Научная статья на тему 'HAKAN BIÇAKCI’NIN DOĞA TARİHİ ROMANINDA PLAZA’DA ÇALIŞMA HAYATI'

HAKAN BIÇAKCI’NIN DOĞA TARİHİ ROMANINDA PLAZA’DA ÇALIŞMA HAYATI Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
3
0
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Beyaz Yakalı / Plaza Çalışanı / Çalışma Olgusu / White collar / Plaza Employee / The Working Phenomenon

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Dağıstan Umut

Bireyin toplumsal hayattaki konumunu belirleyen çalışma olgusu modern hayatın en önemli kavramlarından biridir. Farklı alanlardan birçok araştırmacı toplumsal hayatın içinde çalışma kavramının önemini ortaya koymuştur. Çalışma, yaşamanın önemli bir koşulu olarak görülse de günümüzde bu olguya bundan çok daha fazla anlam yüklenmiş, her şeyden önce çalışma artık kimliğin bir unsuru olarak görülmüştür. Tarihsel perspektiften bakıldığında "çalışma" kavramının algılanışı farklı devirlerde değişiklikler göstermiştir. Değişikliklerde kültürel kodlar, teknolojik anlayışlar, sosyal gelişme düzeyleri gibi nedenler etkili olmuştur. Bu çalışmada plazalarda yoğun baskı altında çalışan beyaz yakalı sınıfın ekonomik, psikolojik ve sosyal hayatının incelenmesi amaçlanmıştır. İnceleme Hakan Bıçakcı’nın Doğa Tarihi adlı romanı çerçevesinde yapılacaktır. Buradan hareketle romandan makalenin araştırma konusunu temel alacak şekilde, ana kahramanın hayatından pasajlar seçilerek değerlendirilecektir. Çalışmanın iki temel çıkış noktası bulunmaktadır. İlki plaza çalışanları olarak tanımlanan beyaz yakalı sınıfın incelenmesi, diğeri ise kurgu eserlerin genelde sosyal bilimler özelde işletme alanına farklı perspektifler açabileceği düşüncesidir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

WORK LIFE IN PLAZA IN HAKAN BIÇAKCI'S NOVEL OF DOĞA TARİHİ

The phenomenon of work, which determines the individual's position in social life, is one of the most important concepts of modern life. Many researchers from different fields have shown the importance of the phenomenon of working in social life. Although working is seen as an important condition for living, today this phenomenon has been given much more meaning, and above all, work has now been seen as an element of identity. From a historical perspective, the perception of the concept of "work" has shown changes in different periods. Factors such as cultural codes, technological understandings, levels of social development have been effective in these changes. In this study, it is aimed to examine the economic, psychological and social life of the white collar class working under intense pressure in the plazas. This review will be conducted within the framework of Hakan Bıçakcı's novel Doğa Tarihi. Based on this, passages from the life of the main hero will be selected and evaluated from the novel, based on the research subject of the article. There are two main starting points of the study. The first is the examination of the whitecollar class considered as plaza employees, and the other is the idea that works of fiction can open different perspectives in the field of business administration.

Текст научной работы на тему «HAKAN BIÇAKCI’NIN DOĞA TARİHİ ROMANINDA PLAZA’DA ÇALIŞMA HAYATI»

□ывжаы

INTERNA'nONALJCHJRNAL OF LANGUAGE, LITERATURE AND CULTURE RESEARCHES

МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ ЛИНГВИСТИЧЕСКИХ. ЛИТЕРАТУРОВЕДЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОЛОГИЧЕСКИХ ИССЛЕДОВАНИЙ

E-1SSN: 2667-4262

Atif/Citation: Dagistan, U. (2024). Hakan Biçakci'nin Doga Tarihi romaninda Plaza'da çaliçma hayati. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Araprmalari Dergisi (UDEKAD), 7 (1), s. 108-124. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1400775

Umut DAGISTAN"

HAKAN BI^AKCI'NIN DOGA TARtHt ROMANINDA PLAZA'DA £ALI$MA HAYATI_

ÖZET

Bireyin toplumsal hayattaki konumunu belirleyen gali§ma olgusu modern hayatin en önemli kavramlarindan biridir. Farkli alanlardan birgok ara§tirmaci toplumsal hayatin iginde gali§ma kavraminin önemini ortaya koymu§tur. Qalüjma, ya§amanin önemli bir ko§ulu olarak görülse de günümüzde bu olguya bundan gok daha fazla anlam yüklenmi§, her §eyden önce gali§ma artik kimligin bir unsuru olarak görülmü§tür. Tarihsel perspektiften bakildiginda "gali§ma" kavraminin algilani§i farkli devirlerde degi§iklikler göstermi§tir. Degi§ikliklerde kültürel kodlar, teknolojik anlayi§lar, sosyal geli§me düzeyleri gibi nedenler etkili olmu§tur. Bu gali§mada plazalarda yogun baski altinda gali§an beyaz yakali sinifin ekonomik, psikolojik ve sosyal hayatinin incelenmesi amaglanmi§tir. inceleme Hakan Bigakci'nin Doga Tarihi adli romani gergevesinde yapilacaktir. Buradan hareketle romandan makalenin ara§tirma konusunu temel alacak §ekilde, ana kahramanin hayatindan pasajlar segilerek degerlendirilecektir. Qali§manin iki temel giki§ noktasi bulunmaktadir. ilki plaza gah§anlari olarak tanimlanan beyaz yakali sinifin incelenmesi, digeri ise kurgu eserlerin genelde sosyal bilimler özelde i§letme alanina farkli perspektifler agabilecegi dü§üncesidir.

Anahtar kelimeler: Beyaz Yakali, Plaza Cali§ani, Cali§ma Olgusu

WORK LIFE IN PLAZA IN HAKAN BIÇAKCI'S NOVEL OF DOGA TARÍHÍ

ABSTRACT

The phenomenon of work, which determines the individual's position in social life, is one of the most important concepts of modern life. Many researchers from different fields have shown the importance of the phenomenon of working in social life. Although working is seen as an important condition for living, today this phenomenon has been given much more meaning, and above all, work has now been seen as an element of identity. From a historical perspective, the perception of the concept of "work" has shown changes in different periods. Factors such as cultural codes, technological understandings, levels of social development have been effective in these changes. In this study, it is aimed to examine the economic, psychological and social life of the white collar class working under intense pressure in the plazas. This review will be conducted within the framework of Hakan Bigakci's novel Doga Tarihi. Based on this, passages from the life of the main hero will be selected and evaluated from the novel, based on the research subject of the article. There are two main starting points of the study. The first is the examination of the white-collar class considered as plaza employees, and the other is the idea that works of fiction can open different perspectives in the field of business administration.

Keywords: White collar, Plaza Employee, The Working Phenomenon

* Dr. Ögr. Üyesi, Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, içletme Yönetimi, Antalya / Türkiye. E-posta: udagistan@akdeniz.edu.tr / Asst. Prof. Dr., Akdeniz University, Vocational School of Social Sciences, Department of Management and Organization, Business Management, Antalya / Türkiye. E-mail: udagistan@akdeniz.edu.tr

Makale Bilgisi (Article Info): Araçtirma makalesi / Research Article, Makale Geliç Tarihi (Received): 05.12.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 06.02.2024

Giriç

Çaliçma olgusu günümüzde hayatin merkezi kavramlarindan biridir. Yapilan i§ kimligin belirlenmesinde önemli faktör olarak degerlendirilmektedir (Leidner, 2006). Farkli alanlardan birçok araçtirmaci toplumsal hayatin içinde çaliçma kavraminin önemini ortaya koymuçtur (Colomby, vd., 2018). Çali§mak, servet üretiminin, bireylerin kimlik in§asinin ve kolektif davrani§in ana hatlarinin belirlenmesinde önemli unsurdur. Bu nedenle salt iktisadi bir kavram degil, toplumsal, siyasi ve kültürel bir olgudur. Peki çaliçan denildiginde nasil bir profil akla gelmektedir? 19. yüzyilda Balzac en net tanimlamayi yapmi§tir. Ona göre, istifa edemeyen ve hayatta kalmak için maaça muhtaç olan herkes çaliçan sinifina girmektedir (Balzac, 2018). Üstelik bu edim, onu sadece hayatinin merkezine koyanlar için degil, çaliçmadan uzakla§tirilmi§ ya da kapsam diçinda tutulmuç olanlar için bile hayati önem taçimaktadir. Zira toplum çaliçmayan birine iyi gözle bakmamaktadir (Weeks, 2014, s. 13).

Çaliçma, yaçamanin önemli bir koçulu olarak görülse de, günümüzde bu olguya bundan çok daha fazla anlam yüklenmi§tir. Çaliçmayan insana ya da toplum nezdinde meçru bir i§i olmayana iyi gözle bakilmamaktadir. Bu durum hakli bir anksiyete yaratmaktadir. Bunun yaninda ücretli çaliçma ortaminda yogunlaçan baskilar, performans odakli beklentiler, çaliçanlardan istenen ekstra talepler çaliçma hayatini daha da zor hale sokmaktadir (Paton, 2001; Clouston, 2014).

