Научная статья на тему 'Karakter Aşınması Bağlamında Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü Adlı Romanı'

Karakter Aşınması Bağlamında Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü Adlı Romanı Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
106
29
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Adalet Ağaoğlu / Türk romanı / Fikrimin İnce Gülü / karakter aşınması / Richard Sennett / Adalet Agaoglu / Turkish novel / Fikrimin Ince Gala / character erosion / Richard Sennett

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Kader Dede

Adalet Ağaoğlu romanları hem dönem hem zihniyet hem de psikolojinin egemen olduğu çok boyutlu, çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Yazarın toplumsal gerçekçilik temelinde kaleme aldığı romanları, Türk toplumunun belirli dönemlerine ait tarihi ve sosyolojik incelemelere zemin oluşturur. Romanları, ele aldığı karakterlerin duygularını, düşüncelerini, ideallerini ve hayallerini yansıtan dili sayesinde karakterlerin gerek ruhsal gerek fiziksel değişimlerini gözlemlemeye olanak sunar. Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü adlı romanı daha önceki çalışmalarda sistem eleştirisi, yabancılaşma kavramı, yolculuk arketipi, nesne-karakter ilişkisi, fetişizm ve narsisizm gibi temeller üzerinde değerlendirilmiştir. Bu çalışma, kendisinden önce oluşturulan araştırma zemininin bir destekleyicisi niteliğinde olup; Fikrimin İnce Gülü adlı eserin Richard Sennett’in “karakter aşınması” teorisi bağlamında irdelenmesini ve yeni kapitalizmin “karakter” üzerindeki etkilerinin ortaya konulmasını amaç edinmiştir. İncelemede Richard Sennett’in üzerinde durduğu “sürüklenme, rutin, esneklik, okunaksızlık, risk, etik, başarısızlık ve cemaat özlemi” kavramları temel alınmış; eş güdümlü bir inceleme yöntemi izlenmiştir. Başta roman kahramanı Bayram olmak üzere metinde yer alan şahısların hemen hepsinde modernden postmoderne geçiş sürecine özgü -karakter aşınması bağlamındaciddi bir dönüşümün söz konusu olduğu, devirlerin ve onların güncel yaşam kodlarının insanları aşındırdığı sonucuna varılmıştır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

In The Context of Character Erosion Adalet Ağaoğlu's Novel Fikrimin İnce Gülü

Adalet Ağaoğlu's novels have a multiple sized and layered structure dominated by both the period. mentality and psychology. The novels written by the author on the basis of social realism form the basis for historical and sociological studies of certain periods of Turkish society. Her novels provide the opportunity to observe the mental and physical changes of the characters, thanks to dialect the feelings, thoughts, ideals and dreams of the characters she deals with. Previous studies shows that Adalet Ağaoğlu Fikrimin Ince Gala has been evaluated on the basis of system criticism, the concept of alienation, the archetype of travel, the object-character relationship, fetishism and narcissism. This study leads up to Fikrimin Ince Gülü aims to examine Richard Sennett's work in the context of "character erosion" theory and to reveal the effects of the new capitalism on "character". In the study, a coordinated analysis method was followed, based on the concepts of "drift, routine, flexibility, illegibility, risk, ethics, failure and longing for community" emphasized by Richard Sennett. It has been concluded that there is a serious transformation specific to the transition process from modern to postmodern-in the context of character erosionin almost all of the people in the text, especially Bayram, the protagonist of the novel, and that the eras and their current life codes erode people.

Текст научной работы на тему «Karakter Aşınması Bağlamında Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü Adlı Romanı»

KULLtYE

ULUSLARARASI SOSYAL BlLtMLER DERGlSl

INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES

Karakter A$inmasi Baglammda Adalet Agaoglu'nun Fikrimin Ince Gillti Adli

Romam

Kader DEDE*

Ozet

Adalet Agaoglu romanlan hem donem hem zihniyet hem de psikolojinin egemen oldugu 50k boyutlu, 50k katmanh bir yapiya sahiptir. Yazarm toplumsal gergekfilik temelinde kaleme aldigi romanlari, Turk toplumunun belirli donemlerine ait tarihi ve sosyolojik incelemelere zemin olujturur. Romanlari, ele aldigi karakterlerin duygularmi, dti§uncelerini, ideallerini ve hayallerini yansitan dili sayesinde karakterlerin gerek ruhsal gerek fiziksel degi§imlerini gozlemlemeye olanak sunar.

Adalet Agaoglu'nun Fikrimin Ince Gulii adli romam daha onceki falijmalarda sistem ele§tirisi, yabancila§ma kavrami, yolculuk arketipi, nesne-karakter iligkisi, fetijizm ve narsisizm gibi temeller tlzerinde degerlendirilmigtir. Bu (jali§ma, kendisinden once olujturulan ara§tirma zemininin bir destekleyicisi niteliginde olup; Fikrimin Ince Gulii adli eserin Richard Sennett'in "karakter a§inmasi" teorisi baglammda irdelenmesini ve yeni kapitalizmin "karakter" tizerindeki etkilerinin ortaya konulmasini ama? edinmi§tir. incelemede Richard Sennett'in tlzerinde durdugu "stirUklenme, rutin, esneklik, okunaksizhk, risk, etik, ba§ansizlik ve cemaat Szlemi" kavramlan temel alinmi§; e§ gildtlmlu bir inceleme ySntemi izlenmijtir. Ba$ta roman kahramam Bay ram olmak Uzere metinde yer alan §ahislarin hemen hepsinde modernden postmoderne gegi§ stirecine Szgti -k^^er ajinmasi baglammda- ciddi bir dontlgumun soz konusu oldugu, devirlerin ve onlarin gtlncel ya§am kodlarmm insanlan a§indirdigi sonucuna vanlmi§tir.

Anahtar Kelimeler: Adalet Agaoglu, Turk romani, Fikrimin Ince Gulii, karakter a§inmasi, Richard Sennett.

In The Context of Character Erosion Adalet Agaoglu's Novel Fikrimin Ince Gulii

Abstract

Adalet Agaoglu's novels have a multiple sized and layered structure dominated by both the period, mentality and psychology. The novels written by the author on the basis of social realism form the basis for historical and sociological studies of certain periods of Turkish society. Her novels provide the opportunity to observe the mental and physical changes of the characters, thanks to dialect the feelings, thoughts, ideals and dreams of the characters she deals with.

Previous studies shows that Adalet Agaoglu Fikrimin Ince Gulii has been evaluated on the basis of system criticism, the concept of alienation, the archetype of travel, the object-character relationship, fetishism and narcissism. This study leads up to Fikrimin Ince Giilii aims to examine Richard Sennett's work in the context of "character erosion" theory and to reveal the effects of the new capitalism on "character". In the study, a coordinated analysis method was followed, based on the concepts of "drift, routine, flexibility, illegibility, risk, ethics, failure and longing for community" emphasized by Richard Sennett. It has been concluded that there is a serious transformation specific to the transition process from modern to postmodern -in the context of character erosion- in almost all of the people in the text, especially Bayram, the protagonist of the novel, and that the eras and their current life codes erode people.

Keywords: Adalet Agaoglu, Turkish novel, Fikrimin Ince Gulii, character erosion, Richard Sennett.

* Yiiksek Lisans Ôgrencisi, Ankara Yildmm Beyazit Ûniversitesi, Sosyal Bilimler Emtitiisii, №k Dili ve

Edebiyati Anabilim Dali, Ankara / Tiirkiye, kaderdede2@gmail.com

ORCID <B>: https://orcid.org/0000-0002-6290-4756.

Bu makaleyi §u §ekilde kaynak gôsterebilirsiniz / To cite this article (APA):

Dede, K. (2022). Karakter A§mmasi Baglammda Adalet Agaoglu'nun Fikrimin Ince Giilii Adli

Romam. Kùlliye, 3(2), 108-124. DOI: 10.48139/aybukulliye.1037201. Makale Bilgisi / Article Information_

Geliç / Received Kabul / Accepted Tiirii / Type Sayfa / Page

15 Aralik2022 23 April 2022 Araçtirma Makalesi 108-124

15 December 2022 23 April 2022 Research Article

Extended Abstract

The new capitalism network affects modern life causes radical changes in the lives of individuals. People who believe that their tasks become more effortless through machines included in spheres of existence, in other words, they become deracinated from themselves. This leads to the alienation of individuals from themselves and the society. The state of alienation is accepted as a result of modern life and penetrates the individual completely. Individuals are dragged to a significant change in their character as well as in their actions and choices.

