YABANCI DiLLER EGiTiMiNDE BA§ARININ SIRRI
FiDAN ALASGAROVA
Azerbaycan diller üniversitesi'nin region§ünaslik kafedrasinin ögretmeni
Ozet
Modern gagda yabanci dil ögrenmenin önemi, faydalari sadece bireylerin degil, ayni zamanda ülkenin geli§mesi ve kalkinmasinda önemli rol oynar. Bir ülkenin cografi yerle§imine, jeopolitik durumuna, diger ülkeler ve cemiyetlerle kültürel ili§kilerinin geli§mesine, ekonomik kalkinmasina, ge§itli bilim dallarinda ara§tirmalarin yapilmasi gibi önemli hususlara dikkat etmek istersek mutlaka o ülkenin dilini ögrenmemiz gerekmektedir. Aksi taktirde ba§ka beyinlerin yaptiklari analizleri kopyalamak durumu ile yüz-yüze kalabiliriz. Bu ara^tirmamn amaci, yabanci dil ögrenenler ve ögretenler igin eski yöntemlerle yapilan hatalari tekrarlamanin yerine modern gagda daha ba§arili yöntemlere ba§ vurmakla dili daha hizli ve eglenceli §ekilde ögrenmek ve ögretmek yollarini incelemektir.
Anahtar sözcükler: yabanci dil, ba§ari, egitim, gözüm yollari, rolyapma yöntemi
Modern 9agimizda ba§ariya ula§abilmenin anahtari dil becerilerimizi olabildigince 90k geli§tirmek. §öyleki, ülke sinirlari dahilinde veya yurtdi§inda iyi dil becerilerine sahip insanlar her zaman ihtiya9 duyulan elemanlardandir. Bu yüzden günümüzde anne ve babalar kendi ülkelerinin gelecekleri olan 9ocuklarinin en kü9ük ya§lardan 90k yabanci dil ögrenebilme becerilerini geli§tirebilmeleri amaciyla bu i§e büyük mali yatirim harciyorlar. £ünkü bütün ebeveynler 9ocuklarinin geleceklerini daha erkenden kurtarmaya ve gelecekte kendilerinin 9ocuklarina zamaninda bu iyiliyi yapmadiklari i9in pi§manlik ve mah9upluk duymamalarina 9ali§iyorlar. Özellikle Azerbaycan ve Türkiye gibi bir9ok ülkelerde ebeveynler 9ocuklarinin ne kadar 90k dil öyrenmesi ve öyrendikleri dillerde konu§masi gibi konularda hem a§iri gurur duyuyor, hem de sanki yari§iyorlar. Modern 9agimizda yabanci dil ögrenmenin önemi sadece kü9ük ya§lardaki 9ocuklar arasinda degil, ayni zamana yeti§kin, gen9, hatta ya§li insanlar arasinda da yaygin.
Bir9ok yabanci dilde konu§abilmek ayni zamanda o dillerin kültürünü ara§tirip ögrenmemize yardim ediyor. Peki yabanci diller egitiminde ba§ariya nasil ula§abiliriz? Yabanci dillerin egitimi konusunda kar§ila§tigimiz problemleri nasil kolayca 9özebilecegimizi ve böylece ba§arinin sirrini nasil yakalayabilecegimizi ara§tirdik. Bunlari tek tek inceleyelim:
Bir9ok yabanci dilde konu§abilmek ayni zamanda o dillerin kültürünü ara§tirip ögrenmemize yardim ediyor. Peki yabanci diller egitiminde ba§ariya nasil ula§abiliriz? Yabanci dillerin egitimi konusunda kar§ila§tigimiz problemleri nasil kolayca 9özebilecegimizi ve böylece ba§arinin sirrini nasil yakalayabilecegimizi ara§tirdik. Bunlari tek tek inceleyelim:
Önce yabanci dil egitiminde ögretmenlerin kar§ila§tigi problemler ve onlarin önerilen 9özüm yollarini ara§tirdik. Hemen hemen bütün dünyada yabanci dil ögrenen ögrencilerin büyük 9ogunlugunun en büyük §ikayetleri bu konuda uzman olan mükemmel bil dil ögretmeninin olmamasi. Ögrenciler i9in mükemmel ögretmen onlara yeni yabanci dili sevgiyle, sadece gramer kurallarina dayanmayan, ayni zamanda 9e§itli oyunlarla, modern teknolojinin sundugu imkanlardan da yararlanarak en zevkli halde sunan ögretmendir. Modern 9agimizda yabanci dil ögrenen bütün insanlar bunun i9in harcadiklari para ve zamanin en faydali §ekilde onlara geri dönmesini ama9larlar. Bu yüzden yabanci dil ögrenme konusunda ba§ariya ula§manin en önemli etkenleri ögrenenler kadar hem de onlari ögretenlerdir, yani ögretmenlerdir.
