The Journal of Academic Social Science Studies Yil: 16 - Sayi: 94 , s. 117-126, Bahar 2023
Elbey Süleymanli'nm Ateistin Allah'i romaninda Ölüm Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Öz farkindalik*
Dr. Aynur Be§konak ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-1605-0278 Kars - TÜRKiYE
Makale Geçmisi
Geli§: 13.01.2023 Kabul: 28.03.2023 On-line Yayin: 30.03.2023
Anahtar Kelimeler
Ölümsüzlük Reenkarnasyon Çeytan Yaradan Zaman
Ara§tirma Makalesi
* Bu makale, intihal.net tarafindan taranmistir. Bu makale, Creative Commons lisansi altindadir. Bu makale için etik kurul onayi gerekmemektedir.
Öz
Azerbaycan yazari Elbey Süleymanli'nin ilk romani Ateistin Allahi'dir. Roman ruh gögü, ebedi hayat, tasavvuf, Yaradan, zaman, §eytan, ihanet, sadakat, sevgi, güg, egemenlik, bilim, itaatkarlik, modern kölelik, Ali hakimiyet, Ali maksat* gibi geni§ konu yelpazesine sahiptir. Romanda dünya düzenindeki birgok olaya farkli agidan bakan yazar, güncel ve siyasi olaylarin yani sira, mitolojiyi de eserinde zarif bir motif olarak i§lemi§tir.
Eserde iki zit kutbu temsil eden Henri Rotstar'la Cavad Süleymanli'nin hayati, istek ve amaglari anlatilir. Henri maddiyatin ve gücün, Cavad maneviyatin sembolüdür. Henri Rotstar dünya genelindeki hakimiyetini koruma ve devam ettirmek igin ebedi ya§amak ister. Tasavvufa benzer bir dini mezhep yaratan Cavad ve arkada§lari dinin insanlarin ya§adigi gaga göre geli§mesi fikrini savunup dine olan baki§ agisini yenilemek isterler. Lakin onlarin bu dü§üncesi kabul görmez, Cavad ve arkada§lari hapsolurlar.
Uzun yillardir ölümsüz olmayi arzu eden Henri, bütün ünlü bilim adamlarini onun biyoloji enerjisine uygun biyoloji enerji, yani ruh aramaya ve ruh gögü vasitasiyla yeni, geng bedende ya§amina devam etmeye seferber eder. Uzun süren aramalarin sonucunda geng mahpus Cavad'in ruhu Henri'nin ruhuna uygun gelir. Henri Rotstar reenkarnasyon yoluyla ruhunu Cavad'in geng bedenine gögürerek ölümsüz olmak ister. ^evrilme sirasinda beklenmeyen bir aksilik ya§anir. Zaman iginde Henri görünü§ ve hafiza olarak Cavad'a dönü§ür. Fakat maneviyati ilahi sevgiyle anlam kazanan ruh artik §eytani bir varliktir.
DOI:
http://dx.doi.org/10.29228/JASSS.68316
* Âli hakimiyet, ÂLi maksat - yüce ve yüksek hakimiyet, yüce otorite, yüce maksat.
Atif Bilgisi / Reference Information
Beçkonak, A. (2023). Elbey Suleymanli'nrn Ateistin Allah'i romaninda Olum Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Oz Farkindalik. Jass Studies-The Journal of Academic Social Science Studies, 16(94), 117-126.
The Journal of Academic Social Science Studies Year: 16 - Number: 94 , p. 117-126, Spring 2023
The concepts of Fear of Death, Reincarnation, Creator-Time Philosophy, Loneliness and Self-awareness in Elbey Suleymanli's novel Ateistin Allah'i (The God of Atheist)*
Dr. Aynur Be§konak Kars - TURKIYE
Artcile Histo
Submitted: 13.01.2023 Accepted: 28.03.2023 Published Online: 30.03.2023
Keywords
Immortality Reincarnation Satan Creator Time
Research Article
* This article was checked by Intihal.net. This article is under the Creative Commons license. Ethics committee approval is not required for this article.
Abstract
The god of Atheist is the first novel of Elbey Suleymanli. The work has a wide range of topics such as transmigration, eternal life, Sufism, Creator, Time, Satan, betrayal, loyalty, love, power, sovereignty, science, obedience, modern slavery, and supreme domination. The author, who looks at many events from different perspectives in the novel, used mythology as a motif in his work, as well as current and political events. In his work, author mentions the life, wishes and goals of Henri Rotstar and Cavad Suleymanli, who represent two opposite poles. Henri is the symbol of materiality and power, while Javad is the symbol of spirituality. Henri Rotstar wishes to live forever in order to preserve and maintain his dominance around the world. Cavad and his friends, who created a religious sect similar to Sufism, want to renew their perspective on religion by defending the idea that religion should develop according to the age in which people lived. However, their idea is not accepted, and Cavad and his friends are imprisoned.
