Научная статья на тему 'SÖZLÜK HAZIRLAMA SÜREÇLERİ'

SÖZLÜK HAZIRLAMA SÜREÇLERİ Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
44
15
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
sözlük / sözlük bilim / kullanıcı / bütüncül yapı / parçacıl yapı. / dictionary / lexicography / user / holistic structure / fragmentary structure.

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Sezergül Yikmiş

Denemeleri MÖ. 2600’lere kadar uzandığı bilinen sözlükler, sözlük bilimi araştırmalarının ve teknolojideki gelişmelerin artmasıyla hem gelişti hem de sözlüklerin çeşitleri arttı. Geçen süre zarfında bilgi çeşitliğinin artması, kullanıcı yelpazesinin çeşitlenmesi, sözlük kullanım amaçlarının farklılaşması birey ya da kurumları daha işlevsel sözlük hazırlamaya yöneltmiştir. İşlev bakımından farklılıklar barındırsa da ilk sözlüğün ne zaman ve kim tarafından yazıldığı hakkında ulaşılan veriler farklılık göstermekle birlikte sözcük listesi formunda olan sözlüklerin oluşturulma amacının sözcüklerin kaybolma endişesinden kaynaklandığı görülmüştür. Sıklıkla sözcükleri göstermek ve açıklamak amaçlı oluşturulan sözlükler bilgi edinmeyi ve dil hakimiyetini öğretmeyi de kolaylaştırmayı hedefleri arasına alarak tasarlanmıştır. Sözlükler fayda temelli oluşturulsa da basıldıktan sonra ticari bir araca dönüşmektedir. Basıldıktan sonra yayınevleri için kâr amaçlı bir ürün konumuna geçen sözlüklerden kullanıcıların mümkün olan en yüksek faydayı sağlaması ve ürünü tercih etmesi gerekir. Bu durum sözlük hazırlamanın sözcük listesi oluşturmak olmadığını birden fazla boyutu olan bir süreç olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada en yaygın referans kaynağı olan sözlüklerin hazırlama süreci üzerinde duruldu ve sözlüklerin bu süreçleri; sözlük kullanıcısı, verilerin toplanması ve verilerin birleştirilmesi aşamaları dikkate alınarak üç aşamada incelendi.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

DICTIONARY COMPOSING PROCESSES

Dictionaries, whose attempts are known to date back to 2600 BC, have both developed and the types of dictionaries have increased with the increase in lexicology research and technological developments. In the course of time, the increase in the diversity of information, the diversification of the user range, and the differentiation of the purposes of using the dictionary have led individuals or institutions to prepare more functional dictionaries. Although there are differences in terms of function, the data obtained about when and by whom the first dictionary was written differ, but it has been seen that the purpose of creating dictionaries in the form of a word list is due to the worry of words being lost. Dictionaries, which are often created to show and explain words, are designed with the aim of facilitating acquiring knowledge and teaching language mastery. Although dictionaries are compiled on the basis of utility, they turn into a commercial tool after they are printed. Users should get the maximum possible benefit from dictionaries, which become a profit-making product for publishers after they are published, and prefer the product. This showed that preparing a dictionary is not a word list, but a multidimensional process. Dictionaries were analyzed by considering three stages: dictionary user, data collection and data combination.

Текст научной работы на тему «SÖZLÜK HAZIRLAMA SÜREÇLERİ»

МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ ЛИН13ИСТИЧЕСКИХ, ЛИТЕРАТУРОВЕПЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОПОШЧЕСКИХ ИССЛЕПОВАНИЙ

E-1SSN: 2667-4262

Atif/Citation: Yikmi§, S. (2023). Sözlük hazirlama sürejleri. Uluslararasi Dil, Edebiyat veKültür Ara§ürmalan Dergisi (UDEKAD), 6 (2), s. 270288. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1338560

Sezergül YIKMIÇ*

SÖZLÜK HAZIRLAMA SÛREÇLERÎ_

ÖZET

Denemeleri MÖ. 2600'lere kadar uzandigi bilinen sözlükler, sözlük bilimi araçtirmalarinin ve teknolojideki geliçmelerin artmasiyla hem geliçti hem de sözlüklerin çeçitleri artti. Geçen süre zarfinda bilgi çeçitliginin artmasi, kullanici yelpazesinin çeçitlenmesi, sözlük kullanim amaçlarinin farklilaçmasi birey ya da kurumlari daha içlevsel sözlük hazirlamaya yöneltmiijtir. içlev bakimindan farkliliklar barindirsa da ilk sözlügün ne zaman ve kim tarafindan yazildigi hakkinda ulaçilan veriler farklilik göstermekle birlikte sözcük listesi formunda olan sözlüklerin oluçturulma amacinin sözcüklerin kaybolma endiçesinden kaynaklandigi görülmüijtür. Siklikla sözcükleri göstermek ve açiklamak amaçli oluçturulan sözlükler bilgi edinmeyi ve dil hakimiyetini ögretmeyi de kolaylaçtirmayi hedefleri arasina alarak tasarlanmiçtir. Sözlükler fayda temelli oluçturulsa da basildiktan sonra ticari bir araca dönü§mektedir. Basildiktan sonra yayinevleri için kâr amaçli bir ürün konumuna geçen sözlüklerden kullanicilarin mümkün olan en yüksek faydayi saglamasi ve ürünü tercih etmesi gerekir. Bu durum sözlük hazirlamanin sözcük listesi oluçturmak olmadigini birden fazla boyutu olan bir süreç oldugunu göstermi§tir. Bu çaliçmada en yaygin referans kaynagi olan sözlüklerin hazirlama süreci üzerinde duruldu ve sözlüklerin bu sür^leri; sözlük kullanicisi, verilerin toplanmasi ve verilerin birleçtirilmesi açamalari dikkate alinarak üç açamada incelendi.

Anahtar kelimeler: sözlük, sözlük bilim, kullanici, bütüncül yapi, parçacil yapi.

DICTIONARY COMPOSING PROCESSES ABSTRACT

Dictionaries, whose attempts are known to date back to 2600 BC, have both developed and the types of dictionaries have increased with the increase in lexicology research and technological developments. In the course of time, the increase in the diversity of information, the diversification of the user range, and the differentiation of the purposes of using the dictionary have led individuals or institutions to prepare more functional dictionaries. Although there are differences in terms of function, the data obtained about when and by whom the first dictionary was written differ, but it has been seen that the purpose of creating dictionaries in the form of a word list is due to the worry of words being lost. Dictionaries, which are often created to show and explain words, are designed with the aim of facilitating acquiring knowledge and teaching language mastery. Although dictionaries are compiled on the basis of utility, they turn into a commercial tool after they are printed. Users should get the maximum possible benefit from dictionaries, which become a profit-making product for publishers after they are published, and prefer the product. This showed that preparing a dictionary is not a word list, but a multidimensional process. Dictionaries were analyzed by considering three stages: dictionary user, data collection and data combination.

Keywords: dictionary, lexicography, user, holistic structure, fragmentary structure.

* Dr., MEB, Eskijehir / Turkiye. E-posta: sezergulykms@yandex.com

Makale Bilgisi (Article Info): Arajtirma makalesi / Research Article, Makale Gelij Tarihi (Received): 06.08.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 09.11.2023

Giriç

Sözlükler, bir konuçma toplulugunun üyeleri tarafindan kullanilan sözcükleri açiklayan hem temel referans kitabi hem de dilin söz varliginin kaydidir (Atkins ve Rundell, 2008, s.2; Jackson, 2016, s.45). Açiklama ve aktarma vurgusunun oldugu bu tanimdan ba§ka sözlügün farkli yönlerinin belirtildigi çokça sözlük tanimi yapilmi§tir. Bergenholtz (çev1. Corga, 2014, s.18-19), Google üzerinden yaptigi tarama sonucunda ulaçtigi yedi tanimdan hareketle iki farkli sözlük tanimi tasarlar:

i. Metin alimlama, metin üretimi veya çevirisiyle ilgili bir yardima ihtiyaç duyuldugunda ya da sadece bir sözcük veya sözcük dizisi hakkinda bilgi alinmak istendiginde baçvurulabilen, özgün konular veya dil ögeleriyle ilgili sözlük maddelerini ve muhtemelen birçok harici metni de içeren sözlükbilimsel baçvuru çali§masidir.

ii. Metin alimlama, metin üretimi veya çevirisiyle ilgili bir yardima ihtiyaç duyuldugunda ya da sadece bir sözcük veya sözcük dizisi hakkinda bilgi alinmak istendiginde baçvurulabilen, özgün konular veya dil ögeleriyle ilgili sözlük maddelerini ve muhtemelen birçok harici metni de içeren ve her biri özgün bir sözlük tanimiyla iliçkili birçok sözlükten olu§an sözlükbilimsel baçvuru çali§masidir

Sözlükler, sözcükleri kayit altina alirken kültürü de muhafaza ederek sonraki nesillere aktarmaktadir. Sözlüklerin olu§umunu insanin sosyal geliçimi ile ili§kilendiren ilhan (2009, s. 535) bu sosyal geliçimin sonucu olan farkli dünya dillerinin farkli kültürler tarafindan anlaçilma gereksiniminin dogurdugu yeni bir dil ögrenme ihtiyacinin sözlüklerin oluçmasina zemin hazirladigini belirtir.