Özellikle yirminci yüzyilin ikinci yarisindan itibaren bir çaliçma kültü yaratilmiç, her anlamda çaliçma tüm yönleriyle olumlu bir kavrama dönü§mü§tür (Oates, 1971). Kendisini tamamiyla yaptigi i§ ile tanimlayan, kiçisel ve sosyal bütün iliçkilerini i§ine göre ayarlayan, bu ugurda sagligindan bile vazgeçebilen yeni bir çaliçan profili ortaya çikmiçtir (Naughton, 1987; Kiechel, 1989; Killinger, 1991). Modern yaçam ve geliçen teknoloji zihinsel emegi ön plana çikararak yeni bir sinif ve bu sinifi merkeze alan yeni çaliçma mekânlari ve hatta zamanlari dogurmuçtur. Türkiye'de plaza çaliçanlari diye tanimlanan bu sinif modern bir mekânda zamanla yariçarak içlerini yürütmektedir.

Bu çaliçmada bu mekânlara bir anlamda hapsolmu§ yeni beyaz yakali sinifin ekonomik, psikolojik ve sosyal hayatinin incelenmesi amaçlanmiçtir. Bu inceleme Hakan Biçakci'nin (2015) Doga Tarihi adli romani çerçevesinde yapilacaktir. Çaliçmanin iki temel çiki§ noktasi bulunmaktadir. ilki plaza çaliçanlari olarak degerlendirilen beyaz yakali sinifin incelenmesi, digeri ise kurgu eserlerin içletme alanina farkli perspektifler açabilecegi dü§üncesidir. Öncelikle plaza çaliçani tanimlamasi ana akim medyada çok sik kullanilsa da, akademik çaliçmalara bu oranda yansimamiçtir. Buradan hareketle makalede öncelikle çaliçma kavrami tanimlanmiç, ardindan farkli bir örgüt biçimi olarak degerlendirilebilecek çaliçma hayatinin içindeki plaza olgusu ele alinmiçtir. Daha sonra Doga Tarihi romani özetlenmi§ ve ardindan romanda plaza tipi örgütlenme biçiminde çaliçanlarin hayati incelenmiçtir. inceleme ^ ana düzlemde yapilmiçtir. ilk olarak, romandan zaman baskisi altinda belirli mekânlara hapsolmuç çaliçan profilini özetleyen parçalar seçilmiçtir. Bu parçalar mekânsal ve zamansal tahakküm düzleminde ele alinmiçtir. Ardindan çaliçma hayatinin sosyal hayattaki izdü§ümlerini yansitan parçalar incelenmiç, son olarak da plaza çaliçanlari arasindaki yikici rekabet ortami degerlendirilmiçtir. Bunun yaninda romanda yer alan birbirinin benzeri kimi örnekler tekrara dü§ülmemek amaciyla çaliçmaya alinmamiçtir.

Cali§ma Olgusu

Tarihsel perspektiften bakildiginda "9ali§ma" kavraminin algilani§i farkli devirlerde degi§iklik göstermi§tir. Bunda kültürel kodlar, teknolojik anlayi§lar, sosyal geli§me düzeyleri gibi unsurlar etkili olmu§tur. Örnegin gö9ebe topluluklarinda zaman mekan anlayi§i ikili bir yapi göstermemektedir. Üyelerin sik sik yer degi§tirmesi, günübirlik üretim ve tüketim ili§kileri onlarin serbest zaman 9ali§ma zamani ayrimi yapmalarina izin vermemi§tir (Gezgin, 2000). Yerle§ik hayata ge9i§le birlikte 9ali§ma kavrami önemli bir anlam kaymasina ugrami§tir. Daha sofistike §ekilde degerlendirilmeye ba§lanmi§tir. Mülkiyet, arti-ürün, i§ bölümü gibi kavramlar olgunun 9e§itlenmesine yol a9mi§tir (§enel, 1995). Sanayi Devrimi'nden önce dogayla daha dogrudan ili§ki süren insanlik sanayile§me ve yeni tip üretim bi9imlerine ge9ilmesiyle birlikte makine denilen yepyeni bir olguyla tani§mi§tir. Bu artan makinele§me 9ali§ma etkinligini degi§tirmi§tir: ilk etapta ya§amin tamamlayici bir unsuru olan 9ali§ma, artik bir hedefe ula§mada salt bir ara9 haline gelmi§tir. Böylece iktisadi anlamda 9ali§ma, ya§amin ba§ka etkinliklerinden ayrilmi§tir (Esin, 1982). Ancak bu ayri§ma, edimin kendine i9kin ve diger ya§amsal unsurlari kucaklayan bi9imde §emsiye bir olguya dönü§türmü§tür.

Kavramsal olarak incelendiginde 9ali§manin farkli tanimlari mevcuttur. Kelimenin kökenine inildiginde Antik Yunan ve Romalilarda, zahmet, aci, yorgunluk gibi anlamlara gelmektedir (Lordoglu & Törüner 1995). Tarihsel süre9 i9inde 9ali§ma, avci toplayicilardan modern insana kadar ki§ilerin varolu§unda önemli edimdir. Modern öncesi dönemde 9ali§ma olgusu kimileri i9in hayati konumdayken kimileri i9inse bir zorunluluk degildir. Hali vakti yerinde ve gü9lü olmanin önemli göstergesi 9ali§mak zorunda olmamaktir. 18. Yüzyildan itibaren ücretli 9ali§ma kamusal bir fenomene dönü§ecektir (Strangleman & Worren, 2008).

Olgu daha derinlemesine incelenirse, her faaliyetin 9ali§ma olmadigi, bunun yaninda her 9ali§manin kar§iliginda da belli bir ücret alinmadigi görülebilir. Gorz (2007, s. 268) kavrami ü9e ayirmaktadir.

- iktisadi amagla gali§ma: Ücret ya da kar§ilik amaciyla ger9ekle§tirilen 9ali§madir. Temel hedef ticari degi§im araci olan paradir. Ya§amin kazanilmasi i9in yapilan edimdir.

- Ev igi gali§ma ve kendi igin gali§ma: Burada ticari degi§im amaci yoktur, temel hedef insanin kendisine sagladigi faydadir. Ya§amin devami i9in gerekli temelleri tesis eden ev i9i 9ali§ma buna örnektir. Konutun temizligini saglamak, yemegi hazirlamak, 9ocuk yeti§tirmek gibi. Ancak bu, iktisadi 9ali§maya ek olarak büyük öl9üde kadinlara dayatilmi§ bir görevdir.

- Özerk faaliyet: Ki§inin kendi ba§ina, zorunluluktan uzak, özgürce ger9ekle§tirdigi faaliyetlerdir. Sanatsal, bilimsel, felsefi, egitsel, ili§kisel, ki§isel geli§im gibi alanlar örnek olarak gösterilebilir. Burada 9ali§manin ödül ve anlami sonu9tan ziyade onlarin yapiliyor olmasindan gelmektedir.

iktisadi ama9li 9ali§ma, ticari geli§me sonucunda diger 9ali§ma bi9imlerine egemen olmu§tur. Gorz (2007), 9ali§ma denilen kamusal olgunun modernligin icadi oldugunu söyler. Eylemin hayatin merkezine yerle§mesi sanayile§meyle ko§uttur. Yani 9agda§ anlamda 9ali§ma fikri, imalat kapitalizmiyle ortaya 9ikmi§tir. 18. yüzyila gelinceye dek olgu hayati idame ettirebilmek i9in yapilmasi gereken ve sonraki güne i§ birakmayan gündelik9i i§9ilerin yaptigi 9ali§mayi belirtmektedir.

Ticari örgütlerinin ortaya 9ikmasi ve i§ hayatinin kurumsalla§masiyla, 9ali§ma ya§amin merkezi bir faaliyeti haline gelmi§tir. Günümüzde modern insanin hayatinin önemli bir bölümü i§ örgütlerinde ge9mektedir. £ali§mak ve genel olarak ya§amak o kadar i9 i9e ge9mi§tir ki, bu edimi sorgulamak, hayatin kendisini sorgulamak gibidir (Fleming, 2020, s. 8). Tarih boyunca farkli §ekillerde tanimlanan kavram, günümüzde merkezi bir konuma gelmi§tir. Sava§ sonrasi Keynesyen refah devleti kapitalizmi altinda istihdamin büyük bir kismi standartla§tirilmi§ olsa da, neoliberal 9agin geli§i bunu kökten degi§tirmi§tir (Piasna, 2015). Artan rekabet ko§ullari, tam istihdamdan vazge9ilmesi ve hedef baskisi ve diger yapisal degi§iklikler yöneticilerin 9ali§anlar üzerindeki baskisini artirmi§, 9ogu zaman 9ali§anlar esnek 9ali§ma adi altinda fazla 9ali§maya zorlanmi§tir (Sennett, 2002).

