Научная статья на тему 'ÇOK KÜLTÜRLÜLÜKTE KİMLİK ANLAYIŞI VE ENDÜLÜS İSPANYASINDAKİ YANSIMALARI'

ÇOK KÜLTÜRLÜLÜKTE KİMLİK ANLAYIŞI VE ENDÜLÜS İSPANYASINDAKİ YANSIMALARI Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
1
0
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Çokkültürlülük / Kimlik / Toplumsal Kimlik / Endülüs Devlet Kimliği / Kültür. / Multiculturalism / Identity / Social Identity / Andalusian State Identity / Culture.

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Kocaman Neslihan, Özcan Murat

Çalışmanın çıkış noktası tarih boyunca hemen hemen tüm toplumların çok kültürlü bir yapıya sahip olmasının ışığında, İspanya’nın da yer aldığı coğrafya itibariyle benzer bir konumda bulunmasıdır. Bu sebeple çok kültürlülük açısından kimlik anlayışı hem Endülüs toplumu hem de Endülüs devleti nezdinde irdelenecektir. Bu bağlamda öncelikle çokkültürlülük üzerine çalışmalarıyla tanınan Gerd Baumann ve Bhikhu Parekh’in kavrama olan yaklaşımları ele alınmıştır. Sonrasında çok kültürlülük nedir, Endülüs İspanyasındaki rolü nelerdir sorularına cevap aranmıştır. Çok kültürlülüğün etkinlik alanlarını anlamaya yardımcı olacak konulara bakılmış, ana fikirleri ve kavramları üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada hedeflenen çok kültürlülük kavramını kimlik sorunsalı ve Endülüs örneği üzerinde tartışmaktır. Toplumun şekillenmesinde etkili olan devlet kimliği ve devlet kimliğinin formasyonu meselesi de çalışmanın önemli bir bölümünü oluşturmuştur. Araştırmanın amacı Endülüs İspanya’sındaki çok kültürlülük modelinde kimlik ve beraberinde getirdiği çatışmalar da dâhil olmak üzere birçok aktörle ilişkisine dayalı olarak şekillenen devlet kimliğinin ve sonuçlarının anlamlandırılmasıdır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

IDENTITY CONCEPT IN MULTICULTURALISM AND ITS REFLECTIONS IN ANDALUSIAN SPAIN

The starting point of the study is the recognition of the multicultural structure present in almost all societies throughout history, with Spain being geographically situated in a similar context. Therefore, the understanding of identity in terms of multiculturalism will be examined both in the Andalusian society and the Andalusian state. In this context, the approaches of Gerd Baumann and Bhikhu Parekh, known for their studies on multiculturalism, are initially discussed. Subsequently, the study explores what multiculturalism is and examines its role in Andalusian Spain. Topics that help understand the areas of effectiveness of multiculturalism are explored, emphasizing key ideas and concepts. The aim of this study is to discuss the concept of multiculturalism in relation to the problematic of identity, particularly focusing on the example of Andalusia. The issue of state identity and the formation of state identity, which are influential in shaping society, also constitute a significant portion of the study. The research aims to comprehend the state identity shaped by the relationship with various actors, including multiculturalism in Andalusian Spain, and its consequences, including conflicts related to identity

Текст научной работы на тему «ÇOK KÜLTÜRLÜLÜKTE KİMLİK ANLAYIŞI VE ENDÜLÜS İSPANYASINDAKİ YANSIMALARI»

□ывжаы

INTERNA'nONALJOURNAL OF LANGUAGE, LITERATURE AND CULTURE RESEARCHES МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ JIИ II I ВИСТИЧ EC KU X. ЛИТЕРАТУРОВЕДЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОЛОГИЧЕСКИХ ИССЛЕДОВАНИЙ

E-1SSN: 2667-4262

Atif/Citation: Kocaman, N. & Özcan, M. (2024). Çok kültürlülükte kimlik anlayiçi ve Endülüs Ispanyasindaki yansimalari. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kultur Arapirmalan Dergisi (UDEKAD), 7 (1), s. 20-32. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1372217

Neslihan KOCAMAN* Murât ÖZCAN"

COK KÜLTÜRLÜLÜKTE KIMLIK ANLAYI$I VE ENDÜLÜS iSPANYASINDAKi YANSIMALARI_

ÖZET

Cali§manin giki§ noktasi tarih boyunca hemen hemen tüm toplumlarin gok kültürlü bir yapiya sahip olmasinin i§iginda, ispanya'nin da yer aldigi cografya itibariyle benzer bir konumda bulunmasidir. Bu sebeple gok kültürlülük agisindan kimlik anlayi§i hem Endülüs toplumu hem de Endülüs devleti nezdinde irdelenecektir. Bu baglamda öncelikle gokkültürlülük üzerine gali§malanyla taninan Gerd Baumann ve Bhikhu Parekh'in kavrama olan yakla§imlan ele alinmi§tir. Sonrasinda gok kültürlülük nedir, Endülüs ispanyasindaki rolü nelerdir sorulanna cevap aranmi§tir. Cok kültürlülügün etkinlik alanlanni anlamaya yardimci olacak konulara bakilmi§, ana fikirleri ve kavramlan üzerinde durulmu§tur. Bu gali§mada hedeflenen gok kültürlülük kavramini kimlik sorunsali ve Endülüs örnegi üzerinde tarti§maktir. Toplumun §ekillenmesinde etkili olan devlet kimligi ve devlet kimliginin formasyonu meselesi de gali§manin önemli bir bölümünü olu§turmu§tur. Ara§tirmanin amaci Endülüs ispanya'sindaki gok kültürlülük modelinde kimlik ve beraberinde getirdigi gati§malar da dahil olmak üzere birgok aktörle ili§kisine dayali olarak §ekillenen devlet kimliginin ve sonuglarinin anlamlandirilmasidir.

Anahtar kelimeler: Qokkültürlülük, Kimlik, Toplumsal Kimlik, Endülüs Devlet Kimligi, Kültür.

IDENTITY CONCEPT IN MULTICULTURALISM AND ITS REFLECTIONS IN ANDALUSIAN SPAIN

ABSTRACT

The starting point of the study is the recognition of the multicultural structure present in almost all societies throughout history, with Spain being geographically situated in a similar context. Therefore, the understanding of identity in terms of multiculturalism will be examined both in the Andalusian society and the Andalusian state. In this context, the approaches of Gerd Baumann and Bhikhu Parekh, known for their studies on multiculturalism, are initially discussed. Subsequently, the study explores what multiculturalism is and examines its role in Andalusian Spain. Topics that help understand the areas of effectiveness of multiculturalism are explored, emphasizing key ideas and concepts. The aim of this study is to discuss the concept of multiculturalism in relation to the problematic of identity, particularly focusing on the example of Andalusia. The issue of state identity and the formation of state identity, which are influential in shaping society, also constitute a significant portion of the study. The research aims to comprehend the state identity shaped by the relationship with various actors, including multiculturalism in Andalusian Spain, and its consequences, including conflicts related to identity.

Keywords: Multiculturalism, Identity, Social Identity, Andalusian State Identity, Culture.