Yabanci dil ögretmenlerinin bu konuda sik sik seminerlere katilmasi ve kendilerini geli§tirmeleri §art. Genellikle ögrencilerin hepsinin dil ögrenme yetenekleri ayni degil, 9ok farkli. O yüzden bazen 9ok farkli yöntemler kullanilmasi gerekiyor. Ögretmenler tarafindan ögrencilerin herhangi bir gramer kurallarini anlayamamasi yüzünden bazen onlarin kendi dil ögretmenleri tarafindan "sen 9ok tembelsin!" veya "Ahmet senden daha 9ali§kan..." gibi demotive edecek,
ОФ "Международный научно-исследовательский центр "Endless Light in Science"
ögrencilerin özgüvenini kiracak ve hatta o dile nefret bile yaratabilecek sözlerle azarlanmasi kesinlikle uygun davrani§ degildir. £ünkü dil ögrenebilme kapasitesinin, yeteneginin veya becerilerinin zayif olmasi Ы9 de o ögrencinin diger alanlarda 9ali§kan olmadiginin i§areti degil. Aslinda böyle ögrencilerin üzerinde daha 9ok 9ali§mak ve onlara dili daha 9ok sevdirmek profosenellikten daha ziyade hem de gönül i§idir. §öyleki aktardigi bilgilerin ögrencileri tarafindan algilanmasi ve rahat §ekilde uygulanmasi hem ögretmen, hem de ögrencinin ba§arisidir. Bu yüzden bazen ögretmen ögrencinin anlamadigin geribildirimle (feedback) anlarsa mutlaka ona aksadigi kisimi tam detaylariyla ve gerekirse tiyatro oyuncusu gibi oynayarak görsel §ekilde göstermek zorunda. Özellikle de belirtilmesi gerekiyor ki yabanci dil derslerinde ögrenciler (her zaman okulda egitim alan kü9ük ya§li ögrenciler olmayabilir, ayni zamanda diger ülkelere 9ali§mak amaciyla giden ve gittikleri ülkenin konu§ma dilini ögrenmeye te§ebbüs gösteren yabanci vatanda§lar ve ba§ka ama9li insanlar da olabilir) ögrenciden dersini iyi anlamak ve serbest olarak iyi §ekilde konu§mak beklentisi di§inda hi9bir beklentisi olmayan ögretmenin derse ne kadar emek verdigini ve i§ine ne kadar gönül koydugunu gözlemliyor ve buna göre dersi degerlendiriyorlar. £ünkü iyi yabanci dil ögretmeni olmanin tek kriteri "iyi bir üniversiteyi 9ok iyi puanlarla bitirmek" degil, ondan daha ziyade bildiklerini en iyi §ekilde ögrencilerine verebilme, aktarabilme becerilerini, yeteneklerini en iyi §ekilde geli§tirmektir.
