YflK 94:327(477.775+560+55)
Kirim tatarlari ve osmanlilarin iran seferleri
Özer Küpeli
(izmir Katip Qelebi Üniversitesi)
Özet: makalede XVI-XVII yüzyillarda Osmanli imparatorlugu'nun iran kampanyalarinin tarihini incelemektedir ve bu sava§larda Kirim Tatarlarinin rolü göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Osmanli hakimiyeti, Kirim Tatarlari, iran
Giri§
XV. yüzyil sonlarina dogru Osmanli hakimiyetini kabul eden Kirim Hanligi'nin ordusu; mirzalara bagli kabile kuvvetleri, Kuban, Yedisan ve Bucak seraskerlerinin kendi mirzalari kumandasinda hareket eden Nogaylar ve maa§lari Osmanli padi§ahi tarafindan ödenen hanin hassa birligi kapikullarindan olu§maktaydi [30, s. 457]. Hanligin askeri kuvveti fogunlugu atli olmak üzere 40-50.000 ki§iden ibaret olup büyük bir kismi silah olarak ok, yay ve kili? kullan-maktaydi. Ate§li silahlar Kirim kuvvetleri arasinda pek yaygin degildi. Kirim ordusunda Osmanlilar tarafindan hanin maiyetine verilen sadece bir miktar top?uylaaz sayida tüfekliyeni?eri bulunuyordu [32, s. 83-84]. Nitekim Sahip Giray 1532'de istanbul'dan han sifatiyla Kirim'a gönderildiginde rakiplerine kar§i mücadelesinde kendisine yardimci olmasi i?in maiyetine 60 top?u, 300 cebeci, 1000 kapikulu, 40 müteferrika, 30 ?avu§, 60 da timarli süvari tayin edilmi§ti [26, s. 519].
Osmanli Devleti Kirim Hanligi'ni himayesine aldiktan sonra onun askeri gücünden faydalanmi§, Kirim'i insan ve malzeme kaynagi olarak kullanmi§tir. Kirim Tatarlari bir yandan Dogu Avrupa ve Kafkasya'ya düzenlenenOsmanli seferlerineaskeri destek verirken, bir yandan da kuzeyden gelebilecek tehditlere kar§i tampon vazifesi görmü§lerdir. Osmanli seferlerine katilan Kirim birlikleri cephe
sava§inda hizmet görmekten ziyade padi§ahin ordusunun önünde giden akincilar olarak görev yapiyor ve ganimet i?in dü§man ülkenin topraklarinda yagma faaliyetlerinde bulunuyorlardi. Hem Osmanli, hem de Avrupa tarihleri katildiklari seferlerde Tatar süvarilerinin sayisini oldugundan ?ok daha fazla yazmaktadir. Oysa bunlarin sayisi en ?ok 50.000'di [27, s. 60]. Süvarilerin sayisinin ?ok sanilmasinin ba§lica nedeni her süvarinin yaninda yedek bir ya da birka? at bulundurmasi ve grup halinde hareket etmeleridir [36, s. 82-82]. Mesela 1638'deki Bagdat Seferi'ne Kirim Hani Bahadir Giray da davet edilmi§, hanin karde§i 12 Agustos 1638'de padi§ahin istedigi gibi 40.000 ki§i ile degil yaninda 4.749 adam ve 8.561 at oldugu halde 63 par?a gemi ile Kefe'den Sinop'a ge?mi§tir [1, s. 58-59]. Bu kayit Tatar süvarilerinin seferlere Osmanli vakanüvislerinin yazdigi gibi 4050.000 ki§iyle degil 5-10.000 ki§iyle katildiklarini göstermektedir.
1484'teki Akkirman Seferi Kirim kuvvetlerinin destek verdigi ilk Osmanli seferiydi. Padi§ah tarafindan gönderilen hediye ve yüklü miktarda paraya binaen sefere katilanMengli Giray yardiminin-mükäfati olarak Kav§an, Tombasar ve Balta gibi bazi Besarabya §ehirlerini topraklarina katti. Kirim hanlarini sefere davet eden hatt-i hümayunlarinda Osmanli padi§ahlari genellikle «islam dinine yardim» veya «Osmanli hanedani ile karde§lik» vurgusunu ön plana 5ikarirlardi. Buna kar§ilik Kirim hanlarini yardim etmeye te§vik edenbunlardan ziyade gönderilen hediyeler, sefer ak?esinin ?oklugu ve sefer sonunda elde edilecek ganimetin cazibesiydi. XVI. yüzyil boyunca ara sira sefere davet olunan Kirim hanlari 1595'ten sonra Tatar süvarilerinin Osmanli akincilarinin yerini almasiylaher sefere katilmaya mecbur tutuldular. Bu mecburiyete uymamalari hanliktan azilleri i?in yeterli bir sebepti [28, s. 786; 27, s. 30 ve 61].
XVI. Yüzyil
Kirim hanlari ba§langi?ta sadece batiya düzenlenen seferlere davet edilirdi. Ancak bu durum XVI. yüzyilin ikinci yarisinda degi§ti ve Tatar süvarileri dogu seferlerine de katilmaya ba§ladilar. Bu yöndeki ilk davet Kanuni Sultan Süleyman'in 1548-49'daki ikinci Iran seferi vesilesiyle yapildi. Ancak Sahip GirayTatar askerinin uzak diyarlara gitmeye tahammülü olmadigini ileri sürüp önce sefere katilmamak i?in ayak diredi. Ardindan asker ba§ina be§er bin ak?e gönderilirse sefere katilabilecegini belirtti. Bazi vezirler bu talebi
hanin aleyhine kullanmaya kalkiçtilarsa da, Kanunî Sultan Süleyman bunlara kulak asmayip sefer dönü§ü bir nameyle kendisini taltif etti [23, s. 114].
Kirim kuvvetlerini dogu seferine çagiran bir sonraki davet 1578'dedir. XVI. yüzyilin son çeyregine girildiginde Osmanli Devletiresmiyette Safevi çahinin dü§manca tavirlarini, Kizilbaç tahriklerini ve sinir tacizlerini bahane ederek, gerçekteyse Safevi ve Rus tehditlerini Hazar Denizi kiyilarinda nuzaklaçtirmak, iran'i arkadan kuçatmak ve Orta Asya hanliklariyla dogrudan irtibat kurmakiçin Safevi Devleti'ne sava§ ilan etti [31, s. 271-272]. Öte yandan1578 yili baçinda gönderilen mektuplarla geliçmelerden haberdar edilen Kirim Hani II. Mehmed Giray'danda Tatar süvarilerini Osmanli serdarina yardim için §irvan'a yollamasi istendi [2, nr. 128, 663]. Bunun üzerine II. Mehmed Giray kardeçi Adil Giray'in baçbuglugunda, diger kardeçleri Gazi, Mübarek, Selamet ve oglu Murad giraylarin dâhil oldugu 15.000 kiçilik bir kuvveti Demirkapi üzerinden §irvan'a gönderdi. Yanlarinda istanbul'dan maiyetlerine verilen500 nefer yeniçeri, 12 nefer topçu, 15 nefer top arabacisi yaninda 6 §ahi, 8 kûçûk darbzen, 100 tüfek, 1.000 kantar barut ve sair mühimmat da bulunuyordu [2, nr. 310; 22, s. 29].