Desiring to be immortal for many years, Henri mobilizes all the famous scientists to continue his life in the new, young body through the search for the new soul. As a result of long searches, the spirit of the young prisoner Cavad fits the spirit of Henri. Henri Rotstar wishes to become immortal by reincarnating his soul into the young body of Javad. An unexpected problem occurs during the transformation. In time, Henri transforms into Javad in appearance and memory. But the soul, whose spirituality gains meaning with Divine love, is now a Satanic being.
DOI:
http://dx.doi.org/10.29228/JASSS.68316
Romanin Konusu
Romanin konusu, dünyanin en zengin ve etkili milyarderi, insanligin gizli efendisi, ruh gögü yaparak ölümsüzlegmek isteyen doksan dört yagindaki Henri Rotstar'in ve reenkarnasyon igin Bakü'den Amerika'ya getirilen üniversite ögrencisi, geng mahpus Cavad Süleymanli'nin bagina gelenlerdir.
Esas konusu "arayig" olan eserde Cavad Süleymanli Ilahi agki, Henri Rotstar ölümsüzlügü, Doktor Moneldi uygun biyolojik enerjiyi, Küresel Baski Programi kitlesel insan psikolojisini istenilen alana yönlendirmenin yollarini, Ali Cemiyet gereksiz ve cahil kitlenin yeryüzünden azaltilarak daha yüksek ve entelektüel bir toplum inga etmenin yollarini, §eytanlar aldatmak ve tuzaga dügürmek igin zayif ruhlar ararlar.
Maneviyatin Sembolü Cavad Süleymanli
Romanin geng kahramani üniversite ögrencisi Cavad Süleymanli'dir. Maneviyati ilahi agkla anlam kazanan Cavad, Allah'a yakin olmaya galigan, maneviyat yoluna girmig ve bu yolda canini vermeye hazir bir dervig gibi dügünüp yagamaktadir. Allah'a ulagabilmek igin inangtan ziyade aklin ön plana gikmasi gerektigini savunan Cavad, sadece kalp yoluyla degil, daha da önemlisi derin dügünmeyle Allah'a ulagilacagina inanir.
Dinin kutsal ve gerekli oldugunu söyleyen Cavad, dinde taabbudiligi kabul etmez ve dinin zamanin gartlarina uymasi gerektigini savunur. Bir grup üniversite arkadagi ile birlikte tasavvufa benzer bir mezhep kuran Cavad, dine bakig agisini yenilemeyi amaglar. Dinin insanlarin yagadigi gaga göre geligmesi fikrini savunan Cavad ve arkadaglari, tasavvufun inceliklerini, derinliklerini günümüz gartlarina uygunlagtirmak isterler "Din de insan guuruna uygun, insanlarin yagadigi zemaneye uygun fjQ inkigaf etmelidir. Dünya inkigaf etdiyi kimi din de inkigaf etmelidir. Elm kimi, tibb kimi, texnologiya
- kimi" (s. 72)1. Ancak onlarin bu dügüncesi dogru anlagilmaz, Cavad ve arkadaglari dini ve siyasi
görügleri nedeniyle hapsolurlar.
Gücün ve Otoritenin Sembolü Henri Rotstar
Eserin bir diger kahramani ise gücün ve otoritenin sembolü olan Henri Rotstar'dir. Henri Rotstar'in gücü sinirsizdir. Bu yil Mars'a uydu gönderilsin mi? Hangi ülke yeryüzünden silinmeli veya silinmemeli? Bu ve bunun gibi dünyayi yakindan ilgilendiren önemli konularin Henri tarafindan onaylanmasi gerekir. Son söz ve en önemli karar Henri'nindir.
O, sahip oldugu yüce otoritenin refahi ve daha da güglendirilmesi igin yagamasi gerektigini dügünür. Onun arzusu "Ideal cemiyyet, ideal hakimiyyet ve yegane dövlet"dir (s. 29). Bu fikrini gergeklegtirmek igin milyonlarca insani feda etmeye hazir olan Henri'nin istedigi dünya "Müharibesiz, serhedsiz dünya! Yegane qanun ve yegane meqsed! Yegane dil, yegane pul vahidi, yegane millet ve yegane hökumet! Bir parlament ve onun dünyanin müxtelif erazilerinde yigilmig parlament üzvleri"dir. (s. 29).
Henri'nin hayata bagliliginin, ebedi yagamak arzusunun nedeni, atalarinin nesiller boyu kurdugu ve ona kadar gelen yüce otoriteyi kaybetme kaygisidir. O, henüz ölümle yüzlegmeye hazir degil dir. Henri Rotstar, yüce otoritenin refahi ve daha da güglendirilmesi igin yagamalidir.