Yabanci dil ögrenmek isteyen ögrencilerin seviye belirleme sinavlarinin kursa ba§lamadan önce yapilmasi §arttir. £ünkü farkli hedef yabanci dil seviyesine sahip ögrencilerin bir arada toplanarak ayni zamanda ve yerde derse ba§lamalari 9ok verimsiz sonu9lara yol a9abilir. Bu durumdan hem ögretmen, hem de bütün ögrenciler kötü etkilenebilir, sonu9ta da ba§arisizlik oraninin daha yüksek olmasi bekleniyor. Bu M. Byramin da kendi ara§tirmasinda yer almi§ ve o yanli§likla farkli hedef dil seviyelerine sahip ögrencilerin ayni sinifta derse ba§lamalarinin o ögrencileri hedef dile kar§i negatif etkileyecegi kanaatine varmi§ti [6, p. 95-109], [2].
Bazi yabanci dil ögretmenleri ba§arisizliklarinin sebebini 9e§itli bahanelerle a9iklamaya 9ali§iyorlar. Ögretmenler tarafindan sik sik rastlanan mazaretlere onlara bu i§i yapmak i9in yeterli malzemelerin 9ali§tiklari müessese tarafindan verilmemesi, maa§larinin bu i§i mükemmel §ekilde yapmalari i9in yeterli olmamasi, ögrencilerinin 9ok 9ali§kan olmamasi gibi bahaneler a9iklaniyor. Bu mazeretlerden hi9 biri verimli ders anlatan ögretmeni yipratmamali ve i§ini iyi yapmak ve dili ögrencilere sevdirmek onun en önemli amaci olmali. Her zaman yeni dil ögrenen ögrencilere gramer kurallarina uygun kendi örnek cümlelerini söyleme §ansi e§it §ekilde verilmelidir. Nitekim herhangi bir ögrencinin yanli§likla gözardi edilmesi dersin verimliliyinin dü§mesine getirebilir. Hatta diger ögrenciler de bu duruma §ahit olduklari i9in ögretmenin iyi ve profesyonel olmadigini dü§ünüyorlar.
Yabanci dil ögretmenleri ögrencilerin milli, etnik, irki, cinsi ve dini inan9lar gibi hassas ve ki§isel sorunlariyla ilgili hi9bir §ekilde a§agilayici tarzda konu§mamali, hatta örnek cümlelerde kullanmi§ olursa bile belirttigim hassas konulara hi9bir §ekilde muracaat etmemelidir. Örnegin: Kiyaslamayla ilgili somut örnekte "Senin dininde islam dininden farkli olarak domuz eti yeniyor" cümlesinden ögrenci a§iri 9ok rahatsiz olabilir, hatta bu daha üst kuruma §ikayet bile edilebilir.
Yabanci dil ögretmenleri bazen kendi sinirlarinin ötesine ge9erek ögrencileri kendileriyle ilgili §ahsi bilgiler vermege zorluyor ve ögrenciler bu durumdan 9ok rahatsiz oluyor, 9ok zaman buna sert §ekilde tepki veriyorlar. Örnegin: "evlimisin?, "erkek arkada§in veya kiz arkada§in var mi?" veya "maa§in ne kadar?" gibi §ahsi sorularin ögretmen tarafindan ögrencilerine sorulmasi onun dersi verimli ge9mekten ziyade firsat9i ve özel hayata müdahele edici oldugunu dü§ünmege zorluyor. Bu gibi problemlerin olu§masinin önlenmesi i9in dialoglarda, kar§ilikli konu§malarda, örnek cümle yazilmasi veya söylenmesi, sorulan sorularin cevaplanmasi zamani mutlaka onlarin istemezseler ger9ek hayatlarindan örnekler vermeme §anslarinin oldugunu onlara hatirlatmamiz gerek. Aksi taktirde bu ögrenciler bazen cevaplamaya utandiklari i9in sorulari cevapsiz birakmak zorunda kaliyorlar. Örnegin, eger dil derslerimizden birinde ögrencilerden birisi "Aile" ba§likli metnin sonundaki sorulari cevaplandirdigi sirada oradaki sorulardan "medeni durumun ne? evli misin/bekar misin/bo§anmi§ misin?" sorusunu cevaplamak istemedigini belirtirse o zaman ona istedigi cevabi
ОФ "Международный научно-исследовательский центр "Endless Light in Science"
verebilecegini ve sadece anlamin ve gramerin iyi anlaçildigina emin olmak istedigimiz için gerçek hayatindaki olaylar ile ilgilenmedigimizi söylememiz gerekiyor. Gerçekten de bu yöntemle hem o ögrencinin, hem de diger ögrencilerin dil özgüvenlerini kazanmi§ olmalarini saglayacagimizi gözlemleyebiliriz.