1. Sözlük Tarihi

Yazinin icadiyla baçlayan sözlük çaliçmalari zamanla ilkelden yetkine dogru evrilmeye ba§lami§tir. Bunu sözlü^eden sözlüge geçi§ olarak belirten Kocapinar (2014, s.15), sözlügün ilk adimi olan sözlü^elerin yerleçik hayata geçen toplumlarin faaliyetlerini kayit altina alma ihtiyacindan dogan idarî ve ticari kaynakli sözcük listeleri oldugunu belirtir. Bejoint (2016, s.8), bu ihtiyacin kaybolma endiçesinden kaynaklandigini, kayit altina alinan listelerin eski metinlerde kullanilan sözcük listeleri, konuçulan dilin listeleri ya da nesnelerin listesi oldugunu, bu listelerin içlev bakimindan çeçitlilik gösterse de genel olarak göstermeyi, açiklamayi, bilgi edinmeyi ve dil hakimiyetini ögretmeyi kolaylaçtirmak için tasarlandiklarini belirtmiçtir.

içlev bakimindan farkliliklar barindirsa da ilk sözlügün ne zaman ve kim tarafindan yazildigi hakkinda ulaçilan veriler farklilik göstermektedir. Literatür taramasi sonucunda elde edilen bilgiler §öyledir: ilk çaliçma MÖ. XI. yüzyilda Bawetshi tarafindan oluçturulan yaklaçik 40.000 kelimelik Çince sözlüktür. Hu-Shin'in MÖ. 150 yillarinda hazirladigi Shwo-Van sözlügü ile Ku-eWang'in MÖ. 530'da hazirladigi Yu- Pien adindaki sözlükleri ise diger Çince sözlüklerdir. Eski Sümer kalintilarinda Sümer ve Akat dillerine ait çivi yazisiyla yazilmiç sözlüge benzeyen yazitlara rastlanmiçtir. Miladî yillarin baçina gelindiginde ise bu dönemde oluçturuldugu dü§ünülen Grek ve Latin dilleriyle yazilmiç Falyarus Falakus adli daha küçük hacimli sözlüklerin varligindan söz edilir. Elde edilen verilere göre, Asurlular aliçilanin aksine çivi yazisinin yerine alfabetik yaziyi kullanmaya baçlayinca zorluklarla kar§ila§mi§ ve MÖ. 628-622 yillari arasinda terk ettikleri eski sembolik sözcükleri toplayip Ninova'da Asur Banibal'daki Büyük Kütüphane'de koruma altina almiçtir. ilk sözlük olarak kabul edilen bir diger eser ise iskenderiye Müzesinin Kütüphanecisi Bizansli Aristophanes'in (MÖ. 257-180) hazirladigi sözlüktür. iskenderiyeli Pamhilus'un

1 Bergenholtz, H. (2013). What is a Dictionary?. Lexikos, 22, 20-30. adli makalenin çevirisidir.

C'lt / V°,ume; 6, S«»' / Issue: 2, 2023

oluçturdugu Yunanca Sözlük ile Latinler'de Marcus Verrius Flaccus'un sözlükleri de ilk sözlükler arasinda olabilir. (islam Ansiklopedisi, 2009, s.398; Kahraman, 2016, s.3291)

Sterkenburg (2003, s.8), "Sözlükler ne zaman ve kim tarafindan icat edildi?" sorusunun o kadar da ilginç bir soru olmadigini bu soruyla baglantili olan tek dilli, iki dilli ya da çok dilli sözlüklerin mi önce yapildigina dair sorularin son yillarda araçtirmacilari daha fazla meçgul ettigini belirtir. Sözlük tarihçesini ele aldigi çaliçmasinda kil tabletlerle baçlayan sözlük denemelerinin MÖ. 2600 yillarda Akadlar ve Babillere kadar uzandigini, bu dönemde hazirlanan kil tabletlerde oluçturulan eç anlamli sözcük listelerinde amacin Sümer dilini eriçilebilir kilmak oldugunu belirtir. Bu tabletler ilk hazirlanan sözlüklerin iki dilli oldugunu gösterdigi gibi Eski Çin, Yunanistan, Roma imparatorlugu, Fransa ve ingiltere'de Orta Çag'dan beri sözlüklerin ortaya çikiçi ile ilgili de benzer tespitlerde bulunulmuçtur. Bu tespitlere ragmen Mezopotamya ve Eski Misir gibi bölgelerdeki araçtirmalar iki dilli sözlüklerin tek dilli sözlüklerden daha sonra oluçtugunu göstermi§tir. Çünkü büyük medeniyetlerin benmerkezci yapisi, kültürlerini korumak istemesi ve komçu kültürlerden uzaklaçmalari tek dilli sözlüklerin oluçmasina zemin hazirlamiçtir.

2. Sözlükbilim

Binlerce yildan beri çok sayida sözlük hazirlanmiçtir, sözlüklerin ihtiyaç dogrultusunda oluçan bir referans kitabi olmasi onu dilbilimden baçka insan ile iliçkili olan tarih, felsefe, sosyoloji gibi bilim dallari ile de iliçkili hale getirmiçtir. Zamanla bilgi çeçitliginin artmasi, sözlük kullanicilarinin çeçitlenmesi, sözlük kullanim amaçlarinin farklilaçmasi birey ya da kurumlari daha içlevsel sözlükler hazirlamaya yöneltmi§tir.

En iyi, en kullaniçli sözlügü hazirlama ve kullanicilarin sözlükten mümkün olan en yüksek faydayi saglamasiyla ilgili sorunlarin ortaya çikmasi bu sorunlarla ilgili araçtirma ve uygulamalari barindiran bir bilim dalinin varligina gereksinim duyuldugunu gösterir (Baskin, 2014, s.449). ihtiyaçtan dogan bilim dali için leksikografi ve leksikoloji terimleri kullanilmiçtir. Crystal (2003, s. 267), leksikolojiyi anlambilim terimleri içine dahil ederek sözlükleri oluçturan kelime dagarcigi (tarihini içeren) üzerine yapilan bütün çaliçmalar için kullanildigini belirtir; leksikografiyi ise sözlük yazarlarinin gerçekleçtirdigi sözlük yapmanin bilim ve sanati olarak tanimlar. HartmannGregory (1998, s.85), leksikografiyi akademik ve profesyonel çaliçma alani olarak tanimladiktan sonra terimin sözlük yapimi ve sözlük araçtirmasi çeklinde iki temel alana sahip oldugunu belirtir: Birincisi ticari kaygiya dayali kitap yayimi alani; ikincisi ise dilbilimi, özellikle sözcükbilimle ilgili daha çok bilimsel çaliçmalara dayanan alandir. Bununla birlikte bu iki alanin kati sinirlarla da birbirinden ayrilmadigini, sözlük konusunda da henüz uluslararasi kabul görmü§ standartlarin olmadigini belirtir. Bu terim farkliliginin ve bunun dogurdugu karmaçanin altinda yatan en önemli neden bazi araçtirmacilarca leksikografinin bagimsiz bir bilim dali olarak degil leksikolojinin bir parçasi olarak görülmesidir. Alman dilbilimci Herbert Ernst Wiegand; leksikografinin bir bilim dali olamayacagini sözlügün planlanmasi, sözlük bazasinin hazirlanmasi ve sözlük metninin yazilmasini içeren teorik bir alan oldugunu belirtir (Akt. Usta, 2010, s.94).

Bergenholtz ve Gouws ( Çev. Bozkurt, 2014, s.72-85) ise sözlükbilimin ne olduguna dair yaptiklari kapsamli araçtirmada beç genel tanima yer vermiç ardindan bu tanimlarda yer alan eksik yönleri çu çekilde siralamiçlardir: Hiçbir tanimda, sözlükbilimin bir sanat mi yoksa zanaat mi oldugu bilgisi verilmemiç; ayrica bu tanimlarda sözlüklerin, özel amaçli ve genel amaçli dil çaliçmalarini kapsayan sözlükbilimsel ürünler olduguna deginilmemiç; yine tanimlardan bazilarinda sözlükbiliminin kuramsal bileçenlerinin yapisi tamamen açik degildir ve bagimsiz bir

bilim dali mi yoksa dilbilimin alt dali mi oldugu konusunda da birbiriyle çeliçirler. Tanimalarin eksik yönlerinin birbirinin birleçtirilmesiyle oluçturulacak yeni tanimla da telafi edilemeyecegi kanaatine varan Bergenholtz ve Gouws bu tanimlardan birine ula§an ortalama bir dil kullanicisinin sözlükbilimi ile ilgili dogru bir tanimlamaya ulaçamayacagini ifade ettikten sonra Bergenholtz ve digerlerinin (1997) yazdigi "The Lemma Leksikograi in the Nordic Dictionary of Lexicography" adli yazisinindan hareketle sözlükbiliminin iki türü oldugunu belirtirler:

1. Kuramlarin geliçimi ve sözlüklerin kavramsallaçtirilmasi; içlevin, yapinin ve sözlüklerin baglamini dikkate alan metaleksikografi veya kuramsal sözlükbilimi.

