Научная статья на тему 'VEDİK KÜLTÜRDE KADINLARIN KİMLİK İNŞASININ TANRIÇALARIN NİTELİKLERİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ'

VEDİK KÜLTÜRDE KADINLARIN KİMLİK İNŞASININ TANRIÇALARIN NİTELİKLERİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
3
2
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Vedalar / Vedik kültür / Vedik tanrıçalar / Hindistan / Kadın / Vedas / Vedic culture / Vedic goddesses / India / Woman

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Yoğurt Canan

Hint edebiyatında Vedik dönem oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu dönemde Āriler’den miras kalan Vedalar adıyla bilinen çok zengin bir külliyattan bahsetmek gerekir. Bu külliyat Hintlilerin ilk dinsel ve felsefi düşünce biçimlerinin izlerini taşıması ve kendinden sonraki dönemlere de ışık tutması bakımdan oldukça değerlidir. Bu döneme ait eserler vasıtasıyla Hindistan’da dinsel hayattan, evliliğe, Hint kültürüne ait gelenek, görenek, örf ve adetlerden çeşitli günlük rutinlere kadar birçok uygulama ile Hint kültürünün detaylı bir incelemesi yapılabilmektedir. Bu çalışmada Vedik metinler üzerinden kadının aile içi ve toplumdaki yeri incelenmektedir. Çalışmamız giriş bölümü dahil üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde genel olarak neden Vedik dönem seçildiği ve çalışmanın özgün değeri tartışılmakta, ikinci bölümde Vedik metinlerde kadınlar üzerine yapılan incelemeler ve kadın simgesi üzerinde durulmakta üçüncü bölümde ise Hint inanç sisteminde önemli bir yeri olan Vedik dönem eserlerinde geçen tanrıçalar ve nitelikleri üzerinde durulmaktadır. Sonuç olarak, Vedik dönemde kadının rol model olarak tanrıçalar ile eşleştirildiği ve onlar gibi olması gerektiği hususunda yönlendirmeler yapıldığı, ideal Hint kadını ile tanrıçalar arasında benzerlik vurgusu yapılarak tanrıçaların niteliklerinin Hintli kadınlara atfedilişi vurgulanmaktadır. Bu çalışmada Kaya’nın Rigveda ve Upanishad çevirileri ile Griffith’in Yacurveda, Samaveda ve Atharvaveda çevirileri kaynak metinlerimizi oluşturmaktadır.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

A STUDY OF THE IDENTITY CONSTRUCTION OF WOMEN IN VEDIC CULTURE IN THE CONTEXT OF THE ATTRIBUTES OF GODDESSES

The Vedic period has a very important place in Indian literature. It is necessary to mention a very rich corpus known as the Vedas inherited from the Aryans during this period. This corpus is so precious that it bears the traces of the first religious and philosophical thought forms of the Indians and sheds light on the subsequent periods. Through the works of this period, a detailed research of Indian culture can be available, with many practices ranging from religious life in India to marriage, traditions, and customs of Indian culture, and various daily routines. In this study, the place of women in the family and society is examined through Vedic texts. Our study consists of three parts, including the introduction part. In the introduction, why the Vedic period has been chosen and the original value of the study are discussed, in the second part, the studies on women in Vedic texts and the female symbol are emphasized, and in the third part, the goddesses and their qualities mentioned in the Vedic period works, which have an important place in the Indian belief system are emphasized. As a result, it is underlined that in the Vedic period, women were paired with goddesses as role models and that they should be like them, and the similarity between the ideal Indian woman and the goddesses is emphasized, and the qualities of the goddesses are attributed to Indian women. In this study, Kaya's translations of Rigveda and Upanishad and Griffith's translations of Yacurveda, Samaveda and Atharvaveda are the source texts we used.

Текст научной работы на тему «VEDİK KÜLTÜRDE KADINLARIN KİMLİK İNŞASININ TANRIÇALARIN NİTELİKLERİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ»

□ывжаы

INTERNA'nONALJOURNAL OF LANGUAGE, LITERATURE AND CULTURE RESEARCHES МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ JIИ II I ВИСТИЧ EC KU X. ЛИТЕРАТУРОВЕДЧЕСКИХ И КУЛЬТУРОЛОГИЧЕСКИХ ИССЛЕДОВАНИЙ

E-1SSN: 2667-4262

Atif/Citation: Yogurt, C. (2024). Vedik kültürde kadinlarin kimlik injasinin tanrijalarin nitelikleri baglaminda incelenmesi. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Arapirmalan Dergisi (UDEKAD), 7 (1), s. 171-187. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1436723

Canan YOGURT"

vedlk kulturde kadinlarin klmllk 1n§asinin tanricalarin nItelIkler! baglaminda

incelenmesi_

OZET

Hint edebiyatinda Vedik donem oldukga onemli bir yer tutmaktadir. Bu donemde Ariler'den miras kalan Vedalar adiyla bilinen gok zengin bir kulliyattan bahsetmek gerekir. Bu kulliyat Hintlilerin ilk dinsel ve felsefi du§unce bigimlerinin izlerini ta§imasi ve kendinden sonraki donemlere de i§ik tutmasi bakimdan oldukga degerlidir. Bu doneme ait eserler vasitasiyla Hindistan'da dinsel hayattan, evlilige, Hint kulturune ait gelenek, gorenek, orf ve adetlerden ge§itli gunluk rutinlere kadar birgok uygulama ile Hint kulturunun detayli bir incelemesi yapilabilmektedir. Bu gali§mada Vedik metinler uzerinden kadinin aile igi ve toplumdaki yeri incelenmektedir. Qali§mamiz giri§ bolumu dahil ug bolumden olu§maktadir. Giri§ bolumunde genel olarak neden Vedik donem segildigi ve gali§manin ozgun degeri tarti§ilmakta, ikinci bolumde Vedik metinlerde kadinlar uzerine yapilan incelemeler ve kadin simgesi uzerinde durulmakta uguncu bolumde ise Hint inang sisteminde onemli bir yeri olan Vedik donem eserlerinde gegen tanrigalar ve nitelikleri uzerinde durulmaktadir. Sonug olarak, Vedik donemde kadinin rol model olarak tanrigalar ile e§le§tirildigi ve onlar gibi olmasi gerektigi hususunda yonlendirmeler yapildigi, ideal Hint kadini ile tanrigalar arasinda benzerlik vurgusu yapilarak tanrigalarin niteliklerinin Hintli kadinlara atfediligi vurgulanmaktadir. Bu gali§mada Kaya'nin Rigveda ve Upanishad gevirileri ile Griffith'in Yacurveda, Samaveda ve Atharvaveda gevirileri kaynak metinlerimizi olu§turmaktadir.

Anahtar kelimeler: Vedalar, Vedik kultur, Vedik tanrigalar, Hindistan, Kadin

a study of the identity construction of women in vedic culture in the context of the attributes of goddesses_

ABSTRACT

The Vedic period has a very important place in Indian literature. It is necessary to mention a very rich corpus known as the Vedas inherited from the Aryans during this period. This corpus is so precious that it bears the traces of the first religious and philosophical thought forms of the Indians and sheds light on the subsequent periods. Through the works of this period, a detailed research of Indian culture can be available, with many practices ranging from religious life in India to marriage, traditions, and customs of Indian culture, and various daily routines. In this study, the place of women in the family and society is examined through Vedic texts. Our study consists of three parts, including the introduction part. In the introduction, why the Vedic period has been chosen and the original value of the study are discussed, in the second part, the studies on women in Vedic texts and the female symbol are emphasized, and in the third part, the goddesses and their qualities mentioned in the Vedic period works, which have an important place in the Indian belief system are emphasized. As a result, it is underlined that in the Vedic period, women were paired with goddesses as role models and that they should be like them, and the similarity between the ideal Indian woman and the goddesses is emphasized, and the qualities of the goddesses are attributed to Indian women. In this study, Kaya's translations of Rigveda and Upanishad and Griffith's translations of Yacurveda, Samaveda and Atharvaveda are the source texts we used.

Keywords: Vedas, Vedic culture, Vedic goddesses, India, Woman

* Ara§. Gör. Dr., Erciyes Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Dogu Dilleri ve Edebiyatlari Bölümü, Hindoloji Ana Bilim Dali, Kayseri / Türkiye. E-posta: yogurtcanan@gmail.com / PhD., Researcher, Erciyes University, Faculty of Letters, Department of Eastern Languages and Literatures, Indology, Kayseri / Türkiye. E-mail: yogurtcanan@gmail.com

Makale Bilgisi (Article Info): Ara^tirma makalesi / Research Article, Makale Geli§ Tarihi (Received): 13.02.2024, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 27.03.2024

Giriç

Felsefe ve din Hindistan'da birbirinden ayrilmaz bir butun olarak kar§imiza çikar. Hindistan'in kultur mirasi Vedalar'dan Upanishadlar'a kadar uzanan felsefi duçunce ve dini inani§ kaynaklarinda bulunabilir. Hint kulturune ait olan bu antik eserler sayesinde Hindistan'in Vedik donemine ait bilgilere ulaçilabilmektedir. Hindistan uygarlik tarihi boyunca tum dunyayi cezbetmi§, surekli istilalar ya§ami§ ancak her istilada biraz daha yok olmak yerine, gelen kulturleri içine alarak zenginligini artirmayi ba§armi§tir. Hindistan'in geçmiçiyle olan baglarini koparmamasi, maddi ve manevi kulturune gostermi§ oldugu hassasiyet onu yabanci istilalara kar§i daha dirençli hale getirmi§tir (Chatterji, 1993, s. 163). Aryanlar olarak bilinen Àriler de bu istilacilardan biridir. "istilaci" sozcugu her ne kadar olumsuz bir anlami ifade etse de, istilaci olarak nitelenen Àriler'in Hint kulturune onemli katkilari olmu§tur. Àriler'in, MO 2500-1500'li yillarda tam olarak nereden geldiklerini bilemedigimiz ancak Hindistan'in asil yerlileri olan kara derili Dasyular'i guneye surdukleri bilinmekle birlikte kendi kulturlerini de empoze ederek kulturel anlamda yeni bir çagi baçlattiklari soylenebilir. Savaççi bir topluluk olduklari anlaçilan ve kendilerine soylu diyen Àriler'in, geriye miras olarak biraktiklari edebî yonu de olan Vedalar, Hindistan'in kulturel birikimine zenginlik katmi§tir.