Adil Giray Kirim'dan yola çiktiginda Osmanli ordusu 1578 senesi için planladigi harekâti tamamlamiçti. Veziriazam Lala Mustafa Pa§a Çirvan'in muhafazasina Özdemiroglu Osman Paça'yi birakarak askerin büyük kismiyla ki§i geçirmek üzere Erzurum'a dönmü§tü. Onun ayrilmasini firsat bilen SafevilerAras Han kumandasindaki 20.000 kiçilik bir orduyu Ekim 1578'de §irvan'a gôndermiçlerdi. Kisa sürede Ereç'i zapt edenAras Han ardindan §amahi üzerine yürüyerek Kasim ayi baçinda kaleyi kuçatti. Birkaç gün boyunca kale önünde cereyan eden muharebelerde Osman Paça'nin askerleri gayet baçarili sonuçlar alsalar da, dü§manin sayica üstünlügü karçisinda yetersiz kaliyorlardi. Artik ümitlerin tükendigi bir sirada 11 Kasim günü ögleden sonra Tatarlardan 5-6.000 kadar öncünün yetiçip savaça dâhil olmasi durumu Osmanlilar lehine degiçtirdi. Ani Tatar saldirisiyla çaçkina dönen Kizilbaçlar binlerce ölü ve yarali vererek çekilmek zorunda kaldilar. Kaçmaya çaliçan Aras Han, Adil Giray'in mirahuru Sührab Bey tarafindan yakalanip esir edildi. Ertesi gün Osman Paça baçarilarindan dolayi Kirim giraylarini ödüllendirip Tatar askerlerine de üç gün süreyle ziyafet düzenledi. Fakat giraylarhediyelerle
yetinmeyip yagmaya gitmekte israr ettiler. Osman Pa§a Tatar askerine Aras Han'in memleketi Salyan bölgesinin yagmasi için müsaade verdi. Ereç'e beylerbeyi tayin edilen Piyale Bey'i de yanlarina alarak Çamahi'dan ayrilan Kirim atlilari kisa sürede Salyan'a ulaçipAras Han'in sarayinin bulundugu Kür (Kura) Nehri ortasindaki adayi bastilar. §amahi önlerinde yaçadiklari hezimetten sonra buraya siginan Kizilbaç kuvvetleri Tatar askeri karçisinda bir kez daha yenilgiye ugradi. Aras Han'in sarayini ve hazinesini yagmalayan Kirimlilar büyük miktarda ganimet ve esir topladilar. Tatar süvarilerinin Ramazan ayina denk gelen bu yagma esnasinda yaptiklari vahçet dönemin Osmanli kaynaklarinda ciddi çekilde eleçtirilmiçtir [22, s. 28-33; 8, s. 115-138; 19, s. 310-311].
Tatar askeri Salyan'da yagmadayken Safevi Veliahti Haydar Mirza ile Baçvezir Mirza Selman'in büyük bir orduyla Kür'üa§ip Çirvan'a gelmekte olduklarini ögrenen Osman Paça, Adil Giray'a haber gönderip acilengeri dönmesini buyurdu. Kazandiklari zaferler ve ganimetlerin verdigi sarhoçlukla Tatarlar bu emri dikkate almayip yagmaya devam ettiler. Osman Paça'nin israrli yardim çagrilari üzerine Adil Giray dönü§ yolunda oldugunu bildirmek için haberci gönderdiyse de, ulagi yakalayan Haydar Mirza Çamahi etrafindaki kuçatmayi kaldirip Salyan'a yöneldi. Molla Hasan Nehri kenarinda daginik ve perakende bir haldeyken Safevi ordusunun ani saldirisina ugrayan Tatarlar savaçmak yerine ganimetlerini koruma derdine dü§ünce büyük bir hezimete ugradilar. 30 kadar Tatar mirzasiyla 2.000 civari Kirim süvarisi ölürken, sag kalanlarin pek çogu kaçti ya da esir dü§tü. Ere§ Beylerbeyi Piyale Paça ile Adil Girayda esir dü§enler arasindaydi. Esaretinin ardindan Adil Giray ve Piyale Paça Kazvin'e gönderilirken, Osman Paça Safevi kuvvetlerinin §amahi önlerinden çekilmesiyle kaleden çikip bitkin ve periçan askerle Demirkapi'ya çekildi [22, s. 33-37; 8, s. 139-156; 19, s. 311-213]. Böylece Çirvan'in büyük kismi Safevilerin kontrolüne girmiç oldu.
Esir edildikten sonra götürüldügü Kazvin'de türlü iltifatlara mazhar olan Adil Giray'i Safevi §ahi Muhammed Hüdabende kizlarindan biriyle evlendirmeye niyetlenmiç, böylelikle Iran ile Kirim halki arasinda dostluk tesisine zemin yaratmak istemiçti. Ancak bu mümkün olmadi. Kirim kalgayinin saraya damat olup nüfuzunun artacagindan endiçelenen bazi Kizilbaç beyleri kendisinin çahin e§i Begüm Sultan ile iliçkisi olduguna dair çayialar çikardilar.
Dedikodularin önü alinamayinca ayaklanan Kizilbaç korçilari sarayi basip Muhammed Hüdabende'nin engelleme çabalarina ragmen Begüm Sultan ve Adil Giray'i zinayla suçlayip katlettiler [17, I, s. 236-239; 11, s. 151-153].