2. Somut sözlüklerin planlanmasi ve derlenmesini içine alan uygulamali sözlükbilimi veya sözlükbilimi uygulamasi.

Sözlükbiliminin, bilgi teknolojileri ve dilbilim gibi öteki bilim disiplinleriyle ilintili olmakla birlikte bagimsiz bir alan oldugunu belirten Bergenholtz ve Gouws, §u kisa ve kapsamli tanimi yapar: Sözlükbilimi, var olan eski sözlüklerdem hareketle tamamlanmiç kuramlarla ilgilemem, gelecegin sözlüklerimim planlanmasi, hazirlanmasi içiyle ugraçan bir disiplimdir. Çali§malarinda bu disipili de kendi içinde türlere ayirirlar: dilbilimsel sözlükbilimi (linguistic lexicography), konu alani sözlükbilimi (subject ield lexicography) veya derlem sözlükbilimi (corpus lexicography).

Yerli alan yazininda alanla ilgili terimlere TCrkçe kar§ilik bulma konusunda da sorun ya§anmaktadir. Bunlardan biri leksikografi için bulunan TCrkçe kar§iliklardir. Boz (2011, s.9-13), terim için sözlükbilim(i) ve sözlü^ülük terimlerinin kullanildigini bu karmaçarnn leksikografi teriminin yeterince araçtmlmamasmdan ve bilimsel arka planin da oluçturulmamasindan kaynaklandigini belirtir. Leksikografi terimi yerine sözlü^ülük teriminin seçilmesinin temel nedeni olarak leksikografinin bir bilim dali degil de bir sanat dali hatta bir meslek alani olarak görülmesini, bir diger neden olarak da terimin "sözlü^ülük" §eklinde tercüme edilmesini gösterir. Bazi tercihlerin tesadüfi olabilecegi üzerinde de duran Boz sözlü^ülük teriminin uygulamali leksikografi (sözlük yazimi ve düzenlemesi), yani leksikografinin "meslek" yönü için yeterli oldugunu fakat "bilim" ile ilgili olan kuramsal leksikografiyi kar§ilamadigi için sözlükbilim(i) teriminin kullanilmasinin daha uygun olacagini belirtir.

3. Sözlük Hazirlama Evreleri

Sözlükler; kullanici, amaç, sözlügün yapisi gibi çok sayida degiçkenin dikkat edilmesi sonucu olu§an referans kitaplaridir çünkü her sözlük derleme açamasmdan sonra ticari bir e§yaya dönü§mektedir. Uzman, ekipman ve süre isteyen çaliçmalar olan sözlükler için ayrilacak ciddi bü^elerin kar§ilanmasi için üretilen sözlüklerin talebe kar§ilik vermesi gerekir. Jackson (2016, s.237-252), sözlüklerin hem yatirimci hem de kullanici beklentisini kar§ilayabilmesi için hazirlama sürecinin §u dört acamada gerçekleçtigini belirtir: hedef kitlenin tespiti, sözlügün boyutunun belirlenmesi, verilerin toplanmasi ve birleçtirilmesi. Bu tasniften hareketle çali§mada sözlük hazirlama süreci ^ ana baçlikta incelendi:

1. Sözlük Kullanicisi (Hedef kitle)

2.Verilerin Toplanmasi

3.Verilerin Birleçtirilmesi

3.1. Sözlük Kullanicisi

Sözlükler ögrenciden turiste, çocuktan yetiçkine kadar çok geni§ kullanici çeçitliligine sahip olan baçvuru kaynaklaridir. Varantola'nin (2002, s.30-34) dil ögrenenler, profesyonel olmayan kullanicilar ve profesyoneller olarak gruplandirigi kullanicilar sözlükleri dil ögretimi ve

UDEKAD

C'lt / Volume: 6, / Issue: 2, 2023

ögreniminin yani sira okudugunu anlama, metin üretimi ve profesyonel çeviri gibi "ögrenim diçi" faaliyetlerde kullandigini belirtir. Atkins ve Rundell (2008, s.28) kullanicilari yaçlarina göre küçük ve büyük çocuklar, yetiçkinler olarak ayirir bunlari da ana dili konuçuculari, dil ögreniciler, genel kullanicilar veya uzmanlar olarak siniflandirir. Kullanicilarin amaçlarinin da egitim veya meslekî olmak üzere ikiye ayirir. Sözlük hazirlanmadan önce yapilacak bir saha araçtirmasi ile kimlerin yeni bir sözlüge ihtiyaç duydugu belirlenebilir. "Kimlerin" ifadesi kullanici profilini tespit etmeye yöneliktir. Kullanici profilini belirleyen bazi özellikler vardir bunlar kullanicinin yaçi, ana dili, konuçtugu diger yabanci diller, dili kullanim becerisi, egitim düzeyi, sözlük kullanma becerisi, ünvan, meslegi (ögretmen, ögrenci, tercüman, yolcu, kelime oyunu oyuncusu vb.) ve konumu (cografi olarak, evde, iç yeri ve egitim kurumlarinda vb.) (Nesi, 2013, s.66). Kullanici profili degiçtikçe sözlükten beklenenler ve sözlügün kullanim amaci da farklilaçacaktir bunun için bir sözlük planlanirken alinmasi gereken en erken karar sözlügü kullanacak hedef kitlenin belirlenmesidir.

Bir sözlük ayni özelliklere sahip sadece bir kullanici grubuna hitap etmeyip bazen birden fazla kullanici grubuna hitap edebilir ve sözlük oluçturulurken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör sözlügü kullanacak hedef kitlenin/kullanicilarin özellikleridir. Bir ögrencinin sözlükten beklentisi ile bir uzamanin beklentisi ayni olmayacagindan onlar için hazirlanacak sözlüklerin kapsami da ayni olmayacaktir. Bu önemli tespit sonraki açamalarda sözlük adina atilacak her adimin nasil olmasi gerektigini belirleyecektir. Kullanicilarin farklilaçmasi sözlük kullanimi da çeçitlendirmiçtir, Atkins ve Rundell (2008, s.29) sözlügün genel baçvuru baglaminda anlami daha önceden bilinmeyen sözcüklerin anlamini ögrenmek, bir sözcügün yazim veya sesletimini denetlemek, dil ögrenmek ya da çeviri yapmak, yazinsal tür oluçturmak, bulmaca çözmek, müstakil bir konu üzerinde çaliçmak ve sinavlara hazirlanmak için kullanilacagini belirtir. Sözlük kullanicisinin ve kullanim çeçitliginin sözlük hazirlanmadan önce belirlenmesi, oluçturulacak sözlüklerin amaca hizmet etmesi, ihtiyaci eksiksiz karçilamasi açisindan son derece önemlidir.

Sözlük hazirlayanlar çaliçmalarini genellikle potansiyel kullanici grubu hakkinda herhangi bir ön bilgi olmadan sezgisel olarak yürütürken son yillarda "Kullanici ne istiyor?" odakli çaliçmalar yürütülmüçtür. Bergenholtz, Tarp (1995, s.77-79) kullanici araçtirmalari (user survey)ni konu alan çaliçmalarinda, sözlük kullanicilarinin tutum ve beklentilerini tespit etmek için yayinevleri ve akademiler tarafindan bir dizi çaliçma yapildigini belirtmiç ve bu çaliçmalari çu çekilde gruplandirmiçlardir: anketler, gör^meler, tutanaklar ve diger testler. Nesi (2013, s.63) ise bu çaliçmalari Wenker'in tasnifinden hareketle anket çaliçmalari, röportajlar, gözlemler, tutanaklar, testler, ödevler ve günlük dosyalar çeklinde alti grupta toplar. Bu çaliçmalarin sadece sözlük kullanicilarinin davraniçlarini açiklamakla kalmadigini ayni zamanda kullanicilari aliçilmadik kullanim kaliplarina yönelme egiliminde olduklarini da tespit etmiçtir.

Bu yöntemlerden yaygin olani anket yöntemidir. The New Oxford English Dictionary'nin (OED) nasil kullanildigini ve kullanicilarin gelecek elektronik versiyondan neler bekledigine dair hazirlanan ankette yer alan sorulardan bazilari çunlardir:

"Sözlügün ana yapisini oluçturan unsurlari ne siklikla kullanirsiniz?". "Bir sözlükte mevcut bilgilere ek olarak hangi bilgilerin yer almasini isterdiniz?" "Sözlükte en sik hangi tür bilgileri ariyorsunuz? (En sik aranan ^ bilgiyi belirtin)" "Sözlügünüzü en çok hangi tür etkinlikler için kullaniyorsunuz?"

Anket çaliçmalari sözlükten beklentinin anlaçilmasi için istatistiksel veriler saglasa da örneklem grubunun sorulara kisa sürede cevap vermesi ve kullanicilarin o anki egilimleri verilerin güvenilirligini etkilemektedir. Ayrica sözlükbilimci yönlendirici sorular veya ilgisiz sorular sorarak sorularin kapsamini istemeden daraltabilir, bu da bilgi verenlerin canini sikabilir veya yanli§ yorumlamaya yol açabilir. Cevap bölümünde yer alan "sik sik" ve "düzenli" gibi spesifik olmayan ifadeler de yaniltici cevaplarla sonuçlanabilir (Bergenholtz, Tarp, 1995, s.77-80).