Yabanci dil ögretmenleri genellikle kendi aileleri ve yakin çevrelerinden gerçek olmasa bile gerçeklik payi a§iri olan dogal örnekler vermeli, hatta bu örnekleri yapabildigince görsellerle zenginleçtirmeli. Bu zaman ögrenciler yeni dili daha rahat ve iyi §ekilde ögrenebiliyorlar. Ayni zamanda kesinlikle herhangi bir ögrencinin yaptigi yazi veya konuçma hatasini diger ögrencilerin gözleri önünde açik açik söylememek daha uygun [5, p.35]. Ögrencilerin en sinirlendikleri konulardan biri de onlarin sinav sorularina cevap kagitlarinin herkesin gözü karçisinda eleçtirilmesi. §öyleki bu davraniçin demokrasi kurallarina aykiri oldugunu yüzlerindeki geribildirimle aninda ifade ediyorlar. O yüzden yabanci dil ögretmeni mutlaka sinav kontrolünden sonra bütün ögrencilerin sinav kagitlarini digerleri görmeyecek çekilde onlara kapali çekilde dagitmali, ayni zamanda bütün sinifca sinav sonuçlarinin degerlendirilmesinin genellemesini yaparak genel olarak yapilan yanliçlari beyaz yazi tahtasinda geregince anlatmalidir. Gerçekten de bu zaman ögretmen tarafindan eçitlik prensibinin uygulandigini hissettikleri sebebiyle onlarin hepsinin yüzünde memnuniyyet görebiliriz.
Yabanci dil ögretmenleri derste daha çok zamanini kendisinin gramer agirlikli kurallari anlatmasina ayirmamali, e§it çekilde zaman bölgüsü yaparak anlatdiklarini ögrencilerinin dilinden de geri almali [4]. §öyle ki, onlarin iyi anlayip anlamadiklarini kontrol etmek için onlara §ans tanimali, onlarin kendi örnekleri söylemeleri, rol oynayarak ve ya dialog çeklinde konuçarak anlatmalari için onlara firsat vermeliyiz.
Yabanci dil ögretmenleri derste "rol yapma" zamani kendi ögrencilerinin kaç yaçlarinda olmalarina bakmadan onlara yerine ve konusuna göre anne, baba, ögretmen, çocuk, bakan ve baçka meslek ve statülerde olabileceklerini dü§ünerek davranmali, dialoglari ve konuçmalari ona göre yapmali. Böyle yapildigi taktirde ögrenciler sanki ögrencilerin ögrendikleri dili pratikte uygulamak çansinin onlara sunulmasindan çok mutlu oluyor ve monoton bir ortamda ders yapmak sikintisindan kurtuluyorlar. Son yillarda uygulanan en yeni yöntemlerden biri de yabanci dil ögrenen ögrencilerin seviyelerine göre metin üzerinde çe§itli ögrenme becerilerini eglenceli §ekilde uygulamaktir. Herhangi bir metin üzerinde hem yeni gramer ögrene, eski gramer üzerinden geçe hem de yeni kelime ögrene, eskiden ögrenilen kelimelerin üzerinden tekrar geçe bilir ve ögrencilerin metni algilamalarina yardimci ola biliriz. Metin üzerinde çaliçarak ögrencilerin sadece okuyup anlama degil ayni zamanda soru sorarak, cevaplayarak ve anlatarak konuçma becerilerini de geliçtirmelerine yardimci olmak mümkündür.