* Sorumlu yazar, Doktora Ögrencisi, Ankara Haci Bayram Veli Üniversitesi, Lisansüstü Egitim Enstitüsü, Qeviri ve Kültürel Qali^malar Anabilim Dali, Ankara / Türkiye. E-posta: nkocaman1@gmail.com / Corresponding Author, PhD Student, Ankara Haci Bayram Veli University, Graduate Education Institute, Department of Translation and Cultural Studies, Ankara / Türkiye. Email: nkocaman1@gmail.com

** Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Egitim Fakültesi, Yabanci Diller Egitimi Bölümü, Arap Dili Egitimi Ana Bilim Dali, Ankara / Türkiye. E-posta: mozcan58@gmail.com / Prof. Dr., Gazi University, Gazi Faculty of Education, Department of Foreign Languages Education, Department of Arabic Language Education, Ankara / Turkey. E-mail: mozcan58@gmail.com

Makale Bilgisi (Article Info): Arajtirma makalesi / Research Article, Makale Gelij Tarihi (Received): 12.10.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 08.02.2024

Giri§

£ok kültürlülük farkli kültürel kimliklere sahip topluluklarin ayni toplum i9inde varliklarini kabul etme, birbirleriyle olan ili§kilerini herhangi bir 9ati§maya imkan vermeden e§itlik ve bari§ i9inde sürdürmeye dayalidir1. £ok kültürlülük günümüz dünyasinda karma§ik toplumsal ve kültürel kimliklerin merkezinde yer alan bir kavramdir. Farkli etnik gruplar, diller ve kültürler arasinda bir arada ya§amanin zenginligini ve karma§ikligini ele almaktadir. Endülüs ispanyasi da Orta £ag boyunca 9ok kültürlülügün en belirgin örneklerinden birini sunmaktadir. Bu 9ali§ma 9ok kültürlülük kavramini Endülüs ispanyasindaki kimlik anlayi§i üzerinden inceleyerek, tarihi baglamin önemini degerlendirmektedir.

Kimlik konusu ise 90'li yillardan günümüze kadar sosyal bilimler alaninda önemli bir konum te§kil etmi§ ve antropologlardan tarih9ilere, siyaset uzmanlarindan felsefecilere, psikologlardan sosyologlara kadar bir9ok bilim insaninin ilgi odagi haline gelmi§tir (Jenkins, 2008, s.28). Kimlik denildigi zaman kültür kavraminin da akla gelmesi olagandir, zira kimlikler ait olduklari farkli kültür ve alt kültürler araciligiyla §ekillenmektedir. Bu noktada 9ok kültürlülügün, kimligi sürekli bir in§a ve kurgulama süreci olarak görmesi yadsinamaz bir ger9ektir. Kimlikler kim oldugumuz, digerlerinin kim oldugu, i9inde ya§adigimiz toplumun ve devletlerin ne oldugu sorularina yanit verebilmektedir. Elbette bu kimlikler zamanla dogru orantili olarak in§a sürecinden ge9ip degi§kenlik gösterebilirler. Alt kimlikler her ne kadar degi§ken olsa da üst kimlikler benligini koruma özelligini i9inde barindirmaktadirlar. Kimlik kavraminin a9iklanmasinda süreklilik gösteren in§a süreci 9ali§mada yer verilecek devlet kimliginin diger devletlerle olan etkile§im süre9lerine i§ik tutmaktadir. Psikolojide kullanilan "Ben" kimligi bireyin sahip oldugu kimlik iken sosyal kimlik olarak da nitelendirilebilecek kolektif kimlik i9erisine devlet kimligi de girebilir. Milletlerin i9inde ya§adiklari ülke i9in zaman zaman ortaya koyma gereksinimi duyduklari birlik duygusu aslinda bireyin devletle arasinda köprü kurma isteginin bir sonucudur (Brewer, 2001, s. 115-125).

Sosyal Psikolog Marilynn Brewer, kimlik kavramini kategorilere ayirir ve §u §ekilde bir gruplama yapar:

1. Cinsel kimlik, irksal ve etnik kimlik ve kültürel kimlik

2. Ki§ilerarasi ili§kilerden ve edindigimiz rollerden türeyen kimlik

3. Bir sosyal birim ya da grubun ayrilmaz bir par9asi olarak görülen ben kimligi

4. Bir grup kimliginin in§asina bireyin aktif olarak katilimi (Brewer, 2001, s. 117-119).

Sosyolog Rogers Bruebaker ve Tarih9i Frederick Cooper (2005, s. 1-2), Brewer'in yapmi§ oldugu bu siniflandirmayi kabul etmeyerek, kimligi bir analiz kategorisi olarak degerlendirmezler; insanlarin sahip oldugu, aradigi, in§a ettigi ve müzakere ettigi bir kavram olmaktan 9ikarirlar. Kimlik, onlara göre, analitik bir kategori i9erisinde yer alir ve bütünü par9alar halinde inceleyerek anlam kazanir.

Vera Noriega ve Valenzuela Medina (2012, s. 274) kimligin irk, din, etnisite, milliyet9ilik, toplumsal cinsiyet, toplumsal hareketler ve diger kolektif olaylari kapsayan kullanimlarini reddederler. Sadece belli bir gruba belirli sebeplerden dolayi mensup olma ya da digerleri tarafindan ayrimciliga yol a9arak reddedilme riski ta§imasi sebebiyle, kimligin öz niteligi ta§iyan

1 https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/cok_kulturluluk, 9evrimi9i 3 Ocak 2024.

Ortaklik, Baglanabilirlik ve Bir Gruba Ait Olma niteliklerinin geli§tirilmesi gerektigini ifade ederler.

Brewer'in sosyal birim ve kültürel bir rol üstlenmesiyle nitelendirdigi kimlik olgusu 90k kültürlülügün yogun olarak ya§andigi ispanya'da 9eviri edimi dendiginde Toledo £evirmenler Okulu örnegi ile kar§imiza 9ikar. Toledo £evirmenler Okulu (Escuela de Traductores de Toledo), Orta £ag ispanyasinda önemli bir 9eviri merkeziydi. Bu okul, özellikle XII. ve XIII. yüzyillarda faaliyet göstermi§tir. Toledo £evirmenler Okulu, farkli kültürlerden gelen dilbilimciler, 9evirmenler ve bilim insanlari arasinda bir bulu§ma noktasidir. Burada, esas olarak Arap9a, ibranice ve Yunanca gibi dillerden Latinceye ve ispanyolcaya 9eviriler yapilmi§tir. Bu 9eviriler, Antik Yunan ve Roma bilgisi, Arap bilim ve felsefesi ile Endülüs ispanyasinda ya§ayan Hristiyan, Yahudi ve Müslüman topluluklar arasindaki kültürel etkile§imin bir ürünüdür. Okul, Rönesans döneminin ba§langicina ilham vermiß ve Avrupa'da antik bilgiye ve felsefeye olan ilgiyi canlandirmi§tir demek yanli§ olmayacaktir. Orta £ag boyunca hem 9ati§ma hem de i§birligi i9inde ya§ayan farkli kültürler arasindaki zengin etkile§imin bir ürünü olarak görülebilir. Toledo £evirmenler Okulu'nun mirasi, bugünkü dilbilim ve 9eviri 9ali§malari i9in de önemli bir referanstir. Dolayisiyla Endülüs mirasini okumak, 9özümlemek ve 9evirmek amaciyla okula gelen 9evirmenler hem sosyal bir yapinin hem de 9eviri edimi rolünü üstlenen bir grubun par9asi olmu§lardir.

