Научная статья на тему 'NECÎB MAHFÛZ’UN MİRÂMÂR ADLI ROMANININ ARA DİL İNGİLİZCEDEN YAPILAN TÜRKÇEYE ÇEVİRİSİ İLE ARAPÇA KAYNAK METNİNİN KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEMESİ'

NECÎB MAHFÛZ’UN MİRÂMÂR ADLI ROMANININ ARA DİL İNGİLİZCEDEN YAPILAN TÜRKÇEYE ÇEVİRİSİ İLE ARAPÇA KAYNAK METNİNİN KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEMESİ Текст научной статьи по специальности «Языкознание и литературоведение»

CC BY
13
2
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
Ключевые слова
Mirâmâr / Necîb Mahfûz / Arapça / Eşdeğerlik / Ara dil / Anlam kaybı. / Mirâmâr / Najîb Mahfouz / Arabic / Equivalence / Interlanguage / Loss of meaning.

Аннотация научной статьи по языкознанию и литературоведению, автор научной работы — Murat Özcan, Gürkan Dağbaşi, Yasin Murat Demi̇R

Bu çalışmanın amacı Mısırlı yazar Necîb Mahfûz’un Mirâmâr adlı orijinali Arapça olan romanının ara dil İngilizceden Türkçeye yapılmış çevirisini incelemek ve eşdeğerlik açısından değerlendirmektir. Çevirinin kaynak dilden erek dile yapılan metinsel ve dilsel bir aktarım işlemi olduğu bilinmektedir. Geçmişten bugüne kadar çeviri diller ve kültürlerarasında bir köprü vazifesi görmektedir. Daha önce haberdar olunmayan bir durum, kültür, konu ve benzeri birçok şeyi çeviri tanıtmakta, tanınan şeylerin ise farklı boyutlarını aktarmaktadır. Çeviri sırasında her ifadeye eşdeğer bir sözcük ya da ifade bulmak bir çevirmen için kolay değildir. Her kültür kendisine has sözcükler, ifadeler barındırır. Çevirisi yapılan diller arasında çevirmenin anlam kaybı olmadan en yakın şekilde hedef dile aktarım sağlaması gerekmektedir. Kaynak metin ve hedef metin arasında ne kadar iyi eşdeğerlik sağlanırsa çeviri o kadar iyi olacaktır. Kaynak dili Arapça olan Mirâmâr romanı öncelikle İngilizceye çevrilmiştir. İngilizceden de Türkçeye çevrilmiştir. Bu çalışmada; İngilizce metinden yapılmış olan Türkçe çeviri ile Arapça asıl metnin karşılaştırmalı olarak incelenmesi şeklinde bir metot takip edilmiştir. Bu şekilde araya başka bir dil girince birtakım anlam kayıpları oluştuğu tespit edilmiştir. Bu tarz anlam kayıplarının oluşmaması için Arapçadan Türkçeye yeniden çevrilmesi gerekmektedir. Ara dil kullanılarak yapılan çeviriler için de editoryal bir süreç izlenmesi tavsiye edilmektedir.

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.
iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.
i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.

A COMPARATIVE ANALYSIS OF THE TRANSLATION OF THE ARABIC SOURCE TEXT OF NAJÎB MAHFOUZ'S MIRÂMÂR NOVEL FROM ENGLISH INTERLANGUAGE TO TURKISH

The aim of this study is to examine the translation of Egyptian writer Necîb Mahfûz's Mirâmâr novel, originally written in Arabic, from the intermediary language English into Turkish, and to evaluate it in terms of equivalence. It is known that translation is a textual and linguistic transfer process from a source language to a target language. From past to present, it has served as a bridge between languages and cultures. Translation introduces a situation, culture, subject and many other things that were previously unknown, and conveys different dimensions of known things. It is not easy for a translator to find an equivalent word or expression for each statement during translation. Every culture has its own words and statement. Among the languages being translated, the translator must provide a closest translation to the target language without loss of meaning. The better equivalence is achieved between a source text and a target text, the better translation will be. The novel Mirâmâr, whose source language is Arabic, was first translated into English. It has also been translated from English to Turkish. In this study; a method of comparative analysis of the Turkish translation made from the English text and the Arabic original text was followed. It has been determined that some meaning losses occur when another language is introduced in this way. It needs to be re-translated from Arabic to Turkish to avoid such loss of meaning. It is recommended following an editorial process for translations made using intermediate languages.