Yabanci dil ögretmenleri derste sorduklari her sorunun cevabini sadece ögrencilerin kendilerinin cevaplamasi için firsat tanimali, hatta hiçbir çekilde hatirlamadiklarini gözlemlerse en azindan dogrudan cevabi söylemeden ipuçlari vererek onlarin cevabi hatirlamalarina yardimci olmalidir. Bazen ögrenciler tamamen dogru cevabi degil de yanli§ veya dogru cevaba yakin cevap verirler. Buna ragmen iyi yabanci dil ögretmeni baçariya giden yolda emin adimlarla yürümeleri için ögrencileri kendine bagimli yapmadan onlarin özgürce dü§ünmelerine yardimci oluyor.
Modern çag yabanci dil egitiminde geleneksel egitimindeki gibi çeviri yoluyla yabanci dilin anlatilmasi kabul edilmiyor. Çünkü yabanci dil ögrenmek isteyenlerin bu dili algilamasi en iyi kendi dillerini hatirlamaksizin ögrendikleri yeni dilde basit §ekilde "rol yapilarak" anlatilmasi §eklinde mümkündür. Hala eskiden oldugu gibi kolaylik saglamasi açisindan yabanci dil ögretimini direkt çeviri yoluyla uygulayan eskiye yönelik yöntemi tercih edenlerin olmasina ragmen yava§ yava§ bu sisteme ileri seviyede gelten egitim sistemlerini uygulayan üniversite, okul ve kurslarda artik baçvuru yapilmiyor. Artik akilli insanlar dogrudan çeviri yapilmasi §eklinde dil ögrenimini kabullenmiyor. Bunu araçtirmaci M. Byram da kendi araçtirmasinda ara§tirmi§ ve almanca dersini anlatmayi hedefleyen ögretmenin hedef dil yerine genellikle ingilizce kullanmasini mantikli ve ögrenciye yararli bulmadigini belirtmiçtir [б, 95-1G9], [2].
Bazi yabanci dil ögretmenleri hedef dil diçinda konuçan ögrencilere kar§i çeçitli cezalar uyguluyor [3]. Örnegin, birkaç defa hedef dilde hikaye ve §iir okunmasi gibi cezalar uygulanmaktadir. Bence böyle cezalarin uygulanmasi belki kûçûk yaçlardaki ögrencileri iyi etkileyebilir, lakin dil ögrenenler her zaman kûçûk yaçlardaki çocuklar olmayabilirler. Büyük yaçlardaki ögrencilere herhangi ceza uygulanmasi örnek davrani§ degildir ve onlari incitebilir. Bu yüzden de ceza uygulanmasi her yaçtaki ögrenci için geçerli degildir, onlari negatif etkileyebilir. Nitekim baçarisiz ögrencilere ceza uygulanmasi sistemi tarih boyunca ve gûnûmûzde ho§ kar§ilanmami§ ve kar§ilanmamaktadir.
Ögrencilere sunulan ödev içeriginin karmaçik, soyut ve stresli olmasi yerine anlaçilan, somut ve acil bilgiye ulaçabilinen olmasi onlar için çok önemli. Peki onlara verilen ödevin açiri strese sebep olmasini nasil anlayabiliriz? Eger ögrenci ödevin sözlü veya yazili yapilmasi, tek baçina mi yoksa diger ögrencilerle veya aileyle yapilmasi ve s. sinyalleri algilayamazsa o ödevi ya yapmaz ya da yaparsa o zaman kendini verimli hissedemez [1, 281] .
