Научная статья на тему 'TÜRK SİYASİ VE DÜŞÜNCE HAYATINDA RUSYA TÜRKLERİ'

TÜRK SİYASİ VE DÜŞÜNCE HAYATINDA RUSYA TÜRKLERİ Текст научной статьи по специальности «История и археология»

CC BY
0
0
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

Текст научной работы на тему «TÜRK SİYASİ VE DÜŞÜNCE HAYATINDA RUSYA TÜRKLERİ»

RUSAD11,2024,133-137

Kitap incelemesi - Book Review Geli? - Received: 15.02.2024 Kabul - Accepted: 29.03.2024 Yaym - Published: 30.06.2024 doi: 10.48068/rusad.1437551

TÜRK SiYASi VE DܧÜNCE HAYATINDA RUSYA

TÜRKLERi

Sibel Demirci, Türk Siyasi ve Dü^ünce Hayatinda Rusya Türkleri, Post Yayin Dagitim, istanbul, 2020, 296 s., ISBN: 978-605-7682-28-4

© Merve BAGCI $ENGÜLa

1800'lü yillarda hem Osmanli hem de Rusya Türkleri ifin Türklük bilinci ortaya fikmaya ba§lami§tir. Osmanli'daki fikir akimlarinin Rus egemenligi altinda bulunan Türk topluluklarinda buldugu kar^ilik emperyalizme kar§i ortak bir mücadeleyi beraberinde getirmi^tir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasi ve izlenen denge siyaseti bu mücadelede Rusya Türklerini yalniz birakmi§ gibi gözükse de Türk aydinlarinin gündeminden hif dü§memi§tir. Türkiye'nin yani sira bu dönemde komünizmin yayilmasini engellemek birincil di§ politika düsturu olan Amerika Birle^ik Devletleri de Avrupa'da Rusya Türklerinin örgütlenmesine destek olmu§, fikarlari dogrultusunda uluslararasi politikada onlari görünür kilmaya fali§mi§tir. Sibel Demirci'nin Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi bilim dalinda Prof. Dr. Abdullah Gündogdu dani^manliginda 2018 yilinda tamamlanan "1945-1960 Arasi Türk Siyasi ve Dü^ünce Hayatinda Rusya Türkleri Olgusu" adli doktora tezinin geni^letilmesi ile 2020 yilinda yayimlanan eser ar§iv belgeleri ve süreli yayinlarin yani sira telif ve tetkik eserlerin de i^iginda konuyu derinlemesine analiz etmi^tir.

Giri§ bölümünde Türkfülügün tarihi seyrini anlamanin Rusya Türkleri meselesinin anla^ilmasi afisindan önemli oldugu vurgulanmi^tir. Türkiye Türklerinin Rusya Türkleri ile olan ili^kisi Türkistan Hanliklari dönemine dayanir. Hanliklarin harici ve dahili dü^manlara kar§i Osmanli Devleti ile i§ birligi iferisinde oldugu bilinmektedir. XIX. yüzyilda Türkfülük, Baticilik ve Osmanlicilik akimlarinin i^iginda Rusya Türklerinin fikri varligi tarti§ilmi§tir. XX. yüzyilin ba^inda Osmanlilik, Türkfülük ve Pantürkizm'in siyasi alandaki uygulanabilirligini tetkik eden Yusuf Akfura ve Panslavizm'e kar§i Rusya'daki Türk aydinlari arasinda dogan Turan fikrinin bir mefküre olarak yayginla^masinda rol alan Ziya Gökalp dönemin önemli mütefekkirleridir. 1912 yilinda kurulan Türk Ocaklari da Türkfülügün geli^iminde rol oynami^tir. Demirci, Osmanlidaki fikri dönü^üm ile Rusya Türklerinin aydinlanma süreflerinin birbirine olan tesiri ve zamanlamasinin da ili^kileri