Kirim kuvvetlerinin Safeviler karçisinda yaçadigi hezimet ve Adil Giray'in esareti nameyle Kirim Hani II. Mehmed Giray'a bildirilerek en kisa sürede Çirvan'a gelmesi buyuruldu [3, nr. 99, 324; 19, s. 319-320]. Sefer hazirliklarini tamamlayan Mehmed Giray1579 yilinin 26 Temmuz'unda kalabalik bir orduyla (kaynaklar bu ordunun mevcudunu oldukça abartili bir çekilde 80.000 olarak verirler) Bahçesaray'dan hareket etti ve Ekim ayi ortalarina dogru Demirkapi'ya ulaçti. Kirim kuvvetlerinin geliçiyle Özdemiroglu Osman Paça Çirvan'i Safevi içgalinden kurtarmak için harekete geçti. ikili birlikte önce Çamahi, peçinden Ere§ üzerine gidip her iki çehri de tekrar Osmanli hâkimiyetine aldilar. Ereç'te Lala Mustafa Paça'yi beklemeye baçlayan ikiliden Mehmed Giray veziriazam gelinceye kadar oyalanmalari için Tatar askerini Karabag tarafina yagmaya gönderdi. Tatar süvarileri Aras Nehri'nin güneyine kadar indikleribu akin esnasinda 20-30.000 kadar esir ve binlerce kü;ükba§ hayvani ganimet olarak alip hiçbir Kizilbaç kuvvetiyle karçilaçmadan geri döndüler. Bu esnada Gence'de buluçup birlikte Kazvin üzerine yürümek konusunda sözle§tikleri Veziriazam Lala Mustafa Paça'nin gelmekten vazgeçip ki§i geçirmek üzere Kars'tan Erzurum'a döndügü haberi geldi. Bu geliçmeye cani sikilan Mehmed Giray ki§i §irvan'da geçirmesi istenmesine ragmen Kirim'a dönmeye karar verdi ve kardeçi Gazi Giray ile oglu Saadet Giray'i yaklaçik 10.000 askerle Osman Paça'nin yaninda birakip Kasim ayi sonlarinda Çirvan'dan ayrildi. Kisa süre sonra Saadet Giray da,Selman Han idaresindeki bir Safevi ordusunun yaklaçmakta oldugunu ögrenince hayatindan endiçelenerekbabasinin peçinden Kirim yoluna dü§tü. Tatar askerlerinin büyük bir kisminin geri dönmesi Osmanli askerlerinin de huzursuzlanmasina veçogunun Erzurum tarafina firanna yol açti. Bu suretle emrindeki asker sayisi azalan Osman Paça 1579-80 kiçini geçirmek üzere bir kez daha Demirkapi'ya çekilmek zorunda kaldi.Yanindaki 2-3.000 Tatar süvarisiyle serdarin maiyetinde kalmaya devam eden Gazi Giray ise bölgede eçkiyalik yapan Küre kabilesinin tedibine gönderildi ve adi geçen kabile baçariyla yola getirildi [22, 1998, s. 39-42; 8, s. 194-230].
Osman Paça 1580 yilinin sonbaharina gelindiginde Gazi Giray ve Tatar süvarilerini yanlarinda bir miktar Osmanli askeriyle Safevi veziri Selman Han'in asker toplamakta oldugu Karabag taraflarina akina gönderdi.Yedi günlük yolu çok kisa sürede alan Gazi Giray dü§maninsavunmasiz bir anini denk getiripgece yarisi gerçekleçtirdigi birbaskinla Safevileriagir bir maglubiyete ugratti. Çok sayida kayip veren Selman Han savaçtan yarali olarak kurtulurken Tatar süvarileri çok miktarda ganimetle geri döndüler [4, nr. 644-645; 25, s. 45-47; 35, s. 122-123]. §ah Muhammed Hüdabende bozgun haberini aldigindaintikam için 20.000 kiçilik bir orduyu Çirvan'a yolladi. Safeviler §amahi'yi zapt ettikten sonra Çabran'a yöneldiler. Gazi Giray baskin için tekrar üzerlerine vardiysa da, bu kez dü§man tedbirli oldugundan baçarili olamadi. Osmanli-Tatar kuvvetleri yenilirken Gazi Giray Safevilere esir dü§tü. Esaretinin ilk zamanlarindaiyi agirlanan Gazi Giray Safevilerle içbirligine yanaçmayinca Alamut Kalesi'ne hapsedildi. Ancak 1585'te bir yolunu bulup buradan kaçmayi baçardi ve Erzurum'a döndü [8, s. 265-276].
Kirim Hani II. Mehmed Giray 1580 sonbaharinda §irvan'a gelmesinden kisa süre sonra memleketinin savunmasiz kaldigini bahane ederekgeri dönmü§tü. istanbul'dan gelen emirler üzerine bir kez daha Çirvan'a gitmek üzere yola çiktiysa daKuban'danöteye gitmedi. Daha sonra gelen emirleri ise yanitsiz birakip Osmanli padiçahina meydan okuyan tavirlar içerisine girdi [7, s. 27-28]. Hanin bu davraniçlari payitahtin emirlerine itaatsizlik olarak görülüp azline karar verildi. Bu esnada dogu cephesinden istanbul'a dönen Özde-miroglu Osman Paça'nin Kefe'ye ugramasini tedibine yönelik bir eylem hazirligi çeklinde degerlendiren Mehmed Giray paçayi ele geçirmek için Kefe'yikuçatti. Bunun üzerine Osman Paça'yaMehmed Giray'in tedibi emredildi ve istanbul'a çagrilan islam Giray Osmanli donanmasi eçliginde yeni Kirim Hani sifatiyla Kefe'ye gönderildi. Buna ragmen savaçmaktaki israrini sürdüren Mehmed Giray adamlarinin çogunun yeni hanin saflarina katilmasiyla kaçmak zorunda kaldiysa da, kisa süre içinde yakalanip öldürüldü. Mehmed Giray'in öldürülmesi ve yerine islam Giray'in hanliga tayini Kirim'da içleri yoluna koymadi. Sabik hanin ogullari Saadet ve Safa Giray Ruslar, Don Kazaklari ve Büyük Nogaylarla içbirligi yaparakyeni hani devirmek üzere bir isyan baçlattilar. islam Giray'in çaresiz hali üzerine Osmanli sarayi Kirim'daki geliçmelere dogrudan el koyma karari aldi
ve Sadrazam Özdemiroglu Osman Paça serdar tayin edildi. Fakat kendisinin gitmesine gerek kalmadan Bosna Beylerbeyi Ferhad Paça Kirim'a ulaçip isyani bastirdi [24, I, s. 143-153; 25, s. 66-74].
islam Giray'in ve peçinden gelen II. Gazi Giray'in hanlik dönemleri Osmanlilarin Kirim Hanligi üzerinde nüfuzunun giderek arttigi yillardi. Öyle ki, islam Giray zamaninda Cuma hutbelerinde Osmanli padiçahinin adinin Kirim hanindan önce okunmasi normal prosedür haline geldi. Eskiden hanlar Osmanli seferlerine katilmaya nazik bir üslupla davet olunurken artik emrediliyordu. islam Giray ve bilhassa II. Gazi Giray istanbul'dan gelen her emri koçulsuz yerine getirmekle bu yeni döneme uygun bir han profili çizdiler. Hatta dönemin Osmanli vakanüv islerinden biriitaatkâr tavirlari yüzünden ikincisinden «mükemmel hükümdar» diye bahseder [27, s. 72-73; 29, s. 452].