Текст научной работы на тему «NECÎB MAHFÛZ’UN MİRÂMÂR ADLI ROMANININ ARA DİL İNGİLİZCEDEN YAPILAN TÜRKÇEYE ÇEVİRİSİ İLE ARAPÇA KAYNAK METNİNİN KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEMESİ»

E-ISSN: 2667-4262

Atif/Citation: Özcan, M., Dagba§i, G. & Demir, Y. M. (2023). Necib Mahfuz'un Mirämär adli romaninin ara dil íngilizceden yapilan Türkjeye jevirisi ile Arapja kaynak metninin kar§ila§tirmali bir incelemesi. Uluslararasi Dil, Edebiyat ve Kültür Araftirmalari Dergisi (UDEKAD), 6 (2), s. 302-320. DOI: https://doi.org/10.37999/udekad.1365043

Murat OZCAN* Gürkan DAGBASI" Yasin Murat DEMÍR "

NECÍB MAHFÜZ'UN MÍRAMAR ADLI ROMANININ ARA DÍL ÍNGÍLÍZCEDEN YAPILAN TÜRKCEYE CEVÍRÍSÍ ÍLE ARAPCA KAYNAK METNÍNÍN KAR$ILA$TIRMALI BÍR ÍNCELEMESÍ

A COMPARATIVE ANALYSIS OF THE TRANSLATION OF THE ARABIC SOURCE TEXT OF NAjfB MAHFOUZ'S MIRAMAR NOVEL FROM ENGLISH INTERLANGUAGE TO TURKISH

ÖZET

Bu fali^mamn amaci Misirli yazar Necib Mahfüz'un Mirämär adli orijinali Arapja olan romaninin ara dil Ingilizceden Türkfeye yapilmi§ jevirisini incelemek ve e^degerlik ajisindan degerlendirmektir. Qevirinin kaynak dilden erek dile yapilan metinsel ve dilsel bir aktarim i^lemi oldugu bilinmektedir. Gejmi^ten bugüne kadar jeviri diller ve kültürlerarasinda bir köprü vazifesi görmektedir. Daha önce haberdar olunmayan bir durum, kültür, konu ve benzeri birjok §eyi jeviri tanitmakta, taninan §eylerin ise farkli boyutlarini aktarmaktadir. Qeviri sirasinda her ifadeye e^deger bir sözcük ya da ifade bulmak bir jevirmen ifin kolay degildir. Her kültür kendisine has sözcükler, ifadeler barindirir. Qevirisi yapilan diller arasinda jevirmenin anlam kaybi olmadan en yakin §ekilde hedef dile aktarim saglamasi gerekmektedir. Kaynak metin ve hedef metin arasinda ne kadar iyi e^degerlik saglanirsa jeviri o kadar iyi olacaktir. Kaynak dili Arapja olan Mirämär romani öncelikle Ingilizceye jevrilmi^tir. Ingilizceden de Türkfeye jevrilmi^tir. Bu fali^mada; Ingilizce metinden yapilmi§ olan Türkfe jeviri ile Arapja asil metnin kar§ila§tirmali olarak incelenmesi §eklinde bir metot takip edilmi^tir. Bu §ekilde araya ba§ka bir dil girince birtakim anlam kayiplari olu^tugu tespit edilmi^tir. Bu tarz anlam kayiplarinin olu^mamasi ifin Arapjadan Türkfeye yeniden jevrilmesi gerekmektedir. Ara dil kullanilarak yapilan jeviriler ifin de editoryal bir süref izlenmesi tavsiye edilmektedir.

Anahtar kelimeler: Mirämär, Necib Mahfüz, Arapga, E§degerlik, Ara dil, Anlam kaybi.