Mogol imparatorlugu'nun Kurucusu Cengiz Han'la Henri Rotstar Arasinda Dikkat £eken Benzerlik
Henri Rotstar'in birgok kigilik özellikleri akillara Orta gag Asya'sinin dillere destan
1 Süleymanli, E. (2018). Ateistin Allah'i. Baki: Sabah Negriyyati. (Metin igindeki sayfa numaralari bu baskidan alinmigtir).
Elbey Süleymanli'nin Ateistin Allah'i romaninda Ölüm Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Öz Farkindalik
fatihlerinden biri, Mogol imparatorlugu'nun kurucusu ve ilk Kagani Cengiz Han'i getirir. Her ikisi üstün otoriteye sahiptir ve bagarisizliga asla tahammülleri yoktu. Sadakat her ikisinin deger verdigi önemli unsurdur. Hem Cengiz Han, hem Henri Rotstar yaglarinin ilerleyen zamaninda ölüm üzerine çok dügünürler ve ölümsüz olmanin yollarini ararlar.
Gûçlû bir otorite kurmug gahsiyet olarak Cengiz Han'in zekâsi, askeri dehasi, özgüveni, sabri, cömertligi, cesareti, iradesi, dini hoggörüsü, liderlik kabiliyetindeki üstünlügü övülmege layikken; zalim, acimasiz, inatçi, hedefine ulagmak için toplu katliamlardan kaçinmayan bir kigi olmasi gaddar bir lider olarak anilmasina sebep olmugtur. (Begkonak, 2022: 176).
Gü^ü bir otoriteye sahip Henri Rotstar da ayni derecede zeki, sabirli, üstün liderlik kabiliyetine sahip ve hedefine ulagmada herkesi hatta sevdigi insanlari feda edecek kadar gaddar birisidir. "Ideal cemiyyet, ideal hakimiyyet ve yegane hökumet! Bu ideyanin heyata keçmesi üçün ise milyonlarla insanin, hetta özünün dediyine göre çox sevdiyi - heyatini bele onlara qurban vermeye hazir oldugu insanlarin üstünden keçmeye hazir idi." (s. 29).
Toplumu kendisine itaat ettirmek için acimasizca yöntemler kullanilmasi, gücün agmasi her iki liderin bir diger ortak özelligidir. Ordusuyla girdigi yerde tag üstünde tag, bag üstünde bag koymayan Cengiz Han gibi Henri Rotstar da insanlari, ülkesi ile birlikte onun olana kadar, kulu, kölesi olana kadar ezer (s. 125).
Cengiz Han'in "Nasil ki kökte bir tanri var yerde de bir fatih olmali" sözleri kendisini tanrisal özelliklere sahip biri olarak görmesinin ve kendisine kutsallik atfetme egiliminde olmasinin sonucudur. Cengiz Handa oldugu gibi Henri Rotstar'da da abartili gurur, tanrisal ego duygusu Hubris Sendromunu (Demir, 2019) akillara getirecek düzeydedir. G^ sembolü olan Henri romanda "qüdreti serhedsizdir" (s. 103), "Henrini birbaga peyke (uyduya) qogmugdular. Dünyani belece Allahin özü kimi göyden izleyirdi" (s. 76) geklinde tasvir edilerek dünyayi Allah gibi gökten seyrediyordu geklinde ilahlagtirilir.
Ordusu içinde ona sadakatle hizmet edip baglilik gösteren bagarili komutanlarin, yardimci ve danigmanlarinin Cengiz Han'in yaninda ayri yeri olmugtur. Ona sadakatle hizmet eden Cebe, Kubilay, Çelme ve Subutay isimli komutanlar "Cengiz Han'in sadik dört köpegi" olarak bilinir. Buradaki köpek benzetmesi bu komutanlarin sadakatlerinin ne denli yüksek oldugunu belirtir. Henri Rotstar'in da sadakate büyük önem verdigi görülür. Henri'nin en yakin korumasi ve yardimcisi Fridrix Qans'in kendisi ve Henri Rotstar hakkinda söyledikleri yine akillara Cengiz Han ve dört sadik köpegi olan komutanlarini getirir: "O meni itini terbiye eden kimi terbiye edib. Görünür ona göre ona ona it kimi sadiqem" (s. 258).
Dünyaya hükmeden Henri Rotstar'in tek korkusu ölümdür. Hayali ebedi hayat olan Henri ölümsüzlügün yollarini arar. Bu yönüyle de tarihte iz birakmig meghur hükümdar Cengiz Han'i akla getirir. Egemenligini dört bir yana yayarak iggal ettigi genig cografyada adeta dünyaya hükmeden Cengiz Han da ömrünün sonlarina dogru ölümsüzlügü arar ^nkü ayni Henri gibi o da ölümden her geçen gün daha çok korkmaya baglar. Dünyanin yarisina hâkim olan, yenilgi nedir bilmeyen Cengiz Han'in en büyük dügmani ölümdür. "Evet, insanoglunun en büyük dü§mani ölümden ba§kasi degildi. Gittigi her yerde buldugu bütün ke§i§lere, rahiplere, §amanlara, müneccimlere kendisine tek bir sorunun cevabini vermelerini istiyordu. Bütün dünyaya hâkim olabilecegini gören Cengiz Han, ölümü yenebilir miydi?" (Ozan, 2020: 191).