Jakson (2016, s.121), Hatherall'in anketlere verilen cevaplarla ilgili "Katilimcilar yaptiklarini mi, yaptigini dü§ündüklerini mi, yoksa yapilmasi gerekeni mi ya da aslinda bu üçünün kari§imini mi ifade ederler? sözüne atifta bulunarak aslinda anketlerin sözlük kullanimi hakkinda gerçek bir tablo çizmeyecegini alternatif yöntem olarak katilimcinin etkin kullanim aninda aramalarini kaydetmesi esasina dayanan "protokol" yönteminin daha gerçekçi veriler sunacagini belirtir. Protokol yönteminde sesli ve yazili tutanaklarin her ikisi de kullanilir ve katilimcilar sözlüge müracaatlari (sözlükten yararlanma) sürecinde dü§üncelerini konuçarak dogrudan kayit altina aldiklari için etki altinda kalmazlar, veriler yorum bozulmalarina yol açmadan elde edilebilir (Boz, 2015, s.45).

Anketler ya da diger araçtirma yöntemleri, ihmal edilmi§ olan sözlük kullanicisinin sürece dahil olmasini saglami§ ve tek yönlü olan sözlük hazirlama sürecinin seyrini degi§tirmi§tir. Sözlük kullanicisi sözlük hazirlayicisi ile temasa geçerek sözlüge dahil olmaya ba§lami§, kullanici beklentileri sözlüklere yön vermiçtir. Burada göz ardi edilemeyecek asil durum ise kullanici araçtirmalari sözlügün içerigi ve içlevi ile ilgili olurken son dönemde bilgi teknolojisinde meydana gelen geliçmeler bilginin sunum çeklinin de çok önemli bir faktör oldugunu gösterir. Teknolojik geliçmeler sözlükleri basili ortamdan dijital ortama taçiyinca basili sözlük gruplarina yeni bir sözlük türü olarak elektronik sözlükler dahil oldu. Kullanicilarin tercihleri basili sözlüklerden taçinir belleklerde (fla§ disk, hard disk vb.) ve sanal ortamlarda bulunan sözlüklere dogru degiçmeye baçladi. Çevrimiçi ve çevrimdiçi olmak üzere ikiye ayrilan elektronik sözlükler ve çevrimiçi grupta yer alan sözlükler internet eriçiminin oldugu her yerde kullanicilarin kolaylikla kullanabildigi sözlüklerdir (Boz, 2014, s.31). Arama kutusuna yazilan bir sözcükle kisa sürede sayisiz bilgiye ulaçilmasi hem kullaniciyi hem de sözlük hazirlayicilarini sinirli hareket alanindan kurtardigi için bu durum kullanicilarin elektronik sözlükleri tercih etmesini saglamiçtir.

Nesi, elektronik ve özellikle çevrimiçi sözlüklerin kullanicilara bu kadar zengin bir bilgi sunmasinin nedeninin çaliçma prensibinde ve bilgiyi depolama §eklinde sakli oldugunu belirtir. Arama kutusuna yazilan sözcüge tiklanmasiyla sözlüksel bilgileri sunan uygulama "zincirleme" ya da "köprü kurma" adi verilen bir içlevle hafizada o sözcükle ilgili sakli bilgileri görünür kilar (Nesi, 1999, s.61'den akt. Baskin, Birol, 2017, s.152).

Bilgiye eriçimin bu denli hizli olmasi elektronik sözlüklerin kusursuz oldugu anlamina gelmemektedir. Zeng ve Wang (2016, s.146), elektronik sözlüklerin hizli ve hafif olmalarina ragmen ögrencilerin sözcük anlamlarini edinirken tahmin yeteneklerini körelttigini, sinif ortaminda dikkati dagittigini, ögretmenlerine odaklanmayi engelleyebilecegini belirtmiçtir.

Çevrimiçi sözlüklerin kullanimdaki arti§ Türkiye geneli açisindan degerlendirildiginde fakli bir sorunu gözler önüne sermiçtir. Basili sözlüklerin yaygin oldugu dönemde Türkiye'de saglam bir sözlük kültürü geli§ememi§ken elektronik sözlüklerin yayginlaçmasiyla bu daha da imkansizla§mi§tir. Sözlük kullanicilarinin bilinç düzeyindeki geliçimin yeterli olmamasi

C'lt / V°l"mc; / Issue: 2, 2023

kullanicilarin seçici olmalarinin önüne geçmiç, internet ortaminda arama motorlarinin sunduklari sözlüklerden faydalanmalarina neden olmuçtur (Boz, 2014, s.30)

Bu degerlendirmeler göstermektedir ki günümüzde bir sözlügün kullanicilar tarafindan tercih edilmesinin en önemli nedenlerinden biri hizli ulaçilabilir olmasi, bir diger faktör ise sözlügün kapsaminin ihtiyaci karçilama konusundaki yeterliligidir. Ulaçilabilirlik ve kapsam faktörleri dikkate alinarak oluçturulduktan sonra ticari bir ürüne dönüçen sözlüklerden bundan sonraki açamada beklenen ise pazarda yer bulabilmesidir. 3.2. Verilerin Toplanmasi

Hedef kitle ve ihtiyaçlar belirlendikten sonra sözlügü oluçturacak verilerin toplanmasi açamasina geçilir. Sözlükte kullanilacak verilerin bir kaynaga dayanmasi gerekir. Jakson (2016, s.243) sözlüklerin önceki sözlükler, fiçleme ve derlem olmak üzere temelde ^ olasi kaynagi oldugunu, bununla birlikte yeni basilmiç bir sözlügün ya var olan sözlügün yeni bir baskisi ya da yeni bir baçlangiç olabilecegini fakat her durumda da sözlük hazirlamanin uzun bir gelenek oldugunu belirtir.

Kilgarriff (2013, s.77'den akt. Bozkurt, 2017, s.181) de sözlük yazmanin

I Kopyalama,

П iç görü (sezgiye dayali),

Ш Veriye bakma olmak üzere ^ yolu oldugunu belirtir.

Jakson'dan farkli olarak iç görü yöntemi üzerinde duran Kilgarriff, iç görüyle yani sezgisel olarak sözlük hazirlamanin zor oldugunu, gözden kaçabilecek herhangi bir bilginin sözlügün niteligini olumsuz etkileyecegini belirtir. Her iki araçtirmaci da hemen hemen ayni veri yollari üzerinde durmuç. Her sözlügün sonraki bir sözlük için örnek teçkil edecegini özellikle belirtmiçtir.

Svensén, sözlük kaynaklarini birincil ve ikincil kaynaklar olmak üzere ikiye ayirir ve ona göre birincil kaynaklar -gerek yazili gerek sözlü- gerçek dil materyallerini içermelidir. Bu materyaller: iç gözlem yoluyla elde edilen veriler, fiçler ve derlemler. ikincil kaynaklar dilin var olan betimlemelerinden oluçan sözlükler, dil bilgisi çaliçmalari ve özel çaliçmalardir (2009, s.30). Fiç dosyalari birincil kaynaklardan veri toplamak için en güvenilir yöntem iken derlem yönteminin geliçmesiyle birlikte bu yöntem tarihî sözlük bilim çaliçmalarinda yer yer kullanilmakla birlikte artik tercih edilmemeye baçlamiçtir (Svensén, 2009, s.40-41).

Kaynaklar üzerinde duran bir diger araçtirmaci ise Hartman (2013, s.374)'dir. Hartman kaynaklardan önce kaynak çeçitliliginin dogurdugu sorunlar üzerinde durmuçtur. Ona göre elde edilen veriler genellikle daginiktir ve güncelligini yitirme egilimindedir bu yüzden mevcut birkaç kaynaktan gerçek "bilgi"yi seçmenin zor oldugu üzerinde durur. Özele karçi kamu giriçimleri, bireysel ve kolektif giriçimler, amatör ve profesyonel faaliyetler, konu temelli ve disiplinler arasi uzmanliklar, ticari ve akademik kurumlar gibi farkli yapilar olmasi ve bu yapilar arasindaki gerilimler nedeniyle dogru bilgiyi edinmenin g^ç^tigini belirtmiçtir. Sekiz farkli kaynak üzerinde durur, bunlar:

Ulusal diller hakkinda bilgiyi elde eden ve belgeleyen kurumlar olan "akademiler",

Akademilerden farkli olarak uzmanlarin oluçturdugu "dernekler",

Dilbilimsel kullanim üzerine deneysel kanitlari test etmek için oluçturulan "derlem / veritabanlari",

Bilgiyi güncellemek ve yeni geliçmeleri takip etmek için kullanilan "dergiler",

Uzman gruplari arasinda mevcut olan "aglar",

Dijital alanda yer alan "çevrimiçi sözlükler",

Bilgilerimizi ticari kanallar araciligiyla nasil sunulacagini belirleyen "yayinevleri",

"Üniversitelerde yer alan araçtirma merkezleri" dir.