ABSTRACT

The aim of this study is to examine the translation of Egyptian writer Necib Mahfüz's Miramar novel, originally written in Arabic, from the intermediary language English into Turkish, and to evaluate it in terms of equivalence. It is known that translation is a textual and linguistic transfer process from a source language to a target language. From past to present, it has served as a bridge between languages and cultures. Translation introduces a situation, culture, subject and many other things that were previously unknown, and conveys different dimensions of known things. It is not easy for a translator to find an equivalent word or expression for each statement during translation. Every culture has its own words and statement. Among the languages being translated, the translator must provide a closest translation to the target language without loss of meaning. The better equivalence is achieved between a source text and a target text, the better translation will be. The novel Miramar, whose source language is Arabic, was first translated into English. It has also been translated from English to Turkish. In this study; a method of comparative analysis of the Turkish translation made from the English text and the Arabic original text was followed. It has been determined that some meaning losses occur when another language is introduced in this way. It needs to be re-translated from Arabic to Turkish to avoid such loss of meaning. It is recommended following an editorial process for translations made using intermediate languages.

Keywords: Miramar, Najib Mahfouz, Arabic, Equivalence, Interlanguage, Loss of meaning.

* Prof. Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi Egitim Fakültesi, Yabanci Diller Egitimi Bölümü, Arap Dili Egitimi Ana Bilim Dalí, Ankara / Türkiye. E-posta: mozcan58@gmail.com

** Doj. Dr., Ankara Haci Bayram Veli Üniversitesi, Yabanci Diller Yüksekokulu, Yabanci Diller Bölümü, Ankara / Türkiye. E-posta: gurkan.dagbasi@hbv.edu.tr.

*** Doj. Dr., Ankara Haci Bayram Veli Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Mütercim ve Tercümanlik Bölümü, Mütercim Tercümanlik (Arapja) Anabilim Dali, Ankara / Türkiye. E-posta: murat.demir@hbv.edu.tr

Makale Bilgisi (Article Info): Ara^tirma makalesi / Research Article, Makale Geli§ Tarihi (Received): 22.09.2023, Makale Kabul Tarihi (Accepted): 05.12.2023

Giri§

£eviri, farki insanlarin ve kültürlerin birbirini tanimasinda önemli bir role sahiptir. £eviri, ayni zamanda farkli toplumlarin kültürel birikimlerini payla§masinda ve birbirleriyle etkile§ime girme süre9lerinde dogrudan etkili bir eylem oldugu dü§ünülmektedir (Güzeler & Arkan, 2022, s. 1242). Ge9mi§ten bugüne kadar 9evirinin diller ve kültürlerarasinda bir köprü vazifesi gördügü bilinen bir ger9ektir. Bir ba§ka deyi§le 9eviri, kaynak dilden erek dile yapilan metinsel ve dilsel bir aktarim i§lemidir. £evirinin, daha önce haberdar olunmayan bir durum, kültür, konu ve benzeri bir9ok §eyi tanitan, taninan §eylerin ise farkli boyutlarini aktaran bir i§levi bulunmaktadir.

Bilim ve teknolojinin geli§mesiyle birlikte günbegün kü9ülen dünyada 9eviri olgusu hem dil i^i hem de diller arasi düzeyde ileti§imin ayrilmaz bir par9asi olarak önemini ve güncelligini bütün sorunlariyla birlikte korumaya devam etmektedir (Akta§, 1996, s. 16). Gelten teknoloji sayesinde ge§itli programlar sayesinde diller arasinda hizli bir §ekilde 9eviri yapilabilmektedir. Toplumlar arasi etkile§imin artmasi ve dünya üzerinde bir9ok alanda hizli geli§meler ya§anmasi sebebiyle 9eviriye olan ihtiya9 giderek artmaktadir (§anverdi & I§idan, 2021, s. 208). Ancak duygu, dü§ünce ve kültürel birtakim özellikler barindiran metinlerin bu dijital ortamlar vasitasiyla hedef dile aktarimi i§inin ehli olan bir 9evirmenin 9evirdigi kadar ba§arili olamamaktadir. Yapay zekanin giderek geli§mesi ile birlikte ilerleyen zamanlarda bilgisayarin §imdikinden daha ba§arili 9eviriler yapabilecegi tahmin edilmektedir.

Bir toplumun kültürünü tanimada edebi 9evirilerin olduk9a önemli bir rolü vardir. Dünyanin ba§ka bir yerinde ba§ka bir toplumda ya§ami§ ya da ya§amakta olan insanlarin duygularini, dü§üncelerini anlamaya yardimci olur. Diger kültürleri ögrenen kimseler ayni zamanda kendi dünyasini da geni§letmi§ olur.