Toledo örnegine benzer bir diger 9ok kültürlü 9er9evede 9eviri hareketlerinin görüldügü yer Sicilya adasi olmu§tur. Arkan'in (2023, s. 211) belirttigi üzere Sicilya eski 9aglardan itibaren stratejik konumu sebebiyle Yunanlilardan, Fenikelilere ve Araplara kadar bir9ok milleti agirlami§ ve buraya gelen alimler Sicilya'yi yapilan 9eviri 9ali§malari neticesinde Toledo'nun ardindan kültürel etkile§im araciligiyla kozmopolit bir toplum yapisina dönü§türmü§tür.

Sosyolog ve antropolog Gerd Baumann i9in 9ok kültürlülük diyalojik bir süre9tir. Bir ba§ka ifadeyle kar§ilikli etkile§ime dayali bir anlam olu§turma durumunu kapsar (Baumann, 2006, s.118). Bu a9iklama i§iginda Toledo £evirmenler Okulu ve Sicilya'da görülen 9eviri hareketleri, tarih boyunca önemli bir diyalojik süre9 örnegini temsil eder. Bu süre9, farkli kültürler arasinda bilgi ve fikirlerin aktarilmasi i9in bir platform saglami§tir. Ayni zamanda, 9eviri okulunda farkli inan9 ve kültürlerden gelen 9evirmenlerin bilgi payla§iminda bulunmalarini i9erir. Yunanca ve Arap9a metinlerin Latinceye 9evrilmesi ve yorumlanmasi kültürler arasinda bir köprü olu§turmu§; farkli inan9 sistemleri ve dü§ünce geleneklerinin etkile§imini te§vik etmi§tir.

Orta ^ag'da, ispanya'nin güneyinde yer alan Endülüs bölgesi, kültürler ve dinler arasi kayna§manin ya§andigi bir cografyadir, bölgenin tarihine ve 9ok kültürlü kimliginin olu§umuna etki birakmi§tir. Ancak bu 9ok kültürlü dönem, zaman zaman farkli inan9lar arasinda gerginliklere ve anla§mazliklara da mahal vermi§tir. Reconquista2 olarak bilinen, ispanya'nin kuzeyindeki Hristiyan kralliklarinin Endülüs'ü geri almaya 9ali§tiklari süre9, 9ok kültürlü birligin sonunu getirmi§tir. Yahudilerin sürgünü ve Müslümanlarin Hristiyanliga zorla ge9irilmesi, bölgenin demografisini ve kültürünü degi§tirmi§tir.

2 Reconquista (Yeniden Fetih), ispanya'da Orta Cag'dan Yeni Cag'a uzanan bir donemde Müslümanlarin ispanya'yi fethetmesi ve Hristiyan kralliklarinin topraklarini geri alma sürecini ifade eder. Bu donem 711 yilindan 1492'ye kadar sürdü ve ispanya'nin yeniden Hristiyanla§tinlmasina ve ispanyol imparatorlugu'nun kurulmasina yol agti. 1492'de Reconquista, Granada'nin fethiyle sona erdi ve ayni yil Kristof Kolomb Amerika'ya yola Qikmi§ ve bu donem, ispanya'nin tarihinde onemli bir rol oynayarak ispanyol kimliginin §ekillenmesine katkida bulunur.

1. Cok Kültürlülügün iki Önemli Dü^ünürü Gerd Baumann ve Bhikhu Parekh

Uluslararasi ili§kilerde 9ok kültürlülük dendigi zaman akla gelen iki önemli yazar Gerd Baumann ve Bhikhu Parekh olmu§tur; Gerd Baumann Qokkültürlülük Bilmecesi adli kitabinda bu kavrami 9ogulcu, toplumlarin kendisine ve öteki olarak görülen diger kültürlere kar§i atfedilen bir uygulama olarak niteler. Bhikhu Parekh ise Qokkültürlülügü Yeniden Dü§ünmek isimli eserinde toplumlarin kültür ve kültürel 9e§itlilige ili§kin baki§ a9ilarini sunmu§tur. Dolayisiyla 9ok kültürlü toplumlarin anla§ilmasi ve tarti§ilmasi konusuna katkida bulunmu§lardir. Toplumlarin 9e§itliligi nasil yönlendirebilecegi ve kapsayici olabilecegi konularinda görü§lerini belirtmi§lerdir.

Gerd Baumann, 9ok kültürlülük ve gö9menlik sosyolojisi üzerine 9ali§malariyla bilinen bir sosyolog ve antropologdur. Özellikle Birle§ik Krallik ve Avrupa baglaminda 9ok kültürlülük kavramini incelemi§tir. Kültürel 9e§itliligin taninmasinin ve kimlik siyasetini anlamanin önemini vurgulami§tir. Baumann (2006, s. 23) 9ok kültürlü toplumlardaki kimlik ve aidiyetle ilgili konulari incelerken bireylerin ve topluluklarin kimliklerini 9e§itli kültürel ortamlarda nasil müzakere ettiklerini ve kültürel uygulamalarin bu kimlikleri nasil §ekillendirdigini tarti§mi§tir. Ortak sivil kültürün mevcut kültürden ibaret olmadigini sonradan dahil olanlarin da asimilasyonunun gerektigini belirtir. Bir diger ifadeyle 9ok kültürlü toplumlardaki karma§ikligi birden fazla kültürel gelenegin bir arada bulunmasi ile a9iklarken kültürel asimilasyonun ve kültürel 9e§itliligin bir ihtiya9 oldugunu vurgulami§tir.

Bhikhu Parekh ise 9ok kültürlülük, siyaset teorisi ve etik konularinda 9ali§malariyla taninan bir siyaset felsefecisidir. "£okkültürlülügü Yeniden Dü§ünmek" isimli kitabinda geleneksel Bati asimilasyon modellerine meydan okumu§tur (2002, s.145). Azinlik gruplarinin kimliklerini ve haklarini savunan kapsayici ve diyalojik bir yakla§imi benimser. Bu noktada Baumann ile 9ok kültürlülüge olan yakla§imlari örtü§mektedir; her ikisi de etkile§imin oldugu 9ogulcu toplumlarda 9ok kültürlülügün olumlu sonu9lar verecegine odaklanmi§lardir.

Baumann'in diyalojik olarak tanimladigi süre9 ve Parekh'in 9ok kültürlü perspektifi, önemli görü§ler i9erir. ilk olarak, insanlarin kültürle i9 i9e oldugu, daha sonra kültürel 9e§itliligin ve kültürler arasi diyalogun ka9inilmaz hatta arzu edilen bir durum oldugu görü§ü bulunur. ikinci olarak, tüm kültürlerin i9sel bir 9ogulculuga sahip oldugu, bilin9li veya bilin9siz bir §ekilde diger kültürlerle etkile§imlerinin yaratici sonu9lar verdigi ve herhangi bir zamanda kismen 9ok kültürlü olduklari fikri öne 9ikar (Parekh, 2002, s.430).

Orta £ag Endülüs bölgesi bu gruba dahil edilebilir, 9ünkü ispanya, tarihinde tek kültür bi9imini benimsememi§ bir ülke olarak dikkat 9eker. iktidar sahibi kültürel gruplarin egemenlikleri ve ötekile§tirilen kimliklerin ya§adigi zorluklar, toplumda bölünmelere neden olmu§ olabilir, ancak ispanya olumsuzluklarin ya§andigi dönemlere ragmen 9ok kültürlü yapisini korumu§tur. Bu noktada Endülüs toplumunun öne 9ikan özelligi, farkli kültürel formlarin toplumsal ya§amin bir par9asi haline getirilmesi ve böylelikle 9ok kültürlülügün olumlu etkilerini yansitmi§ olmasidir. Bu, farkli kimlikler üzerinde olumlu algilar olu§turulmasina ve bir arada ya§ama becerisinin geli§mesine katki saglami§tir denebilir.