1990'li yillardan itibaren bir9ok ara§tirmada, 9ali§ma bi9iminin ve 9ali§anlar arasindaki ili§kinin sosyal degi§imlerden etkilendigi de ortaya konulmu§tur (Krishnakumar & Neck, 2002; Colomby vd., 2018). Fordist modelin kademeli olarak tükenme sürecinden sonra ortaya 9ikan durgunluk üretim noktasinda farkli ihtiya9lari dogurmu§tur. Böylece post-Fordizm i§i ve piyasalari esnekle§tirerek ihtiya9lara cevap üretmeye 9ali§mi§tir. Günümüzde i§ artik esnektir, tek kullanimliktir, bu yüzden hizli eskime sürecine girmekte, devamli bir egitim ve iyile§tirme ihtiyaci hasil olmaktadir (Öztürkoglu, 2013).

Sennett (2002) Karakter A§inmasi adli kitabinin ba§inda esnek kapitalizm kavraminin bilinen bir olgunun yeni versiyonu oldugundan söz eder. Esnek sözcügüyle vurgulanmak istenen, 9ali§anlarin daha seri olmalari, degi§ime ayak uydurmalari, devamli risk almalari ve gerektiginde formel prosedürlerin di§ina 9ikmaktan ka9inmamalaridir. Aslinda burada yenilik yoktur. Sistem onlardan azami öl9üde 9ali§malarini istemeye devam etmektedir. Bauman'a (1999) göre bu durum bir 9e§it 9ali§ma etigi yaratir. Söz konusu etik iki varsayimdan yola 9ikmaktadir. ilki, 9ali§ma sonucunda alinan kar§ilikla ilgilidir. insanlar 9ali§irlar, ba§kalari i9in deger üretirler ve kar§iligini alirlar. ikincisi ise, eylemin ba§li ba§ina kendine i9kin olmasidir. Ortaya §öyle bir kodlama 9ikmaktadir; 9ali§mak iyidir, 9ali§mamak kötüdür.

£ali§ma bir yönüyle ba§taki dogalligini ya da diger deyi§le tekilligini kaybetmi§tir. Kavram toplumsalligin bir par9asi haline gelmi§tir. Toplumsal ili§kileri yapilandiran en önemli unsur olmu§tur (Meda, 2004). Bu durum onu ba§ta hayatta kalmak i9in yapilan yalin bir edim olmaktan 9ikarmakta, sosyalizasyon sürecini en önemli par9asi konumuna getirmektedir. Ancak böylesi bir 9ali§manin iki ve9hesi olacaktir. Bir tarafta sermaye diger tarafta ise emek.

Neoliberalizm boyunca 9ali§ma ko§ullari sürekli kötüle§tik9e gü9 ve kontrol sermayeye dogru kaymaya devam etmi§tir. Üretim süre9leri hizlandirilmi§, yapilan i§ artmi§ ve dolayisiyla daha uzun 9ali§ma saatleri ortaya 9ikmi§tir (Mayer & Noiseux, 2015). Tüm toplumsal sistem insanlari 9ali§maya ba§lamaya ya da bir §ekilde kesintiye ugrami§ 9ali§ma hayatina dönmeye göre programlanmi§tir. Okullarin, hastanelerin, psikiyatrik merkezlerin ve 9ogu sosyal politikanin ana amaci budur (Glazer, 1993). Kabul etmek gerekir ki, ücretli 9ali§ma bugün kapitalist ekonomik sistemlerin ana unsurudur. Buradan hareketle Weeks (2014, s. 21) 9ali§mayla sadece ekonomik mal ve hizmet üretilmedigini, ayni zamanda toplumsal ve politik özneler yaratildigini da ileri sürer. Bu da ücret ili§kisiyle tesis edilmektedir. Ücret sadece gelir ve sermaye yaratmaz, disipline edilmi§ bireyler, kontrol edilebilir özneler ve saygideger vatanda§lar da yaratir.

Plaza Tipi Örgüt Biçimi

Çaliçma olgusu bir yönüyle de siyaset biliminin göbeginde yer almaktadir. Karar alma yerleri olarak degerlendirilebilecek çaliçma alanlari gûç ve otorite iliçkileri vasitasiyla yapilandirilmi§tir. Riza ve itaat olgularinin üretildigi mekânlardir. Üyelikten diçlama ve kabul alanlaridir. Tüm bunlardan ötürü çaliçma olgusu salt ekonomik degil politik bir fenomendir (Weeks, 2014, s. 13-14). Dolayisiyla mekâna ve zamana içkindir. 1980'li yillardan itibaren istihdam agirlikli olarak hizmet sektörüne kaymi§, beyaz yakali denilen ayri bir çaliçan sinifi ortaya çikmi§tir. Bu sinif zihinsel emek ve becerisini ortaya koyarak görece daha karmaçik içleri yapmaktadir. Dolayisiyla bu içler daha fazla özerklik talep etmektedir. Fiziksel emekten ziyade zihinsel birikimlerini ortaya koyduklarindan daha az yiprandiklari dü§ünülse de, birçok çaliçma, niteliksel i§ yükünün tükenmi§lik semptomlarinin daha yogun yaçanmasina yol açtigini ortaya koymu§tur (Tanner vd., 2002; Hu vd., 2010).

Türkiye'de büyük çehirlerde çaliçan, beyaz yakalilar olarak tanimlanan, daha egitimli ve görece daha iyi ücret aldiklari dü§ünülen kiçilerin bir kismi büyük plazalarda çaliçtiklarindan plaza çaliçanlari olarak adlandirilmaktadir. Emek olarak zihinsel gücünü ortaya koyan bu çaliçanlarin nitelikleri i§ kollarina göre farklilik göstermekle birlikte, onlardan teknik bilginin yaninda birtakim davraniç kodlari da beklenmektedir. Yogun çaliçma, profesyonellik, örgüt kültürüne uyum saglama, iletiçim becerisi, entelektüel merak gibi özetlenebilecek bu özellikler, onlara yönelik beklentiyi de ortaya koymaktadir (Casserly, 2012). Plaza çaliçanlari teknolojiyle donatilmiç modern bir mekânda, yalitilmiç bir çekilde yogun zaman baskisi altinda çaliçmaktadirlar (Ulusoy, 2018).

Sennett (2017) çehirlerin kapitalizmin yayilma mekânlari oldugunu ileri sürmü§tür. Bu çehirlerin en görkemli çaliçma merkezleri de plazalardir. Plazalar modern i§ kasabalari olarak tanimlanabilirler. Son derece heybetli, genellikle yüksek katli, di§ cephesi camli ve güvenlikli binalardir. Plazalarda çaliçan neoliberalizmin dilini konuçan beyaz yakali çaliçanlar, üç ana boyutta degerlendirilebilir. Bunlar, dâhil olduklari yeni üretim biçimleri, plaza diçindaki yaçam pratikleri ve diçina çikamadiklari mekân ve zaman boyutu olarak siniflandirilabilir. Sistem onlari her an kullanilmaya hazir bir üretim faktörü olarak görmektedir.

Neoliberal sistemin ana hedeflerinin baçinda örgütsel aklin toplumsallaçmasi gelmektedir. Bu durum rekabetin merkezileçmesi ve bütün toplumsal iliçkilerin piyasa koçullarina göre çekillenmesi sonucunu dogurmuçtur (Ören, 2015). Esnek üretim biçimi, güvencesiz çaliçma, performans kaygisi i§ hayatinin merkezindedir artik. Yönetim tarzlari ve hukuksal iliçkiler kendilerini bu yeni üretim biçimine göre uyumlamiçtir (Gorz, 2007; Crouch, 2014). Bu durum da haliyle tüm çaliçanlar nezdinde önemli bir baski unsuru yaratmaktadir.

Bu dönemin beyaz yakali çaliçanlarinin sosyal yaçamlarinda da bu yogun baski altindaki çaliçma hayatinin izdü§ümleri seçilebilmektedir. Özellikle çaliçanlarin neoliberal dil ya da jargon denilen konuçma biçimini özel hayatlarina taçidiklari görülmektedir. TCrkçe konuçurken araya yabanci kelimeler sokmak, bu durumun tipik özelliklerindendir (Kina, 2022). Yogun rekabet ortaminda, sürekli bir baski altinda çaliçan beyaz yakali plaza çaliçanlari için kiçisel geliçim olgusu da hayatlarinda önemli bir yer tutmaktadir (Spreitzer vd., 2005). Her türlü kazanimin, i§ hayatlarinda bir artisinin olacagi dü§ünüldügünde her bilgi onlar için içlevseldir.