Günümüzde 9eviri faaliyetleri pek 9ok nedenden dolayi gerekli görülmekte ve önemli i§levler üstlenmektedir. Bu 9eviriler yapilirken de 9evirmenlere olduk9a fazla görev dü§mektedir. Ayni zamanda 9evirileri sirasinda birtakim sorumluluklar üstlenmektedirler. £evirmen kaynak metne sadiktir. Ancak ayni zamanda özgün olmasi gereken bir fikir i§9isi gibidir. Kaynak bir metnin ba§ka bir dilde yer edinmesi ifin bir üretim a§amasi gerekmektedir. Ortaya 9ikan ürün bir yönüyle 9evirmenin yeniden ürettigi metnidir. Ba§arili bir 9eviri okundugunda yazari mi yoksa 9evirmen mi okunuyor oldugunu kari§tirma olasiligi olabilmektedir (Yildiz & Kurt, 2018, s. 3).

Aksoy (2001); e§degerlik kavrami bazen 9evirmenin özgün metinle özgürce oynamasi, bazen de özgün metne simsiki bagli kalmasi tarti§malarini dogurur, ancak bunlar 9eviri yöntemlerinin bir anlatisi olarak degerlendirilmelidir ifadesini kullanmaktadir.

Toury'nin (1980) ifadesine göre Ü9 tür 9eviri yapilabilmektedir: Kabul edilebilir, yeterli ve e§deger 9eviri. Kabul edilebilir 9eviri, bir dildeki metnin ba§ka bir dile, anlam ve mesaj a9isindan 9ok büyük fark olmadan aktarilmasi anlamina gelmektedir. Yeterli 9eviri ise 9eviri metnin kaynak metnin bir9ok özelligini ta§imasi ve kaynak metni okuyan birinde olu§an 9ogu etkinin, erek metni okuyanda da olu§masi anlamina gelmektedir. E§deger 9eviri ifin de §u ifadeye yer vermektedir: Metinlerin ne tür ve ne derecede birbirine e§degerlik gösterdikleridir.

£eviri yapilirken her ifadeye e§deger bir sözcük ya da ifade bulmak her zaman kolay olmayabilir. Her kültürün ya§adigi 9evreye göre geli§mi§ bir dil dünyasi bulunur. Türk9ede bulunan akrabalik ile ilgili isimlendirmeler ba§ka bir9ok dilde bulunmayabilir. Arap9ada da deve

ile ilgili yüzlerce isim bulunmaktadir (Tanir, 2020, s. 20). Ayni §ekilde Eskimo dilinde de kar ve buz ile alakali sayisiz sözcük bulunmaktadir (Mengü, 2002, s. 77). Birbirinde bulunmayan bu sözcüklerin çevirisi yapilirken çevirmen anlam kaybi olmadan en yakin §ekilde hedef dile aktarim saglamasi gerekmektedir.

iyi bir çevirmen çeviri i§leminin neler gerektirdigini, çevirmenin görevinin ne oldugunu, çeviri sorunlarinin hangi yöntemlerle açilabilecegini bilmelidir. Hedef dil ve kültürdeki çeviri gelenegini yeteri kadar tanimalidir. Öte yandan bu çeviriyi degerlendirecek eleçtirmenin kaynak metni dizgesel bir çekilde dil, kültür, ileti ve yazinsal özelliklerinin üzerinde durarak inceleyebilme yetenegine sahip olmasi gerekmektedir (Aksoy, 2001, s. 2).

Bir dilden diger bir dile çeviri yaparken anlam kaybi olmasi, anlam daralmasi olmasi, eçdegerligin tam olarak saglanamamasi sorunlarinin yaçanabilmesi muhtemel iken bir de araya bir dilin araci olarak girmesiyle bu kayiplarin daha fazla olmasi önceden beklenen bir sorundur.

Necîb Mahfûz'un Mirâmâr adli romani Arapça olarak kaleme alinmiçtir. Daha sonra ingilizceye çevrilmi§tir. Tûrkçeye çevirisi de Arapça orijinal metninden degil ara dil ingilizceden yapilmi§tir.

