Научная статья на тему 'BÜVEYHİLER DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE BAĞDAT’A HAKİM OLMA SÜRECİ (933-945)'

BÜVEYHİLER DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE BAĞDAT’A HAKİM OLMA SÜRECİ (933-945) Текст научной статьи по специальности «Биологические науки»

CC BY
56
7
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Журнал
Külliye
Область наук
Ключевые слова
Büveyhiler / Abbasiler / Hamdaniler / Bağdat / Buwayhids / Abbasids / Hamdanis / Beridis Baghdad.

Аннотация научной статьи по биологическим наукам, автор научной работы — Erkoç Murat

Deylem asıllı bir hanedana mensup olan Büveyhilerin ne zaman ortaya çıktıkları hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktır. Kaynaklara göre babaları Ebu Şuca Büveyh b. Fenna adında fakir bir balıkçıdır. Ebu Şucan’ın Ebu’l-Hasan Ali, Ebu Ali Hasan ve Ebu’l Hasan Ahmed adında üç oğlu vardır. Ziyari Hanedanlığının kurucusu olan Merdavic b. Ziyar’ın hizmetine giren Ali b. Büveyh’in Kerec valiliğine atanmasıyla birlikte elde ettiği nüfus, Büveyhiler Devleti’nin kuruluş sürecinde etkili olmuştur. Hırslı bir kişiliğe sahip olan Ali b. Büveyh’in Şiraz’ı, kardeşleri Ahmet b. Büveyh’in Kirman ve Ahvaz’ı, Hasan b. Büveyh’in ise İsfahan, Rey ve Cibal’i alarak Fars ve Hamedanı sınırları içerisine dâhil etmesi, Büveyhilerin Rey ve Cibal kollarının kurulmasını sağlamıştır. Büveyhilerin Irak’ın aşağı kolunu ele geçirmeleri, hilafetin merkezini tehdit etmeye başlamıştır. Ahmet b. Büveyh, Abbasilerin elinde bulunan Irak’ı ele geçirmek için birçok kez sefer düzenlemesine rağmen herhangi bir başarı elde edememiştir. Ancak İbn Raik’in ölümünden sonra Emiru’l Umeralığa getirilen Tüzün ve İbn Şirzad’ın yeteneksiz olmalarından dolayı Bağdat’ta çıkan karışıklıklara sebebiyet vermeleri üzerine harekete geçen Ahmet b. Büveyh, 945 yılında Bağdat’a girmiştir. Daha sonra hilafet sarayına giderek Abbasi Halifesi Müstekfi Billah’a itaat eden Ahmed b. Büveyh, Rüknüddevle unvanı aldıktan sonra Emirü’l Umera olarak tayin edilmiştir. Ancak kısa süre sonra Abbasi Halifesi ile yaşadığı sıkıntılardan dolayı Halife’yi azletmek isteyen Ahmed b. Büveyh, kabul günü Abbasi Halifesinin Deylemli askerler tarafından derdest edilmesiyle birlikte Müstekfi Billah’ı azlederek gözlerine mil çektirip zindana attırmıştır. Şüphesiz mezhebi olarak Şialığı benimseyen Büveyhilerin Bağdat’ı ele geçirmeleri ile birlikte gelenek haline getirdikleri birtakım uygulamaları, İslam dünyasında Sünni-Şii çatışmalarının yaşanmasına neden olmuştur. Büveyhilerin Bağdat üzerindeki egemenliği, Tuğrul Bey’in 1055 yılında Bağdat’a gelmesine kadar devam etmiştir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Establishment of Buwayhid State and the Process of Dominating Baghdad (933-945)

The influence of Ali b Buwayh, who entered the service of Merdavic b Ziyar, who was the lounder of the Ziyar Dynasty, with the appointment of the governor of Kerec, was effective in the establishment process of the State of Buwayhids. Ali b Büveyh, who had an ambitious personality, took Shiraz. In contrast, his brothers Ahmet b Büveyh took Kirman and Ahvaz, Hasan b Büveyh took Isfahan, Rey, and Jibål and included Persia and Hamadan within its borders, He ensured the establishment of Rey and Jibål branches of Buwayhi. Although Ahmet b Büveyh organized many expeditions to conquer Iraq, which was under the control of the Abbasids, but he did not achieve any success. However, Ahmet B Büveyh took action upon the confusion in Baghdad due to the inability of Tüzün and Ibn Şirzad, who was brought to control after Ibn Raik's death, entered Baghdad in 945. Later. Ahmed b Büveyh, who went to the caliphate palace and obeyed the ruling ofthe Abbasid Caliph, was appointed as Emiru'l Umera after receiving the title of Rüknüddev. However, Ahmed b Büveyh, shortly after, wanted to expel the Caliph due to the conflicts he had with the Abbasid Caliph, on the day of acceptance, had the eyes of Müstekfi Billah blinded by the Daylam soldiers and had him thrown into dungeons. Undoubtedly, some of the practices of Buwayhis, having adopted Shi'ism as a sect, that turned into tradition upon the capture of Baghdad, caused the Sunni-Shia conflict in the Islamic world.

Текст научной работы на тему «BÜVEYHİLER DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE BAĞDAT’A HAKİM OLMA SÜRECİ (933-945)»

KULLtYE

ULUSLARARASI SOSYAL BlLtMLER DERGlSl

INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES

Biiveyhiler Devleti'nin Kurulu$u ve Bagdat'a Hakim Olma Sureci (933-945)

Murat ERKOC*

Oz

Ziyari Hanedanhgimn kurucusu olan Merdavic b. Ziyar'in hizmetine giren Al! b. Btlveyh'in Kerec valiligine atanmasiyla birlikte elde ettigi ntifiis, Biiveyhiler Devleti'nin kurulu§ stirecinde etkili olmujtur. Hirsli bir kijilige sahip olan All b. Btlveyh'in §iraz'i, karde§leri Ahmet b. Btlveyh'in Kirman ve Ahvaz'i, Hasan b. Btiveyh'in ise Isfahan, Rey ve Cibal'i alarak Fars ve Hemedan'i smirlan igerisine dahil etmesi, BUveyhllerin Rey ve Cibal kollannin kurulmasini saglami§tir. Ahmet b. Buveyh, Abbasilerin elinde bulunan Irak'i ele gefirmek igin birgok kez sefer dUzenlemesine ragmen herhangi bir ba$ari elde edememijtir. Ancak Ibn RMk'in oltlmilnden sonra Emiru'l-Umeraliga getirilen Ttlztln ve Ibn §irzad'in yeteneksiz olmalarindan dolayi Bagdat'ta fikan kan$ikliklara sebebiyet vermeleri Uzerine harekete gepen Ahmet b. Buveyh, 945 yilrnda Bagdat'a girmi§tir. Daha sonra hilafet sarayma giderek Abbasi Halifesi Miistekfl-Biliah'a itaat eden Ahmed b. Buveyh, Ruknilddevle unvani aldiktan sonra Emirii'l-Umera olarak tayin edilmigtir. Ancak kisa sure sonra Abbasi Halifesi ile yajadigi sikintilardan dolayi Halife'yi azletmek isteyen Ahmed b. Btiveyh, kabul gilnti Abbasi Halifesinin Deyleml! askerler tarafindan derdest edilmesiyle birlikte Mtistekfi-Billah'i azlederek gozlerine mil ^ektirip zindana attirmiftir. §tiphesiz mezhebi olarak §!aligi benimseyen BUveyhilerin Bagdat'i ele gepirmeleri ile birlikte gelenek haline getirdikleri birtakim uygulamalari, islam dtinyasinda Stinni-§i! fati^malarmm ya§anmasina neden olmu§tur.

Anahtar Kelimeler: Btiveyhller, Abbasiler, Hamdaniler, Beridiler, Bagdat.

Establishment of Buwayhid State and the Process of Dominating Baghdad (933-945)

Abstract

The influence of Ali b Buwayh, who entered the service of Merdivic b Ziyar, who was the founder of the Ziyaii Dynasty, with the appointment of the governor of Kerec, was effective in the establishment process of the State of Buwayhids. Ali b Buveyh, who had an ambitious personality, took Shiraz. In contrast, his brothers Ahmet b Buveyh took Kirman and Ahvaz, Hasan b Buveyh took Isfahan, Rey, and Jibal and included Persia and Hamadan within its borders, He ensured the establishment of Rey and Jibal branches of Buwayhi. Although Ahmet b Buveyh organized many expeditions to conquer Iraq, which was under the control of the Abbasids, but he did not achieve any success. However, Ahmet B Buveyh took action upon the confusion in Baghdad due to the inability of Tiiziin and ibn §irzad, who was brought to control after Ibn Raik's death, entered Baghdad in 945. Later, Ahmed b Buveyh, who went to the caliphate palace and obeyed the ruling of the Abbasid Caliph, was appointed as Emiru'l Umera after receiving the title of Rukniiddev. However, Ahmed b Buveyh, shortly after, wanted to expel the Caliph due to the conflicts he had with the Abbasid Caliph, on the day of acceptance, had the eyes of Mtlstekfi Billah blinded by the Daylam soldiers and had him thrown into dungeons. Undoubtedly, some of the practices of Buwayhis, having adopted Shi'ism as a sect, that turned into tradition upon the capture of Baghdad, caused the Sunni-Shia conflict in the Islamic world.

Key words: Buwayhids, Abbasids, Hamdanis, Beridis Baghdad.

* .. .. . Ogretim Gôrevlisi, Hasan Kalyoncu Universitesi, Atatiirk Ilkeleri ve Inkilap Tarihi, Gaziantep / Turkiye,

e-mail: murat.erkoc@hku.edu.tr

ORCID : https://orcid.org/0000-0003-0640-6493.