Günümüzde beyaz yakali 9ali§anlar i9in teknoloji olgusu 9ali§ma hayatinin merkezinde yer almaktadir. Teknoloji her §eyi oldugu gibi mekan ve zaman kavramini da degi§tirmi§tir (Ulusoy, 2018). Beyaz yakali 9ali§anlar artik plaza denilen yüksek ve camdan binalarda 9ali§maktadir. Di§aridan son derece heybetli görünen bu binalar, teknoloji odakli modern 9ali§ma hayatini sembolize etmektedir. Plaza 9ali§anlari ortak 9ali§ma mekanlarinda hem birbirleriyle hem de zamanla yari§arak deger üretmeye 9ali§maktadirlar. Zaman artik görülmedik §ekilde hizlanmi§tir. Esnek 9ali§ma denilen olgu, beyaz yakalilar i9in daimi zaman ve mekan kavramini da esnekle§tirmi§tir (Telford & Briggs, 2022). Devamli 9evrimi9i ve ula§ilabilir olma zorunlulugu 9ali§ma hayatini tüm ya§amin merkezine yerle§tirmi§tir. Öyle ki bir9ok beyaz yakali ofis 9ali§ani i9in hayatlarindaki tek ama9 ve tutku i§leridir. Orada var olabilmek bireysel ve toplumsal in§a sürecinin en önemli göstergesidir (Bourdieu, 2015).

Yogun baski altinda 9ali§ma, birbirine benzer 9ali§ma mekanlari, payla§ilan zaman kisiti gibi nedenler plaza 9ali§anlarini benzer ya da farkli i§ler yapsalar da, sistem nezdinde ayni kaderi payla§an insanlar grubuna dönü§türmü§tür. Yaka kartlari takilan, döner kapilardan ge9ilen, pencereleri tam a9ilmayan kule misali soluksuz binalarda ancak klimalarla nefes alinan, ayni ögle yemeklerinin yenildigi mekanlarda 9ali§ilan, ayni marka magazalardan ali§veri§ yapan, bilgisayarlari ve cep telefonlari adeta bedenlerinin uzuvlari haline gelen 9ali§anlardir bunlar (Aygül, 2015). Ana akim medyada ve sosyal mecralarda, plaza gen9ligi, plaza emek9ileri gibi farkli isimlerde adlandirilan bu 9ali§anlar, yapilan haberlerde daha 9ok i§iltili ya§amin ardinda sömürülen 9ali§anlar olarak degerlendirilmektedir. Sürekli baski altinda ve bu baskiyla ters orantili bir ücret kar§iligi zihinsel emeklerini satmaktadirlar (Özkan, 2014; §enocakli, 2022).

Doga Tarihi Romaninin Konusu

Doga Tarihi modern hayatin dayattigi kalipla§mi§ davrani§lari, rekabeti, hirsi, ba§ari i9in ödenen bedelleri ve yalnizligi merkeze alan bir anlatidir. Romaninin kahramani bir halkla ili§kiler §irketinde üst düzey yönetici olarak 9ali§an 35 ya§inda, parlak bir kariyere ve güzel bir fizige sahip Doga isimli bir kadindir. Doga'nin hayattaki en büyük amaci i§inde yükselmek ve etrafindaki herkesin takdirini kazanmaktir. O bir numara olmak i9in yaratilmi§tir, dolayisiyla her alanda hep en önde olmak istemektedir. Bu arzu onda hastalik derecesinde bir tutkuya dönü§mü§tür. Doga, 9ali§tigi klimali dev plaza, gittigi kalabalik AVM ve annesiyle ya§adigi güvenlikli site ü9geni arasinda tüm hayatini ge9irmektedir. Sigarasindan evine, arabasindan köpegine kadar sahip oldugu her §ey akillidir. Her §eyi yüzeysel olarak ya§amakta ve devamli görünür olmak istemektedir. Oysa ge9mi§inde hippi kiyafetleri giyen, daginik bir gen9 kizdir. §imdi ise günlerini yedinci kattaki klimali az e§yali lüks ofisinde, cam duvarlar arasinda, ileti§im i9in sürekli e-postalarina bakarak ge9irmektedir.

Doga i9in her §ey görünür olmaktan ibarettir. Rahat etmek i9in e§ofman giymektense, rahat görünmek i9in e§ofman giyer. Sevdigi müzik grubunun son albümünü almaktansa, o grubun ti§örtünü alip o grubu dinledigini göstermeyi tercih etmektedir. Devamli ba§kalarindan onay beklemektedir. Doga kendisiyle ve §imdiyle yüzle§mesini lise zamanindaki sevgilisiyle kar§ila§inca ya§ayacaktir. Ge9mi§te tercihlerinin ve sevgisinin bile ne kadar dogal oldugunu hatirlar. Oysa §imdi beraber oldugu adami degil, onun di§ariya iyi bir sevgili gibi görünmesini sevmektedir. Eski sevgiliyle kar§ila§ma Doga'da bir tür farkindalik yaratacak ve Doga hayatina di§aridan bakabilmeye ba§layacaktir. Ancak bu da kisa sürecek, Doga i§ hayatinin baskilari ve i§

yerinde girdigi amansiz rekabet nedeniyle ve bunlari alt edebilecek mental donanimdan yoksun oldugu için yava§ yava§ buyuk bir trajediye dogru suruklenecektir.

- Mekânsal-Zamansal Tahakkum Altindaki Plaza Çahçanlari

Kentleçme ve bilgi teknolojilerindeki hizli degiçim insanlarin kamusal alandaki konumunu da degiçtirmektedir. Geliçen teknolojiyle birlikte degiçmekte olan i§ ve sosyal ya§am pratikleri çali§anlari belirli mekânlarin içine hapsetmi§tir (Sinmaz, 2015). Ozellikle çaliçma hayatinda mekân olgusunun, azami performansi almak, çaliçanlari motive etmek, takim çaliçmasini geliçtirmek gibi unsurlarda onemli oldugu duçunulmektedir. Sosyal etkileçimi ve iletiçimi saglayan mekanlar modern çaliçma hayatinin vazgeçilmez unsurlari olmuçlardir (Moultrie vd., 2007; Bateson & Martin, 2014). Doga Tarihi romaninin ana kahramani Doga da tum hayatini kendisini guvende hissettigi mekânlar arasinda gidip gelerek geçirmektedir. Guvenlikli sitesinden otoparka oradan çaliçtigi plazaya son model arabasiyla gider. Diçarida geçirdigi zaman dilimi çok azdir. Mekânlarin içinde geçmektedir tum hayati.

Buyuk beyaz çantasini alip gurultulu adimlarla evden çikti. Yolu uzun degildi. Iki adim atip asansore bindi. Otoparka inen asansorle cipi arasinda da on adimdan fazla mesafe yoktu. Direksiyona geçti. On panelin sari, turuncu, kirmizi, ye§il içiklari ayni anda yandi. Yeralti otoparkinin derin sessizligini Joy FMbozdu. Shakira'dan kipir kipir bir §arki... Sesi açti. Gaza basti. Shakira'nin sesi ayri kotuydu, motorun sesi ayri... Doga hiçbirinden rahatsiz olmuyordu. Kulak uyu^turan nakarati dinleyerek otoparkin beton griliginden done done yeryuzune çikti. Çikti ama yeraltina geri inmesine on dakika bile yoktu. îçyerinin de içinde oldugu granit, metal ve cam kariçimi devasaplaza tam karçisindaydi. (Biçakci, 2015, s. 13)

Romanda kapali mekânlarin kahramanlari tutsak alan klostrofobik atmosferinin alti ozenle çizilmektedir. Doga'nin diçariyla temasi çogunlukla pencereler vasitasiyladir.

Yukari çikan asansorun kahverengi, dar kapisi bitiçikteki plazanin geni§, cam kapisinin tam karçisina açiliyordu. Asansorden inip plaza binasina yurudu. Doga'nin diçaridaki dondurucu §ubat havasina temas ettigi tek an, bu birkaç adimlik yuruyuç oldu. (Biçakci, 2015, s. 15)

Zaten burayi (siteyi) seçerken baktigi tanitim bro§urundeki vaat de bu dogrultudaydi. Marketi, kuaforu, butigi, gazete bayisi, terzisi, kafesi, Fifi'nin veterineri... Hepsi sitenin içindeydi... Hatta bir site mezarligi olsaydi, olunce bile terketmekzorunda kazmazdi burayi. (Biçakci, 2015, s. 135)

i§ ve ev arasindaki sikiçik ya§am, Doga'nin dunyasini da kuçultmektedir. Tum hayati yalitilmiç binalar arasinda geçmektedir. Gelir dagilimindaki dengesizlik ve kutuplaçma kentlerin mekân formunu da degi§tirmi§tir. Arabalardan konut alanlarina her yer guvenlik temalidir. Kentler devamli gozetim altinda ozelle§tirilmi§ kamusal alanlara ayrilmiçtir (Harvey, 2012). Doga, ozel guvenligin korudugu sitesinden yine ba§ka bir ozel guvenligin korudugu çaliçtigi plazaya gider. Bu cam duvarli kapali mekânda geçirir gunlerini.