XVII. Yüzyil
1603'te §ah Abbas Osmanlilarin Avrupa'da savaçta olmasini firsat bilerek 1590'daki Ferhat Paça Antlaçmasi ile Osmanli padiçahina biraktigi topraklari geri almak için harekete geçti. Büyük bir ordu hazirlayip Tebriz üzerine yürüdü. Peçinden Nahçivan, Revan ve Gence gibi Azerbaycan'daki önemli Osmanli kalelerini kisa sürede ele geçirdi. Safevi ordulari bir yanda Ahiska ve Kars, diger yanda da Demirkapi'ya ulaçinca Osmanlilar 1604'te bir ordu hazirlayip Cigalazâde Sinan Pa§a serdarliginda iran üzerine gönderdiler. Fakat bu ordu Safeviler karçisinda beklenmedik bir yenilgi aldi. Avrupa'daki sava§ 1606'da bitince Osmanlilar Azerbaycan ve Çirvan'daki kayiplarini telafi için hazirliklara baçladilar. Bununla birlikte Kuyucu Murad Paça'nin öncelikli meselesi Anadolu'daki Celâli çetelerinin tedibiydi. Veziriazam bu i§le meçgulken §ah Abbas'in §amahi üzerine yürüdügünü haber aldi ve onu durdurabilmek için hemen Kirim hanindan yardim istedi. 1607'de II. Gazi Giray'a gönderdigi namedebir an önce Tatar askeriyle Çirvan'a gitmesini buyurdu [12, II, s. 25-27]. Ancak Gazi Girayvebaya yakalanip ölünce Tatar kuvvetlerinin Çirvan'a gitmesi mümkün olmadi. Kuyucu Murad Pa§a ise 1610'da Tebriz'e kadar gidip herhangi bir Safevi ordusuyla karçilaçamayinca geri döndü. Sonrasinda baçlayan bariç görü§meleri ise onun ölümüyle halefi Nasuh Pa§a tarafindan sürdürüldü ve 1612'de taraflar bari§ yaptilar.
1612 bariçi, §ah Abbas'in Gürcistan'da giriçtigi harekât ve anlaçma taahhütlerine uymamasi bahane edilerek iki buçuk yil sonra Osmanlilar tarafindan bozuldu.1615 yili baharinda Iran seferi hazirliklarinin baçlamasiyla ulaklar askerî yardim yapilmasini isteyen namelerle yine Kirim'a gönderildi. Payitahttan gelen emir üzerine Kirim HaniCanibek Giray, Ate§ Mirza baçbuglugunda 3.000'e yakin Tatar askeriniserdarin ordusuna katilmalari için istanbul'a yolladi [5, nr. 370]. §imdilik bu kadar kuvvet yeterli olsa da, Veziriazam Mehmed Paça Halep'te ulaçtiginda Kakheti HâkimiTahmures Han'dan gelen bir mektupdurumudegiçtirdi. Gürcistan'da Safevilere karçi isyan baçlatan Tahmures Hanmektubunda üzerine gönderilen Safevi ordusunu yenilgiye ugrattigini, Dagistan beylerinin ittifak halinde oldugunu, Demirkapi'daki Safevi egemenligine son verildigini, çayet Kirim hani Demirkapi'ya gelirse buradan emniyetle geçebilecegini, hatta kendisine kilavuzluk yapabilecegini bildiriyordu. Bu bilgi I. Ahmed'e arz edildi. Padiçah dabir nameyle durumu Kirim Hani Canibek Giray'a bildirdi ve 1616 ilkbaharinda çikilacak Re-vanSeferi'ne destek için Demirkapi üzerinden §irvan'a taarruz etmesini buyurdu [12, II, s. 16-19]. Aslinda Tahmures Han'in Tatar ordusunun gelmesini istemesindeki amaç kendisini güvence altina almakti. Çünkü kendisini tedibe gelen Safevi kuvvetlerini yenilgiye ugrattiktan sonra §ah Abbas'in daha büyük bir orduyu Gürcistan'a gönderdigini ögrenmi§ti. Osmanli ordusu kiçlakta oldugu için bahardan önce Gürcistan'a gelmesi mümkün degildi. Bu nedenle hizli ve hareket kabiliyeti yüksek Kirim kuvvetlerinin bölgeye geli§i onun için en uygunuydu. Tahmures'den gelen haber dogrultusunda Osmanli padiçahinin verdigi emre ragmen Kirim hani Demirkapi'ya gitmekten kaçindi. Çünkü bizzat §ah Abbas'in kumanda ettigi Safevi ordusuasi Gürcüler üzerine yürüyüp onlari yenilgiye ugratmiçti. Tahmures Han kaçip Osmanlilara siginirken taraftarlarindan pek çok ki§i yakalanip öldürülmü? veya sürgün edilmiçti [17, II, s. 900-901]. Böylece Safeviler Gürcistan'in dogusunave Çirvan'a yeniden hâkim olmuçlardi. Bu harekât Canibek Giray'i ürkütmü§, o dakaradan §irvan'a gitmek yerine Kefe-Trabzonyolunu kullanmak için payitahttan izin istemiçti. Fakat padiçah buna izin vermeyip bir an önce karadan Demirkapi'ya gitmesi konusunda diretti. Israrlar üzerine Kirim hani kardeçi Fetih Giray'i 20.000 kiçilik kuvvetle Demirkapi'ya gönderecegini söylese de, bunu da yapmadi [12, II, s. 19-20].
Revan kuçatmasinin baçarisizlikla sonuçlanmasi üzerine Veziriazam Mehmed Paça azledilerek yerine Halil Paça sadarete getirilmiçti. Yeni veziriazamin ilk görevi iran üzerine gidip Safevilere haddini bildirmekti. Hemen sefer hazirliklarina baçlanirken Kirim Hani Canibek Giray'a ferman ve harcirah gönderilip sefere katilmasi istendi [13, I, s. 377; 20, II, s. 428]. Bir yil önceki sefere katilmadigi gibi söz verdigi kuvveti de göndermeyen Kirim haninin bu defa bahane üretecek durumu yoktu ve verilen emre binaen ordusuyla Kefe'den gemilere binip Trabzon'a hareket etti. Bazi Osmanli kaynaklari Canibek Giray'in Kirim'dan 40.000 kiçilik bir orduyla yola çiktigini yazmaktadir [10, III, s. 639; 18, s. 659]. Ancak Kirim haninin gemilerle karçiya geçtigi ve her Tatar askerinin yaninda bir ya da birkaç yedek at bulundurdugu dikkate alinirsa bu i§ için binlerce gemi gerekeceginden Canibek Giray'in 40.000 kiçiyle yola çikmiç olmasimümkün degildir. Bu yüzdenhanin beraberinde Anadolu'ya geçen asker sayisi muhtemelen 10.000 civarindaydi. Kirim kuvvetleri Trabzon'da karaya çiktiklarinda Osmanli ordusu da Diyarbakir'a ulaçmiç ve askerler kiçlaklara dagilmiçti. Diyarbakir'a gelmeden önceKirim Hani Canibek GirayGence, Nahçivan ve Culfa taraflarini yagmalamak için Halil Paça'dan izin talep etti. Bu talep uygun görülünce Tatar askerleri Azerbaycan'a akinlarda bulunup 30.000 ka-dar esir ve bol miktarda ganimetle Diyarbakir'da bulunanserdarin yanina geldiler. Akinin baçarili geçmesinden dolayi Canibek Giray ödüllendirilirken Kirim kuvvetlerine Cizre havalisi kiçlak olarak tahsis edildi [9, 106b-107a; 16, II, s. 364].