Cengiz Han, Ulu Tengri'den kendisine ölümsüzlük vermesini ister. Henri Rotstar ise dünyanin en iyi bilim adamlarini ve en ileri düzeydeki teknolojilerini bu ig için seferber eder. Böylece tarihin farkli zamanlarinda yagamalarina ragmen dünyaya hükmetme, üstün otorite, hedefine ulagmak için bütün engelleri yok etme ve nihayet ölümsüz olma arzusuyla Mogol Imparatoru Cengiz Han'la dünyanin efendisi Henri Rotstar kigilik özellikleri bakimindan benzerlik tegkil eder.
Olum Korkusu. Reenkarnasyon, Ruh Gôçu, Dônu§um
"Olûmsûz olmanin çok dikkate deger bir yani yoktur. insanlik di§inda tûm yaratiklar olûmsûzdûr, çûnkû olûm hakkinda hiçbir §ey bilmezler. ilahi, korkunç ve anla§ilmaz
olan ise kendini olûmsûz sanmaktir. " Jorge Luis Borges
Olum, tum insanlik adina varolugun ilk anindan beri bireyin varoluguna kargi en buyuk tehdit, insanlik için baga çikilmasi en zor mucadelelerden biri, tum insanlar için egit ve kaçinilmaz bir sondur. "Butun insanlarin ortak korkusu olan olum, karanlik gôlgemiz gibidir." (Yalom, 2017, 9). Olumun bilinmezligi her zaman insanoglu için merak konusu olmugtur. Insan her daim olum ve sonrasinda ne olup bittigini, bunun nihai bir son olup olmadigini merak etmig, ôlùmsùzlùgun yollarini aramigtir. Ayrica, insanin dogasinda hep var olan ôlùmsùzlùk arayiginin zamana ve toplumsal dinamiklere bagli olmadigi gôrulmektedir. Tarih ôncesinden gùnùmùze birçok kulturlerde ôlumle ilgili aragtirmalar yapilip ôlume çare aranmigtir. Kadim kultur ve medeniyetlerin gùnùmùze biraktigi eserler arasinda yer alan tarihin en eski ve ilk yazili destani olan Gilgamig destaninda, masallarda, agitlarda ve gùnùmùz edebi eserlerinde de ôlume çare arandigi gôrulur.
Ateistin Allah'i romaninda da ôlum olgusu son ve yokluk hali olarak degil, bir yagamdan digerine geçig olarak, yeni bir hayata giden yol olarak iglenir. Henri ôlumsuz olma arzusuna, somut bir bedenle yagama devam etme imkâni bulamadigindan, bilimsel ve teknolojik geligmelerle kendine has kalici çôzumler arama çabasi içine girer. Ruhunu daha genç bir bedene gôçurerek yagamina devam etmek ister.
Olum kargisinda duydugu korku Henri Rotstar'in kafasindaki ôlum kavramini somutlagtirmasina sebep olur. Olum korkusunun bilinçaltindaki baskisiyla tedirgin olan Henri, ôlumden korkar ve onu kendi yagamsal dôngusunde yok etmek ister. O, ôlum kargisindaki zayifligini ve hatta çaresizligini ebedi yagami bularak yenmeyi arzulamaktadir. Ayrica, Henri'nin butun insanlar için egit ve kaçinilmaz olan ôlumden kaçmasi kendisini bu egitligin ustunde tuttugunun somut gôstergesidir.
Insan madde ve mana (ruh)dan olugmaktadir. Ruh madde ustu bir varliktir, insanin fevkinde bir varliktir. Fizik ôtesi bir varlik oldugu için de insanin onu tam olarak idrak etmesi mùmkùnsùzdùr. Ateistin Allah'i romaninda yazar, ruhun varligina, dahasi ruhun surekli olarak tekrar bedenlegmesi olan reenkarnasyona ve bu yôntemle ôlùmsùzlùye deginir.
"Olumle "yeniden dogma" inanci" (Kalyoncu, 2011: 93) olan reenkarnasyon, genel anlamda ruhun bir bedenden bagka bir bedene gôç ederek varligini surdurmesidir. Olumunden sonra ruhun dunyaya yeniden gelmesi anlaminda kullanilan bir terim olan reenkarnasyonu, mitolojiden halk masallarina, efsanelerden teorik bilimlere kadar her yerde gôrmek mumkundur.