The positive or negative effects of social innovations can be observed through the character of the individual. In such a process where human beings are replaced by machines and depreciation of one occurs in many aspects of life where the individual is generally exposed to negative effects. For instance, authors emphasize this aspect of change in the characters they fictionalize.

Richard Sennett also discussed concepts such as drift, routine, flexibility, illegibility, risk, ethics, failure and longing for community in modern society through the heroes he coined. According to Sennett, these concepts, which are based on the outcomes of the modern process of the new capitalism, has a corrosive effect on the individual's character. In the field of new capitalism, individuals are exposed to this erosion unawarely. These concepts, which Sennett deals with, constitute the main theme of this study.

Adalet Agaoglu's novel titled Fikrimin Ince Giilti also discusses the process of alienation and abrasion starting from the childhood of the protagonist Bayram. The erosion in question is conveyed to the reader through the Mercedes brand car called "Balkiz" as an object that Bayram attaches imptortance a lot and also in the background. For instance, these situations actually depicts the erosion in Bayram's character. In this respect, it has been determined that the novel Fikrimin Ince Giilti offers a practice in accordance with Richard Sennett's theory of "character erosion". The multidimensional structure of Adalet Agaoglu's novels including areas such as period, mindset and 109 psychology has also prepared a suitable ground for the aforementioned examination.

In the literature review, it was stated that the related work was examined many times from different perspectives. However, it has been determined that these studies are generally built on the basis of system criticism, the concept of alienation, the journey archetype, the object-character relationship, fetishism and narcissism. In accordance with the additive and progressive nature of literary studies, this study supports previous studies; on the other hand, unlike other studies, it was built on the theory of "character erosion" solely. In line with the main purpose of the study, Fikrimin Ince Giilti was examined in the context of Richard Sennett's "character erosion" theory and was the source of the study to reveal the effects of new capitalism on the character of the individual. In accordance with the structure of the study, a coordinated examination model was preferred. Moreover, in some parts of the study Rico, the hero of Sennett and Bayram, the hero of Agaoglu are compared. Through this method, the effects of the new capitalism network on the individual were allowed to be examined by comparig two characters in different environments to reach common judgements.

Sennett embodies his theory of "character erosion" on the novel's character, Rico who tries

to exist in the field of new capitalism. While Rico thought he was free in his choices, he actually acted depending on his father's instructions, moreover, devoted his life entirely to the benefits of the

capitalist process as well. Bayram, the name on the other side of the coordinated analysis, lost his existence to the wheels of capitalism and left his country and settled in Germany. Bayram, whose only dream is to buy a good car, has devoted his years and efforts to this goal. Bayram, almost mechanized, left aside his human feelings such as friendship, love and longing and aimed to prove his existence through an object. The journey he embarked on for this purpose not only caused deterioration and wear on the structure of the object, but also has created an effective erosion on Bayram's character. Bayram has lost its essence among the wheels of capitalism; alienated from

himself, his past and his environment. The structure of the new capitalism network that keeps the object in the foreground has brought the end of Bayram's individual journey to emptiness and deprived him from purpose. With all these aspects, Adalet Agaoglu's Bayram and Richard Sennett's

Rico can be considered as exemplary individuals of the new capitalism field for readers.

Giri§

Yirminci yiizyil edebiyatinin en onemli romancilarindan olarak anilan Adalet (Siimer) Agaoglu, romanlanmn di§inda hikayeleri, denemeleri, anilari ve tiyatro oyunlari ile de doneminin ve gunumuziin dikkat 9eken isimleri arasinda yer almaktadir. Ya§aminin buyuk bir kismini Ankara'da ge^iren yazar, edebiyat ile kuQuk ya§lardan itibaren ilgilenmeye ba§lami§; ozellikle ortaokul yillarinda edebiyatin ?e§itli turlerinde deneme Qali^malari yapmi§tir (Anda?, 2000, s. 53).

1973 yilinda Olmeye Yatmak romanim kaleme alan yazar, 1976 yilinda Fikrimin Ince Gulii; 1979 yilinda Bir Diigun Gecesi; 1981 yilinda Yazsonu; 1984 yilinda Uq Be§ Ki§i; 1987 yilmda Hayir; 1991 yilinda Ruh U$umesi ve 1993 yilinda Romantik Bir Viyana Yazi adli eserlerini kaleme almi§tir.

Agaoglu'nun kaleme aldigi romanlarda bir devamlilik soz konusudur. Bu devamlilik, hif ku§kusuz modern roman anlayi§imn bireyden hareketle toplumu anlamaya yonelik ?abasi ile oldugu kadar roman geleneginin 20. yuzyilin ilk dilimindeki "nehir roman" gelenegiyle de ilgisi vardir. Elbette bu gelenegin kurucusu, romanin en buyuk zirvelerinden birisi de olan, Honore de Balzac'tir ve onun Insanlik Komedyasi adli serisi onlarca farkli romandan olu§an bir nehir roman 110 karakteri gosterir. Michel Proust'un Kayip Zamanin Izinde adli metni de yedi farkli romandan olu§makla birlikte, tipki Agaoglu'nun metinleri gibi, hepsi birbiriyle ilgili ve birbirinin devami olan olay orgiilerine sahiptir. Bu nedenle nehir roman olarak tanimlanabilirler.

Erol, soz konusu devamliligi yaratan, "tipik Adalet Agaoglu" roman anlayi§i dedirten §eylerin §unlar oldugunu belirtir:

1) Mimetik tarafi 90k belirgin, kuwetli bir toplumsal gerfekfilik. Romanlardaki olay orgusunu yaratan, olaylarin geli§me ve aki§im motive edip onu geli§tiren, karakterleri ve problemlerini anlamlandiran hep di§taki tarihi, sosyal gerfek ve ger^ekQilik. 2) Her romanda bu ger^ek ve gerfek^iligi tamamlayan fakat aym zamanda ona ba§ kaldinp, onu a§an, karakterlerin duygulanni, ideallerini, hayallerini ortaya ?ikaran simge yuklii, muzik ve renk dolu §iirsel bir i? dunya ve §iirsel bir i? dil var" (Erol, 2003, s. 6).

Erol'un da degindigi iizere Agaoglu'nun biitiin romanlari, Turk toplumunun belirli donemlerinde gerfekle^en donu§umlerin tarihi ve sosyolojik incelemesi olarak da okunabilmektedirler. Agaoglu'nun romanlannda yer verilen geni§ zaman dilimi, karakterleri yaratan ve anlatan olgulari, geli§meleri, tansiyonlari ortaya koymaktadir. Her karakter, belirli bir yerin ve zamamn iiriinu sayilmaktadir (Erol, 2003, s. 7).

1950'lerden balayarak 1970'lere kadar uzanan hayatin bir yansimasi olarak kaleme alinan Fikrimin ince Gülü romam, Agaoglu'nun Damla Damla Günler' inde belirttigi üzere "kadin yazar" unvamndan dörtnala ka?tigi bir döneme denk gelmi§tir. Kadin yazarlarm, román ana kahramanlarim da kadin olarak se^meleri, Agaoglu tarafindan söz konusu unvana ?anak tutmak olarak algilanmi§tir. Yazar, kapitalist ili§kiler aginda insanoglunun kendine yabancila§tigini dü§ünmü§ ve onun bu parfalaniíjini kurcalamak istemi§tir. Bu istek, Agaoglu'nu "erkek gözü" ile yazmaya itmi§tir. Dü§ledigi yolculuga "erkek gözü" ile 9ikmasi gerektigini kavrayan yazar; bu erkegin kim olacagi, nerede ve nasil birini temsil edecegi konulannda ise belirsizlik ya§ami§tir. Aydinlatici bir dürtü bekleyen Agaoglu, bir rastlanti ile aradigi ke§if ámm bulmu§ ve kendi deyimiyle bu ämn tekerlek izinden son noktaya kadar gelmi§tir (Agaoglu, 2004, s. 259). Yazar, Fikrimin ince Gülü'nü doguran ke§if äninin amsini §u §ekilde anlatmaktadir:

Halim'le Karadeniz'in Trabzon'unda tuttugumuz bir taksiyle Bor^ka-Murgul i§ gezisi yolculugu. Yol 90k bozuk. Üstelik; yagi§, yagi§, yagi§. Her yan ?amur. Fakat taksi pml. Bai dök yala.