1617 ilkbaharinda askerler kiçlaklardan dönünce Osmanli ordusu Tebriz'e dogru harekete geçti. Cizre taraflarinda bulunan Kirim hanina da haber verilerek Tatar askerinin öncü olarak Safevi topraklarina akinlarda bulunmasi istendi. Bu emir üzerine Bahadir ve Sufimir-zalarin kumandasinda 4-5.000 kadar Tatar yagmaya gönderildi. Bunlar Nahçivan civarindan toparladiklari З0-40.000 koyun, 4-5.000 at, 2.000 deve ve 3.000 kadar esirle dönüp Tatvan civarinda Canibek Giray ile buluçtular ve birlikte Osmanli ordusuna katildilar [9, 110b-111b].
Veziriazam Halil Paça'nin kalabalik bir orduyla Diyarbakir'dan hareket ettigini ögrenen Safevi §ahi Abbas bir yandan diplomatik giriçimlerle Osmanli ordusunu durdurmaya çaliçirken, bir yandan da Azerbaycan bölgesindeki halkin iran'in iç kesimlerine göç ettiril-
mesini emretmi?ti. Diplomatik temaslardan bir sonuç çikmayinca Osmanli ordusu ileri harekâtini sürdürerek Tebriz'e kadar geldi. §ehir yakilip yikildiktan sonra Erdebil üzerine gidilmesine karar verildi. Henüz birkaç konak yol alinmi?ken daha önce?aha gönderilen Osmanli Elçisi Osman Aga geri geldi. Elçinin Tebriz halkinin peri?an bir halde iç bölgelere dogru sürüldügünden ve Safevi Ba?veziri Karçakay Han'in bu i?le ugra?tigindan bahsetmesi Osmanli ordugâhinda kafalari kari?tirdi. Zira Osman Aga gördüklerinden sonra Kirim süvarilerinin yapacagi bir saldiriyla hem Safevi kuvvetlerine önemli bir darbe indirilecegini, hem de külliyetli miktarda ganimet elde edilecegini savunuyordu. Bu fikir sava? divaninda tarti?maya açildi ve taraftar buldu. Ba?ta Defterdar Baki Pa?a olmak üzere bazi tecrübeli devlet adamlariise bu fikre kar?i çiktilar. Muhalifler yedi-sekiz konak mesafeyi hizli bir ?ekilde alan askerin dinlenmeye firsat bulamadan giri?ecegi bir sava?ta ba?arili olamayacagini iddia ediyorlardi. Buna ragmen Veziriazam Halil Pa?a, Kirim Hani Canibek Giray ve Halep Beylerbeyi Abaza Mehmed Pa?a'nin baskilari sonucu harekâta onay verdi. Diyarbekir Beylerbeyi Mustafa Pa?a, Van Beylerbeyi Elmaci Mehmed Pa?a, Sivas Beylerbeyi Osman Pa?a, Rumeli Beylerbeyi Arslan Pa?a, Halep Beylerbeyi Abaza Mehmed Pa?a ile Kirim Hani Canibek Giray Han'in memur oldugu bu harekâta Erzurum Beylerbeyi Hasan Pa?a ba?bug tayin edildi. Ganimet hirsiyla bir an önce yola koyulmak isteyen pa?alar ve Kirim hani yanlarinda iki topla 22 Agustos 1617'de yola çiktilar ve sekiz konaklik mesafeyi hiç dinlenmeden iki buçuk günde alip Serav sahrasina ula?tilar [16, II, s. 364-366; 13, I, s. 391-392; 20, II, s. 443; 10, III, s. 645].
Osmanli ve Kirim kuvvetleri Serav'a ula?tiktan kisa süre sonra yorgunluktan bitap dü?mü? ve dikkatleri dagilmi? bir haldeyken baskini önceden haber alan Karçakay Han'in pususuna dü?tüler. Pol-i Çikeste (Kirikköprü) bozgunu olarak da bilinen ve birkaç saat süren çati?ma sonunda Hasan Pa?a, Arslan Pa?a ve Mustafa Pa?a ölürken Elmaci Mehmed Pa?a ba?ta olmak üzere üst rütbeli pek çok subay esir dü?tü. Esirler arasinda 500 kadar asker de bulunuyordu. Ölenlerin sayisi ise oldukça fazlaydi [16, II, s. 366; 13, I, s. 392; 20, II, s. 443444; 10, III, s. 645. Safevi vakanüvisi iskender Mün?í'ye göre Osmanli tarafinin kaybi 15.000 civarindadir, bkz. 17, II, s. 935-936]. Ba?tan beri harekâtin en büyük taraftari Kirim Hani Canibek Giray esir dü?mesine ramak kala yeniçeriler ve §am askerinin dirayetli
savunmasi sayesinde kurtulmayi ba?ardi. Vekili mirzayla birkaç adami ise esir dü?enler arasindaydi [17, II, s. 935].Osmanli vakanüvisi Naîmâ bazi kaynaklardan derledigi bilgiler neticesinde bu bozgunun Karçakay Han'in bir komplosu sonucu gerçekle?tigini savunmaktadir. Ona göre Tebriz halkinin iran'in iç bölgelerine göçerken sergiledigi peri?anlik aslinda Karçakay Han'in Osmanli elçisini aldatmak için sahneledigi bir oyundu. Ayrica birkaç yil önce Kirim'daki hanlik mücadelesinden kaçarak Safevilere siginan §ahin Giray da adamlarindan bazilarini casusluk amaciyla Canibek Giray'in askerleri arasina sokup Kizilba? kuvvetlerinin silahsiz ve gafil durumda olduklari ?ayiasini yaymi?tir. Bu ?ayialar Elçi Osman Aga'nin ifadeleriyle de desteklenince ganimet hirsina kapilan Kirim hani baskin için çok diretmi?tir [20, II, s. 444].
Bozgunun ardindan pa?alarin bir kismi geri dönülmesini isterken çogunluk hem askerin moralini yükseltmek, hem de Safevileri ?a?irtmak için ordunun ileri harekete devam etmesini savundu. Halil Pa?a da bunlarin kararini destekleyerek orduya Erdebil istikametinde hareket emri verdi. Diger taraftan Tatar askerine de Erdebil çevresine yagmaya gönderdi. Civardaki köyler bo?altilip yakilmi? olmasina ragmen birçok gizli zahire deposu bulan Tatarlar ele geçirdikleriarpa ve bugdayi ia?e sikintisi çeken orduya getirdiler [9, 115b-116a]. Osmanlilarin bu te?ebbüsüyle tela§lanan §ah Abbas, Veziriazam Halil Pa?a'nin ileri sürdügü ?artlar çerçevesinde bari?a razi oldu ve taraflar Serav sahrasinda bir anla?ma imzaladilar [34, s. 116-120]. Bari?in saglan-masiyla Kirim Hani Canibek Giray ve Tatar askeri memleketine döndü.