Bu makaleyi §u §ekilde kaynak gosterebilirsiniz / To cite this article (APA):

Erkoç, Murat (2020). "Biiveyhiler Devleti'nin Kurulu§u ve Bagdat'a Hâkim Olma Sureci (933-

945)". Kiilliye, 1 (2): 214-231. Makale Bilgisi / Article Information

Geli$ / Received Kabul / Accepted Tiirii / Type Sayfa / Page

14 Agustos 2020 24 Eyllil 2020 Araçtirma Makalesi 214-231

14 August 2020 24 September 2020 Research Article

Extended Abstract

There is no exact information about when the Buwayhis, who belonged to a dynasty of Daylam origin, was established. According to the sources, Abu §uca Biiveyh b Fenna, who was a poor fisherman, had three sons named Abu'l-Hasrn Ali, Abu Ali Hasan, and Ebu'l-Hasan Ahmed. The fact that Ali b Biiveyh, who became one of the leading commanders of the army during the reign of Hasan al-Utru?, the third ruler of Zaydis who ruled in Daylam and Taberistan, and his son Muhammed b Hasan ad-Dai, brought himself to the forefront in the Zaydi dynasty, which later on laid the foundation of the Buwayhi State. In 928, after entering the service of the Sasani under the command of Makan b Kaki the Emir of the Daylams, the appointment of Ali b Biiveyh, who joined the service of Merdavic ZiySr, founded the Ziyari dynasty in Ciirc§n, Rey, Hamadan, Isfahan, Kazvin and Taberistan, as the governor of Kerec, was influential in the establishment of the State of Buwayhi. Ali b Biiveyh, after being appointed as the governor of Kerec, moved towards Isfahan and won the fight had with Abu'l-Feth Muzaffer b Yakut the Emir of Isfahan, and captured Errecan and Cilrcan. Willing to gain the region of §iraz, Ali b Biiveyh upon arriving at the frontlines of Shiraz having won the battle with Yakut, wrote a letter to Caliph Razi-Billah and declared his loyalty for him and said if the land were to be given him, then he would be willing to pay eight million dirhams annually. Wearing the robe the Caliph had gifted him, Ali b Biiveyh carrying the flag, entered the city and succeeded in setting the Persian branch of the Buwayhi State.

Ali b Biiveyh, who wanted to take control of the Persian region completely, assigned his brother Ahmed b Biiveyh for the conquest of Kirman, which is located on the northern border of Ahvaz in 936. After Ahmed b Biiveyh came to the frontlines of Kirman, he broke the agreement he made with el-Kafs and el-Belus tribes. Upon this, he lost the battle against these two tribes. Ahmed b Biiveyh, who later took action to take revenge, succeeded in defeating Ali Keluye. The main reason for conquering Ahvaz for Ahmed b Biiveyh was the activities that the Beridi dynasty's impact on 215

Iraq and Caliph Muktedir Billah. Abu Abdullah, a member of the Beridi family, went to Persia in -

937 after he lost his fight against Emirii'l-Umera Ibn Raik, despite his rebellion against the Abbasid administration in Vasit, and encouraged Ali b Biiveyh to go on a campaign to Iraq. Ahmed b Biiveyh, who took action upon this, won the fight he gave against Ibn Raik and Beckem and managed to enter Ahvaz city. However, when Ibn Raik acted again, Ahmed b Biiveyh sought help from his brother Hasan b Biiveyh. Taking action upon his brother's request for assistance, Hasan b Biiveyh retreated after the Caliph and Beckem acted together. However, he first entered Sus and then the city of Vasit, whose Westside was under the control of Beridis. Hasan b Biiveyh later defeated Ve§emkir b Ziyar and managed to take Isfahan under control. Thus, Ahmed b Biiveyh took Kirman and Ahvaz, and Hasan b Biiveyh took the provinces of Isfahan, Rey, and Jibal and upon including Persia and Hamadan within their borders, enabled the establishment of the Rey and Jibal branches of the Buwayhis.

Although Ahmad b Biiveyh organized many expeditions to capture Iraq, which was under the control of the Abbasids but he could not achieve any success. However, upon the death of ibn Raik, Tiiziin and ibn §irzad's unsuccessful and incapable acts in Emiru'l Umera position, caused chaos in Baghdad, and Ahmed b Biiveyh entered Baghdad in 945 to took advantage of this situation. Later, Ahmed b Biiveyh, who went to the Caliphate Palace and submitted to the Caliph Miistekfi-BillSh, was appointed as Emirii'l-Umara after receiving the title Riikniiddevle. However, after a short while, Ahmed b Biiveyh, who wanted to dismiss the Caliph due to the troubles he had with the Abbasid Caliph, dismissed the Miistekfi-BillSh after the Caliph was captured by Daylam soldiers on the day of his admission, and had him blinded and put in prison. Undoubtedly, some of the practices of Buwayhis, having adopted Shi'ism as a sect, that turned into tradition upon the capture of Baghdad, caused the Sunni-Shia conflict in the Islamic world.

1) Giri§

DEYLEM1 asilli bir hanedana mensup olan Büveyhiler, 932-1062 yillari

arasinda Irak ve trän'da hükütn sürmü§ bir devlettir. Hazar denizi ile Taberistan arasinda yer alan Deylem bölgesi, güneyde Azerbaycan, Kazvin, Tarum ve Rey'in bazi bölgeleri, doguda Rey'in geriye kalan kisimlari ve Taberistan, kuzeyde Hazar denizi ve batida ise Azerbaycan'in bazi §ehirleri ve Arran bölgelerine sinin oldugu kaydedilmi§tir (Anonim 1999: 112-113; istahri 1927:204; Ibn Havkal 1992: II/375). Iran kültürüne sahip oldugu halde bazi tarih9ilere göre tranli olmayan Deylem halki, tranlilar, Türkler ve diger halklarin kari§imina nispet edilmi§tir (el-I§ 1977: 168; Müneymine 1987: 84). Tarihfilerin ve cografyacilann itilaf halinde oldugu Deylem halki, bazilanna göre nesep olarak Hz. Peygamber'e dayanan ve Adnaniler kabilesine mensup olan Beni Dabbe adli bir Arap kabilesine, bazilanna göre ise Säsäni hükümdari Behram Cür b. Yezdicerd'in (420-438) soyuna mensup olduklan ileri sürülmü§tür (el-Kerevi 2008: 82; Müneymine 1987: 84, 97; Istahri 1927: 205; Ibn Havkal 1992: II/375: Ön^ 1993: 393).

Deylem halkinin konu§tugu dile baktigimiz zaman Arap9a, Fars9a ve Ermeniceden farkli olarak 9e§itli dilleri konu§tuklari ileri sürülmü§tür (Istahri 1927: 205; Muneymine 1987; 85). Ancak Yusuf el-I§, Deylem halkinin dil olarak Farsfa'yi (el-i§ 1977: 168) Ibrahim Selman el-Kerevi ise Fars^amn yerel lehgesini konu§tuklarini ileri sürmü§lerdir (el-Kerevi 2008: 30). Deylemlilerin Islämiyet'in kabulünden önce hangi dilleri konu§tugu hakkmda kesin bir bilgi bulunmamasina 216 ragmen Deylem kökenli Büveyhilerin Fars9a konu§tuklan bilinmektedir. Nitekim Tenuhi, Ahmed b. Biiveyh'in Farsli olan Vezir Ebu Ca'fer ez-Zmniri ile yaptigi görü§mede Fars9a konu§tuklanm aktarmi§tir. Yine Tenuhi, Ahmed b. Biiveyh ile Halife arasinda yapilan konu§mada Halife'nin Fars9a bilmemesinden dolayi Vezir ez-Z^mri'nin terciimanlik yaptigini aktarmi§tir (1995: II, 111/98, 91).

Hz. Omer döneminde hiz kesmeden devam eden fetih hareketleri neticesinde Müslümanlar ile Deylemliler, ilk defa bu dönemde kar§i kar§iya gelmi§lerdir. 642 yilinda Hemedan, Rey ve Azerbaycan'i istila etmek i9in harekete ge9en Nu'man b. Mukarrin2 komutasmdaki Arap ordusu, burada Rey, Azerbeycan ve Deylemlilerden olu§an on iki bin ki§ilik ordu ile kar§ila§mi§tir. Büyüklügü Nihavend sava§ina benzetilen muharebeyi Miislümanlar kazanmasina ragmen Deylem §ehrini alamami§lardir (Mtoeymine 1987: 87; Taberi 1967: IV/148).

Abbäsi Halifesi Me'mun (813-833) dönemine kadar Deylem §ehrine düzenlenen on yedi seferden Müslümanlann netice alamamasi iizerine Deylem

1 Hazar denizi ile Taberistan arasinda yer alan Deylem bölgesi, güneyde Azerbaycan, Kazvin, Tarum ve Rey'in bazi bölgeleri, doguda Rey'in geriye kalan kisimlari ve Taberistan, kuzeyde Hazar denizi ve batida ise Azerbaycan'm bazi §ehirleri ve Arran bölgelerine siniri oldugu kaydedilmijtir bkz. (Anonim 1999: 112-113; istahri 1921: 204; Ibn Havkal 1992:11/375).

2 Sahabe iferisinde hitabetiyle öne sikan Nu'män b. Mukarrin, Hz. Peygamber dönemi ba§ta olmak üzere Hz. Omer döneminde yapilan birfok sefere ijtirak etmijtir bkz (Qubukcu 2007: XXXIII/240).