Evin sinirlarini belirleyen yuksek duvarlarin arasindaki çikiça yoneldi. Sitenin ozel guvenliginin yanindan yavaçlayarak geçti. Emniyet kemerini takti. l§e uzanan yedi dakikalik yola çikti. Geni§, renksiz ve insansiz otobandaki araçlarin arasindaydi. Suratle ilerledi. l§in

sinirlarini belirleyen cam duvarlarin arasmdaki giri§e yöneldiginde §arki sona ermiçti. Radyoda bembeyaz diçlere sahip olmanin sirrini veren bir reklam spotu vardi. Plazanin özel güvenligininyanindanyavaçlayarakgeçti. Emniyet kemerini çikardi. (Biçakci, 2015, s. 13)

Bu heybetliyapinin eksi yedinci katindaki havali bir ofiste çaliçiyordu Doga. Onyildir cam duvarli, yüksek tavanli, klima havali, az eçyali, ferah odasinda sabahtan akçama mesai yapiyordu. Odasinda olmadigi zamanlardaysa toplanti odalarinda oluyordu. Yari îngilizce yari Tûrkçe PowerPoint sunumlari eçliginde... (Biçakci, 2015, s. 13)

Binalar her §eyiyle hayattan kopuk yapay dekorlari andirmaktadir. içerisi diçariya kar§i nesnesi belli olmayan bir tehlikeden korunmaktadir hep.

Binalarin birbiriyle iliçkisi zamanla kendiliginden oturmadigi için gerçeklik duygusundan tamamen yoksundu. însan eliyle alelacele uyumluluk süsü verilmiçti daha çok. Cografyayi, mimari ve sosyal dokuyu hiçe sayan kof bir dekordu. Güvenlik görevlisi sayisi korunacak insan sayisindan fazlaydi neredeyse. (Biçakci, 2015, s. 28)

Bu diçaridan yalitilma ve ötekiyle kendini ayirma gayreti, büyük oranda içeride olanlarda bir ayricalik hissi yaratmaktadir. Doga ve diger çaliçanlar ya da kom§ulari kendilerini ayricalikli hissetmektedirler. Ancak roman ilerledikçe diçarinin degil, içerinin yalitildigini Doga yava§ yava§ anlayacaktir. Teknoloji odakli degiçen i§ yaçami sanayi firmalarinin kentleri terk etmeleri ve bacasiz endüstriler olarak görünen hizmet sektörüne ait örgütlerin onlarin yerini almasi sonucunu dogurmuçtur. Finans ve sigorta çirketleri, halkla iliçkiler firmalari, medya kurumlari, reklamcilar, ajanslar, egitim ve özel saglik kurumlari yeni kentlerin asli unsurlari olmuçtur. internet, yeni teknolojiler ve sosyal medya bu kurumlar için hayati önemdedir (Çakir, 2019). Bunun yaninda yeni çaliçma rejiminde yönetici konumunda olanlarin devamli fazla mesai yaptiklari, karçiliginda ücret almadiklari, sürekli çevrimiçi bir biçimde içlerini evde bile takip ettikleri görülmektedir (Fleming, 2020, s. 97).

Bir toplantiyi digerine baglayan koridorlarda koçtururken bir yandan da telefonundan i§ yaziçmalarina bakip söylenirken görünmeliydi... Doga'nin toplantilar diçinda varlik gösterdigi bir diger alan, yogun olarak kullandigi çirket içi e-posta trafigiydi. Yaziçmalara konu hakkinda bir fikri olmasa bile mutlaka bir yerden dâhil olup cevap ya da yorum yaziyordu. (Biçakci, 2015, s. 14)

Beklerken i§ yaziçmalarini kontrol etti. Kreatif ekiple stratejik planlamanin yapilacagi bir toplantiya, interaktif pazarlamanin ve dijital departmanin da eklenmesini öneren bir eposta atti... Eposta grubu geniçletildi... (Biçakci, 2015, s. 147)

Mekân ve zaman kuçaticiligi öyle baskindir ki, açik havayla, tabiatla ya da i§ yerinden baçka bir insanla fiziksel temas asgari düzeydedir.

Heryere arabayla giden Doga'ninyürümekzorunda oldugu tekyol... (Biçakci, 2015, s. 29)

Plaza çaliçanlari için zaman, i§ hayatlarini dolayisiyla tüm yaçamlarini organize etmek için en önemli degiçkendir. Geliçen teknoloji zamanin da hizlanmasi sonucunu dogurmuçtur (Ulusoy, 2018). i§ yerlerinden evlere daimi bir ko§u§turmaca hâkimdir. Her §ey her gün birbirinin benzeri çekilde geçmektedir.

Yorgun ve mutsuz kalabalik zehir yüklü kara bir bulut gibi gölge gölge akiyordu vitrinin önünden. i§ten eve... Farkli i§lerden farkli evlere... Benzer i§lerden benzer evlere... Korkung i§lerden korkung evlere... (Bigakci, 2015, s. 42)

Bu ko§u§turmacanin yaninda biktirici bir tekdüzelikte vardir. Cam binalarin iginde her gün bir digerinin aynisidir. Ancak bu aynilik tuhaf bir bigimde diger karakterler tarafindan fark edilen bir unsur degildir. Doga'nin da fark etmesi zaman alacaktir.

Plazada gün, entrika yüklü, vasat ve gok uzun bir dizinin tekrar bölümü gibi gegiyordu. Ayni toplantilar, ayni konular, ayni ko§u§turmacalar... (Bigakci, 2015, s. 150)

Hizlanan zaman olgusu sadece gali§anlarin i§ hayatlarinda degil sosyal hayatlarinda da bir tür köksüzlük yaratmi§tir. Plazada gali§an beyaz yakalilar, i§ yerindeki zaman ve mekän algisiyla kendi duygu ve dü§üncelerini bir potada eritmektedirler (Ulusoy, 2018). Her §eyin gok gabuk tüketildigi bir ortamda ve iklimde Doga, herhangi bir nesneyi degi§tirir gibi arkada§ degi§tirmektedir.

Ni§anta§i'ndaydi. Bu seneki en iyi arkada§i Burcu'yla bulu§acakti. Doga'nin en iyi arkada§i iki senede bir degipyordu. (Bigakci, 2015, s. 44)

Plaza Cali?ma Ko^ullarinin Soysal Hayattaki iz Dü^ümleri

Günümüzde beyaz yakali gali§anlarin yogun stres ve performans baskisi altinda gali§tiklarini ortaya koyan birgok gali§ma mevcuttur (Moraes vd., 1993; Benton vd., 2021). £ali§anlar i§lerinde ya§adiklari baskiyi özel hayatlarinda da hissetmekte, i§ ya§amindaki olumsuzluklar tüm hayatlarina sirayet etmektedir. Sosyal hayatla i§ hayati arasindaki etkile§im girift bir ili§kidir. Modern zamanlarda birinin nerede ba§layip digerinin nerede bittigini ayirt etmek de giderek zorla§mi§tir (Bülbül & Giray, 2012).

Gündelik hayati yürürlükten kaldirabilecek higbir umut i§igi yoktu. Yüceltilmeyi bekleyen planlanmi§ ne§eli anlar kaybolmu§; isimsiz, §ekilsiz, anlamsiz, acayip bir an Doga'nin etrafini tüm boguculuguyla sarmi§ti... Bo§luktaydi. (Bigakci, 2015, s. 33)

Di§arilarda bir yerlerde farkli bir hayat ya§anmaktadir ve bu hayat aslinda plaza gali§anlarina gok da uzak degildir. Ancak günlük rutin ve yapilmasi gerekenler yüzünden o hayat bir türlü deneyimlenemez.

Ayni dairenin birpenceresinden i§ dünyasinin insana nefes aldirmayan stresli ortami, bir penceresinden insanlari i§in olmadigi sulak gezegende gev§eyerek bo§ vakitlerinin tadini gikarmaya davet eden havuz görünüyordu. Bu iki tezat manzara arasinda sadece yirmi dokuz terlik adimi vardi. (Bigakci, 2015, s. 29)

Ancak Doga özlemini duydugu ikinci penceredeki manzaraya bir türlü dähil olamamaktadir. Devamli bir acelesi vardir. Sürekli bir ko§turmaca igindedir.

Sebepsiz yere panik halindeydi artik. Sürekli. (Bigakci, 2015, s. 14)

£ali§anlarin i§ hayatinda kullandiklari teknolojik ali§kanliklar sosyal hayatlarina da sirayet etmektedir. Teknolojinin i§ hayatini özellikle 1980'li yillardan itibaren tamamen degi§tirmesi, klasik anlamda i§ kavramini dönü§türmü§tür (£olak, 2005).

Doga, eline kalemi sadece gözüne kalem gekmek igin aliyordu. Yazmak igin genellikle tablet bilgisayarmin dokunmatik ekran klavyesini kullaniyordu. (Bi9akci, 2015, s. 29)

Yogun 9ali§ma ve hiz kültürü daha derinlemesine bir hayati deneyimlemeyi engellemektedir. Her §ey mekaniktir. Planli, programli ama ruhsuz. Buna i§ hayatinda kurulan ikili ili§kiler de dahildir.

Yatak. Ayna. Buzdolabi. Parfüm. Cip. Park yeri. Plaza giri§i. Alev 'in bo§ odasi. Sari Koridor. Cam oda. Tost. Facebook. Espresso kapsülü. Elektronik sigara... (Bi9akci, 2015, s. 38)

Ba§ucunda duran tek kitap, son zamanlarda pek kullanilmayan ko§u bandinin kullanma klavuzuydu. (Bi9akci, 2015, s. 29)

Plaza hayatinin yapayligi arkada§lik ili§kilerine de sirayet etmektedir. Yogun rekabet ortami ve biktirici rutin i§ döngüsü 9ali§anlarin birbirleriyle ger9ek9i ili§kiler kurmasini engellemi§tir.