Osmanli-Safevi sava?i 1624 yili ba?inda §ah Abbas'in Osmanlilarin Irak-i Arap'taki en önemli ?ehri Bagdat'i ele geçirip çevresini yagmalamasiyla yeniden ba?ladi. Bagdat'i geri almak için Osmanlilar 1625 ve 1630'da iki büyük sefer düzenlediler ama her ikisinde de ba?arili olamadilar. Bu iki sefere Kirim kuvvetlerinin katildigina ya da en azindan §irvan ve Azerbaycan taraflarina akinlarda bulunduklarina dair kaynaklarda bir bilgi bulunmamaktadir. Muhtemelen Kirim'da 1623'ten sonra ya?anan hanlik çeki?meleri ve iç sava? durumu buna imkân vermemi? olmalidir. Aksi halde Osmanlilarin Bagdat üzerine yürüdükleri bir sirada Safevileri zor duruma dü?ürmek için Tatar askerinden Azerbaycan taraflarini yagmalamalarini istememeleri pek de mümkün gözükmemektedir.
1630 Ekiminde Bagdat'i kuçatan Hüsrev Pa§a iki ayinda sonunda kuçatmayiertesi yil tekrarlamak üzere kaldirmiçti. Bu nedenle istanbul'a dönmeyip ki§i Mardin'de geçirmeye karar vermiçti. Mardin'e vardiginda niyetini Padiçah IV. Murad ile paylaçan Hüsrev Paça sefer için gerekli mühimmat, hazine ve zahirenin bir an önce hazirlanip gönderilmesini ve Kirim haninin da 30.000 askerle yardima gelmesini payitahta arz etti [13, II, s. 132-133; 20, II, s. 686-687]. Bu istekleri yerinde bulan IV. Murad sefer için mühimmat, hazine ve zahirenin tedarikinde gerekli özenin gösterilecegini ve Kirim haninin da sefere mutlaka katilacagini veziriazama bildirdi [15, s. 16-17, 122123]. Ancak Kirim kuvvetleri 1631 yili ortalarinda Mardin yakinlarindaki Koçhisar Yaylasi'na ulaçtiklarinda seferin askerin muhalefeti nedeniyle tatil edildigini ögrendiler. Bunun üzerine Tatar askerine ki§i Erzurum dolaylarinda geçirmeleri ve baharla birlikte Bagdat taraflarina akinlarda bulunmalari emredildi [13, II, s. 138-139; 20, II, s. 693-694]. Kisa süre sonra Hüsrev Pa§a azledilip Bagdat Seferi çimdilik iptal edilince Kirim kuvvetleri herhangi bir yagma harekâtinda bulunmayip memleketlerine döndü.
Bagdat'in yillardir Safevilerinelinde olmasi, Gürcistan'daki geliçmeler ve nihayet 1633'de Van Kalesi'nin Safeviler tarafindan kuçatilmasi Osmanlilari bir kez daha dogu seferine çikmaya teçvik etti. Yillar sonra ilk kez bir padiçah ordunun baçinda sefere çikmayi planladigindan hazirliklar aylar öncesinden baçladi. Bu arada kendisini sefere davet eden nameyi ve gönderilen çizme bahasini kabul etmeyen Canibek Giray hanliktan azledilerek yerine Lehlilerle olan mücadele önemli yararliliklar gösteren inayet Giray atandi ve iran üzerine düzenlenecek sefere katilmasi için gerekli hazirliklari yapmasi istendi [20, II, 798-799]. inayet Giray gönderilen emirlere ragmen Lehlilere karçi memleketinin savunmasiz kalacagini bahane ederekIV. Murad'in Revan Seferi'ne katilmadi. Revan'in fethinden alti ay sonra Safeviler Revan'i kuçattiklarinda padiçah katindan kendisine acele yardima gitmesi yönünde yapilan çagrilara bir yil içinde iki kez sefere çikmanin makbul olmayacagi, yol harçligi gönderilmedigi ve üzengi bahasini alamayan askerin ayak diredigi gibi gerekçelerle kulak asmadi. Ayrica IV. Murad ve Osmanlilar aleyhinde agir sözler sarf ederek adeta padiçaha meydan okudu [6, s.370]. Bu durum karçisinda IV. Murad haraca kesilecegi tehdidinde bulununca bu kez de halkin isyanini bahane ederek sefere katilmaktan yine imtina etti [37, s. 151].
Emirlere itaat etmemesi ve ba?ina buyruk hareketleri nedeniyle padi?ahin kendisine tahammülü kalmadigindan inayet Giray 1637 yilinin Haziran ayinda azledildi ve yerine Bahadir Giray han atandi [14, s. 85-87; 20, II, s. 855]. Selefinin aksine Bahadir Giray Bagdat Seferi için yapilan davete icabet ederekkarde?ini yaninda 4.749 Tatar askeri oldugu halde 1638 yilinin Agustos ayinda Kefe'den Sinop'a ugurladi [1, s. 58-59]. Sinop'tan Erzurum'a geçen Tatar askerleri Gürcistan Seraskeri Kenan Pa?a'nin emrine verilerek Gence, §eki ve §amahi taraflarini yagmalamakla görevlendirildiler. Tatarlar Safevileri Azerbaycan'da me?gul etmeyi amaçlayan bu akin sirasinda Revan Hâkimi Kelb Ali Han'in Kenan Pa?a tarafindan yenilgiye ugratilmasina yardimci oldular ve §irvan taraflarindan bolca ganimet elde ederek döndüler [21, 79b-80b, 121a-125a].
XVIII. Yüzyil
1639'da Osmanli ile Safevi devletleri arasinda imzalanan Kasr-i §irin bari?i iki devlet arasinda uzun süreli bir bari? süreci ba?latti. Bu dönem Osmanli Devleti için dogu sinirinin güvencede oldugu ve Avrupa meseleleri ile daha yakindan ilgilenebildigi bir zaman dilimiydi. Ancak dogu hududunda sükúnet yakla?ik bir asir sonra 1722'de Afganlilarin Isfahan'i ku?atmasiyla bozuldu. Safevi §ahi Hüseyin tahtini Afganli Mir Mahmud'e terk ederken, iran'da ya?anan karga?adan istifadeyle Rus Çari I. Petro Kafkasya ve Hazar Denizi kiyilarinda kendisine önemli kazanimlar sagladi. Bu duruma Osmanli müdahalesi gecikmedi ve 1723'te Osmanlilar bir kez daha iran'a sava? açtilar [Geni? bilgi için bkz. 33, s. 41-71].
iran ile sava?in ba?lamasiyla beraber Kirim Hanligi'nin Kafkasya üzerinden Osmanlilara askerî destek vermesi bir kez daha gündeme geldi. Nitekim çok geçmeden 1725'te II. Mengli Giray'dan Tebriz Seferi'ne 5.000 asker yollamasi istendi. Bunun üzerine Kalgay Safa Giray kumandasinda yola çikan Tatar askerleri Temmuz 1725'te istanbul'a ula?tilar ve hemen Tebriz'e sevk edildiler [14, s. 160; 33, s. 103-104].
