Научная статья на тему 'Kültürel Mirasın Tanımlanması'

Kültürel Mirasın Tanımlanması Текст научной статьи по специальности «Политологические науки»

CC BY
36
10
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Текст научной работы на тему «Kültürel Mirasın Tanımlanması»

The Journal of Academic Social Science Studies Yil: 16 - Sayi: 94 , s. 393-414, Bahar 2023

Kültürel Mirasin Tanimlanmasi * **

Çevirmen Dr. Ögr. Üyesi Gül§ah Halici ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-0315-0488 Yozgat Bozok Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyati Bölümü, Yozgat - TURKYE

Makale Geçmiji | B Öz

Geli§: 02.12.2022 Kabul: 28.03.2023 On-line Yayin: 30.03.2023

Anahtar Kelimeler

Qeviri Makale

* Bu makale, intihal.net tarafindan taranmi§tir. Bu makale, Creative Commons lisansi altindadir. Bu makale igin etik kurul onayi gerekmemektedir.

** Bu makalenin orijinali Glasgow Üniversitesi'nden Janet Blake tarafindan "The International and Comparative Law" dergisinin 2000 yili Ocak ayi, 49. cilt, 1. sayisinda 61-85 sayfalari arasinda "On Defining the Cultural Heritage" ba§ligiyla Britanya Uluslararasi Hukuk ve Kar§ila§tirmak Hukuk Enstitüsü adina Cambridge University Press tarafindan basilmi§tir.

DOI:

http://dx.doi.org/10.29228/lASSS.66786

Atif Bilgisi / Reference Information

Blake, J. (2023). Kulturel Mirasin Tanimlanmasi, (Çev. Gulçah Halici). Jass Studies-The Journal of Academic Social Science Studies, 16(94), 393-414.

The Journal of Academic Social Science Studies Year: 16 - Number: 94 , p. 393-414, Spring 2023

On Definingt the Cultural Heritage* **

Translator Asst. Prof. Dr. Gül§ah Halici Yozgat Bozok University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Turkish Language and Literature, Yozgat -

TÜRKiYE

Artcile Histo

Abstract

Submitted: 02.12.2022 Accepted: 28.03.2023 Published Online: 30.03.2023

Keywords

Translation Article

This article was checked by Intihal.net. This article is under the Creative Commons license. Ethics committee approval is not required for this article.

** This article was originally published by Janet Blake of the University of Glasgow with the title "On Defining the Cultural Heritage", volume 49, issue 1, January 2000, January 2000, British Institute of International Law and Comparative Law. Published on behalf of Cambridge University Press.

DOI:

http://dx.doi.org/10.29228/JASSS.66786

395

1. ULUSLARARASI KULTUREL MIRAS HUKUKUNUN GELI§IMI

Kulturel mirasin korunmasina yonelik ilginin ornekleri eski zamanlarda bulunabilir ve anit, sanat galigmalarinin korunmasi igin ilk kanunlar1 Avrupa'da 15. yuzyilin baginda ortaya gikmigtir2. Kulturel miras ilk olarak 1907'deki3 uluslararasi kanunda yer aldi ve onun korunmasi uluslararasi anlagmalar ve sozlegmeler bunyesinde UNESCO ve diger hukumetler arasi kurulug tarafinda 1950'den beri geligtirildi. UNESCO'nun 1954 kulturel varliklarin korunmasina yonelik sozlegmesi4 (gimdiki adiyla Lahey Sozlegmesi) bu modern uluslararasi anlagmalarin ilki olanidir ve ikinci dunya savagi boyunca eserlerin yagmalanmasi ve yok edilmesine cevap olarak onemli bolumu geligtirildi. Gelecekteki anlagmazliklari engellemede ve mutabakatta, yeni geligtirilen uluslararasi dunya duzeni ve unsurlarinin sorumlulugu, onlarin yagmalanmasi ve yok edilmesinin engellenmesi hissinden kaynaklandi. Kulturel mirasi korumaya yonelik uluslararasi kanun boylece daha kisitli hedeflerle, savag zamaninda kulturel varliklarin korunmasiyla uygulanmaya baglandi.

1956'da, UNESCO belgelerinden sonra ortaya gikan temel konulari esas alan, arkeolojik kazilar5 temelindeki oneriyi, sinirli igerigine ragmen UNESCO kabul etti: Insanlik igin tagidigi oneme, uluslararasi igbirliginin bir araci olmasina ve boylece uluslararasi gatigmayi onlemesi sebepleriyle kulturel mirasin korumasi devletlerin zorunlu gorevidir, ayni zamanda "gegmig hakkinda galigmalarla olugan hisler uluslarin kargilikli anlayiglarini beslemekte ve bu uluslararasi toplum bir butun olarak yine bu tur buluglar igin zenginlegmektedir (onsoz)." Ustelik UNESCO onerileri (I960)6, tabiat guzelligi olan guvenlikli muzelere ve alanlara (1962)7 girig imkani saglayan; halkin ya da ozel bir igin tehlikeye attigi kulturel varliklarin korunmasini da igeren ozel sorulari da takip altina almigtir(1968)8.

Bundan bagka beg UNESCO Anlagmasi 1972 ile 1980 arasinda kabul edilmigken, kulturel varlik kagakgiliginin yasaklanmasi ve onlenmesi (1970)9 ve dunya kulturel ve dogal mirasin korunmasi (1972)10 ile ilgili iki UNESCO Anlagmasi 1970'lerin baglarinda onaylanmigtir. Dolayisiyla kulturel mirasin korunmasi ve muhafaza edilmesiyle alakali uluslararasi metinlerin ana konusu kismen guncel tarihtendir. Bugune kadar UNESCO tarafindan onaylanmig ug anlagmanin ortaya giktiklari zamanin politik ve entelektuel endigelerini yansittigi kayda degerdir. Zorlu Ikinci Dunya Savagi sonrasi uluslararasi anlagmazligin olasi sebeplerini azaltma istegini agiklayan 1954 Anlagmasi; egemen geligmig devletlerin gucunun etkisiz hale getirilmesi gerektigi UNESCO kapsamindaki 1970'in geligmekte olan milletleri arasindaki guglu duygulari yansitarak11, (sik sik geligen dunyada) menge ulkenin menfaati ustun olmalidir gerekgesiyle "milliyetgi" ya da "devletgi" olarak nitelendirilebilen kulturel varliga tutumu igeren 1970 Anlagmasi ve hem kulturel mirasin dogal mirasla butunlegmesinde gevresel

1 Vide: B. G. Trigger A History of Archaeological Thought (sixth edition, Cambridge University Press, 1994) at pp.29-30 and 36

2 L. V. Prott and P. J. O'Keefe Law and the Cultural Heritage volume I (Professional Books, 1984) at p.34.

31907 Hague Regulations concerning the Law and Customs of War on Land protect "historic monuments" from sieges and bombardments

4 249 U.N.T.S. 24.

5 Recommendation on International Principles Applicable to Archaeological Exca- vations, UNESCO 5 Dec. 1956.

6 Recommendation concerning the most Effective Means of Rendering Museums Accessible to Everyone, UNESCO 14 Dec.1960.

7 Recommendation concerning the Safeguarding of the Beauty and Character of Landscapes and Sites, UNESCO 11 Dec.1962.

8 . Recommendation concerning the Preservation of Cultural Property Endangered by Public or Private Works, UNESCO 19 Nov.1968.

9 Convention on the Means of Prohibiting and Preventing the Illicit Import, Export and Transfer of Ownership of Cultural Property, 14 Nov. 1970[823 U.N.T.S. 231].

10 Convention concerning the Protection of the World Cultural and Natural Heritage, 16 Nov. 1972 [11 I.L.M. 1358].

11 M'Bow, then Director-General of UNESCO, voiced such sentiments in A plea for the Return of an Irreplaceable Cultural heritage to those who Created It delivered in 1979: "The men and women of these [despoiled] countries have the right to recover these cultural assets which are part of their being ... The return of a work of art to the country which created it enables a people to recover part of its memory and identity ...", UNESCO Doc.SHC-76/ CONF.615.5 (1979).

konulardaki büyüyen endigeleri hem de deniz alti kaynaklarina bagli olarak geligmig olan "tüm insanligin ortak mirasi" kavramini dile getiren 1972 Anlagmasi.

2. KÜLTÜREL MiRAS PROBLEMÍ

Daha çok uluslararasi hukukun bu konusunu destekleyen iyi yapilandirilmig prensipler dizisinin eksikligini aydinlatarak, kültürel mirasla alakali uluslararasi belgeler ve diger metinlerin geligen konusu, gündemdeki konular ve entelektüel tartigmalar tarafindan iglendi.

Kültürel mirasin ve insanligin kültürel mirasinin ana kavraminin yorumlanmasinda bir sikinti vardir ve genel olarak kabul edilmese de bu ifadelerin içerik tanimlamasi mevcut gözükmektedir. Kültürel miras araçlarinin artan küresel önemi ve sürekli genigleyen ifadelerin ve kullanildiklari alanlar kültürel mirasin dogasina uygulanabilir bir tanimini gerektirmektedir. Bu geniglemelerin her biri kültürel mirasin dogasini içeren ve bu alanda geçmigte daha gözle görülebilir olan kültürel kimligin üretilmesiyle alakali olan daha da karmagik sorunlar ortaya çikarmaktadir. Bu yüzden tehlike, var olan yazilarda anlagilabilir düzgün bir temele kurulmadan olugan terim çegitliligini genigleten gelecege ait uluslararasi araçlarin yaratilmasinda yatmaktadir.

Prott ve O'Keefe12 1984'te yaptiklari bir çaligmada belirttiklerine göre, çegitli nedenler için her bir anlagma (konvansiyon) ve öneriler paketi bu aracin yalniz bagina amaçlari için degigtirilmig tanimlara sahiptir; fakat bu agamada içerigin çegitliliginin kullanilmasinda uygun genel bir tanima varmak mümkün olmayabilir. 15 yil içinde, çegitli uluslararasi yasal yazilarda ve bunlarin açikça belirtilmeden üstü kapali kullaniminda üstteki terimlere verilen farkli tanimlamalari dügünmek ve bununla yüz yüze gelmek kültürel miras alanindaki hukukçu ve diger uzmanlarin görevidir. Her bir aracin yazinin konusunu tanimlayan ya da yaziyi listeleyen bir tanim içermesine ragmen, genel olarak kabul edilen bir tanim eksikligi, bunlarin her hangi bir ilkeler bütününe dâhil olmadan yorumlanmasi ggg

demektir. Bu var olan anlagma yazilarina ve önerilerin kendilerine bir elegtiri olarak görülmemelidir. -

UNESCO'nun ü^ çok yanli anlagmalari dünya çapinda standart belirleyen insan haklari araçlarina benzemektedir ve önerilerin taraflari birbirine baglamamasina ragmen ulusal uygulamada çok büyük bir etkisi vardir. Bunlarin kültürel mirasa belirli tehdit ve problemlere kargi koymakta rolü büyüktür. Hâlbuki gimdi uluslararasi hukukun geçerli gövdesini gekillendiren ciddi bir anlagma kitlesi ve diger yazilar (diger devletlerarasi kuruluglardakileri içeren) mevcuttur ve kendisini olugturan parçalarin özetinden daha büyük olan kültürel miras kavraminin büyümesinden dolayi, onun kesin dogasini yeniden degerlendirmek vakti gelmigtir.

