Научная статья на тему 'Benliğin Tasavvuf ile Dönüşümü: Ayşe Şasa'

Benliğin Tasavvuf ile Dönüşümü: Ayşe Şasa Текст научной статьи по специальности «Искусствоведение»

CC BY
87
35
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Журнал
Külliye
Область наук
Ключевые слова
Ayşe ŞASA / dönüşüm / hakikat / tevhit / hayret / içe bakış. / Ayşe Şasa / transformation / truth / tawhid (unity) / marvel / introspection.

Аннотация научной статьи по искусствоведению, автор научной работы — Soysal Emine Gülsüm

Yeşilçam’ın öne çıkan senaryolarını kaleme almanın yanı sıra tasavvufa olan ilgisi ile de bilinen Ayşe Şasa, ‘‘hakikat’’ konusuna özel bir ilgi gösterir. Çocukluk ve gençlik yıllarında geçirmiş olduğu travmalar, onun hakikati aramasında büyük bir erek niteliği taşımaktadır. Bu nedenle Şasa, hakikati düşünmüş, düşlemiş ve iç âlemine doğru bir keşfe çıkmıştır. Yaşamış olduğu psikolojik rahatsızlıklar içerisinde kendi geçmişini sorgulamaya ve sınamaya başlamıştır. Şasa, bu sıkıntılı dönemi seyr u süluk yoluna girerek nihayete bağlamıştır. Bu yolculuk hali Şasa’nın ruh sağlığı ve kişilik gelişimi için oldukça önemli bir aşamadır. Bu durum, manevi şahsiyet gelişiminin ruhi ve içtimai bakımdan ele alınmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu gerekçe ile makalemizde Şasa’nın manevi şahsiyet gelişimini ve dönüşümünü tasavvuf etrafında analiz edeceğiz. Ayşe Şasa, İkinci Dünya Savaşı’ndan kaçan dadılar ile büyümenin kişiliğinde oluşturduğu yabancılaşma olgusuyla sıkıntılar çekmiştir. Zamanla bu sıkıntılar içerisinde Şasa’yı manevi yücelmeye götüren şey İbn-i Arabî’nin Füsûsu’lHikem adlı eseri olmuştur. Bu eser ile tanıştıktan sonra tasavvufa ilgi duymaya başlayan Şasa, hayatının geri kalanını manevi kişilik yapısına göre devam ettirmiştir. Bu çalışmada, Ayşe Şasa’nın çocukluk ve gençlik döneminde yaşadıklarından hareketle onun ‘‘hakikat arayışı’’ üzerinde durulmuştur. Çalışmamızda Şasa’nın ruhsal sıkıntılarından ve buhranlarından arınarak kendini gerçekleştirme dönemine ‘‘Delilik Ülkesinden Notlar’’ ve ‘‘Bir Ruh Macerası’’ adlı eserleri ışığında değinilecektir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Transformation of the Self with Sufism: Ayşe Şasa

Ayşe Şasa, who is known with her interest about Sufism as well as writing the prominent screenplays of Yeşilçam, shows a special interest in the subject of "truth". The traumas, she went through during her childhood and youth are qualified as great aims in her search for the truth. For this reason, Şasa thought and dreamed of the truth and went on a journey towards her inner world. She started questioning and testing her experienced in the psychological disorders. Şasa concluded this troubled period by entering the seyr-u sülük. This journey is a very important stage for Şasa's mental health and personal development. This situation has revealed the necessity of dealing with the development of spiritual personality in terms of mental and social aspects. For this reason, in this article, we will analyze the development and transformation of Şasa's spiritual personality with regards to Sufism. Ayşe Şasa suffered from the alienation phenomenon created by growing up with nannies fleeing the Second World War. Over time, the thing that led Şasa to spiritual exaltation in these troubles was Ibn-iArabí's work called Füsüsu'lHikem. After being acquainted with this work, Şasa started to take an interest in Sufism, continued the rest of her life according to her spiritual personality. In this study, Ayşe Şasa's "search for truth" is emphasized, based on her childhood and youth experiences. In this paper, Şasa's period of self-realization by being purified from her mental distress and depressions will be discussed in the light of her works titled Delilik Ülkesinden Notlar and BirRuhMacerası.

Текст научной работы на тему «Benliğin Tasavvuf ile Dönüşümü: Ayşe Şasa»

KÜLLtYE

ULUSLARARASI SOSYAL BlLtMLER DERGlSl

INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES

Benligin Tasawuf ile Dönü§iimü: Ay§e §asa Emine Gülsüm SOYSAL*

Öz

Ye$ilgam'in öne gikan senaryolarini kaleme almanin yarn sira tasawufa olan ilgisi ile de bilinen Ayje §asa, "hakikat" konusuna özel bir ilgi gösterir. Qocukluk ve genglik yillarinda gegirmi$ oldugu travmalar, onun hakikati aramasinda büyük bir erek niteligi ta§imaktadir. Bu nedenle §asa, hakikati dü§ünmü§, dü§lemi§ ve ig älemine dogru bir kejfe gikmi$tir. Ya§ami§ oldugu psikolojik rahatsizliklar igerisinde kendi gegmi§ini sorgulamaya ve sinamaya ba§lami§tir. §asa, bu sikintili dönemi seyr u süluk yoluna girerek nihayete baglami§tir. Bu yolculuk hali §asa'mn ruh sagligi ve kijilik geli§imi igin oldukga önemli bir a§amadir. Bu durum, manevi §ahsiyet geligiminin ruhi ve igtimai bakimdan ele alinmasinin gerekliligini ortaya koymu§tur. Bu gerekge ile makalemizde §asa'mn manevi gahsiyet geli§imini ve dönüjümünll tasawuf etrafmda analiz edecegiz.

Ay§e §asa, tkinei Dünya Savagi'ndan kagan dadilar ile btlyOmenin ki§iliginde olu;turdugu yabancilagma olgusuyla sikintilar gekmi§tir. Zamanla bu sikintilar igerisinde §asa'yi manevi yücelmeye götüren jey Ibn-i Arabi'nin Füsusu 'l- Hikem adli eseri olmu§tur. Bu eser ile tanijtiktan sonra tasawufa ilgi duymaya bajlayan §asa, hayatinin geri kalamni manevi kijilik yapisina göre devam ettirmijtir.

Bu galijmada, Ay$e §asa'mn gocukluk ve genglik döneminde yajadiklarindan hareketle onun "hakikat arayiji" üzerinde durulmujtur. Qalijmamizda §asa'mn ruhsal sikintilarindan ve buhranlanndan annarak kendini gergeklejtirme dönemine Delilik Ülkesinden Notlar ve Bir Ruh Macerasi adli eserieri ljiginda deginilecektir.

Anahtar Kellmeler: Ay§e §asa, dönü§tlm, hakikat, tevhit, hayret, ige baki;.

Transformation of the Self with Sufism: Ay§e §asa

Abstract

Ayje §asa, who is known with her interest about Sufism as well as writing the prominent screenplays of Ye§ilgam, shows a special interest in the subject of "truth". The traumas, she went through during her childhood and youth are qualified as great aims in her search for the truth. For this reason, §asa thought and dreamed of the truth and went on ajourney towards her inner world. She started questioning and testing her experienced in the psychological disorders. §asa concluded this troubled period by entering the seyr-u stllilk. This journey is a very important stage for §asa's mental health and personal development. This situation has revealed the necessity of dealing with the development of spiritual personality in terms of mental and social aspects. For this reason, in this article, we will analyze the development and transformation of §asa's spiritual personality with regards to Sufism.