XVIII. yüzyilda Osmanli ile Safevi devletleri arasindaki bu ilk sava? dönemini bitiren anla?maiçerdigi bazi pürüzlere ragmen 1732'de Kirman?ahan'da taraflarin murahhaslari tarafindan imzalandi ve ardindan hem Osmanli Padi?ahi I. Mahmud, hem de son Safevi §ahi III. Tahmasb tarafindan onaylandi [33, s. 166-170]. Arcak ?ahin vekili
Nadir bu anlaçmayi tanimayip Tahmasb'i tahttan indirdi ve Osmanlilara sava§ ilan edip 1732 sonlarinda Bagdat'i kuçatti. Osmanlilar ise Nadir'in Bagdat'i kuçatmasina Azerbaycan tarafindan saldirmak suretiyle cevap vermek istediler. Bunun için Kirim hanina haber gönderip 10.000 Tatar askerinibir an evvel Dagistan üzerinden yollamasini talep ettiler. Yapilan plana göre Tatar askerleri gelince§irvan Hani Sorhay Han, Revan SeraskeriVezir ibrahim Pa§a ve Gence Muhafizi Genç Ali Paça'nin emrinde uygun görülenyerlere saldirip Safevi topraklarina maksimum zarar verilmesi amaçlaniyordu. Bu saldirilarSafeviler bariça razi oluncaya kadar sürdürülecekti [33, s. 180-181]. 1735'de Nadir Revan ve Gence taraflarina yönelik bir harekâta giriçince Osmanlilar Kirim hanindan cepheye takviyede bulunmasini istediler. I. Kaplan Giray ihtiyarligina ve yaçliligina bakmadan kalabalik bir orduyla Demirkapi'ya dogru yola çikti. Buraya vardiginda Nadir §ah ile çimdilik savaça ara verilip bariç görü§-melerine baçlandigindan acele istanbul'a gelmesi emredildi [6, s. 465466; 14, s. 145-146].
Kars yakinlarindaki Bagavard'da Osmanli ordusunun mag-lubiyeti, Serasker Abdullah Paça'nin çehadeti, Gence'nin dü§mesi ve Kars'in kuçatilmasiyla Kafkasya'da zor duruma dü§en Osmanlilar Nadir §ah ile bariç yapmak için te§ebbüste bulunmuçlardi. Zira bu siralarda Osmanli Devleti'nin Rusya ile de iliçkileri iyi degildi ve ufukta sava§ görünüyordu. Bundan dolayiiran ile anlaçmak zaruri bir hale gelmiçti. Kirim haninin istanbul'a çagirilmasi da bununla alakaliydi ve bari§ görü§melerine baçlanmadan evvel kendisinin talepleri alinmak isteniyordu. Bununla birlikte Kaplan Giray'in ileri sürdügü Safevi-Rus Antlaçmasi'nin feshi ve Rusya'nin Dagistan'dan tamamen çekilmesi çartlari Serasker Ahmed Paça'nin itirazi nedeniyle dikkate alinmadi. Çünkü Rusya bu tarihlerdeSafevi topraklarindan tamamen çikarilmiçti ve yakin bir zamanda Dagistan'a müdahale etme ihtimali de yoktu [33, s. 207]
Nadir §ah ile görü§meler yedi yil sürdü, fakat bir netice alinamadi. Caferîligin Osmanlilar tarafindan beçinci mezhep olarak kabul edilmemesini bahane eden Nadir 1743'te Osmanli topraklarina girip Musul'u kuçatarak savaçi tekrar baçlatti. Osmanlilar Musul ve çevresinin savunulmasi için bir takim tedbirler alirken,daha önce pek çok kez oldugu gibi Kirim hanindan asker göndermesi için talepte bulunuldu. Ertesi yil Nadir §ah Kars taraflarina yönelince bu kez de
10.000 Tatar süvarisi talep edildi. Kirim kuvvetleri Nisan 1745'te istanbul'a vardilar ve hemen Kars'a sevk edildiler. Kars'a ulaçtiktan sonra iran topraklarina akinlar yapmalari istenen Tatar süvarileri hiç karçilik görmedikleri gibi Maku Kalesi'ni dahi ele geçirmeyi baçardilar. Yilsonunda Osmanlilar handan yine asker istedilerse de, Nadir §ah ile bari§ görü§meleri tekrar baçladigindan bu askerin gelmesine gerek kalmadi [33, s. 255, 266, 277-78, 285-86]. iran ile sava§ 1747'de sona erdiginden Osmanlilarin Kirim hanlarindan dogu seferi için son asker talepleri bu oldu.
Sonuç
Kirim hanlari 1578'de baçlayan Osmanli-Safevi savaçindan itibaren iran üzerine düzenlenen hemen her sefere davet edildiler. Osmanli padiçahindan veya veziriazamdan gelen davete riayet etmemeleri II. Mehmed Giray, Canibek Giray ve inayet Giray örneklerinde oldugu gibi bazen hanlarin azillerine giden yolun baçlangici olabiliyordu.Bu nedenle hanlar kendileri gelemeseler bile ogullari ya da kardeçlerinin baçbuglugunda süvarilerini göndererek Osmanlilarin gazabina ugramamaya çaliçiyorlardi.
Osmanli kaynaklari Kirim haninin iran seferleri için gönderdigi Tatar kuvvetlerinin sayisini genelde 30-40.000 ki§i olarak vermiçlerdir. Ancak arçiv belgeleri ve baçka bazi kaynaklar göstermektedir ki, bu rakam oldukça abartilidir ve gelen Tatar askeri sayisi ancak 5-10.000 kiçi civarindadir. Bu rakamin oldugundan çok zannedilmesinin baçlica nedeni her Tatar askerinin yaninda bir ya da iki yedek at bulundurmasidir.
Osmanlilarin dogu seferlerine katilan Tatar süvarilerinin sava§ süresince baçlica faaliyetleri Azerbaycan ve §irvan bölgesinde giriçtikleri yagma harekâtlariydi. Çünkü onlar ateçli silahlara sahip olmadiklarindan cephe muharebesine uygun degillerdi. Öte yandan XVII. yüzyilda yayginlaçan kuçatma savaçlarinda da etkisizdiler. Bu nedenle onlardan istenen sadece savaçilan ülkenin topraklarina girip köyleri kasabalari yagmalayarak dü§man ülkeye azami zarar vermeleri vedü§manin moralini bozmalariydi. Ganimet ve esir arzusuyla yanip tutuçan Tatarlar da buna dünden razi olduklarindan kendilerinden istenen bu görevleri çogu kez baçariyla yerine getirdiler. Hatta kimi zaman ani baskinlarla beklenmedik anlarda Safevi ordularini yenilgiye bile ugrattilar. Bununla birlikte Azerbaycan bölgesindeki akinlar
sirasinda Tatar süvarilerinin sergiledikleri vahçet ve mezalim öylesine fazlaydi ki, Osmanli kaynaklari ahalisi Müslüman olan bir ülkeye yapilan bu §iddeti kinamak zorunda kalmiçlardir.