Turkiye'de Hindoloji biliminin kurucusu Walter Ruben (1944), bugun Hindoloji'de hâkim olan goruçun Hint tarihinin Hindistan'a Àriler'in goçleriyle baçladigini soyler. Dallapiccola da, Aryan medeniyeti ile ilgili kesin arkeolojik bulgular olmasa da Aryanlar'in Vedalar'i yaziya geçirmeleriyle zengin bir kulturel miras biraktiklarinin altini çizmektedir (2013, s. 7-8). Felsefe, din, edebiyat ba§ta olmak uzere birçok bilim dalinin ilk izlerini Vedalar'da bulmak mumkundur. Pandey, Bhartîy Cîvan Aur Sanskrti (Hindistan'da Ya§am ve Kultur) adli eserinde Vedalar'in "insanligin ilk yazili kaynaklari, edebi metinleri" oldugunu ileri surer. Hint kulturunu anlamanin yolunun kesin surette Vedalar'i anlamaktan geçecegini de dile getirir (1977, s. 37-38).

Orijinalleri Sanskrit dilinde olan ve gunumuzde de hatiri sayilir Hindologlar tarafindan çeçitli dillere tercume edilmiç bu metinlerin meydana getiriliç tarihleri ile ilgili olarak Dasgupta (1975), MO 1500 - MO 1000 yillari arasina i§aret etmektedir. Vedik edebiyat donemsel olarak Samhitalar, Brahmanalar, Aranyakalar ve Upanishadlar olarak incelenir. Bunlardan Samhitalar (Koleksiyonlar), Rigveda (ilahi Bilgisi), Yacurveda (Kurban Bilgisi), Samaveda (Melodi Bilgisi) ve Atharvaveda (Sihir Bilgisi) olmak uzere dorde ayrilirlar. Bunlardan en once yazilmi§ olan Rigveda'dir. Bu eser Hint-Avrupa'nin en eski kutsal metnidir. Yacurveda da Siyah (Taittiriya) ve Beyaz (Vacasaneyi) Yacurveda olmak uzere ikiye ayrilir. Yacurveda'nin Rigveda ve Samaveda'dan sonra derlendigi bilinmekle birlikte Rigveda ve Samaveda koleksiyonlarinin Àriler'in indus vadisi kollarinda yaçadiklari bir donemin urunleri oldugu duçunulmektedir. Atharvaveda metinleri ise Adhvaryu din adaminin hastaliklara, duçmanlara ve kotu ruhlara kar§i buyulu sozler uretmeye baçladigi bir donemin mahsuludur. Yine, hacimli duzyazi metinleri olan Brahmanalar, orman metinleri olan Aranyakalar ve felsefi boyutlu metinler olan Upanishadlar da Vedalar doneminde yer alan diger onemli kaynaklardir. Samhitalar orijinal Veda metinleridir. Brahmanalar ise orijinal Veda metinlerinin yorumlarini ve rituelleri içerir. Aranyakalar ibadet ve derin duçunceye dalma gibi konular ile Upanishadlar ise gizli ogretilerle ve felsefi sorular ile ilgilenir. Ruben, mevcut ilahilerin hepsinin Rigveda'dan alinti oldugunu belirterek Rigveda'nin onemini bir kez daha gozler onune sermektedir. Oyle ki, Çhandogya Upanishad 1.1.2.'de her §eyin ozunun toprak, topragin ozunun su, suyun ozunun bitkiler, bitkilerin ozunun insan, insanin ozunun

söz, sözün özünün Rigveda oldugundan söz edildigi görülebilir (Chaitanya, 1977, s. 32-33; Chatterji, 1993, s. 199; Ruben, 1944, s. 4; Upanishadlar, 2008, s. 91).

Vedik dönemin edebiyatina bakinca dinsel uygulamalarin dönemi oldugu a§ikardir. Metinlerden dünyevi yani politik ve sosyal kavramlar, ev ve kent ya§ami, fiziki durum, kadinlarin durumu, meslekler, yeniden yaratili§ gibi konularla ilgili 9ikarimlarda bulunulabilir. Zaman i9erisinde sadece Vedalar'i ögreten okullar yeterli gelmeyince "gizli ögretiler" olan Upanishadlar'i ögretecek egiticilere ihtiya9 duyulmu§tur. Vedalar'i 9ok iyi bilen bir kimse ifin bu egitmenlerden ders alindigi zaman bir kimse kendini aydinlanmi§ olarak tanimlamaktadir.

Vedik dönemde Hindistan'da kadinin aile ve toplumsal cinsiyet a9isindan rollerini anlayabilmek i9in her §eyden önce kültürü olu§turan en önemli bile§enlerden olan gelenek, görenek, örf ve adetlerin asil kaynagina inmek gerekir. Bu baglamda, Hint edebiyatinda kadinin yeri Hint kültürünün mihenk ta§i olan Veda metinlerinde kadinlarin konumu incelendiginde kadinin toplumsal ya§amdaki sorumluluk ve yetkilerini görmek mümkündür. Vedik dönemde kadinin aile i9i ve toplumsal cinsiyet rolleri a9isindan yeri nedir? ve Vedik dönem tanri9alarinin nitelikleri nelerdir? sorulari dogrultusunda Veda metinleri üzerinden Vedik kültürde kadinlar ve tanri9alar incelenmi§tir. Bu 9ali§mada, kadinlara sagladigi e§itlik9i ve saygideger konum ile kendinden sonraki 9aglari gölgede birakan Vedik kültürde kadinlar Vedalar'dan ba§layarak Upanishadlar'a kadar uzanan geni§ bir yelpazede irdelenmi§tir.

Vedik kültürde kadini inceleyen bir9ok 9ali§ma bulunmaktadir. Bu 9ali§malar incelendiginde, Hintli kadinlarin Vedik dönemdeki statülerinin erkeklerle e§it oldugu vurgusunun yapildigi (Dwivedi ve Malik, 2022); tanri9a Durga'nin nitelikleri ve ona olan ibadetin Vedik köklerinin incelendigi (Lubin, 2020); eski Hint medeniyetinde kadinlarin Vedik ve Epik, Caynist ve Buddhist dönemler ile birlikte Dharmashastralar ve Manusmriti nezdinde ele alindigi (Pal, 2019); kadinlarin cinsel hak ve cinsiyet rolleri üzerine kar§ila§tirmali dinler ekseninde kadinlarin egitim hakki, e§itlik ve özgürlüklerinin incelendigi (Zaidi vd., 2009); annelik ve bir dogum objesi olarak kadinin Hindu perspektifinden i§lendigi (Sarkar, 2020); Hindistan'in antik 9aginda kadinlarin kimlik in§asinda Vedik dönemin izleri ve tanrilarin di§il enerjileri (§akti) olan ve birlikte isimlerinin anildigi e§leri olarak ön plana 9ikan tanri9alarin incelendigi (Rout, 2016); Veda metinlerinde adlari ge9en kadin ermi§ ve filozoflarin ara§tirildigi (Witzel, 2009); Vedik kültürde kadinlarin toplumsal ya§amdaki yerinin aydinlatildigi (Mishra ve Sharma, 2014); Hindu geleneginde kadinlarin rolünün incelendigi (Wadley, 1977) görülmektedir. Bu ara§tirma kapsaminda ise literatürden farkli olarak kadin ve tanri9a baglaminda; Vedik kültürde ideal kadinin olu§umunda tanri9alarin niteliklerinin kadinin kimlik in§asindaki rolünü incelenmektedir. Bu bakimindan 9ali§ma özgün bir deger ta§imaktadir.

Vedik Dönem Edebi Metinlerinde Kadin

Orr (1977), Hindistan'da kadinlarin toplumda kazandigi statü ile ilgili olarak Vedik dönemden ba§layarak kadinlarin aile i9i ve toplumsal ya§amdaki rolleriyle ilgili bir ara§tirma yapmi§tir. Buna göre; bir kadinin i9ine dogdugu kast, 9ocuklarinin sag olup olmamasi, birinci 9ocugunun erkek olup olmamasi, erken ya§ta dul kalip kalmamasi ve kocasi veya ailesi tarafindan terkedilip terkedilmemesi ile ili§kili olarak toplumun kadina deger bi9tigi söylenebilir. Kadinin toplumdaki yeri büyük öl9üde kendisi tarafindan kontrol edilemeyen bu etmenler dogrultusunda a9iklanabilir. Toplumun kadina bi9tigi roller ve kadinlarin ideal kadin olma yolunda ilerleyen serüveninde Hintli kadinlarin ömürleri boyunca gelin, e§, en az bir 9ocuk annesi (tercihen erkek)

ve kayinvalide olma süreçlerinden geçmesi de beklendik bir durumdur (Orr, 19ll'den aktaran Yogurt, 2021b, s.91).