2. Cok Kültürlülük Kavraminin Genel Tanimi

^ok kültürlülük kültürel pratiklerin ve degerlerin bir bütün i9erisinde ele alindigi, bunlardan bagimsiz bir veri bütünü olu§turmayan ve toplum i9erisinde yer alan interdisipliner bir yakla§imdir. Toplumda birden fazla kültürün bir arada ya§adigi yapilari anlatirken egemen kültür

ile diger kültürler arasindaki ili§kiyi de gözlemler. Ayrica, farkliliklarin hakim olan kültürle e§it bir §ekilde var olmasini te§vik eden bir teoridir (Barin, 2016, s. 59). £ok kültürlülük, 1980'li yillarda kimlik, kültür ve normlar gibi toplumsal ögelerin uluslararasi siyasette canlanmasina sebep olmu§tur. Bir nevi uluslararasi ili§kiler alaninin Rönesans'a taniklik ettigi bir dönem olarak görüldügü söylenebilir.

£ok kültürlülük, bilim felsefesine ve bilgi sosyolojisine ait bir yakla§im olup, kendi i9inde ge§itli dü§ünceleri, farkli yakla§imlari ve 9ogulcu bir anlayi§i barindirmaktadir. Ayni zamanda toplumsal ger9ekligin olu§masinda sosyal aktörlerin, yapilarin ve bilginin rolüne dair anlatimlari ve önermeleri de i9eren bir kavramdir. Her gün kendi i9inde birlikte ya§ama (convivencia) araciligiyla 9ok kültürlülük yeniden §ekillenir. Bu nedenle statik bir süre9 degil, son derece dinamik bir süre9tir, 9agda§ gö9ler ve küreselle§me nedeniyle durdurulamaz hale gelmi§ ve dünya genelinde yayginla§mi§tir. Farkli cografi alanlarda degi§en profiller ve yogunluklarla bu yayginla§ma kendini göstermi§tir.

Siyaset Bilimci Andrew Heywood, 9ok kültürlülügü, toplum i9indeki inan9lari ve pratikleri farkli iki veya daha fazla grubun varligindan kaynaklanan kültürel 9e§itlilik olarak tanimlar (Say, 2017, s. 30). Ona göre kültürler sürekli olarak yeniden olu§an süre9ler olarak anla§ilmalidir ve tarihsel anlari dikkate alarak farkli sonu9lar üreten heterojen dinamikler olu§turmalidir. Bir diger ifadeyle temel olarak 9e§itlilik üretmelidirler. Bu 9e§itlilik insan türünün temel bir unsuru olup, geli§ebilmek i9in ortak bir mekani, insanlarin birbirlerini anlayabilmesi i9in ortak bir dili ve in§a edilen ortak gelecegin dü§ünülmesini mümkün kilan ortak paydalarin bilinmesini gerekli kilar. Bu nedenle, 9ok kültürlü toplum, bireysel ve sosyal alanlara saygi gösterildigi sürece farkli gelenek ve ali§kanliklarin bir arada var olabilecegi bir ya§am alanidir ve bu özelligi ile de i§levseldir.

3. Cok Kültürlülükte Kimlik Faktörü

Kimlik, Latinee bir sözcük olan 'Identitas'tan3 türemi§tir ve Real Academia de la Lengua Española (ispanyol Dili Kraliyet Akademisi)4'ne göre bir bireyin veya toplulugun kendisine ait ya da digerleri kar§isinda karakterize ettigi özelliklerinin bütünü anlamina gelmektedir.

Kimlik terimi bireylerin kendilerine yükledigi anlamlar, payla§tiklari ya da payla§madiklari veya farklilik gösterdikleri inan9lar neticesinde sosyal bir pratik olarak kullanilmaktadir (Bruebaker ve Cooper, 2005, s. 5). Kimligin tanimini yapabilmek ya da digerlerinden ayrimini saglayabilmek i9in gü9lü bir duygusal bile§ene sahip olmak ve kimligimizin bilincinde olmak gerekir. Aksi takdirde kimligi sosyal bir pratik ya da analiz kategorisinde ayri§tirmak daginik olacaktir (Quintana Morge, 2016, s. 49-50). Buradan Psikolog James Marcia'nin Daginik Kimlik statüsü referans olarak alinabilir. Bireyin herhangi bir ama9, inan9 ve deger belirlemedigi ve dolayisiyla kararsizlik durumunda kaldigi bir kimlik karma§asidir (Marcia, 1980, s. 111).

£ok kültürlülük, toplumlarin i9inde ya§ayan farkli etnik gruplarin, dillerin ve kültürlerin bir arada varligini tanir, temelde fikir ve kimliklerin nasil olu§tugu, nasil bir evrim ge9irdigi ve devlet davrani§larini anlamada bunlarin etkisinin ne oldugu konulariyla ilgilenir. Her bireyin ve grup üyesinin karma§ik bir kimlik ta§idigini kabul eder. Kimlik, sadece etnik kökenle sinirli olmayan

3 https://dle.rae.es/identidad?m=form. Qev. Neslihan Kocaman. Qevrimi9i 5 Ocak 2024.

4ispanyol Dili Kraliyet Akademisi Madrid merkezli bir enstitüdür. Kurulu§ amaci, ortak bir dil birligi i9in olu§turulan normlan yayinlayarak dilbilimsel regülarizasyonu saglamaktir. https://www.rae.es/la-institucion/la-rae. Qevrimi9i 5 Ocak 2024.

9ok boyutlu bir olgudur. £ok kültürlülük, her bireyin kimliginin taninmasini, saygi görmesini ve degerli oldugunu kabul eder.

Aktörlerin kimlikleri, zamanla etraflarinda ger9ekle§en degi§imlere paralel olarak evrim ge9irebilirler. Dünya politikalarini etkileyen faktörler, dolayisiyla, toplumlarin ve dar anlamda bireylerin de kimliklerini dogrudan etkilemektedir. £ok kültürcü yakla§im, kimligin zaman i9erisinde bireylerin kendilerini nasil tanimladigina ve bu tanimlamalarin ne dereceye kadar kabul gördügüne bagli olarak §ekillenip degi§tigini savunur. Birey i9in kimlik üzerinden yapilan bu tanimin devlet baglaminda da degerlendirilmesi olagandir. ispanya örnegine bakildiginda, ülke dini kimlik a9isindan agirlikli olarak Katolik Kilisesine mensup bir ülkedir. Nüfusun Katolik olmasi bu devlete direkt olarak Katolik kimligi vermektedir. Devletin kendisini Katolik olarak görmesinden ve bu kimlik taniminin diger devletlerce kabul edilmesinden dolayi ispanya'yi bu §ekilde tanimlamaya olanak saglamaktadir. Bu üstten alta dayatilan suni kimlik türünün bir örnegidir.