a Dr. Herhangi bir kuruma bagli degildir. Ankara/Türkiye, mervebagci87@gmail.com

TÜRK SiYASi

ve

DܧÜNCE HAYATINDA

RUSYA TÜRKLERi

-.... ep^im

BY-NC-ND

anlamak manasinda önemli olduguna dikkat feker. Tercüman gazetesinin Istanbul'a gelmesi, Yusuf Akfura, Hüseyinzade Ali, Ahmet Agaoglu gibi öncü Türkfülerin Istanbul'da yagamasi ve buradaki Türkfüler ile kurdugu irtibati kargilikli etkilegimin bir kaniti olarak görür. Rus £arliginin yayilmaci siyaseti bagta Ingiltere olmak üzere Batili devletlerin Türk cografyasina ve Türkfülüge olan ilgisini görünür kilmigtir. Balkan Savaglari döneminde Türkfülük ifin yeni bir seyir afildigi, Türkfülügün siyasal ve sosyal olarak gerfekligini ve gerekliligini savunanlarin güflendigi, özellikle Ziya Gökalp'in ön plana fiktigi görülmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasiyla millet tanimi gekil degigtirerek Atatürk'ün fizdigi dil, kültür ve ülkü birligi giari iferisinde bir arada bulunan vatandaglari ifade etmeye baglamigtir. Devrim ve inkilaplar milli devlet ilkesine dayanmigtir. Bunun dogal bir sonucu olarak dig politikada da uluslararasi dengelerin saglanmasina yönelik bir tutum sergilenmig, Pantürkizm ve Turan dügüncesi yerini realist bir yaklagima birakmigtir. Türkiye-Sovyetler Birligi iligkileri 1925-1945 yillari arasinda geferli olan Dostluk ve Tarafsizlik Anlagmasi ile ifiglerine karigmama ilkesi gözetilerek düzenlenmigse de Türk Müslümanlara kargi izlenen politikadan Türk hükümetinin hognutsuz oldugu dönemin gazetecileri tarafindan yazilmigtir. Bu dönemin önemli olaylari arasinda 1931 yilinda Türk Ocaklarinin kapatilmasi ve 1932 yilinda Halkevlerinin afilmasi bulunmaktadir. Yazar, if siyasi karar olarak görülen her hamlenin dig politik bir altyapisinin oldugu bu dönemde Türk Ocaklarinin Halkevlerine dönügtürülmesi kararina bir de bu vefheden bakilmasi gerektigini vurgulamigtir.

Sinirlari Misak-i Milli ilkeleri ile belirlenen Türkiye Cumhuriyeti, bagimsizliginin ilk yillarinda Osmanli'nin iskan siyasetini sürdürmeye devam etmigtir. Yunanistan ile yapilan antlagma neticesinde Balkanlardaki Türkler ile bilhassa Ege bölgesinde yagayan Rumlar mübadele edilmigtir. Bunun yani sira yine jeopolitik gayeler taginarak Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, Kafkasya, Iran, Suriye ve Irak'tan göf alinmigtir. Bu dönemde Türkiye'ye yerlegen Kafkas gruplarinin Istanbul'da Mehmet Emin Resulzade öncülügünde siyasi, sosyal ve edebi amaflarla Yeni Kafkasya dergisini fikardigi görülür. Sovyet kargiti söylemleri nedeniyle Sovyet-Türk iligkilerinde gerilmeye yol afan dergi, 1926 yilinda gefici olarak kapatilsa da daha sonra Azeri Türk adiyla yayimlanmaya baglayacaktir.

Türk dig politikasinin yeniden olugturuldugu Ikinci Dünya Savagi yillari "dig Türkler" ifin baski ve zulüm dolu bir dönem olmugtur. Repressiya politikasinin etkileri p devam ederken Karadeniz'in kuzeyinde ve Kafkaslarda Almanlarla ig birligi yapmakla q suflanan Kirim ve Ahiska Türklerinin de bulundugu bazi halklar bir gecede yurtlarindan

z

ö sürgün edilerek Türkistan cografyasinin fegitli gehirlerine iskan edilmiglerdir. Ayni

Q

< S >5 yillarda hükümet ve sol cenah Türkiye'deki Türkfüleri Almanlarla ig birligi yapmak ve ei t-h C^ Turancilik ile suflamiglardir. Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Tegkilat |134| Sekreteri Regat Fuat Baraner'in kaleme aldigi En Büyük Tehlike adli kitapfikta Türkfüler ve Rusya Türkleri aleyhine bilinfli ve afik bir dezenformasyon yapilmig, buna kargilik Reha Oguz Türkkan Solcular ve Kizillar, Orhan Seyfi Orhon Maskeler Apagi adli brogürler ve Hüseyin Nihal Atsiz En Sinsi Tehlike adli eserle kargi cevaplar vermigtir. Bunun yani sira dönemin Cumhurbagkani Ismet Inönü ve hükümet de Türkfü-Turanci hareketin tasfiyesine yönelik politikalar üretmiglerdir. Atsiz ve Sabahattin Ali Davasi ve Irkfilik

Turancilik Davasi sürecin sembol davalari haline gelmigtir. Yazar, birinci bölümün sonuç kisminda bu siyasal ve tarihi olaylarin sonucunda 1944 yilindan sonra "dig Türkler" kavraminin digaridan gôçlerle Anadolu'da toplanan nüfusu bir millet bilinciyle kaynagtirmak amaci diginda yayilimci görünümden mümkün oldugunca uzak bir olgu olarak yeniden kurgulandigini ifade eder. Sovyetler Birligi ile sürdürülmüg olan siyasetin Türklük kargiti bir akima sebep oldugu ve Tûrkçû cenahin bu kargitligi magduriyet olarak degerlendirerek hafizalarini bu yönde olugturduklari tezini öne sürmektedir.