Vedik Aryan toplumda kadinin yüksek bir statüsü vardir. Kadin güzellik, saflik ve zarafet sembolüdür. Tanri Agni evin efendisi, kadin da evin hanimefendisi, evin süsüdür. Vedik kaynaklar kadinlarin ergenlige girdikten sonra evlendirildiklerinden bahsetmektedir. Evlilikte e§ler arasi eçitligin olmasi o dönemlerde görülen bir durumdur. Kadinlarin evlenecekleri erkegi seçme haklari vardir. Eski bir gelenek olan ve "svayamvara" adiyla bilinen bu uygulama Hindu bir kadinin kendi kocasini e§ seçme töreninde özgür iradesiyle seçebilme özgürlügünü ifade eder (Zaidi vd., 2009, s. 151-152; Dwivedi ve Malik, 2022, s. 5696). Chaitanya, Vedik bir dizede genç kizlarin kendilerine e§ seçerken saygin degil zengin kocalar seçtiklerini ve bundan hayal kirikligina ugrayan erkegin kadinlarin aklinin anlaçilmaz oldugu ve zekâlarinin az oldugunun indra'nin agzindan betimlendigini söylerken §u beyite de dikkati çeker: "Kadinlarla arkadaçlik edilmez, onlarin kalpleri sirtlan gibidir." Ancak ba§ka bir ilahide de erkeklerin güvenilmez oldugu, erkeklerin kadinlarin servetini sevdigi gibi anlatimlar oldugunu söyler (Chaitanya, 19ll, s. 43-44). Rigveda metinlerine baktigimizda bolluk ve lüks bir ya§am göze çarpar. Altindan ziynet eçyalari ve zarif kiyafetler oldukça fazladir. Müzik, dans ve diger sanatlar mükemmellik derecesinde üst seviyelere ula§mi§tir (Chatterji, 1993, s. 210).

Soti Virendra Çandra Bhärtiy Sanskrti Mem Striyom Ki Sthiti (Hint Kültüründe Kadinlarin Yeri) adli çaliçmasinda Vedik dönemden baçlayarak kadinlarin toplumdaki yerini incelemi§tir. Buna göre Vedik dönemi kendinden sonraki diger dönemlerle kiyaslayarak Vedik dönemde kadinlarin daha saygin ve prestijli bir konuma sahip olduklarini dile getirir. Vedik dönemde rshiler (erkek ermi§) gibi rshikalarin (kadin ermi§) da Vedik metinleri okuyabilme özgürlügü oldugunu, sosyal hayatta birçok alanda Hint kadininin erkeklerle e§it konumda yer aldigini, aile hayatinda kadinlarin e§ olarak kocasinin evinde büyük bir sayginligi oldugunu söyler. Çaliçmada, Vedalar'da kadinin on bir karakteristik özelliginin oldugu vurgulanir. Çandra, bu özelliklerin; "ticaretten anlayan, güzel, kutsal, arzulu, mutluluk/zevk veren, aydinliktan yoksun birakan, alçakgönüllülükten yoksun, bilgi üretebilen, cömert, §iddet nedir bilmeyen" §eklinde oldugunu aktarir (2009, s. 1-4).

Antik Hindistan'da bilgelerin yaçadigi ormanin issiz bölgelerindeki evler birer egitim ve ögrenim merkeziydi. Burada hocalarin anlattiklari tekrar yoluyla ögrenilirdi. ifade tarzi ve telaffuza oldukça önem veriliyordu. Hocanin yanina giden ögrenci ayni zamanda onun ev içlerini de yapiyordu. Ögrenciler hocalarina itaat ve hürmette kusur etmezdi. Meçhur hocalar bazen tek bazen de gruplar halinde ormanlarda ya da kral saraylarinda felsefi tartiçmalar yapiyorlardi. Satyakäma, Äruni ve Upamanyu gibi ögrenciler bu tür §artlarda yeti§mi§ti ve Khanä, LTlavatT ve Ätreyi gibi bazi kadin ögrencilerin de oldugu bilinmekteydi. Ögrenciler, be§ kez tekrar ettigi Vedik parçalari ezberden okuyor ve yaptiklari yanli§ sayisina göre puanlandiriliyordu (Çagdaç, 1974, s. 77). Görüldügü gibi, egitimde not verme içleminde cinsiyetçi bir yaklaçimdan çok yeterlilik ön plana çikiyordu.

Vedik dönemde kadinlarin durumu sonraki dönemlere göre daha memnuniyet vericiydi. §üphesiz ki bir kiz evlat dünyaya gelmesi bir erkek evlat dünyaya gelmesi kadar ho§ kar§ilanmiyordu; ancak bununla ilgili kizlarin istenmeyen çocuk olduklarini gösteren ayrimci söylemlere metinlerde rastlanmaz. Hindistan'da dilbilimin babasi olarak görülen Pänini, kadin ögretmenlerin yetiçtirildigi bir okuldan bahseder. Kadinlar da erkekler gibi egitim alirlardi ve

brahma9arya1 yolunda ilerlerdi. Atharvaveda'da brahma9arini2 olarak egitilmemi§ bir kizin kendine uygun bir e§i bulma §ansi olmayacagi yazilmi§tir. Kadinlar erkekler gibi Vedik metinleri okurlardi ve onlardan bazilari Vedik ilahi bile yazabilirdi. Bu kadinlara Lopamudra, Gho§a, Sikata-Nivavari, Vishvavara, Appala, Urvashi, Gargi, Barva, Sulabha, Maitreyi, Vachaknavi, Vadava Prachiteyi, Godha, Aditi, indrani örnek olarak verilebilir. Kadinlar ayni zamanda dinsel törenleri uygulama yetkisine de sahiptiler. Rigveda VIII. 91.1'de evlenmemi§ gen9 bir kizin indra'ya kurban olarak nasil soma sundugu anlatilmaktadir. Vedik kurban törenleri kari-koca e§lerin birlikte ger9ekle§tirdigi törenlerdi ve kurban töreni esnasinda Vedik ilahileri söyleyen en uygun ki§inin kadin oldugu bilinmektedir (Lokeswarananda, 1993, s. 222-223; Dwivedi ve Malik, 2022, s. 5698; Pal, 2019, s. 181; Rout, 2016, s. 42; Mishra ve Sharma, 2014, s. 6).

Vedik dönemde kurban en önemli dinsel uygulamaydi. Kari-koca kurban törenlerinde birlikte dualar edip, kurban sunarlardi. Brahma9arya egitimi almi§ gen9 bir kizin kocasi da ayni onun gibi egitimli olmaliydi. Smritilerde evlenmemi§ bir erkegin kurban töreni icra edemeyecegi bilinmekteydi. Manusmriti3 ve Dharmasutralarda erkeklerin kadinlara sürekli bagimli olmasi doktrini a9ik bir §ekilde ifade edilmi§tir (Kaushik ve Sharma, 1998, s. 4-5). Atharvaveda XX. 126. ilahide festival ya da kurban törenlerine katilan kadinlarin varligindan söz edilmektedir. Her §eyin üzerinde olan tanri indra'dir ve onun e§i indrani'nin adi siklikla ge9mektedir.

Macdonell'a göre de, Vedik dönemde kadinlar, olduk9a saygin bir konumdaydi ve kocalariyla birlikte kurban töreninde yer alabiliyorlardi. Kadinlar "grihatpatni" olarak yani "evin hanimefendisi" olarak görülüyordu. Himayelerindeki hizmet9iler ve kölelerin yani sira kocalarinin evlenmemi§ kiz ve erkek karde§leri üzerinde de söz sahibiydiler. Yacurveda'da kizlarin ve erkeklerin ya§lari ge9meden evlendirilmesinin örf ve adet geregince ger9ekle§mesi gerektiginden

1 Hindulara göre yaçamin dört evresi vardir. Bunlara çaturaçrama adi verilir. Brahmaçarya (talebelik evresi), Grhastha (çaliçma, evlenip aile kurma evresi), Vanaprastha (çaliçmayi birakip ormanda inzivaya çekilme ve kutsal yerleri ziyaret etme evresi), Sanyasa (dünyadan elini etegini çekerek, ölüme ve öbür dünyaya hazirlanma evresi) (Çagdaç, 1974, s. 35).

2 Brahmaçarya evresinden geçmiç kadin talebe.

3 Sözcük anlami "Manu'nun kanunlari anlamina gelmektedir. Hint tefekküründe insanoglunun atasi olarak bilinen Manu nami diger Manavaçarya tarafindan yazildigi düijünülen bu eser on iki bölümden oluçmaktadir. Birinci bölümde evrenin yaratiçi anlatilmaktadir ve bu bölümün esere sonradan eklendigi ileri sürülmektedir. ikinci bölümde duyularin kontrolünden, üçüncü bölümde Vedalar' i iyi bilen bir aile reisinin hangi sorumluluklara sahip oldugundan, sekiz farkli evlilik türünden, kadinlan ve çocuklari koruma yöntemlerinden bahsetmektedir. Dördüncü bölümde brahmanlarin görevlerinden, beçinci bölümde saf ve saf olmayan yiyecekler ve arinma yöntemleri ile birlikte kadinlarin görev ve sorumluluklari anlatilmaktadir. Altinci bölümde ormanda inzivaya çekilmiç münzevi kimselerin yapmasi gerekenler anlatilirken, yedinci bölüm krallarin ve kralin adamlarinin görev ve sorumluluklarini içlemektedir. Sekizinci bölümde hukuk ve adalet kavramlarina, hirsizlik, sinir kavgasi ve fahiçelik gibi konularin hukuk mahkemesinde karara baglanmasi gibi konulara deginilmiçtir. Dokuzuncu bölümde kralin, erkegin ve kadinin görevleri tanimlanmaktadir. Onuncu bölümde kast sisteminden bahsedilirken, öfke aninda bir kimsenin neler yapmasi gerektigi de anlatilmaktadir. On birinci bölümde kefaret uygulamasindan söz edilmiç olup, katil ve fahiçe gibi suçlularin cezalarini çekmeleri konularina deginilmiçtir. On ikinci bölümde ise yeniden dogumdan bahsedilmekle birlikte, bu dünyada yapilan iyilik ve kötülüklerin bir sonraki yeniden dogum döngüsünü belirlediginden söz edilmektedir. Manusmrti günümüz Hindu Yasa'sinin temelini oluçturmaktadir ve M.Ö. 500lü yillarda yazildigi dü^ünülmektedir (Mani, 1996, s. 481). Manusmrti geleneksel brahmanizmin temel metnidir ve kadinlari kontrol altina almaya yönelik uyarilarda bulunur. Bir kadinin alkol tüketmesinin, kötü insanlarla iliçki kurmasinin, kocasindan ayrilmasinin, gezinmesi ve baçkasinin evinde yaçamasinin, baçkalarinin evinde yatip kalkmasinin kadinlari yozlaçtiran sekiz davraniç olarak tanimlandigini belirten Omvedt, brahman ideolojisinin özgür kadindan korktugunu söyler (Omvedt, 2000, s. 188). Manu IX.29'da kendi düijüncelerini, konuçmalarini kontrol edebilen, tanriya olan görevlerini yerine getiren bir kadinin, öldükten sonra tanriyla bir olacagi ve ona sadhvi deneceginden ve erdemli, namuslu ve iffetli bir kadin oldugundan bahsedilir (Chakravarti, 1993, s. 583).

bahsedilirken, Rigveda'da birçok kizin evlenmeden baba evinde yaçlandiklarina dair anlatimlar oldugu görülür (1900, s. 162-163).