£ok kültürcü yakla§im, kimlik ile ilgili tanimlamalarini yaparken toplum hayati i9erisinde birey kimliginin §ekillenmesinde kültür ve 9e§itli normlarin büyük rol oynadigini savunmaktadir; bir takim bagimsiz degi§kenler kimlige yön vermektedir. Questions of Cultural Identity kitabinin Who Needs Identity?5 (Hall&DuGay, 1996, s. 1) ba§ligini ta§iyan giri§ bölümünde Sosyolog Stuart Hall, kimlik konusuyla ilgili olarak hem teorik bir sorgulama hem de siyasi seferberlik yapabilme adina tarti§ma ba§latmak istemi§tir. A9ilan bu tarti§ma akademik dünyada da yankilanmi§ ve beraberinde cinsiyet ayrimciligi, i§ yerlerinde ya§anan problemler, irk9ilik ve gö9menlik konularinin da analitik bir büyüte9 altinda ele alinmasini saglami§tir (Busso, 2015, s. 3). Bu sebeple 9ok kültürlülük i9inde yer alan 9okluk, 9ogulculuk ve birliktelik unsurlari kimlik gibi degi§ime a9ik olan bir kavrami a9iklamada kullanilabilecek uygun bir yakla§im olarak nitelendirilebilir.

Kimligi merkezi bir unsur olarak ele alan 9ok kültürlülük, 9ok kültürlü bir toplumda bireylerin ve gruplarin genellikle etnisite, din, dil, milliyet gibi faktörlere dayali 9oklu kimliklere sahip oldugunu kabul eder. Bu kimlikler, bireyin aidiyet hissi i9in merkezi olarak görülür. Ayni zamanda birden fazla kültürel kimligin bir arada var oldugu ve toplum i9inde deger gördügü fikrini destekler. Bireylerin ayrimcilik veya asimilasyon baskisi olmadan kültürel kimliklerini sürdürme ve ifade etme haklarini vurgular.

Diger yandan bireylerin siklikla kesi§en kimliklere sahip oldugunu kabul eder, bu da ayni anda birden fazla kültürel veya sosyal gruba üye olabilecekleri anlamina gelir. Örnegin, bir ki§i hem etnik bir azinligin hem de dini bir azinligin üyesi olabilir. Bu kesi§en kimliklerin taninmasi, 9ok kültürlü baglamda bireylerin deneyimlerini ve bu deneyimlerin karma§ikligini anlamak i9in önemlidir (Baumann, 2006, s.138).

4. Cok Kültürlülükte Devlet Kimliginin Olu^umu ve Endülüs Örnegi

£ok kültürcü kimlik kavrami, devletlerin ulusal 9ikar adina izledigi politikalarda ve söz konusu 9ikarlarin olu§umunda bizzat görev alan temel bir ögedir. £ok kültürcü dü§ünürlere göre devletlerin kimlikleri sabit degildir; ulusal ve uluslararasi süre9ler sonucunda yeniden in§a edilip dönü§ebilir. Devletin 9ikar ve kimlikleri tarihsel süre9 i9inde ya§anan toplumsal, siyasi ve kültürel dönü§ümler ile §ekillenir (Walt, 1998, s. 24).

5 Kitap: Kültürel Kimlik Sorunlan. Giri§ Bölümü: Kimin Kimlige ihtiyaci Var?

Devlet tüzel bir varliktir ve yukarida bahsedildigi üzere devletin kimligi sahip oldugu özelliklere, kendisini nasil tanimlayip temsil ettigine ve bu tanim ve temsillerin diger devletler tarafindan gördügü kabule bagli olarak §ekillenmektedir. Devlet kendi kimligini ancak diger devletlerle interaksiyon yoluyla in§a etmektedir (Smith, 2001, s.52). Bu yüzden devlet kimliklerinin hem siyasi hem de güg ili§kileri kapsaminda devletlerarasi kurulan münasebetler neticesinde §ekillendigi dü§ünülebilir. Bir ba§ka ifadeyle Devlet kimliginin üzerindeki rol siyasi özellikler ta§idigi kadar tarihsel süreg igerisinde edindigi kazanimlarin da bir sonucudur denebilir.

Devletin sahip oldugu ulusal ve uluslararasi kimlikleri de birey kimliginde oldugu gibi zamanla degi§kenlik gösterebilir. Devlet kimliginin ulusal boyutu, ilk olarak pre-sosyal özellikleri igermek ko§uluyla, ülkesel düzeyde mevcut olan sosyo-kültürel deger yargilarina ve temel siyasi rejim kriterlerine tekabül etmektedir (Rustamov, 2008, s. 57). Birey kimlikleri iginde ya§adigi toplumun ve üst katmanda devletin izledigi politikadan etkilenebildigi gibi, devlet kimligi de kendi toplumunun kültürel yapisina benzeyebilir. Pre-sosyal kimlik, bir devletin diger devletlerle ili§kisine ihtiyag duymaksizin sahip oldugu biz ve öteki kavramlaridir. Siyaset Bilimci Alexander Wendt'e göre pre-sosyal olan devletler diger devletlerle olan ili§kilerinin ilk a§amasinda bencil olmaya egilimlidirler; kar§ilikli etkile§im sürecinin (state-to-state) ba§langicinda devletin kendine yeten (self-help) davrani§lar sergiledigini görmek mümkündür (Rustamov, 2008, s. 56).

Devletlerin uluslararasi boyuttaki kimligi ise ulusal baglamda sahip oldugu pre-sosyal anlayi§a göre daha yenilikgi bir tutum sergileyebilir, uluslararasi platformda diger devletlerle girdigi sosyal etkile§im yeni olanin farkindaligini geli§tirebilir. Bu sebeple, devletin yeniliklere agik olan tarafinin nispeten daha primitif kalan taraflarinda güncellemelere olanak saglayacagi dü§ünülebilir. £ok kültürlülügün kimlik anlayi§inin özetinin bu oldugunu söylemekte sakinca yoktur denebilir. Bir ba§ka deyi§le, fikirlerin, olu§umlarin ve sosyal hayatin dünya politikalari üzerindeki etiklerine yogunla§ir demek yanli§ olmayacaktir.

Daha önceden tarihsel süreglerin, özellikle, devlet kimliklerinin olu§masinda etkili oldugundan bahsedilmi§ti. Bu süreglerin gergekle§mesinde birtakim roller üstlenen ki§i ya da gruplarin da kimlikler üzerinde etkili oldugunu vurgulamak gereklidir. Var olan hükümetin degi§imiyle ba§a gelen ki§ilerin o devlete ve toplumuna da yeni kimlikler getirecegi kaginilmaz bir gergektir. Dolayisiyla gok kültürlülük devlet kimligi ve nüfusun ge§itliligini tanir. Bir ulusun kültürel, etnik ve dini topluluklardan olu§tugunu kabul eder ve her birinin kendi gelenekleri, dilleri ve degerleri oldugunu bilir. Buna devletin dahil edicilik politikasi denebilir. Devlet bu dahil ediciligi ve ge§itliligi tanirken, ülkeyi bir arada tutan ortak degerlere vurgu yapabilmelidir. Bu ortak degerler genellikle demokrasi, insan haklari, hukukun üstünlügü ve sosyal adalet gibi prensipleri igerir. Farkli kökenlerden gelen vatanda§larin uyumlu bir §ekilde bir arada ya§ayabilmeleri igin ortak bir temel olu§turur. Farkli gruplar arasinda kültürel degi§im ve diyalogun te§vik edilmesi, gok kültürlülük iginde devlet kimliginin, entegrasyonun ve sosyal bütünle§menin olu§umu igin esastir (Parekh, 2002, s.87).