Bu çaliçmada ara dil kullanilarak yapilan bu çevirideki anlam kayiplari, anlam daralmalari, eçdegerlik sorunlari ele alinmiç ve degerlendirilmiçtir.

Necîb Mahfûz hakkinda, özellikle onun 1988 yilinda Nobel Edebiyat ödülünü almasindan sonra Türkiye'de pek çok akademik çaliçma yapildigi gözlemlenmektedir. Bu çaliçmalar arasinda, Necîb Mahfûz'un sembolik romanlari (Yildiz, 2020), Necîb Mahfûz Toplumsal Gerçekçi Romanlari (Ürün, 2003) gibi eserler onun hayatina eserlerine ve roman türlerine geni§ olarak deginmektedirler. Yine literatürde romanlarini çe§itli açilardan inceleyen bazi çaliçmalar yayinlanmiçtir. Yildiz (2017); sunmuç oldugu bir bildirisinde Türkiye'de Necîb Mahfûz literatürüne genel bir baki§ atmiçtir ve o güne kadar yapilmiç olan bütün çaliçmalarin neleri içerdigine dair bilgilere yer yermiçtir. Bu romanlarinin birçogu Tûrkçeye çevrilmiçtir. Çevrilen eserlerinin çevirisini inceleyen bazi çaliçmalar yapilmiçtir (Baran, 2023; Civelek, Baran, 2020; Kocabiyik, 2022; Kocabiyik, Özcan, 2022; Koç, 2018; Mohammed, 2017; Özcan, 2017; Yildiz, 2009; Yildiz, §anverdi, 2019). Yaptigimiz bu çaliçmayi daha önceki çaliçmalardan farkli kilan unsur ise Necîb Mahfûz'un bazi eserlerinin Arapçadan Tûrkçeye ara dil ingilizce kullanilarak yapilan çevirilerinden birisini incelemesidir. Ara dil ingilizce kullanilarak yapilan çevirileri inceleyen baçka çaliçmalar da literatürde bulunmaktadir (Yildiz, Kurt, 2018; Yilmaz, 2020; Baran, 2022).

Necîb Mahfûz'un Hayati

11 Aralik 1911'de Kahire'nin Cemâliye semtinde dogmuçtur. ilk ve orta ögrenimini ailesinin taçindigi Abbâsiye mahallesinde tamamlamiçtir. 1934'te Kahire Üniversitesi'nin Felsefe Bölümü'nü bitirdikten sonra ayni alanda yüksek lisans yapmiçtir. Çeçitli kurumlarda farkli görevlerde bulunmuçtur. Daha sonra el-Ehrâm gazetesinde kö§e yazarligi yapmaya, kisa hikâye ve roman yazmaya devam etti. Ünlü edebiyatçilardan Tolstoy, Dostoyevsky, Chekov, Maupassant, Shakespeare, Ibsen, Flaubert, Sartre, Albert Camus, François Mauriac'in eserlerini okudu ve bunlardan etkilendi. Ancak Necîb Mahfûz'un asil tesirlerinde kaldigi, dûçûnce yapisinin ve kiçiliginin oluçumunda rol oynadiklari bilinen en önemli Arap yazarlari Abbas Mahmûd el-Akkâd