J6m\ge

§ehri, bagimsizligim korumaya devam etmi§tir (Müneymine 1987: 87). Ancak buna ragmen Tahiriler, Saffariler ve Samaniler gibi bagimsiz ya da yan bagimsiz bir?ok devletin olu§masina engel olamami§lardir (^oglu 2009: 126). Nitekim Abbäsi Halifesi Härunfee§id (786-809) döneminde Ehl-i Beyt'e kar§i alrnan tedbirler üzerine Ali evlädindan Yahya b. Abdullah'in (ö. 237/851) 793 yilinda Mäveräünnehir'den Deylem §ehrine gelerek burada ayaklanmasi sonrasi (ibn Kesir 1991: X/167-170) ilk Islämla§ma faaliyetinin ba§lamasi, (Taberi 1967: VIII/91; Ya§aroglu 1998: 57) ilerleyen süreflerde Deylem ve Taberistan'da hüküm süren Zeydiler'inüftocühükümdari Hasan el-Utru§ (914-917)3 ve Hasan b. Zeyd sayesinde Zeydi hareketinin ortaya fikmasina (Müneymine 1987: 91) ve bölgenin §iiligin merkezi haline gelmesine neden olmu§tur. Yahya b. Abdullah (ö. 851) tarafindan ba§layan ve Hasan el-Utru§ sayesinde Islämiyet'i kabul eden Deylem halkmm Müslüman olma süreci on Ü9 sene sürmü§tür (Mesudi 2004: 253; Müneymine 1987: 92). Böylece §ia'nin bir kolu olan Zeydiler, Deylem halkinin hem Müslüman olmalanni hem de §iiligi benimsemelerini saglami§lardir. Hasan el-Utru§ ve oglu Muhammed b. Hasan ed-Dai döneminde ordunun ileri gelen komutanlarindan birisi olan (en-Natik 2014: 117; Müneymine 1987: 96) Büveyhi hanedanimn kurucusu ve bu hanedarnn ilerleyen süre^lerde Cibäl, Fars ve Hüzistan kolunun hükümdan olan tmädüddevle Ali b. Büveyh (932-949), Zeydiler hanedanliginda kendisini ön plana Qikartarak Büveyhiler Devletinin temellerinin atilmasini saglami§tir (Güner 2000: 173).

Qali§mada Deylem bölgesi ile 932-1062 yillan arasinda Islam dünyasinin merkezi olan Bagdat'ta hüküm süren ve kurulu§u itibariyle Bagdat'ta mezhep 9ati§malanmn ya§anmasina neden olan Büveyhiler Devleti'nin Irak, Fars, Hemedan ve Cibäl bölgesindeki faaliyetleri ve fetih hareketleri Arap?a ve Türkfe kaynaklann tasnifi yapilarak degerlendirilmeye 5ali§ilmi§tir. Makaledeki i? ba§liklar §u sekildedir: Giri§, §iraz'in fethi, Kirman'in fethi, Ahvaz'in fethi, Bagdat'in ele gefirilmesi, sonu? ve kaynakga.

2) §iraz'in Fethi

Büveyhilerin ne zaman ortaya fiktiklari hakkinda kesin bir bilgi bulunmamaktadir. Tarihfilerin bazi destan ve hikäyelere dayanarak aktardiklan bilgilere göre babalari Ebu §uca Büveyh b. Fenna admda fakir bir balik9idir4 (el-Kerevi 2008: 83; es- ibn Kesir 1991: XI/173; ibnü'l-Esir 1987:

VII/88; Müneymine 1987: 96-97). Ebu §ucan'in Ebu'l-Hasan Ali, Ebu Ali Hasan ve Ebu'l-Hasan Ahmed adinda üq oglu vardir (el-Az^m 2012: 43; ibn Kesir 1991:

3 Tam adi Ebü Muhammed el-Hasm b. Ali b. el-Hasan el-U^§ el-Hüse^i'dir. el-Utm§, Abbasilerin Nijäbur ve Curcän ämili Muhammed el-Hüzistäni tarafindan hapse atildiktan sonra gördügü ijkencelerden dolayi kulagini kaybetmesi üzerine Utru§ lakabi ile amlmijtir bkz (Dogan

1997: XVI/356).

4 Ibn Kesir ve el-Kerevi, Ebu §uca'nin fakir ve sefalet iferisinde olan bir balikfi oldugunu aktarmi§lardir. Ibnü'l-Esfr ise bu durumun aksine Ebu §uca'mn maddi durumunun orta düzeyde oldugunu aktarmi§tir.

XI/173; Íbnü'1-Esir 1987: VII/87). Bunlar, 928 yilinda Deylemlilerin Emiri Makan b. Kaki'nin emrinde Samanilerin hizmetine girmi§lerdir (el-^^i 2012: 43; el-Kerevi 2008: 83; Vefa Muhammed 1996: 16). Ancak daha sonra Cürcan, Rey, Hrne^i, Isfahan, Kazvin ve Taberistan'da Ziyäri Hmedanligi5 kuran Merdävic b. Ziyár'in (928-935) (el-Azami 2012: 43; Íbnü'1-Esir 1987: VII/47; Müneymine 1987: 95; Merfil 1992: 496) hizmetine giren Ali b. Büveyh, Makän'a kar§i yapilan sava§ta büyük ba§an göstermesi üzerine Merdävic b. Ziyär tarafindan ödüllendirilerek 933 yilinda Irak'ta Hemedan bölgesinin güneydogusunda yer alan Kerec valiligine atanmi§tir ( es-Su^iti 2015: 598; el-^^i 2012: 43; el-I§ 1977: 169; el-Kerevi 2008: 88; Ibrahim Hasan 1997: m/110; íbn Kesir 1991: XI/174; Íbnü'1-Esir 1987: VII/89; Müneymine 1987: 121; Vefa Muhammed 1996: 17).

Kerec valiligine atanan Ali b. Büveyh'in nüfus elde etmeye ba§lamasi k^§isinda tedirgin olan Merdävic, karde§i Ziyäri Emiri Ve§emkir b. Ziyär (978-981, 998-1012) ile birlikte hareket ederek Ai b. Büveyh'i Kerec6 valiliginden azletmi§tir. Bu geli§me üzerine panige kapilan Ali b. Büveyh, Kerec'ten ka9ip isfahan'a dogru hareket etmi§tir. Isfahan önlerine kadar gelen Ali b. Büveyh, Isfahan emiri Ebu'l-Feth el-Muzaffer b. Yäküt'a yazdigi mektupta eman dileyip §ehre girmek istemesine ragmen talebi reddedilmi§tir. 933 yilmda harekete ge?en Ali b. Büveyh, Yäküt'un ordusunu hezimete ugrattiktan sonra isfahan'a girmi§tir. Ali b. Büveyh'in Isfahan'a girdigi haberini alan Merdävic'in karde§i Ve§emkir'e haber göndererek büyük bir ordu ile birlikte hareket etmesini istemesi (el-Kerevi 2008: 91-92; íbn Kesir 1991: 218 XI/174; Ibn Miskeveyh 2003: V/158-159: Ibnü'l-Esir 1987: VII/89-90; ibrahim Hasan 1997: III/110; Müneymine 1987: 121-122; Vefa Muhammed 1996: 19-20) üzerine isfahan ve §iraz arasinda kalan Errecan bölgesine (Fars bölgesinin ilk hududu) giden Ali b. Büveyh, burada Yäküt'u maglup ettikten sonra 90k sayida ganimet elde ederek gü?lü bir duruma gelmeyi ba§armi§tir (Ibn Kesir 1991: XI/177; ibn Miskeveyh 2003: V/160: Íbnü'1-Esir1987: VII/90-91; Müneymine 1987: 122; Vefa Muhammed 1996: 21).

Ali b. Büveyh, Errecan7 ve Curcän8 bölgesini ele gefirdikten sonra §iraz'i ele ge9irmek istemesine ragmen Ebubekir Muhammed b. Yäkut ve Merdävic'ten 9ekindigi Í9Ín tereddüt etmi§tir. Ancak Nubendecan häkimi Ebu Talip Zeyd b. Ali'nin ikna etmesi üzerine §iraz 1 ele ge9Írmek Í9Ín ilk önce 933 yilinda Nubendac^'a dogru hareket etmi§tir (el-Kerevi 2008: 93,-94; íbn Miskeveyh 2003: V/160: Ibnü'l-Esir, 1987: VII/91; Müneymine 1987: 123; Vefa Muhammed 1996: 22-23). Ali b. Büveyh, Nubendacan bölgesine geldigi zaman Yäküt'un Merdävic ve Ve§emkir ile ittifak halinde oldugunu ögrenmesi üzerine Kirman bölgesine 9ekilmek

5 Hazar Denizi'nin güneydogusunda Curcän ve Taberistan'da hüküm süren Deylem asilli bir hanedandir (928-1090) bkz (Mer^l 2003: XLIV/498).

6 Kerec, Iran bölgesinde bulunan bir jehirdir bkz (Yakut 1977: IV/446).

7 Errecan §ehri, Fars ve Ahvaz hudutlan arasmda yer alan bir §ehirdir (bkz. Yakut 1977:1/141-143).

8 Hazar Denizi'nin güneydogusunda yer alan Horasan ile Taberistan arasmda kalan tarihi bir §ehirdir bkz (Yäküt 1977:11/119-122).

için Nubendacan'dan ayrilmiçtir. Ancak Ali b. Büveyh, Kirman'a giderken Isfahan Emiri Yâkut'un daha erken gelerek yolu kesmesi üzerine iki tarafi karçi karçiya getirmiçtir. Ali b. Büveyh, 934 yilinda yapilan savaçta Yâkût'u hezimete ugrattiktan sonra Çiraz'a9 dogru hareket etmi§tir (el-Kerevi 2008: 94; îbn Miskeveyh 2003: V/160-162: Ibnü'l-Esir 1987: VII/97; Müneymine 1987: 123; Vefa Muhammed 1996: 23). Çiraz'a bir fersah kala gönderdigi askerlerin Çiraz sokaklarinda yerli halk, köle ve Sudanlilar tarafindan saldinya ugramasi sonrasi yaklaçik yetmiç kadannm ölmesi üzerine kardeçi Irak Büveyhilerinin kurucusu ve ilk hükümdan olan Ahmed b. Büveyh (945-967), seksen ki§iden oluçan askerle birlikte §iraz sokaklanna girerek bin tane Sudanliyi öldürmü§tür. Bu olay üzerine zor durumda kalan Yâkût'un §iraz'i terk etmesi üzerine Ali b. Büveyh, 934 yilinda §ehri ele geçirmiçtir (el-Kerevi 2008: 96-97; îbn Kesir 1991: XI/177; Ibnü'l-Esir 1987: УП/94-95; Müneymine 1987: 124).