REFERENCES
Arçiv Kaynaklari
1. Baçbakanlik Osmanli Arçr
2. Baçbakanlik Osmanli Arçr
3. Baçbakanlik Osmanli Arçr
4. Baçbakanlik Osmanli Arçr
5. Baçbakanlik Osmanli Arçr
i. Maliyeden Müdevver Defterler 4326. i. Mühimme Defteri 32. i. Mühimme Defteri 38. i. Mühimme Defteri 42. i. Mühimme Defteri 81.
Ana Kaynaklar
6. Abdulgaffar Kmmi'nin Umdetü'l-Ahbar'ina (Umdetü't-Tevarih) Göre Kirim Tarihi. Hazirlayan Derya Derin. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi. Ankara, 2003.
7. Abdullah ibn Ridvan. Tevârîh-i De§t-i Kipçak 'an Hitta-i Kirim veya Tevârîh-i Tatar Hânân-i Kadîm ve Ahvâl-i De§t-i Kipçak. Hazirlayan M. Akif Erdogru ve Selçuk Uysal. izmir, 2012.
8. Âsafî Dal Mehmed Çelebi. §eca'atnâme: Özdemiroglu Osman Pa§a'nin §ark Seferleri (1578-1585). Hazirlayan Abdülkadir Özcan. istanbul, 2007.
9. Defterdar Sari Abdullah Efendi. Gazânâme-i Halil Pa§a. Süley-maniye Kütüphanesi Esad Efendi, nr. 2139.
10. Derviç Dede Ahmed Efendi Münectimba§i. Sahâifû'l-ahbâr fi vekâyi'i'l-a'sâr III. istanbul, 1285.
11. Don Juan of Persia, A Shi'ahCatholic 1560-1604. Translated and edited G.Le Strange. New York&London, 1926.
12. Feridun Ahmed Bey. Mün§e'atü's-selätm II. istanbul, 1265-1274.
13. Haci Halife Mustafa b. Abdullah. Fezleke I-II. istanbul, 1286.
14. Halim Giray Sultan. Gülbin-i Hanân. istanbul, 1870.
15. IV. Murad'in Hatt-i Hümayunlari. Hazirlayan Önder Bayir. Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi. istanbul, 1994.
16. ibrahim Peçevî. Târih-i PeçevîII. istanbul, 1283.
17. iskender Beg-i Türkmen.Târîh-i Âlem-ârâ-yi Abbâsî I-II. Neçreden irec Afçar. Tahran, 1382.
18. Mehmed b. Mehmed er-Rûmî (Edirneli)'nin Nuhbetû't-tevârih ve'l-ahbâr'i ve Târîh-i âl-i Osman'i (Metinleri, Tahlilleri). Hazirlayan Abdurrahman Sagirli. Doktora Tezi. istanbul Üniversitesi. istanbul, 2000.
19. Mustafa Ali'sNusret-Name: edition and study on the history of the Persian campaign under Lala Mustafa Pasa. Translated and prepared H. Mustafa Eravci. Ph.D. dissertation. Edinburg University. Edinburg, 1999.
20. Naîmâ Mustafa Efendi. Târih-i Na'îmâ (Ravzatü'l-Hüseyn fi Hulâsati Ahbârïl-Hâfikayn) II. Hazirlayan Mehmet Ipçirli. Ankara, 2007.
21. Nuri Ziyaeddin ibrahim. Fetihnâme-i Bagdad. Österreichische National bibliothek, nr. 1054.
22. Rahimizâde Ibrahim Harimi Çavuç'un "Zafername-i Sultan Murad Han" Adli Eserinin Transkripsiyonu. Hazirlayan Çetin Sungur. Yüksek Lisans Tezi, Kirikkale Üniversitesi. Kirikkale, 1998.
23. Remmal Hoca. Târih-i Sâhib Giray Han. Neçreden Özalp Gök-bilgin. Erzurum, 1973.
24. Selânikî Mustafa Efendi.Tarih-i Selâniki (971-1003/1563-1595) I. Hazirlayan Mehmet ipçirli. Ankara, 1999.
Araçtirma ve incelemelçer
25. Abdurrahman §eref. Özdemir-oglu Osman Pa§a. Hazirlayan Vehbi Günay. izmir, 2011.
26. Emecen F.Sâhib Giray. Türkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi 35. istanbul, 2008. s. 519-520.
27. Fisher A. Kirim Tatarlari. Çeviren Eçref B. Özbilen. istanbul, 2009.
28. inalcik H, Giray. Milli Egitim Bakanligi Islam Ansiklopedisi IV. Eskiçehir, 2001. s. 783-789.
29. inalcik H. Gazi Giray II. Türkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi 13. istanbul, 1996. s. 451-452.
30. inalcik H. Kirim Hanligi. Türkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi 25. istanbul, 2002. s. 450-458.
31. Kirzioglu F. Osmanlilar'in Kafkas-Ellerini Fethi (1451-1590). Ankara, 1993.
32. Kurat A.N. Türkiye ve Idil Boyu. Ankara, 1966.
33. Külbilge i. 18. Yüzyilin Ilk Yarisinda Osmanli-lran Siyasi Münase-betleri (1703-1747). Doktora Tezi. Ege Üniversitesi. izmir, 2010.
34. Küpeli Ö. Osmanli-Safevi Münasebetleri. istanbul, 2014.
35. Kütükoglu B. Osmanli-iran Siyasi Münasebetleri (1578-1612). istanbul 1993.
36. Ürekli M. Kirim Hanliginin Kurulu§u ve Osmanli Himâyesinde Yükseli§i (1441-1569). Ankara, 1989.
37. Yans K. IV. Murad Devrinde Osmanli-Safevî Münäsebetleri. Doktora Tezi. istanbul Üniversitesi. istanbul, 1977.
Yazar hakkinda: Ozer Kupeli - Dog. Dr., izmir Katip Qelebi Universitesi (35620, Qigli Ana Yerle§kesi, izmir, Turkiye); ozer.kupeli@ege.edu.tr
Persian campaigns of the Ottoman Empire
and the Crimean Tatars
Ozer Kupeli
(University named after Katib Chalabi)
Abstract: The article describes the history of the Persian campaigns of the Ottoman Empire in the XVI-XVII cc., and the role of the Crimean Tatars in these wars.
Keywords: the Ottoman Empire, the Crimean Tatars, Iran.
About the author: Ozer Kupeli - Ph.D. in History, Associate Professor, Izmir Katip Qelebi University (35620, the main campus Qigli, Izmir, Turkey); ozer.kupeli@ege.edu.tr