Son yillarda yabanci dil ögretiminde uygulanan önemli degiçikliklerden bir digeri de sinav ve ya puanlama sisteminin eskiden oldugu gibi disiplinli çekilde ve zor olmamasidir. §öyle ki çogunlukla yabanci dil ögrenenlerin ögrendikleri ülkede bulunma sebepleri farkli olabilir. Onlar ögrenci olarak üniversitelerde okumanin yaninda diplomat, ögretmen, i§ adami, doktor gibi çeçitli mesleklere sahip çaliçanlar da olabilirler. Onlar ögrendikleri dilin taçiyicisi olmamalari nedeniyle o dili ögrendikleri zaman çeçitli zorluklarla kar§ila§abilirler. Yani siniftaki ögrencilerin dil algilama yöntemleri, gramer veya kelime yapisi onlarinkinden çok farkli olabilir.
Araçtirmanin amaci yabanci dil ögrenimi ve ögretiminde mevcut olan geleneksel problemleri araçtirip onlarin modern çagda yeni yöntemlerle çözüm yolunu önermek; yabanci dil ögretmenlerinin önerilen yöntemler dogrultusunda daha hizli, kaliteli ve eglenceli §ekilde hedef dili kendi yabanci ögrencilerinin ögrenmesini saglamak; ayni yöntemleri kullanarak yurtdiçina gitme firsati olmayan kendi ûlkesinin vatandaçlarina çeçitli yabanci dil ögretmek ve §öylelikle ögretmenlik içinde hem baçariyi yakalamak, hem de meslegini eglenceli bulmaktir. Ögrenciler adim-adim her basamakta saglam çekilde yürüyebildiklerini hissettiklerinde diger basamaklara daha gûvenli çekilde adim atacaklar. Araçtirmanin amaci yabanci dil ögrenimi ve ögretiminde yukarida belirtilen metod ve yöntemleri kullanarak en a§agi dil seviyesinden en üst seviyeye kadar baçariyla ulaçabilmenin sirlarini mümkün oldugu kadar okuyucuya sunmaktir.
Makalede yabanci dil ögreniminde ögrencilerin ve ögretmenlerin karçilikli olarak rastladiklari sorunlar yer alm§ ve onlarin mümkün çözüm yollari önerilmi§tir. §imdiye kadar yapilan yanliçlari dûzeltmemiz için araçtirmalar ve deneyimlerden yola çikarak birkaç yöntem ileri sûrûlmûçtûr. Bunlara çeviri yapmadan rol yapma yöntemiyle ve onlarin özel hayatina mûdahale etmeden genel örnekler ûzerinden anlatmak, sinav yanliçlarini açiklayip izah ederken genelleme yapmak gibi yollari örnek verebiliriz. Bu çaliçma ondan yararlanan yabanci dil ögretmenleri için çok mûkemmel bir firsat niteliginde degerlendirilebilir.
KAYNAKCA
1. Andrew D. Cohen, The Learner's Side of Foreign Language Learning: Where Do Styles, Strategies and Tasks Meet?, IRAL International Review of Applied Linguistics in Language teaching 2003, Pp.279-291
https//www.researchgate.net/publication/241369687_The_Learner's_Side_of_Foreign_Language_L earning_Where_Do_Styles_Strategies_and_Tasks_Meet
2. Byram, M. 1997. Teaching and Assessing Intercultural Communicative Competence. Clevedon: Multilingual Matters.
3. Jeff Davis, Teaching ESL: 10 Common Problems in the Classroom, 2016 https://owlcation.com/academia/Teaching-ESL-10-Common-Classroom-Problems-and-Solutions
4. Katharine B.Nielson, The Best Way to Learn a Foreign Language Is the Opposite of the Usual Way", 2019
https://www.forbes.com/sites/forbesleadershipforum/2014/04/22/the-best-way-to-learn-a-foreign-language-is-the-opposite-of-the-usual-way/#4cc60c1e5e8e
5. M. Pawlak and A. Mystkowska-Wiertelak , Challenges of Second and Foreign Language Education in a Globalized World, Springer international Publishing, 2018, 327 .p 35
6. William Wagaba, Foreign language teaching and learning: Challenges and opportunities at Makerere University, Stellenbosch Papers in Linguistics PLUS, Vol. 40, 2010, 95-109