Bati tarihinde ilk kez Pisagor ve Platon gibi Yunan filozoflari tarafindan dile getirilmig olan ruh gôçu kavrami, çok eski çaglardan beri, eski Misir, Kelt, Maya ve Inka uygarliklari gibi birçok uygarlikta bilinen bir kavramdir. Gùnùmùzde de ruh gôçu kavramini kabul eden birçok inanç sistemi ve felsefi akim bulunmaktadir. Ruh gôçu fikrini kabul etmig inanç sistemlerinin mensuplari arasinda Hindular, Katharlar, Eseniler, Durziler, Anadolu Kizilbaglari ve birçok mezhepler sayilabilir. Bu kavram ayni zamanda Asya'nin Çamanist toplumlarinin birçogunda ve Kizilderili kabilelerinin de birçogunda mevcuttur (Arslan, 2008: 60-73).
Kur'an'da ruh gôçu kavramina iligkin bazi ustu kapali ifadeler olsa da kiyamet kavramini kabul eden tek tanrili dinlerde ruh gôçu kavrami yoktur. Bununla birlikte Islam mutasavviflarindan Mevlana Celaleddin Rumî'nin "Ben de cansiz varlikken ôldum, yetigip geligen bitki oldum, bitkiyken ôldum, hayvan biçiminde tezahur ettim. Hayvanliktan geçip ôldum, insan oldum; ôyleyse ôlmekten korkmak niye? Hiç daha kôtuye dônug^gum, alçaldigim gôruldu mu?" sôzlerinde ve Yunus Emre'nin "Ete
Elbey Süleymanli'nin Ateistin Allah'i romaninda Ölüm Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Öz Farkindalik
kemige büründüm, Yunus olarak göründüm.", "Her dem yeni dogariz, bizden kim usanasi." (Abduddâîm, 292) sözlerinde reenkarnasyonun ima edildigi ileri sürülmektedir.
Elbey Süleymanli'ya göre Yaradan fani bir varlik yaratmaz ve ölüm bir yok olma hali degil dir. Bu dügünceyle yazar, ruh gö^yle yeniden dünyaya gelme durumu olan reenkarnasyon konusuna deginir.
Ebedi gençlik arayiginda olaganüstü yöntemlere bag vuran doksan dört yagindaki Henri Rotstar, reenkarnasyon yoluyla genç, saglikli ve onun biyolojik enerjisine uygun bir bedene göçere k yagamina devam etmek ister. Öncelikle insanlardaki biyolojik enerjiyi ö^ebilen cihaz icat edilir. Bu cihaz vasitasiyla dünyanin dört bir yaninda onun biyolojik enerjisine kargilik gelen biyolojik enerji bulunacaktir. Uzun aramalar sonuç verir, Bakü'de siyasi mahpus olan Cavad adindaki bir gencin Henri ile ayni biyolojik enerji koduna sahip oldugu tespit edilir. Cavad Süleymanli bu amaçla Azerbaycan'dan Amerika'ya getirilir. Böylece Cavad Süleymanli'nin sira digi serüveni baglar.
Cavad, Henri'nin son umududur - ölümsüzlügün, sonsuz yagamin sembolüdür. Çünkü Henri'nin ruhu özel aparat araciligiyla Cavad'in bedenine gö^rülecek ve Henri Rotstar, "çaldigi" yeni genç "bedende" yagayarak ölümsüz olacaktir.
Dünyanin en dâhi fizik, genetik ve kimya bilimcisi Profesör Moneldi'nin gözetiminde yillardir aragtirilan dönügüm süreci gerçeklegir. Dönügümden sonra Henri yagiyordur ama bilinci yerinde degildir. Cavad'in kalbi ise atmaz, onu uyandiramazlar ve mezarliga gömerler. Henri'de yavag yavag Cavad'in hafizasi uyanmaya baglar: "Men yavag-yavag Cavad oluram! Cavad meni içimden yeyir!" (s. 328). Cavad'in ruhu gü^üdür ^nkü ilahi agkla doludur, Yaratan'a yakindir. Bu güçlü ruh, Henri Rotstar'i içten içe yer ve onu Cavad'a dönügtürür. Yazarin dedigi gibi "Cavan bedende qoca Henri" (s. 343). On beg yildir üzerinde çaligilan dönügüm sürecinin sonunda yedi gün içinde Henri kabuk dökerek tamamen degigip Cavad olur. Henri'den geriye sadece bir avuç insan derisi kabugu kalir.
"Biz heqiqet axtaranlariq" (s. 73) diyen Cavad, degigmeden sonra dervig zamanlarinda oynadigi "Hak Agigi" dervig oyununu oynar: "Bir eli baginin üstünde, bir eli yanina sallaq. Haqqin agiqi idi bu gece, haqqin özü idi bu gece. Bir haqqin oyunu baglamigdi ki, geytanlar dövresine yigilib el çalmaqdan elleri qabar olmugdu. Firlana-firlana süretini artirib yerden üzüldü, "Ilahi, sevgimi qebul et, Ilahi sevgimi qebul et" deye-deye boynu çiynine dügene qeder eyildi, belece de dünyani unudub haqqin sevgisinde firlanmaga bagladi" (s. 344).