Uzmanlar kaynaklari böyle tasnif ederken, yayinevleri ise kaynaklari fiçleme yoluyla veri elde eden geleneksel veri kaynaklari ve elektronik derlem çaliçmalari ile veri elde eden modern veri kaynaklari olarak ikiye ayirmaktadir. Bu yöntemlerin kullanimini inceleyen Bozkurt (2017, s. 126-141) yerli ve yabanci2 19 genel sözlük üzerinde yaptigi incelemede yöntem tercihinin yerli ve yabanci sözlüklerde farkli oldugunu görmü§tür. Yerli katilimcilar, genel sözlükleri hazirlamak için önceki sözlükleri tarama ve geleneksel fiçleme yöntemini kullanirken elektronik derlemi kullanmadiklarini belirtmiçlerdir. Avrupa dilleri genel sözlüklerinin çogunlugu geleneksel fiçleme yöntemiyle birlikte elektronik derlemleri de tercih ettiklerini belirtmiçlerdir. Fiçleme yaygin olarak tercih edilen bir yöntem olmasina ragmen kendi içinde sinirliliklari vardir, bunlar: fiçlemeyi yapacak kiçilerin yeterlilikleri, kiçisel tercihleri ve fiçleme sirasinda öznel olunmasi sözlükbirim seçimini olumsuz etkilemektedir. Fiçleme yönteminin yeterliligini etkileyen bir diger unsur da kullanilacak metinlerin özelligidir. Yerli katilimcilarin tercihi edebî metinler yönünde olurken yabanci katilimcilarin büyük bir bölümü metin türleri konusunda daha esnek davranmi§ dilin genel betimlemesini saglamak için metinleri çe§itlendirmi§lerdir. Ayrica yerli katilimcilar tercih ettikleri metinlerin yazarlarinin Türkçeye hâkim olmasi gerektigini ve dil konusunda maharetli olmalarini isterken yabanci katilimcilarin neredeyse hiçbirinin bunlari gözetmedigini tespit etmiçtir. 3.3. Verilerin Birle^tirilmesi 3.3.1. Sözlügün iç Yapisinin Oluçturulmasi

Sözlük için kullanilacak veriler belirlendikten sonra verilerin nasil sunulacagina karar verilmesi açamasina geçilir. Sözlüklerin tipolojik özellikleri, sözlügün içeriginin ve bu içerigin nasil sunulacaginin belirlenmesinde göz önünde bulundurulan unsurdur. Çünkü sözlüklerde yer alan farklilaçma içeriklerin de farklilaçmasina neden olur. Sözlükte yer alan içerigin sunuluçuna dair herhangi bir kati kural yoktur, bu yüzden sözlükler benzer biçimlerde yapilmiç ve siklikla gelenek takip edilmiçtir.

Hartman ve James, sözlükbiliminin sadece alanla ilgili araçtirmalari degil sözcüklerin seçimi, birleçtirilmesi ve sunumunu da içerdigini yani sözlükbilimin hem kuramsal hem de uygulama alani oldugunu belirtirler ve bu durumu §u §ekilde göstermi§lerdir (1998, s.86):

2 Çaliçmada yer alan Genel Tùrkçe Sözlükler: Türk Dil Kurumu: Türkçe Sözlük, Misalli Büyük Trnkçe Sözlük, Dil Dernegi Türkçe Sözlük, Güzel Trnkçenin Sözlügü; Avrupa Dillerinin Genel Sözlükleri: Oxford ingilizce Sözlügü, Macmillian ingilizce Sözlügü, Longman Çagdaç ingilizcenin Sözlügü, Il Devoto ve Oli italyan Dilinin Söz Varligi, Leh Dilinin Sözlügü, Fince : Dil Ofisi Sözlügü, Malta Dili Sözlügü, Sloven Dili Sözlügü, Almanca: Canoonet Almanca Sözlügü, isveç Dil Akademisi: isveç Dilinin Sözlügü, Norveç Dili Sözlügü, Büyük Macar Dili Sözlügü, Rumen Dili Sözlügü, ispanyol Dilinin Sözlügü, Almanca Sözlügü Jacob Grimm ve Wilhelm Grimm'dir.

UDEKAD

C'lt / Volume: 6, S«»i / Issue: 2, 2023

Çekil 1. Sözlükbilim kuramsal ve uygulama alani (Hartman ve James, 1998, s.16) Sözlügün oluçturulmasi tablodaki gibi sözlükbilimin uygulama alanina girmektedir ve basili bir sözlüge bakildiginda sözlükte sirayla §u bölümler yer alir:

• Sunu§ yazisi

• Sözlügün kullanimiyla ilgili açiklamalar

• Çeviriyazi Alfabesi

• Kisaltmalar

• Îçaretler

• Sözcük listesi

• Sözlük kullanimina yardimci olan i§aretler

• Yararlanilan kaynaklar

• Çekiller vb.

Yukarida siraladigimiz sözlügün bu yapisal bileçenlerini Svensén (2009, s.77-78); megastructure, macrostructure ve microstructure olmak üzere ^ bölüme ayirir. Hartmann (2003, s. I:5) da Lexicography adli çaliçmasinin giri§ bölümünde sözlügün alti bölümden oluçtugunu belirtir:

Mega yapi (megastructure), sözlügün gövdesini oluçturan tüm metin yapisi.

Makro yapi; sözcük listesiyle ilintili olarak madde baçlarinin düzenlendigi, siklikla alfabetik sirada

oldugu bölüm.

Mikroyapi, girdilerdeki bilgi kategorilerinin sirali düzenlemesinin oldugu bölüm.

Gönderme yapisi (mediostructure, cross-referance structure), bileçenler arasinda çapraz gönderim

sistemidir.

Eriçim yapisi (access structure); kullanicilar için yön gösteren içaretlerdir.

Dagilim yapisi (distribution structure); sözlüksel ve ansiklopedik bilgi arasindaki iliçkidir.

Sözlügün Mega Yapisi (Bütün yapi3): Bir sözlügün ana bileçenleri arasindaki iliçkiler düzeni olan bütün yapi; bir referans çaliçmanin bileçen parçalarinin toplami, macrostructure

3 Sözlügün bileçenleri için kullanilan Tûrkçe karçiliklar, Aslan, E. (2020). Sözlükleri Oluçturan Temel Yapilar (Terim ve Tanim Denemeleri). Dede Korkut Uluslararasi Türk Dili ve Edebiyati Araçtirmalari Dergisi, 9/23, s. 155-169. adli çaliçmadan alinmiçtir.

(bütüncül yapi, sozcük listesi) ve di§ yapinin birle§imidir. Di§ yapi sozcük listesinin etrafinda olu§an bile§enlerdir. Bu yapinin i^nde yer alan unsurlar sozlügün kendisi hakkinda bilgi saglayan, onun eri§im yapisinin ogeleridir. Bir sozlügün di§ yapi bile§enleri genellikle kullanicilar tarafindan fark edilmeden ge9en bolümlerdir. Bu bile§enler §unlardir:

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

• Sozlügün kapagindaki bilgiler,

• Sozlügün nasil kullanilacagi ile ilgili bilgileri, bir sozlügün amacini, hedeflenen kullanici grubunun ve kapsaminin uzman olmayanlarin da anlayabilecegi bir §ekilde a9ik9a ifade edildigi onsozler,

• Yazar (lar)in bilgileri,

• Basimevi bilgileri,

• Te§ekkür yazilari,

• Katkida bulunanlarla ilgili bilgiler,

• Sozlügün bütüncül yapisinin anla§ilmasini saglayacak yardimci ogeler (sayfa numaralari, sayfalarin üstünde yer alan madde ba§i buldurucular, etiketler, gorseller, indeks vb.),

• Kaynak9ayi, dil bilgisi kurallarini, yazim, sesletim, ozellikle gezginler i9in hazirlanan sozlüklere yerle§tirilen agirlik, ol9ü ve para birimlerine ait bilgiler, cografi bilgiler ve ozel tanimlayici kelime listelerini i9erir. (Svensén 2009, s.379-387; Hartmann, James 1998, s.93)

Ba§ Veri Ara/i9 Veri Son Veri

□ Sozlük dil bilgisi □ Madde □ Dizin

□ Kisaltmalar □ Gorsel □ Atasozleri

□ Kullanici kilavuzu □ Alinti/atiflar

□ On soz □ Uygulanan Yontem

□ Í9indekiler □ Semboller

□ Ba§ Sayfa □ Ol9üler, agirliklar

□ isimler

§ekil 2. Buyuk yapi (Butun yapi ve Di§ veri/unsur) tablosu (Hartmann, James 1998, s.92) Sozlugun Macro Yapisi (Butunculyapi): Kapsamli liste (list) olarak da adlandirilan bolum sozluk govdesinde yer alan alfabetik sozluk listesinin bulundugu bolumdur (Hartmann, James, 1998, s.91). Alfabetik siralama (A'dan Z'ye) en fazla tercih edilen siralama yontemi olsa da farkli yontemler de tercih edilmektedir. Svensen (2009, s.78); makro yapinin, madde listelemesinde yer alan maddeler arasindaki ili§ki ve bunlarin siralanmasi oldugunu belirtir. Bu yapiyi maddeba§larinin yazimina (alfabetik makro yapi) ve maddeba§larinin anlamina (sistematik makro yapi) dayandirir. Alfabetik yapinin da kelime kelime (Word by Word) harf harf (Letter by letter), ters sira (ters dizim) §eklinde farkli siralama 9e§itlerinin oldugunu belirtir. Svensen sistematik yapiyi ise §oyle a9iklar: Teknik sozluklerde kullanilan sistematik yapida belirli bir konu alanina ait kavramlar farkli tematik gruplara veya ana alanlara atanarak listelenir. Her alanda kavramlar ve onlarin ili§kilerini (ust anlamlilik, alt anlamlilik ve e§it anlamlilik) a9iklayan kavramsal

/ V°,ume; / Issue: 2, 2023

sistemlerde düzenlenir. Bu kavramsal sistemler mümkün oldugu kadar sözlügün makro yapisinda yansitilmalidir. Her maddeba§i, kavramsal sistem i^nde ilgili/benzer kavramin yerini gösteren kendine özgü özelliklerle yerini almalidir (2009, s.368-378).