Aslinda, anlagilmasinda daha genig sakli anlamlari göz önüne almakta bagarisiz olan kültürel miras taniminda ortak bir anlayig varsayiminin oldugu görülmektedir. Bu kendi geligimine yani içerik ve anlam katan kavramsal bir çerçeveye neden olan kuramsal alt yapidan yoksun bir gekilde, kültürel miras kavraminin antropoloji ve arkeoloji gibi bagka akademik alanlardan alinmasi gerçegiyle birlegtirilmigtir. Bu zorluk, Prott'un 1989'da yazdigi yazida igaret edildi13, "Çegitli disiplinlerden kültür uzmanlari, aragtirmalarinin konusu hakkinda oldukça net bir kavrayiga sahipken, kültürel mirasin yasal tanimi, bugün akademisyenlerin kargi kargiya geldigi en zor konulardan biridir." Örnegin, 1970 UNESCO Sözlegmesi'nin korudugu "kültürel varligin" dogasina iligkin niyetini anlamakta hiçbir zorluk olmayabilir. Bununla birlikte, gu anda uluslararasi hukukta ve ilgili alanlarda kullanilan kültürel miras teriminin kapsadigi anlam yelpazesini tam olarak belirlemeye yönelik herhangi bir girigimde bir zorluk vardir, ^nkü bu terim metin bazinda dâhil edilen çok daha dar tanimlarin ötesine geçmigtir. Somut

12 Prott and O'Keefe, op. cit. supra n.2, at p.8.

13 L. V. Prott "Problems of Private International Law for the Protection of the Cultural Heritage", Recueil des Cours vol.V (1989) pp.224-317 at p.224.

olmayan kültürel mirasin korunmasina yönelik stratejiler geligtirmek için UNESCO'da yapilan son çaligmalar bu sorunu göstermektedir14. Ilk olarak, korunacak somut olmayan kültürel mirasin tam içeriginin ve dogasinin belirlenmesinde büyük bir zorluk vardir ve bu, bir dereceye kadar, genel olarak kültürel mirasla ilgili olarak daha önce ele alinmasi gereken bir sorudur. Ikincisi, folklorun "insanligin evrensel mirasinin bir parçasi"15 olarak nitelendirilmesi ve ayni zamanda onu üreten toplulugun kültürel kimligini öne sürmedeki gücüne dikkat çekilmesi, bu mirasi folklor yapan karakterin kendisi -kendisi oldugu için içsel bir çeligki içerir. Belirli bir topluluk ya da halkin kimligiyle yakin iligki kurmak, onun "insanligin mirasi" oldugu fikrine çok uzak bir anlamda aykiridir. Bu, Lowenthal16 tarafindan ifade edilen daha genig bir kültürel miras yasasi sorununu göstermektedir: "Mirastan çok gey isteniyor. Ayni anda ulusal mirasi, bölgesel ve etnik mirasi ve ortaklaga paylagilan ve korunan küresel mirasi takdir ediyoruz. Bu amaçlarin genellikle birbiriyle bagdagmaz oldugunu unutuyoruz." Prott'un belirttigi gibi, kültürel mirasin küreselci kavramlari artik yasal söyleme uyarlanmigtir ve UNESCO'nun uluslararasi standartlari belirleme konusundaki evrenselci görevi, ekonominin küresellegmesinin yani sira bu tür geligmelere paraleldir17. Bunun bir örnegi, 1972 Dünya Mirasi Sözlegmesi'ni temel alan "somut olmayan ve sözlü mirasin bagyapitlari"ndan olugan bir dünya listesi olugturmayi amaçlayan UNESCO programidir18. "Insanligin kültürel mirasi"nin (ve benzer terimlerin) temel kavramlarinin daha fazla detaylandirilmasina açikça ihtiyaç vardir, çünkü tutarsiz kategorilerin mevcut birlegimi uzun vadede sorunludur19.

3. KÜLTÜREL MÍRASIN TANIMLANMASI

A. Kültürel Miras ya da Kültürel Varliklar

Geleneksel olarak, "kültürel varlik" uluslararasi hukukta korunulmasi konusuna igaret edilen 397 bir sanat terimidir. Silahli çatigma halinde kültürel varliklari koruyan UNESCO'nun 1954 Lahey

- sözlegmesi ve kültürel ögelerin yaga digi hareketini kontrol eden 1970 kongresi bunun örnegidir20.

Kültürel miras olarak onlarin degerlerine verilen birincil önem olmaksizin piyasada alinip satilacak mülk olarak ele alindiklarindan dolayi söz konusu maddelerin korunmasiyla ilgilidir. 1978 UNESCO Tavsiye karari21, agagidaki tanimi sunmaktadir: Taginabilir kültürel mülk, insan yaratiliginin ve doga evriminin ifadesi ve izahidir ve arkeolojik, tarihi, sanatsal, bilimsel veya teknik deger ve önem tagiyan tüm taginabilir nesneler anlaminda degerlendirilecektir. Bu bilgisel deger gibi diger degerlerin önemine bir gönderidir, fakat bu tür özellikler kültürel sanat eserlerine uygulandigi gekliyle "mülk" terimiyle ilgili daha genig zorluklara yanit vermez.

Uluslararasi hukukta, kültürel mirasin ögelerini tanimlamak için genig bir kategori olarak bu tanim biraz problemlidir ve "kültürel mülkün" ideolojik yükünü yaninda tagiyan bir alternatif kullanim

14 Recommendation on the Safeguarding of Traditional Culture and Folklore, UNESCO 15 Nov. 1989. The Executive Council of UNESCO has also established a programme for the identification "masterpieces of the intangible and oral heritage of mankind" for their protection [UNESCO Doc.155/EX 15, Paris 25 Aug. 1998].

15 1989 Recommendation, op. cit. supra.

16 D. Lowenthal The Heritage Crusade and the Spoils of History (Viking, 1997) at p.227.

17 L. V. Prott "International Standards for Cultural Heritage," in UNESCO World Culture Report (Unesco publishing, Paris, 1998) at pp.222-236.

18 Vide supra n.14 for details.

19 Prott, op. cit. supra n.17, at p.228 notes: "The precise legal implications of terms such as 'the common cultural heritage', 'world cultural heritage' and similar phrases are not yet clear, although their use in legal instruments makes it imperative to explore the subject."

20 Cited, supra n.4 and n.9.

21 Recommendation for the Protection of Movable Cultural Property, UNESCO 28 Nov. 1978.

tercih edilmektedir. Mülk, etrafinda önemli politik ve felsefi teorilerin geligtigi yasal bir kavramdir22. Bu terim, bir insanin istenen amaçlara ulagabilmesi amaayla, ilgili geleneksel degerleri, gartlara göre degigtirmeye gerek duydugu çevre koruma veya kültürel miras ile baglantili kullanirken indirmesi zor olan bir dizi ideolojik yükü yaninda tagimaktadir. Mal sahibinin haklarini içeren yasal bir kavram, kültürel kaynaklarin, bu haklari ciddi anlamda gölgelemesine ve sahibin erigiminin ve kontrolünün ayrilmasina yol açabilecek, korunmasi problem arz eder23.

Kültürel zenginligin tam anlamiyla kullanimi onu piyasa degeriyle iligkilendirmek içindir, diger bir ifadeyle mallarin alinip satilmasi, ilgili elemanlarin ve kültürel eserlerin metalagmasidir. Özellikle de arkeolojik malzemeler ve farkli hukuk degerlerinde, kültürel eserlerde ticaret ahlaki üzerine birçok tartigma olmugtur24.

Kültürel varlik teriminin kullanimina kargi en güçlü iddia, kültürel elementlerin tasvir edilmesini de kapsayabilen hem gerçek hem de gerçek digi elementlerin dâhil olmasi için çok kisitlidir. Anitlar ve karmagik yapilar, arkeolojik alan ya da tarihsel önem, antik sanat eserleri (kaya oymalarini ve magara resimlerini içeren), etnografik eserler, teknoloji ve sanayinin geligtigi bölgeler, manzaralar ve topografik özellikler, mezar alanlari, kutsal yerler ve ayin alanlari, insanlar için özel bir kültürel öneme sahip dogal özellikler, giyim ve mücevher ögeleri, silahlar, günlük egyalar, ayinsel ögeler, müzik enstrümanlari, belli bir tarihsel karakterle ilgili olan nesneler, paralar, obsidiyen ya da fildigi oyma, fosiller, iskelet kalintilari, polen örnekleri, antik bakir veya kalay madenleri bunlar yer edinebilir -potansiyel listesi genig kapsamlidir. Yukarida verilen örnekler kültürel mirasin korunmasi için yasanlarin konusu olan fiziksel kalintilarla ilgilidir örnegin teknik bilgi, belirli bir tip gemi yapimi, sözlü giir ya da müzik gelenekleri, tören ve ayinsel gelenekler, toplumlarin yagam tarzlari ve insanlarla yagadiklari yerler arasindaki özel iligkiyle ilgilidir. Bu kategori altinda kültürel özellik terimini, bazilari sadece bilgiye ve dügüncelere dayanan elementlerle sinirlama uygulamasina açiklik kazandirir. Prott25

bunun tamamen kültürel mirasin konseptini genigleten küresel etkileri olan Bati'nin oldukça siki nizami -

tabakasi oldugunu belirtti.

Kültürel özellik veya kültürel miras arasindaki iligki açik degildir, kültürel özellik kültürel mirasin içinde bir alt gurupken, bazi durumlarda kendi içinde farklilik gösterir. 1968 Birlegmig Milletler Egitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Tavsiye karari26, kültürel varligin oldugundan çok daha ötesinde bir anlama sahip oldugunu öne sürüyor. Lahey Konvansiyonu (1954) madde 1'de taginabilir ya da taginmaz önemli kültürel miras olarak verilen "kültürel varlik" tanimi kültürel miras kavrami içerisinde ele alinmigtir. Sadece iki UNESCO anlagmasi bagliklarinda kültürel miras tanimina atifta bulunmaktadir27. Dogal varlik kavrami biraz tuhaf olurdu ve dogal varlik ve kültürel varlik arasinda bir farklilik vardir. Bir tanesi insan yapimi digeri ise insan yapimi degildir. Bazi dogal çevreler göz önüne

22 L. V. Prott and P. J. O'Keefe " 'Cultural Heritage' or 'Cultural Property'?" 1:2 I.J.C.P. (1992) pp.307-320 at pp.309-312 consider traditional property law values in the context of cultural heritage law, making reference to points such as: the protection of the rights of the possessor; the important function of "property" and "ownership" in Western legal tradition; and the dangers of commoditisation of cultural heritage.

23 Such as French Law No.89-874 of 1 Dec. 1989 on Maritime Cultural Property which allows the State to intervene for the preservation of archaeological wrecks if the identified owner fails to do so themself (Art. 11).

24 Vide: J. H. Merryman "A Licit International Trade in Cultural Objects", 4 I.J.C.P. (1995) pp.13-60; C. Coggins "A Licit International Trade in Ancient Art: Let There be Light!" 4 I.J.C.P. (1995) pp.61-80; and H. K. Wiehe "Licit International Traffic in Cultural Objects for Art's Sake" 4 I.J.C.P. (1995) pp.81-90.

25 Prott, op. cit. supra n.17.

26 Cited supra n.8.

27 1972 Convention cited supra n.10; Recommendation concerning the Protection, at National Level, of the Cultural and Natural Heritage, UNESCO 16 Nov. 1972.

alindiginda, bunlarinda bazi kültürel degerler tagidigi gerçegi yadsinamaz28. Bu iki anlagmada tanimlanan kültürel miras kavrami topografik özellikler ve kültürel dogal çevreleri de kapsamaktadir ve insanin bu yagam alanlariyla olan iligkisi onlari önemli ve korunmaya deger kilar. Buradan gu sonucu çikarabiliriz: Kültürel miras uluslararasi hukukta29 bir sanat kavrami halini almigtir çünkü yukarida bahsedilen taginmazlari da kapsar bir gekilde genig bir anlam içermektedir.

B. Kültürel Mirasin Yapisi

Çurasi açik ki kültürel miras terimini içerigi ve yapisini anlamak için, bu tanimi olugturan iki tamamlayici unsuru göz önünde bulundurmak gerek: Kültür ve miras. Kültürün tanimlanmasinda, onu olugturan unsurlarin belirlenmesinde, esasli bir zorluk mevcuttur ve agagida antropologlar30 tarafindan yapilan tanimi ele alirsak bu zorluk açik bir gekilde ortaya çikmaktadir:

. .. bütünlegtirici bir kavramdir çünkü her gey kültür tanimina dahil edilebilir. Materyal kültür, ritüel kültür, sembolik kültür, sosyal kurumlar, kaliplagmig davraniglar, kültür olarak dil, degerler, inançlar, fikirler, ideolojiler, anlamlar, vb. Ikincisi, sadece toplumdaki her gey degil, ayni zamanda bu kavram o kadar bütünlegtiricidir ki toplumda her geyin ayni kültüre sahip oldugu öne sürülebilir.