Cavad'in bu oyunu, çevresinden soyutlanip kendi içindeki uyanigla ilahi agka kavugmasinin sembolüdür (Begkonak, 2019: 211). Cavad'in semazen oynadigi yerin kabuk içinde kalmasi da Henri'nin tamamen kaybolmasinin, kabugunu döken, kalip degigtiren Cavad'in yeniden dogugunun, yeni bir insan olmasinin sembolik ifadesidir.
Dönügüm sürecinin sonunda iki zit karakter, dünyayi temsil eden maneviyatin sembolü Cavad'la maddiyatin ve gücün sembolü Henri bütünlegir. Dönügümden sonra Henri Rotstar, Cavad ve Çeytan kiliginda karigik bir varlik haline gelir. Benlik duygusunu kaybettigi için geytani bir varliga dönügen Cavad, Moneld'nin karisi Meri'yi elde eder. Çünkü o, Meri'yi dönügümden öenceki Cavad'in duygulariyla sevmekte, hissetmekte ve istemektedir.
Çeytanin Tuzagi
Çeytanin varligi eser boyunca hissedilir. Birçok bakimdan diger canlilardan üstün olan insan, geytan ve nefs kargisinda acizdir. Eserde bunun en bariz örnegi Meri ve Cavad'dir. Çeytan önce Meri'yi sonra da Cavad'i tuzagina dügürür. Cavad'in içine bir gölge gibi fark edilmeden yürüyen karanlik, yaygin mitolojik varliklardan biri, hileyi, kandirmayi ifade eden, kötü karakterli bir ruh, geytani varlik
olan Al Anasidir.2 Oysa Cavad'in kalbinde ilahi agktan bagka agka yer yoktur. inancina ve güglü iradesine ragmen Cavad nefsine yenik dügerek Meri'nin arzusuna, §eytan'in oyununa boyun eger. Eserde Henri'nin bedeni Cavad'in bedeninde eriyip yok oldugu gibi maneviyat da nefsin iginde eriyip yok olur.
Yaradan - zaman Felsefesi
insanoglu tarih boyunca zamani anlama ve anlamlandirma gabasi iginde olmugtur. Zaman baglangigtan beri var olan temel bir özellik midir yoksa aniden ortaya gikan bir özellik midir?
islam felsefesinde zaman "felegin hareketinin sayisi, takdim ve te'hir cihetinden hareketin miktari, cismin varolugunun süreci, gögün hareketi ile ölgülen ebediyet, feleklerin higbir bölünmeyi kabul etmeyen sürekli dairevi hareketi, ezeli bir harekete bagli ezeli bir süreklilik" iginde tanimlanmigtir. islam felsefesindeki en önemli tartigmalardan birisi zamanin kidemi yani zamanin Allah ve alem ile iligkisinde kadim (ezeli) mi yoksa hadis mi (sonradan olma) olduguna iligkindir. Felsefeciler Allah'in zat bakimindan aleme göre kadim oldugunu ifade etmektedir. Zaman ise Allah'la beraber kadimdir. Dolayisiyla alem var olmak igin Allah'a muhtag olmasi sebebiyle hadistir. Alem tüm varliklari kapsar, zaman da bir varliktir, dolayisiyla o da alemin bir pargasidir ve alemle beraber kadimdir (Erdogan 1997: 52-54; Aktaran: Nebati 2019: 149).
Felsefi ve teolojik agidan zor sorulari kapsayan zaman konusu, özellikle de Yaradan-zaman iligkisi tartigmalara yol agan bir konudur. Elbey Süleymanli'nin Yaradan-zaman dügüncesi, yaratilig dügüncesine aykiridir. O, zamani hareketlerden ibaret bir kavram olarak kabul etmez; zamani islam'da mutlak hakim ve her geyin kaynagi olarak kabul edilen Allah'la bir seviyede görür. Süleymanli, Yaradan-zaman felsefesini metafizik düzlemde igleyerek ona farkli agidan bakar. Yazar, zamani ezeli ve ebedi bir ruh olarak görür: "Zaman ise ruhdur, hemige olub ve hemige de olacaq. ...Ebedi olan yalniz zamandir, vaxtdir." (s. 72).