Vedik dönemde evliligin hem toplumsal hem de dinsel bir boyutu vardir. Vedik dönemde evlenmemiç bir kimse dinsel törenlere katilamazdi. Evlenmemek dine aykiri bir durum olarak görülürdü (Altekar, 2014, s. 31). Rigveda X.85'te evlilikle ilgili olan bir ilahide toplum nezdinde evliligin kutsal bir kurum oldugundan ve evlilik baginin gücünden söz edilmiçtir. Boçanmayla ilgili ise herhangi bir ize rastlanmazken, ölen erkek kardeçinin karisiyla evlenildigine ve dullarin evlenebildigine dair kanitlar vardir. Ayrica, Satî gelenegi4 Vedik dönemde yoktur, Vedalar öncesi ve sonrasi dönemde izlerini bulmak mümkündür (Lokeswarananda, 1993, s. 221; Rout, 2016, s. 42).

Tek e§lilik genel bir kuraldir; ancak zenginler ile yönetim sinifi erkeklerine özgü çok eçlilige izin verilebilir. Bunun yani sira çok kocaliligin varligi ile ilgili bir duruma rastlanilmamaktadir. Bu noktada, Rigveda X. 145. ilahide kumalar arasi çekiçme konusu dikkat çekicidir. ilahide kocanin tek bir kadina bagli olmasi için kutsal bir bitkinin kullanildigi anlatilir. Bu ilahi bir nevi kocayi kendine baglama büyüsü içerigine de sahiptir. Yine, Atharvaveda'da XX. 128. 8-11. ilahide çok eçlilige (çok karililik) gönderme yapilmaktadir. Ayni zamanda belli kurallar çerçevesinde (evlilik vb. olabilir) bir erkegin bir kadina yaklaçabilecegi bilgileri de bulunmaktadir. Bir örnek daha vermemiz gerekirse, Brihadaranyaka Upanishad 5.1'de Yacnavalkya'nin iki karisi oldugundan ve bunlarin MaitreyT ile KätyäyanT olduklarindan bahsedilir. Maitreyi'nin kutsal bilgileri tartiçan bir kadin oldugundan, Katyayani'nin ise sadece bir kadinin bilecegi kadar bilgiye sahip oldugundan söz edilir (Upansishadlar, 2008, s. 62). Ayrica evlilik sadece dünyevi bir akit olarak görülmez, evlilik erkegin kadini tanrinin ona bir hediyesi olarak verdigini dü§ündügü dini boyutu olan bir uygulamadir (Lokeswarananda, 1993, s. 221). Dulluk ile ilgili olarak; Atharvaveda'da da birtakim söylemlere rastlanmaktadir. Atharvavaeda XVIII. 3.1-2. ilahi de bir cenaze merasiminden bahsedilir. Dul bir kadinin eski gelenekler dogrultusunda ölen kocasinin ardindan gitmek isteyiçini, ancak bunu uygulamadigi anlatilir. Bu durum, o dönemde Satî geleneginin uygulanmadiginin göstergesidir. Yine, Rigveda X. 18. ilahi 6. ve 7. çlokalarda "dulluk ve dul kadin" bahsi çu çekilde geçmektedir: "Dul kalmayan kadinlar soylu kocalarla kendilerini hoç kokular, yaglara süslesinler. Güzel mücevherlerle kederden uzak, gözya§siz kadinlar ilk onun yattigi yere gitsin." "Ey kadin, kalk, yaçam dünyasina gel; yaninda yattigin artik yaçamiyor. Kocan senin bir parçan idi, o senin elini tutmuçtu ve sana açkla kur yapmiçti." Kaya (2018), Griffith'in, ikinci alintidaki sözlerin kocanin kardeçi tarafindan yengesine, yani ölen erkegin karisina söylenmi§ oldugunu belirtir.

Vedik toplumda kadinlar toplumdan uzak yaçadigina dair herhangi bir ibare bulunmaz. Eçlerinin ya da sevgililerinin yaninda serbestçe dolaçabilirlerdi. Evlilik ilahisinde bahsedildigi gibi gelin kizlar halka açik toplantilarda tartiçmaci olarak yer aliyorlardi. Bu da onlarin sosyal yaçamda ne kadar var olduklarinin göstergesidir. Kadinlar sosyal toplantilarda önemli bir yere sahiptiler, hoç giysileriyle büyüleyici görünmektedirler. Yetiçmiç evlenmemiç genç kizlarin açk evliligi yaptiklarina dair pek çok metinde izlere rastlanmaktadir. Kadinlarin boyacilik, nakiççilik ve

4 Aslen kuzeybati Avrupa'dan Hindistan'a kadar yayilmiç eski bir Hint-German gelenegi olan bu gelenekte dul kalan kadinlarin kendilerini kocalarinin cenaze ateçine atip yaktiklari görülmektedir. Kavramsal olarak Satî ya da Suttee çeklinde kullanimi mevcuttur. Satî, Sanskrit kökenli bir sözcük olup "erdemli kadin, iyi, adanmiç, ve dogru olan" anlamlarina gelmektedir (Williams,1986'dan aktaran Kayali, 2013, s. 366).

sepetçilik gibi birçok meslegi icra ettikleri ile ilgili kanitlar mevcuttur. Farda-pratha5 geleneginin de olmadigi görülmü§tür. Sutralar periyoduna kadar ögretmenlik meslegi kadinlar tarafindan icara edilebiliyordu. Gargî gibi alim kadinlarin kadin-erkek karma halk toplantilarinda yer almasi kadin ayrimciliginin olmadigini gösterir. Sonraki Vedik dönemde kadinlarin halk toplantilarina katilmasi az rastlanan bir durum olmaya ba§lami§ti (Lokeswarananda, 1993, s. 223). A. S. Altekar (2G14), Antik Hindu Medeniyetinde kadinin yeri ve önemini incelerken Vedik dönemden övgüyle bahsettigi görülür. Çünkü, Vedik dönem sonrasi kadinlara verilen degerin dü§ü§e geçtigini belirtir. Genç kizlarin para karçiliginda zorla evlendirilmesi, Vedik edebiyatta kadinlarin a§kta vefasiz ve karçisina çikan yakiçikli, güzel §arki söyleyip dans eden bir erkege kolayca kanabilen olarak görülmesi gibi bazi istisnai durum diçinda genel olarak bu dönemi olumlu degerlendirir. Toplum nezdinde kadinlar saygin bir konumda olmakla birlikte sosyal ve siyasal yaçamda özgür olduklarini anlatilir. Vedik dönemde ayni zamanda dini bir gereklilik olan evlilik sonrasinda çiftlerin evde ortak söz hakkina sahiptirler. Vedik dönemde bazi anne babalarin bilgili ve yetenekli bir kiz evlada sahip olmak için özel dinsel törenler düzenledikleri de bilinmektedir. Kizlarin da erkekler gibi brahmaçarya evresinden geçip egitildiklerine dikkati çeker. Kizlarin evlenme ya§i yaklaçik 16 ya da 17'dir ve bu süre zarfinda aldiklari egitimle olgun bir birey konumuna yükselirler. Altekar (2014), egitimli gelinlerin ise evlilik hayatinda dogal olarak söz sahibi olduklarinin altini çizerken, o dönemde a§k evliliklerinin de yapildigina dikkati çeker.

Vedik toplumda kadinlarin erkeklerden daha dü§ük içlerle meçgul olduguna yönelik hiçbir ifade yoktur. Dü§ünce ortamlarinda kadinlar erkeklerle e§it konumdadir. Vedik ozanlardan bazilari kadindir. Savaçlarda cesurca savaçan kadinlar oldugu görülür. Tanrilar da tanriçalar da e§it pozisyondadir. Kadinlar ve erkekler arasindaki bütün bu eçitlikler Samhitalar'dan baçlayarak Upanishadlar'a kadar Vedik edebiyatin her alaninda görülür. Vedik metinlerde cariye kadinlardan da söz edilir; ancak bu kadinlar a§agi bir konumdaymi§ gibi görülmez. Vedik dönemde özellikle iplikçilik ve dokuma gibi çe§itli sanayi kollari geli§mi§tir. Kadinlar i§il i§il, ho§ kiyafetler giyerdi. Altin ziynet eçyalarinda çok sik kullanilirdi. Erkekler de kadinlar da kendi bedenlerini süslemek için çe§itli mücevherler takarlardi. (Lokeswarananda, 1993, s. 214-215; Chatterji, 1993, s. 214215). Rigveda'da indrasena Mudgalani adinda kahraman bir kadindan bahsedilir. Bu kadin at arabasi süren ve yüzlerce büyükba§ hayvanla ba§ etmede kocasina yardim eden bir g^lü bir karakterdir (Chaitanya, 1977, s. 44-45).