Bu tanim kültürel miras yasasinin kökünde kültür tanimi için temel olarak kullanilan her geyi kapsar ve çok genig çaplidir. Fakat kültür için tam olarak tanimlanamaz unsurun ortaya çikigini vurgular ve en çok heyecan verici kültürel miras yasasinin açik konusu olan maddi kültürün kültür olarak kabul edilen tamaminin sadece bir parçasi oldugu bellidir. Kültürel miras besbelli unsurlarin daha çok anlagilabilir bir konsepte onu sinirlamak için bize yol açan bir niteleyici olarak temsil eden mirasla kültürden daha fazla sinirli bir kategoridir. Ayrica miras konsepti kanuni anlamina karar veren 399 sözcük takiminin ana karakterlerinin birini bulundurur. Bazi durumlarda öneriler, dügünceler ve

- anlamlar ayrica dâhil edilirken, maddi kültür, dini kültür, sembolik kültür ve hatta degerler, inaniglar

gibi bazi unsurlar içerir. Kesinlikle, bu çaligmanin amaçlari için kültürel mirasin yararli tanimi toplumdaki her geyi barindirmaz. Aslinda, terimi anlamamiz kültür ve kültürel miras arasindaki iligkiyi anlamakla saglanacaktir. Bu kültürel mirasin dogasini anlamak için merkezde bulunan en yaygin anlaminda kültür için kültürel mirasin sembolik iligkisidir.

Çurasi açiktir ki kültürel mirasin tanimi bu en genig kültürün hangi unsurlari gelecek için bir miras olarak korumaya deger oldugu var sayildigi konusunda etkin bir seçime dayanir. Bundan dolayi, kültürün, sembolik olarak kültürel mirasin tanimlanmasinda bir toplum için onun degerli olmasi esas alinmigtir. Korunmaya layik var sayilan gey konusundaki karar için g^lü politik yönünü ona gösteren onun kültürel miras olmasidir ve koruma genellikle ulusal düzeyde devlet yetkilileri tarafindan ve uluslararasi düzeyde üye devletleri kapsayan hükümetler arasindaki organizasyonlar tarafindan yapilmigtir. Kültürel mirasa iligkin uluslararasi kanun ve millî yasa bu politik kararlarin resmî ifadesidir ve birçok politik sorularda oldugu gibi, her zaman tartigma olanagi ve rakip talepler vardir. Aslinda, uluslar ve uluslararasi düzeydeki çikar çatigmasi ve rakip talepler kültürel mirasin herhangi bir tartigma konusuna mahsustur. Kültürel miras ile ilgili kararlar tamamen onlarin vardigi önemli politik sonuçlara sahip olmasi kolay degildir hem de en temel nokta kültürel mirasin tanimi tamamen toplum ve kültür için sembolik iligkisini veren bir politik oyunu kendi içinde barindirmasidir.

Miras fikri, kültürel terimin gücünün merkezinde yer alir ve anlamina bir dizi kavram daha

28 As the 1962 UNESCO Recommendation cited supra n.7 asserts, landscapes "represent a powerful physical, moral and spiritual regenerating influence, while at the same time contributing to the artistic and cultural life of peoples...".

29 Prott and O'Keefe, op. cit. supra n.22.

30 G. M. Sider Culture and Class in Anthropology and History (Cambridge University Press, 1986) at p.6.

ekler. Kültürel mirasi toplum olarak gelecek nesillere kendi mirasi olarak aktarmak için korumak istedigimiz degerli bir kaynak olarak görmek nispeten kolay görünüyor. Kültürel mirasa iligkin bu görüg, konuyla ilgili uluslararasi hukukun retoriginin çogunun arkasinda yatmaktadir ve entelektüel bir konum kadar gü^ü bir duygusal dürtüyü de yansitmaktadir. 1972 UNESCO Sözlegmesi31, Sözlegmeci Devletlere 4. Maddede yüklenen agagidaki görevde bunu açikça ortaya koymaktadir: "... kültürel ve dogal mirasin tanimlanmasini, korunmasini, muhafaza edilmesini, sunulmasini ve gelecek nesillere aktarilmasini saglamak" (vurgular eklenmigtir). 1968 tarihli UNESCO Tavsiye Karari32, girig bölümünde benzer bir tutumu ifade eder: "Kültürel varlik, farkli geleneklerin ve geçmigin manevi kazanimlarinin ürünü ve tanigidir...". Nispeten az sayida UNESCO Sözlegmesi ve Tavsiye Karari, kültürel mirasin geçmig nesillerden (ve bugünden) gelecek nesillere aktarilacak bir miras olarak karakterine iligkin bu kadar açik beyanlarda bulunur. Bununla birlikte, çogu metinde (metinde "miras" terimine atifta bulunsunlar ya da bulunmasinlar) üstü kapalidir ve tüm bu uluslararasi hukuk bütününün temelini olugturan temel bir ilke saglar. Çimdiye kadar, çogumuzun kültürel mirasimiz olarak gördügümüz geye kargi hissettigi ^güdüsel bir tepkiyle yankilandigi için bu yaklagimi kabul etmekte çok az zorluk var gibi görünüyor. Ancak gelecek nesiller için neyin korunacagina iligkin kararin siyasi yönünü de unutmamak gerekir. Bir miras biçimi olarak kültürel miras görügüne eglik eden ana fikir, onun çevreye ve hatta mineral kaynaklara benzer yenilenemez bir kaynak olarak nitelendirilmesidir. Lowenthal33, kültürel miras ile dogal kaynaklar arasindaki baglantiyi ortaya koyuyor: "Dogal mirasin küresel oldugu artik tartigilmaz. Tatli su ve fosil yakitlar, yagmur ormanlari ve gen havuzlari hepimiz için ortak olan ve her türlü özene ihtiyaç duyan miraslardir. Kültürel kaynaklar da ayni gekilde evrensel mirasin bir parçasini olugturur."

"Evrensel mirasa" yapilan bu atif, denkleme kültürel mirasin "insanligin ortak mirasi" (CHM) olarak daha ileri bir tanimini getirir ve onu daha genig bir yenilenemeyen kaynaklar kategorisinin ^qq

yanina yerlegtirir. Joyner, ortak alanlarda uygulanildigi gibi CHM kavraminin 5 unsurunu tanimlar34 ve -

bu yüzden kültürel mirastaki uygulamasi göz önüne alindiginda bu unsurlar akilda tutulmalidirlar. CHM ilkesi ilk kez deniz alti mineral kaynaklarla35 alakali

uluslararasi yasada geligtirildi ve onun akabinde ay ve dogal kaynaklarda da uygulandi36. Imzaci devletler (ayrica istigari partiler) gibi bölgeyi tanimlamadaki bagarisizlik, kavramin37 alanda asgari derecede etkiye sahip oldugu anlamina gelmesine ragmen 1959 Antarktika Anlagmasinin

31 Cited supra n.10.

32 Cited supra n.8.

33 Lowenthal, op. cit. supra n.16, at p.228.

34 C. Joyner "Legal Implications of the Concept of the Common Heritage of Mankind

35 I.C.L.Q. (1986) pp.190-199 at 192. The five elements listed are that: the areas are not subject to appropriation of any kind and sovereignty is absent; all people are expected to share in the management of the area and States act only as agents of "all mankind"; resources should only be exploited under the auspices of a common space regime mandate and any economic benefits should be shared internationally; uses of the area should be for exclusively peaceful purposes; and scientific research should be freely and openly permissible and for the benefit of all peoples. See also: A-C. Kiss "La notion du patrimoine commun de l'humanite," Recueil des Cours (1992 -II) pp.99-256. 35. UN Law of the Sea Convention (1982) [21 I.L.M. 1261]-Art.136 states: "The [deep seabed] Area and its resources are the common heritage of mankind" and Art.137 proceeds to set out the legal status of the Area and its resources.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

36 Agreement Governing the Activities of States on the Moon and Other Celestial Bodies [UN Doc.A/AC.105/L.113/Add.4 (1979)] entered into force on 11 June 1984 [18 I.L.M. 1434], known as the "Moon Treaty". Art.11(1) reads: "The moon and its natural resources are the common heritage of mankind."

37 402 U.N.T.S. 71, 1 Dec. 1959; Preamble notes that, "it is in the interests of all mankind that Antarctic shall continue forever to be used exclusively for peaceful purposes ...".

401

onsozu, kavramdan bahsetmektedir38.

CHM kavrami, kulturel miras hakkindaki goruglerimizde etkili bir konsept olmugtur ayrica dogal kultur mirasi, zevk ve kontrol haklarina dair varsayimlarimizm çogunu yeniden degerlendirmemizi gerektiren bir unsurdur. Yine de kulturel miras unsurunun uygulanmasiyla ilgili zorluklar vardir39. Mesela ilk tegebbuslerden biri 1982'deki Deniz Sozlegme Yasasiydi (ve dolayisiyla ilgili yasa kaynaginin içerigindedir). Bu, devlete ait unsurlar için kavrama bagvurmadaki asil çeligki ihtimalini açiklamaktadir40. Tam tersine, Biyolojik Çegitlilik Kongresi41 onun yasal çikarimlariyla biyolojik kaynaklari bir "ortak miras" durumuna dayandirmaktan kaçinmak için "insanligin ortak endigesi" terimini kullanir42. Bu açik ifadeyi kullanarak onun konuglandigi devletin bolgesel ozerkligini sorgulamadan kaynaklarin kullaniminda ve korunmasinda uluslararasi gorug hakli çikartildi. Biyolojik kaynaklarin43 mulkiyetini uluslararasilagtirmaktan kaçinma istegi kulturel mirasa da uygundur44. Kulturel mirasin yenilenemeyen karakterine vurgu yapan 1979 UNESCO Kongresi45 ayni zamanda onu CHM olarak nitelendirmesinde devletin ozerkligini46 esas aldi. Boylece butun uluslararasi topluluklarin igbirligi yapmasinda koruma yonunde evrensel bir degeri temsil ederken kulturel miras bolgesel devletin kanununun ve ozerkliginin altinda kalir. Diger elegtirmenlerin daha ileri gitmesi ve bu evrensel mirasin bir gekli olan kulturel mirasin bu ogelerini tanimlamak için uluslararasi bir orgut kurulmasinda bagarisiz oldugu için onu elegtirmesine ragmen, Kiss47 bunu anlagmanin onemli bir konusu olarak gorur48. Boylece bu kulturel miras için CHM kavraminin uygulamasi uzerinde bunu etkili gekilde en iyi nasil yaptigi ve daha sinirli bir algida ve onun tam miktarina bagvurulmasinin gerekip gerekmedigi gibi çozumlenmemig sorular artar.

CHM kavraminda atifta bulunulan ortak alanlar da uluslararasi mirasin bir turu olarak gelecek nesillere ulagtirmak için bir miras olarak kullanilir duruma getirilir. Bu sonuncusu, kulturel mirasi "insanlik kulturel mirasi" olarak nitelendirilen bir kavram olarak ele aldi. Kulturel mirasi veraset olarak gormek yeni bir gey degildir ve en azindan UNESCO'nun kurulug tarihine kadar dayanir: UNESCO'nun (1948)49 tuzugunun 1. maddesi tarih ve bilim eserlerinin ve sanat çaligmalarinin, dunya

38 Vide: B. Larschan and B. Brennan "The Common Heritage of Mankind Principle in International Law", 21:2 Columbia Journal of Transnational Law (1983) pp.305-337 at p.334; and F. Francioni (ed.) International Environmental Law for Antarctica (Giuffre Editore, Milan, 1992).

39 Vide supra at n.16.

40Art.149 reads: "All objects of an archaeological and historical nature found in the Area shall be preserved or disposed of for the benefit of mankind as a whole, particular regard being paid to the preferential rights of the State or country of origin, or the State of cultural origin, or the State of historical and archaeological origin."

41 UN Convention on Biodiversity, 22 June 1992 [31 I.L.M. 818].

42 M. Bowman and C. Redgwell International Law and the Conservation of Biological Diversity (Kluwer Law, London, 1996) at p.40.

43 As the 1982 LOSC (cited supra n.35) does for deep seabed mineral deposits, for example.

44 Cultural heritage shares many of the characteristics of biological resources, such as its non-renewable nature and the importance given to safeguarding cultural diversity.

45 Cited supra n.10.

46 Art.6(1). This has been criticised as a compromise that limits the effectiveness of the Convention although it is a necessary one to ensure a sufficient number of signatory States.

47 Kiss, op. cit. supra n.34, at p.171: "Elle consacre le principe que certains biens se trouvant sous la souverainte d'Etats ont un interest qui concerne tout l'humanite et que, de ce fait, ils doivent etre conserves par les soins de la communaute internationale tout entiere."