Kocapinar, TDK tarafindan yayimlanan Türk9e Sözlük'ün 11. baskisinda (2011) "ayak" kelimesinden hareketle listelemenin nasil yapildigini §u §ekilde a9iklami§tir: Önce ayak kelimesinden türeyen kelimeler art arda siralanmi§, ayakkabi kelimesinden türeyen kelimeler ayri maddeba§i altinda verilmi§tir. Köken olarak ili§kili sözcükler tek maddede toplanmayip ayakla ilintili olan birle§ik kelimeler, tamlamalar ve terimlere ayak maddeba§inin sonunda ok i§aretiyle gönderme yapilmi§tir ve bu sözcükler daha sonra bagimsiz maddeba§lari olarak alfabetik sirada yerini almi§ ve a9iklanmi§tir (2014, s.51).

Sözlügün Micro Yapisi (Pargactl Yapi): Mikro yapi, maddeba§inin yapisinin tasarimini gösterir. Makro yapidan farkli olarak burada sözcügün semantik ve bi9imsel olmak üzere iki alana ait yorumlar vardir. Bi9imsel yorum yazim, sesletim, heceleme, gramerden; semantik yorum ise tanim, kullanim, köken bilgisinden olu§ur. Eger giri§in birden fazla anlami varsa bunlarin her biri i9in (alt madde olarak) bilgi verilir. Hartmann-James, tasarimi §u §ekilde §ematize etmi§tir (1998, s.94):

Ba§sözcük Bi9im Yorumu Anlamla ilgili Yorumlar

Hartmann-James (1998, s.98) kullanicilarin butuncul yapinin en kuçuk parçasi olan parçacil yapiyi inceleme konusunda yeterli baçvuru becerisine sahip olamayabileceklerini bunun için açik yonlendirmelerin yer aldigi yonergelerin bulunmasi gerektigini belirtir. Sozluk (TDK Turkçe Sozluk, 2005, s.xvii)'te "Sozluk nasil kullanilmali?" bolumunde madde yapisinin içerigi hakkinda bilgi verilerek kullanicinin verimli §ekilde faydalanmasi hedeflenmiçtir.

Çekilden de goruldugu uzere parçacil yapi biçim ve anlama dair bilgilerin tasarlanarak sunuldugu ve tasarlanan her birime ayri adlar verildigi bolumdur. Parçacil yapinin bolumlerini ele almadan once terimler ve Turkçe kar§iliklari ile ilgili mevcut durumun degerlendirmesi yapilacaktir. Alan araçtirmalarinda parçacil yapi içinde yer alan madde birimi için "headword, lemma, entry" gibi terimler kullanildigi gorulmektedir. Bu terimlerin ayni kavrami karçiladigi konusunda hem fikir olan araçtirmacilar olmakla birlikte aksi goruçler de mevcuttur. Bilgin, konuyla ilgili ingilizce terimlerin fazla oldugunu bunun da terimlere Turkçe karçiliklar bulunurken

Heceleme Sesletim Dil Bilgisi Tanim Köken Bilgisi Kullanim Etiketi

<ENE RGY + - IZE

1.v.t. infuse energy into (person, work) provide energy for operation of (device)

2.v.i. (arch.) be in active operation.

§ekil 3. Micro yapi (parçacil yapi) (Hartmann-James,1998, s.94)

anlam bulanikligina neden oldugunu belirtir. Kullanilan terimleri §u §ekilde göstermi§tir (2015, s.103):

§ekil 4. Pargacil yapi iginde yer alan birimler igin kullanilan ingilizce terimler (Bilgin, 2015, s.103) Bunlardan entry, main entry, subentry, headword, lemma ile ilgili tanim ve degerlendirmelerden sonra terim kar§iliklarini önermi§tir. Entry terimi ba§vuru kaynaklarinda, maddeba§indan ba§layip bir sonraki maddeye kadar olan temel ba§vuru birimi igin kullanilmaktadir. Yaygin olarak madde terimi kullanildigi igin madde'nin uygun oldugunu; main entry teriminin herhangi bir terimle kar§ilanmadigini fakat subentry terimi yerine alt madde ve ig madde terimlerinin kullanildigini bu kar§itlik ili§kisinden hareketle main entry terimi igin ana madde, subentry terimi igin de alt madde terimlerinin uygun olacagini belirtir. Headword terimi yerine alan yazinda maddeba§i teriminin tercih edildigini asil sorunun lemma terimi ve bunun igin kullanilan yerli terimlerde oldugunu belirtir ve bu terim igin bir kar§ilik önerisinde bulunmaz. Bu terimle ilgili bir anlam bulanikligi oldugunu yukarida önerilen her terim önerisinin alan yazinda lemma igin de kullanildigini bunun önüne gegmek igin ingilizce sözlükbilim(i) kaynaklarinda lemma terimiyle kar§ila§tikga hangi kavrami gösterdiginin saptanip ona göre gevirisinin yapilmasinin anlam bulanikliginin önüne gegebilecegini belirtir. Mevcut terim önerilerini §u §ekilde uyarlami§tir:

C'lt / V°,ume; 6, / Issue: 2, 2023

§ekil 5. Pargacil Yapi iginde Yer Alan Birimler igin Kullanilan Türkge Terimler (Bilgin, 2015, s.102)

Maddeba^i (headword): Sözlügün yapisinda maddenin ba§ladigi konum igin tercih edilen maddeba§i, sonraki maddeba§i konumuna kadar izahi yapilan birimdir. Hartman ve James, ba§vuru kaynaginda maddeba§inin bütüncül yapiyla iki tür ili§kisi oldugunu belirtir: Maddeba§i, sözlük hazirlayicisinin ortaya koydugu ve kullanicinin listelenmi§ bilgiler bulabildigi tüm bütüncül yapilar iginde edinilebilirlik noktasi olu§turdugunu belirtir (2002, s.83). Bütüncül yapisi alfabetik siralamadan olu§an sözlüklerde maddeba§i, sözcük listesinde maddenin sözlükteki yerini gösterir (Svensen 2009, s.93). Alan yazininda maddeba§i yerine siklikla sözlükbirim terimi tercih edilir. GTS4, terimi "sözlükte maddeba§i olarak yer alacak anlamli söz varligi, leksik birimi" §eklinde tanimlar. Vardar (2002, s.185) ise bir tek anlambirimden olu§an dilbilgisel nitelik ta§imayan yapilar olarak tanimlar. Boz, hem sözlükbirim hem de maddeba§i terimlerini (2011, s.43) Bozkurt ise sadece sözlükbirim (2017) terimini tercih etmi§tir. Hartmann ve Jakson (2002, s.83) lexeme teriminin sözlüklerde maddeba§i ile ayni anlama gelecek §ekilde kullanildigini ve dilbilimsel söz varligi gali§malarinda temel birim oldugunu öne sürer.

Veri toplama a§amasinda sonra da elde edilen verilerden hangisinin sözlüge alinacagi ya da hangi birimlerin sözlüksel öge (lexical item) olarak tercih edilecegi a§amasina gegilir. Svensen, veri segiminin temelde iki §ekilde olacagini belirtir: temsil yetenegi ve kullanici ihtiyaglarina uygunluk. Segilen verilerin temsil yeteneginin kati bir istatistigi olmadigini bu konuda farkli görü§lerin oldugunu belirten Svensen (2009, s.63-65) oldukga sik kullanilan kelimelerin göreceli

4 sözlük birimi ne demek TDK Sözlük Anlami (sozluk.gov.tr), (gevrimigi) 20 Nisan 2021.

önemi konusunda dahi bir fikir birligine varilmadigini belirtir. §ans eseri olabilecegi gibi tamamen sözlükbilimcinin bireysel tercihleri ya da ilgi alanin belirli bir konu olmasindan dolayi bir konunun digerinden daha fazla temsil edilmesinin yaçanacak sorunlardan biri olabilecegi üzerinde durur. Bu yüzden veri seçiminde kiçilerin en basit anlamiyla dilin tipik ve merkezi görü§leri olarak algilan §eyleri ele almasinin, kelime ve kelime kombinasyonlarinin mümkün oldugu kadar çogunu da içerecek çekilde olmasinin temsil açisindan saglikli olabilecegini ifade eder. Sözlük verilerinin seçimi temsili olsa bile asil soru kullanicinin gerçekten temsili bir sözlüge ihtiyaç duyup duymadigidir. Geleneksel sözlükbilimciler sik tercih edilen kelimelerin önemli oldugunu dü§ündükleri için bu kelimeleri sözlüge alma egilimindedir. Fakat yapilan araçtirmalarda kullanicilarin sik kullandiklari sözcüklere nadiren baktigini bu yüzden sik kullanilan sözcükler yerine az tercih edilen ve zor sözcüklerin seçilmesinin ve sik kullanilan sözcüklerin üstünkörü açiklanmasinin daha faydali olacagini belirtir. Hiç bakilmayan bir maddebaçi nasil faydali olabilir ki? Sorusu da görü§ünü destekler niteliktedir.

Jackson (2016, s.17) bir dilin söz varliginda yer alan ve sözlükte maddebaçi olarak ortaya çikan birimleri sözlükbirim (lexeme) olarak adlandirir. Sözlükbirimlerin tek sözcükten oluçmayip birden fazla sözcükten de oluçabilecegini de ilave ettikten sonra bu durumla ilgili §u örnekleri siralar: "warble fly" (nokra sinegi), "war chest" (savaçta toplanan para), "ward of court" (mahkeme vesayetindeki çocuk). Kisaltmalarin ve eklerin bazi sözlüklerde sözlükbirim olarak dâhil edilmedigini de eklemektedir.