Ayje §asa suffered from the alienation phenomenon created by growing up with nannies fleeing the Second World War. Over time, the thing that led §asa to spiritual exaltation in these troubles was ibn-i^abt's work called Füsüsu'l- Hikem. After being acquainted with this work, §asa started to take an interest in Sufism, continued the rest of her life according to

her spiritual personality.

In this study, Ay§e Rasa's "search for truth" is emphasized, based on her childhood and youth experiences. In this paper, §asa's period of self-realization by being purified from her mental distress and depressions will be discussed in the light of her works titled Delilik Ülkesinden Notlar and BirRuhMacerasi.

Keywords: Ay§e §asa, transformation, truth, tawhid (unity), marvel, introspection.

* Yiiksek Lisans Ôgrencisi, Yildinm Beyazit Ûniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitiisii, Tiirk Dili ve Edebiyati

Anabilim Dali, Ankara / Tiirkiye, e-mail: emine-ynr@hotmail.com

ORCID <B>: https://orcid.org/0000-0001-8672-5376.

Bu makaleyi §u §ekilde kaynak gôsterebilirsiniz / To cite this article (APA):

Soysal, Emine Giilsum (2021). "Benligin Tasavvuf ile Dônû§ûmu: Ay§e §asa". Kulliye, 2 (2): 114-

128. DOI: 10.48139/aybukulliye.969221. Makale Bilgisi / Article Information_

Geliç / Received Kabul / Accepted Tiirii / Type Sayfa / Page

09 Temmuz 2021 23 September 2021 Araçtirma Makalesi 114-128

09 July 2021 23 September 2021 Research Article

(Bu makale, yazar beyanma gfire, TR DlZIN tarafindan eng6rillen "Etik Kurul Onayi" gerektirmemektedir.)

Extended Abstract

Ay§e §asa, who is known with her interest about Sufism as well as writing the prominent screenplays of Yes-iilfam, shows a special interest in the subject of

"truth". The traumas, she went through during her childhood and youth are qualified as great aims in her search for the truth. For this reason, §asa thought and dreamed of the truth and went on a journey towards her inner world. She started questioning and testing her experienced in the psychological disorders. §asa concluded this troubled period by entering the seyr-u suluk. This journey is a very important stage for §asa's mental health and personal development. This situation has revealed the necessity of dealing with the development of spiritual personality in terms of mental and social aspects. For this reason, in this article, we will analyze the development and transformation of §asa's spiritual personality with regards to Sufism.

She tries to create her social environment in line with the teachings of the social structure that she was born into. The stereotyped perception of normality determined by society does not pose a problem if it is accepted by the individual. However, when the individual's perception of reality changes, internal conflicts and the search for herself will be inevitable. While the structure in the changing values of the society leads the individual to stay in a dilemma, this situation causes various mental problems. Thus, society alienates the individual who does not acknowledge the truths accepted by the social order and isolates her with the image of 'crazy'. 115 Ay§e §asa has built a space for herself in which she will find peace by combining this image with her desire for reality. Her madness is a protest against the order presented as a social imposition. Thus, while Ay§e §asa struggles with all the accumulations of the past in her mind, she has always taken a path towards her inner adventure that leads her to the truth.

Ay§e §asa was faced with the diagnosis of schizophrenia by doctors as a result of her psychological disease. Thus §asa, while entering into a period of seclusion

that lasts for many years, she has also seek the truth, which is her inner dynamic. In schizophrenia, the individual tends towards an inner space. Schizophrenia does not want to separate itself from its inner world. Since she found authenticity only in her inner world, she preferred to stay in this space. While doing this, Ay§e §asa protected herself from the outer world but did not give up her extroverted state. She tried to find answers to the questions of her inner world by conducting phone conversations with various people. These phone conversations have had a quite important place in the completion of her spiritual adventure.

Ay§e §asa suffered from the alienation phenomenon created by growing up with nannies fleeing the Second World War. Over time, the thing that led §asa to spiritual exaltation in these troubles was Ibn-i Arabi's work called Fiisusu'l- Hikem. After being acquainted with this work, §asa, who started to take an interest in

Sufism, continued the rest of her life according to her spiritual personality. §asa's

psychological diseases were on the road to recovery in line with Arabi's mystical maturation stages. This path starts with the disintegration of Sasa's self and then passes through the stages such as truth, tawhid and wonder, and comes to the point of the perfect human being, where her heart meets her mind. Her acquaintance with Sufism has a great role in overcoming her psychological diseases and finding herself. The inner life of a person with a never-ending dynamic will gradually dissolve and begin to reveal its depths at the point where it develops with a sense of self. At this point, the desired truth turns into a powerful stage in the transformation of a new self. In her spiritual adventure, §asa rebuilt her own identity and thereby displayed a spiritual personality development.

In this study, Ay§e §asa's "search for truth" is emphasized, based on her childhood and youth experiences. In this paper, §asa's period of self-realization by being purified from her mental distress and depressions will be discussed in the light of her works titled Delilik Ulkesinden Notlar and Bir Ruh Macerasi.

"Kiyamet gunti, Yaratici 'ya anlamli ve onurlu bir hikaye anlatabilmeliyim" (Ay§e $asa)

Giri§

116

Ay§e §asa, Ye§ilQam'in one Qikan senaryo yazarlarindan biridir. Yeti§tigi -

donemde insani degerlerin kaybolmasiyla kendilik duygusunu arama yoluna giden §asa, bu ikilemin i9inde ruhsal seruvenine dogru bir yol alir. §asa'mn kendini tanima stirecinde ya§ami§ oldugu benlik donu§umu tasawuf etrafinda §ekillenmeye ba§lami§tir.

Birey, ger?ek dunyanin kabul gordtigu normallik olgusu ile kendi if dunyasinin uyumu/uyumsuzlugu arasinda gidip gelir. Bazen toplumun insani degerlerinden kopmasi ile birey kendi ifine giden yoldan sapmaya ba§lar. Bazen ise bu ruhsal seriiveni kimligindeki §ahsiyet yapisina gore anlamlandirmaya fali§ir. Ay§e §asa, bu anlamlandirmayi Ibn^ Arabi'nin Fususu'l- Hikem adli eseri ile tam§tiktan sonra ger9ekle§tirmeye ba§lami§tir. Boylelikle §asa, benligini donu§tiirme siirecine girmi§tir. Ibn^i Arabi'nin sistemle§tirdigi Vahdet-i Viicud anlayi§i dogrultusunda bir yol takip etmi§tir. Ibn Arabi'ye gore tasawufta dort anlayi§ ve uygulama duzeyi vardir: §eriat, tarikat, hakikat ve marifet. §asa'nin bu merhalede ilerledigini gormekteyiz.

Bilimsel anlayi§ iferisinde benzerlik bulunan mahiyet ve konular disiplinler arasinda ili§ki kurularak inceleme gerektirmektedir. Tarn anlamiyla kapsayici bir yakla§im elde edebilmek a?isindan farkli disiplinlerden faydalamlmasi uygun goriilmektedir. Tasawuf ve Psikoloji yararlanilan disiplinlerdendir. §asa, psikolojik rahatsizliklanni Arabi'nin tasawuf du§uncesi i§iginda bertaraf etmi§tir.

Bu ?ali§mada Ay§e §asa'mn benligindeki donü§üm süreci ele alinmak istenmi§tir. §asa'mn ruhsal tekámül evresinde tasawuf dü§üncesindeki olgunla§ma merhaleleri üzerinde durulmu§tur.

