-Mesire.

Bekri, E. (1987). el-Belagatul-Arabiyyefi Sevbiha'l-cedid 'ilmu'l-Bedi'. Beyrut: Daru'l-'ilm li'l-Melayin. Birgivi, M. (2017). el-izhar. istanbul: §efkat Yayinalik.

^agil, N. (2005). Kur'an'in Belagat ve Fonetik Yapisi. Ankara: Avrasya Yayinlari. ^elen, M. (2006). Arapgada Edatlar, (2. Basim). istanbul: Kalem yayinlari. Damamini, B. (2008). el-Menhelu's-safiifi §erhi'l-Vafi. Mekke: Daru'l-Kubu'l-'ilmi.

Elif Efendi, H. (2019). Muhtaru'l-enba' -Edatlar Kitabi, (Yay. Haz. Ali Benli vd.). Ankara: Turkiye Yazma

Eserler Kurumu Bagkanligi Yayinlari. Ensari H. (t.y). Evdahu'l-Mesalik ila Elfiyyeti ibn Malik. Beyrut: Daru't-Turas. Hamed, A. & Ze'bi, Y. (1933). El-Mu'cemu'l-Vafi fi Edevati Nahvi'l-Arabi. Urdun: Daru'l-Emel. Hasan, A. (2010). en-Nahvu'l-vafi, (17. Basim). Misir: Daru'l-Maarif. Ha§imi, A. (1999). Cevahiru'l-belaga. Beyrut: Mektebetu'l-'Asriyye. Ha§imi, A. (2010). el-Kavaidu'l-esasiyye li'l-lugati'l-'Arabiyye. Kahire: Daru'l-Gadi'l-Cedid. Hudayr, M. (2001). el Edevatu'n-nahviyye ve delaletuhafi'l-Kur'an. Misir: Mektebetu Encelu el-Misri.

íbn Akîl, B. (2015). §erhu ibn Akîl 'ala elfiyeti ibn Mâlik. Beyrut: Müessetü'r-Risale. 'id, M. (1975). en-Nahvu'l-musaffâ. Kahire: Mektebetu Çebâb.

Kefevî, B. (1998). el Kulliyyât mu'cemun fi mustalâhâti furuki'l-lugavî. Beyrut: Müesssetü'r-Risâle

Mâlikî, A. (1394). Rasfu'l-mebânî fi §erhi hurûfi'l-me'ânî. Çam: Yy.

Matlûb, A. ( 1975). Funun belagiyye el-beyân el-bedi'. Kuveyt: Dâru'l Buhusi'l-'ilmiyye.

Murâdi, H. (1992). el-Cened-dânî, fi hurufi'l-me'ani. Beyrut: DâruT-KütübiT-'ilmi.

Müberred, A (1994). Muktadap. Misir: Cumhuriyyetu Misra Vuzâretü'l-Evrak.

Neccâr, M. (1981). Diyâu's-sâlik ila evdâhi'l-mesâlik. Misir: Matbaâtu Suâde.

Sâmerrâî, F. (2000). Me'ânî'n-nahv. Amman: Dâru'l-Fikr.

Suyûtî, C. (1985). el-E§bâh ve'n-nezâir fi'n-nahv. 9 Cilt. Beyrut: Müessetü'r-Risâle.

Useymîn, M. (1434). §erh-u elfiyeti ibn Mâlik, , 3 Cilt. Riyâd: Mektebetü'r-Rügd.

158

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.