High Project bir toplu bahane mezarligiydi. Herkes kendi can sikintisinin faturasini mesai arkada§larindan birine ödetmeye hazirdi. Ortamdaki her ikili ili§kinin kendine has ayri bir sagliksizligi vardi (Bi9akci, 2015, s. 34)

Doga i9in sosyal hayat bir §ekilde i§ hayatina ko§uttur. Yilin en önemli sosyal aktivitesi, yine geleneksel §irket partisidir. Partinin nasil ge9tigi, kimin hangi kiyafeti giydigi, neler oldugu gibi konularin tüm yil dedikodusu yapildigindan etkinligin bizatihi kendisi son derece büyük bir gerginlik kaynagidir.

Bütün gün bu konulari dü§ündügünden geceleri de baloyla ilgili rüyalar ve käbuslar görüyordu... Veyatakta kendi gigligina uyandi. (Bi9akci, 2015, s. 128)

Plaza Cali?ma Kosullarinda Beyaz Yakalilar Arasindaki Yikici Rekabet

Hi9bir sosyal ili§ki hiyerar§ik yapinin baskinligindan ka9amamaktadir. £ali§anlarin i§ yerlerindeki kariyerleri onlarin sosyal hayatlarindaki standartlari da belirlemektedir. i§yerlerindeki konum, yükselmek i9in giri§ilebilecek ya da ka9inilmasi gerekecek rekabetleri de göstermektedir (Bauman, 1999, s. 30).

Espriyi kimin nerede, ne zaman yaptigina göre gülü^ünün seviyesi degipyordu. Üstlerinin esprileri hep daha komik oluyordu. (Bi9akci, 2015, s. 35)

Doga kendiyle ayni seviyede gördügü ve dengeli bir ili§ki kurdugu i§ arkada§larinin konumlari zayifladigi an, onlarla yikici bir rekabete giri§mekten de ka9inmamaktadir.

Doga dört sene önce §irketin üst üste gergekle§tirdigi ba§arili hamlelerle bir anda iki kati büyümesiyle birlikte girkin bir kuma gibi ikinci bir yönetici olarak i§e alinan Alev'in varligindan son derece rahatsizdi. Yillar gegse de ilk günkü rekabet duygusu durulmuyordu. igindeki isyan ate§i sönmüyordu. §irket büyüdüyse doganin sayesinde olmu§tu... ve kar§iliginda adeta bir ceza gibi Alev gelmi§ti. Kendisiyle ayni seviyede ikinci bir yönetici. (Bi9akci, 2015, s. 58/

Doga, i§ hayatinda kimle rekabet etmesi kimle iyi ge9inmesi gerektigini 9ok iyi bilmektedir. Üstlerine kar§i her zaman daha cömert davranmaktadir.

Doga ile arasinin bu kadar iyi olmasinda da onun §irketin üst düzey yoneticilerinden olmasinin payi büyüktü. Doga da bunu hissediyordu, Aysel'le vakit gegirmeyi bu nedenle seviyordu. (Bigakci, 2015, s. 35)

Modern yoneticiler, gali§anlar arasindaki yogun ve yaralayici rekabetin orgütsel amaglara ula§mada sikinti yaratacagini bilirler. Bunun igin takim gali§masi deyimini icat etmi§lerdir. Kimse kimseyle rekabet halinde degildir aslinda. Herkes ayni takimin oyuncusudur (Sennett, 2002, s. 117). Doga'nin patronu da Alev ile Doga arasindaki rekabeti kararinda tutmaya gali§maktadir. ikisinden de azami olgüde faydalanmak igin dü§ük yogunluklu bir rekabet ortami yaratmaya gali§maktadir.

Cengiz Bey 'mühim sunum biliyorsun' dedigi toplantilara Alev 'sizyollamiyordu Doga'yi (Bigakci, 2015, s. 58/

Doga'nin patronu yogunlugu dü§ük tutmaya gali§sa da Doga'nin iginde yine de firtinalar kopmaktadir.

Mutluluktan igi igine sigmiyordu Doga'nin. Alev'i yakasindan tuttugu gibi yere yapi§tirmi§ gibi bir hisle hafifledi. Yerdeki Alev'in üzerine basip ayakkabisinin sivri topugunu bogazina gegirerekizmit toplantisinin ayrintilarini dinledi (Bigakci, 2015, s. 58/.

Doga, üzerinde yine berbat bir kilik olan Alev 'in birazdan yapacagi sunumu agzina yüzüne bula§tirmasini dileyerekyerine gegti. (Bigakci, 2015, s. 79)

Sennet (2011, s. 49) Otorite adli kitabinda baskinin igselle§tirilmesini anlatir. Baski altinda olan ki§i hem otoriteden rahatsiz olur, onun olmadigi bir dünyayi arzular, hem de onsuz kendisini hep eksik hisseder. Otorite sahibi ki§iden korkulur, ancak onun olmamasindan daha gok korkulur. Doga i§ baskisindan ya da patronunun gozünden dü§mekten korkmaktadir. Ancak evde hastayken bile i§e gitmek istemektedir. Sevgilisinin yaninda mutluyken aniden patronunu hatirlamaktadir.

Bir bugukhafta süren grip Doga'yipagavraya gevirmi§ti... Bir haftadir i§e gidemese de akli sürekli ofisteydi (Bigakci, 2015, s. 87)

Ula§'i itip 'telefonum nerede? Nerede diyorum? Cengiz Beyin mailine gok acil cevap yazmam lazim." diye bagirdim giglik gigliga. (Bigakci, 2015, s. 131)

Doga babasi oldügünde bile yapmasi gereken gerekli yazi§malari dü§ünmektedir. Üg günlük olüm iznini gok bulup plazadan o kadar uzun süre uzak kalmasinin kendi konumu igin iyi olmayacagina inanmaktadir.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Üg günlük izin pazartesi, sali ve gar§ambayi kapsiyordu. Qar§amba yilba§i oldugundan ertesi gün de tatildi. í§e Cuma günü donecekti. Qok kisa bir an, meydani Alev' birakacagi igin rahatsizlik duydu Doga. (Bigakci, 2015, s. 166)

Doga'nin dengi ve rakibi olarak gordügü Alev ile ili§kisi bir yerden sonra o kadar yikici olmaya bailar ki, Doga bu rekabetten kaynaklanan stresten bedensel olarak da zarar gormeye bailar.

Alev, Doga'nin toplantidasoyleyeceklerinikelime kelimeyazip CengizBeye onaylatmi§ti. Ve Doga'nin higbir §eyden haberi yoktu. Avuglarinin igine almi§lardi onu. Kontrol ediyorlardi. Alev'in odasindan gikip tuvalete ko§tu. Doga, uzun uzun kustu. (Bigakci, 2015, s. 196)

Doga gözlerine inanamadi. Gözbebeklerinin iginde kan kirmizisi garpi iqaretleri vardi.

(Bi9akci, 2015, s. 197)

Rekabet o kadar büyük boyutlara 9ikar ki, Doga Alev'in odasina girip gizlice bilgisayarina kari§tirmaya kadar vardirir i§i. Kafasinda kurdugu 9e§itli senaryolarla durumunu oldugundan daha karma§ik bir hale sokar. Yava§ yava§ bu baskiya dayanamadigindan daha da i9ine kapanacak ve en sonunda intihara sürüklenecektir.

Sonu?

Bu 9ali§manin iki temel 9iki§ noktasindan ilki, plaza 9ali§anlari olarak degerlendirilen beyaz yakali sinifin ya§adigi performans baskisinin incelemesiyken, digeri ise kurgu eserlerin genelde sosyal bilimlere özelde i§letme disiplinine farkli bir perspektif a9ma potansiyeli oldugunu ortaya koymaktir. Günümüzde bir9ok ara§tirmaci i9in örgütler ve kurumlar ge9mi§te oldugu gibi rasyonel olu§umlar olarak kabul edilmemektedir. Buradan hareketle onlarin mekanik bir §ekilde degerlendirilmesi de mümkün olmadigindan i§letme alaninda yeni baki§ a9ilari aranmi§tir (De Cock & Land, 2006). Kurgu eserlerin genelde sosyal bilimlere, özelde i§letme alanina önemli katkilar sunabilecegi giderek kuvvetle kabul edilen bir görü§tür (Bahou, 1961; Coser 1963; Bloch, 1995; Rhodes & Brown, 2005; De Cock & Land, 2006). Kurgu eserlerin sosyal bir portre 9izen belgesel özelligi yönetim yazininda onun kullanimini artirmi§, bu durum alana farkli baki§ a9ilari kazandirmi§tir (Phillips, 1995; Watson, 2011). Roman, hikaye, oyun ve film gibi kurgusal anlatilar i§letme yazinina yeni pencereler a9mi§tir (Phillips, 1995). Bunun yaninda edebiyatin yazina getirebilecegi dilsel zenginlik göz ardi edilmemesi gereken bir husustur. Zira bu sayede i§letme alaninda yeni anlatilarin ortaya 9ikma potansiyeli artacaktir (Czarniawska, 1999).