Hakikat Arzusu ile Yanan Bir Kalp: Ay§e $asa

Ay§e §asa, Istanbul'da sefkin bir ailede dünyaya gelmi§tir. §asa'nin ileriki donemlerde ya§ami§ oldugu sancilarin ilk tohumlan bu donemlerde atilmi§tir. Kendisi ya§ami§ oldugu buhranli donemlerin dogdugu yillardan itibaren ba§ladigini §u sozler ile ifade etmi§tir:

"1941 yilinda Amerikan Hastanesi'nde dogmu§um. Dogar dogmaz da oldukga bilyiik bir dertle kar§i kar§iyayim. Annem, Qerkez bir aileden geldigi ve peder§ahi etkiler altinda oldugu igin bir erkek gocuk beklerken, hz dogurduguna fevkalade üzüliiyor; hatta bir sure bana silt vermekten bile kaginiyor. Boyle bir ba§langiq var hayatimda; §imdi ben doner bunu dü§ünürüm. Hastanede yeni dogan bebekler annelerine süt emzirmeye gótürülürken, ben yatagimda yalniz birakilmi§im demek ki... Bana bir biberón veriyorlardi, onunla avunuyordum. Herhalde ilk yalnizlik orada ba§ladi" (§asa 2019b: 16).

Ay§e §asa, yeti§me ?agmda tamamen dadilara teslim edilmi§tir. ikinci Dünya Sava§i'ndan ka^an Yahudi, Katolik ve Protestan Alman dadilar §asa'nm ruhi ve bedensel geli§iminde olduk?a büyük bir yere sahiptir. §asa, focukluk yillanndan jjy

bahsederken 90k yalniz ve bedbaht oldugunu dile getirmi§tir. Í9 álemindeki -

yalnizligi ve yabancila§mayi bu dadilar daha da korüklemi§tir. §asa, dadilarin kendisi üzerindeki etkilerini §u §ekilde ifade etmi§tir:

"...bu insanlar sava§tan kagmi§lar, Ikinci Dünya Harbi'nin acilarini ta$iyorlar, geceleri evdeki hizmetkárlarla beraber radyo dinliyorlar ve sürekli sava§in felaketlerini konu§uyorlar. Olümden bahsediyorlar, bombalardan, yanginlardan bahsediyorlar, korku verici olaylar anlatiliyor ve bunlar kügücük ya§imda, benim ¡¡uuraltimda, uzun süre hayatimi gok kótü §ekilde etkileyecek gok derin bir tesir birakiyor" (§asa 2019b: 31).

§asa 90k daha sonra kendi anadilini ogrenirken dahi zorluk 9ektigini §u sozlerle ifade etmi§tir: "Ecnebi dadilarin hegemonyasi altindayim, be§ ya§ima kadar bana bakan Macar Yahudisi Frau Katie, diplomali ve iddiali bir bakici. A§iri bir disiplin meraki var, benimle yalnizca Almanca konu§uyor. Katie'den ana olunca, anadilim de neredeyse Almanca oluyor. Sonralari, bir hayli zaman Türkge konu§urken zorlandim; anadilimi ogrenmek epey zamammi aldi, gok gaba sarf ettim''(§asa2019b: 26).

§asa, dadilarin hayat tarzi ve dü§ünce yapisina gore yeti§meye ve dünyayi anlamlandirmaya 9ali§mi§tir. Her bir dadi kendi inan9 degerine ve dini anlayi§ina góre ona telkinlerde bulunmu§tur. "Tanri 'ya kendisine yalvarilacak siginilacak bir

Rab olarak, Allah ismiyle degil de Gott ismiyle yakariyordum. Bu häl, tarn bir yabancila§ma. Giderek iginde ya§adigimz toplumun kavramlariyla, diliyle aranizdaki mesafe agilmaya ba§liyor"{$tt& 2019b: 33). Ay§e §asa'nin bu sözleri ile dadilarin onun inanQ degerleri üzerindeki etkisini görmekteyiz. Bu etki §asa'nin Í9Índe bulundugu topluma kar§i kayitsiz ve yabanci kalmasina zemin hazirlami§tir.

Ay§e §asa, yatili olarak okudugu Arnavutköy Amerikan Kiz Koleji'nden 1960 yilinda mezun olmu§tur. Daha sonra Robert Kolej'in ídari Bilimler Bölümü'ne devam eden Ay§e §asa, yönetmen, yapimci ve senarist Atif Yilmaz'a asistanlik yapmi§tir. 1963 yilindan itibaren ise senaryo yazmaya ba§lami§tir. Senaryo yazan Ay§e §asa, geQmi§i ile baglar kuramadigi, yabancila§ma ve yalmzliklarla dolu 19 äleminden bir türlü kurtulamadigi 19m uzun yillar agir bir ruhsal ?ökü§ ya§ami§tir. Bu fökü§ dönemi §asa'mn kendisi ile yüzle§meye ba§ladigi bir ayna mahiyetindedir. §asa, sinema sektörüne adim attiginda farkli dü§ünce ve felsefeye sahiptir. Özüne dönü§ünü ve gerfek kimligini idrak edi§ini Türk sinemasina ve seyircisine bor9lu oldugunu bir9ok yerde dile getirmi§tir.

§asa, ilerleyen yillarda ruhsal bir rahatsizlik ge9Írmi§tir. Doktorlar ona §izofren tanisi koymu§tur. Uzun yillar süren bu dönemde sinema dünyasindan da uzakla§mak zorunda kalmi§tir. Ay§e §asa, her §eyden uzakla§tigi bu inziva döneminde Í9 äleminin derinliklerinde gezinmeye ba§lami§tir. §asa, bu acamada dü§ünsel anlamda da kendisini degi§tirmi§ ve daha sezgici bir hayat sürmeye ba§lami§tir. 1981 yilinda Fusüsu'l Hikem'm 9evirisini okuduktan sonra etkilenen 118 §asa, islam'a ve Islam tasawufuna yönelmeye ba§lami§tir. Kendisini bütünüyle bu kitaba baglami§ ve 18 yil boyunca ya§adigi agir sinir hastaligindan bu sayede kurtuldugunu ifade etmi§tir.

Ay§e §asa, 16 Haziran 2014'te zatürre sebebi ile hayatim kaybetmi§tir. Sevenlerinin olu§turdugu kalabalik bir törenle Sahrayicedid Mezarligi'na defnedilmi§tir.

Qali§mamiz, sekiz ba§lik altinda ele alinacaktir. Bu bölümlerde Ay§e §asa'nin hakikati bulma a§amalarina deginilecektir. §asa'nin benliginin dönü§ümü tasawuf etrafinda a9iklanmaya 9ali§ilacaktir.

1. Pencere Mezarligi

Ay§e §asa, Ye§il9am'in kalemi gü?lü ve sevilen bir senaristidir. Ay§e §asa'yi etkisi altina alan ve onu hep bir arayi§a ileten §ey "hakikat" olmu§tur. §asa, hakikat kelimesine büyük bir ilgi duymu§tur. Okul siralarinda duymu§ oldugu bu söz onu etkisi altina almi§ ve bütün hayati hakikat arayi§i ile ge9mi§tir. Dünyanin degi§en düzeni Í9erisinde hakikate giden yol onu kendi Í9 álemine yöneltmi§tir.