Bozkurt (2017, s. 32) sözlükbirimlerin seçiminin sunumundan daha önemli oldugunu sözlükselle§me (Lexicalization) terimi üzerinde durarak ifade eder. Sözlükselle§me, dilin söz varliginda yer alan sözcüklerin sözlüge geçi§ açamasini içine alan süreçtir. Vardar (2002, s. 185), sözlüksellle§meyi dilbilgisel bir birimin sözlüksel bir birime dönü§mesi olarak tanimlar. Hartmann ve James (1998, s.84) de "Bir sözcük veya ifadenin, bir sözlükbirim durumuna geçme süreci veya atanmasi sonucu." biçiminde tanimlamaktadir. Bozkurt, konuyla ilgili yaklaçimlari degerlendirdikten sonra bu tanimlara "sözlük" ifadesini de dahil ederek §u tanimi yapar: Farkli yollarla oluçturulmuç ya da dilde zaten mevcut olan sözcükler veya sözcük öbeklerinin var olan anlamlari ya da bunlarayeni anlamlar yüklenmesi veya baçka bir dilden ôdûnçleme olarak alinan yapilarin sözlüklere dâhil edilme sürecidir. Sözlükselle§me bir sûreçtir ve bu sürecin sonunda sözcükler baglama ihtiyaç duymadan sözlükte maddebaçi olabilirler (2017,s.35).

Bir sözcügün yerle§ikle§mesi yayilmasina ve zamana karçi dirençli olmasina baglidir. Buna yayilma açisindan baktigimizda teknoloji bu durumu daha da hizlandirmiçtir. Yayginlaçma da yayilmayla e§ zamanli olarak ilerlemektedir. Buna ragmen günlük dilde yer alan sözcükler ö^ünlü dille sinirlandirilmiç sözlüklerde bulunan listelerde yer almayabiliyor bu durum derlem taramasindan kaynaklanan listeleme eksikliklerini de göstermektedir.

Maddebaçi olan sözcükler belirlendikten parçacil yapiya ait bilgiler yerleçtirilir. Aslan (2020, s.160), bu bilgileri Hartman ve James'in tablosundan hareketle "melaike" maddesine §u çekilde uyarlamiçtir:

Cilt / V°l"mc; / Issue: 2, 2023

Çekil 6. Parçacil Yapinin Tûrkçe Sözlükte Uygulaniçi (Aslan, 2020, s.160)

Dil bilgisel bilgi (grammatical information): Maddebaçi olan sözcügün kökenini, sözcügün çogul biçimini, sözcüge gelen yapim eklerini, sözcük eylem ise geçiçli /geçiçsiz olma durumuna dair bilgileri içerebilir. Genel sözlüklerde bu bilgiler sinirlidir (Hartmann, James, 1998, s.64).

Sözcük türü bilgisi (part of speech): Bu bilgi genellikle kisaltmalarla ya da kodlamalarla verilmektedir. Sözlügün türü sözcük türü bilgisinin yüzeysel mi ya da ayrintili mi olmasini belirler (Ör. Ögrenici sözlükleri ya da dil bilgisi sözlükleri) (Hartmann, James, 1998, s.106)

Sesletim bilgisi (pronunciation/phonological information): Sesletim bilgisi, kullanici sözlüklerinde madde baçinin yorumunda verilen sözcükte yer alan sesleri gösteren biçimle ilgili bilgilerdendir. (Svensén, 2009, s.114)

Köken bilgisi (etymology): Maddebaçinin anlamla ilgili yorumlarindan biridir. Bu bilgi genellikle sözcük baçka bir dilden ödü^lenmi§se verilmektedir. Maddebaçi ayni dile aitse bu bilgi verilmez. Yine sözlügün türüne ya da hazirlandigi dile göre bu bilgi ayrintilandirilabilir: Örnegin sözcügün ek-kök ayrimi, tarihi geliçimi vb. (Burkhanov, 1998, s.79). Boz, Türkçe sözlüklerde özellikle Bati kökenli sözcüklerin farkli köken dillerindeki biçimlerinin verildigi durumlarda kullanicida ciddi kafa kariçikligi oluçtugunu belirtmektedir. "Sigara" örneginden hareketle ele aldigi sorunda sigara kelimesinin 13 farkli sözlükte köken dilinin biçimlerine bakilmiç, sözlüklerin bir kismi italyanca ve ispanyolcayi köken dili olarak gösterirken çogunlugu da Amerikan Yerli dili olarak vermiçtir. Durumla ilgili karmaçanin önüne sözlük yazarlarinin Bati kökenli sözcüklerin tarihi süreci hakkinda yapacaklari titiz çaliçmalarla geçilebilecegini belirtmiçtir (2011, s.9-26).

Tamm Bilgisi (Definition information): Maddebaçinin baglamda kullaniliçiyla ilgili örnek tümce ya da öbek sunar (Svensén, 2009, s.281-288). Örnekler nesnel bir araçtan alinmalidir. Örnegin nereden alindigi bilgisi önemlidir. Tümce örnekleri; alintilar, dosyalar ya da derlemlerden elde edilebilir ya da sözlügü oluçturanlar tarafindan da hazirlanabilir (Hartmann, James, 1998, s.53).

Çapraz gönderim (cross-referance structure/ mediostructure): Maddebaçi tanimlandiktan sonra kullaniciyi ilgili diger maddelere yönlendiren ok, içaret ve sözcük

kisaltmalarindan oluçan yönergelerdir. Bu yönerge yalnizca baçka bir madde baçina yönlendirmez, ayrica bir kaynak kitaba, bir makaleye, bir panel metnine vb. de yönlendirebilir (Svensén, 2009, s. 388-97) (Hartmann, James, 1998, s. 32) (Burkhanov 1998, s. 51-52).

Sonuç

Binlerce yildan beri çok sayida sözlük hazirlanmiç ve hedef en iyi, kullanicilarin sözlükten mümkün olan en yüksek faydayi elde ettigi sözlügü hazirlamak olmuçtur. Bu hedefin karçilanabilmesi alanla ilgili araçtirmalari ve sistematik uygulamalari barindiran yeni bir bilim dalini dogurmuçtur. Sözlükbilimi olarak adlandirilan bu bilim dali, kendi sinirlari çerçevesinde yapmi§ oldugu kapsamli çaliçmalarla sözlük hazirlamanin iyi planlanmiç bir srn"eç dogrultusunda gerçekleçtigini göstermi§tir.

Sözlük hazirlama; kullanici, veri ve verilerin sunumu olmak üzere üç ana baçliktan oluçmaktadir. Kullanici profili sözlügün kullanim amacini belirleyen en önemli unsur oldugu için sözlük planlanirken alinacak ilk karar sözlügü kullanacak hedef kitlenin belirlenmesidir. Kullanici profilini belirleyen bazi özellikler vardir bunlar kullanicinin ya§i, ana dili ve bildigi yabanci diller, dil yetisi, sözlügü kullanma becerisi, egitimi, meslegi gibi. Kullanicilar sözlükleri bir sözcügün anlamini, yazimini, telaffuzunu kontrol etmek için ya da çeviri yapmak, bulmaca çözmek gibi farkli içlevlerde kullanabilirken yazinsal bir tür oluçturmak için de kullanabilirler. Bu farklilaçma kullanici ihtiyacinin ne oldugunu tespit etme noktasinda farkli yöntemler kullanilmasina neden olmuçtur. Önce sezgisel olarak yaklaçilan kullanici beklentisine sonra anket yöntemi gibi yöntemler kullanilarak sistematik yakla§ilmi§tir. Sözlük için kullanilacak verilerin belirlenmesi açamasi gerçekleçtirildikten sonraki açama bu verilerin hangilerinin kullanilacagi ve nasil sunulacagina karar verilmesi açamasidir.

Basili bir sözlüge bakildigi zaman sözlük bütünyapi, bütüncülyapi veparçacilyapi olmak üzere ^ bölüme ayirilir.

- Bütün yapi sözlügün gövdesini oluçturan metin yapisidir.

- Bütüncül yapi, sözcük listesiyle ilintili olarak giriçlerin düzenlendigi, bunun da genellikle alfabetik sirada oldugu bölümdür.

- Parçacil yapi, girdilerdeki bilgi kategorilerinin sirali düzenlemesinin oldugu bölümdür.

Çaliçmanin alani basili sözlüklerin hazirlanma açamasi olsa da son zamanlarda kullanicilar

tarafindan tercih edilen bir diger sözlük türü ise çevrimiçi sözlüklerdir, bu sözlüklerin kullanimindaki arti§ hem kullanicinin beklentisi hakkinda ipucu vermekte hem de güvenilir bilgiye ulaçma konusunda yaçanacak sorunlar hakkinda da temkinli olmaya yöneltmektedir. Bir sözlügün tercih edilmesindeki önemli faktörler hizli ulaçilabilmesi ve sözlügün ihtiyaci karçilama konusundaki yeterliligidir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken, oluçturulduktan sonra ticari bir ürüne dönü§en sözlüklerin pazarda yer bulabilmesi için ulaçilabilirlik ve kapsam açisindan kullanicilarin ihtiyaçlarini karçilamasidir.