48 J. Simmonds "UNESCO World Heritage Convention", 2:3 Art, Antiquity and Law (1997) pp.251-281 at p.253 makes the point that: "[t]he Convention in no way 'international-ises' outstanding property, but rather emphasis that the primary responsibility for it lies with international co-operation and assistance in a supplementary role. The more radical approach would have established a distinct and novel international heritage, administered by an international agency."

49 Constitution of the United Nations Educational, Scientific and Cultural Organisation (1945) [4 U.N.T.S. 275].

mirasinin muhafaza ve müdafaa edilmesi için bir örgütün gerekli oldugunu savunur. Yillardir degigmekte olan gey, "yüksek kültür"ün seçilmig olan fiziksel ögelerinin sinirli tanimindan, daha genel olarak ifade eden siradan kültürel ürünlere ve hatta kültürün maddi olmayan ögelerine tagiyarak, bu mirasi kapsamig olarak kabul edilen kavramin geniglemesidir. 1972 UNESCO anlagmasinda50 ifade edildigi gibi -ki onun vasitasiyla kültürel miras, kir veya yagmur ormanlarinin yani sira yenilemez kaynaklar olarak 1948 ve kültürel miras dügüncesine ayri bir boyut kazandiran konseptin uzantisi olarak görülmügtür- kültür ve doga (çevre) arasinda bir bag kurulmugtur. Bu; hem çevre ile kültür hem de kültürel miras ile kültürel haklar arasindaki anlagilmasi g^ iligkinin altini çizerek, dogal kaynaklarin yani sira kültürel olarak da dogal çevrelerine ve ayrica yerli halkin haklariyla ilgilidir51. Çek Cumhuriyetinin 195552 Avrupa Konseyi Helsinki Konferansindaki talebi bu konseptin geligimini göyle özetlemektedir:

Listelenmig ve listelenmemig, bilinen ve bilinmeyen, maddi ve manevi toplumun ve çevrenin kültürel kaynaklari kapsayacak gekilde yönlere kültürel miras konseptinin geniglemesi. Bunlar, insan hayati, sagligi ve güvenligi için çevrenin dogal kaynaklari kadar gerekli ve ayni gekilde yenilenemezdir.

Kültür mirasinin yeterli tanimi için aragtirma yaparken, temel soru terimin kapsam alanidir. Bu sadece zaten onun bir parçasi olan artefaktlar, mekânlar ve anitlar gibi fiziksel ögelerle mi sinirlidir yoksa ayrica insanlarin kimlik duygularina bagladigi fiziksel varligi olmayan varliklari kapsamaya kadar uzamakta midir? 1980'lerin ortasindan beri, bilgi ve beceri, davranig gekilleri ve kültür mirasla ilgili olan bu soyut varliklarin kültürel mirasla baglantili uluslararasi yasalarda göz ardi edilmesine iligkin artan bir algi mevcuttur. UNESCO tarafindan yerli halklarin kültürel haklarina iligkin53 bazi anlagilmaz kavramlari düzeltmeye iligkin bazi çaligmalar yapilmigtir. Bu alanda, Avrupa Konseyi'ndeki son geligmelerden bahsetmek mümkündür, çünkü hem kültürde hem de insan haklarinin etki alanlarinda, kültür mirasin bu vaziyetinin önem tegkili açisindan kabul görülmesinde artig var54.

Avrupa Konseyi düzeyinde kültürel miras ya da görügün yayilmasi, kültürel miras ilkesinin yeni bir -

unsuru olarak kültürel manzaralar kavramini tanimayi amaçlamig olan 80'lerin55 sonlarinda baglayan çaligmalarla açiklanmigtir. Kültürel mirasin halen maddi bir unsuru olmasina ragmen, kültürel manzaralar, manevi unsurlara bizi daha da yakinlagtirir, çünkü bu alanda yapilan çaligmalar siklikla, hem insanlarin hayatlarinin gidigatiyla ilgili etnografik bilgiler hem de kültürel kimlik, manzara özellikleri ve topografik arasinda var olan yakin iligkilerle ilgilidir.

1993'te, Avrupa liderleri konseyinin zirve toplantisi56, çogulcu demokrasi ve insan haklari, kültürel miras ve rolünün politik amaçlari arasinda iligki gösteren, Avrupali kimligimizi tanimlayan degerler hakkinda açiklama yapmak için onu isteyecek tegkilat çaligmasini insan haklari boyutu ve kültürel miras arasindaki dogrudan baglanti kurmugtur. Bunu takiben, kültürel mirastan sorumlu

50 For example, Bouchenaki, M. notes in "The world heritage" 3 European Heritage (1995) that: "This Convention, adopted in Paris in 1972, is a real breakthrough in that it reflects the international community's awakening of (sic) two crucial factors: firstly, the connection between culture and nature and, secondly, the need for a permanent protective framework covering both legal, administrative and financial aspects."

51 Vide: J. Sutherland et al "Emerging Legal Standards for Comprehensive Rights", 27/1 Environmental Policy & Law (1997) at pp.13-30.

52 Enhancement of the Cultural Heritage of Central and Eastern Europe (Strasbourg, 1996), Doc.MPC-4(96)5 at p.3.

53 Vide supra n.14. An international conference on A Global Assessment of The 1989 Recommendation on the Safeguarding of Traditional Culture and Folklore: Local Empower-ment and International Cooperation was jointly held by the Smithsonian Institution and UNESCO in Washington D.C., 27-30 June 1999 in order to assess the 1989 Rec-ommendation and UNESCO's other work in the area of intangible cultural heritage.

54 Vide supra n.52.

55 Following adoption of the 1985 Convention on the Architectural Heritage of Europe [ETS no.121].

56 Vienna Declaration of the Council of Europe Summit, Vienna, 9 Oct. 1993

siyasi temsilcilerin Helsinki konferansindan (1995)57 çikan metin, kulturel mirasin var olan tanimlari çok sinirlidir diye tanimladi. Kulturel kimligin yonu ve maddi unsurlar arasindaki ara yuzdeki gibi, dâhil olmug yeni unsurlar genellikle kulturel mirasin manevi yonleriyle alakalidir. Ornegin, 199558 Helsinki konferansindan genel bir metin, kulturel mirasin var olan tanimlarinin halen çok dar oldugunu vurgular ve;

"ait oldugu sosyal ve dogal çevre, kulturel miras arasinda var olmasi gereken iliçki azimsanir. Son olarak, bu tanimlar arkeolojik ve mimari miraslar temellendirilmesi, maddi yonu çagdaç toplumda içlevinin sorusunu tamamen yok saymasina odaklanir.''

Finlandiya59 tarafindan ortaya çikartilan Helsinki konferansinda diger bir belge, kapsamli anlamiyla çevremizde akilli faaliyetlerin mesajlari ve tum alametler ve kapali kulturel miras kavrami gibi onun manevi unsurlarinda ozellikle yogunlaçan kulturel mirasin tanimlamayi amaçlar. Bu mesajlar ogrenmeden, entelektuel sorguya ve anlamaya kadar nesilden nesile aktarilir. Mirasin bu ornekleri (tum çeçitli çekilleriyle) yaratilan çevre ve manzaraya arabulucu olarak gorulur. Onu kapsayan geleneksel bir baki§ açisina sahip olan, içinde kulturel miraslari barindiran araçlarin oldugu bir gerçek olan kulturel mirasin fiziksel elementleri olduguna dair bize aracilik yapan fikre sahip oluruz. Gelecek araçlarin temelinde bu anlaçilmasi zor dùçuncelerin onemini vurguluyor hatta goze çarpan konulari yeni kulturel materyal elementleri olabilir60. Kulturel miras ile sosyal ve politik boyutu -toplumdaki içlevi- arasindaki yakin iliçki, isveç delegasyonunun §u ifadeleri içeren metninde açikliga kavu§turulmu§tur61:

Kulturel miras, sosyal ve politik uzanimlar arasindaki yakin iliçkiye (ki buda toplumdaki gorev) açikçasi yuzleçtigimiz zorluklari ve problemleri aydinlatan kulturel mirasimiz toplumun geliçmesiyle yorumlanabilir. Ayni çekilde iyi bir §ey için gerekli olmayan sosyal ve siyasal tutkularla yasal hale getirmek için kullanilabilir. Ancak layikiyla kullanilirsa, kulturel miras hareketlilik ve hizli degiçkenlik tarafindan zamanla belirlenen ve çok uluslu toplumlar için denge ôlçumunu ve bir kimlik tanimini saglar.

4Q3 Bu durumun onemi kulturel mirasa karçi politikada politik ve sosyal yonlerin yerini almadaki

- onemine vurgusudur ve bu yol iyi ve kotu guç olarak çaliçabilmektedir. Halka politikasi ve muhtemelen

istenmeyen gelirler nedeniyle aktigi için hayati olan kulturel miras konseptinin uluslararasi seviyede tanimlama ve açik bir anlamanin olmasinin sebebidir. Kesin olmayan kulturel mirasin oluçturduguna inanilan du§uncenin seviyesini çozmek çarttir fakat Williams62 tarafindan gosterildigi gibi kesin seçimlerin de rol aldigi bir gerçektir.

Gelenek için (bizim kulturel mirasimiz) açikâr bir çekilde isteyerek devam edilen bir sureçtir, dahasi herhangi bir gelenek gerekli olmayan fakat devam etmesi istenen geçmiçte alinan ya da iyileçtirilen elementlerin onemli olanlarinin seçimi için analiz edilerek gosterilebilir.

Bu seçme eylemi genellikle ulusal makamlar tarafindan alinan "siyasi" bir karardir ve kulturel miras ve kulturel varlikla ilgili çeçitli UNESCO metinleri de bu tur koruyucu onlemlerin içledigi siyasi baglami vurgulamaktadir63. Mesela, 1970 konvansiyonu bilimsel, kulturel ve egitimsel amaçlar için milletler arasi kulturel varlik aliçveriçinin, milletler arasinda karçilikli saygi ve takdire esin kaynagi oldugunu belirtirken, 197264 konvansiyonu, ônsôzùnde kulturel ve dogal mirastan herhangi bir ogenin parçalanmasi ya da yok

57 IVth European Conference of Ministers responsible for the Cultural Heritage, Helsinki, 30-31 May 1995, Docs. MPC-4(96)1 rev. to MPC-4(96)15.

58 The Cultural Heritage-an Economic and Social Challenge (produced as a General text of the conference) at p.5.

59 Cultural Heritage--a Key to the Future (Strasbourg, 1996) Doc. MPC-4(96)7 p.1.

60 For example, current work by a diplomatic conference established by UNESCO to review the 1954 Hague Convention is illustrative of a recognition that the existing law does not take sufficient account of the motivation behind the destruction of cultural heritage in time of armed conflict which relates to its role in the construction of identity.

61 Aspects of Heritage and Education (Strasbourg, 1996), Doc.MPC-4(96)15 p.3.

62 R. Williams, Culture (Fontana, Glasgow, 1982) p.187.

63 Vide A. D. Smith Nations and Nationalism in a Global Era (Polity Press, 1998) pp. 121-143 for a critique of attempts at creating a European "super-state" and European identity

64 Cited supra n.10.

olmasinin dünyadaki tüm uluslar için tehlikeli bir yoksulluk olugturdugunu belirtiyor. Bu uluslararasi araçlar, bu ifadelerin akla getirdiginden daha karmagik olan temel politika baglaminda yer almalidir. Bagka bir örnekle; arkeolojik varliklar ve sanat eserleri üzerinde kontrol sahibi geligmig ve geligmekte olan ülkeler arasinda çagdag bir mücadelenin yansitildigi 1970 konvansiyonu65 daha genig post-kolonyal politik baglaminda yer alir66. 1972 kongresi, insanligin ortak mirasi olarak dogal (ve kültürel) kaynaklarin korunmasina kargi globalist bir yaklagimin, tam da gimdi iglerlik kazanan bagka bir ideolojik konumu yansitici olarak görülebilir67. Ait olduklari örgütün politik çikarlarini yansitan olarak görülebilen kültürel miras metinlerindeki yolun bagka bir örnegi de Helsinki konferansi sonuç bildirgesinde verilir: "...kültürel mirasin dogasindaki degerler ve korunmaya ihtiyaci olan politikalar, bu Avrupa Konseyince68 takip edilen dengeli geligmelere ve demokrasinin amaçlarina önemli bir katkida bulunabilir." Kültürel miras kavraminda soyut varliklarin önemini tanimlamada, özellikle, geleneksel olarak kabul edilen sözün sinirlarinin ötesine iyice uzanan sosyal ve politik kavramlarda bazi ciddi imalar vardir. Bu mesela, tamamen farkli ve zaman zaman kültürel mirasin yikici görünümünü sunan kabile halki, yerliler ve azinliklarin kültürel haklarinin varolugu, bir savag silahi olarak kültürel (ve dini) anitlarin tahrip ediliginin önemi ve kültürel kimlik ingasi gibi karmakarigik alanlari içerir.