Iyi de biz bu taksiyle alti saatte gidip gelinebilecek yolu yirmi dort saatte tamamlami§ olduyduk. Sebep? Taksi ¡joförünün arabasina gösterdigi filgin özen, titizlik. Bir kilometre gidiyor, ön cama si9rami§ dort damla 9amuru en ufak izi dahi kalmayacak kadar silip temizlemeden yola devam edemiyor. Lastikler, contalar, kapilar, tavan ayni i§lem: "Cammun Í9Í bu benum; ba§i agrimesun" deyip durmasi da cabasi. Ho§ zaten ben, daha onun ilk damlalari temizlemeye 111 atlayi§ini görür görmez, "Fikrimin Ince Gülü" §arkisini, hem de ta§plaktaki Vedia Riza Hanim'in sesinden tutturmu§ bulunuyordum ya, neyse. Adamin arabasiyla ili§kisine bak; i§te onun gözünün nuruyla yaz romam. Üretken an buna derim ben" (Agaoglu, 2004, s. 260)!

Bir yol romam olan Fikrimin ince Gülü, yazarmm verdigi karar ile yolda ge9en bir hazirlik a§amasini kapsami§tir. Agaoglu, günlerinden notlan kaleme aldigi Damla Damla Günler adli eserinde Edirne'ye kadar gittigini ve orada bir otelde kaldigim dile getirmi§tir. Memlekete giri§in en yogun oldugu vakitlerde Kapikule simr kapisinda bekleyen yazar, kahramani ile aym zamanda, ayni yerde bulunmanin derin hazzini teerübe etmi§tir (Agaoglu, 2004, s. 261).

Yolculugun ana kahramani Bayram, Erol'un degindigi üzere daha kü9ük ya§larda Demokrat Parti'nin köyüne gönderdigi Ford marka araba ve gelecekte adini hep animsayacagi Kezban ile ayni anda tani§mi§tir. Erol'a göre Bayram'in hissettigi ilk cinsel dürtü hem arabaya hem de Kezban'a kar§i oldugu i9in Kezban ve araba, Bayram'in psikolojisinde sevgi objesi olarak birbirine kari§mi§tir (Erol, 2003, s. 10). Kü9ük bir an, Bayram'in gelecek yillarini §ekillendirmi§ ve güzel bir ar^M ^^^^^^n tek ^9ek arzusu häline getirmi§tir.

Kezban'a kar§i duygu ve davram§larmda tutarsiz olan Bayram, firsatini buldugu ilk vakitte Almanya'ya gitmi§tir. Erol, romanin Almanya'ya i§9i olarak giden ilk ku§agin incelemesini, sebepleri ve som^lari ile birlikte bir karakter

üzerinde yogunla§arak sundugunu belirtmektedir (Erol, 2003, s. 10). Dü§ledigi arabasina kavu§an Bayram, ádeta bir hesapla§ma ámmn hayaline dalmi§ ve muhte§em Mercedes'i ile köyüne dönecegi günün planlanm yapmi§tir. Roman, ba§tan sona Bayram'in yolculugunu okura sunmaktadir. Söz konusu yolculuk; Bayram'in Almanya'sindan köyüne mi, yoksa öz benliginden bir yabancimn kimligine midir sorusu ise okurun tercihine birakilmaktadir.

Karakter Aginmasi Baglaminda Fikrimin ince Gülü Romam

Sennett, karakter kavraminin insanin Í9 dünyasinda besledigi ve herkes tarafindan gözlemlenmesi mümkün olmayan arzulan Í9eren kapsayici bir terim oldugunu öne sürmektedir. Ona göre karakter, insanin kendisinde degerli buldugu ve fevresindekilerin de aym §ekilde deger vermesini bekledigi ki§isel özellikleri kapsamaktadir (Sennett, 2008, s. 10-11). Í9 dünya ve ki§isel özellikler baglaminda ele alinan karakter kavraminin, ki§inin i?erisinde bulundugu kültiir 9evresi ile bagi da göz ardi edilmemelidir. §entürk'ün degindigi üzere karakter, bireyin Í9Índe ya§adigi toplumda kabul gören gelenek ve görenek gibi kültürel kodlara göre §ekillenmektedir (§entürk, 2010, s. 114). Dolayisiyla karakter kavraminin anla§ilmasi 19m bireyi ve kültürü Í9eren btitüncül bir yakla§im gerekmektedir.

Bayram'in karakter yapisi da tipki Sennett'in i§aret ettigi gibi yalmzca bireysel baglamda degerli olan arzu ve duyarliliklarla doludur. Bayram'in yegäne sevgilisi, kiymetlisi Mercedes marka arabasi; Balkiz'idir. Balkiz, henüz yolculugun ba§mda kÜ9Ük bir kazaya ugradiginda Bayram, ädeta dünyasimn karardigim hisseder. Tela§la insanlari etrafina toplar, polis 9agirir ancak umdugu kar§iligi bulamaz. Qünkil Balkiz'in almi§ oldugu kÜ9Ük hasar, diger insanlar Í9Ín bir önem te§kil etmeyen; yalmzca Bayram'in odaginda dikkate deger olan bir durumdur. U9ar'm degindigi üzere Bayram, nesneleri bir onur ni§ani ve varliginin belirleyici unsnrlari olarak görmekte; onlan bilinQli varliginin bir uzantisi olarak algilamaktadir. Bu durumun ka9imlmaz bir sonucu olarak da söz konusu nesneler zarar gördügünde veya beklenilen hayranligi uyandirmadiginda, Bayram'in pamuk ipligine bagli özgüveni de zedelenmektedir (U9ar, 2012, s. 152). Bu durum, Bayram'in karakterinin hassasiyetini ve a§inmaya müsait yapisini gözler önüne sermektedir. §entürk, ki§inin kültürel ögrenmi§likleri ile Í9erisinde bulundugu sosyal sürecin sunduklan arasindaki bo§lugun "karakter a§inmasi"na neden oldugunu vurgulamaktadir (§entürk, 2010, s. 114). Bayram henüz yolculugun ba§inda, yüzle§mek istemese de hayal kinkligi ile tam§ir. Bayram'in ya§ami§ oldugu hayal kinkligi da bu bo§luga örnek olu§turur. Modern bireyin kendisini i9erisinde buldugu sürüklenme, rutin, esneklik ve risk gibi faktörler karakteri olumsuz bir degi§ime maruz birakmaktadir. Söz konusu bo§luk ve yeni kapitalizm agimn getirisi olan faktörler, Sennett'in "karakter a§inmasi" teorisinin temelini olu§turmaktadir.

Ü9 kez hoplatti arabayi. Kendine güveninin sifira indigini anladi. Kimse

imrenerek, kimse hayranlikla bakmadi ona. Kimse, bu arabanin ya§aminda

tuttugu yeri anlamadi. Kimse kutlamadi onu. Kimse arkadaki, belirsiz de olsa, artik varligi akildan ?ikmayan o küfük gö?üge hayiflanmadi. [...] Bir kimse de elini Bayram'in omzuna koyup:

"-Senin mi bu araba karde§?" diye sormadi. Nasil aldin? Ka?a aldin? Ka? yilda? Otomatikmi? Degil mi? [...] (Agaoglu, 1977, s. 46).

Bayram'in diledigi sorular ona kimse tarafindan yöneltilmez; fünkü bahsettigi hususlar yalmzca bireysel deger yargilarini kapsar. Bu örnekteki "ilgi görme" isteginde oldugu gibi Bayram'in yegäne hedefini olu§turan, büyüdügü köyün kahvesinin önünden Balkiz'i ile ge9me arzusunun temelinde de "hör görülme duygusundan kurtulmak, saygi duyulan bir adam olmak, kendisini ispatlamak" (Narli, 2002, s. 24) istegi bulunur.