Ger9ek dünyanin degi§en düzeninde degerlerin yitirilmesine kar§i duranlar normalden farkli olarak görülmü§lerdir. Yeni normal, bireyin köklerinden kopu§unu temsil etmektedir. Bu ikilem arasinda gidip gelen insan sosyalle§irken

hem dogumdan itibaren ?evresiyle olan uyumunu hem de bu uyumu hangi öl^üde taklit edecegini belirlemeye ?ali§mi§tir. ínsan dogdugu ?evreyi taklit ederek sosyalle§meye ba§lar. ínsanin kendi kimligi ve degerlerinin dogrudan bir Qözülmeye maruz kaldigi modern toplum düzeninde, insanin inani§ ve degerlerinin kokten zedelendigini söylemek mümkündür. Bu türden bir dönü§ümiin ya§andigi bir evde dünyaya gelen Ay§e §asa, yeti§me tarzinin Í9erisinde kendi kimligini in§a edemez. Arno Gruen'in "ínsan dogariz, ama sosyallegme tarzimizdan dolayi ancak onu taklit etmeyi ögreniriz" (Gruen 2007b: 227) ifadesinde oldugu gibi §asa yeti§mi§ oldugu sosyal ?evreyi taklit ederek bir benlik olu§turmaya 9abalami§tir. Dadilarm kendi inam§larina göre yeti§tirilen §asa'nin toplumsal hayata uyum saglamakta sorun ya§adigi anla§ilmaktadir. Bu durum onun hakikati arama Qabalarini daha da derinle§tirmi§tir. ÍQinde hep bir arayi§in ve özlem duygusunun izleri vardir. Sanki hep bildigi ve istedigi §ey -hakikat- onu 9agirmaktadir. Fakat modern toplum, insanin Í9erisindeki bu özlem ve arayi§ duygusuna yanit verememektedir. Bunun ile ilgili Ay§e §asa §u §ekilde bir izaha giri§ir: "Qiinkü modernite insanin fitri özlemlerine cevap veremiyor. Cevap veremedigi iqin de insana bastan sona bunalim getiriyor. Her insan arayiga gikamvyor. Fakat herkeste gayri§uuri bir rahatsizlik var. Belki bir kademe sonra bu rahatsizlik §uurla da fark ediliyor"(§Ma 2019a: 129).

§asa ge9irmi§ oldugu psikolojik rahatsizlik döneminde hakikat arayi§ina ba§ladi. Bu dönem onun Í9Ín ge9mi§ini ve gelecegini dü§ünmeye daldigi bir pencere gibiydi. Ay§e §asa, inziva döneminde bir pencerenin ardinda bütün bildiklerini gözden ge9Írmi§tir. Adeta zihni bir mezarlik gibidir. §asa, bu dönemi §u §ekilde ifade etmi§tir:

"Ve yatagimin saginda pencere var. Pancurlari yari kapali, gökyüzünün güzelim mavilerini araliklardan yine de görebildigim, ezan sesinin kaynagi olan gökyüzü. Hep gökyüzünden dagilan ezan sesi-gan sesleri-. §a§kinlik iginde hem istavroz gikarip hem kelime-i tevhid gektigim, yüzyillarca süren anlarin vurgusu, vurgulayicisi bu pencere. Mezarligi; Zincirlikuyu'yu ve yeryüzünün tum mezarliMarim gören" (§asa 2019a: 20).

Ay§e §asa, bilincindeki yiginlari tek tek gün yüzüne 9ikaran bir pencereden bakmaktadir. Bu pencere zihninde ge9mi§in getirdikleri ve bugünün sorguladiklari ile doludur. Kulaginda 90cuklugundan kalma ve dadilann ögretilerinden a§ina oldugu 9an sesleri vardir. Bununla birlikte ezan sesinin kaynagi oldugunu dile getirerek yan araliklarla gördügü gökyüzüne vurgu yapmi§tir. Bu a§amada bilinci, üst üste yiginla§mi§ ge9mi§in izlerini ta§iyan bir pencere mezarligina dönü§mü§tür, denebilir.

Ay§e §asa, 9ocukluk ve gen9lik yillanndan itibaren ruhi a9idan siki§ik bir haldedir. Farkli dü§ünce yapilarina siginir fakat kendini bu dü§üncelere tarn anlamiyla ait hissetmez. Senaryolar yazar, ba§arili i§ler yapar ancak Í9Índeki bu

bo§luk duygusu git gide daha da afilmakta ve bir oyuk haline gelmektedir. §izofreni te§hisi koyuldugu ve on yil kadar bir sure inzivaya fekildigi donemde bir pencerenin ardindan bilincini seyretmektedir. Butiin bilinci, ge?mi§i, izledigi filmier hepsi du§uncesinde onu sorguya fekmektedir. Di§anya fikamadan bir pencerenin ardindan izledigi aslinda kendi bilinci ve gefmi^idir. Bilinci §asa'nin gefmi^inden kesitler sunarak adeta kendisini imtihan etmektedir. Pencereden bakmaktadir ancak bu normal bir pencere degildir. 01mu§/yitirilmi§ gefmi^inin ve bilincinin mezarligini seyretmektedir. Bu mezarlik adeta bir pencere mezarligidir. Bu donem §asa ifin sorgu ve sinama donemini olu§turan bir e§ik niteligindedir.

2. Delilik Ulkesinin Sahiciligi: Normalligi Maskeleyen Delilik

Toplumsal diizen i?erisindeki normal kabul ettigimiz olgular aslinda bir ?e§it deliligin maskelenmi§ halidir. Degi§en dtizen ve ahlaki degerlerdeki ikilikler bireyi toplumdan soyutlarken bir nevi onu kendi diinyasindaki delilige sevk etmektedir. Ay§e §asa, toplumdan farkli oldugunun bilincindedir. Bu farklilik diger insanlara gore onu 'deli' yapmaktadir. Ancak akillilar dtinyasina gore yapilmi§ bir tariftir bu. §asa, yeti§mi§ oldugu fevrenin degerlerinden kopu§u ile normallik ve delilik halinin arasinda kalmi§tir. Arno Gruen'in "insanin kendi iginden kopu§u, gergek bir benin geli§mesini olanaksiz kilar" (Gruen 2007a: 26) ifadesinden anla§ilacagi uzere bu ikilemin arasinda kalmak §asa'nin gergek bir benlik olu§turmasinda zorlu bir siireci beraberinde getirmi§tir. §asa, delilik ulkesinin sokaklannda dola§irken akillilarla ileti§ime ge?mek ifin onlann hareketlerini zihninde kodlamaktadir. Delilik iilkesi 120 farklidir ancak Ay§e §asa'nin huzur buldugu ve kendi oldugu bir alandir. §asa bunu §u sozler ile ifade etmi§tir: "Akillilar dunyasinin bir kiyisinda, sisli bir dag ba§ina gdreklenmi§, dunyayi kendimce anlamlandirmaya gali§an bir deliyim. Akilhlardan gok farkli oldugumun bilincini her an ta§iyarak onlari gdzetliyorum. Duygularimi ve dii§uncelerimi, siirekli, akillilarin dtinyasina ozgii tarzda kodlamaya gali§iyorum. Ba§ka tiirlii, ileti§im kurmak, konu§mak imkansiz olur "(§asa 2019a: 13) diyerek toplumun ifinde kendi yerini konumlandirmi§tir. Digerlerinden farkli oldugunu bilmektedir. Bunun farkinda olmak dahi bir bilinftir. Kendisini ifine feken 'hakikat arzusu' onu bu akillilar diinyasindan soyutlami§tir. §asa, bu soyutlama alaninda akillilar ile ileti§ime gefmenin yollanm dile getirmi§tir.

Insan, kendi if dunyasinda kurmu§ oldugu alemde bir nebze de olsa rahatladigini du§iinebilir. Boylece kendisine guvenli bir alan olu§turabilir. Ay§e §asa'mn kurmu§ oldugu diinyada onu rahatlatan §eyin ise hep bir diger insani onemsemek oldugu gorulmektedir. Ya§anmi§ butiin sikintilann ifinde kendisini kurtulu§a ileten ruhi giiciin butiin insanlann yaralanm sarmaya yetecegine inanmaktadir. Bu noktada diger insanlara gittigi yollan ve izledigi haritayi tarif etmek istegi gorulmektedir. §asa, Delilik Ulkesinde oldugunu bilir ve bu iilkede ya§adiklarini diger insanlara anlatmak fabasindadir. Bu iilkenin gerfekte var oldugunu, hayal veya bir delilik nobeti olmadigini ifade eder. Ay§e §asa ifinde

ya§adigi mücadeleyi, sorgulamayi kägida dökmek istemi§ ve hakikat yolundaki tecrübelerini anlatarak insanlara yararli olacagim dü§ünmektedir.