Vedik Aryanlar'in kadinlari aile içi ve toplumsal yaçamda nasil konumlandiklariyla ilgili birkaç örnek vermek gerekirse; kadinlar evdir, e§ olarak kadin kocasinin her istedigi yerine getiren sevecen bir kadindir. iyi giyinir ve yüzünde daimî bir gülümseme vardir. Kocasinin oturacagi yeri itinayla düzenler ve onu rahat ettirmek için elinden geleni yapar. O sevecen bir e§ olmasinin yaninda sevecen bir annedir de. Çocuklarina dü§kündür. Çocuklarini besleyip büyütendir. Kadinlar evin süsüdür. O mükemmel bir ev hanimidir, erken kalkar, herkesi uyandirir. Her gün du§ alir ve evin efendisi Agni'ye kocasiyla birlikte ibadet eder. Gün içinde benzer §ekilde tanriya ibadet etmek için kocasinin yaninda olur. Kadinin baçlica görevi kutsal ate§i yakmaktir. ineklerin ve diger evcil hayvanlarin bakimini yapar, çiçekleri sular. Kocasinin anne ve babasina oldugu kadar kayinbirader ve görümcelerine kar§i da itaatkardir. Bir kadin evlilikle onurlandirilmi§ evin hanimidir. Bu kadin kayinbabasi, kayinbiraderi ve evlenmemi§ görümceleri üzerinde söz hakkina

5 "Parda-pratha" dini ve sosyal boyutu olan, cinsiyetçi bir yaklaçimla kadinlari erkeklerden ayiran bir gelenektir. Hindu toplumunda bu gelenek, kadinlarin kadin olmayanlardan yüzünü kapatarak ve gözlerini saklamaya çaliçarak uzak durmasini ifade eder (Yogurt, 2021a, s. 233).

sahiptir. Geniç aile modelinde evin en büyük oglunun karisinin evde büyük bir söz hakkina sahip oldugu bilinmektedir (Das, 1925, s. 237-240).

Antik Dönem Hindistan'da kizlarin evlendirilmesi dinsel bir zorunluluk degildi. Hatta ekonomik ve baçka sebeplerden ötürü evlenmeyen insanlarin sayisinda bir artiç oldugu gözlemleniyordu. Maskülin kadinlar enerjik ve hirsliydi. Onlarin evlilikten baçka gayeleri vardi. Spor ve siyasetle ilgileniyorlardi. Evlilik ya da herhangi bir gönül iliçkisinden kaçiniyorlardi. Bir ev kadininin sahip oldugu yetenekleri geliçtirmedikleriyle gurur duyuyorlardi. Bu tür kadinlar az olsa da toplum bunlari hoç karçiliyordu. Kadinlarin toplumdan uzak bir yaçam sürüp sürmedikleri bilinmiyordu. Genç kizlar müstakbel eçlerini seçmekte özgürlerdi. Kadinlar miras hakkindan faydalanabiliyordu ve kimi zaman baba evinde kardeçleriyle birlikte yaçamalarina izin vardi. Atharvaveda evlenmemiç kadinlarin ömürleri sonuna kadar baba evinde kaldiklarindan söz eder (Kaushik ve Sharma, 1998, s. 1-2; Dwivedi ve Malik, 2022, s. 5695).

Hint kültüründe evlenecek kiz gelin gidecegi eve zenginlik getiren olarak görülür. Evlilik merasiminin baçinda gelen konuklara gelin için mutluluk dilemeleri istenir. Evlilik sirasinda söylenen ilahinin hem gelin hem damat için tekrarlanmasi saglanir ve iki hayat bir kader olur. Damat geline §öyle der: "Ben melodiyim sen ise çarkinin sözü; ben cennetim, sen yeryüzü. Elini simsiki tuttum ve sonsuza kadar senin kocanim." Birlikte yedi adim atarlar ve erkek kadina bu bagin hiçbir zaman kopmamasi, birlikte sevgi dolu bir beraberlik geçirmeleri ve dü§üncelerin bir oluçuyla birlikte ortak görev ve sorumluluklarini yerine getirme temennisinde bulunur. Gelin ve damat ikisi birden çu sözleri tekrarlarlar: "Beni yüreginin içine al. Kalplerimiz ve akillarimiz bir olsun." Evli bir kadinin kocasiyla ayni statüde oldugu açikârdir. Kadin erkegin diger yarisi olmuçtur. Vedik kültürde tek eçlilik ve ömür boyu beraberlik evlilik hayatinin idealidir. Atharvaveda yeni evlenen genç kadinin kocasinin evine gidip bir kraliçe gibi hayat sürmesinden bahseder. Rigveda da "Kadinlar evinizdir" der. Kadinlar sadece dört duvar arasinda degil halka açik alanlarda da kocasinin yaninda bulunmaktadir (Chaitanya, 1977, s. 44-45; Zaidi vd., 2009, s. 152).

Rigveda'da kadin erkekle kiyaslandigi zaman daha dominant bir karakterde oldugu görülür. Rigveda'da gelinler iyilik getiren olarak görülürken, insanlarin onlari ziyaret edip kutsanmalari gerektiginden söz edilir. Hint gelinleri ve hamile kadinlarin o dönemde çok saygin bir konumda oldugu bilinmektedir. Yacurveda'da kadin tanriça Lakshmî gibi eve mutluluk ve refah getiren, güzellik ve çans timsali olarak görülür. Yacurveda metinlerinde Hint kadini baçin üzerinde taçinan bir güne§ gibi tasvir edilir. Çandra buradan hareketle evin merkezinde kadinin oldugunu söyler. Ayrica, Yacurveda'nin kadini kötülüklerden koruyan ve bütün iyi özelliklere sahip olarak betimledigini, Atharvaveda'da ise kadinin "cazibeli, cezbeden, çekici" olarak görüldügünü aktarir (Çandra, 2009, s. 4-7).

Atharvaveda XIV. 1. ilahi evlilik töreniyle ilgili bir ilahidir. ilahide Surya'nin evliliginden bahsedilirken tanrilardan çeçitli isteklerde bulunulur. Koca bulucusu olan Aryaman'a dualar edilir. indra'ya bu kadinin güzel bir gelecege sahip olmasi ve evlatlari olmasi için yakarilir. 1. 42'de mutluluk, çocuk sahibi olma, refah ve zenginlik için dualar edilirken, bir kadinin kendisini kocasina adamasiyla kendini ölümsüzlük çemberine aldigi anlatilir. 1.43'te evlendikten sonra kocasinin evine gelen kadinin bu imparatorlugun kraliçesi konumunda oldugundan bahsedilir. 1. 44'te ise kadinin üstünlügünden bahsedilmektedir. Öyle ki, kadin/gelin, kocasinin babasi ve erkek kardeçlerinden de üstün olmasi, evde söz sahibi olmasi ve adeta bir kraliçe gibi davranilmasi için

sihirli sözler sarf edildigi görülürken, ayni §ekilde kocasinin kiz kardeçi ve annesini kontrol etme mekanizmasinin gelinde olmasi için de yakarildigi oldukça dikkat çekicidir. Evlenecek olan bu çiftin uzun bir ya§am sürmesi için dualar edilir. Toprak Ana'ya çocuk sahibi olmalari için yakarilir. Agni'ye mutlu olmalari ve birlikte yaçlanmalari için dualar edilir. 1. 51'de kanunlara göre resmen kadinin e§i oldugundan bahseden adam ayni zamanda evin de reisi oldugunu dile getirir. Buradan hareketle ailede erkek egemenligin oldugunu söylemek mümkündür. Karisini ona Brihaspati'nin bah§ettigini söyler. 1. 52'de bir yüz sonbahar benimle ya§a diyen koca, karisindan sen benim çocuklarimin anasisin diye bahsederek kadinin annelik ve bir dogum objesi olarak algilandigini gösterir.

Öte yandan, ataerkil sistemin ürünü, eski bir gelenek olan ve günümüz dünyasina da taçinan, bir kadinin erkek evlat sahibi olma çaba ve endiçesi Veda metinlerinde de karçimiza çikmaktadir. Örnegin, Atharvaveda VI. 82. ilahide Aditi'nin yüzügü araciligiyla bir kadinin erkek evlada sahip olabilmesi için büyülü sözler sarf edilmesi dikkati çekmektedir. Yine, Atharvaveda VII. 68. ilahide Sarasvatî'ye evlat sahibi olabilmek için yakarildigi görülmektedir. Beyaz Yacurveda XXIII. 18. ilahide Amba adinda bir kadinin erkek evlat sahibi olabilmek için bütün bir geceyi bir atla cinsel birliktelik yaçadiktan sonra ati öldürmesi gerektiginden bahsedildigi görülür. Brihadaranyaka Upanishad 1.5.16'da insanlarin dünyasinin sadece bir ogul sahibi olarak kazanilacagindan söz edilir (Upanishadlar, 2008, s. 16). 17. çlokada ise ogulun kurtarici vasfindan bahsedilir (Upanishadlar, 2008, s. 17).

Gelenekçi Hindu inaniça göre bir kadinin dini görevi kocasina erkek evlat vererek neslinin devamini saglamasidir. Bu erkek evlat ayni zamanda ebeveynleri öldügünde onlarin cenaze merasimini düzenlemekle de görevlidir (Orr, 1977, s. 38). Hintlilerin inançlarina göre, "evlenmenin esas amaci, babaya varis olabilecek, babanin günahinin affedilmesi ve cehennem azabindan kurtulmasi için aile dinini devam ettirebilecek, yani dini merasim yapacak bir ogula sahip olmaktir" (Ruben, 1944, s. 29) olarak kabul edilmektedir.