C. Kültürel Miras, Kültürel Kimlik ve Kültürel Haklar

Kültürel miras kavraminin genig anlamiyla ele alindigi alanlarda birisi 1990'li yillarda kültürel miras kavraminin insan haklari konusuyla iligkilendirilmesi ile ortaya çikan kültürel haklar alanidir. Bu onlarin etnik ve kültürel kimliklerini yok etmek için digerlerinin kültürel mirasini ortadan kaldirmak amaciyla eski Yugoslavya'daki son çatigmada bir savag silahi olarak kigkirtilmigtir. Bunun mevcut tartigmaya önemi gerekli kültürün daha derin bir seviyede kültürel kimlik sembolü olarak anlagilmig oldugunu göstermektedir. Kültürel anit heykellerin kasten yok edilmesi ve insan yapimi egyalar gruplar arasindaki silahli çatigmalar özellikle kargitligini etnik terimlerle belirten gruplar, kendi kimliklerini yorumlarken, kültürel mirasin kendisini ve rolünü dogasini aydinlatmak için hizmet vermektedirler. Aslinda bu gerçekten çegitli kogullarda

saldiri altinda olan anlagilmaz bir miras olarak görülebilirdi -insanlarin kültürel mirasiyla iligkisi-. Avrupa _

Konseyi, Avrupa'daki politik anlagmazlik ve eski Yugoslavya'daki69 anlagmazlik dâhilinde bu fikirde yerlegen azinlik haklarinin konusunu rapor eder. Tehdit altindaki kültürlerin korunmasi ve insan haklari düzenekleri ile bu kültürlerin varliklarini dikkate alan uluslararasi düzeyde hareketler vardir. Bu çaligma kültürel kimlikle baglantili konsept ve kültürel haklarinin alaninin agiri karigikligini gösterir. Avrupa insan haklari sözlegmesine ek protokolün olasi bir hazirlanmaya iligkin Avrupa konseyinin hazirlayici çaligmasi kültürel haklar tanimlamasina bir çaligma amaci için kapsamli bir kültürel tanimina ihtiyaç duydugunu onayladi. Buradaki asil problemler açikti:

"Kültürel" kültürün sadece sanat, bilim, dil ve deger degil yagam tarzlarini belirleyen bütün geleneklerin bütün yönlerini kapsar. Bu fikir diger sifatlarin listesine 'kültürel'i açik bir gekilde katan birçok metnin yarattigi karigikliktan kaçmaktir70.

Böylece görüyoruz ki kültürel haklari tanimlama aragtirmasinda gelecek kugaklara birakilan mirasin, kültürün dogasinin ne zaman tanimlandigiyla iligkisi olan bu haklarin kültürün dogasinin tanimlanmasinin zorluklari vardir. Kültürün kimligini aragtirarak kültürel haklara bagli "kültür". Kültürel haklarin, kültürel mirasa dair bir dizi insan (ya da kigi) haklarini içerecegi dikkate alindiginda, koruma ve muhafaza için

65 Cited supra n.9.

66 Universal Declaration of the Rights of Peoples (Algiers, 1976) cited in L. V. Prott "Cultural Rights and Peoples' Rights in International Law" in J. Crawford The Rights of Peoples (Clarendon Press, Oxford, 1988) at pp.93-106.

67 Vide supra n.34.

68 Final Declaration of the 1995 Helsinki Conference of the Council of Europe vide supra n.31, point I.C. at p.2.

69 Democratie, droits de l'homme, minorites: les aspects educatifs at culturels (Stras-bourg, 1993) Doc.DECS/SE/DHDM(93)6.

70 Preliminary Draft Protocol to the European Convention for the Protection of Human Rights and Freedoms Concerning the Recognition of Cultural Rights-Concise Summary, prepared by Human Rights Directorate, Council of Europe (Strasbourg, 1992) at p.2.

405

kültürel miras haklarinin dogal bir sonucu kültürel miras metinleri tarafindan temin edildigi anlagilacaktir. Diger bir deyigle, kültürel mirasi temsil eden fiziksel unsurlari korumaya yönelik geleneksel yaklagim, bu ögelerin (kültürel miras) koruma hakkini ifade eder. Bu nesil (kültürel) haklar, kendi kültürel mirasinin kigi haklarini çok daha genig konulara sahip olan mirasin korunmasini içeren bir hakka tercih edecektir. Böylece daha yeni bir hak, ima yoluyla kültürel mirasin korundugu önceki hakki kapsar ve kavram açiga çikar.

Kültürel mirasin herhangi bir münakagasi, kigilerin kültürel kimlikleriyle ilgili sorunlari ya da böyle haklarin atfedildigi halk sorunlarini içerir. Gerçekten de kültürel miraslar insan haklarinin bir ögesini onardiginda o, korunan kültürel kimligin yapisindaki kendi rolüdür. Kamenka, agagidaki metinde bahsedilen kültürel miras, kültürel kimlik ve kültürel haklar kavramlari arasindaki iligkiyi ortaya koymaktadir:71

...(Kimligin anlami) gelenek -görenekler, tarihsel kimlik ve dini vb. yön hariç bazi önemli materyaller ele alindiginda, kimlik duygusunun insanoglundaki yeri, kigi haklari kavraminda vurgulanan degerler, haysiyet ve kendilerine olan öz güven duygusu bakimindan bir çok insan için birinci derecede önemlidir.

Burada maddi-manevi kültürel miras ve insan haklari arasindaki iligki oldukça nettir. Birey, grup ya da insanlik olarak kültürel kimlik kavraminin önemini ve olugumundaki kültürel mirasin rolünü kavramak, hepimizin kültürel mirasin kendi dogasini anlamamiza yardimci olur. Genel olarak konugursak, kültürel mirasi koruma gerekçesi, biraz daha detaya girilmesi gerektigini öne sürerek kültürel miras yasasinda kabul edilmigtir. Yine de kültürel mirasla ilgili kültürel haklarin varlik ve nitelik unsuru yaygin bir gekilde ilgili alanlari çeligen karmagik kimlik konularini kapsar.

insan haklari kurami, din ve ifade özgürlükleri gibi genellikle bir dizi kültürel haklarin72 varligini kabul eder. Fakat kültürel mirasla baglantisi nispeten yeni bir fikirdir. Prott'un73 söz ettigi gibi, bu amaç için tasarlanmamig olmasalar bile, kültürü korumak için bir önkoguldur. UNESCO'nun kültürel haklara iligkin özel bir rolü vardir74. "Örgütün amaci irk, cinsiyet dil ya da din ayrimi gözetmeksizin, dünyadaki insanlar için Birlegmig Milletler Tüzügü tarafindan teyit edilen; adalete, hukuk üstünlügüne, insan haklarina ve temel özgürlüklere daha fazla saygi için, egitim, bilim ve kültür vasitasiyla milletleri igbirligine tegvik ederek, barig ve güvenlige katkida bulunmaktir." diye anayasanin 1. Maddesinde yazilidir. 1966'da hükümet ve diger kurumlar tarafindan ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, sivil ve siyasi haklarin geri planinda kabul edilmesi egiliminde olmasina ragmen, Uluslararasi Sivil ve Siyasi Haklar Anlagmasi75 ve Uluslararasi Ekonomik, Sosyal, Kültürel Haklar Anlagmasi kabul edilmigtir76. Hatta kültürel haklara resmi bir anlam verilen ICESCR'da onlara gereken önem verilmemig ve siklikla ICCPR'in77 hükümleri altinda ele alinmigtir. Mesela "kültürel" haklar nispeten yeni bir kavramdir. Siyasi haklarin kafalari meggul etmesi, güvenlik hakki, bog zaman hakki, çaligma hakki gibi ekonomik haklarin onayiyla giderilmigtir. "Kültürel haklar" kavraminin

71 E. Kamenka "Human Rights and Peoples' Rights" in Crawford, op. cit. supra n.67, pp.127-139 at p.134.

72 The Preamble to the Universal Declaration of Human Rights (1948) [U.N.G.A. Res.127A (III); UN Doc.A/811] refers to "economic, social and cultural rights" and, in 1966, the UN adopted the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights [993 U.N.T.S. 3].

73 Prott, op. cit. supra n.67, at p.95.

74 In recognition of this is the publication of UNESCO Cultural Rights and Wrongs (Unesco Publishing, Paris, 1998) which explores cultural rights, including their relationship with the cultural heritage, to mark the 50th anniversary of the 1948 Universal Declaration of Human Rights.

75 ICCPR [999 U.N.T.S. 171] and IESCR [993 U.N.T.S. 3]. Vide: L. Sohn Guide to Interpretation of the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights (Transnational Publishing, New York, 1993); and M. Craven The International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights (Clarendon Press, Oxford, 1995).

76 Non-governmental human rights organisations, for example, work almost exclusively in the field of civil and political rights, although specialist agencies of the UN (such as the FAO and WHO) deal with economic and social rights while UNESCO deals with cultural rights.

77 Such as those dealing with non-discrimination, the rights of minorities, and the freedom of expression, religion and association. Vide: H. J. Steiner and P. Alston International Human Rights in Context-Law, Politics and Morals (Oxford University Press, 1996) at p.264.

formüle edilmesi belki anlagilir, bunlar takip edilmelidir diye UNESCO 1977'de78 beyan etmigtir.

"Kültür"ün tam, dogru bir anlamina ulagmada79 ve kültürel konularla ilgili haklar hakkinda konugmadaki zorluk, kültürel miras hakki olugturmayi tegvik etmesiyle buna katkida bulunmug olabilir. Kültürel kimligin olugumunda ve korunmasinda kültürel mirasin önemini göz önünde bulundurursak, hareketler genel ve grupsal insan haklarina kargi bireysel haklar gibi kültürel miras hakkinda konugmadan uzak bir degigikligi yansitir80. Gruplarin haklara sahip oldugu ve bunlarin bireylerin haklarini koruyarak gözetilecegi fikri daima insan haklari belgelerinin belli bagli bir dügüncesidir81. Ancak, bilhassa milleti olugturan bir hakkin amaçlari bir digeri için ayni olmak zorunda olmayan kigisel insan haklarindan ziyade genel haklara bagli g^lükler vardir82. Kültürel kimlikle alakali haklar durumunda, bu, (bazi evrensel kültürler hariç) kültürü "millet" kavramiyla iligkilendirmeden tanimlamak zor iken "millet" kavraminin (kimliginki de dâhil olmak üzere) kültürel kistaslarla iligkilendirmeden tanimlanmasinin zor oldugu gerçegine göre uzlagtirildi83.

Toplumlarin kültürel ve dilsel kimliginin devam ettirilmesi gibi gruplar tarafindan öne sürülen bazi iddialar, geleneksel insan haklari tutumu altinda yeterince savunulmadi. Bu, zorluklara sebep olmasina ragmen, yeni kavram ve ilke çagrilarina yol açti. (ínsanoglunun kültürel mirasa yaklagimi dâhil) Kültürel mirasla ilgili haklar, geligimle84 veya birçok tartigmanin konusu olan temiz bir çevre85 ile alakali haklar gibi "3. Nesil" yeni insan haklari baglaminda dügünülmeli86. Bu ayni zamanda, haklarin gigmesi ve bunun sonucunda mevcut insan haklarinin bozulmasi riskiyle kargi kargiya kalarak, onlara daha fazla g^ ve çekicilik87 kazandirmak için belirli uluslararasi kaygilari insan haklari kapsamina almaya yönelik taktiksel bir hareket olarak görülmügtür. Tasarlanan temiz çevre hakki ve kültürel miras hakki arasinda yararli bir mukayese yapilabilir88. insan haklarinin çegitli kategorilerine çevresel haklarin kolayca uyabilecegi ve faydali erigim ve çözüm yollari sunabilecegine dikkat çekerken, Boyle89, bu tarz bir yaklagima kargi kuvvetli argümanlar oldugu sonucu çikartiyor. Çevrenin korunmasi için var olan uluslar arasi hukuka göre bu tarz yeni bir hakkin gereksiz olacagini vurguluyor. Kültürel mirasa bagvuruldugunda algilanan problemlerin temelinde, var olan kültürel haklara dügük önemde uyumun yatabilecegini belirtiyor. Kültürel miras için yeni bir hak olugturmaktan ziyade, var olan kültürel miras araçlarinin daha iyi yürütülmesi, kültürel miras kanunu alanlarinin geligimi gerekiyor.