Bu agiklamalar neticesinde gok kültürlülük ve Endülüs ispanya'si arasinda önemli bir tarihi baglanti bulundugunu söylemek yanli§ olmayacaktir. Endülüs Müslümanlarinin hüküm sürdügü (711-1492 MS) dönem, iber Yarimadasi üzerinde Müslüman yönetiminin hakim oldugu ve gok kültürlü toplumun geli§tigi bir zaman dilimini temsil eder.

Müslümanlarin ispanya'ya egemen olmalari Valiler Dönemi (714-756) ile ba§lami§; Hispania yerine 'el-Endelüs' ismi kullanilmi§tir (Segura González, 2011, s.95). Adindan da anla§ilacagi üzere bölge §am'daki Emevi Halifeligine bagli Kuzey Afrika valileri tarafindan yönetilmi§tir. Endülüs Müslümanlari ifin yerle§me süreci olarak tanimlanabilecek bu dönemin ardindan ise bölgenin idari ve ilmi a9idan en parlak devrini ya§adigi Endülüs Emevileri (756-1031) ortaya 9ikmi§tir. Endülüs Müslümanlari ile birlikte bir dizi kurumun olu§tugu ve bu kurumlarda görev yapan yöneticilerin yetki ve sorumluluk alanlarinin belirlendigi bir idari yapi geli§mi§tir (Adigüzel, 2019, s.487).

idareciler yönetimde sadece Müslümanlara degil Hristiyan ve Yahudilere de görev vererek, kendilerine dilsel anlamda da fayda saglami§lardir (Mazzoli-Guintard, 2017, s.17). Endülüs'ün Müslümanlar tarafindan fethinden önce, iber Yarimadasi Hristiyanlar ve Yahudilerin ya§adigi kozmopolit bir cografyayi simgeler. Fethin ardindan, Endülüs'ün demografik yapisinda degi§iklikler olmu§tur. Özellikle Yahudi toplumunun Vizigotlar döneminde di§lanma politikasina maruz kalmalari ve zorla Hristiyanla§tirilmasi sonrasinda Müslüman yönetim ile birlikte Yahudiler de kendi topluluklari ve devlet arasinda köprü misyonu edinerek devlet i§lerinde vergi memurlugu gibi görevlerde bulunmu§lardir (ilhan, 2009, s. 245). Kordoba Halifeliginde idari alanda etkili olan Yahudiler arasinda öne 9ikan isimlerden biri Hasday bin Shaprut'tur. Manzano Moreno'ya göre (2013, s. 239), kendisi hakkinda 9ok fazla bilgi bulunmamasina ragmen, o dönemin merkezine yerle§erek Endülüs'te adindan sik9a söz ettiren tek Yahudi olarak kabul edilir. Endülüslü bir Yahudi olan Hasday, ayni zamanda Halife III. Abdurrahman'in veziri ve hekimi olarak görev yapmi§tir. Hasday'in öne 9ikmasinin temel nedeni, hem halifenin güvenini kazanmasi hem de kuzeydeki Hristiyanlarla yapilan antla§malarda el9i olarak görev almasidir. III. Abdurrahman'in ardindan II. Hakem döneminde de hem idari hem de hekimlik görevlerini sürdürmü§tür.

Endülüs toplum piramidinde digerlerinden daha önce yerle§ik hayata ge9mi§ olan Hristiyanlar da bulunmaktadir. Önce Roma imparatorlugu ardindan Vizigot ispanya'si dönemini deneyimlemi§ ve Endülüs tarihinde diger kültürlerle bir arada ya§ami§lardir. Tarih9i Etienne Gilson'un (2005, s. 23) vurguladigi gibi, tarihsel süre9te birbirinden ayri gözüken unsurlari bir arada degerlendirmek önemlidir. Gilson'a göre, Yahudi, Hristiyan ve islam dü§ünceleri birbirleriyle etkile§im i9inde olmu§tur. Bu nedenle, Endülüs'te ya§ayan tüm halklar, Emevi hanedaninin lideri I. Abdurrahman tarafindan kurulan devlet yönetimi altinda ekonomik, kültürel ve sosyal a9idan geli§im göstermi§lerdir (Menocal, 2020, s.12).

Endülüs ispanya'si, islam Altin £agi sirasinda entelektüel ve sanatsal etkinliklerin merkezi olmu§; farkli kökenlerden gelen filozoflar ve bilim insanlari bir arada 9ali§arak matematik, astronomi, tip ve felsefe gibi 9e§itli alanlarda önemli ilerlemelere yol a9mi§tir. Ahmed isa (2022, s.223) Dogu kültürünün, felsefesinin ve biliminin Bati'ya giri§inin ispanya araciligiyla ger9ekle§tigini; Endülüs bölgesinde tip, matematik, astronomi, felsefe ve edebiyat gibi alanlarda ya§anan geli§meler ve 9eviriler araciligiyla Bati'da üniversitelerin kurulmasinda etken oldugunu ekler.

Endülüs'ün yöneticileri genellikle diger Orta £ag Avrupa bölgelerine kiyasla daha ho§görülü bir tutum sergilemi§lerdir (Özdemir, 2006, s. 71). Bu ho§görü ortami Hristiyanlar ve Yahudilerin islam'in yani sira kendi inan9larini da uygulamalarina izin vermi§; 9ok kültürlü ve 9ok dinli bir toplumun olu§masina yol a9mi§tir. Menocal (2020, s. 22) Avrupa kültürünün özellikle Endülüs

örnegi i9in Orta £ag'da bir arada ya§ayan gruplarin, aralarindaki köklü farkliliklara kar§in, geli§mi§ bir ho§görü kültürü in§a etmeyi ba§ardiklarini belirtmi§tir. Halihazirda Müslümanlar öncesi Endülüs'te ikamet eden yerel nüfus, islam'i iyi kar§ilami§ ve kendilerini Müslümanliga ge9me baskisi altinda hissetmemi§lerdir. Bir ba§ka ifadeyle kendi dinlerini uygulamaya devam etmelerine izin verilmi§tir (Páramo de Vega, 2011, s.161).

£ok kültürlülük baglaminda devlet kimligi, demografik degi§ikliklere ve toplumsal dinamiklere yanit verebilmelidir. Nüfusun bile§imi degi§tik9e ve yeni kültürel unsurlar ortaya 9iktik9a evirilebilir. Endülüs ispanya'si da genel ispanya baglami i9inde özgün bir kültürel ve tarihi kimlige sahiptir. Endülüs'teki devlet kimliginin olu§umu tarihsel ve kültürel mirastan etkilenmektedir. Bu miras, Müslüman hükümetin uzun yillar hakim oldugu döneme kadar uzanmi§, islam etkisi bölgenin kültürü, mimarisi ve gelenekleri üzerinde kalici bir etki birakmi§tir. Mehmet Özdemir (2006, s. 76) idari ve iktisadi ilerlemenin yani sira kültürel manada Dogudaki birikimlerin Endülüs'e ta§indigi bir devre oldugunun altini 9izer. ispanyol tarih9i Juan Vernet (1999, s.37) "Avrupa islam'a Neler Bor9lu" adli eserinde, Endülüs'te ger9ekle§en bilimsel faaliyetlerin sonucunda Müslüman kültürünün, daha önce Bagdat 9evresinde oldugu gibi degil, X. yüzyilin son 9eyreginde ba§ka bir §ekilde algilanacagini öne sürmü§tür. Bir diger ifadeyle, Endülüs'ün bu yeni bilimsel gücü ele alarak Avrupa üzerindeki etkilerine dikkat 9ekmi§tir.