Eserin ikinci bölümünde 1945-1960 yillari arasinda Türkiye'nin dig siyaseti ve Rusya Türkleri ele alinmigtir. Rusya Türklerinin bu dönemki durumu güphesiz ki Türk-Sovyet iligkilerinden ve iki kutuplu dünya düzeninin zorunluluklarindan bagimsiz dügünülemez. Savag sonrasinda, Sovyetler Birligi Potsdam Konferansi'nda Bogazlardan üs istemig, Kars ve Ardahan'in kendilerine verilmesini talep etmig ve Türk-Sovyet Saldirmazlik Pakti'ni tek tarafli olarak feshetmigtir. Bunun yani sira Avrupa'da olugan Demir Perde ve Amerika Birlegik Devletleri'nin sosyalizme kargi açtigi savag Türk dig politikasina yön veren ana etmenleri olugturmugtur. ABD ile olan iligkilerin komünizmle mücadele ile paralel sürdürüldügü görülmektedir. 1944 yargilamalari ile Türk milliyetçilerinin yagadigi süreci bu defa sol fraksiyondan gruplarin yagadigi görülmekte, yazar, bu s^eç sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iç kamuoyundaki siyasal ve dügünsel gruplari, dengeleri manipüle ederek, öncelikleri ve aktörleri degigtirerek dig politikasina yön vermeye çaligtigini belirtmektedir. Bunun yani sira Türkiye-ABD iligkileri'nin tüm dig dengelerin yani sira Rusya Türkleri ile iligkilerine de etki ettigi tespitinde bulunmugtur. Bir tesirin varligi dolayli da olsa kesin gözükmektedir. Sadece Türkiye'nin Sovyetler Birligi ile ilgili kaygilari degil ayni zamanda Türkiye'nin iç ve dig siyasetine etki eden Amerika'nin da dig politika stratejisi, bölgesel meraki veya endigesi Türkiye'nin "dig Türklere" kargi devlet politikasi olugturmasi anlaminda hareket alanini kapatmigtir.

Bu dönemde ABD'nin Rusya Türkleri ile görünür bir iligkisi bulunmaktadir. Ikinci Dünya Savagi esnasinda Alman lejyonlarinda Sovyetlere kargi taraf degigtiren Türkistanli ve Kafkasyali Türklerin bir kismi savag bitiminde Sovyetlere teslim edilirken bir kismi özellikle Almanya'da kalarak Türk cografyasinda bagimsiz devletler için örgütlenmig ve siyasi mücadeleler içerisine girmiglerdir. Bu mücadelenin merkezi Münih gehri olmugtur. Demirci, ABD'nin çevreleme politikasi dahilinde, Rusya Türklerinin bilhassa Münih'teki örgütlenme faaliyetlerine olan katki ve desteklerini, kurulan komite ve organizasyonlari, 0

çikarilan yayin organlari temelinde incelemigtir. Bu kapsamda kurulan Amerikan 2

z

Kurtulug Komitesi tarafindan desteklenen önemli kuruluglardan biri olan Sovyetler ^ ù

Q ™ ^

Birligini Ögrenme Enstitüsü 8 Temmuz 1950 tarihinde kurulmugtur. Enstitünün Türkçe < S yayin organi Dergi dergisidir. 1955-1971 yillari arasinda Münih'te çikarilan bu yayin g 1 Soguk Savag Dönemi'nde Türk Dünyasi Tarihi'ne bir bakig sunmaktadir. Dergi'nin |135| sorumlu müdürlügünü Kirim Türkü Dr. Edige Mustafa Kirimal yaparken bagyazarligini Azerbaycan Türkü Mirza Bala Mehmetzâde yapmigtir. Dergi'de Sovyetler Birligi'nin ekonomik ve sosyal yapisina dair ayrintili, istatistiki verilere dayali bilimsel makaleler yer almigtir. Öne çikan komitelerden biri de Kafkasya Milli Komitesi'dir. Bu komitenin de 1951 yilindan itibaren Türkçe-ingilizce-Rusça olarak çikarilan Der Kaukasus (Kafkasya

dergisi] ve 1953'ten itibaren Vereinigtes Kaukasien (Birlepik Kafkasya dergisi] adli yayin organina Ali Han Kantemir mesul müdürlük ve yazi kurulu bagkanligi yapmigtir. Dergide Mehmet Emin Resulzade, Ahmet Magoma gibi liderlerin yazilari da yayinlanmigtir.