406

78 Working Paper by the Secretariat in UNESCO Cultural Rights as Human Rights (Unesco, Paris, 1977) pp.9-14 at p.9.

79 Vide: R. Stavenhagen "Cultural Rights and Universal Human Rights", in A. Eide, C. Krause and A. Rosas (eds.) Economic, Social and Cultural Rights: a Textbook (Martinus Nijhoff, Dordrecht, 1995) pp.63-77 at p.65.

80 Prott, op. cit. supra n.74, at pp.96-97 lists eleven cultural rights identified in existing human rights instruments. Six of these are relevant to the cultural heritage and are peoples' rights.

81 I. Brownlie "The Rights of Peoples in Modern International Law", in Crawford, op. cit. supra n.54, pp.1-16 at p.4.

82 J. Crawford "Some Conclusions" in Crawford, op. cit. supra n.67, pp.159-175 at p.170 states that: "What constitutes a people may be different for the purposes of different rights. For example, the right to existence (incorporating the right not to be subjected to genocide and the right not to be deprived of one's subsistence) is plainly applicable to a very broad category of groups, considerably more so than the principle of self-determination, or any view of that principle."

83 Prott, op. cit. supra n.67, at p.97.

84 Vide: R. Rich "The Right to Development as an Emerging Human Right", 23 Va.J.I.L. (1982/1983) at p.287.

85 Vide: A. E. Boyle "The Role of Human Rights in the Protection of the Environment", in A. E. Boyle and M. R. Anderson Human Rights Approaches to Environmental Protection (Clarendon Press, Oxford, 1996) pp.43-65.

86 Vide: K. Vasak "Pour une troisieme generation des droits de l'homme", in C. Swinarski (ed.) Studies and Essays in International Humariitarian Law and Red Cross Principles in Honour of Jean Pictet (1984); and P. Alston "A third generation of solidarity rights: progressive development or obfustication of human rights law?" 29 N.I.L.R. (1982) pp.307-322.

87 Crawford, op. cit. supra n.82, at p.163 notes that activists and NGO's in Western countries "had a range of concerns not met by the traditional and individual rights. These concerns extended to the environment, to peace ... to cultural rights, and to the rights of various oppressed groups which did not fall within the orthodox framework of self-determination. It was from this diverse combination-coalition would be the wrong word-that claims to a 'third generation' of peoples' rights emerged."

88 There are many obvious similarities between the protection of the environment and the cultural heritage, such as the idea that both are a finite and non-renewable resource to be preserved for future generations

89 Boyle, op. cit. supra n.85.

Kültürel miras hakki bahsini açiga çikartan bir belge, insanoglunun kültürel mirastan e§it yararlanmasini ve özgürlüklere ve kimliklerine uygun olarak tüm insanlarin ekonomik, sosyal ve kültürel geliçim haklarini içeren 22.1 makalesindeki Afrika birligi örgütünün( 1981) Banjul bildirgesidir90. insanligin kültürel mirastan bu e§it yararlanmasinin aslinda neye yol açacagi açik degildir. Bu, 1972 dünya mirasi kongresinde91 tanimlandigi gibi kültürel mirasin mükemmel örneklerine bir atifta mi bulunur? Bu bir kültür aliçveriçi midir yoksa gelten ülkelerin kendi kültürel miraslarinin korunmasi için uluslararasi bir dayaniçma çagrisi midir? Bu belirsizlik, bu tarz bir kültürel miras hakkini oluçturmayi amaçlamanin uygunluk düzeyine, aslinda insanligin kültür mirasindan e§it faydalanmasina iliçkin sorulari çogaltir. Örnegin, bu noktada ba§ka yeni bir ü^ncü nesil hakki yani geliçim hakki ve kültürel miras hakki arasinda olasi uyuçmazliklar ortaya çikar. Ana bir köprü in§a etme ya da kitle turizmi teçvik etme lehine geliçim hak iddiasi, bir kültürü ve onunla baglantili mirasi koruma hakkina ters dü§er. Yeni haklara iliçkin hassasiyet daha çok kültürel hak ve kültürel miras konusunda yerel ve kabile halklarinin kültür ve kimliklerine yönelik olmuçtur92. Bu ILO Yerli ve Kabile Halklari Konvansiyonun (Uluslararasi Çaliçma Örgütü) 2.2. (b) maddesinde ifadesini bulmuçtur (1989)93: "... bu halklarin sosyal ve kültürel haklarina saygi duyarak onlarin kültürel, ekonomik, sosyal, gelenek ve kurumsal yapilarini geliçtirmek" devletlerin sorumluluk alanina sokulmuçtur. Çok daha yakin bir zamanda, insan haklari ile kültürel miras arasindaki bag çok daha siki bir hale getirilmiçtir. Mesela, 199394 Helsinki Avrupa Yuvarlak Masa toplantisinin 3. Maddesindeki "kültürlerin korunmasi ve geliçtirilmesi" ifadesi Madde 23. e direk atifta bulunmaktadir. "Kültürel miraslarin korunmasi" ilkesine Fribour Taslak protokolünde (1994)95 de önem verilmektedir. Bu protokolün 2. Maddesi §öyledir: Herkes, hem bireysel hem de kolektif olarak, her türlü kültürel mirasini koruma hakkina sahiptir. Bu §u anlama gelir:

- Bireyin ait oldugu topluma ait her türlü kültürel varligin korunmasi hakki.

- Kendi haklarina saygi duyularak insanligin ortak mirasi olan kültürel haklarda mahrum edilmeme hakki.

^^ Burada, kiçinin kendi kültürel haklarini koruyarak insanligin ortak mirasi olan degerlere kavuçma

_ ve onlardan mahrum edilmeme hakki insan haklarinin garantisi altina alinmiçtir. Kültürel mirasin

korunmasina iliçkin tartiçmalarin özel olarak önem kazandigi husus, bu yeni haklarin kültürel miras kavramina kazandirdigi geni§ anlamda yatmaktadir. Kültürel kimlik kavrami kültürel haklar kavramiyla içi içe ele alinmaktadir ve kültürel mirasla kültürel haklar arasinda bir bag oluçturmaktadir. ILO konvansiyonu aradaki bu iliçkiyi §öyle açiklar: " Bu halklari kültürel haklarini sosyal ve kültürel kimliklerine saygi duyarak koruma altina almak..." (Madde2.2.b) insan haklarinin azinlik haklari alt maddelerindeki kültürel kimlige iliçkin haklarin varligi Avrupa Konseyi Parlamenterler Toplantisinin96 1201 (1993) Tavsiye kararlarinin 3. Maddesinde de ifade edilmiçtir: " Ulusal bir azinliga mensup herkes kendini kültürel kimligini ifade etme, koruma ve geliçtirme hakkina sahiptir". Bu fikir, Avrupa Yuvarlak Masasi (Helsinki 1993) madde 3'te daha da geni§letilmi§tir: Kültürel hayata katilma hakki "azinlik grubun kültürel kimligini korumasi ve ulusal ve uluslararasi kültürel mirasin korunmasi" olarak yorumlanmiçtir. Bu bakimdan, kültürel miras kültürel kimligin ayrilmaz bir parçasi olmuçtur. Bu da kültürel kimligin, mirasin korunmasinin gerekliligi üzerine vurgu yapmaktadir. Bu bizi genel olarak kültürel mirasin korunmasi kavraminin daha da ilerisine getirir.

90 African Charter on Human Rights and Peoples' Rights ("Banjul Charter"), adopted by the Organisation of African Unity (OAU) in 1981 [21 I.L.M. 58].

91 Cited supra n.10.

92 Existing formulations of minority rights (such as Art.27 of the ICCPR) only protect the rights of individuals who are members of a minority group and not the collective rights of the group itself. There has thus been pressure for collective rights of ethnic minorities to ensure the future survival of the group, its culture and cultural identity.

93 International Labour Organisation Convention concerning Indigenous and Tribal Peoples (1989) [28 I.L.M. 1382].

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

94 Human Rights and Cultural Policies in a Changing Europe: the Right to Participate in Cultural Life-Final Statement (1993) of the European Round Table on Human Rights and Cultural Policies, Helsinki 30 Apr.-2 May 1993.

95 Preliminary Draft Protocol [to the E.C.H.R.] (Freibourg, 1994), the "Freibourg Protocol".

96 Recommendation 1201 on an additional protocol on the rights of national minorities to the European Convention on Human Rights, text adopted by the Parliamentary Assembly of the Council of Europe on 1 Feb. 1993 (22nd sitting).

Fakat §u da akilda tutulmali ki, Prott'un "halk" kavramina dayali koruma uyarisi biraz problemli gözükmektedir97. Bu kayit, kültürel kimlik ve kültürel miras kavramlari kullanildiginda, yasal bir kavram olarak bu tanimin oldukça basit oldugu gerçegini vurgulamaktadir. Bu kavramlarin hukuksal olamayan orijinal biçimlerinin incelenmesi hukuksal metinlerin yeniden düzenlenmesi için önem arz etmektedir98. Literatürde kültürel kimlik ve onun oluçturulmasi zorlu kavramlardir ve hukuk bu gibi kavramlara girerek tehlikeli alanlara dalmaktadir.

Be sebeplerden dolayi, bu karmaçik durumlari ortadan kaldiracak tanimlarin yapilmasi hiç kolay degildir. Maddi varliklar ve kültürel kimlik arasindaki iliçki mezarliklarda ve yerel halklarin yaçadigi alanlarda daha belirgin olarak ortaya çikmaktadir. insan kalintilarinin kazinarak ortaya çikarilmasina iliçkin problemlerin daha çok Yerli Amerikali ve Avustralyali aborijinlerin99 mezarliklarinda ortaya çikmasi §a§irtici degildir. Bu zorluk insanlarin bu gibi alanlara yükledikleri kutsal anlamlardan kaynaklanmaktadir ki bu modern Avrupali arkeologlarin pek anlayamadiklari bir husustur. Bu gelecek 15-20100 yilda Aborjin ve Yerli Amerikalilarin kalintilarini ortaya çikarmaya çaliçan arkeolog ve üniversite uzmanlarinin dikkat etmeleri gereken bir husustur101. Sonuç olarak, elinde bu insanlara ait varliklar barindiran birçok müze ve kuruluç bunlari geri iadesine iliçkin politikalar belirlemiçlerdir. Mesela, ICOM102 (Etik Yasalari ve ingiltere Müzeler Birligi) bu gibi konularda hassasiyet göstermi§lerdir. ICOM prensipleri insan kalintilarinin aktif ya da pasif olarak ortaya çikarilmasina iliçkin etik ve yasal yükümlülüklere uyulmasini §art koçmaktadir ve bu kalintilarin iadesinde, kültürel hassasiyet, egitim ve dinsel hassasiyetlerin bireylerin ve gruplarin haklarinin göz önüne alinmasini öngörmektedir) Müzeler Birliginin103 ilkeleri, insanlara ait varliklarin ortaya çikarilmasmin hassas bir konu oldugunu belirtmektedir. Bu konularla ilgili çok sayida kurum ve kuruluç bu varliklar üzerinde hak iddia etmektedir. Bunlar gerçek ve kültürel mirasçilar, yasal sahipler, ulusal bilimsel kurumlardir. Bütün bu etik prensipler, insanlara ait kalintilari oldugu yerlerdeki bu karmaçik iliçkileri açik hale getirmektedir ve kültürel mirasin kültürel kimligin ayirt edici bir özelligi oldugunu göstermektedir. Bu kültürel mirasin önemini sadece kültürel kimligin oluçumunda degil, ayni zamanda grup kimliginin oluçumunda da vurgulamaktadir. Bu durum kültürel mirasa iliçkin karmaçik ve zit kavramlarin anlaçilmasini da içermektedir.