3. Benligin Par^alanmasi

Ay§e §asa, ya§ami§ oldugu ruhsal ?ökü§ün i^erisinde kendisini tam anlamiyla bu hastaligin kollanna birakmami§tir. Bütün benligi birfok pacaya ayrilirken dü§ünmekten ve sorgulamaktan vazge9memi§tir. Benliginde zuhur eden her bir par9ayla ayri ayri konu§makta ve ya§adiklarma kendi gözünden tekrar anlam yüklemektedir. §asa'yi bu sancili dönemde ayakta tutan §ey kendi ya§antisini ve kimligini denetlemekten vazgeQmeyi§i olmu§tur. Bu konu ile ilgili §asa §u sözleri ifade etmi§tir:

"Belli araliklarla hayatimi kasip kavuran §izofreni nöbetlerine kendimce bir anlam verme sava§im sürditrmeseydim, bugün artik dü§ünmeyen, konu§mayan, higbir anlamda gevreyle ileti§im kuramayan bir varlik durumuna indirgenirdim. Halen duygusal dünyam, benligim en az kirk ayri pargaya ayrilmi§ durumda. Ama en ortada, tepede, hala dü§ünmeye, sorgulamaya, denetlemeye; kendine, gevreye, hayata anlam vermeye gah$an bir dü§ünsel merkez var. Her anyikilabilse de, yikilmaya hazir olsa da, zaman zaman üg, be§, sekiz, on pargaya bölünse de, o merkezi sürekli ayakta tutmak, her sabahyeniden kurmakzorundayim" (§asa 2019a: 14).

ínsan bazen ya§anmi§liklarindan ve huzursuzluklarindan yorgun dü§er. 121

Ancak bu yorgunluk iíinde her zaman 91kl? yolu Í9Ú1 bir mecal vardir. Ay§e §asa -

da hastalik ortaya 9iktigindan beri pes etmeden bir 91kl? yolu aramaktadir. Aramak aslinda bulmaktir. §asa'mn hastalik geldigi anda bilincindeki kalabalik konu§malardan, zihninin bölünmesi ve her birinin farkli farkli par9alara ayrilmasindan büyük elem duydugunu söylemek mümkiindür. Etrafindaki insanlari, ge9mi§ini ve zihninde olup biten bugulu bilgileri uygun raflara yerle§tirmek istedigi görülmektedir. Ay§e §asa bilincindeki par9alanmalarin verdigi sikintili, bölünmü§lük hissini aci bir §ekilde ya§ami§tir. Par9alanmi§ ve dagilmi§ benlik, her an yeniden bu par9alanmalara ve zihinsel kü9ük kiyametlere gebe gibidir. Ruh, tekrar tekrar ger9ekle§en bu zelzeleler ile dengesini kaybetmi§tir. ínsani denge haline getirecek olan ise Islam'in evrene ve insana sagladigi müthi§ denge bÍ9Ímidir. Ay§e §asa'mn benliginde zuhur eden par9alanmalari Islam felsefesi i§iginda anlamlandirmaya ve bir 91kl? yolu bulmaya 9ali§tigini söylemek mümkündür.

4. Dirilen Ruh / Hakikat ile Bag Kurmak

Ay§e §asa'nin par9alanan benligi zamanla toparlanmaya ba§lami§tir. Bu par9alarm birle§mesinde etkin olan faktörü ruhun bilincindeki hakikat ile bag kurmasina baglamak mümkündür. Ay§e §asa'nm bilincinin vehmi benlikten asli benlige dogru yol almi§ oldugu söylenebilir. Süfli bir hayattan annarak ilahi tecellinin ka^^^^rn bulmaya yönelme zamam gelmi§tir. Bureidaki önemli husus,

§asa'nin hakikati arama yolculugunda gerfegi kendi i? áleminde ke§fetmesiyle buldugu soylenebilir. Bu if serüven onu hakikate ta§iyacak oían en güzide kanaldir.

Ay§e §asa'yi hakikat ile bag kurmaya gotiiren §ey, if inde hif bitmeyen bulma istegidir. Yolun ba§inda ve hatta yola fikamadan dahi hep ifinde bir yerlerde hakikate kavu§ma halinin tablosu vardir. Bunu §asa'nm §u degerli sozleri ile anlamaktayiz: "Ya§amim boyunca gergegi kendi igimde агатц olmamin mükáfatiydi. Bu ve bilmek istemedigim, higbir zaman bilemeyecegim ba§ka anlamlari vardi dü§ümün. Birgoklarinin karamsarhga sürüklendigi ortaya§ta, ben atalarima ózgü bir bilgelige, sonsuz baharin sirrina ermi§tim. Bu az §ey degi;f'(§asa 2019a:44).Ay§e §asa psikolojik olarak en sikintili donemlerinde dahi ifindeki arama duygusuna ara vermemi§tir. £ogu insanin bu ruh halinden siynlamayip hastaligin kollarinda kaldigi ancak §asa'nin ifindeki merak duygusunun onu bu f íkmazdan kurtardigi dü§ünülebilir.

Ay§e §asa, ya§ami§ oldugu sikintili donemin if erisinde bir kitap katalogunda Muhyiddin Ibn-i Arabi'nin ismine rastlami§tir. Bu isim sebebini bilmeden onu etkisi altina almi§tir. Arabi'nin Fiisusu'l Hikem adli eserini kendi fabalan ile íngiltere'den getirtmi§tir. Ruhundaki ilk dirilmenin bu kitap ile oldugu soylenebilir. Hakikat ile kuracagi bagda onemli bir adim olan Filsus eseri, §asa'mn Islam'a ve tasawufa adim atmasmi saglami§tir. Ay§e §asa, Islam'a ve islam tasawufima yonelmesindeki ba§at etkenin Filsus adli eser oldugunu belirtmi§ ve bu eser ile §asa hastaliklarina §ifa bulmu§tur. If álemindeki bo§luklann dolmasina vesile olan 122 Fiisus, §asa if in gelenegin sirli kapisini aralami§tir.

Ay§e §asa, yeti§mi§ oldugu ortamin if erisinden bamba§ka bir aleme yolculuk yapmaya ba§lami§tir. Benliginin boliinmii§ parfalari Fiisus ile biitiinle§meye ve birle§meye ba§lami§tir. Füsus, §asa'nm ya§ami§ oldugu sancili donemlere bir §ifa kaynagi olmu§tur. Bu §ifa §asa'mn kalbinde ba§layip bütün vücuduna yayilmi§tir. Bu manevi ^^^^^ ^^rnien uzak yeti§en §asa, Füsus ile hayatim

degi§tirecek yeni bir kapiyi aralami§tir. §asa Füsus ile ilgili hislerini §u §ekilde ifade etmi§tir: "Füsus 'ta okudugum §eyler ig dünyamda huzur, sükún ve o güne kadar hig bilmedigim bir ümitkapisi agiyor" (§asa 2019b: 128). Ay§e §asa, Füsusu'lHikem ile if áleminde huzuru bulmu§tur. Her bir satinn dogrudan kalbine degdigi Füsus eserinde hep aradigi ancak hif tatmadigi duygulara kavu§mu§tur. Yeti§tigi donem itibariyle manevi degerlerden ve dinden kopuk bir §ekilde büyiiyen §asa, gelecege ve hayata dair yitirmi§ oldugu umudu tekrar bulmu§tur.