Süleymanli, Yaradan ile zaman arasinda bag kurarak onlari birbirine benzetir: "Vaxtin özü ele Yaradandir! Birinci vaxt yaranmalidir ki, sonra ne ise baglansin. Yaranan her ne varsa vaxta düzülür. Vaxtdir yaradan! Vaxtdan kenarda heg ne yoxdur. Bütün kainatin esas terkibini vaxt tegkil edir, vaxt düzür." (s. 73); "Allahi göre bilmediyimiz kimi vaxti da görmek olmur" (s. 74); "Vaxtdir cazibe yaradan, kainati quran. Eger her yaradilig vaxt teleb edirse, demeli yaradan ele vaxtin özüdür." (s. 176); "Evvel vaxt baglayib. Her bir yaranig vaxt teleb edir. ...Vaxtdir yaradan. Vaxtdir en kamil ve en canli varliq" (s. 376). Yazar, zamani toplumun ruhu, ali bir ruh, evreni inga eden bir biling akigi olarak görür ve Yaradan seviyyesinde gördügü zamani varligin en mükemmel mertebesine yükseltir.
Yalnizlik ve Öz Farkindalik
Eserdeki karakterlerin gogunun yalniz olmasi dikkat geker. Etkilegimsel ve iletigimsel agidan yaganan psikolojik zorlanma hali olan yalnizlik (Young, 1990: 207) romanda bir bigim olarak degil, ruh hali olarak iglenir. Bu nedenle eserde genig sosyal ve maddi olanaklara sahip ama yalniz insanlarla kargilagilir.
insanlik igin bir hapishane olan dünyada asil mahküm Moneldi'dir. O, adeta zamani, duygulari esir alinmig bir mahkumdur. Hayatinin sinirlarini Henri Rotstar'in belirledigi Moneldi yalnizliginin farkinda olmasa da Meri gibi bir karakter etrafi insanlarla gevrili olmasina ragmen kendini yalniz hisseder. Evrensel bir olgu olan yalnizlik duygusu, Meri'nin iginde bulundugu aile yapisinin etkisi ile, daha yogun yaganilan ve travmatik boyutlara ulagan bir hal alir. Monoton devam eden evliliginde
2 Al Anasi, Türk mitolojilerinde kötülük Tanrigasidir. Hal Ana olarak da bilinir. Türk halk inancinda kötülügü, yakiciligi, gehveti, hileyi, kandirmayi ifade eden bir anlayigtir.
Elbey Süleymanli'nin Ateistin Allah'i romaninda Ölüm Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Öz Farkindalik
adeta benliginden uzak bir varolugta sikigan Meri var oldugunu hissedemez hale gelir. içindeki derin boglukla yalnizligi hisseden Meri bu duruma uyum saglamak yerine onu sorgular. Tekdüzelikten, tekrardan, yagadigi hayat tarzindan ve güçlü olmaktan bikan Meri, geytani bir agkla Cavad'a baglanir. Meri'nin yalnizligi onu ihanete sürükler. Bu ihanet aslinda bir kaçigtir; Moneldi ile aralarindaki sevgiye ragmen iligkilerinin sikiciligindan kaçig. Ve agkla ihanetin birlikteliginden dogan bu kaçig bir uyanigtir. Bu, Cavad'i tanidiktan sonra Meri'nin karakterinde gözlemlenen heyecandir, tutkuyla yagama arzusudur, toplumun belirledigi rolü reddedip kendi duygu ve isteklerini tanimaya baglayan Meri'de uyanan öz farkindaliktir.
Cavad'la tanigtiktan sonra Meri dügünce akiginda farkli bir yönelig olugmaya bagladigini, bedeninde ve ruhunda yogun bir tutku, agk ve cinsellik arayigini hisseder. Evli bir kadin olan Meri, Cavad'a duydugu ilgiyle ahlaki kurallarla çerçevelenmig sinirinin digina çikar. Agik olma ve cinsel varolugunun kegfi Meri'de daha önce hiç deneyimlemedigi hisler uyandirir. Gayrimegru bir iligki kurmanin getirdigi suçluluk duygusuyla kendisini sorgulayan Cavad'in aksine Meri'nin içinde yegeren bu duygular onu rahatsiz etmemekte, hatta daha ileri gitmesini saglayacak bir yogunluk tagimaktadir. O, sinirlarin digina çiktiginin farkinda olsa da, bu yagam sevincinden kendisini alikoyamaz ve duygularinin peginden gitmesinin bir hak oldugunu dügünür.
Eserin sonunda geytani bir hal alan Cavad, Meri'yi kendisiyle götürür ve onlarin alti çocugu olur. Moneldi bu duruma tahammül edemez ve Cavad'i öldürür. Fred de Moneldi'yi öldürür. Bu trajik son yazarin ahlaki kurallara uyum saglamayan kahramanini cezalandirmasi geklinde de yorumlanabilir.