Arap, Hristiyan ve Yahudi kimliklerinin etkisi Endülüs Devleti nezdinde özgün bir kimlik tanimlamasina yol a9maktadir ve bu etkile§im insanlarin kimliklerini §ekillendiren din, dil ve kültürlerin örüldügü bir dokuma gibidir. Endülüs'teki devlet yönetimi, farkli bölgeleri yöneten emirlikler veya kü9ük bagimsiz kralliklar §eklinde örgütlenmi§tir. ilk yillarda Emevi Halifeliginin kontrolünde iken daha sonra halifeligin 9ökmesinin ardindan 9e§itli emirliklere bölünmü§tür. Nüfus 9ogunlukla Müslüman olmasina ragmen Endülüs, Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlarin Toledo ve Kordoba gibi §ehirlerde uyum i9inde ya§adigi bir kültürel mozaigi temsil etmi§tir. Tolerans ve kültürel birlikteligin yöneticiler tarafindan te§vik edildigi yerlerde, bir arada ya§ama konusunda örnek bir tarihi sembolize ettigi söylenebilir.

Orta £ag Endülüs devlet kimligi ve idari yapilar 9e§itli yakla§imlari ve farkli topluluklarin karar alma süre9lerine katilimini yansitmi§; ortak bir kimligin in§asina katkida bulunmu§tur. Ayrica kültürel ve dini etkile§imin yani sira 9ati§ma ve degi§im anlariyla karakterize edilen 9ogulcu ve diyalojik süre9leri de beraberinde getirmi§tir. Diger islam devletleri ve Hristiyan kralliklar ile ticari, kültürel ve politik etkile§ime dayali ili§kiler sürdürmü§, özellikle Kordoba kenti Müslüman, Hristiyan ve Yahudi bilginlerin bir arada 9ali§tigi bir entelektüel merkeze dönü§mü§tür. Bu bakimdan Endülüs Müslümanlarinin devlet kimligi kar§ilikli etkile§im yoluyla diger devletlerce taninir hale gelmi§tir.

Sonu?

Kimlik kavraminin i9inde barindirdigi zenginlik, ara§tirmacilari bu kapsamda 9ali§ma ve analiz yapmaya sevk etmektedir. Kimlik olgusunu incelerken soyut ve somut kavramlari birlikte kullanmayi tercih eden 9ok kültürlülük, günümüz §artlarina bakilacak olursa en uygun ve yerinde yakla§imlarin ba§inda gelmektedir denebilir. ^ok kültürcü kimlik kavrami, devletlerin kimliklerinin degi§ebilir ve yeniden in§a edilebilir oldugunu vurgular. Tarihsel süre9ler, toplumsal, siyasi ve kültürel dönü§ümler devletlerin kimliklerini etkiler.

£ok kültürlülük kimlik 9ali§malarini yerine getirirken sistematik bir yol izlemektedir ve devletlerin hem i9 hem de di§ politika 9ali§malari a9isindan alana katki sagladigi söylenebilir. £ok kültürlülük perspektifinden bakildiginda, kimlik evrenselle§ebilme adina ki§ilere ve devletlere verilmi§ bir hak olarak görülebilir. Nitekim hem bireyler hem de devletler i§lerini, kendilerini "ötekinin" tanidigi kadariyla yürütebilmektedirler. Bu yakla§ima göre degi§meyen ve sabit kalan kimlikler söz konusu degildir. ister insan ili§kileri ister toplumsal ya da devletlerarasi ili§kiler olsun gü9 kavraminin oldugu yerde kimliklere yönelik degi§kenler her zaman olacaktir.

Dünyanin sosyal etkile§imler yoluyla in§asi, 9evremizin de sürekli bir in§a halinde olmasina neden olur. Toplumun dinamik bir varlik olmasi ve duragan kalmayi§i, toplumu kalici hale getirir. £ok kültürcü yakla§im sayesinde kimlik ve 9ikarlar yeni bir anlam kazanir, devletlerin ve toplumlarin kendilerini sorgulamalarina ve etrafta olan bitene biraz daha farkindalikla yakla§malarina sebep olur. Endülüs ispanya'si da tarihsel olarak Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlarin bir arada ya§adigi nadir bölgelerden biri olmasi vesilesiyle 9ok kültürlülügün tarihsel bir örnegini sunar. Farkli dinlerin, dillerin ve kültürlerin bir arada bulundugu bu ortam, bilim, sanat ve felsefede büyük geli§melere yol a9mi§tir.

Orta 9ag dönemindeki Endülüs, 9e§itli kültürleri benimseyen bir bölge olarak degerlendirilebilir; tek bir kültür bi9imine bagli kalmami§tir. Baskin kültürel gruplarin uyguladigi iktidar politikalari ve ötekile§tirilen kimlikler, sosyal hayatta bazi kirilmalara neden olmu§ olsa da, bu olumsuzluklarin ya§andigi dönemlerde bile Endülüs, 9ok kültürlü yapisini korumu§tur. Endülüs toplumunun dikkate deger bir özelligi, ayri§tirici politikalar yerine farkli kültürel formlarin toplumsal hayata entegre edilmesiyle 9ok kültürlülügün pozitif etkilerini ortaya koymasidir. Yöneticiler, farkli dinlerden gelen bilginleri ve yetenekli insanlari te§vik ederek devletin idaresinde 9e§itlilige ve 9ogulculuga önem verildigini gösterir. Kurulan diyaloglar, ortak bir anlayi§in olu§turulmasina katkida bulunurken, Endülüs Müslümanlarinin idari yapisi, 9ok kültürlülük, 9ogulcu anlayi§ ve diyalojik kavramlara dayali bir yönetim modelini yansitmi§tir. Bu anlayi§ farkli kimlikler üzerinde olumlu algilarin olu§turulmasi ve birlikte ya§ama becerisinin geli§imine katkida bulunmu§tur. Endülüs ispanya'si 9ok kültürlü toplumlarin anlayi§ini etkileyen tarihi bir örnek olarak gösterilebilir.

Extended Abstract

This study begins by recognizing the widespread multicultural structure present in societies throughout history, with Spain being geographically situated in a similar context. This research explores the concept of identity within the framework of multiculturalism, focusing on both Medieval Andalusian society and state. The primary objective is to delve into the concept of multiculturalism concerning identity issues, with a specific focus on the example of Medieval Andalusia. A significant portion of the study is dedicated to the discussion of state identity and the processes involved in its formation, which wield considerable influence in shaping society.

Gerd Baumann and Bhikhu Parekh are prominent scholars known for their significant contributions to the field of multiculturalism. Both Baumann and Parekh have enriched the discourse on multiculturalism, offering perspectives that transcend disciplinary boundaries. Their scholarship has contributed to a deeper understanding of how diverse cultural, ethnic, and religious communities can coexist and contribute to the richness of societies worldwide. The Medieval Andalusian State, particularly during the Caliphate of Córdoba was characterized by a remarkable level of tolerance and cooperation among Muslims, Jews, and Christians. The cultural, scientific,

and artistic achievements of this era are a testament to the flourishing multicultural environment that existed. Gerd Baumann's approach encourages to move beyond simplistic categorizations and recognize the dynamic interplay between these communities. One key aspect of Baumann's multicultural approach is the acknowledgment of dynamic interaction, where cultural elements merge and create something new. In Andalusia, this is evident in fields such as architecture, literature, and philosophy. In line with Baumann's emphasis on dynamic interplay, the Translators School of Toledo served as a hub where scholars from Muslim, Jewish, and Christian backgrounds collaborated to translate classical Greek, Roman, and Islamic texts into Latin. This effort aimed at making these texts accessible to a wider audience and facilitated the exchange of ideas among scholars of different cultural and religious affiliations.