Romanda öne 9ikan temel husus, sadece 9ali§ma hayatinda degil, görece iyi kazanan beyaz yakalilarin ya§adiklari evlerde de mekanin belirleyiciligi ve bu mekanlarin zaman ve performans üstündeki etkililigidir. Özel güvenliklerin korudugu, cam duvarli kapali mekanlarda, hayat sadece bu mekanlarin i9inden ibaretmi§ gibi, sadece 9ali§ma, hedef ve kazanma odakli bir ya§am pazarlanmaktadir. i§ hayatiyla sosyal hayat arasindaki girift etkile§im romanda yogun bir §ekilde hissedilmektedir. Karakterler sosyal hayatin i9indeyken de sürekli i§leriyle ilgili konulari dü§ünüp devamli ula§ilabilir ve 9evrimi9i olma zorunlugu hissederler. Bu durum modern zamanlarda i§ algisinin bamba§ka bir §eye dönü§tügünü, daimi bir performans kaygisinin her alana sirayet ettigini a9ik bir §ekilde göstermektedir. Ge9mi§te görece güvenli bir ortamda, dayani§ma temelli 9ali§ma ili§kileri yerine, güvencesiz, aki§kan, riskli, daha bireysel ve düzensiz 9ali§ma ili§kilerini koyan modern 9ali§ma hayati, haliyle büyük bir stres ve kaygi kaynagi olmaktadir. ^ali§anlar artik sadece basit anlamiyla firmanin bir elemani degil, adeta kara ve zarara ortak, sürekli ba§ari odakli 9ali§masi gereken, hedef ve risklerden sorumlu daimi bir giri§imci gibi görülmektedir. Burada kurumsal kimligin i9selle§tirilmesi talebi vardir. Firmayla ticari bir ili§kiden ziyade ahlaki bir bag kurulmasi beklenmektedir.

Romandaki bir diger husus ise motivasyon ve para ili§kisidir. Günümüzde para 9ali§manin önemli motivasyonlarindan biridir. Ancak iktisadi hayati ve onun izdü§ümlerini kati bir para teorisiyle a9iklamak resmin önemli kisimlarini di§arida birakmak anlamina gelecektir. ^ok sayida ara§tirma finansal ödüllerden ziyade daha psikolojik saiklerin 9ali§ma olgusunda etkili oldugunu ortaya koymu§tur (Sandel, 2015; Pink 2020). Keza romanda da Doga ekonomik yönden herhangi bir sikinti 9ekmemekte, onun 9ali§ma itkisi para kazanma hirsindan degil, daha 9ok takdir görme ya da daha önemli bir pozisyona gelme motivasyonundan kaynaklanmaktadir. Ancak 9ali§ma

olgusu ve genel olarak ya§amak o kadar ig ige gegmi§tir ki, kendisini delice yipratan bu gali§ma fikrini sorgulamak, ya§amin kendisini sorgulamak kadar Doga igin sonugsuz bir edimdir.

Romanda rekabetin sadece firmalar arasinda ya§anmadigi, ayni zamanda orgut iginde de gok yipratici bir rekabet olgusunun deneyimlendigi agik bir §ekilde gosterilmi§tir. Oyle ki bu yikici rekabet ana karakterin sosyal hayatini ve sagligini olumsuz yonde etkilemektedir. Metindeki ilging unsur, rekabet olgusunun di§aridan ya da patrondan dayatilan bir husus olmamasi, tam tersine gali§anlar tarafindan igselle§tirilmi§ bir durum olmasidir. Hatta bazen bunun bizatihi karakterin kendi kurgusu olma ihtimali de vardir. Ancak bu yogun zaman ve performans baskisi altinda gergekte olan ya da zihinde olan arasindaki ayrimin saglikli yapilamamasi §a§irtici degildir.

Extended Abstract

The phenomenon of work is one of the central concepts of life today. The work done is considered an important factor in determining identity. Many researchers from different fields have revealed the importance of the concept of work in social life. Especially since the second half of the twentieth century, a cult of work has been created, and work in every sense has turned into a positive concept in all its aspects. A new employee profile has emerged that defines itself entirely by the work it does, adjusts all personal and social relationships according to its work, and can even sacrifice its health for this cause. Modern life and developing technology have brought mental labor to the forefront and given birth to a new class and new working spaces that center this class.

This study aims to examine the economic, psychological and social life of the new white-collar class, which is in a sense trapped in these places. This analysis will be carried out within the framework of Hakan Bigakci's (2015) novel called Doga Tarihi. The study has two main starting points. The first is the examination of the white-collar class, which is considered as plaza employees, and the other is the idea that fictional works can open different perspectives to the business field. First of all, although the plaza employee definition is used very often in the mainstream media, it has not been reflected in academic studies at this rate. Based on this, the concept of work was first defined in the article, and then the phenomenon of plaza in working life, which can be considered as a different form of organization, was discussed. Later, the Doga Tarihi novel was summarized, and then the life of the employees in the plaza-type organization format was examined in the novel. The examination was carried out in three main planes. First, pieces have been selected from the novel that summarize the profile of employees trapped in certain places under time pressure. These pieces are considered in the plane of spatial and temporal domination. Then, the parts reflecting the projections of working life in social life were examined, and finally, the Decaying competitive environment between plaza employees was evaluated.

The main issue that stands out in the novel that is the subject of the study is the dominance of space, not only in working life, but also in the houses where relatively well-earning white-collar workers live, and the effectiveness of these spaces on time and performance. In closed spaces with glass walls, protected by private security, a life focused solely on work, goals and earning is marketed as if life only consists of these spaces. The intricate interaction between business life and social life is felt intensely in the novel. While the characters are in social life, they constantly think about issues related to their work and feel the need to be constantly reachable and online. This situation clearly shows that the perception of work has transformed into something completely different in modern times and that a constant performance anxiety has spread to every field.

Modern working life, which replaces solidarity-based working relationships in a relatively safe environment in the past with insecure, fluid, risky, more individual and irregular working relationships, is naturally a source of great stress and anxiety.

In the novel, it is clearly shown that competition is not only experienced between companies, but also that a very damaging phenomenon of competition is experienced within the organization. So much so that this destructive competition negatively affects the main character's social life and health. Another issue is the relationship between motivation and money. Today, money is one of the important motivations for working. However, explaining economic life and its projections with a strict monetary theory would mean leaving out important parts of the picture. Many other reasons, such as being accepted and appreciated, are decisive in employee motivation. In the light of all this, we can easily deduce from the text how the performance anxiety and rush to be visible that modern life imposes on business life negatively affects not only the business life of employees but also their social lives.

Kaynak^a

Aygul, S. (2015). Plaza 9ali§ani olmak. T24. https://t24.com.tr/yazarlar/suheyl-aygul/plaza-calisani-olmak,13339.

Bahou,V. (1961). Social science and literature. Peabody Journal of Education, 39 (3), 162- 168. https://doi.org/10.1080/016195661095370422

Balzac, H. (2018). Qali§anin Fizyolojisi (9ev. Munif Sair). Vakifbank Kultur Yayinlari.

Bateson, P. & Martin, P. (2014). Oyun, Oyunbazlik, Yaraticilik ve inovasyon (9ev. Songul Kirgezen). Ayrinti Yayinlari.

Bauman, Z. (1999). Qali§ma, Tuketicilik ve Yeni Yoksullar (9ev. Umit Oktem). Sarmal Yayinlari.

Benton, R., Hafeez, A. & Mun, E. (2021). Changing employment relations under a fractured corporate elite. Socio-Economic Review, 19 (1), 189-218. https://doi.org/10.1093/ser/mwz008

Bi9akci H. (2015). Doga Tarihi. ileti§im Yayinlari.

Bloch, B. (1995). Using literature to teach cross-cultural management: A German perspective, Die Unterrichtspraxis, 28(2), 146-152. https://doi.org/10.2307/35311244

Bourdieu, P. (2015). Dunyanin Sefaleti (9ev. Levent Unsaldi). Heretik Yayinlari.

Bulbul, §. & Giray, S. (2012). i§ ve Ozel Ya§am (i§ Di§i Ya§am) Memnuniyeti Arasindaki ili§ki Yapisinin Dogrusal Olmayan Kanonik Korelasyon Analizi ile incelenmesi. Anadolu Universitesi SosyalBilimler Enstitusu Dergisi, 12 (4), 101-114.