Extended Abstract

Dictionaries, which are basically based on the transmission and explanation of words, are reference books used by a speech group. The need to learn a new language arising from the need to understand different world languages and cultures paved the way for the formation of dictionaries. As the first step in dictionary studies, dictionaries are lists in which societies record words of administrative and commercial origin.These lists, which arose from the concern of being

Cilt / Volume; 6, / Issue; 2, 2023

lost, were designed to facilitate showing, explaining, obtaining information and teaching language mastery. Over time, many civilizations have created dictionaries, but the main research on dictionaries is not when or by whom they were invented, but whether they are monolingual, bilingual or multilingual.

Due to factors such as the change in expectations from dictionaries and the increase in the variety of dictionaries, both more functional dictionaries and a branch of science related to the field were needed. Although there are researchers who argue that Lexicography, which emerged in line with this need, is not a branch of science, there are also widespread opinions that lexicography is divided into two main subfields: theoretical and practical.

Dictionary preparation involves three phases: identifying users, gathering data, and merging data. To prepare a dictionary effectively, it is critical to identify and define the target audience first. The user profile is determined by factors such as age, language proficiency, education level, and profession. The preparation of dictionaries for students and experts must differ due to their varying expectations. Historically, dictionary makers have conducted their research intuitively without prior knowledge of the target audience. However, recent studies have shifted focus towards determining the needs and wants of users through surveys, interviews, and transcripts. These studies have clarified user behavior and revealed a tendency towards unconventional usage patterns. Among these preferences is the recent trend of relying on portable memory devices (e.g. flash drives, hard drives) and online dictionaries for quick access in virtual environments. Quick accessibility and expansive capabilities were cited as the primary reasons for this preference.

The next step involves data collection. Research often states that it is based mainly on three possible sources, namely previous dictionaries, transcription and corpus, but there are also studies that include the insight method. In many foreign dictionaries, texts have been diversified by employing a more flexible language description, while literary texts are preferred in local dictionaries for indexing. The next stage after data selection is how to present the data. There are no strict rules for presenting the content in the dictionary, so dictionaries have been made in similar formats and frequently follow tradition. The structural components of the dictionary are considered under the following titles:

Mega structure: The structure of the dictionary consists of two parts: the word list and the external structure. The external structure includes the cover information, instructions for usage, author and contributor details, publication information, acknowledgements, units of measurement and currency, geography, and special descriptive lists.

Macro structure: The section of a dictionary containing the alphabetical list of entries is called the "dictionary headword" or "lemma".

Particle Structure refers to the layout of the headword or lemma, with two main interpretations: formal and semantic. The formal interpretation includes spelling, phonology, syllabification, and grammar, while the semantic interpretation includes definition, usage, and origin. Particle Structure is divided into the following sections:

Headword: indicates which units are preferred as lexical items. Headwords are listed lexical items found by the user. The lexical item is included in the dictionary according to its representativeness and suitability to user needs. This phenomenon, called lexicalization, refers to the incorporation into dictionaries of words or phrases that have been created in different ways, or

that are in the language, or that have existing meanings or new meanings, or that are borrowed from another language. The following sections are grammatical information, which reports the root of the word, plural form, affixes; part of speech, which indicates the type of word; phonological information, showing the sounds in the word; etymology, showing the origin of the word; definition information showing how the word is used in context; cross-reference structure section consisting of arrows and signs directing the article head to other articles.

As can be seen from the study, the main expectation from the dictionaries prepared after certain stages is that the dictionary meets the needs and has quick access. It is a necessity to pay attention to these issues in order for dictionaries, which are commercial tools after being printed, to find a place in the market.

Kaynak^a

Aslan, E. (2020). Sözlükleri Olu§turan Temel Yapilar (Terim ve Tanim Denemeleri). Dede Korkut Uluslararasi Türk Dili ve Edebiyati Araqtirmalari Dergisi, 9 (23), s. 155-169.

Atkins, B. T. & Sue, Rundell, M. (2008). The Oxford Guide to Practical Lexicography, Oxford University Press.

Baskin, S. (2014). Türkiye ve Dünyada Sözlük Bilimi: Tanimi, Kapsami ve Diger Bilimlerle ili§kisi, International Journal of Language Academy, 2 (4), 445-457

Baskin, S. & Birol, G. Sözlük ve Sözlük Kullanicilari: Hangi Sözlük Kimin i^ndir? Turkish Studies, 12 (15), 135-160.

Bergenholtz, H. & Sven, T. (1995). Manual of Specialised Lexicography The Preparation Of Specialised Dictionaries. John Benjamins Publishing Company.

Bergenholtz, H. (2014). Sözlük nedir? (9ev. E. Corga). Dil ve Edebiyat Araqtirmalari, 10, 21-34.

Bilgin, H. (2015). Sözlükte "Madde" ile ilgili Terimlerin Tanimi ve Türk9e Kar§iliklari Üzerine, I. ve II. Uluslararasi Sözlükbilimi Sempozyumu Bildiri Kitabi, 95-108.

Boz, E. (2006). Sözlük ve Sözlük9ülük Sorunu. Gürer Gülsevin ve Erdogan Boz (Haz.) Türkgenin Qagdaq Sorunlari, 3-43. Gazi Kitabevi.

Boz, E. (2011). Sözlükbirimlerin Tanimlanmasina Anlambilimsel Bir Baki§. Sözlük Bilimi Yazilari. 43-56. Gazi Kitabevi.

Boz, E. (2011). £agda§ Türk9e Sözlüklerde Bati Kökenli Sözcüklerin Köken Dili ve Bi9im Sorunu "Sigara" Örnegi. Sözlük Bilimi Yazilari. 7-26. Gazi Kitabevi.

Boz, E. (2011). Leksikografi Teriminin Tanimi ve Türk9e Kar§iligi Üzerine. Dil ve Edebiyat Araqtirmalari Dergisi, 4, 9-14.

Boz, E. (2014). Degi§en sözlük kültürümüz. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, 746, 30-33.

Boz, E. (2015). Kullanici ve sözlük ili§kisi. Erdem, 69, 41-52.

Bozkurt, F. (2014). Sözlükbilimi Nedir? Henning Bergenholtz - Rufus H. Gouws. Dil ve Edebiyat Araqtirmalari, 9, 72-85.

Cilt / V°l"mc; / Issue: 2, 2023

Bozkurt, F. (2017). Sözlükselle§me: Genel Sözlükler igln Sözlük Birim Segimi Ölgütleri. Kesit Yayinlari.

Jackson, H. (2016). SözlükBilime Giri§ (Cev: Mehmet Gürlek, Ellen Patat). Kesit Yayinlari.

Hartmann, R., James, G. (1998). Dictionary of Lexicography. London: Routledge.

Hartmann, R. (2013). Resources. The Bloomsbury Companion to Lexicography, Edt. Howard Jackson, 373-390.

ilhan, N. (2009). Sözlük Hazirlama ilkeleri, Qe§itleri ve Özellikleri. Turkish Studies, 4 (4), 534554.

Kocapinar, P. (2014). Kavram sözlükleri ve Ermeni harfli Kipgak Türkgesi söz varligi üzerine bir deneme. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyati Anabilim Dali, Türk Dili Bilim Dali.

Komisyon. (Ed.). (2009). Islam Ansiklopedisi. (37. cilt). TDV Yayinevi.

Kahraman, M. (2016). Sözlük bilim kuram, ilke ve yöntemler üzerine. insan ve Toplum Bilimleri Araqtirmalari Dergisi, 5 (8), 3288-3312.

Nesi, H. (2013). Researching Users and Uses of Dictionaries. The Bloomsbury Companion to Lexicography, Edt. Howard JACKSON, 62-74.

Usta, H. i. (2010). Sözlükgülük ve Sözlük Ara§tirmaciligi. Modern TürklükAra§tirmalari Dergisi, 7 (2), 92-101.

Svensen, B. (2009). A handbook of lexicography the theory and practice of dictionary-making, Cambridge University Press.

Sterkenburg, P. (2003). 'The' dictionary: definition and history. A Practical Guide to Lexicography. Edited by Piet van Sterkenburg. 3-17. John Benjamins Publishing Company.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Varantola, K. (2002). Use and Usability of Dictionaries: Common Sense and Context Sensibility? Lexicography and Natural Language Processing A Festschrift in Honour of B.T.S. Atkins (Editör: M.-H. Correard). 30-44. EURALEX.

http://www.euralex.org/elx_proceedings/Lexicography%20and%20Natural%20Language%20Pr ocessing/Krista%20Varantola%20%20Use%20and%20Usability%20of%20Dictionaries%20 Common%20Senseand%20Cont ext%20Sensibility.pdf

Vardar, B. (2002). Agiklamali Dilbilim Terimleri Sözlügü. Multilingual Yayinlari.

Zheng, H. & Wang, X. (2016). The Use of Electronic Dictionaries in EFL Classroom. Studies in

English Language Teaching, 4 (1), 144-156.

http://www.scholink.org/ojs/index.php/selt/article/view/489/454 (Eri§im Tarihi: 08.02.2017).

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu gali§manin hazirlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tüm gali§malann kaynakgada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.

Cati^ma beyani/Declaration of Conflict: Cali§mada ki§i ya da kurumlar arasi gikar gati§masinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan gali§malannin telif hakkina sahiptirler ve gali§malan CC BY-NC 4.0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.