Kapikule'deki giri§ini bir tiirlü i?ine sindiremedigini anliyor. Bu bo§lugun yerini ilk ñrsatta nasil doldurmali? Kime önemsetmeli kendine en önemli olani? (Agaoglu, 1977, s. 56).

Bayram'in aklindan gefirdigi bu sözler, kendisine önemli olani ba§kalari Í9Ín önemli kilamadiginda ya§adigi Í9 sikintisi, Sennett'in karakter tanimi ile birebir örtü§mektedir.

Sennett, yeni kapitalizm alammn örnek insam olarak Rico'yu ele almaktadir. Rico, toplumda belirli bir yer edinmesine ve kendi hayatim yönetebilmesine ragmen Qocugunun ayni ya§ami tekrar etmeyerek simf atlamasini arzulayan bir babamn ogludur. Sennett'in kaleme aldigi kar§ila§mada Rico; deri fantasinda ta§idigi 113

bilgisayan, pahali takim elbisesi ve armall yüzügü ile babasinin hayalini -

ger9ekle§tiren bir ogul konumundadir (Sennett, 2008, s. 13-16). Yilmaz'in degindigi gibi modern toplumdaki bireyler temel gereksinimlerini kar§ilamak Í9Ín degil, Í9Índe bulunduklari toplumda kendilerine daha iyi bir yer edinebilmek ya da simf atlamak amaciyla tüketime yönelirler. Yine bu bireyler Í9in tüketim mallarimn sergilenmesi, toplumsal sayginlik kazanma inancim ta§ir. Ancak bu durum, bireylerin insani ili§kilerini ve kendilerini günden güne tüketerek topluma yabancila§malanm beraberinde getirir (Tomat Yilmaz, 2018, s. 979). Özden ba§layarak topluma yayilan bu yabancila§ma häli, bireylerin karakterleri üzerinde "zayiflatici, a§indirici" bir etki gösterir. Örnegin Rico, babasinin arzularini ve hayallerini ger9ekle§tirdigi süre9 Í9erisinde ya§am kontrolünü kaybetmi§, modern ya§amin sürükleyici aki§ina kapilmi§ ve nihäyetinde "karakter zayiflamasi"na maruz kalmi§tir. Almanya'ya olarak giden ilk ku§agin örnek insani olan Bayram, §artlarin farkliliginda dahi bir9ok yönden Rico ile bagda§maktadir. Bayram, her ne kadar kendi arzularini ger9ekle§tirmek ugruna 9abaliyor göriinse de tipki Rico gibi ya§aminm kontrolünü kapitalist sisteme birakmi§tir:

Ancak, bir §ey vardi. Ko^tuk^a, engellere dirsek ata ata ko§tuk9a Bayram'1 aym noktada, I1Í9 ko§mami§ gibi ayni kilometre ta§i önünde tutan bir §ey. Her yil neye, hangi model arabaya ni§an alsa; yil boyu kendini o model Í9inde görmeye heveslendirse, daha o modele yakla§masina bin mark kala bir yeni model araba

geliyor. Göz a?ip kapamadan daha. Ve üstiine iki bin mark fazla koymu§ olarak... (Agaoglu, 1977, s. 52).

Sistem, Bayram'in parasi birikemeden yeni model bir arabayi daha pahali bir fiyata ortaya fikararak Bayram ve Bayram gibilerini daha 90k Qali§maya, daha fazla mesai yapmaya ve ya§amlanndan ^alarak yalmzca bu döngüye hapsolmaya sürüklemektedir. Marx'a göre i§?i ne kadar 90k zenginlik üretir ve üretimini hacim bakimindan ne kadar artinrsa o kadar yoksul duruma gelir. Bu stufte insanlann dünyasinin degersizle§mesi, nesnelerin dünyasinin deger kazanmasi ile orantili olarak artar (Marx, 2018, s. 21). Bayram tüm emegini ortaya koyarken yeni model bir araba olarak kar§imiza 9ikan nesne, üreticisinden bagimsiz §ekilde ona kar§i koymaktadir. Yine Marx'in degindigi üzere bu durum, i§9Í Í9Ín ger9ekligin yitirilmesine sebebiyet verirken "nesneye kölelik" olarak da adlandinlabilmektedir. "[...] i§9i kendi emegi Í9inde kendini ne kadar di§la§tinrsa, kendi kar§isinda yarattigi yabanci, nesnel dünya o kadar erkli bir duruma gelir; kendi kendini ne kadar yoksulla§tinr ve Í9 dünyasi ne kadar yoksul bir duruma gelirse, kendine özgü o kadar az §eye sahip olur" (2018, s. 21-22). "Kendine özgü o kadar az §eye sahip olmak" ki§ilerin benliklerinden uzakla§malannin ve dolayisiyla karakterleri üzerinde meydana gelen olumsuz degi§imin a9ik bir ifadesidir. Benliginden uzakla§an birey özüne kar§i gitgide yabancila§makta ve söz konusu yabancila§ma häli "karakter a§inmasi"m ortaya 9ikarmaktadir.

Sennett tarafindan ele alindigi üzere evli bir adam olan Rico, kendisinin ve 114

e§inin kariyerleri geregi defalarca ev ve §ehir degi§ikligi yapmak durumunda -

kalmakta; sürekli degi§im háli, 9e§itli aile kaygilarina yol a9maktadir. Uzun vadenin olmadigi yeni ya§am alaninda birey, sürekli degi§im ve geli§im hällerine mecbur olmaktadir. Uzun vadenin ortadan kalkmasi beraberinde güvensiz, sadakatsiz ve bagliligin eksik oldugu ili§kileri dogurmaktadir. Ancak uzun vadenin varliginda kurulabilen sosyal baglar, esnek ve gev§ek organizasyonlar dáhilinde zayiflamaktadir. Sennett'e göre bahsi ge9en uzun vadenin yoklugu, aile ili§kilerine yansidiginda daha yikici bir hál almakta ve "birak git", "kendini adama", "fedakärlikta bulunma" gibi anlamlar ta§imaktadir. Kisa vadeye dayali kapitalizm, Rico'nun karakterinin a§inmasina sebebiyet vermekte; söz konusu esnek davram§ bÍ9Ímleri ise bir baba yahut herhangi bir topluluk üyesi rolü üstlenmesi konusunda ona köstek olmaktadir (Sennett, 2008, s. 17-31). Bayram da ba§langi9ta sürekli degi§imin rüzgánna kapilarak Kezban'i geride birakir ve ülkesini degi§tirir. Uzun vadenin getirdigi kaygi, tipki Rico'nun ya§amini etki altma aldigi gibi Bayram'in ya§aminda da agir basan etkendir:

Kezban ardindan yürürken de bu: Aman Bayram, at kendini bir an önce Alamanya'lara. Yoksa her yan tuzak dolu. §imdi gidemezsen, birdaha W9 gidemezsin. Beklerken beklerken bakmi§in, bu Kezban'in 9akir gözlerine kanivermi§in!.. (Agaoglu, 1977, s. 163).

Kezban'la evlenip bir yuva kurmak Bayram'1 uzun vadeli bir ili§kinin i?erisine Qekecektir. Bayram, bu sebeple söz konusu evliligi ve dolayisiyla Kezban'1, "ka^ilmasi gereken bir tuzak" olarak görmektedir. Gitmek ve degi§mek, Bayram ve Bayram gibileri i?in ädeta zorunlu eylemlerdir. Kisa vadeli degi§im hallerinin henüz ba§langi9 a§amasinda olan Bayram, aile kaygisim foktan edinmi§; zaman zaman pi§man olsa da kisa vadeye dayali kapitalizmin yikiciligina uyum saglami§tir.

Yolculugunun bir bölümünde Bayram, arabasini otoparka birakacakken bir görevli ile kar§ila§maktadir. Bayram'in görevliye kar§i ilk tutumu: "Tevekkeli bu adama igim kaynamadi!" (Agaoglu, 1977, s. 63) olmaktadir. Ancak kisa sohbetleri sirasinda park bekfisi kendisine göre gayet olagan olan, Bayram'm ise onurunu ok§ayan cümleler sarf etmekte; arabasinin ayrintilari hakkinda sorular sormakta, begeniyle bakmakta ve daha da önemlisi Bayram'a "beyim" diye hitap etmektedir. Ge9en bu sohbet, Bayram'in park bek9isine kar§i tutumunda hizli bir degi§iklige neden olmaktadir: "Ne vardi sanki hemen yeti§ecek? Ne güzel dertle§iyorduk adamcagizla §unun ¡¡urasinda. Hig mi soluk almasin bu herif? Hig mi oh demesin? Bütün gün, güne§in altinda girdir gikar, girdir gikar... Makbuz ekle, makbuz sök. Yazikbu adama be" (Agaoglu, 1977, s. 64).