Eski Hint'te evli bir kadin erkek evlat sahibi olabilmek için tanrilara adaklarda bulunurdu. Annelik her Hindu kadinin hayaliydi özellikle erkek çocuk doguran bir kadinin toplumda statüsü yükselmi§ olmakla kalmaz cenneti de kazanmiç olurdu. Evlat sahibi olamamak büyük talihsizlik olarak görülürdü ve bu ugurda her §ey yapilirdi. Toplum nezdinde çocuksuz bir kadinin tanrilarin kabul etmeyecegi görü§ü hakimdi. Dul kalan kadin kocasinin mirasindan pay alamiyordu, kocasinin mirasi erkek evlada kaliyordu. Anne ile evlat arasindaki iliçki oldukça hassas bir konuydu. Çocuklarindan ayri dü§mü§ bir kadin kadar mutsuz bir kadin olamazdi (Altekar, 2014, s. 100-102). Benzer çekilde Brhadaranyaka Upanishad, 6.4.1-28 kadin ve üreme konuludur. 24. çlokada erkek çocuk sahibi olmanin önemi anlatilirken, neslin devami için ogul sahibi olmanin gerekliliginden söz edilir. Yine, Brhadaranyaka Upanishad 1.5.16'da sadece bir ogul sahibi olanlarin bu dünyada zafere ereceginden söz edilir. 17. çlokada ise erkek evladin kurtarici vasfindan bahsedilir. Yine, Atharvaveda II. 36.1-8'de evlenmemiç bir kiz için kismet açma büyüsü yapildigina dair anlatimlar vardir. Bu kizin kalbindeki erkegi bulmasi için Agni baçta olmak üzere, Savitar vb. tanrilardan yardim istenir. Aitareya Upanishad 2.4'te kadinin dogurganligindan ve neslin devami için dogurganlik eylemimin süreklilik arz etmesi gerektiginden bahsedilir (Upanishadlar, 2008, s. 197).

Äriler aralarinda toplumsal statü bakimindan büyük uçurum olmasina ragmen eçlerini Çudralar (iççi sinif) arasindan da seçebiliyorlardi. Traivarnikalar6 arasinda evlilik olaganüstü bir durum degildi. Ermiç Atri'nin oglu bir kçatriya prensesi ile evlenmiçti. Ermiç Agastya'nin karisi Lopamudra da bir kçatriya idi (Lokeswarananda, 1993, s. 227). iyi egitilmiç ve iyi yetiçmiç gelin kizlar evliliklerinde eçleriyle eçit haklara sahip olacaklardir. "dampati" terimi de bu durumu ifade etmede kullanilir. Yani, kadin ve erkek tek vücut olarak görülür (Lokeswarananda, 1993, s. 223; Dwivedi ve Malik, 2022, s. 5695).

Veda Metinlerinde Adi Geçen Tanriçalar ve Nitelikleri

Yaska, Vedik tanriçalari üç grupta ele alir. Bunlar kara tanriçalari, orta (ara) tanriçalari ve hava tanriçalaridir. Rigveda'da adi geçen tanriçalari da bu ^ gruba göre çöyle kategorize eder: AgnäyT, PrthivT, ila, Ushasanakta (Gece ve Gündüz), Tisro DevTh (ila, Bharatî, Sarasvatî), Nadyah (Nehirler), Äpah (Sular), Oshadhayah (Bitkiler), Ratri (Gece), AranyänT, §raddhä, Apva kara tanriçalaridir. Aditi, Sarama, Sarasvatî, Vak, Anumati, Raka, SinTvälT, Kuhü, Yamî, Urvaçi, Prthivî, indrani, Gaurï, Gauh, Dhenu, Aghnya, Pathya Savasti, Usha, ila, Rodasi ara tanriçalardir. Usha, Sürya, Vrshakapayî, Saranyü, PävTravT, Prthivî, Devapatnyah (Tanrilarin Eçleri: indranî, AgnäyT, Açvinî, Rat (Rac), Rodas!, VarunanT ise hava tanriçalaridir (Agrawala, 1984, s. 49-51). Siniflandirmadan da görülecegi üzere bazi tanriçalar her üçüne de bazilari her ikisine birden girmektedir. Bu tanriçalarin çoklu faaliyetlerinden kaynaklanmaktadir. Vedalar döneminde tanriçalar insanlarin dostudur ve tüm iyi özelliklere sahiptirler. Buna karçin ifritler karakteristik özellikleri bakimindan hep kötü olarak nitelendirilirler. Örnegin, Rigveda I. 32.9'da kuraklik ifriti Vritra'nin annesi "kibirli" oluçuyla kötücül bir kadin imaji çizer.

Vedik dönemde insanlarin tanrilarin ve tanriçalarin lütfuyla mutlu bir hayat sürebileceklerine inanilirdi. Vedik Aryanlar'in onlardan altin, büyükbaç hayvan, evlat, torun vermeleri için yakariçlarda bulunduklari bilinmektedir (Chatterji, 1993, s. 205). Rgveda I. 30.22'de Ushas'tan (§afak Tanriçasi) "Gögün kizi, zenginlik bahçeden" olarak bahsedilir. Rigveda I. 123. ilahide de tamamen Ushas'a adanmiç olup, bu kutlu tanriça anasi tarafindan süslenmiç bir geline benzetilmiçtir. I. 124. ilahi de Ushas'a adanmiç olup, "düzen yolunu izleyen, hiç teklemeyen, göksel bölgeleri iyi bilen, kocasini seven bir kadin gibi süslü elbisesiyle kendini sergileyen, gündüz ile birlikte iki kiz kardeç olan, yiyecek getiren, zenginlik kazandiran" olarak tanimlanir. Samaveda II. VIII. III. 8. ilahi de tümüyle Çafak tanriçasina adanmiçtir. Ona saadet ve mutluluk için yakarildigi görülür. II. VIII. III. 11. ilahide de "gögün kizi" olarak bahsedilen §afak tanriçasina zenginlik ve refah getirmesi için dualar edildigi görülür.

Vedalarin temel yapi taçi olan Rigveda'da tanrilara oldugu kadar tanriçalara da ilahiler adandigi, yakariçlarda bulunuldugu görülür. Rigveda'da adlari geçen bazi önemli tanriçalar çöyle

6 Bu kavram Hindu kast sisteminde Brahmanlar (din adamlari), Kçatriyalar (askerler ve kral soylular) ve Vaiçyalar (tüccarlar) olarak bilinen bu ûç sinifi ifade etmede kullanilmaktadir (dsal.uchicago.edu/cgi-bin/app/macdonell_query.py?qs=traivarnika&matchtype=default; E.T. 13.02.2024).

siralanabilir: Aditi7, Frithivi8, Sarasvati9, ila10, Mahi11, Bharati12, Dhishana13, indrani14, VarunanT15, Agnayî16, Ushas17, Vritra'nin annesi18, Rodas!19, Raka20, SinïvalT21, Gungû22, Süt inegi, Nehirler, Vak23, Sita24, Urvaçî 25, Aramati26, Rat27, Açvinî28, Ürmya29, Nirriti30, Çavasî31, Sûrya32, indu33, Çraddha34, Friçni35, Ratrï36, Aranyanî37. ilahilerde geçen kadln/tanrlça/göksel ya da ki§ile§tirilmi§ varliklar nitelikleri bakimindan incelendiginde tanrilarla e§it konumda olduklari açikça görülebilir.

Rigveda'da Söz Tanriçasi Vak: V. 47.1'de "güçlü ana, genç ilahi hanim" olarak bahsedilir. Atharvaveda'da Nehirler, I. 4.1-4'te tanrilarin anasi, koruyup kollayan, analik vasfina sahip olan Nehirler'den bahsedilir. Yine, Atharvaveda XX. 126. Anne sevgisinin üstünlügünden bahsedildigi görülür. Atharvaveda VII. 46. ilahide SinTvalT adinda bir tanriçadan bahsedildigi görülür. Ona kraliçe ve tanrilarin kiz kardeçi denmektedir. Evlat sahibi olabilmek için bu tanriçaya yakarilirken onun güzel parmaklara sahip oldugu, zarif kollarinin oldugu, bukle bukle saçlara sahip oldugu, dogurgan oldugu ve birçok çocuk dogurmasi üzerinde durulurken Tanri Vishnu'nun eçi oldugundan söz edilir. Samaveda I. II. I. 1.5.'te Agni'ye doguçtan yedi anne tarafindan bilgeligin ögretildiginden bahsedilir. I. II. I. 3.6 için Griffith (1926), indra'nin gücü ve zaferini annelerinden aldigina yönelik bir inancin bulundugu söylemektedir. II. IV. I. 6.1-3 ise indra'ya atfedilmiç övgü

7 Fracapati'nin kizi, ermiç Kaçyapa'nin karisidir. Aditi tanrilarin anasidir. Mitra-Varuna, Äditya, Rudra, indra gibi tanrilar onun çocugudur (Farvatiy, 2G13, s. 28).

8 Toprak ana.

9 Tanri Brahma'nin karisi, konuçma ve ögrenme tanriçasidir. Sanskrit dilini ve Devanagari alfabesini bulan tanriçadir. Ayni zamanda bilim ve sanatin da tanriçasi olarak bilinir. O ayni zamanda bir nehir adidir (Kaya, 2GG3, s. 170).

10 Manu'nun sonradan kadina dönü^en ogludur. Tanri §iva'nin Kamyavan diye bilinen bir ormani vardir. §iva ormanina giren erkegin kadina dönü^mesi için lanet okur. ila bir gün gezinirken bu ormandan geçer ve lanet oldugu üzere kadina dönüijür (Farvatiy, 2G13, s. 122). Rigveda V. 41. 19'da sigir çobanlarinin anasi olarak görülür; ancak Sayana'nin yorumuna göre Rigveda VII. 16. S'de kurbansal törenle iliçkili bir tanriçadir (Agrawala, 19S4, s. 64).

11 Yüce yeryüzü, Frithivi'ye verilen bir addir (Williams, 19S6, s. 803).

12 Bu tanriça ila ve Sarasvati ile birlikte tanriça ^lüsünü oluçtururlar.

13 Dilek ya da bolluk tanriçasi (Agrawala, 1984, s. 66).

14 Tanri indra'nin karisi.

15 Tanri Varuna'nin karisi.

16 Ateç Tanrisi Agni'nin karisi.

17 Çafak tanriçasi.