Hirsli bir kiçilige sahip olan Ali b. Büveyh, 934 yilinda Çirazi ele geçirip Fars topraklanna sahip olduktan sonra Halife Râzî-Billâh'a (934-940) yazdigi mektupta Halifeye tabi oldugunu ve bu topraklann kendisine ikta olarak verilmesi karçiliginda her yil sekiz milyon dirhem verecegini sôylemiçtir. Halife'nin gönderdigi hil'at'i giyip sancagi açarak §ehre giren Ali b. Büveyh, burada Büveyhilerin Fars kolunu kurmayi baçarmiçtir. Ayrica Halife'ye sözünü verdigi sekiz milyon dirhemi ödememi§tir (el-Kerew 2008: 99; îbn Kesir 1991: XI/177; Ibnü'l-Esir 1987: VII/95; Müneymine 1987: 124). 219

Çiraz'm ele geçirilmesinden sonra harekete geçen Merdâvic'in 934 yilinda Ahvaz'i muhasara altina almasi karçisinda zor durumda kalan Ali b. Büveyh, Merdâvîc'e sulh teklifinde bulunarak onun adma hutbe okutup kardeçi Hasan b. Büveyh'i rehin olarak vermiçtir. Ancak Merdâvic'in 935 yilinda Isfahan'da Türk gulamlari tarafindan öldürülmesinden sonra Ziyârîler Hanedanligimn zayiflamaya baçlamasi, Büveyhilerin daha geni§ bir alana yayilma imkâni bulmalarim saglamiçtir (el-Kerevi 2008: 101-103; îbn Miskeveyh 2003: V/172-176; Müneymine 1987:125; Vefa Muhammed 1996: 27).

Ayrica Merdâvîc'e bagli Türk askerlerinin birçogunun §ira'da Ali b. Büveyh'e katilmasiyla birlikte Ziyârilere ait Hazar Denizi kiyisindaki topraklarm bir bölümü, Büveyhilerin eline geçmiçtir (Islâm Tarihi 1988: V/516; Merçil 1996: VI/496). Merdâvic'in ölümünden sonra Ali b. Büveyh, Halife'yi Huzistan ile ilgili talepleri konusunda sikiçtirarak Merdâvic'ten sonra kendisinin ikinci önemli ki§i oldugunu göstermeye çali§mi§tir (îslâm Tarihi 1988: V/515).

3) Kirman'in Fethi

Fars bölgesini tamamen kontrol altina almak isteyen Ali b. Büveyh, Ahvaz'm kuzey simnnda bulunan ve stratejik açidan büyük öneme sahip olan Kirman'in fethi

9 Çiraz §ehri, Fars bölgesinin ortasrnda tarihi ticaret yolu üzerinde bulunan bir §ehirdir bkz (Yâkût

1977: Ш/380-382: Anonim 1999: 100).

igin 936 yilinda en kü?ük; karde§i Ahmed b. Büveyh'i (945-967) göndermi§tir (el-Kerevi 2008: 109; Ibn Hallikän 1978: 175; íbn Kesir 1991: XI/184; Íbnü'1-Esir 1987: VII/124; Müneymine 1987: 125; Vefa Muhammed 1996: 30; Güner 2000: XXII, 174). Samani Devleti'ne tabi olmasina ragmen uzak oldugu i?in savunmasiz bir halde bulunan Kirman §ehrinin ele ge9Írilmesi, Irak ile baglantiyi sagladigi Í9Ín Ahvazin fethini kolayla§tiracaktir (el-Kerevi 2008:109). Ahmed b. Büveyh, ilk önce 936 yilinda Kirman'in batisinda bulunan Sircan bölgesine gelerek burada vergileri tahsil edip askerlerine dagitmi§tir. Daha sonra Ahmed b. Büveyh, Kirman §ehrine bagli Ciruft kasabasina gelerek burada el-Kafs ve el-Belus kabilelerinin reisi Resül Ali b. Zenci olarak bilinen Ali Kelüye ile görü§mü§tür. Ali Kelüye, geleneklerine göre bulunduklari bölgeye gelen her sultana iltifat ve itaat ederek onlara belli miktar vergi öderdi. Ahmed b. Büveyh, kendisine para teklif edilmesi üzerine agabeyi Ali b. Büveyh'e durumu bildirdikten sonra Ali Kelüye'nin Ciruft Kasabasina 10 fersah mesafede bulunan bölgeye 9ekilmesi, kendisine rehine birakilmasi ve adma hutbe okutulmasi §artiyla Ciruft'a girecegini söylemesi üzerine iki taraf arasinda antla§ma yapilmi§tir. Aynca antla§ma geregi Ciruft kasabasi, her yil bir milyon dirhem kar§iliginda ikta olarak Ali Kelüye'ye verilmi§tir.

íki taraf arasinda sulh yapilmasina ragmen kätip Ebu'l-Hüseyin Ahmed ve bazi devlet ricäli, hazirliksiz olan Ali Kelüye'nin askerlerini gafil avlayarak sava§ilmasi yönünde Ahmed b. Büveyh'i ki§kirtmaya ba§lami§tir. Bunun üzerine sulhu bozarak gece yarisi hareket eden Ahmed b. Büveyh, beklemedigi bir anda Ali 220 Kelüye'nin adamlan tarafindan gafil avlanarak hezimete ugrami§tir. Askerlerinin 90gunun öldügü bazilarinin ise esir dü§tügü mücadelede agir yaralanan Ahmed b. Büveyh'in sag kolunun yarisi ile sol elindeki bazi parmaklari kopmu§tur. Bu olay üzerine Ali Kelüye, Ali b. Büveyh'e haber göndererek ya§anan hadiseden dolayi özür dileyip yapilan sulh'e ragmen karde§inin saldirdigini buna ragmen kendisinin sulhe bagli kalacagini söylemesi üzerine Ali b. Büveyh, §iraz kadisi, Ebu'l-Abbas el-Hannat ve Ebu'l-F^il el^^^^^^^i ^^^^^^^^ ^^^ü kabul etmi§tir. Buna kar§ilik Ali Kelüye ise tutsak edilen Isfehdost ve diger esirleri serbest birakmi§tir. Tedavi süreci bittikten sonra askerleriyle birlikte intikam almak Í9Ú1 harekete ge9en Ahmed b. Büveyh, Ali Kelüye'nin üzerine yürüyerek onu hezim^ ugratip el-Kafs ve el-^düs kabilelerine eziyet ettikten sonra Ali b. Büveyh'e mektup yazarak Ali Kelüye'yi yendigini bildirmesi üzerine Ali b. Büveyh, bulundugu yerde kalmasini isteyerek herhangi bir fetih hareketinde b^^masini istememi§tir (el-Kerev 2008: 108^^^ Ihn Miskeveyh 2003: V/199-201; Íbnü'1-Erfr 1987: VII/124-125; Müneymine 1987: 125-126).

4) Ahvaz'in Fethi

Kirman seferinden sonra Ahmed b. Büveyh'in Ahvaz'i ele ge9Írmek

istemesinde Abbasi Halifesi Muktedir-Billäh (908-932) ve halefleri döneminde

Irak'ta ya§anan siyasi olaylara neden olan Beridi ailesinin10 faaliyetleri etkili olmuçtur. 928 yilinda Ahvaz'da vergi toplamakla görevlendirilen Beridi ailesinden Ebu Abdullah, karde§leri Ebu'l-Hüseyin ve Ebu Yusuf un yaklaçik dort milyon dirhem gelir elde etmelerini saglamiçtir. Abbâsiler döneminde elde etikleri makamlari sömüren Beridiler, iki yil sonra tevkif edilmelerine ragmen iki yüz bin dirhem fidyeyi ödeyerek 933 yilmda yeniden Ahvaz'a hâkim olmuçlardir. Aynca dostlan hattatligi ile ünlü ibn Mükle'nin (ö. 940) Bagdat'ta vezir olmasiyla birlikte vergi ödemeyi kabul etmeyen Beridiler, halkin mallarina zorla el koymaya ba§lami§lardir (el-Kerevi 2008: 114; Özaydin 1992: V/501). Irak'ta yaçanan geli§meler kar§ismda Halife Razi-Billäh, (934-940) Abbâsi Devleti'nin ilk Emirü'l-Umerâsi olan Ebû Bekr Muhammed b. Rmk'in (ö. 942) tavsiyesi üzerine 936 yilinda askerleriyle birlikte Vasit'a11 giderek Abbâsî yönetimine kar§i isyan eden Ebû Abdullah Muhammed'i cezalandirmak istemiçtir (el-Kerevi 2008: 114; ibn Miskeveyh 2003 V/201-202; ibnü'l-Esir 1987: VII/127; ibnü'l-Verdi 1996: I/ 260).