Park bek9isi, meslegi geregince misafirleri kar§ilamakta; onlara yer ve yön göstermektedir. Bayram, park bek9isinin bu zorunlu tutumu kar§isinda kisa vadeli ili§kilere kar§i olu§turdugu güvensiz ve seidakatten yoksun tavri sergilemektedir. 115 Beklentilerini kar§iladiginda park bek9isine kar§i olumlu bir yakla§imda bulunmakta ancak bek9i tarafindan görmezden gelindigini fark ettiginde ise: "Bununki de i§ degil, köpeklik. Tarn kendine läyigim bulmu§ i§te. Bizim taksilerimizin önünden ardindan havlayip duracak böyle. Bin beter oll" (Agaoglu, 1977, s. 65) yorumuna ge?i§ yapmaktadir.

Bayram, vapurda ge9irdigi süre Í9erisinde 9arpip özür dahi dilemeye tenezzül etmedigi kadin ile tani§maya karar vermi§tir. Adinin ardindan bir Mercedes'e sahip oldugunu sik sik dile getiren Bayram, hedefledigi gibi kadinin dikkatini 9ekmeyi ba§armi§tir. Kadin, kisa sürede hizlica dü§ünerek:

Saf bir adam bu Bayram. Bana tutuldu. [...] Sakiz gibi araba i§te. Mercedes'li bir kismet her zaman 9ikmaz önüne. [...] Avrupa'lara gidersin. §imdi bunlann hepsi kelleyi kulagi düzdü. Bir araba, bir kat. [...] Evet, bir baki§ta vurulmadim. Ama bakarsm, §u bu derken ä§ik da oluvermi§im adama... (Agaoglu, 1977, s. 184).

Aslinda tarn da birbirlerinin dü§ünce yapisina uygun bir gifttir Ayfer Hamm ile Bayram. Bayram, henüz ba§langi9ta kendisini degil arabasini tamtmi§; Ayfer Hamm da tanidigi arabadan, zenginlikten ve lüks ya§amdan etkilenerek görü§meyi kabul etmi§tir. Kurulmaya 9ali§ilan bu kisa vadeli ili§kinin temeli güvensizlik ile örülmü§; zira, kolaylikla da yikilmi§tir. Sadakat yahut bagliliktan

bahsedilemeyecek olan bu kisa vadeli ili§ki, Bayram'in ve Balkiz'in hatmnda sevimsiz bir am olarak kalmi§; hatalar ile yüzle§ilmeden hatalarin izleri silinmeye Qali§ilmi§tir.

Sennett tarafindan deginildigi gibi rutin, ruhlan öldürmekte; para, mal ve emek gibi ögelerin serbest dola§imi ise insanlari giderek daha fazla uzmanla§maya zorlamaktadir. Zamanla zararli bir häl almaya ba§layan rutin, insanin kendi fabasi üzerindeki kontrolünii yitirmesine neden olurken; 9ali§ma zamani üzerindeki kontrolü de yitirdiginde bireyin zihnen ölümünü ger9ekle§mi§ kilmaktadir. Yaptigi i§i kontrol edemeyen i§?i, "aptal ve cahil" bir yaratiga dönü§mekte; endtistriyel rutin, insan karakterini bütünüyle yok etme tehlikesini banndirmaktadir (Sennett, 2008, s. 36-38).

Bayram, Almanya'da 9ali§tigi fabrikada daha 50k para kazanabilmek ve daha iyi bir araba Í9Ú1 para biriktirebilmek adma daima yükselmenin yollarini aramaktadir. Bu arayi§ siirecinde karde§lik gibi temalari tam anlamiyla yok sayan Bayram, daha yüksek maa§ aldigini bildigi arkada§larinin yerine gözünü

dikmektedir:

Derken Bayram, kapagi montaj hattina atti. Önceleri bir yedek par9aydi Bayram. Dama ta§i gibi oradan oraya. Ustaba§inin göziine girsin de, belki o zaman... Portekizli'nin tekerlek taktigini görüyor. Salt tekerlek takiyor Portekizli. Kendisi ise, dama ta§i gibi oradan oraya aktanlirken hem fazla saat yapamiyor, hem ücreti dü§ük. [...] Oysa, tekerlek takan Portekizli'ye saatte alti mark. Huysuzun 116

da biri. Her dakika hirgiir 9ikanyor... -

Ger9Í benim, onun yerinde gözüm yoktu. [...] Benimle kendisi kavga etti. Hiri 9ikaran o. Ustaba§i da bana inandi zaten. [...]

Bayram, tekerlek takma i§ine alti markla ba§ladi[...] (Agaoglu, 1977, s. 52).

Bir araba ugruna kendisini i§e ve daha 90k para kazanmaya adayan Bayram, yava§ yava§ ruhunun öldügünü fark etmemektedir. Amacim kendisi belirlemi§ gibi görünse de daha iyi bir araba sahibi olmak, 9ikan her yeni model Í9Ín yeniden para biriktirmek, modern kapitalist toplumun bir dayatmasi olmakta; Bayram da bu dayatmalara uyum saglamaktadir.

Rutin, Bayram'in da ya§amini ele ge9irmekte ve onu ädeta bir makineye dönü§türmektedir. Ne acidir ki Bayram, bunun farkinda olmasina ragmen

kabullenmekte ve devam etmektedir:

Her an ayagi frende, ama her an da hep ayni hizda olmak. Her an durmaya hazir bulunmak, ama asía durmamak. Hep akmak. Hep gitmek. HÍ9 hizdan dü§memek. Bayram, montaj hattindan daha amansiz, daha ho§görüsüz bir yer ve durumda bulunabilecegini M9 aklina getirmemi§ti. Orda hep makinesin. Herkes makine. Her §ey makine (Agaoglu, 1977, s. 130).

Bayram'in araba yolculugu Í9Ín aklindan ge9en dü§ünceler ve bu baglamda geli§en tasvirler; onun ya§amini, özellikle de 9ali§ma ko§ullanm özetler niteliktedir.

Sennett'in üzerinde durdugu diger bir kavram da esnekliktir. Esneklik, yazara göre agacin egilip düzelme gücünü, agacin formunun rüzgárda smanmasini ve eski häline dönmesini ifade eder. ideal olarak esnek insan davrani§lari ise degi§en ko§ullara uyum saglamayi, onlardan zarar görmedigi süreci kapsamaktadir. Degi§ime kar§i duyulan afiklik ve ko§ullara ayak uydurabilme 9abalan, özgür eylemi mümkün kilmaya yönelik adimlar olmaktadir. Ancak söz konusu esneklik arayi§i, bireyi özgürle§tirecek ko§ullan yaratmak yerine yeni kontrol yapilarinin üremesine zemin hazirlami§tir (Sennett, 2008, s. 47-65).

Bayram'in varligi kü?ük ya§lardan itibaren kabul görmek üzerine in§a edilmi§tir. Daha küQük ya§inda köye gelen Ford sahibinin sayginligina §ahit olan Bayram, attigi her adimi bildigi tek sayginlik mertebesine ula§mak adina atmaktadir. Söz konusu adimlar, her ne kadar Bayram'a özel ve onun amacina yönelik gibi görünse de aslinda bir9ok benzeri gibi kapitalist kontrol mekanizmalarinin etkisi altinda olmaktadir.

Bayram'in iferisinde bulundugu kabul görme sava§i, beraberinde uyum saglamayi getirmektedir. Bayram, kabul görebilmek i?in öncelikle degi§imlere ayak uydurmali, geride kalmamali; arabamn en yeni Qikan modeline, gömlegin en 90k moda olanina sahip olmalidir. Bayram'in kolay kabullenen ki§iligi, uyum saglama süre9lerinde ona kolaylik saglamaktadir:

-Nerden geliyorsun?