§asa, hakikati dü§ünmek ile yetinmemi§ ve if álemine dogru bir yol almi§tir. Rabb'ini tanidikfa kendisini de bulmu§tur. Rabb'i tanimak ki§ilige ve benlige ruhi yapi kazandirir (Imitan 2012: 169) sozünde ifade edildigi gibi Ay§e §asa'mn, Rabb'ini tanidikfa ve íslam'i ogrendikfe kendi if álemindeki gizli yanlarin inki§af buldugunu sóylemek mümkündür. Hakikati arama arzusuyla bulmu§ oldugu cevherler neticesinde küfükliikten beri onu bogan ve sikan figür yeni ogrendigi

bilgiler i§iginda huzura ve dinginlige kavu§maktadir. Ay§e §asa'nin bu a§amadan sonra kendini bulmanin i§aretleri ile hayata tekrardan tutundugunu görmek mümkündür.

§asa, kendini bulma a§amasindan sonra nefsinin ve kalbinin mertebe mertebe afilacagi bir döneme girmi§ olacaktir. Insan, manevi älemde seyr ü süluk yolunda ilerlerken belli bir a§amaya gelir. Bu her bir a§ama birbiri üzerine eklenir. Tasawufun bu belli a§amalari insam bulundugu iklimden farkli diyarlara iletir ve arayici her bir dönemi a§mak Í9Ín belli bir siralamayi takip eder. "En ünlü sufi bilge tbn Arabi, tasavvufta dort anlayi§ ve uygulama düzeyi oldugunu yazmaktadir: §eriat, tarikat, hakikat ve marifet. Bunlarin her biri kendisinden önceki düzeylerin üstüne bina edilir" (Frager 2018: 14). Ay§e §asa, tasawuf yolunda kendini bilme ve bulma mertebesine ula§mi§tir. Rabb'i ile bulu§an kalbin ise 9e§itli a§amalardan ge9erek mertebelerini in§a edecegini söylemek mümkündür.

5. Tevhid Dagi / När'i Nur'a (Reviren A§k

Tevhid, Arap9a birle§mek demektir (Cebecioglu 2009: 273). insanin kalbinin ve ruhunun hakikat 9er9evesinde birlik olmasidir. Nerde bir birlik var ise orda düzen ve dirlik olacaktir. Tevhid bu a9idan bakildiginda gönle ne§e sa9maktadir. Bütün sikintilanndan ve üzüntülerinden hakikat a§ki ile siyrilan nefis tezkiye olur ve ruh sekinete kavu§ur. Ay§e §asa, benliginde olu§an bütün bölünmü§lükleri ve par9alanmalari tevhidin nuru ile birle§tirmi§tir. Tevhid, bütün kirleri ve kötülükleri yok etmi§tir. Tevhidin Ay§e §asa'mn ruhuna sekinet verdigi söylenebilir.

Kendi Í9 äleminde yolculuga 9ikmak demek her bir zerrede Hakk'i bulmak demektir. ^^^ if sernvemndetá ^^^luk ki§iyi dogruca Rabb'ine götürür. Hak ile bulu§ma neticesinde hem ruh hem de beden birlige kavu§mu§ olacaktir. Bu iki olgu birle§tigi anda hakikat insanin bütün zerrelerinde a§ikär olur. Buradaki asil formül kalpten bir arayi§i dilemektir. "Tasavvuf her ne makamda bulunuyorsak bizi oradan alip Rabbimize kavu§ma(tevhid) makamina kadar götürebilen bir manevi yoldur" (Frager 2018: 46). Tasawuf, insanin kendini bilmesine ve bulmasina yardimci olur. Hakikati insanin kalbine dü§üren Rab, elbet ki§inin insan-i kämile ula§masinda elinden tutacaktir. Allah da o istek ve niyet oldugu ifin ona baktigini görebilmeyi, gördügünü anlayabilmeyi, anladigim da kalp süzgecinden gefirip hakikate erebilmeyi nasip etmi§tir. Böylelikle Ay§e §asa, nari nura feviren tevhid ne§esine kavu§mu§tur. Ay§e §asa, tevhidin vermi§ oldugu mutlulugun farkindadir. Dünyevi bütün karga§alar ve sikintilari tevhid nuru ile bertaraf olmu§tur. Kalbindeki ve zihnindeki bütün sorularin nihayete kavu§mu§ oldugunu ve birligin lezzetinde yok oldugunu söylemek mümkündür.

6. Hayret Yaylasi

Hayret, Allah hakkinda hirsli olmakla, ümitsiz olmak arasinda bir duraktir. Aym §ekilde, korku ve riza, tevekkül ve recä arasinda bir duraktir. Hayret, derin dü§ünce ve Allah huzurunda, hakikat ehlinin ve ariflerin kalplerine gelen bir häldir.

Ariflerin bazisi, hayreti, kavu§ma, onu iftikâr, onu da tekrar hayretin izledigi kanaatindedirler (Cebecioglu 2009: 109). Hakikatin yolcusu salik, sevgilinin hayranligina kapilip mest olmuçtur. Bu hayranliktan memnundur. Hayreti onu daha da bir sevince gark etmektedir. Ay§e §asa da hayret makaminda karanliklardan aydinliga kavuçtugunu dile getirmiçtir. Bütün âleme karçi bakiç açisi degiçen Çasa, bu degiçimi çu çekilde ifade etmiçtir:

"...Bu büyük degiçim, bizatihi çok biiyük bir hayranlik ve çok biiyük bir hayret uyandiriyor bende. Bu hayret arttikça çifaya dôniiçûyor. §ifa arttikça hayret artiyor. 40 yaçimdan sonraki bu hayret dönemi çok ilginçtir. Biliyorsunuz, Peygamber Efendimizin (sav) bir duasi vardir: 'Rabbim, hayretimi arttir. ' Hz. tbn-i Arabî 'nin, Fusûs 'ta sik sik zikrettigi bir §ey bu: 'Hayretirni arttir'" (§asa 2019a: 133).

Ayçe §asa, hayret makaminda çifa buldugunu dile getirir. Sevgiliye duyulan hayranlik arttikça içinin huzurla doldugunu söylemek mümkiindür. Tasawuf yolunun yolculari, bu hayranligin ve hayretin hiç bitmemesini ve hep artmasim dilemektedirler. Çiinkû hayret arttikça §ifa, §ifa arttikça da hayret edilecek nice güzellikler gark edilir insana.

Ay§e §asa, uzun bir süre bunalimli ve sikintili dönemin içerisinde kalmiçtir. Bu debdebeli dönemde, kendi kimligini in§a eden her bir zerreyi sorgulamiç ve sinami§tir. Allah' in yardim ve inayeti ile bu zorlu dönem sekinete kavuçmuçtur. Hayret, Çasa'mn gönlünü açmiç ve hem a§ki hem de hayranligi artmi§tir. Allah'm yardim ve inayeti ile bu zorlu dönem sekinete kavuçmuç ve Ayçe §asa, sekinete giden yolda hangi açamalardan geçtigini çu sözler ile dile getirmi§tir: "Kendi kendime, "Buraya nasil geldim?" diyorum. Ve hatirliyorum: "Gaflet Çôlii'nû geçtim, Hidayet Vadisi 'ni yürüdüm. Tevhid Dagi 'ni tirmandim ve bir dônemeçte buraya, Hayret Yaylasi 'na vasil oldum ' ' diyorum. Ardimda elli yillik bir уйгйущ birakiyorum..." (§asa 2019a: 118). Ay§e §asa, bunalimdan sekinete ve huzura ula§mi§tir. Hayret makaminin §asa'ya büyük bir rahatlama ve ferahlik getirdigi soylenebilir. §asa'nin hayatinda geçmiçin sancili kalintilari adeta silinmiç ve ruhi bir arinma gerçekleçmiçtir, denebilir.