18 Kuraklik ifriti.

19 Rudra'nin karisi.

20 Dolunay tanriçasi (Agrawala, 19S4, s. 68).

21 Yeniay tanriçasi (Agrawala, 19S4, s. 68).

22 Ay tanriçasi (Agrawala, 19S4, s. 68).

23 Söz tanriçasidir. Ayni zamanda tanriça Sarasvati'nin bir adidir.

24 Saban izi anlamina gelir. Bolluk ve bereket ile iliçkili bir tanriçadir (Agrawala, 19S4, s. 66).

25 Feri kizi, apsara.

26 Takva tanriçasi (Agrawala, 19S4, s. 67).

27 Gece tanriçasi.

28 Açvinlerin karisi

29 Sözcük anlami, dalgali, iniçli çikiçlidir. Gece tanriçasidir.

30 Ölüm ve yok oluç tanriçasi.

31 indra'nin annesine verilen bir isimdir. Sayana'ya göre bu tanriça Aditi olarak tanimlanabilir (Agrawala, 19S4, s. 61).

32 Güneíj tanriçasi.

33 Ay tanriçasi.

34 inanç tanriçasi.

35 Marutlarin anasi (Agrawala, 1984, s. 61).

36 Gece tanriçasi.

37 Orman tanriçasi (Agrawala, 19S4, s. 68).

dolu bir ilahidir. ilahide indra'nin insan irkinin büyük krali oldugundan bahsedilirken onu bir kadin tanriçanin analik vasfiyla dünyaya getirdiginden söz edilir ve o kutlu annenin (tanriça Aditi) ona hayat bahçettiginin tekrar ve tekrar alti çizilir. Aitareya Upanishad, 2.4'te kadinin dogurganligindan ve neslin devami için dogurganlik eyleminin süreklilik arz etmesi gerektiginden bahsedilir. Samaveda I. IV. II. 4.4'te Toprak Ana (Prithivî)'nin yarattigi bütün canlilari sevdiginden söz edilir. Beyaz Yacurveda XVIII. 35. ilahide Prithivî'nin sütünün güç verdiginden bahsedilmektedir. Yine, Atharvaveda XII. 1. ilahide sik sik Prithivî'nin adi geçtigi görülür. Bir annenin tipki çocuklarina süt verdigi gibi ondan da insanlarin faydalandirmasi istenir.

Kadina atfedilen "cesur" imaji Veda metinlerinde de karçimiza çikmaktadir. Rigveda V. 79. ve 80. ilahiler tamamen Ushas'a adanmiç ilahilerdir. Bu ilahilerde tanriça Ushas'a atfedilen sifatlar çunlardir; gögün kizi, ihtiçamli atlari olan, güçlü, cesur kadin, soylu, parlak olan, yüce, kirmizi renkli, uzaklara içiyan, önce gelen, insanlarin üstüne dogan, izlenmesi kolay yollar oluçturan, gögün çocugu, karanlik ve kötülügü kovan, iffetli kadin, mazlumun yaninda zalimin karçisinda duran. Yine, Rigveda I. 167. 5'te Rudra'nin karisi, Marutlarin gelini olarak görülen Göksel Rodas!, uzun, daginik saçli, kahraman ruhlu ve parlak görün^lü olarak tanimlanir.

Vedalara bakildiginda kadin korunan olmaktan çok koruyan olarak karçimiza çikmaktadir. Rigveda VII. 60.8'de Aditi'nin "koruyucu" niteliginin bulundugu anlaçilmaktadir. Samaveda II. IX. III. 6. ilahi ve Beyaz Yacurveda XXIX. 49. ilahi incelendiginde, Aditi'nin koruyucu vasfinin oldugu görülmektedir. Kadinlarin Vedalar dönemindeki koruyucu vasiflari ilerleyen dönemlerde korunan olarak degiçime ugramiçtir.

Rigveda'da adi geçen baçka bir tanriça olan Sarasvatî'nin de koruyucu özelligi bulunmaktadir. Zira bu tanriçanin Rigveda II. 30.8'de "koruyan, d^manlari yok eden"; VI. 49.7'de "kahramanin karisi, yaçami canlandiran, esin veren, içigin çocugu, korunak"; VI. 61. ilahi tümüyle Sarasvatî'ye adanmiç olup ilahide bu tanriçanin "koruyucu, yardim edici, korkutucu, nefretten koruyan, yakarilmasi gereken, parlak hazinelere götüren" çeklinde nitelendirildigi görülür. Atharvaveda'da Bharatî, ila ve Sarasvatî tanriça ^lüsünün; V. 3.7'de "geniç siginak" olduklarindan bahsedilmektedir. Vedalarda bunlara benzer örnekleri çogaltmak mümkündür. Yine, Rigveda X. 63.16'da Svasti adinda bir tanriçadan bahsedilir. Bu, saadet ve mutluluk tanriçasidir. Bu tanriçanin; zengin, soylu, uzak yollardan gelen, koruyan olarak nitelendirildigi görülür.

Brihadaranyaka Upanishad 6.4.1-28 kadin ve üreme konuludur. Toprak bütün yaratiklarin özü olarak nitelendirilir. Su topragin özüdür. Kadinin kucagi kurban sunma yeridir. Saçlari kutsal çimenler, derisi sikilmiç Soma'dir. 24. çlokada erkek çocuk sahibi olmanin önemi anlatilirken, neslin devami için ogul sahibi olmanin gerekliliginden söz edilir. 27. çlokada Sarasvati'nin tükenmek bilmez, lezzetli, zengin, verimli, cömert ve bir anne gibi nitelendirildigi görülür. 28. çlokada ila adinda bir yenilenme, tazelenme tanriçasinin varligindan söz edilir. Bu tanriça kahraman doguran kahraman bir kadin olarak tanimlanir (Upanishadlar, 2008, s. 82-87).

Samaveda I. II. I. 1.5.'te Agni'ye doguçtan yedi anne tarafindan alimligin ögretildiginden bahsedilir. I. II. I. 3.6 için Griffith (1926), indra'nin gücü ve zaferini annelerinden aldigina yönelik bir imanin bulundugunu söylemektedir. II. IV. I. 6.1-3 ise indra'ya atfedilmiç övgü dolu bir ilahidir. ilahide indra'nin insan irkinin büyük krali oldugundan bahsedilirken onu bir kadin

tanriçanin analik vasfiyla dünyaya getirdiginden söz edilir ve o kutlu annenin ona hayat bahçettiginin tekrar ve tekrar alti çizilir. Grifftih bu tanriçanin Aditi oldugunu söyler.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Atharvaveda'da dogum ritüeli ve çocuk sahibi olabilme arzusu ile ilgili olarak VII. 49. ilahide de evlat sahibi olabilmek için sarf edilen büyülü sözlerde §u tanriçalarin adlari geçmektedir: Rat, Açvinî, indranî, Agnayî, Rodasî, ve Varunanî'dir. I. 11.1-2'de ve 12.1-4'te dogum aninda yapilan hazirliklar ve dogumun yardimci etmenlerinden söz edilir. Söz konusu dogum esnasinda Ermi§ Aryaman'in bir hotar din adami olarak görevde bulundugu, dogum yapacak olan kadini hazirlama esnasinda bebegin dogmasini saglayan tanrilarin hamile kadini rahatlatmasi için sözler sarf edilir. Rahimden dogan çocugun, rüzgärdan ve bulutlardan dogdugu ve ilk olarak kirmizi bir öküzün gök gürültüsüyle birlikte yagmurla gelmesi benzetmesi yapilarak büyülü sözler söylenir. Tüm bedenin saglikli olmasi için yakarilir. II. 28.1-5'te bir dogum ritüelinde kullanilan büyülü sözler oldukça dikkat çekicidir. Çocugun uzun ömürlü olmasi için sözler söylenirken ona dü§manlari tarafindan gelebilecek tüm sikintilardan nasil ki bir anne evladini korursa Mitra'nin da onu korumasi için temennilerde bulunulur. Gök onun babasi toprak onun anasi olsun denir. Aditi'nin onu bir yüz yillik ki§ mevsimi boyunca korumasi istenir. Ona uzun bir hayat vermesi için ayrica Agni, Varuna, Mitra'ya yakarildigi; bir anne olarak Aditi'nin onu koruyup kollamasinin istendigi görülür.

Sonuç

Vedik dönem eserlerinde tanriçalara atfedilen özellikler incelendiginde, ideal Hint kadinindan beklentiyi görebilmek mümkün olacaktir. Her ne kadar Hint kadini aile içi ve toplumsal cinsiyet açisindan rolleri bakimindan Vedik dönemde altin çagini ya§ami§ olsa bile, kadinin kendi kimlik in§asinin toplumsal normlar çerçevesinde çekillendigi veya beklenti oluçturuldugu görülebilir. Keza tanriçalarin özelliklerinin ideal kadina atfedilen nitelikler oldugu yapilan incelemede görülmü§tür. Vedik kültürde kadinlar, koruyucu vasfa sahip tanriçalar gibi sadece ailelerinin degil toplumun da koruyucu unsurlari olarak deger görmü§lerdir.

Metinler içerisinde tanimlanan ve araçtirmalara konu olan ideal kadin figürü üzerinden bakilirsa, tanriçalarin ideal kadin oluçturmada dua edilen bir g^ oldugunu görebiliriz. Anaç duygularla in§a edilmi§ kadin imajini yine anaç duygularla gelecegin belirsizliginden korumasi için tanriçalara dua edilmektedir. insan dostu ve iyiliksever olarak nitelenen tanriçalardan beklentiye bakildiginda; bir kadinin bedeni özelliklerinin estetik olmasi, kahraman ve nesli devam ettirebilecek bir erkek evlat sahibi olmasi, hamileligin ve dogumunun rahat geçmesi, tanriçanin ona kar§i bir anne gibi koruyucu ve cesur olmasi için yakan§larda bulundugu söylenebilir. Bu noktada Veda dönemi eserlerinde kadin karakterden beklentinin de benzer minvalde oldugu görülebilmektedir. Öte yandan, tanriçanin yönlendirme, gelecegi §ekillendirme ve iyiyi yaratabilme özellikleri de dikkate alindiginda aslinda ideal kadinin tanriçanin sevgisini kazanabilmek için kendi öz kimligini oluçturamamayi göze alan ki§i oldugunu da görülmektedir.