Halife Razi-Bill^, Ebû Abdullah'a vergiyi zamamnda ödemesini ve tutsak ettigi askerlerin teslim edilmesi halinde affedecegini aksi takdirde kendisiyle sava§acagim sôylemiçtir. Ebu Abdullah'in halife ile olan sulhu yenileyip yilda ûç yüz altmi§ bin dinar vergiyi taksitle ödemeyi ve askerleri teslim etmeyi kabul etmesi üzerine Ahvazin idaresi kendisine yeniden verilmiçtir. Ancak Ebû Abdullah, 937 yilinda Halife ve ibn Râik'in Bagdat'a dönmesinden sonra sulhe aykiri hareket etmeye devam ettigi gibi ibn Râik'in Fars bölgesinde Büveyhiler ile sava§mak için 221 gönderdigi Cafer b. Verkai'ye sözünü verdigi orduyu teslim etmeyerek Fars'a gitmesini engellemiçtir. Daha soma Basra'ya giden Ebû Abdullah, burada verdigi hutbede ibn Râik ve Naibi Muhammed b. Yezdad'm halka zulmettigi için vergi ödemeyi ve askerlerin teslim edilmesini reddettigini söyledikten sonra ibn Râik'in Horasan bölgesine gönderdigi Huceriyye askerlerini kendi safina çekerek ibn Râik'e karçi hareket etmelerini saglamiçtir. Ebû Abdullah'in Ahvaz'dan sonra Basra'yi da ele geçirmesi üzerine ibn Râik, ilk olarak Naibi Muhammed b. Yezdad'i Basra'ya göndermi§ ancak herhangi bir baçari elde edememesi üzerine daha sonra X. yy'in ilk yarisinda Abbâsilerin hizmetinde bulunan Beckem adindaki Türk komutani (Ö.941), 270 kiçiden oluçan Türk askeri ile birlikte Ahvaz'a gôndermiçtir. Beckem'in Beridileri yenerek Ahvaz'i tamamen kontrol altina almasindan sonra (el^^^evi 2008: 114-117; ibn Kesir 1991: XI/187; ibn Miskeveyh 2003: V/202-212; ibnü'l-Esir 1987: VII/127-130) Ebu Abdullah ve karde§lerinin yanlarina ûç yüz bin dinar alarak Basra'ya kaçmasi üzerine (Özaydin 1992: V/502) ibn Râik, Vasit'tan Basra'ya dogru hareket ederek Beridiler'in bulundugu bölgeyi ku§atma altina almiçtir. ibn Râik'in kar§isinda zor durumda kalan Ebû Abdullah, 937 yilinda Fars'a

10 Berîdî ailesi, Abbasi Halifesi Muktedir-Billäh ve halefleri zamamnda Irak'taki siyasi olaylar önemli rol oynamijlardir. Bunlar Basra sâhib-i berîdî'nin çocuklan olduklarindan dolayi Berîdî nisbesiyle me§hur olmuçlardir bkz (Özaydin 1992: V/501).

11 Irak'in güneyinde Kûfe ile Basra arasinda yer alan Vâsit §ehri, Emevîlerin Irak Valisi Haccâc b. Yûsuf es^^^^^ m§a edilmi§tir bkz (Îbnil'l-Fakih 1996: 260-276).

gidip Alî b. Büveyh'e siginarak onu Irak seferine çikmasi için teçvik etmiçtir. Ebû Abdullah'a güvenmeyen Alî b. Büveyh, Ebû Abdullah' in ogullari Ebu'l-Hasan Muhammed ve Ebu Cafer el-Feyyaz'i rehin aldiktan sonra hilafetin elinde bulunan Ahvaz'i almak için Ahmed b. Büveyh komutasindaki orduyu gôndermiçtir. Ahmed b. Büveyh'in Ahvaz'a dogru hareket ettigini ögrenen ïbn Râik, Beckem'i Ahvaz bölgesine göndermek istemesine ragmen Beckem, Ahvaz çehrinin kendisine yüz otuz bin dinar karçiliginda ikta olarak verilmesini talep etmiçtir. îbn Raîk'in bu talebi kabul etmesi üzerine harekete geçen Beckem, Errecan'a ulaçan Ahmet b. Büveyh'i karçilamak için Vasit çehrine gehniçtir. Burada yapilan savaçta Türk askerlerinin günlerce süren çiddetli yagmurun etkisinden dolayi oklarini kullanamamalari maglup olmalarina ve Ahvaz'a çekilmelerine neden olmuçtur (el-Kerevî 2008: 118119; îbn Miskeveyh 2003: V/213-214; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/134).

Ahmed b. Büveyh, 938 yilinda Beckem'in Muhammed b. Yenal et-Terciimenî komutasinda Askerimüknm'e gönderdigi orduyu on ûç gün süren savaç sonrasi hezimete ugratmasi üzerine Ebu Abdullah ile birlikte Ahvaz'a giderek burada otuz be§ gün boyunca konaklamiçlardir. Ancak otuz be§ gün sonra gizli bir çekilde Bâsiyan'a kaçan Ebu Abdullah, Ahmed b. Büveyh'e yazdigi mektupta yoruldugu için kaçtigini ileri sürmü§tür (el-Kerevî 2008: 121; îbn Miskeveyh 2003: V/214; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/135).

Çûphesiz Ebû Abdullah'in kaçmasindaki asil sebep, Ahmed b. Büveyh'in Ebu Abdullah'tan Veçemkîr ile Isfahan'da savaçan kardeçi Rey ve Cibâl Bûveyhî Emiri 222 Hasan b. Büveyh'e (943-976) askeri yardim göndermesini istemesidir. Ebû Abdullah, Ahmed b. Büveyh'e dort bin kiçiden oluçan bir ordu getirdikten sonra Deylem ve Rey arasmda askerlerin bulunmasinin fïtneye sebebiyet verecegini bu yüzden askerlerin önce Sus'a daha sonra Isfahan'a gönderilmesi gerektigini teklif etmiçtir. Ahmed b. Büveyh, teklifi kabul ettikten sonra askerleri Hüsnü Mehdi'ye getirip suyolu üzerinden Vasit'a götürmesini istemesi üzerine Ebû Abdullah, Fars Valisi Yâkût'un katledilmesini hatirlayarak kendisine tuzak kuruldugunu dûçûnerek kabul etmemi§tir (el-Kerevî 2008: 121; Ihn Miskeveyh 2003: V/214-215; îbnû'l-Esîr 1987: VII/135).

Bu geli§meler üzerine Basra'dan Bâsiyan'a kaçan Ebû Abdullah, burada Ahmet b. Büveyh'e haber göndererek kardeçi Alî b. Büveyh'e sözünü verdigi on sekiz milyon dirhemi ödeyebilmesi için Ahvaz'a dönmesi gerektigini söyleyerek bölgeden ayrilmasim istemiçtir. Agabeyinin öfkesinde çekinen Ahmed b. Büveyh, Ahvaz'dan ayrilmayi kabul ederek Askerimûkrîm'e çekilmi§tir. Ancak Ebu Abdullah' in kendisini güvence altina alabilmek için askerlerin Askerimûkrîm'den Sus'a çekilmesi yönünde teklifte bulunmasi üzerine Ebu Cafer es^^^^nerî ve Ebu'l-Hasan el-Mafruhî, Ahmed b. Büveyh'e Ebu Abdullah'in tuzak kurmuç olabilecegini bu yüzden teklifi kabul etmemesi gerektigini sôylemiçlerdir. Ahmed b. Büveyh ve Ebu Abdull^ ^asinda ^^^^^ ^liçmelerden istifiide etmek isteyen Beckem, Kürt, Arap, Ha§ir, Esbat ve Müvelledinlerden oluçan bin kiçilik askeri ile birlikte Sus ve

Cündi§apur'u ele geçirmek için Ahvaz sininna kadar yakla§mi§tir. Büveyhi ordusu içerisinde bazi askerlerin ayaklanip Fars'a geri dönmeleri üzerine zor durumda kalan Ahmed b. Büveyh, agabeyi Ali b. Büveyh'ten yardim istemiçtir. Deylem'den ûç yüz adam ve be§ yüz bin dirhemin gönderilmesinden sonra harekete geçen Ahmed b. Büveyh'in Ahvaz'a ait bazi yerleçim yerlerini ele geçirmesi üzerine Ebu Abdullah, Basra'ya kaçarakorayayerleçmiçtir (el-Kerevi 2008: 123-124; ibn Miskeveyh 2003: V/215-216; Ibnü'1-Esir 1987: VII/135-136).

Ahvaz çehrine girdikten soma halkin genel olarak Ahmed b. Büveyh'e itaat etmesi §ehri ele geçirme sürecini kolaylaçtirmiçtir. Ahvazm ele geçirilmesinden soma hudutlannin Tertekiz'den Kirman'in dogusuna, sahra üzerinden iran ülkesine kadar ulaçmasiyla birlikte Büveyhiler, kurulma sürecini tamamlamasina ragmen Ahmed b. Büveyh, Irak'a inmekte acele etmemiçtir (el-Kerevi 2008: 122).

Ahmed b. Büveyh'i Ahvaz çehrinden çikartmak isteyen îbn Râik, Ali b. Halef et-Ta^ab'i Ahvaz'in vergi içlerinden sorumlu olarak atayip Beckem'i Büveyhiler ile savaçmasi için ikna etmesini istemiçtir. Beckem'in ikna olduktan sonra 939 yilinda Vasit'a giderek bölgedeki mallara el koymasi, (el-Kerevi 2008: 122; Ibn Miskeveyh 2003: V/216-217; Îbnû'1-Esîr 1987: VII/136) 939 yilinda Ebu Abdullah tarafindan Sus'a gönderilen ordunun Deylemli askerleri maglup etmesi üzerine Ebu Cafer es-Semm'mn kendisini korumak için kaleye siginmasindan sonra Ebû Abdullah'in Basra'dan Ahvaz'a dogru hareket edeceginden endiselenen Ahmed b.

223

Büveyh, kardeçi Hasan b. Büveyh'ten yardim istemiçtir. Kardeçinin yardim istemesi _

üzerine Hasan b. Büveyh, önce Sus'a daha soma bati tarafi Beridilerin elinde olan Vasit'a girmiçtir. ïbn Râik'in yerine Emiru'1-Umerâ olarak tayin edilen Beckem'in Vasit'tan Ahvaz'a oradan Bagdat'a dönmesi (el-Kerevi 2008: 123; Ibn Miskeveyh 2003:V/227) üzerine Hasan b. Büveyh, Vasit'm bati tarafim da almak istemiçtir. Ancak Abbasi Halifesi Razî-Billâh ve Beckem'in harekete geçtigini duyunca geri çekilmek zorunda kalmiçtir. Hasan b. Büveyh, daha soma Veçemkir'i yenerek isfahan'i da almayi ba§armi§tir. Hasan b. Büveyh'in 943 yilinda Rey ve Cibäl vilayetlerini ele geçirmesiyle birlikte ^bn Miskeveyh 2003: V/227; ibn Kesir 1991: XI/191; ftnü'l-Esir 1987: VIF148; Gtoer 2008: XXXV/285) Fars ve Hemedam da dâhil ederek devletin temellerini oluçturmuçlardir (el-I§ 1977: 169).