Ay§e Çasa'nin manevi yolculugu tevhid ile beraber kalbindeki uyaniçlara vasil olmuçtur. Daha sonra hayret makaminda hayranligin artmiçtir. Izutsu'nun "Buna göre bir kimse 'uyanir' da en yiiksek mertebe olan velâyet mertebesine yükselirse olaganiistü bir hâdiseye taniklik etmege baçlar; çiinkû artik rûhânî gözii, daha önceden 'yeniden yaratiliç ' diye tasvîr etmi§ oldugumuz hâdisenin gerçegine açilmi§ olur" (Izutsu 2005: 343) sözünde ifade etmi§ oldugu gibi §asa, ruhsal serüveninde yüksek mertebelere ilerledikçe gerçekligin olaganüstülügüne tamklik etmeye baçlamiçtir.

Benligin Tasawuf ile Dönü§ümü: Ay§e §asa 7. Bütün Organlarin Kalp ile Uyumu

Kalp, insanin en saf ve temiz halinin derinliklerini yansitan bir organdir. Bu organ ne kadar huzur dolu ise insanin bütün zerreleri de o denli huzurlu olacaktir. Kalbi huzura erdirmek ise onu di§ dünyanin bütün etkenlerinden koruyarak elde edilir. Daha sonra bütün organlar kalbe uyarak birlikte huzuru bulacaklardir.

"Tasavvuf psikolojisine göre, kalp bizim derin zeká ve irfanimizi igerir. Kalp gnosisin, yani marifetullahin, manevi ilmin mekámdir. Tasawufun maksadi; yumu§ak, duyan, §efkat dolu bir kalp ve kalbin zekásini geli§tirmektir. Bu zeká, aklin soyut zekásindan daha derin ve daha saglam bir temele dayalidir. Gönül gözü agildiginda, e§yanin yapay di§ görünü§ünün ilerisini görebilir, gönül kulagi agildiginda sözlerin ardinda gizlenen hakikati duyabiliriz" (Frager 2018: 31-32).

Kalp, en güvenilir organimizdir. Ancak kalbin duymasi ve görmesi igin manevi ilmin kapilanmn fahnmasi gerekmektedir. Bu kapi agildiginda gönlü duyan, imiten ve gören bireyler in§a olacaktir. Bu vesile ile kalp bir ba§kasinin acilarini duyup ilahi a§kin tecellisine mazhar olur.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Tasavvuf, kalbe büyük önem vermektedir. Bu anlayi§a göre kalp, aklin soyut zekásindan daha fonksiyonludur. Kalbin zekäsim inki§af ettirecek olan da yine tasawuftur. Kalbin gizemi ortaya fiktiginda görünenin ardina vakif olmak, söyleneni maksadiyla ve ötesiyle tayin etmek häsil olacaktir. Her kalpte Yaraticimn 125

izlerini gördük?e herkesle manevi olarak yollar in§a eden salik, bu zenginligi tüm -

ümmete yaymak ister. Kalbin gözü göremeye kulagi da duymaya ba§ladigi zaman diger insanlardan gelen tepkilere hep nza makami ile dönüt verir. Ay§e §asa da kalbindeki dügümleri 9özmü§ ve bununla birlikte kalbinde diger insanlarin muhabbetine yer afmi^tir. Kalbinde ve zihninde ya§anan birlik, §asa'yi bütün ümmet ile alakadar olmaya iletmi§tir, denebilir.

Nefsin tezkiyesi ve terbiyesi i?in kalbin bir dönü§üme ihtiyaci vardir. Kalp kirlerden arindik?a kalpteki cevher ayna gibi parlamaya ba§lar. Gerfekle^en manevi arinma saliki kemale götürecek olan esastir. Bütün organlardaki birlik nefis terbiye oldukfa birlenerek hakiki bir annmanin sevincine tanik olacaktir. Ay§e §asa nefis ile ilgili §u sözleri ifade buyurmu§tur:

"Nefislerimiz hastadir; bütün insanlarin nefisleri hastadir. Igte tasawuf ilmi, bu hastaligi bertaraf ediyor. Bunun igin hasta insana da, saglikli insana da tasavvuf bakiyor. Kibirli insani tevazu haline döndürüyor, dedikoducu insani ketum hale getiriyor; korkagi cesur, hirsizi emin, edepsizi namuslu hliyor. Yani ahlaken, insani kötü bir durumdan parlak bir duruma getiriyor. Ama bunlar nefsin terbiyesidir, ruhun degil. Nefis terbiye oldukga, kalp ayna gibi parlamaya bailar. O parladigi zaman zihnimiz de tekamül eder ve bize birtakim güzellikler göndermeye bailar. Zihin, kalp ve ruh arasinda baglanti kuruldugu zaman, insan olgunla§maya bailar" (§asa 2019a: 145).

Ay§e §asa, bu degerli sozler ile nefsin hastalikli bir yapida oldugundan soz eder. Ancak nefsini bu hastalikli halden kurtarmak isteyenler 19m bir formül de verir. Tasavvuf ilmi, nefsi kirlerinden anndirip §ifasina kavu§turacak olandir.

Tasavvuf, nefsi terbiye ederken kalbi de onarmi§ olur.

Kalbin, ruhun ve hayatin en güzel donü§ümü ger9ekle§mi§tir. Ay§e §asa; bunalimlardan, parfalanmalardan ve en ónemlisi yitirilmi§likten arinmi§ ve en güzel donü§ümü ger9ekle§tirmi§ oldugunu soylemek mümkündür. Kalbine hakikatin i§tiyakini koyarak a§kin ate§ini tutu§turmu§tur. Tutu§an ate§ yanmi§, küle dónmü§ ve kul olmu§tur. Hakikati kendi Í9Índe, en Í9 kalbinde bulmu§ ve bütün organlari kalbine tabii olmu§tur. Dü§tügü yerden kalkmi§ ve sevgilinin zirvedeki manevi a§kina talip olmu§tur. Kalpte niyet olarak ba§layan kivilcim bütün hayatinda en güzide donü§üm olarak yer almi§tir.

8. Bireysel Arinmadan Toplumsal Arinmaya

Hakiki manada bir a§k yolunun eri, sevgiliye giden yolda her kalpte Ma§uk'un izlerinin oldugunu bilir. Bu izleri takip ederek sevgilinin razi oldugu bir mertebeyi dileyecektir. Inanci ve imam hakiki manada olgunluga erdirmek Í9Ín bu yolu takip etmeyi gorev bilmek gerekecektir. "Nefsimi elinde tutan Allah'ayemin ederim ki, bir ki§i hayirdan kendisi igin istedigini, Müslüman karde§i igin de istemedikge mükemmel bir §ekilde iman etmi§ olmaz. " (Imam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fetiiu'r-^bb^ Tertibi, Ensar Yayincilik: 1/113.) hadisinde de ifade edildigi üzere Hz. Peygamber (sav) kendimiz Í9Ín istediklerimizi mü'min karde§lerimiz Í9Ín de istememiz gerektigini bir9ok yerde dile getirmi§tir. Islam toplumsal hayata büyük ónem verirken insamn sadece kendisini ónemsemesini istemez. Bir diger insani bütünüyle onemsemeyi tavsiye eder.