1955 yilinda yapilan Bandung Konferansi'nda Baglantisizlar grubunun ortaya fikmasi ile Amerika'nin Asya'ya yönelik dig politikasi degigmig ve Nikita Hrugyov'un 1959 yilinda ABD'yi ziyaretiyle Soguk Savag Detent (Yumupama] dönemine girmigtir. Ayni yil ABD Bagkani Eisenhower Temmuz ayinin üfüncü haftasini Esir Milletler Haftasi olarak ilan etmigtir. Rus ve £in egemenligindeki milletler ile komünizm ile yönetilen Avrupa devletlerinde yagayan milletler bu tanim ifinde yer almigtir. 1960'larda Türkiye'de bu konu meclis gündemine tagindigi halde ilan gündeme gelmemigtir. 1950'lerde Sovyetler Birligi'nde yer alan milletlere yalnizca Amerika degil Ingiltere de dikkat kesilmigtir. Yazar, Antikomünist Milletler Kongresi'ni Mirza Bala'nin Cumhuriyet gazetesinde fikan 22 Temmuz 1950 tarihli makalesini kaynak göstererek degerlendirir. Ingiltere'nin ilgisi Kafkasya dergisinin Eylül 1952 sayisindaki habere de konu olmugtur. Haberde Amerika'nin Türklerin bulundugu bölgelere iligkin politikalarinin Ingiltere'nin onayindan geftigi ortaya konmaktadir.

Eserin üfüncü bölümünde Soguk Savag Döneminde "Dig Türkler" algisini anlamak ifin Türk milliyetfiliginin seyrini anlamanin önemine dikkat fekilmektedir. Akraba ve soydag topluluklarla tarihsel ve kültürel baglarin yani sira Rusya'ya kargi yüzyillardir devam eden dügmanlik ve jeostratejik kaygilari Türk milliyetfilerini bu bölgelerdeki "dig Türklere" her zaman kargi duyarli kilmigtir. Bu siyasete ve algiya Türkiye'ye göf etmig olan aydin Rusya Türklerinin de etkisi muhakkaktir. Savagin sona ermesiyle Türkiye'de mevcut siyasi akimlarin yerini din ve vicdan hürriyeti temelinde liberallik ve muhafazakarlik almaya baglamigtir. Milliyetfi muhafazakar dügüncenin yükseligi ile irk temelli dig Türkler tanimi ve Islam dinine mensubiyet Milli Türk Talebe Birligi gibi yeni kurulan dernek ve sivil toplum kuruluglarinin nezdinde tartigilmigtir. Bu yillarda Türk milliyetfilerinin imkansizliklara ragmen fikardigi yayinlarda Rusya Türklerine yogun ilgi devam etmigtir. Yazar, eserde bunlardan baglicalarini Türk'e Dogru, Bucak, Toprak, Özleyip, Altin Ipik, Kür-$ad, Kalem, Tanridagi, Komünizme Karpi Mücadele, Türkeli, Orkun, Büyük Dava, Türklük ve Mukaddesat Düpmanlariyla Savap, Mefküre, Aras, Oguz, Türk Düpüncesi, Gurbet, Türk Dünyasi, Kopuz ve Ocak olarak siralamigtir. Hüseyin Nihal Atsiz'in eserleri Türk Ülküsü ve Ötüken dergisinde fikan yazilari ile Reha Oguz Türkkan'in Bozkurt,

p Gökbörü gibi mühim dergilerde fikan yazilarini ve Nejdet Sanfar, Remzi Oguz Arik,

a Hüseyin Namik Orkun, Selahattin Ertürk, Mehmet Emin Erigirgil, Ali Nüzhet Göksel,

z

ö Abdülkadir Inan, Hikmet Tanyu gibi yazarlar ile "dig Türklerden" Muharrem Feyzi Togay,

Q

< S >5 Abdülvahap Oktay, Tahir £agatay, Sadri Maksudi Arsal, Abdullah Battal Taymas ve Cengiz ph 3 ® Dagci'nin Türkfülük ve Türk Dünyasini anlatan eserlerini dönemin konjonktürü |136| iferisinde degerlendirmigtir.