5) Bagdat'in Ele Geçirilmesi

Ali b. Büveyh Fars eyaletine, Hasan b. Büveyh Cibäl bölgesine sahip olurken Ahmed b. Büveyh ise Hûzistan bölgesini ele geçirmesiyle birlikte Iran'in bati ve güneyinde yer alan bölgeler Büveyhilerin idaresi altina girmiçtir. §üphesiz Büveyhilerin Hûzistan'a sahip olmasi Irak ile yakinen ilgilenmesinde etkili olmuçtur (Merçil 1992: VI/496). Büveyhilerin açagi Irak'i kontrol altina aldiktan sonra Hilafetin merkezini tehdit etmesi üzerine Emîrû'1-Umerâ Beckem, Büveyhilere kar§i Ebû Abdullah el-Berîdî ile antlaçma yaparak onu Vasit valiligine ve vezirlik makamina atamiçtir. Ancak Ebû Abdullah'in Emirü'l-Umerälik'ta gözü oldugu için

Beckem tarafindrn 940 yilinda azledilmiçtir (Yildiz 1992: V/288). Beckem'in 941 yilinda Ebu Abdullah'î ve ordusunu hezimete ugrattigi seferden dönü§ü esnasinda eçkiyalar tarafindan öldürülmesi üzerine Türkler, Emîrû'l-Umerâlik için daha önce Beckem tarafindan tutsak edilen Tekinek'i kaçirip Bagdat'a götürerek Halife Muttakî-Lillâh'a itaatlerini bildirmiçlerdir (ftn Miskeveyh 2003: V/237; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/149; Sulî 1979: 199).

Beckem'in öldürülmesinden sonra ordu komutanlarimn Türkler tarafindan öldürüldügünü ileri süren Deylemlilerin liderleri olarak Ebu Abdullah'î seçmeleri, Halife Muttakî-Lillâh'i (940-944) zor durumda birakmiçtir. Bu geliçme üzerine Vasit'tan Bagdat'a gelen Ebû Abdullah, 941 yilinda çehri içgal ettikten sonra Emiru'l-Umerâlik makamina getirilmiçtir. Ancak Bagdat'a gelmeden önce Halife'den Türk ve Deylemli askerlerin maa§lanrnn ödenmesi için talep ettigi be§ yüz bin dinan dagitmamasi, Bagdat'ta isyanin çikmasina neden olmuçtur. Beridiler, yaklaçik bir ay süren isyan ve halkin tepkisi sonucu Bagdat'tan ayrilmak zorunda kalmiçlardir (el-Kerevî 2008: 153-154; îbn Miskeveyh 2003: V/237; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/155-156; Gtoer 2006: XXXII/223).

Berîdîlerin Bagdat'tan ayrilmasindan sonra Emîru'l-Umerâliga bir kez daha getirilen îbn Râik, (ftnû'l-Esîr 1987: VD/157; Sulî 1979: 209) Vasit ve Basra'da vergi ödemeyen Berîdîlerin meselesini çôzmek için Vasit'a giderek burada Beridîler ile yilda yedi yüz bin dinar karçiligi antlaçmaya varmiçtir. Ancak îbn Râik'in Beridîler ile antlaçma yapmasi, Tüzün ve Nûçtekin gibi Türk komutanlarin îbn 224 Râik'e karçi ayaklanarak Berîdîlerin ordusuna katilmalarina neden olmuçtur (el-Kerevî 2008: 158; îbn Miskeveyh 2003: V/244-245; Gûner 2006: XXXII/223).

Bir sûre sonra Türkler ve Deylemlîler'den oluçan orduyla birlikte Vasit'tan hareket eden Ebu Abdullah'in kardeçi Ebu'1-Hüseyin el-Beridî'nin 942 yilinda Bagdat'i i§gal etmesi üzerine Abbasi Halifesi Muttakî-Lill^ ve îbn Râik, Bagdat'tan ayrilarak Musul'a kaçmiçlardir. Beridîler, Bagdat'a girdikten sonra Halife'nin sarayi baçta olmak üzere Bagdat'i yagmalamiçlardir. Halife Muttakî-Lillâh'm oglu Emir Ebu Mansur'da Bagdat'tan Musul'a kaçmiçtir (el-Kerevî 2008: 158-159; îbn Kesîr 1991: XI/202; îbn Miskeveyh 2003: V/245-246; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/160-161;Nuveyrî 2004: ХХШ/2004, 92-93; Sulî 1979: 223-224).

Berîdîlerin Bagdat'i içgali karçisinda zor durumda kalan Muttakî-Lillâh ve îbn Râik, Hamdanîlerin Musul kolunun kurucusu Ebû Muhammed'den yardim istemiçlerdir. Bu durumdan istifade eden Ebu Muhammed, Emîrû'l-Umerâliga sahip olmak için kardeçi Seyfüddevle'yi göndererek îbn Râik'in suikastla öldürülmesini saglamiçtir. îbn Râik'in ölmesi üzerine Emîrû'l-Umer^iga Halife Muttakî-Lillâh tarafindan Nâsirûddevle lakabi verilen Ebu Muhammed getirilmiçtir (929-967). Ayrica kardeçi Ebû'l-H^^'a ise Seyfuddevle lakabi verilmiçtir (944-967) (el-Kerevî 2008: 160; îbn Kesîr 1991: XI/202: îbn Miskeveyh 2003: V/247; Îbnû'l-Esîr 1987: VU/162; Nuveyrî 2004: ХХШ/94; Sulî 1979: 224-228).

Halife Muttakî-Lillâh'in Näsirüddevle, ile birlikte 942 yilinda Bagdat'a yakla§tiklan haberini alan Ebû'l Hüseyin el-Beridi'nin ordusuyla birlikte Vasit'a kaçmasi, Halife'nin hiçbir engelle kar§ila§madan Bagdat'a girmesini saglamiçtir (el-Kerevi 2008:161; îbn Kesir 1991:XI/203; Îbnû'1-Esîr 1987: VII/163; Nuveyrî 2004: XXIII/94-95). Ancak halktan alinan agir vergiler, kitlik, pahalilik ve saigin hastaliklarin ortaya çikmasi, halkin Nasirüddevle'ye karçi dûçmanliginin artmasina neden olmuçtur (Güner 1996: XXXII/403). Bagdat'ta yaçanan olaylar üzerine Tüzün ve Hachâc önderliginde ayaklanan Türk askerleri, Hamdanilere karçi harekete geçmi§tir. Kil kasabasinda yapilan savaçta Hamdanilerin Halep kolunun kurucusu olan Seyfüddevle'nin hezimete ugramasi üzerine Näsirüddevle, Halife'nin Bagdat'ta kalmasi yönündeki israrlanna ragmen Emîrii'l-Umerâligi birakarak Musul'a gitmiçtir. Bunun üzerine Halife Muttakî-Lill^, Seyfuddevle'ye kendisini Emîrii'l-Umerâ olarak atamak istedigini söyleyerek dort yüz bin dinar gôndermiçtir. Seyfüddevle, Bagdat'a giderken Tüzün'ün Vasit'tan Bagdat'a dogru geldigini ögrenmesi üzerine Musul'a kaçmiçtir. Hamdanilerin Bagdat'tan ayrilmasmdan sonra Emîrii'l-Umerâliga Tüzün atanmiçtir (el-Kerevî 2008: 161-163; îbn Kesir 1991: XI/205; ibnü'l-Esir 1987: VII/171-173; Nuveyrî XXIII, 2004, 95-96; Sulî 1979: 242).

Ancak Tüzün'ün Ebü'l-Hüseyin el-Berîdî ile kendisine kar§i ittifak kurdugunu dü§ünen Abbâsî Hdifesi Muttaki-Lill^, Bagdat'tan Musul'a kaçarak Hamdanîlere siginmiçtir. Bu olay üzerine Musul'a hareket eden Tüzün, Näsirüddevle'den 225 Halife'nin teslim edilmesini istemesi üzerine Halife Muttakî-Lillâh, panige kapilarak Rakka'ya kaçmiçtir fan Kesîr 1991 : XI/207; îbn Miskeveyh 2003: V/259; Ïbnû'l-Esîr 1987: VII/178; îbnû'l-îmrân 1999: 175).

Bu arada hilafetin merkezi Bagdat'i ele geçirmemn peçinde olan Ahmed b. Büveyh, Tüzün'ün Bagdat'tan ayrilmasmdan istifade ederek hem vergileri toplamak hem de Berîdîlerin Tüzün'e karçi askeri yardimda bulunacaklarimn sözünü vermesi üzerine Vasit'a gitmiçtir. Bu geliçme üzerine Tüzün'ün Näsirüddevle ile sulh yapip Bagdat'a dönmesi üzerine iki taraf Gubabu Humeyd'de karçi karçiya gelmiçtir. Günlerce süren savaçta Ahmed b. Büveyh'i hezimete ugratan Tüzün, Diyala nehrinin diger tarafina geçtikten soma Bagdat'a giden köprüleri yiktirarak çadirlan buraya kurdurmuçtur. Daha soma Tüzün'ün ikmal yollarim kesmesi Büveyhiler'de açlik ve susuzluk somasi birçok askerin ölmesine neden olmuçtur. Zor durumda kalan Ahmed b. Büveyh'in geri çekildigi esnada Tüzün tarafindan gönderilen Tekin e§-§îrazî komutasmd^ be§ yüzü Türk, bini ise Агар ve Farslilardan oluçan askerlerin 944 yilinda saldinya geçmeleri üzerine agir bir zayiat veren Ahmed b. Büveyh, Sus'a çekilmek zorunda kalmiçtir. Böylece Bagdat'i ele geçirmek isteyen Ahmed b. Büveyh'in ilk giriçimi sonuçsuz kalmiçtir (el-Kerevî 2008: 172-173; îbn Kesîr 1991: XI/207-208; Ibn Miskeveyh 2003: V/260; Ïbnû'l-Esîr 1987: VII/ 179; Sulî 1979: 262-263).