Tasawufi bilincin Í9erisinde birey kendini ke§fettikten sonra bir diger insanin ke§fe 9ikmasi Í9in de harekete ge9meyi gorev edinir. Qünkü digerkámlik islam'in ozünü temsil etmektedir. Bu konu ile ilgili Ay§e §asa §u sozleri ifade buyurmu§tur:

"Ben nagiz bir insan olarak, ya§adigim tecrübeden ba§kalarinin yararlanmasini istiyorum. Eger ya§adigim tecrübe, büyük bir karanliktan i§iga Qikmamayol agmi^sa, bunu insanlarla paylagmak isterim. Qünkü kendi hayat hikáyemi payla§tigim bazi insanlara, az gok bir hayrim dokundu. O yüzden, ben kendimi bir álim veya bir rehber olarak degil, o yola sapmig ve geri dónmüg nagiz bir insan olarak górüyorum. Bunun igin de kendimi, dogru yolu i§aret eden bir yol tabelasi farz ediyorum. Basit bir yol tabelasi... " (§asa 2019a: 148).

Ay§e §asa, kendi ya§adiklarindan hareketle diger insanlara da yardimci olmak istemi§tir. Kendisini karanliklardan aydinliga gotüren tecrübeler, bir ba§ka insana da i§ik olmu§tur.

Ay§e §asa, insanlara faydali olma gayesi ile bir telefon agi oluçturmuçtur. Diçariya çikamadigi buhranli zamanlarinda hem diger insanlarm hayatlanna dokunabilmek hem de kendi ya§anmi§liklanndan bahsedebilmek için telefon sohbetleri kurmuçtur. Birçok insan Ay§e Çasa'yi hiç görmeden telefon sohbetleri ile tanimiçtir. Çasa'mn insanlarla telefon üzerinden kurmuç oldugu bu bag zamanla kendi tabiriyle bir tele-mahalleye dönü§mü§tür. Çeçitli insanlarla fikir ali§veri§inde bulunarak hem kendisini ifade etmi§ hem de diger insanlara yardimci olmaya çaliçmiçtir. "Berti taniyanlar bilirler, ya§adigim yalnizlik ve hastalik sürecinden dolayi yirmibeç sene sokaga çikamadim fakat dünyayla telefon hatti üzerinden kurdugum bir rabita vardi. Evet, biliyorum, sanal bir rabita bu. Benim tele-mahalle adini verdigim, telefonlarla kurdugum, çoksayisiz rabita agi var. Mecburen telefon sohbetleri çeklinde gerçekle§iyor çûnkû evimden çikamiyorum, bir yere gidemiyorum. Ben de tele-sohbet ediyorum (§asa 2019a: l36).

Ay§e §asa, kalbinde baçka insanlarm sancisini hissetmiçtir. Bu his onu baçka iklimlere götürürken kendi manevi mertebesinde de açkin güzide iklimlerine visâl olmuçtur. Robert Frager'in "Baçkalarinin istirabini hissetmeyen kalp, ilahi a§ki duyamaz" (Frager 2Gl8: 49) sözünde ifade edildigi gibi bir baçka insanm acisim hissetmek, kalbi kötülüklerden arindirarak ilahi a§kin söylediklerini duymaya vesile olacaktir.

Sonuç

Birey, yaçamiç oldugu toplumsal hayatin içerisinde kendisine bir yer belirler. Bu yeri belirlerken de insana toplum tarafindan sunulan gerçek, normal, dogru olarak görünen çeylerin birey tarafindan nasil algilandigi önem arz eder. Toplum tarafindan normal kabul edilen çeylerin aslinda öyle olmadiginin gerçekligi insani çeçitli rahatsizliklara sürükleyebilmektedir. Bu rahatsizliklar bireyi kendi iç âlemine kapanmaya sevk edebilir. Böylelikle insan sosyal çevresi ile bütünle§emedigi için ruhsal serüveninde kendisine huzur bulacagi alanlar in§a etmeye baçlar. Ay§e §asa da gerçeklik algisini yitirdigi için benliginin parçalanan her bir zerresini bütünle§tirmek maksadiyla kendi iç âleminde bir gezintiye çikar. Bu gezinti onu, Muhyiddin Ibn^i Arabí'nin Füsus 'ul Hikem adli eseri ve tasavvuf ile kar§ila§tinr.

Insanin bu âlemde var olmasi kendi içerisindeki gizemi çôziip hakikate vasil olmasi ile gerçekleçecektir. Hakikate ulaçmak ise kiçinin öncelikle kendini tanimasi ile mümkün olacaktir. Kendini tanimak, dünyanin geçiciliginden dolayi degersizligini kabul etmekle baçlar. Böylelikle kalici olana yönelmenin önemi vurgulanmiç olacaktir. Bununla birlikte kalp ve zihin hakikatte birle§mi§ olur. Manevi geli§me oldukça ruhtaki sancilar ve psikolojik rahatsizliklar da bertaraf olmuç olacaktir. Insanin maddi dünyamn içerisinden manevi âleme çikiçi, kendisini gerçekleçtirmesi noktasinda önem arz etmektedir. Bu noktada olgunla§an kalp, ilahi hakikati yakindan duymuç olacaktir.

Ge?ici olandan siynlip kalici olana yönelen §asa, kendini tanima i§tiyaki ile yola 5ikmi§tir. Bu arzu, onun manevi §ahsiyet geli§imi ifin oldukfa önemli bir adim mahiyetindedir. Muhyiddin Ibn-i Arabi'nin Füsus 'ul Hikem adli eseri ile kar§ila§an Ay§e §asa, i? seriivenini bu dogrultuda nihayete erdirmi§ olur. Arabi'nin tasawufí olgunla§ma merhaleleri i§iginda §asa'mn daha önce hi? bilmedigi, duymadigi ancak ifindeki eksikligin farkinda oldugu 'mana'yi ke§fetmesini görmekteyiz. Kendi varligi ile birlikte tiim varligin görünen suretinin ardindaki gerfekligi böylelikle fark etmeye ba§layan §asa'mn if äleminin derinliklerine inerek süfli özellikleri terk edip ulvi bir hayata kavu§mu§ oldugunu görmekteyiz.

Kaynak^a

Cebecioglu, Ethem (2009). Tasawuf Terimleri ve Deyimleri Sözlügü. Istanbul: Anka Yayinlari.

Gruen, Arno (2007a). Normalligin Deliligi-Hastalik Olarak Gergekgilik: Insandaki Yikicilik Üzerine Bir Kuram. Istanbul: Qitlembik Yayinlari.

Gruen, Arno (2007b). Ihanete Ugrayan Sevgi Sahte Tanrilar. Istanbul: Qitlembik Yayinlari.

Frager, Robert (2018). Kalp, Nefs ve Ruh. Istanbul: Sufi Kitap Yayinlari.

I§itan, Ibrahim (2012 ). "Sadreddin Konevi'ye Göre Sufi Psikolojisi Konevi Dü§üncesinde Süfi Ki§ilik Yapisinin Temel Dayanaklari". Tarih Kültür ve Sanat Ara§tirmalari Dergisi, 1(2): 163-178.

I§itan, Ibrahim (2014). Sufi Psikolojisi Sülemi'ye Göre Benlik Dönü§ümü. Istanbul: Divan Kitap.

Izutsu, Toshihiko (2005). Ibn Arabi'nin Fusüs'undaki Anahtar-Kavramlar. Qev. A. Y. Özemre. Istanbul: Kakníis Yayinlari.

Ku§eyri, Abdulkerim (2011). Ku§eyri Risalesi. Istanbul: Semerkand Yayinlan.

§asa, Ay§e (2019a). Delilik Ülkesinden Notlar. Istanbul: Tima§ Yayinlan.

§asa, Ay§e (2019b). Bir Ruh Macerasi. Istanbul: Tima§ Yayinlan.

§ekur, Muhyiddin (2009). Su Üstüne Yazi Yazmak. Istanbul: Insan Yayinlan.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.