SONUÇ
Yenilikçi ruhuyla çagdag Azerbaycan edebiyatina katkilarda bulunan, edebiyatçi kimliginin yaninda ayni zamanda ressam olan Elbey Süleymanli Ateistin Allah'i romaninda insan, evren, Yaradan, zaman, geytan, ölüm, ruh, ölümsüzlük, ruh göçü, tasavvuf, g^, yüksek otorite gibi olgulari iglemigtir. Güncel ve siyasi olaylarla mitolojinin iç içe iglendigi roman, gerçek olaylarla metafizik olaylarin anlatildigi bir eserdir.
Yazar 2018 yilinda yazdigi Ateistin Allah'i romaninda dünya genelinde yaganan sorunlari hayal gücü ile birlegtirir ve ortaya bu gün yagamig oldugumuz bazi gelecek öngörüsü çikar. Küresel Baski Programi, kitlesel insan psikolojisinin istenilen alana yönlendirilmesi, Âli Cemiyet'in varligi için gereksiz ve cahil kitlenin yeryüzünden azaltilarak daha yüksek ve entelektüel bir toplum inga etme dügüncesi bunlardan bazilaridir.
insanin geytanla içsel mücadelesinin anlatildigi, yeryüzündeki iyilik ve kötülügün kaynaginin sorgulandigi eserde yazar, hayatin gerçeklerinin aklin igiginda aranmasi gerektiginin altini çizer.
Aynur Be§konak
?9ft*ft
"COPE-Dergi Editörleri igin Davranif Kurallari ve En iyi Uygulama ilkeleri" beyanlari:
Etik Kurul Belgesi: Bu galigma igin etik kurul onayi gerekmemektedir.
Cikar Catismasi Beyani: Bu makalenin aragtirmasi, yazarligi veya yayinlanmasiyla ilgili olarak yazarin potansiyel bir gikar gatigmasi yoktur.
Finansal Destek: Bu galigmanin aragtirma ve yazim agamasinda herhangi kigi/kurum veya kuruluglar tarafindan finansal destek alinmadigi bildirilmigtir.
Destek ve Tefekkür Beyani: -
Cifte Kör Hakem Degerlendirmesi: Dig-bagimsiz
Bu makale, Creative Commons Atif-GayriTicari 4.0 Uluslararasi Lisansi ile lisanslanmi§tir.
The following statements are made in the framework of "COPE-Code of Conduct and Best Practices Guidelines for Journal Editors":
Ethics Committee Approval: Ethics committee approval is not required for this article.
Declaration of Conflicting Interests: No conflicts of interest were reported for this article.
Financial Support: It has been reported that this study did not receive financial support from any person/institution or organization during the research and writing phase.
Statement of Support and Acknowledgment: -
Double-Blind Peer Review: External-independent
This article is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
KAYNAK^A
Abduddäyim, S. (1993). Edebu'l-Mehcer. Kahire.
Arslan, A. (2008). Ruhguluk ve Renkarnasyon. istanbul: Nokta Yayinlari.
Begkonak, A. (2019). Kamal Abdulla'nin Romanlarinda Yapi ve izlek. (Yayimlanmamig Doktora Tezi).
Ardahan: Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Begkonak, A. (2022) Ateg ve Ölüm Kargisinda Cengiz Han. (Editör: O. Söylemez, A. Dagman & Ö. F.
Ateg). Cengiz Han'i Aramak iginde (s. 165-187). Ankara: Bengü Yayinlari. Demir, C. (2019, 7 Agustos). Kibir ve Tanrisal Ego Hastaligi: Hubris Sendromu. https://www.matematiksel.org/kibir-ve-tanrisal-ego-hastaligi-hubris-sendromu/ adresinden 28.01.2023 tarihinde erigildi. Erdogan, i. (1997). Bazi islam Dügünürlerine Göre Zamanin Kidemi Meselesi. Firat Üniversitesi, ilahiyat
Fakültesi Dergisi, 0(2), 51-61. Kalyoncu, H. (2011). Ölümsüzlük ihtiyaci, intihar, Ötenazi ve Reenkarnasyon. istanbul: Bogazigi Yayinlari. Nebati, N. (2019). ibn Haldun Dügüncesinde Tarih, Zaman ve Döngüsellik. Hitit Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12(1), 141-158. Süleymanli, E. (2018). Ateistin Allahi. Baki: Sabah Negriyyati.
Yalom, I. D. (2017). Güne§e Bakmak "Ölümle Yüzle§mek", (1. Baski). istanbul: Pegasus Yayincilik.
Elbey Suleymanli'nin Ateistin Allah'i romaninda Olum Korkusu, Reenkarnasyon, Yaradan-Zaman Felsefesi, Yalnizlik ve Oz Farkindalik
Young, J.E. (1990). Cognitive Therapy Far Personality Disorders. Sarasota: FL: Professional Resorce Exchange Inc.
Yunus, O. (2020). Ate§in ve Olumun Efendisi Cengiz Han. istanbul: Gulbey Yayinlari.
126