Casserly, M. (2012). Top Five Personality Traits Employers Hire Most. http://www.forbes.com/sites/meghancasserly/2012/10/04/top-five-personalitytraits-employers-hire-most

Colomby, R. K., Oltramari, A. P. & Rodrigues, M. B. (2018). Integrating perspectives: proposal for the analysis of work as a multifaceted phenomenon. Revista de Gestao, 25 (1), 65-83. https://doi.org/10.1108/REGE-11-2017-007

Clouston, T. J. (2014). Whose Occupational Balance is it Anyway? The Challenge of Neoliberal Capitalism and Work-Life Imbalance. British Journal of Occupational Therapy, 77 (10), 507515. https://doi.org/10.4276/030802214X14122630932430

Coser, L. A. (1963). Sociology Through Literature: An Introductory Reader. Englewood Cliffs, Prentice Hall.

Crouch, C. (2014). Neoliberalizmin Garip Ölümsüzlügü (gev. Ugur Gezen). Agilim Kitap.

Czarniawska-Joerges, B. (1999). Writing management: Organization theory as a literary genre. Oxford University Press.

£akir, M. (2019). Yeni ileti§im Teknolojilerinin Geli§imi Baglaminda Kent. Etkile§im, (3), 12-27. https://doi.org/10.32739/etkilesim.2019.3.42

£olak, A. (2005). Esneklik ve Esneklige Ele§tirel Bir Yakla§im. Qali§ma Ya§aminda Dönü§ümler, (Der. A§kin Keser). Ezgi Kitabevi, 339-365.

De Cock, C. & Land, C. (2006). Organization/literatüre: exploring the seam. Organization Studies, 27(4), 517-535. https://doi.org/10.1177/0170840605058233

Esin, P. (1982). Bölümü, Yabancila§ma ve SosyalPolitika. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayinlari.

Fleming, P. (2020). Qali§maninMitolojisi (gev. Ebru Kilig). Kog Üniversitesi Yayinlari.

Gezgin, M. F. (2000). £ali§ma Sosyolojisi-Sosyal Geli§me Kitle ileti§imi ili§kileri. Journal of Economy Culture and Society, 26, 55-95.

Glazer, N. (1993). Women's Paid and Unpaid Labor: The Work Transfer in Health Care and Retailing. Temple University Press.

Gorz, A. (2007). iktisadi Aklin Ele§tirisi (gev. I§ik Ergüden). Ayrinti Yayinlari.

Harvey, D. (2012). Asi §ehirler; §ehir Hakkindan Kentsel Devrime Dogru (gev. Ay§e Deniz Temiz). Metis Yayinlari.

Hu, X., Kaplan, S., & Dalal, R. S. (2010). An examination of blue- versus white-collar workers' conceptualizations of job satisfaction facets. Journal of Vocational Behavior, 76 (2), 317-325. https://doi.org/10.1016/jjvb.2009.10.014

Kina, S. A. (2022). Türk sinemasinda yeni beyaz yakali temsili: Son £iki§ ve Kügük §eyler örnekleri. Yedi, 28, 125-139. https://doi.org/10.17484/yedi.1057378

Kiechel, W. (1989). The workaholic generation. Fortune, 10, 50-62.

Killinger, B. (1991), Workaholics: The Respectable Addicts. Simon and Schuster.

Krishnakumar, S. & Neck, C. P. (2002), The 'what', 'why' and 'how' of spirituality in the workplace. Journal of Managerial Psychology, 17 (3), 153-164. https://doi.org/10.1080/14766086.2016.1185292

Leidner, R. (2006). identity at Work. Social Theory at Work. Marek Korczynski, Randy Hodson & Paul Edwards (ed). Oxford University Press, 424-463.

Lordoglu, K. & Törüner, M. (1995). Qali§maEkonomisi. Beta Yayinlari.

Mayer S, Noiseux Y. (2015). Organizing at Walmart: Lessons from Quebec's women. Global Labour Journal 6(1), 4-23. https://doi.org/10.15173/glj.v6i1.2455

Meda, D. (2004). Emek: kaybolmayolunda bir deger mi? (9ev. I§ik Erguden). ileti§im Yayinlari.

Moraes, L. F., Swan, J. A. & Cooper, C. L. (1993). A study of occupational stress among government white-collar workers in Brazil using the occupational stress indicator. Stress&Health, 9 (2), 91-104. https://doi.org/10.1002/smi.2460090206

Moultrie, J., Nilsson, M., Dissel, M., Haner, E., Janssen, S. & Lugt, R. (2007). Innovation Spaces: Towards a Framework for Understanding the Role of the Physical Environment in Innovation. Innovation Spaces, 16 (1), 53-65. https://doi.org/10.1111/j.1467-8691.2007.00419.x.

Naughton, T. J. (1987) A conceptual view of workaholism and implications for career counseling and research. The Career Development Quarterly, 35, 180-187.

Oates, W. (1971). Confessions of a Workaholic: The Facts About Work Addiction. World Publishing.

Oren, E. (2015). Neo-liberal Yonetimsellik, £ali§ma ili§kileri ve Giri§imci Ozne. Ataturk Universitesi iktisadi ve idari Bilimler Dergisi, 29 (1), 155-169.

Ozkan, M. (2014). Tam Anlamiyla Bir Plaza £ali§ani Olmak i9in Yapmaniz Gereken 10 §ey. Onedio. https://onedio.com/haber/tam-anlamiyla-bir-plaza-calisani-olmak-icin-yapmaniz-gereken- 10-sey-388060

Ozturkoglu, Y. (2013). Tum yonleriyle esnek 9ali§ma modelleri. Beykoz Akademi Dergisi, 1 (1), 109-129. https://doi.org/10.14514/BYK.m.21478082.2013.1/1.109-129

Paton, C. (2001) The state in health: Global capitalism, conspiracy, cock-up and competitive change in the NHS. Public Policy and Administration, 16 (4), 61-83. https://doi .org/10.1177/09520767010160

Phillips, N. (1995). Telling organizational tales: On the role of narrative fiction in the study of organizations. Organization Studies, 16(4), 625-649.

https://doi .org/10.1177/017084069501600408

Piasna, A (2015) 'Thou shalt work hard': Fragmented working hours and work intensification across the EU. Forum Socjologiczne, 1, 77-89.

Pink, D. (2020). Drive Nasil Motive Oluruz? Nasil Motive Ederiz? (9ev. Levent Goktem). Mediacat Kitaplari

Rhodes, C. & Brown A. D. (2005). Writing responsibly: narrative fiction and organization studies. Organization, 12(4), 505-529. https://doi.org/10.1177/1350508405052757

Sandel, M. (2015). Paranin Satin Alamayacagi §eyler (9ev. Mehmet Kocaoglu ). Eksi Kitaplar.

Sennett, R. (2002). Karakter A§inmasi (9ev. Bari§ Yildirim). Ayrinti Yayinlari.

Sennett, R. (2011). Otorite (9ev. Kamil Durand). Ayrinti Yayinlari.

Sennett, R. (2017). Yeni Kapitalizmin Kulturu (9ev. Aylin Onocak). Ayrinti Yayinlari.

Sinmaz, S. (2015). Geli§en ileti§im Teknolojilerinin Kentsel Ya§am ve Kamusal Mekanlar Uzerindeki Yansimalari. Tasarim + Kuram, 20, 63-75.

Spreitzer, G., Sutcliffe, K., Dutton, J., Sonenshein, S., & Grant, A. M. (2005). A socially embedded model of thriving at work. Organization science, 16 (5), 537-549. https://doi.org/10.1287/orsc.1050.0153

Strangleman, T. & Warren T. (2008). Work and Society Sociological Approaches, Themes and Methods. Routledge.

§enel, A. (1995). îlkel Topluluktan Uygar Topluma. Bilim ve Sanat Yayinlari.

§enocakli, M. (2022, Eylul 2). Plaza gençligi artik kariyeri degil hayati tercih ediyor. Oksijen Gazetesi. https://gazeteoksijen.com/yazarlar/mine-senocakli/plaza-gencligi-artik-kariyeri-degil-hayati-tercih-ediyor-160516

Tanner, S. T., Kalimo, R., & Mutanen, P. (2002). The process of burnout in white-collarand blue-collar jobs: eight-yearprospective study of exhaustion. Journal of Organizational Behavior. 23, 555- 570. https://doi.org/10.1002/job.155

Telford, L., & Briggs, D. (2022). Targets and overwork: Neoliberalism and the maximisation of profitability from the workplace. Capital & Class, 46 (1), 59-76. https://doi.org/10.1177/03098168211022208

Ulusoy, §. B. (2018). Mekansiz Zamanlar Zamansiz Mekanlar Arasindaki Plaza Çali§ani Beyaz Yaka'lar. Uluslararasi Bilimsel Araqtirmalar Dergisi, 3 (1), 241-261.

Watson, C. (2011). Staking a small claim for fictional narratives in social and educational research. Qualitative Research, 11(4), 395-408. https://doi.org/10.1177/1468794111404317

Weeks, K. (2014). Çaliqma Sorunu (çev. Tamer Tosun). Ayrinti Yayinlari.

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu çaliçmanin hazirlanma surecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tum çaliçmalann kaynakçada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited. Çatiçma beyani/Declaration of Conflict: Çaliçmada kiçi ya da kurumlar arasi çikar çatiçmasinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan çaliçmalannin telif hakkina sahiptirler ve çaliçmalan CC BY-NC 4.0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.