Vedik eserlerde kadinin dogurma özelligi sayesinde itibar gördügü, kutsanmasi gerektigi, erkek çocuk dünyaya getirdigi takdirde derecesinin de yükselecegi âçikar bir çekilde sunulmu§, a§k evliliklerine izin verilmesi ragmen; bo§anmi§, dul, çok e§li kadinlar gibi figürlere de yer verilmedigi görülmektedir. Kadinin Vedalar dönemine uygun toplumsal normda dogru kalabilmesi için de tanriçalara benzemesi gerektigi, soyutla somutun yer aldigi bir kar§ila§tirmanin olmasi, rehberlik eden tanriça yolunun seçilmesinin onun sayginlik kazanmasini saglayacagi en önemli çikarimlardandir.

Extended Abstract

The Vedic period has a very important place in Indian literature. It is necessary to mention a very rich corpus known as the Vedas inherited from the Aryans during this period. This corpus is so precious that it bears the traces of the first religious and philosophical thought forms of the Indians and sheds light on the subsequent periods. Through the works of this period, a detailed research of Indian culture can be available, with many practices ranging from religious life in India to marriage, traditions, and customs of Indian culture, and various daily routines. In this study, the place of women in the family and society is examined through Vedic texts. Our study consists of three parts, including the introduction part. In the introduction, why the Vedic period has been chosen and the original value of the study are discussed, in the second part, the studies on women in Vedic texts and the female symbol are emphasized, and in the third part, the goddesses and their qualities mentioned in the Vedic period works, which have an important place in the Indian belief system are emphasized. As a result, it is underlined that in the Vedic period, women were paired with goddesses as role models and that they should be like them, and the similarity between the ideal Indian woman and the goddesses is emphasized, and the qualities of the goddesses are attributed to Indian women. In this study, Kaya's translations of Rigveda and Upanishad and Griffith's translations of Yacurveda, Samaveda and Atharvaveda are the source texts we used.

Philosophy and religion appear as an inseparable whole in India. India's cultural heritage can be found in sources of philosophical thought and religious beliefs ranging from the Vedas to the Upanishads. Thanks to these sacred and philosophical texts belonging to Indian culture, we have information about the Vedic period of India. Throughout the history of civilization, India has attracted the whole world, experienced constant invasions, but instead of disappearing a little more with each invasion, it has managed to increase its richness by absorbing the incoming cultures.

In order to understand the roles of women in terms of family and gender in India in the Vedic period, first of all, it is necessary to go to the real source of traditions, customs and traditions, which are the most important components that make up the culture. In this context, the place of women in Indian literature when the position of women in the Vedic texts, which are the cornerstone of Indian culture, is examined, it is possible to see the responsibilities and authorities of women in social life. What is the place of women in the Vedic period in terms of family and gender roles? What are the qualities of the goddesses of the Vedic period? In line with these questions, women and goddesses in Vedic culture were examined through Vedic texts. In this study, women in the Vedic culture, which overshadowed the later periods with the egalitarian and respectful position it provided to women, were examined in a wide range from the Vedas to the Upanishads.

When the characteristics attributed to goddesses in Vedic period works are examined, it will be possible to see the expectations from the ideal Indian woman. Even though Indian women experienced their golden age in the Vedic period in terms of their roles within the family and gender, it can be seen that the woman's own identity construction was shaped or expectations were formed within the framework of social norms. In Vedic culture, women are like goddesses with protective qualities. Moreover, they were valued not only as protectors of their families but also of society.

When we look at the ideal woman figure defined in the texts, we can see that goddesses are such power prayed for in creating the ideal woman. Goddesses are prayed to protect the female image, built with maternal feelings, from the uncertainty of the future. Considering the expectations from goddesses who are described as human-friendly and benevolent, it can be said that a woman prayed for her physical features to be aesthetic, to have a son who is a hero and can continue the generation, to have a comfortable pregnancy and birth. On the other hand, considering the goddess's ability to guide, shape the future and create good, it can be seen that the ideal woman is the one who risks not being able to create her own identity in order to gain the love of the goddess.

Kaynak^a

Agrawala, P. K. (1984). Goddesses in Ancient India. Abhinav Publications.

Altekar, A. S. (2014). The Position of Women in Hindu Civilization. Motilal Banarsidass Publishers.

Chaitanya, K. (1977). A New History of Sanskrit Literature. Manohar.

Chakravarti, U. (1993). Conceptualising Brahmanical Patriarchy in Early India: Gender, Caste, Class and State. Economic and Political Weekly, 28 (14), 579-585.

Chatterji, S. K. (Ed.). (1993). The Cultural Heritage of India. The Ramakrishna Mission Institute of Culture.

£agda§, K. (1974). Hint Eski Qag Kultur Tarihine Giri§. Ankara Universitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakultesi Yayinlari.

£andra, S. V. (2009). Bhartiy SanskrtiMem Striyom Kl Sthiti. D. K. Printworld Private Limited.

Dallapiccola, A. L. (2013). HintMitleri. £ev. Bilgesu Savci. Phoenix Yayinevi.

Das, A. C. (1925). Rgvedic Culture. U. N. Dhur & Co.

Dasgupta, S. (1975). A History of Indian Philosophy (I-V). Motilal Banarsidass.

Dwivedi, M., Malik, S. (2022). Status of Women in Vedic Period. Journal of Positive School Psychology. Vol. 6, No. 3, 5693-5702.

Griffith, R. T. H. (1895). Hymns of The Atharva-Veda Vol. I. E. J. Lazarus & Co.

Griffith, R. T. H. (1896). Hymns of The Atharva-Veda, Vol. II. E. J. Lazarus & Co.

Griffith, R. T. H. (1926). The Hymns of the Samaveda. E. J. Lazarus & Co.

Griffith, R. T. H. (1927). The Hymns of The White Yacurveda. Freeman & Co. Ltd.

Kaushik, V. ve Sharma, B. R. (1998). Indian Woman ThrougAges. Sarup & Sons.

Kaya, K. (2003). HintMitolojisi Sozlugu. imge Kitabevi.

Kayali, Y. (2013). Eski Bir Hint Gelenegi: Sati, Ankara Universitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakultesi Dergisi, 53 (1), 365-374.

Lokeswarananda, S. (1993). The Cultural Heritage of India Vol. I. Ramakrishna Mission Institute of Culture.

Lubin, T. (2020). Retrofitting a Vedic Origin for a Classical Hindu Goddess. Journal of the American Oriental Society. 140 (1), 37-46.

Macdonell, A. A. (1900). A History of Sanskrit Literature. William Heinemann.

Macdonell, A. A. (2024). A Practical Sanskrit Dictionary. Digital Dictionaries of South Asia. dsal.uchicago.edu/cgi-bin/app/macdonell_query.py?qs=traivarnika&matchtype=default; E.T. 13.02.2024.

Mani, V. (1996). Puranic Encyclopaedia. Motilal Banarsidass Publishers.

Mishra, S. (2014). Women in Social Life: An Exploration Through Vedic Culture. SSRN: http s://ssrn.com/abstract=2541168

Omvedt, G. (2000). Towards a Theory of 'Brahmanic Patriarchy'. Economic and Political Weekly, 35 (4), 187-190.

Orr, C. I. (1977). Premchand's Use of Folklore in His Short Stories. Nanzan University Asian Folklore Studies, 36 (1), 31-56.

Pal, B. (2019). The Saga of Women's Status in Ancient Indian Civilization. Miscellanea Geographica, 23 (3), 180-184.

Pandey, §. (1977). Bhartiy Civan Aur Sanskrti. Kendriya Hindi Sansthan.

Parvatiy, L. S. (2013). Bhartiy Sanskrti Ko§. Rajpal Publishing.

Rigveda (2018). £ev. Korhan Kaya. i§ Bankasi Kültür Yayinlari.

Rout, N. (2016). Role of Women in Ancient India. Odisha Review. 42-47.

Ruben, W. (1944). Eski Hind Tarihi. £ev. C. Z. §anbey. ideal Matbaa.

Sarkar, S. (2020). Pregnancy, Birthing, Breastfeeding and Mothering: Hindu Perspectives from Scriptures and Practices. Open Theology. 6, 104-116.

Upanishadlar. (2008). £ev. Korhan Kaya. i§ Bankasi Kültür Yayinlari.

Wadley, S. S. (1977). Women and the Hindu Tradition. Women and National Development: The Complexities of Change. The University of Chicago Press. 113-125.

Williams, M. (1986). A Sanskrit-English Dictionary. Clarendon Press.

Witzel, M. (2009). Female Rishis and Philosophers in the Veda. Journal of South Asia Women Studies 11 (1). http://nrs.harvard.edu/urn-3:HUL.InstRepos:9886300

Yogurt, C. (2021a). Disregarding Female Dignity in Valmiki's Epic Poem 'Ramayana' And Premchand's Story 'Nirvasan'. ErciyesAkademi, 35 (1), 221-234.

Yogurt, C. (2021b). Premgand'in Öykülerinde Kadin Motifleri. [Yayimlanmami§ Doktora Tezi]. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Zaidi, S., Ramarajan, A., Qui, R., Raucher, M., Chadwick, R. & Nossier, A. (2009). Sexual Rights and Gender Roles in A Religious Context. International Journal of Gynecology and Obstetrics 106, 151-155.

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu çaliçmanin hazirlanma surecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tum çaliçmalarin kaynakçada belirtildigi beyan olunur. / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.

Çatiçma beyani/Declaration of Conflict: Çaliçmada kiçi ya da kurumlar arasi çikar çatiçmasinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan çaliçmalarinin telif hakkina sahiptirler ve çaliçmalari CC BY-NC 4.0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.