Multiculturalism refers to the coexistence of different cultural groups within a society, where various cultural, ethnic, religious, and linguistic backgrounds are recognized, respected, and valued. It is an approach that promotes diversity and inclusivity, fostering an environment where individuals from different backgrounds can maintain and express their unique identities while contributing to the broader social fabric. The concept of multiculturalism has been present throughout history in various forms, but it gained prominence as a social and political philosophy in the mid-20th century. The idea emerged as a response to the increasing cultural diversity resulting from immigration, globalization, and other demographic changes.

The issue of identity within the context of multiculturalism gained significant attention in the latter half of the 20th century. As multiculturalism emerged as a social and political philosophy, discussions about identity became intertwined with debates over cultural diversity, immigration, and the coexistence of different cultural groups within societies. Multiculturalism as a policy aimed to recognize, accommodate, and celebrate the diverse cultural backgrounds of a nation's population. This recognition of diversity necessarily involved discussions about individual and group identities, as people from various cultural, ethnic, and religious backgrounds sought to maintain their distinct identities while participating in the broader society. From a multicultural perspective, identity is viewed as a right granted to individuals and states, facilitating their universal recognition. In this framework, identities are perceived as dynamic and subject to change, with no inherent qualities of permanence.

Andalusia, Spain, serves as a historical example of multiculturalism, boasting a unique period where Muslims, Jews, and Christians coexisted, fostering advancements in science, art, and philosophy. During the medieval period, Andalusia embraced various cultures, avoiding adherence to a singular cultural form. Despite power policies causing fractures in social life due to dominant cultural groups and marginalized identities, Andalusia maintained its multicultural structure. Notably, the Andalusian society embraced multiculturalism by integrating diverse cultural forms into social life, rejecting discriminatory policies. Administrators demonstrated the importance of diversity and pluralism in state governance by supporting scholars and talented individuals from different religions The dialogues established contributed to a shared understanding, and the administrative structure of Andalusian Muslims reflected a model based on multiculturalism, pluralism, and dialogical concepts. This approach fostered positive perceptions of different identities and the development of coexistence abilities. Andalusian Spain stands as a historical exemplar influencing the understanding of multicultural societies.

Kaynak^a

Adigüzel, C.E. (2019). Endülüs Emevi Devleti'nde §ehir idaresi: i§biliye (Sevilla) örnegi, Mukaddime, 10(2), 486-503. https://doi.org/10.19059/mukaddime.555220

Arkan, Z. (2023). Sicilya ilk dönem 9eviri hareketleri ve 9evirmenleri. Söylem Filoloji Dergisi, ^eviribilim Özel Sayisi, 190-215. https://doi.org/10.29110/soylemdergi.1194351

Baumann, G. (2006). Qokkültürlülük bilmecesi. £ev. I§il Demirakin. Dost Yayinlari.

Barin, T. (2016). Farkliliklarin bir arada ya§amasinda liberal bir yakla§im: £okkültürlülük teorisi, Yildirim Beyazit HukukDergisi, (2), 57-88.

Brewer, M. (2001). The many faces of social identity: Implications for political psychology. Political Psychology, 22(1), 115-125.

Brubaker, R. &Cooper, F. (2005). Beyond identity. Theory and Society, 29(1), 1-47.

Busso, M. P. (2015). La identidad como decisión de análisis para el estudio de la emigración argentina: la vigencia del debate constructivista y discursivo, Rizoma, 3(1), 3.

Gilson, E. (2005). Ortagag felsefesinin ruhu. £ev. §amil Öcal. A9ilim Kitap.

Hall, S. &Du Gay, P. (1996). Questions of cultural identity. Sage Publications.

ilhan, S. (2009). Fetihten Murabitlar dönemine kadar (711-1091) Endülüs sosyal hayatinda Yahudiler, istem, 14, 239-259.

isa, A. (2022). Müslümanlarin rönesansa katkisi. £ev. Emre Miyasoglu. Mahya Yayincilik.

Jenkins, R. (2008). Social identity. Routledge.

Manzano Moreno, E. (2013). Qurtuba: algunas reflexiones críticas sobre el califato de córdoba y el mito de la convivencia, Awraq, (7), 225-246.

Marcia, J. (1980). Identity in adolescence, Wiley Yayincilik, 109-137.

Mazzoli-Guintard, C. (2017). Judíos, cristianos y musulmanes en las ciudades de al-Andalus: la experiencia del otro (siglos VIII-XV), El legado de la España de las tres culturas. XVIII Jornadas de Historia en Llerena, 11-27.

Menocal, M.R. (2020). Dünyanin incisi Endülüs. £ev. Sinan Co§kun. Ketebe Yayincilik.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Morge Quintana, L. (2016). Enfoques y críticas del concepto de identidad. Podium, 29, 43-60.

Özdemir, M. (2006). EndülüsMüslümanlari-I, Türk Diyanet Vakfi.

Páramo de Vega, L. (2011). La España de las tres culturas la convivencia entre judíos, musulmanes y cristianos en la edad media, Revista Centro Asociado a la UNED Ciudad de la Cerámica, 11, 157-188.

Parekh, B. (2002). Qokkültürlülügüyeniden dü§ünmekkültürel ge§itlilik ve siyasi teori. £ev. Bilge Tanriseven. Phoenix Yayinevi.

Rustamov, R. (2008). Azerbaycan di§ politikasinda kimlik, tehdit algilamasi ve güvenlik yakla§imlari. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Say, Ö. (2017). £okkültürlülük kavrami ve anlamin 9oklugu. Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi 7, (1), 29-39.

Segura González, W. (2011). El comienzo de la conquista musulmana de España, Al Qantir, 11, 92-135.

Smith, S. (2001). Foreign policy is what states make of it: Social construction and international relations theory. Ed. Vendulka Kubalkova. M.E. Sharpe Yayinevi.

Vera Noriega, J. Á. & Valanzuela Medina, J. E. (2012). El concepto de identidad como recurso para el estudio de transiciones. Psicología & Sociedade, 24 (2), 272-282.

Vernet, J. (1999). Lo que Europa debe al Islam de España, Quaderns Crema S. A.

Walt, S. (1998). International relations: One world, many theories. Foreign Policy, 110, 29-46.

https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/cok_kulturluluk. (Eri§im Tarihi: 03.01.2024).

https://dle.rae.es/identidad?m=form. (Eri§im Tarihi: 5 Ocak 2024).

https://www.rae.es/la-institucion/la-rae. (Eri§im Tarihi: 5 Ocak 2024).

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu gali§manin hazirlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tüm gali§malarin kaynakgada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited. Cati^ma beyani/Declaration of Conflict: Cali§mada ki§i ya da kurumlar arasi gikar gati§masinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Ara^tirmacilarin Katki Orani Beyani/Contribution Rate Declaration of Researchers: Yazarlarin gali§madaki katki oranlari e§ittir. / The contribution rates of the authors to the study are equal.

Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan gali§malarinin telif hakkina sahiptirler ve gali§malari CC BY-NC 4.0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.