408

SONUÇ

O zaman uluslararasi hukukta anlagildigi haliyle kültürel mirasi olugturan ortak ve yaygin unsurlar nelerdir? Birincisi, korunarak gelecek nesillere aktarilmasi gereken degerler anlamina gelmektedir. Kültürel mirasin diger önemli görügü grup kimligiyle baglantisidir ve her ikisi de bir kigisel geligim kimlik grubunun kültürel kimliginin birer sembolüdür, bu bir millet ya da bir insan da olabilir ve grup kimliginin olugumunda önemli bir elementtir. Bu kültürel mirasin özelligi "nitelikten daha az dogruluktur"104 ve aginalik duygusunu yayan ve hatta birçok Hindistanli için hakaret kaynagiyken Hindistan'daki bir ingiliz ziyaretçinin kivanci olan sömürge kaynagi gibi duygusal etki tagiyan bir tür arti degerdir. Bu gekilde, kültürel miras bir grubun parçasi olma duygusunu saglayan eser ya da bir nesnedeki birliktelik oranindansa fiziki varlikta ve nesnede daha azdir. Kültürel mirasin rolünü ifade için bir vasita gibidir ve hatta bir milletin ya da grubun kültürel kimlik olugumunda hem iyiler hem de kötüler için iki ucu keskin bir kiliçtir. Kimlik için millî ya da etnik

97 Vide supra n.83.

98 Vide inter alia: S. Jones The Archaeology of Ethnicity: constructing identities in the past and present (Routledge, 1997); J. Friedman Cultural Identity and Global Process (Sage Publications, London, 1994); and S. Shennan (ed.) Archaeological Approaches to Cultural Identity (Routledge, London, 1994).

99 L. Pinkerton "The Native American Graves Protection and Repatriation Act: an introduction", 2 I.J.C.P. (1993) at pp.297-306.

100 Vide: R. Layton (ed.) Who Needs the Past? Indigenous Values and Archaeology (Unwin Hyman, London, 1989).

101 Recent cases include the decision by Edinburgh University to return a collection of shrunken heads to the Maori community in New Zealand and the return of the native American "ghost-dancing" shirt from Kelvingrove Museum, Glasgow.

102 Code of the International Council of Museums (ICOM) adopted at Buenos Aires in 1986.

103 Code of Conduct for Museum Professionals, Museums Association, adopted in 1977 and amended in 1987.

104 R. R. Knoop "The Role of the Cultural Heritage Organisations", 3 European Heritage (1995) pp.23-25 at p.23.

409

olsun sert bir ifadeye neden olabilir, sikça silahli bir sava§ olan çatiçma için partilerden birinin kulturel kimlik semboludur, kulturel mirasin yikiminda silahli bir çatiçmaya sebep olabilir. Bu ayni zamanda bir grup içinde kohezyon yaratmada buyuk bir potansiyeldir, devlet içinde etnik azinliktaki oz benlik, bir millî devlet ya da bir uluslar ustu birlik olabilir.

Hem Avrupa Birligi hem de Avrupa Konseyi kulturel mirasi kuvvetlendirme arayiçi içindeler, bir dereceye kadar bu pan-Avrupa ozelliklerini yansitir, Avrupa kimlik oluçumu için bir araçtir105. Bu giriçim, yine de kesinlikle zorluktan muaf degildir. Ornegin onun çeçitliligi tarafinda zenginleçtirilen ortak kulturel mirasin formulasyonudur, Avrupa Konseyi tarafindan karçilikli aykiri pozisyonla sonuçlanan ulusal azinliklarin kulturel taninmasiyla ortak Avrupa mirasi fikrini bagdaçtirmak için bir giriçimde bulunmasidir106. UNESCO belgeleri ayrn zamanda Organizasyon için siyasi goru§u yansitan kulturel mirasa iliçkin belagatleri anlatma yontemidir. Ornegin 1970107 UNESCO Kongresi bilimsel, kulturel ve egitim amaçli milletlerarasi kulturel ozelliklerin takasi ele alindiginda insanoglunun medeniyet bilgisini arttirir. Butun insanlarin kulturel yaçamma deger katar ve karçilikli saygiyi yayar. Boyle fikirler, UNESCO'nun var olu§ nedenlerinden biri olan kulturel duzeyde uluslar arasi ticaretin turune iliçkin uluslararasi baglantilar için avantajlarla hareket ederek kendisinin politik onemine iliçkin kuruluç gôruçunu desteklemeye çaliçir. Boylelikle, miras, karçilikli saygiya dayanan uluslararasi ortak kimligin algi merkezine yerleçtirilir.

Bu çekilde, kulturel miras kavrami, kulturel, sosyal ve politik olan birçok amaca hizmet eden çeydir ve bu terimin anlami ve daha da onemlisi uluslararasi hukukta onun istihdamindan gelen sonuçlarin manasi onemlidir. Korunmasi için, geliçen uluslararasi hukuk çerçevesi ve kulturel miras kavramindan butunuyle ozgun irklar milletler ve uluslararasi bir çevreye sahip olmanin çuphesiz faydalari vardir. Ornegin yikimdan kaçinmaya çaliçmak, planlamak ya da aksine yapay maddelerin degerinin sorusu yoktur ve digeri ise arkeolojik alanlarda yasadiçi kazi yapmayi onlemek için araçtirmak ve sanat eserlerinde kaçakçiligi kontrol altina almak ya da alanlari muhafaza ve mudafaa için bir mekanizma oluçturmak ve silahli çatiçmalar esnasinda kulturel onemi kalir ve bu eserler dunya kamuoyunun yarisinda emanetçi gibi davranarak yerini bulan devletler ile dunya çapinda oneme sahip olmayi hak eder. Zorlugun oldugu yer, uygulama konunun derin anlamlarim bulmakta baçarisiz olmak ve kulturel mirasin tanimini genellikle kabul edilmiç ve tek olmayan ozel sorunlar için guç bela verilmiç cevaplardir. Uluslararasi kulturel miras hukuku, konunun tam olarak turunun merkezinde belirsizlik ile geliçir ve daima uyumsuz olan bir takim prensipler uzerine temellendirilir. Aslinda, bu makalede belirtildigi gibi, bu prensipleri uygulamak zaman zaman karçit durumlara ve istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Dipnot Listesi108

1. Vide: B. G. Trigger A History of Archaeological Thought (sixth edition, Cambridge University Press, 1994)

at pp.29-30 and 36.

2. L. V. Prott and P. J. O'Keefe Law and the Cultural Heritage volume I (Professional Books, 1984) at p.34.

3. 1907 Hague Regulations concerning the Law and Customs of War on Land protect "historic monuments"

from sieges and bombardments.

4. 249 U.N.T.S. 24.

5. Recommendation on International Principles Applicable to Archaeological Exca-vations, UNESCO 5 Dec.

1956. 61

105 The choice of the Bronze Age in Europe as the subject for an awareness raising campaign on archaeology within the Council of Europe in 1993 illustrates the political character of such decisions-it was seen as one of the few periods in the history or prehistory of the "Greater Europe" when it was culturally inter-connected without the controversy of imperialism and conquest.

106 Vienna Declaration (1993) cited supra n.57.

107 Cited supra n.9.

108

Makalenin ozgun halinde dipnot, kaynakga listesi bu §ekilde verildiginden dolayi makalenin aslini bozmamak igin derginin kaynakga kurallarina uyulamami§tir.

6. Recommendation concerning the most Effective Means of Rendering Museums Accessible to Everyone,

UNESCO 14 Dec. 1960.

7. Recommendation concerning the Safeguarding of the Beauty and Character of Landscapes and Sites,

UNESCO 11 Dec. 1962.

8. Recommendation concerning the Preservation of Cultural Property Endangered by Public or Private

Works, UNESCO 19 Nov. 1968.

9. Convention on the Means of Prohibiting and Preventing the Illicit Import, Export and Transfer of

Ownership of Cultural Property, 14 Nov. 1970 [823 U.N.T.S. 231].

10. Convention concerning the Protection of the World Cultural and Natural Heritage, 16 Nov. 1972 [11

I.L.M. 1358].

11. M'Bow, then Director-General of UNESCO, voiced such sentiments in A plea for the Return of an

Irreplaceable Cultural heritage to those who Created It delivered in 1979: "The men and women of these [despoiled] countries have the right to recover these cultural assets which are part of their being ... The return of a work of art to the country which created it enables a people to recover part of its memory and identity ...", UNESCO Doc.SHC-76/ CONF.615.5 (1979).

12. Prott and O'Keefe, op. cit. supra n.2, at p.8.

13. L. V. Prott "Problems of Private International Law for the Protection of the Cultural Heritage", Recueil des

Cours vol.V (1989) pp.224-317 at p.224.

14. Recommendation on the Safeguarding of Traditional Culture and Folklore, UNESCO 15 Nov. 1989. The

Executive Council of UNESCO has also established a programme for the identification "masterpieces of the intangible and oral heritage of mankind" for their protection [UNESCO Doc.155/EX 15, Paris 25 Aug. 1998].

15. 1989 Recommendation, op. cit. supra.

16. D. Lowenthal The Heritage Crusade and the Spoils of History (Viking, 1997) at p.227.

17. L. V. Prott "International Standards for Cultural Heritage," in UNESCO World Culture Report (Unesco

publishing, Paris, 1998) at pp.222-236. 18. Vide supra n.14 for details.

19. Prott, op. cit. supra n.17, at p.228 notes: "The precise legal implications of terms such as 'the common

cultural heritage', 'world cultural heritage' and similar phrases are not yet clear, although their use in legal instruments makes it imperative to explore the subject."

20. Cited, supra n.4 and n.9.

21. Recommendation for the Protection of Movable Cultural Property, UNESCO 28 Nov. 1978.

22. L. V. Prott and P. J. O'Keefe " 'Cultural Heritage' or 'Cultural Property'?" 1:2 I.J.C.P. (1992) pp.307-320 at

pp.309-312 consider traditional property law values in the context of cultural heritage law, making reference to points such as: the protection of the rights of the possessor; the important function of "property" and "ownership" in Western legal tradition; and the dangers of commoditisation of cultural heritage.

23. Such as French Law No.89-874 of 1 Dec. 1989 on Maritime Cultural Property which allows the State to

intervene for the preservation of archaeological wrecks if the identified owner fails to do so themself (Art. 11).

24. Vide: J. H. Merryman "A Licit International Trade in Cultural Objects", 4 I.J.C.P. (1995) pp.13-60; C.

Coggins "A Licit International Trade in Ancient Art: Let There be Light!" 4 I.J.C.P. (1995) pp.61-80; and H. K. Wiehe "Licit International Traffic in Cultural Objects for Art's Sake" 4 I.J.C.P. (1995) pp.8190.

25. Prott, op. cit. supra n.17.

26. Cited supra n.8.

27. 1972 Convention cited supra n.10; Recommendation concerning the Protection, at National Level, of the

Cultural and Natural Heritage, UNESCO 16 Nov. 1972.

28. As the 1962 UNESCO Recommendation cited supra n.7 asserts, landscapes "represent a powerful

physical, moral and spiritual regenerating influence, while at the same time contributing to the artistic and cultural life of peoples...".

29. Prott and O'Keefe, op. cit. supra n.22.

30. G. M. Sider Culture and Class in Anthropology and History (Cambridge University Press, 1986) at p.6.

31. Cited supra n.10.

32. Cited supra n.8.

33. Lowenthal, op. cit. supra n.16, at p.228.

34. C. Joyner "Legal Implications of the Concept of the Common Heritage of Mankind",

35. I.C.L.Q. (1986) pp.190-199 at 192. The five elements listed are that: the areas are not subject to

appropriation of any kind and sovereignty is absent; all people are expected to share in the management of the area and States act only as agents of "all mankind"; resources should only be exploited under the auspices of a common space regime mandate and any economic benefits should be shared internationally; uses of the area should be for exclusively peaceful purposes; and scientific research should be freely and openly permissible and for the benefit of all peoples. See also: A-C. Kiss "La notion du patrimoine commun de l'humanite," Recueil des Cours (1992 -II) pp.99-256. 35. UN Law of the Sea Convention (1982) [21 I.L.M. 1261]-Art.136 states: "The [deep seabed] Area and its resources are the common heritage of mankind" and Art.137 proceeds to set out the legal status of the Area and its resources.