Bayram, Nuran hammin sorusuna si9riyor: ^^^^en'den...

^^^ Münih desene... Sevsinler...

^^^oglu, 1977, s. 37).

Nuran Hanim'in "Münih desene... Sevsinler... " ikazim reddetmeyen Bayram, her ko§ulda oldugu gibi burada da kolaylikla uyum saglamaktadir.

Bayram, yolculugu sirasinda kar§ila§tigi bir manzarayi §u §ekilde ifade

etmektedir:

Asfaltin kara yanina siralanmi§ benzin istasyonlari, yem ve yag fabrikalari, bir kereste fabrikasi, bir yogurt fabrikasi; ay9Í9eklerini de, misir tarlalanm da orten, bogan yeni yeni reklam panolari; ot-sap 9atkisi mevsimlik gazinolar, lokantalar, kiyi yanina bakarak yine de dinlendirici. Yine de burada bütün yenme 9abalarina kar§i doga direnci. Yolun deniz yaninda ise kiyi, kiyiligmda I1Í9 direnmemi§. Kumsallar, 'Sahil Siteleri' dizisine 9ar9abuk boyun egmi§ (Agaoglu, 1977, s. 127).

Degi§ime direnmeyen ve yeniliklerin etkilerine boyun egen olarak Bayram, kar§ila§tigi manzarada aslinda kendi yansimasini görmektedir.

Sennett, yeni toplum düzeninde kitleler tarafindan ädeta her gün üstlenilmesi gereken bir yük konumuna gelen risk faktörüne deginmektedir. Risk, yeni düzende yalmzca giri§imci kapitalistlere ya da olaganüstü maceracilara ait bir özellik olmaktan 9ikmaktadir. Söz konusu dönem, i§?ileri de sik sik risk almaya zorlamakta

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

ve bunaltici bir anlam ile harmanlanmaktadir. Sürekli risk häline maruz kalmak, bireylerin karakter duygulannin a§inmasina neden olmaktadir. Modern risk kültüründe hareketsizlik ba§arisizlik olarak görünmekte; sabit kalmak ise ölümle e§ tutulmaktadir (Sennett, 2008, s. 79-102). Bayram'in köyünü, Kezban'ini geride birakip Almanya'ya uzanan göfü ba§li ba§ina ya§amindaki risk faktörünü oluijturmaktadir. Göreceklerinin, geride biraktiklarina degmeyecek ya da gittigi yabanci memleketlerde tutunamayacak olmasi kuvvetli ihtimaller arasmda yer almaktadir. Ancak Bayram, kendisini kamtlamak ve kabul görmek istiyorsa oraya gitmelidir. Bu noktada Bayram'm gö?ü, ädeta zorunlu hale gelmekte; modern risk kültürünün hareket istegini kar§ilamaya yönelik olmaktadir.

Sennett'in bahsettigi otoritesiz iktidar tasawuru, yeni bir insan tipini; "ironik insan"i yaratmaktadir. Otorite ve sorumluluk yoksunlugundaki insan, benligine ironik bir 9er9eveden bakmakta ve kendisini dahi ciddiye almamaktadir; ancak bu durum her ne kadar eglenceli kar§ilansa da zamanla birey Í9Ín zararli bir häl almakta ve ger9eklik sorgulamasini dogurmaktadir (Sennett, 2008, s. 122). Sennett'in "ironik insan" tipi baglaminda, Emre de hem yazar anlaticinin üslubuna yansimi§ olarak hem de yarattigi kahramanlarm, önde gelen roman ya da anlati ki§ilerinin üsluplarina, baki§ a9ilanna sinmi§ olarak okur kar§isina 9ikan "ironi"ye deginmektedir. Ona göre söz konusu "ironik" tavnn var oldugu metinlerde ironisi yapilan ya modern dünyaya ait bir dü§ünce, ironi, refleks ya da onun temellendirdigi, önem verdigi ve Serine titredigi bir kurnmdur (Emre, 2006, s. 164165). Bu a9idan bakildiginda Bayram'in karakterine, davrani§lanna ve baki§ a9isina yansiyan ironik tavir, modern dünyaya ait bir dü§üncenin -hatta modern ya§amin 9arklarma kapilmi§ olan insanin- ironisi sayilabilmektedir.

Kapali salon yolcuyla dolu. Daha da sert bir esinti, Bayram'm kirmizi gömlegini iyice kurutuyor. Bayram, kapalida canlari sikilmi? yolcularm ilgisini 9ekebildigini seziyor. Kemerini §öyle bir 9eki§tiriyor, gögsünü ileri 9ikanyor. Kaiin kaiin öksürüyor. Gene de herkes benim bugüne bugün Mercedes'li bir Bayram oldugumu anliyor camm. Giri§te de, yolda da onca karga§a arasinda kaynayip gitmi§tik. Insanlann görecek hali olsa, niye görmesinler? Niye anlamasinlar, inadin elinden bir §ey kurtulmadigini? Burdakiler nasil görüyor, nasil anliyorlar i§te, pekälä. iyi de, altimda Balkiz yokken nasil anliyorlar peki? (Agaoglu, 1977, s. 148-149).

Í9 monolog tarzmda kaleme alinan bu kesit, Bayram'in ta§idigi ironik hälin bir örnegidir. Dolayisiyla Bayram, Sennett'in öne sürdügü yeni insan tipi olan "ironik insan"in bir temsilcisi olarak kabul edilebilmektedir.

Kierkeqaard'a göre her §ey hakkinda bilgisi oldugu yanilgisina kapilan akilsizca §i§irilmi§ bir bilgelik kar§isinda yüreklendirici bir tavir takinmak, bu bilgilerle harekete ge9mek ve bilgiyi giderek büyüyen bir delilik i9inde sürekli yüksege 9ikarmak Í9in ki§kirtma ama9li alki§ tutmak ironik a9idan dogrudur; ama ironist tum bu süre9 boyunca olayin bo§ ve Í9erikten yoksun oldugunun farkindadir. Zevksiz ve anlamsiz bir heyecani sürekli yüceltip överek körüklemek de ironik

olarak dogrudur, ama ironist bu heyecanin dünyadaki en aptalca §ey oldugunu bilir

(Kierkeqaard, 2003, s. 229-230).

Tipki burada belirtildigi gibi Bayram, zevksiz ve anlamsiz bir heyecanin igerisinde—salondaki yolculann kendisine baktigina inanmaktadir. Üstelik bu insanlar orada öylece duran Bayram'in sadece Bayram degil, Mercedes'Ii Bayram oldugunu da kavramaktadir. Bu inan9 ile kisa bir süre kendisini yücelten Bayram, ironik tavrinin vurgusunu da kendi kendine yaparak yüceltme ámmn büyüstinü bozmaktadir.

Bayram'in sik sik vurguladigi "biz" zamiri, Sennett tarafindan tehlikeli bir zamir olarak tammlanmaktadir. Bir yer, orada ya§ayanlann "biz" zamirini kullanmasi ile birlikte cemaat formuna dönü§mektedir. "Biz"in kullammi bir baglilik duygusu gerektirmekte ve ulus i^indeki insanlann ortak inan? ve degerlerini gündelik pratige dökü§ünde cemaat hálini almaktadir. Modern kapitalizm, yerin degerini artirmakta ve insanlarda cemaat özlemini yaratmaktadir. insanlar, giiven ve baglilik duygularindan yoksun kaldikfa bunlan aramaya yönelmektedir. Savunmaci bir tavir ile bagda§an "biz" kelimesi, olmamasi gereken bir di§lamayi da bünyesinde barindirmaktadir (Sennett, 2008, s. 143-152).

Bayram, Güldenhouse sürücüsünü polise §ikäyet etmek i?in durdugunda §öyle bir diyalog ger9ekle§mektedir:

-Ortada §ikäyet edecek to §ey yokken elin adamini durdurtuyorsunuz bize. Pes 119

dogrusu! -

-B^tim anla^m^ zor olacak §imdi memur bey. Dilimizi bilmez. Yurdumuzu

bilmez. El ellerinde... Ifim elvermedi... Ne bileyim...

[.]