Sulî'ye göre aldigi maglubiyetten kisa bir sûre soma askerlerini toplayarak

Bagdat önlerine kadar gelen Ahmed b. Büveyh, halka yaptigi konuçmasinda buraya Halife Muttakî-Lillâh'in emriyle geldigini söylemi§tir. Halife'nin Bagdat'tan kaçmasi, halkin Ahmed b. Büveyh'in sözlerine itaat etmelerini saglamiçtir. (Sulî 1979: 263-264) Bu arada 944 yilinda Muttakî-Lillâh'tan sonra Halifelik makamina Mûstekfî-Billâh gelmiçtir (944-946). Ertesi yil Tüzün'ün 945 yilinda ölmesi üzerine Deylemlî ve Türk askerler, Emîrû'l-Umerâliga Tüzün'ün kâtibi Ebu Cafer Ibn §irzad'in getirilmesi için Halife Müstekfi-Bill^'a giderek taleplerini bildirmiçlerdir. Halife, askerlerin baskisi karçisinda íbn Çirzad'i Emîrû'l-Umerâ olarak tayin etmeye mecbur kalmiçtir. Ancak îbn §irzad'in Emîrû'l-Umerâ olmasindan sonra askerlerin maaçlarmi arttinhnasi sonrasi tüccar, kûttâb, i§çi ve diger kesimlerden yüksek miktarda vergi alinarak insanlara zulmedihnesi, Bagdat'ta büyük kançikliklarin yaçanmasina neden olmuçtur. Bu arada îbn §irzad, göreve baçladiktan sonra Türk komutanlardan Yinal Gûçe'yi Vasit'a vali olarak tayin etmiçtir. Yinal Gûçe, vali olduktan sonra Ahvaz'da bulunan Ahmet b. Büveyh'in hizmetine girmiçtir (îbn Kesîr 1991: XI/211; Ibn Miskeveyh 2003: V/274-275; Íbnü'1-Esír 1987: VII/205; Mtoe^ine 1987: 127; Nuveyri 2004: XXIII/103; Agirakça 1989: 608). §ûphesiz Yinal Gûçe'nin Ahmed b. Büveyh'e itaat etmesi, Bûveyhîlerin Abbâsî Halifeligine karçi nüfus elde etmesinde etkili olmuçtur.

Ahmed b. Büveyh'in Yinal Gü§e ile birlikte Ahvaz'dan Bagdat'a dogru hareket ettigi haberini alan Deylemlîler ve Türkler, Ahmed b. Büveyh'e karçi sava§mak için hazirlik yapmiçlardir. Ahmed b. Büveyh'in Bacisra'ya yakla§masi, 226 baçta Halife Mûstekfî-Billâh ve Ibn Çirzad olmak üzere halkta büyük panige sebebiyet vermiçtir. Halife, Ibn Çirzad ile birlikte korktuklarindan dolayi saklanmalanna ragmen §ehirde bulunan Tiirklerin buradan ayrilip Musul'a gitmeleri üzerine daha sonra saraya dônmûçtiir.

Ahmed b. Büveyh, 945 yilinda Bagdat'a girdikten sonra karargâhini Babu e§-§emasiyye'ye kurmu§tur. Ertesi gün hilafet sarayina giderek Mûstekfî-Billâh'm huzuruna çikan Ahmed b. Büveyh, uzun sûre ayakta bekledikten sonra iman üzerine yemin ederek Halife'ye biat etmeye ba§lami§tir ^^u'1-Ferec 1995: XIV/42; el-Kerevî 2008: 176-177; ez-Zehebî 1985: 46; îbn Kesîr 1991: XI/212; îbn Miskeveyh 2003: V/275; ftnü'1-Esír 1987: VII/ 205-206; Müneymine 1987: 127; Nüveyri 2004: XXIII/104).

Ahmed b. Büveyh, ayni zamanda Halife'nin kâtibi Ebu Ahmed eç-§îraz, Kahramanesi12 Âlem, Ebû Abdullah Ümmü Musa, Kadisi íbn Saib ve Hacibî Ebû'l-Abbas Ahmed b. Hakan'a zarar vermeyecegine dair de yemin etmi§tir13 (el-Kerevî 2008: 177; îbn Miskeveyh 2003: V/275). Yemin töreninden sonra "Emîrû'l-Umerâ" olarak tayin edilen Ahmed b. Büveyh'e Halife Mûstekfî-Billâh tarafindan

12 Kahramane: 1932: 59; Tenuhi 1995: IV/179)

13 Íbnü'1-Esfr, Ebu'l-Ferec, îbn Kesîr, Nilveyrî, Zehebî ve Müneymine'nin eserlerinde Ahmed b. Büveyh'in isimleri zikredilen kiçiler için yemin ettigine dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadir.

"Muizzüddevle" agabeyi Ali b. Büveyh'e "tmädüddevle", ortanca kardeçleri Ebû Ali Hasan b. Büveyh'e ise "Rüknüddevle" lakabi verilmiçtir. Ayrica Halife Müstekfi-Billäh künyelerinin ve lakaplanmn yazili oldugu dirhemlerin ve dinarlarm basilmasim istemi§tir (Ebû'1-Ferec 1995: XIV/43; el-Kerevî 2008: 177; ez-Zehebi 1985: 46; Ibn Kesir 1991: XI/212; Ibn Miskeveyh 2003: V/275; ibnü'l-Esir 1987: VII/ 206; Nüveyri 2004: XXIII/104).

Ancak kisa süre soma Ahmed b. Büveyh, Halife Müstekfi-Billäh ile arasi açildigi için onu azletmiçtir. Ahmed b. Büveyh'i Halife'yi azletmeye sevk eden sebeplere baktigimiz zaman birincisi, Halife'nin Kahramanesi Âlem tarafindan ba§ta Ahmed b. Büveyh olmak üzere emirlerin, Türk ve Deylemlî komutanlarin davet edildigi büyük §ölendir. Ahmed b. Büveyh, bu §ölenin Halife Müstekfi-B^^'a biat edilmesi için tertiplendigini dü§ünmekteydi (el-Kerevî 2008: 180; îbn Miskeveyh 2003: V/276; Ïbnû'l-Esîr 1987: VII/206-207; Nüveyri 2004: XXIII/104). Nitekim çôlen esnasinda Alem tarafindan diger kapidan içeri alinan kiçilerin ellerindeki kiliçlar ile birlikte Halife'yi selamlamasi, Ahmed b. Büveyh'in endiçelenmesine neden olmuçtur. Selamlamadan sonra Ahmed b. Büveyh, Halife'ye devlet içleriyle bir kadin mi oynuyor diyerek çôleni terk etmiçtir (ftmû'l-tarân 1999: 176). Ikinci sebep, Halife Müstekfi-B^^'in Çiîlerin dini lideri Babu Tak'ta tutuklatmasidir. Bu geli§me üzerine eç-§afi'nin serbest kalmasi için aracilik yaparak onu korumak isteyen Bagdat ordu komutam îsfehdost, Halife'den serbest kalmasim istemesine ragmen bu istegi kabul edilmemiçtir. Daha sonra îsfehdost, Ahmed b. Büveyh'e giderek durumu bildirmiçtir (el-Kerevî 2008: 180; Ibn Miskeveyh 2003 : V/ 227 276; Ïbnû'l-Esîr 1987: VII/ 207). Ûçûncû sebep ise Ahmed b. Büveyh'in Halife'nin Bagdat diçinda bulunan bazi askerlere Hamdanîler ile yardimlaçarak destek vermesi yönündeki çûpheleridir (el-Kerevî 2008: 180).

Halife Müstekfi-Billäh'i azletmek için uygun bir firsat yakalamak isteyen Ahmed b. Büveyh, bu firsati Halife'nin kabul gününde kendisini Darii'l-Hilâfe'ye davet etmesi ile yakalami§tir. Kabul gününde Deylemlî iki askerin Halife'nin yanina gelip elini öpecek gibi yaparak Halife'nin ellerinden tutarak tahtindan açagi etmeleri üzerine büyük bir kaos ortami ya§anmi§tir. Halife'nin mallari yagmalandigi gibi Halife Deylemlî askerler tarafindan tutuklatilarak Ahmed b. Büveyh'in sarayina götürülmü§tür. Burada Ahmed b. Büveyh tarafindan gözlerine mil çekilerek zindana atilmiçtir. Mûstekfî-Bill^'in azledilmesinden soma yerine 946 yilinda Ahmed b. Büveyh tarafindan el-Mutî'-Lillâh getirilmiçtir (946-974) (Ebu'l-Ferec 1995: XIV/45-46; îbn Kesîr 1991: XI/212; îbn Miskeveyh 2003: V/ 276; Îbnû'l-Esîr 1987: VII/207; îbnû'l-^^ 1999:176-177; Nûveyrî 2004: XXIII/105; Özaydin 2006: XXXII/140).

Mezhebî olarak Çîaligi benimseyen Büveyhilerin Sûnnî Abbâsî Hilafetine karçi elde ettigi bu üstünlük, Bagdat'ta Siinnî-§iî çatiçmalarinin yaçanmasina neden olmuçtur. Büveyhilerin Bagdat iizerindeki egemenligi, Tugrul Bey'in 1055 yilinda Bagdat'a gelmesine kadar devam etmiçtir (Müneymine 1987: 127).