Milliyetfiler tarafindan fikarilan süreli yayinlarda anti-komünist ve Turanci yaklagimin yaninda dönemin siyasal egiliminin etkisiyle milliyetfi muhafazakar bakig afisinin da yer aldigi görülmektedir. Bu dönemde milliyetfi muhafazakar cenah Turan fikrinden uzaklagip ve "Türklerin Islamiyet'i Kabulü" gibi sorunsallar üzerinde durarak Islamiyet'i ön plana fikarmigtir. Demirci, bu dönem dergilerinin saldirgan bir anti-

komünist söylem ile Türklük vurgusu yapilmadan desteklenen "diç Türkler" gerçekliginin çogu zaman Turan suçlamasiyla gölgelendigini, "Rusya Müslümanlari" ve "Esir Milletler" tanimlarinin milliyetçi olmayan basin tarafindan Sovyetler ve Amerikan politikalarina uygun olarak kullanildigini, "Esir Türkler", "Rusya Türkleri", "Kardeçlerimiz", "Soydaçlarimiz" gibi kullanimlarin ise Tür^ü yayinlarda dikkat çektigini ifade eder. Yeni Bozkurt, Serdengeçti, Tanridagi, Orkun, Türk Yurdu ve Toprak dergilerini ve Cumhuriyet gazetesini bu kapsamda inceler. Rusya Türkleri hakkinda sol cenahin önemli temsilcilerinden olan §evket Süreyya Aydemir'in Suyu Arayan Adam eserini ve Etienne Copeaux'un fikirlerini analiz eder. (Özne yok] Muhafazakârlarin Rusya Türklerine bakiçini Millet dergisi örnegi üzerinden anlatir.

1945-1960 yillari arasinda Türkiye'ye gôçen Kirimlilar, Kafkasyalilar ve Türkistanlilarin kurdugu dernekler ve bu derneklerin yayin organlari da Rusya Türklerine dair politikalari hususunda bize önemli bilgiler sunmaktadir. Çaliçmada, 1949 yilinda Mehmet Emin Resulzâde tarafindan kurulan Azerbaycan Kültür Dernegi ve yayin organi Azerbaycan dergisi, 1951 yilinda Kadircan Kafli tarafindan kurulan Kuzey Kafkas Türk Kültür ve Dayanipma Dernegi, 1950 yilinda kurulan Türkistanli Mücahitler Yardimla^ma Dernegi, 1951 yilinda kurulan Türkistanlilar Yardimlapma Dernegi ve 1959 yilinda çikardiklari Bulak dergisi ve Kirim Türklerinin kurdugu derneklere yer verilmiçtir. Döneme damga vuran Azerbaycan, Kirim ve Türkistan Türkü çahsiyetleri ve Türkiye'deki faaliyetlerini de yorumlayan yazar, Rusya Türklerinin Türkiye'de temsili hakkinda bakiç açisi sunmaktadir.

Sibel Demirci söz konusu eserinde Tür^ülük ve Turancilik akiminin Rusya Türklerinin hariçte ve Türkiye dâhilinde taninmasi için verdigi ilmi ve siyasi mücadeleye vurgu yapmiçtir. Bunun yani sira Rusya Türklerinin Türk siyasi hayatindaki yerini yalnizca 1945-1960 arasi yillar içerisinde degil, kavramin ortaya çikiçindan itibaren farkli açilardan incelemiçtir. Çaliçma bu yönleriyle benzer çaliçmalardan ayrilmaktadir. Eserde "Diç Türkler", "Sovyet Müslümanlari", "Rusya Müslümanlari", "Rusya Türkleri" kavramlarinin kullaniminin iç ve diç siyasetle dogrudan baglantili olarak degiçimi, dönemin mütefekkirlerinin makale ve kitaplarina atifla sunulmaktadir. Incelenen yayinlarla Rusya Türkleri olgusunun Türk dü^ünce hayatina yapmiç oldugu katki tüm veçheleri ile tartiçilmiç, hâkim ideoloji olan Tür^ülük diçindaki fikirlerin olguya

yaklaçimi bilimsel bir metot ile okuyucuya aktarilmiçtir.

^ ^ ^ °

„ Q

Beyanname: z

1. Etik Kurul Izni: Etik Kurul Izni gerekmemektedir. q ™ z

D à § 1

|137|

2. Katki Oram Beyani: Yazar, Kitap Incelemesine baçkasinin katkida bulunmadigini beyan etmektedir.

3. Çikar Çatismasi Beyani: Yazar, herhangi bir çikar çatiçmasi olmadigini beyan etmektedir. Declarations:

1. Ethics approval: Not applicable.

2. Author contribution: The author declares no one has contributed to the book review.

3. Competing interests: The author declares no competing interests.

^ ^ ^

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.