-Maalesef altmi§ lira ödeyeceksiniz. Otuz lira görev ba§inda bizi oyaladiginiz

Í9Ín. Öteki otuz lirasi, size, yola devam, dendigi halde, yolu hälä i§gal etmekte

oldugunuz Í9Ú1...

[.]

Bayram'in beyninde bir vinlama...

[... ]

^^^^^Olwmu? Ben... (Agaoglu, 1977, s. 109).

Bayram, memleketinde "biz" kavramina yeniden kavu§manm hayalini kurarken bekledigi gibi bir kar§ilik bulamamaktadir. Bayram, "dilimiz, yurdumuz, biz" vurgularini yaparken polis memurlari bu bagliliga kayitsiz kalmaktadir. Söz konusu vurgular, Bayram'in Güldenhouse sürücüsünü di§lama ve ona kar§i savunmaci bir tavir takinma 9abasim gözler önüne sermektedir. Almanya'daki gali^ma hayatinda modern kapitalizmin artirdigi cemaat özlemini memleketinde doya doya giderecegini sanan Bayram'm te§ebbüsleri hüsranla sonu9lanmaktadir.

Sennett, ba§ansizligin en 90k da ama9siz ve sonu belirsiz yolculuklarda hissedildigini vurgulamaktadir. Ama9 yoksunlugu, bir süre sonra bo§una ya§am anlayi§ini dogurmaktadir. Ancak kesin bir ba§ansizligi teerübe eden birey

igerisindeki aktif sesi aQiga Qikarabilmektedir (Sennett, 2008, s. 124). Yolculugun ba§inda Bayram, amacini net olarak belirlemi§ durumdadir. Yillar sonra köyüne dönecek ve zamaninda kendisini a§agilayan herkese bir ders verecektir. Köy kahvesinin önünden ge?ecek, Mercedes'i tüm köy halkimn saygisim toplayacaktir. Bayram, yillar sonra sahip oldugu Mercedes'ini gefmi^in hesapla§masi noktasmda bir araci olarak kullanacaktir.

Mercedes, Bayram ifin salt araba kavramindan daha fazlasi olmaktadir. Akgül'ün belirttigi gibi Bayram'in Mercedes'ine takintili bir boyutta baglanmasi, bu nesnenin varligina karma§ik Í9 dünyasindan gelen pek 90k anlamin -bilin?di§i olarak- yüklenmesinden kaynaklanmaktadir. Akgül'ün kaleme aldigi bir ba§ka ifadeyle Mercedes, Bayram'in hayatinin ?e§itli noktalarindan kaynaklanan birden fazla sorunu bünyesinde toplayan; yani pek 50k farkli ögeyle belirlenmi§ bir nesne sayilmaktadir (Akgül, 2016, s. 160).

Yolculuk sürecinde ba§ina gelen her türlü talihsizligi amaci ugruna atlatmayi bagaran Bayram, ilerlemekten vazge^memi^tir. Ancak Bayram'in köyün giri§inde kar§ila§tigi foban, onun ger?eklerle yüzle§mesine vesile olmu§ ve yolculugun geri kalanini amantan yoksun birakarak belirsizlige mahküm etmi§tir.

Sennett'in bahsettigi gibi amaQsiz ve sonu belirsiz yolculuklar, insana ba§arisiz hissettirmektedir. Bayram, tarn da bu noktada ba§arisizlik ile yüzle§mektedir. "Bayram, hangi yönü se?ecegini bilmeden, dort yol ayriminda bekliyor. Hi9bir yöne sapmayi gözü tutmuyor cam fekmiyor. Hifbir yolun ucunda, kimse Bayram'i beklemiyor" (Agaoglu, 1977, s. 325).

Bayram, benzer bir ba§arisizlik hikäyesini 90cuklugundan hatirlamakta ve aslinda, bugün geldigi noktada ba§ansizligi tamyarak bulunmaktadir.

Arkada§larina kendini göstermek. Onlari yenmek, Kezban'in önünde sirtina yedigi ta§in acisini 9ikarmak Í9Ín uzun ve agir 9ali§iyor Bayram. Ba§mi kaldirmadan. Saginda solunda nelerin olup bittigine bakmadan. Ford'la gelen adama nasil elpen9e durdularsa bana da öyle duracaklar. Görür onlar! Beni koyun sandilar. Kanimi akitacaklar sözde. Sözde, kurbanlik sayip... Görürler onlar! Ko§uyor. Yeniden okulda... Yazik ki ders saati 9oktan bitmi§. Okul ^^^^^u, 1977, s. 322).

Bu kisa hikäye, Bayram'in ya§aminin tamamim ele ge9irmi§ durumdadir. Bayram, sirtina ta§ atilan ve hm9la dolan konumundan bir türlü siynlamamakta; orada oldugu gibi ya§ami boyunca da hesapla§ma am Í9Ín, saginda solunda neler olup bittigine bakmadan 9ali§makta ve geri döndügünde kapanmi§ bir okul, bombo§ bir köy ile kar§ila§maktadir. Artik her §ey bo§unadir; Bayram, ger9ekle§meyecek bir yüzle§me Í9in yillarini makineler arasinda ge9irmi§; kendisi de bir makine olup 9ikmi§tir.

Bayram, ya§ami boyunca kendisini 9ogunluktan biri olarak var olmanin, "sanki her §ey olabileceginin en iyisiymi§ gibi" insani derinden yati§tiran etkisine

birakmi§tir. Pappenheim tarafindan ele alinan bu yati§ma, cazip olmasina ragmen 90k yüksek bir bedel ödenmeden elde edilememektedir. Söz konusu bedel ise insanin kendi olmaya son vermesi, kendi benliginden uzakla§masi olmaktadir

(Pappenheim, 2002, s. 22).

Hep ka9mak. Inanmak ve görmek istemedigi her §eyden ka9mak. Buna ali§kin Bayram. En 90k buna ali§kin. Bu ali§maya taa, köyün i9inde ilk Ford'u gördügü zaman ba§lamadi mi? Gözünü tek o noktaya dikip bastigi yeri §a§irmadi mi? (Agaoglu, 1977, s. 317).

Bu satirlarda Bayram'in kendi benliginden uzakla§ma adimlanni henüz kÜ9Ük ya§larda attigi gözlemlenmektedir. Zira 90gunluktan biri olmak, 90gunlugun arasina kari§mak; tarn da Bayram'in yaptigi gibi ka9mayi, görmezden gelmeyi ve nesnel bir hedefe odaklanmayi gerektirmektedir.

Almanya'dan Edirne'ye uzanan bu yolculuk, Balkiz'i bir hayli a§indirmakta; par9alarinin yollarda kaybolmasina neden olmaktadir. Ancak yolculuk esnasmda a§inan, a§indik9a benliginin derinleri a^iga 9ikan ve her yeni yüzle§mede kendisine daha da yabancila§tigini fark eden bir de Bayram var olmaktadir.

Yolculuk sona erdiginde ve Bayram, diledigi hedefe ula§amadigmda artik Balkiz'i dahi ona agir gelmektedir.

Oralardaki yabanciligindan bin beter bir yabancilik korkusu ansizin en 90k ürkütüyor Bayram'i. Sivrihisar önündeki o geni§ dort yol agzina geldiginde, kendisini Münih'in Bahnof una indigi ilk ak§amkinden daha da bitkin, daha da korkular, tedirginlikler i9inde buluyor. Köyünün dibinde yalniz ve yabanci. Kendisini bu Mercedes i9inde bu Bayram olarak görmekten kivan9 duyacak tek ki§i dü§ünemiyor (Agaoglu, 1977, s. 325).

Marx, yabancila§mayi insanin 9evresine egemen olmasindan ziyade; 9evrenin, doganin, diger insanlann ve hatta bizzat kendisinin kendi öz varligina yabanci kalmasi olarak tanimlamaktadir (Tolan, 1980, s. 42). Bireylerin, kapitalist toplumdaki durumunu ifade eden yabancila§ma kavrami; kapitalist hayat §artlanmn sonucu olarak bireyin kendi dogasina yabancila§masim i9ermektedir (Marx & Friedrich, 1998, s. 15).

Yabancila§ma ediminin bahsi ge9en yönleri, Bayram'in fiziksel yolculugunun aslinda ba§li ba§ina bir yabancila§ma yolculugu oldugu fikrini

destekler niteliktedir.