Sonuç

Deylem bölgesine mensup olan Bûveyhîlerin kuruluçu hakkinda kesin bilgiler bulunmamaktadir. Ancak yapmiç oldugumuz ara§tirmalar neticesinde kaynaklarda Ali b. Büveyh (îmâdûddevle), Hasan b. Büveyh (Rüknüddevle) ve Ahmed b. Büveyh'in (Muizzüddevle) babalannin Ebu §uca Büveyh b. Fenna adinda fakir bir balikçi oldugu ifade edilmiçtir. Bûveyhîler Devleti'nin temelleri ilk olarak Deylem'de Zeydî hareketinin ortaya çikmasina neden olan Hasan el-Utrû§ ve oglu Hasan ed-Dai döneminde Bûveyhî hanedaninin kurucusu ve bu hanedanin ilerleyen sûreçlerde Cibâl, Fars ve Hüzistan kolunun hükümdari olan Imâdûddevle Ali b. Büveyh'in kendisini ön plana çikartmasiyla birlikte atilmiçtir. Zeydilerden sonra Taberistan ve Curcân'da hâkimiyet kuran Makan b. Kâki'nin hizmetine giren Alî b. Büveyh'in daha sonra Ziyârîler Hanedani'nin kurucusu Merdâvîc b. Ziyârm hizmetine girmesiyle birlikte yaptigi hizmetlerden dolayi Kerec valiligine atanmasi Bûveyhîlerin itibar kazanmalarma imkân saglamiçtir. Ilerleyen sûreçlerde Ali b. Büveyh'in Çîrazi, Ahmet b. Büveyh'in Kirman ve Ahvaz'i, Hasan b. Büveyh'in ise Isfahan, Rey ve Cibâl'i alarak Fars ve Hemedan'i simrlan içerisine dâhil etmesiyle birlikte Bûveyhîlerin Rey ve Cibâl kollarimn kurulmasim saglamiçlardir. §ûphesiz Bûveyhîlerin siyasi tarihte ön plana çikmalari Ahmed b. Büveyh'in 945 yilinda Bagdat'a girdikten sonra Abbasi Halifesi Mûstekfî-Billâh'i azletmesi sonrasi yönetimi ele geçirmesiyle olmuçtur. Kuruluç döneminde Çîa'nin bir kolu olan Zeydîlere mensup olmalarina ragmen daha sonraki dönemlerde Isnâaçeriyye'ye 228 bagli olduklari iddia edilen Bûveyhîlerin, Bagdat'ta Sünni yönetimi ele geçirmeleri Çiilerin nûfusunda hizli bir çekilde artiçin yaçanmasina neden olmuçtur. Bûveyhîler, §iî olmalarina ragmen hilafeti ilga etmek yerine siyasi am^^ için Sûnnî Abbâsî Halifeliginin devam etmesini istemiçlerdir. Ilerleyen sûreçlerde Bûveyhîlerin Iran ve Irak'ta ticareti geliçtirememeleri neticesinde muhtelif zamanlarda ortaya çikan isyanlar, devletin zayiflamasina ve mevcut topraklarm 1029'da Gaznelîlerin, 1055'te Büyük Selçuklularin, 1062'de ise §ebânkâre Emirligi ve Kirman Selçuklulann eline geçmesine neden olmu§tur.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

K^^^kça

Agirakça, Ahmet (1989). "Bûveyhîler Devrinde Türk Kumandanlari". Belleten, I (53): 607-635.

Akoglu, Muharrem (2009). "Bûveyhîlerin Mezhebi Egilimleri Politikalan Üzerine". Bil/mname, II: 123-138.

Çubukcu, Isa (2007). "Nu'mân b. Mukarrin", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, XXXIII: 240.

Dogan, Isa (1997). "Hasan el-U^§", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, XVI: 356-358.

Ebu'l-Ferec, Abdurrahman b. Ali, (1995). el-Muntazam fi Tarihi'l-Mülük ve'l-Umem. XIV, ed. Muhammed Abdulkadir A'ta, Mustafa Abdulkadir A'ta, Beyrut: Daru'1-Kûtiibî'l-Ilmiye.

el-^isî, Tubya (1932). Tefsiru'l-Elfazi'd-Dâhile fi'l-Lugati'l-Arabiwz mea'z-Zikrî Asliha bihurufihi. Kahire: Mektebetu'l-Arab.

el-I§, Yusuf (1977). Tarihü'l-Asri'l-Hilafeti'l-Abbasiyye. Dimaçk.

el-Kerevî, Ibrahim Selman (2008). el-Büveyhiyyun ve'1-Hilafetu'l-Abbâsîyye. îskenderiyye: Merkezu'l Iskenderiyye.

en-Natik, Ebu Tâlib (2014). el-îfadetu fi't-Tarihu'l-Eimmet es-Sade. Yemen.

es-Su^tî, Celâleddin Abdurrahman b. Ebubekir (2015). Tarihu'l-Hulefâ'. ed. Muhammed Gassan, Katar: Vizeratu'l-Ev^ve e§-§uunu'l-îslrniiyye.

ez-Zehebî, Muhammed b. Ahmed (1985). el-îber fi Haber min Gaber. II, düz. Ebu Hacir Muhammed es-Saîd, Beyrut: Daru'l-Kütübi'l-Ilmiye.

Güner, Ahmet (2000). "îmâdiiddevle", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, XXII: 173-174.

Güner, Ahmet (2006). "Muttakî-Lill^", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, XXXII: 223-224.

Güner, Ahmet (2006). "Nasirüddevle", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi 229 Yayinlan, XXXII: 402-403.

Güner, Ahmet (2008). "Rüknüddevle", DÎA. Istanbul: Tûrkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, XXXV: 285-286

Hasan Ibrahim, Hasan (1997). es-Siyasiyye ve'd-Din ve's-Setofe ve'l-îçtima'. III, Kahire: Mektebetû'l-Nehdetû'l-Hadariyye.

Hududu'l-Âlem Mine'l-Maçrïk Île'l-Magrïb. (1999). ed. Yusuf el-Hadî, Kahire: Dara's-Sekâfe.

Ibn Hallikân, Ebu'l-^^ed Çemseddin (1978). Vefayâtu'l-A'yan ve Ebna'u Ebnai'z-Zaman. I, ed. îhsan Abbâs, Beyrut: Dar Sadir.

Ibn Havkal, Ebu'l-Kasim (1992). Suretu'l-Arz. II, Beyrut: Daru'l-Mektebetu'l-

Haya.

ïbn Kesîr, Ebu'1-Fida ïmaduddin Ismail (1991). el-Bidaye ve en-Nihaye. XI, Beyrut: Mektebetu'l-Maarif.

ïbn Miskeveyh, Ebu Ali Muhammed (2003). Tecâribu'l-Umem ve Teâkubu'l-Himem. V, (ed. Seyyid Kesrevi Hasan), Beyrut: Daru'l-Küttibi'l-Itaiyye.

Îbnû'l-Esîr, izzeddin Ebu'l-Hasan (1987). el-Kamil fi't-Tarih. VII, ed. M. Yusuf Dukak, Beyrut: Daru'l-Küttibi'l-Ilmiyye.

Ibnü'l-F^h (1996). Ebû Abdullah Ahmed, Kitabü'l-Büldän. ed. Yusûf el-Hadî, Beyrut: Alemü'l-Kütüb.

Ibnü'l-Irn^, Muhammedb. Ali (1999). el-înba'fi Tarihi'l-Hulefa'. ed. Kasim es-Semarai, Kahire: Daru'l-Evkafi'l-Arabiyye.

Ibnû'1-Verdî, Zeyneddin Omer b. Muzaffer (1996). Tarihu Ïbnû'l-Verdî. I, Beyrut: Daru'1-Kütiibi ' 1-ilmiyye.

Istahri, Ebi Ishak Ibrahim b. Muhammed el Farisi (1927). Kitabu'l-Mesälik ve'l-Memälik. Leiden.

Merçil, Erdogan (1988). Dogu§tan Günümüze Büyük Islam Tarihi, V, ed. Hakki Dursun Yildiz, Istanbul.

Merçil, Erdogan (1992). "Büveyhiler", DIA. Istanbul: Türkiye Diyanet Vakfi Yayinlari, VI: 496-500.

Merçil, Erdogan (2013). "Ziyârîler", DIA. Istanbul: Türkiye Diyanet Vakfi Yayinlari, XLIV: 498-499.

Mesudi, Ebu'l Hasan Ali b. el-Hüseyin (2004). Mürucu 'z-Zeheb. çev. Ahsen Batur, Istanbul: Seienge Yayinlari.

Müneymine, Hasan (1987). Tarihu ed-Devleti'l-Bûveyhîyye es-Siyasî ve'l-Îçtimaî

ve es-SeMfi: Mukatatu Faris. Beyrut: Daru'l Câmia. 230

Nüveyri, Çehabeddin Ahmed b. Abdulvahhab (2004). Nihayetu 'l-Ereb fi Fünuni 'l-Edeb, XXIII, ed. Abdulmecid Terhini, Beyrut: DaruT-KütiibiT-Itaiyye.

Özaydin, Abdulkerim (1992). "Beridiler", DIA. Istanbul: Türkiye Diyanet Vakfi Yayinlm, V: 501-502.

Özaydin, Abdulkerim (2006). "Mûstekfî-BilW, DlA. Istanbul: Türkiye Diyanet Vakfi Yayinlari, XXXII: 139-140.

Sulî, Muhammed b. Yahya (1979). Ahbaru'r-Radi-BiUäh ve'l-Müttakkz-Liüäh ev Tarihu 'd-Devleti 'l-Abbâsîyye. Beyrut.

Taberî, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir (1967). Tarihu Taberî. IV, ed. Ebu'l-Fazl Ibrahim, Kahire: DaruT-Maärif

Tenuhî, Kadi Ebu Ali Muhsin (1995). Niçvâru 'l-Muhadarave Ahbâru 'l-Müzakere. II, III, IV, ed. Abud eç-§decî, Beyrut: Dar Sadîr.

Vefa, Muhammed Ali (1991). el-Hilafetu'l-Abbasiyye fi Ahdi'l-Bweyhîyyin. Iskenderiye : Mektebetu' 1-C^iiu' 1-Hadi s.

Yâkût, Ebû Abdullah el-H^evî (1977). Mu'cemu'l-Buldân. Beyrut: Dar Sadîr.

Yaçaroglu, Hasan (1998). Taberistan Zeydileri. Doktora Tezi, Istanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Yildiz, Hakki Dursun (1992). "Beckem". DIA. Istanbul: Türkiye Diyanet Vakfi Yayinlari, V: 287-288.

231

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.