36. Agreement Governing the Activities of States on the Moon and Other Celestial Bodies [UN

Doc.A/AC.105/L.113/Add.4 (1979)] entered into force on 11 June 1984 [18 I.L.M. 1434], known as the "Moon Treaty". Art.11(1) reads: "The moon and its natural resources are the common heritage of mankind."

37. 402 U.N.T.S. 71, 1 Dec. 1959; Preamble notes that, "it is in the interests of all mankind that Antarctic shall

continue forever to be used exclusively for peaceful purposes ...".

38. Vide: B. Larschan and B. Brennan "The Common Heritage of Mankind Principle in International Law",

21:2 Columbia Journal of Transnational Law (1983) pp.305-337 at p.334; and F. Francioni (ed.) International Environmental Law for Antarctica (Giuffre Editore, Milan, 1992).

39. Vide supra at n.16.

40. Art.149 reads: "All objects of an archaeological and historical nature found in the Area shall be preserved

or disposed of for the benefit of mankind as a whole, particular regard being paid to the preferential rights of the State or country of origin, or the State of cultural origin, or the State of historical and archaeological origin."

41. UN Convention on Biodiversity, 22 June 1992 [31 I.L.M. 818].

42. M. Bowman and C. Redgwell International Law and the Conservation of Biological Diversity (Kluwer

Law, London, 1996) at p.40.

43. As the 1982 LOSC (cited supra n.35) does for deep seabed mineral deposits, for example.

44. Cultural heritage shares many of the characteristics of biological resources, such as its non-renewable

nature and the importance given to safeguarding cultural diversity.

45. Cited supra n.10.

46. Art.6(1). This has been criticised as a compromise that limits the effectiveness of the Convention although

it is a necessary one to ensure a sufficient number of signatory States.

47. Kiss, op. cit. supra n.34, at p.171: "Elle consacre le principe que certains biens se trouvant sous la

souverainte d'Etats ont un interest qui concerne tout l'humanite et que, de ce fait, ils doivent etre conserves par les soins de la communaute internationale tout entiere."

48. J. Simmonds "UNESCO World Heritage Convention", 2:3 Art, Antiquity and Law (1997) pp.251-281 at

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

p.253 makes the point that: "[t]he Convention in no way 'international-ises' outstanding property, but rather emphasis that the primary responsibility for it lies with international co-operation and assistance in a supplementary role. The more radical approach would have established a distinct and

novel international heritage, administered by an international agency."

49. Constitution of the United Nations Educational, Scientific and Cultural Organisation (1945) [4 U.N.T.S.

275].

50. For example, Bouchenaki, M. notes in "The world heritage" 3 European Heritage (1995) that: "This

Convention, adopted in Paris in 1972, is a real breakthrough in that it reflects the international community's awakening of (sic) two crucial factors: firstly, the connection between culture and nature and, secondly, the need for a permanent protective framework covering both legal, administrative and financial aspects."

51. Vide: J. Sutherland et al "Emerging Legal Standards for Comprehensive Rights", 27/1 Environmental

Policy & Law (1997) at pp.13-30.

52. Enhancement of the Cultural Heritage of Central and Eastern Europe (Strasbourg, 1996), Doc.MPC-4(96)5

at p.3.

53. Vide supra n.14. An international conference on A Global Assessment of The 1989 Recommendation on

the Safeguarding of Traditional Culture and Folklore: Local Empower-ment and International Cooperation was jointly held by the Smithsonian Institution and UNESCO in Washington D.C., 27-30 June 1999 in order to assess the 1989 Rec-ommendation and UNESCO's other work in the area of intangible cultural heritage.

54. Vide supra n.52.

55. Following adoption of the 1985 Convention on the Architectural Heritage of Europe [ETS no.121].

56. Vienna Declaration of the Council of Europe Summit, Vienna, 9 Oct. 1993

57. IVth European Conference of Ministers responsible for the Cultural Heritage, Helsinki, 30-31 May 1995,

Docs. MPC-4(96)1 rev. to MPC-4(96)15.

58. The Cultural Heritage-an Economic and Social Challenge (produced as a General text of the conference) at

p.5.

59. Cultural Heritage--a Key to the Future (Strasbourg, 1996) Doc. MPC-4(96)7 p.1.

60. For example, current work by a diplomatic conference established by UNESCO to review the 1954 Hague

Convention is illustrative of a recognition that the existing law does not take sufficient account of the motivation behind the destruction of cultural heritage in time of armed conflict which relates to its role in the construction of identity.

61. Aspects of Heritage and Education (Strasbourg, 1996), Doc.MPC-4(96)15 p.3.

62. R. Williams, Culture (Fontana, Glasgow, 1982) p.187.

63. Vide A. D. Smith Nations and Nationalism in a Global Era (Polity Press, 1998) pp. 121-143 for a critique of

attempts at creating a European "super-state" and European identity

64. Cited supra n.10.

65. Cited supra n.9.

66. Universal Declaration of the Rights of Peoples (Algiers, 1976) cited in L. V. Prott "Cultural Rights and

Peoples' Rights in International Law" in J. Crawford The Rights of Peoples (Clarendon Press, Oxford, 1988) at pp.93-106.

67. Vide supra n.34.

68. Final Declaration of the 1995 Helsinki Conference of the Council of Europe vide supra n.31, point I.C. at

p.2.

69. Democratie, droits de l'homme, minorites: les aspects educatifs at culturels (Stras-bourg, 1993)

Doc.DECS/SE/DHDM(93)6.

70. Preliminary Draft Protocol to the European Convention for the Protection of Human Rights and Freedoms

Concerning the Recognition of Cultural Rights-Concise Summary, prepared by Human Rights Directorate, Council of Europe (Strasbourg, 1992) at p.2.

71. E. Kamenka "Human Rights and Peoples' Rights" in Crawford, op. cit. supra n.67, pp.127-139 at p.134.

72. The Preamble to the Universal Declaration of Human Rights (1948) [U.N.G.A. Res.127A (III); UN

412

Doc.A/811] refers to "economic, social and cultural rights" and, in 1966, the UN adopted the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights [993 U.N.T.S. 3].

73. Prott, op. cit. supra n.67, at p.95.

74. In recognition of this is the publication of UNESCO Cultural Rights and Wrongs (Unesco Publishing,

Paris, 1998) which explores cultural rights, including their relationship with the cultural heritage, to mark the 50th anniversary of the 1948 Universal Declaration of Human Rights.

75. ICCPR [999 U.N.T.S. 171] and IESCR [993 U.N.T.S. 3]. Vide: L. Sohn Guide to Interpretation of the

International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights (Transnational Publishing, New York, 1993); and M. Craven The International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights (Clarendon Press, Oxford, 1995).

76. Non-governmental human rights organisations, for example, work almost exclusively in the field of civil

and political rights, although specialist agencies of the UN (such as the FAO and WHO) deal with economic and social rights while UNESCO deals with cultural rights.

77. Such as those dealing with non-discrimination, the rights of minorities, and the freedom of expression,

religion and association. Vide: H. J. Steiner and P. Alston International Human Rights in Context-Law, Politics and Morals (Oxford University Press, 1996) at p.264.

78. Working Paper by the Secretariat in UNESCO Cultural Rights as Human Rights (Unesco, Paris, 1977)

pp.9-14 at p.9.

79. Vide: R. Stavenhagen "Cultural Rights and Universal Human Rights", in A. Eide, C. Krause and A. Rosas

(eds.) Economic, Social and Cultural Rights: a Textbook (Martinus Nijhoff, Dordrecht, 1995) pp.63-77 at p.65.

80. Prott, op. cit. supra n.74, at pp.96-97 lists eleven cultural rights identified in existing human rights

instruments. Six of these are relevant to the cultural heritage and are peoples' rights.

81. I. Brownlie "The Rights of Peoples in Modern International Law", in Crawford, op. cit. supra n.54, pp.1-16

at p.4.

82. J. Crawford "Some Conclusions" in Crawford, op. cit. supra n.67, pp.159-175 at p.170 states that: "What

constitutes a people may be different for the purposes of different rights. For example, the right to existence (incorporating the right not to be subjected to genocide and the right not to be deprived of one's subsistence) is plainly applicable to a very broad category of groups, considerably more so than the principle of self-determination, or any view of that principle."

83. Prott, op. cit. supra n.67, at p.97.

84. Vide: R. Rich "The Right to Development as an Emerging Human Right", 23 Va.J.I.L. (1982/1983) at p.287.

85. Vide: A. E. Boyle "The Role of Human Rights in the Protection of the Environment", in A. E. Boyle and M.

R. Anderson Human Rights Approaches to Environmental Protection (Clarendon Press, Oxford, 1996) pp.43-65.

86. Vide: K. Vasak "Pour une troisieme generation des droits de l'homme", in C. Swinarski (ed.) Studies and

Essays in International Humariitarian Law and Red Cross Principles in Honour of Jean Pictet (1984); and P. Alston "A third generation of solidarity rights: progressive development or obfustication of human rights law?" 29 N.I.L.R. (1982) pp.307-322.

87. Crawford, op. cit. supra n.82, at p.163 notes that activists and NGO's in Western countries "had a range of

concerns not met by the traditional and individual rights. These concerns extended to the environment, to peace ... to cultural rights, and to the rights of various oppressed groups which did not fall within the orthodox framework of self-determination. It was from this diverse combination-coalition would be the wrong word-that claims to a 'third generation' of peoples' rights emerged."

88. There are many obvious similarities between the protection of the environment and the cultural heritage,

such as the idea that both are a finite and non-renewable resource to be preserved for future generations

89. Boyle, op. cit. supra n.85.

90. African Charter on Human Rights and Peoples' Rights ("Banjul Charter"), adopted by the Organisation of

African Unity (OAU) in 1981 [21 I.L.M. 58].

91. Cited supra n.10.

92. Existing formulations of minority rights (such as Art.27 of the ICCPR) only protect the rights of

individuals who are members of a minority group and not the collective rights of the group itself. There has thus been pressure for collective rights of ethnic minorities to ensure the future survival of the group, its culture and cultural identity.

93. International Labour Organisation Convention concerning Indigenous and Tribal Peoples (1989) [28

I.L.M. 1382].

94. Human Rights and Cultural Policies in a Changing Europe: the Right to Participate in Cultural Life-Final

Statement (1993) of the European Round Table on Human Rights and Cultural Policies, Helsinki 30 Apr.-2 May 1993.

95. Preliminary Draft Protocol [to the E.C.H.R.] (Freibourg, 1994), the "Freibourg Protocol".

96. Recommendation 1201 on an additional protocol on the rights of national minorities to the European

Convention on Human Rights, text adopted by the Parliamentary Assembly of the Council of Europe on 1 Feb. 1993 (22nd sitting).

97. Vide supra n.83.

98. Vide inter alia: S. Jones The Archaeology of Ethnicity: constructing identities in the past and present

(Routledge, 1997); J. Friedman Cultural Identity and Global Process (Sage Publications, London, 1994); and S. Shennan (ed.) Archaeological Approaches to Cultural Identity (Routledge, London, 1994).

99. L. Pinkerton "The Native American Graves Protection and Repatriation Act: an introduction", 2 I.J.C.P.

(1993) at pp.297-306.

100. Vide: R. Layton (ed.) Who Needs the Past? Indigenous Values and Archaeology (Unwin Hyman,

London, 1989).

101. Recent cases include the decision by Edinburgh University to return a collection of shrunken heads to

the Maori community in New Zealand and the return of the native American "ghost-dancing" shirt from Kelvingrove Museum, Glasgow.

102. Code of the International Council of Museums (ICOM) adopted at Buenos Aires in 1986.

103. Code of Conduct for Museum Professionals, Museums Association, adopted in 1977 and amended in

1987.

104. R. R. Knoop "The Role of the Cultural Heritage Organisations", 3 European Heritage (1995) pp.23-25 at

p.23.

105. The choice of the Bronze Age in Europe as the subject for an awareness raising campaign on archaeology

within the Council of Europe in 1993 illustrates the political character of such decisions-it was seen as one of the few periods in the history or prehistory of the "Greater Europe" when it was culturally inter-connected without the controversy of imperialism and conquest.

106. Vienna Declaration (1993) cited supra n.57.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

107. Cited supra n.9.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.