Sonu^

Adalet Agaoglu, Türk romaninin önemli kalemlerinden birisidir. Nehir roman tarzinda kurguladigi romanlarinda özellikle tkinci Dünya Sava§i sonrasinda §ekillenen yenidünya düzeninin ve ona bagli olarak in§a edilen yeni insan ve toplum modelinin Türkiye'deki yansimalanni i§lemi§tir. Bu yönüyle onun romanlari soguk sava§ dönemi Türkiye'sinin tarihsel, sosyolojik, psikolojik ve hatta pedagojik bir tahlili olarak da dü§ünülebilir. Romanlarmda bireysel ve toplumsal dönü§üm,

bireyin toplum ve devlet kar§isindaki tutumu, a^mazlari, yalnizlik ve melankolisi ile toplumun a§ama a§ama ge^irdigi merhaleler roman estetiginin imkänlari Qer^evesinde titizlikle ele alinmi§tir. Elbette bütün bu tematik dagilimin süre?lere yansiyan resimleri belli oranda bir yabancila§mayi, o yabancila§ma nispi bir özden kopu§u, o kopu§ da bir "karakter a§inmasini" beraberinde getirmektedir.

Richard Sennett, kapitalist süre9teki ugra§larin, eyleme bÍ9Ímlerinin insanin dogasini ciddi §ekilde etkiledigini, hatta 90gu olumsuz bi9imde olmak üzere dönü§türdügünü iddia eder. Ona göre birey, varligim kapitalizmin di§lilerine kaptirdigi andan itibaren artik onun Í9in dogasindan uzakla§mak ka9imlmazdir. Yeni kapitalizm alamnda ya§amlari etkisi altina alan sürüklenme, rutin, esneklik ve risk gibi faktörler, dogasindan uzakla§an bireyin tarn manasiyla özüne yabancila§masina neden olur. Söz konusu uzakla§ma, yabancila§ma, özden kopu§ hälleri ve bunlarin bireyin karakteri üzerinde meydana getirdikleri olumsuz degi§imler, Sennett'in "karakter a§inmasi" teorisinin temelini olu§turmaktadir.

Adalet Agaoglu'nun Fikrimin Ince Giilii romaninin kahramani Bayram'in metin boyunca ya§adiklari neredeyse bütünüyle Sennett'in "karakter a§inmasi" teorisine uygun bir pra^^ s^miaktadir.

Richard Sennett tarafindan ortaya konulan karakter tanimi, insanin i9inde besledigi ve di§aridan gözlemlenemeyen arzularim kapsamaktadir. Roman karakteri Bayram, tipki Sennett'in i§aret ettigi gibi yalmzca bireysel baglamda degerli olan arzularla dolu bir karakter olarak okur kar§isma 9ikmaktadir.

Richard Sennett'in, yeni kapitalizm alamnda var olmaya 9ali§an ve bu stufte karakter zayiflamasina maruz kalan ki§isi Rico; yeni bir model araba alabilmek Í9Ín ya§aminin kontrolünü kapitalizmin 9arklarina kaptiran Bayram ile özde§le§mektedir. Söz konusu yeni ya§am tarzi her iki karakterin sosyal ili§kilerine de yansimakta; ili§kiler, kisa vadeli ve güvensiz temeller üzerine kurulmaktadir. Rutinin insan aklini öldürdügü bir ortamdaki esneklik arayi§i ve bu baglamda türeyen yeni kontrol yapilari; ya§amlann özgürlük yerine kapitalizmin 9arklarina adani§i; risk alma zorunlulugu ve cemaat mevhumuna duyulan özlem gibi hususlar, Fikrimin Ince Giilü romaninin ba§ki§isi Bayram'in benliginde a9ik bir §ekilde etkilerini göstermektedir

Ba§arisizligin en 90k da ama9siz ve sonu belirsiz yolculuklarda hissedildigini vurgulayan Sennett, buna maruz kalan bireylerde a9iga 9ikan bo§una ya§am anlayi§ina deginmektedir. Bir yolculuk romani olan Fikrimin Ince Giilii''nün kahramani Bayram, ba§langi9ta kendisi Í9Ú1 anlam dolu bir yolculuga 9iksa da kar§ila§tigi beklenmedik son ile yegäne amacim yitirmektedir. Yolculugun geri kalan kismi Bayram Í9Ín bo§unaligi, hatta belki de belli düzeyde bir hi^ligi temsil ederken geriye kalan yalmzca yipranmi§ bir araba; a§inmi§, yabancila§mi§ bir karakterdir.

Kaynak^a

Agaoglu, A. (1977). Fikrimin Ince Gülü. Remzi Kitabevi Yayinlan.

Agaoglu, A. (2004). Damla Damla Günler I. Alkim Yayinlari.

Akgül, A. (2016). "Yipranan Nesne, Kaybolan Benlik: Fikrimin Ince Gülü Üzerine Psikanalitik Bir Inceleme". Monograf, 5, 51-171. http://monografjournaLcom/sayilar/5/yipranan-nesne-kaybolan-benlik-monograf-sayi-5.pdf

Anda9, F. (2000). Adalet Agaoglu Kitabi, Sen Türkiye 'nin En Güzel Kazasisin. Türkiye t§ Bankasi Yayinlari.

Emre, i. (2006). Postmodernizm ve Edebiyat. Arn Yayincilik.

Erol, S. (2003). Toplumsal Di§ Ger^eklik ve Kirsel I? §iir: Adalet Agaoglu'nun Romanlarmdaki ince Ayar. N. Esen & E. Köroglu (Ed.). Hayata Bakan Edebiyat, Adalet Agaoglu 'nun Yapitlarina Ele§tirel Yaklagimlar i9inde (ss. 531), Bogazi9i Üniversitesi Yayinevi.

https://www.academia.edu/28903829/Hayata_Bakan_Edebiyat_Adalet_A%C4

%9Fao%C4%9Flunun_Yap%C4%B1tlar%C4%B1na_Ele%C5%9Ftirel_Yakl

a%C5%9F%C4%B1mlar

Kierkegaard, S. (2003). Ironi Kavrami. (Qev. Sila Okur). Bankasi Yayinlan.

Marx, K. & Friedrich E. (1998). Komünist Parti Manifestosu. (Qev. Sol Yayinlan Yayin Kurulu). Sol Yayinlan.

Marx, K. (2018). Yabancila§ma. (Der. Bari§ta Erdost). Sol Yayinlan.

Narli, M. (2002). Araba Sevdalan. Türkbilig, 4, 19-28. https://dergipark.org.tr/tr/pub/turkbilig/issue/52779/696890

Pappenheim, F. (2002). Modern Insanin Yabancila$masi. (Qev. Salih Ak). Phoenix Yayinlan.

Proust, M. (1996). Kayip Zamanin izinde. (Qev. Roza Hakmen). Yapi Kredi Yayinlan.

Sennett, R. (2008). Karakter A§inmasi (Yeni Kapitalizmde I§in Kigilik Üzerindeki Etkileri). ^zn. Ban§ Yildinm). Aynnti Yayinlan.

§entürk, Ü. (2010). Degi§en Ekonomik ve Sosyal Ko§ullann Bir Ürünü Olarak Karakter A§inmasi. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7, 113-124. https://dergipark.org.tr/tr/pub/pausbed/issue/34718/383847

Tolan, B. (1980). Qagda§ Toplumun Bunalimi/Anomi ve Yabancila§ma. Ankara tktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi Yayinlan.

Tomat Yilmaz, A. (2018). Tüketim Toplumunda Ya§amlanm Tüketen Bireyler: Bayram ve Kumru Örnekleri. Electronic Turkish Studies, 13(28), 975-986. http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.14447

Ufar, A. (2012). Teselliyi E§yada Aramak: Türkge Romanda Nesneler. (Doktora Tezi). Ihsan Dogramaci Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü. YÖK Tez Merkezi. (Kayit No. 319536).

Cati^ma beyani: Makalenin yazari, bu faligma ile ilgili taraf olabilecek herhangi bir ki§i ya da finansal ilijkileri bulunmadigini dolayisiyla herhangi bir 9ikar fatijmasinin olmadigini beyan

ederler.

124

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.