ile Tâhâ Hüseyin'dir. Bizzat kendisi yazarligi Akkâd'dan, akilciligi ve Bati ile verimli iletiçim kurmayi Tâhâ Hüseyin'den ögrendigini söylemi§tir. Yazarligina eski Misir tarihini konu edinen 'Abessû'l-Akdâr, RâdûbÎs ve Kiffâhu TÎbe gibi eserlerle ba§lami§tir. Daha sonra toplumsal gerçekçi roman yazimina yönelmi§tir. Bu romanlarin en ünlüleri Misir toplumunun bir yansimasi olan, Kahire'nin Hüseyin semtindeki bir sokakta yaçanan olaylari konu alan Zükaku'l-Midak, orta halli bir ailenin ûç kuçagini anlatan Beyne'l-Kasreyn, Kaarû'§-§evk ve es-Sükkeriyye'dir. 23 Temmuz 1952 devriminin ardindan bir sûre edebiyattan uzak kalan NecÎb Mahfûz, 1959'da el-Ehrâm gazetesinde tefrikasina baçladigi Evlâdû hâretinâ adli sembolik romaniyla yeniden edebiyata dönmü§tür. Daha sonra el-Lis ve'l-kilâb, es-Sûmmân ve'l-harÎf, et-TarÎk, e§-Çehhâz, Sersere fevka'n-NÎl ve MÎrâmâr adli sembolik romanlarini kaleme almiçtir (Yildiz, 2019, s. 348). Mahfûz'un 1988 yili Nobel edebiyat ödülünü almasinda sembolik romanlarinin büyük payi vardir. Onun romanlari Misir'in sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik fotografi gibidir. Roman ve hikâyelerinde mekân hep Kahire'dir. Kullandigi dil "fusha" denilen standart yazi dili Arapçasidir. NecÎb Mahfûz 30 Agustos 2006 tarihinde vefat etti (Yildiz, 2017, s. 3). Roman ve hikâye alanlarinda oldukça fazla eser kaleme alan Mahfûz'un eserlerinin birçogu Tûrkçeye çevirisi yapilmiçtir. Bazilari orijinal Arapçadan bazilari da ara dil ingilizce kullanilarak Tûrkçeye aktarilmiçtir.

Açagidaki tabloda NecÎb Mahfûz'un ara dil ingilizceden Tûrkçeye yapilan çeviriler görülmektedir:

Romanin Arapçada ve Tûrkçede Adi Ingilizceden £evirmeni/Yayinevi

MÎrâmâr (1967) Miramar (1989), (2010) Suat Ertüzün / Kirmizi Kedi Yüksel Peker / Adam

et-TarÎk (1964) Arayiç (2012) I§il Alatli / Hit

Bidâye ve Nihâye (1949) Baçlangiç ve Son (2011) I§il Alatli / Hit

el-Merâyâ (1972) Aynalar (2010) I§il Alatli / Hit

Hadratu'l-Muhterem (1976) Muhterem Efendim (2012) I§il Alatli / Hit

Es-Semmân ve'l-HarÎf (1962) Güz Yilginligi (2013) I§il Alatli / Hit

Beyne'l-Kasrayn (1956) Saray Gezisi / Kahire Ûçlemesi I. Kitap (2008) I§il Alatli / Hit

Kasru'ç-§evk (1957) §evk Sarayi / Kahire Ûçlemesi II. Kitap (2008) I§il Alatli / Hit

es-Sukkeriyye (1957) Çeker Sokagi / Kahire Ûçlemesi III. Kitap (2008) I§il Alatli / Hit

es-Serâb (1948) Serap (2010) I§il Alatli / Hit

Asru'l-Hubb (1980) Açk Zamani (2010) Dilek §endil / Kirmizi Kedi

el-Kernek (1974) Karnak Kafe (2008) Leyla Tongug Basmaci / Kirmizi Kedi

Evlâdu Hâratinâ (1967) Cebelavi Sokagi'nin Çocuklari (2008) Leyla TonguQ Basmaci / Kirmizi Kedi

Kuçtimur (1988) Kuçtimur Kahvehanesi (2012) Utku Umut Bulsun / Kirmizi Kedi

Melhametu'l-Harâfiç (1977) Ezilenler (2013) Volkan Atmaca / Kirmizi Kedi

El-Hubb tahte'l-Matar (1973) Ayga Qinaroglu / Kirmizi Kedi

Yagmurda A§k (2018)

The Time and the Place: And Other Stories (1992) (Arapgada bu isimle bir kitap yaymlanmami§tir, ingilizcede hikaye segkisi yapilmi§tir.) Zaman ve Mekan (2019) Ayça Çinaroglu / Kirmizi Kedi

e§-§ehhaz (1965) Dilenci (2009) Erdal Alova / Bordo Siyah/Hit

Efrahu'l-Kubbe (1981) Dugun Evi (2010) Asli Çingil / Kirmizi Kedi

Yukaridakilere ek olarak hem Arapçadan hem de ara dil ingilizceden çevirisi yapilan eserler de bulunmaktadir. Bunlar da çunlardir:

Romanin Arapçada ve Tûrkçede Adi Ingilizceden Çevirmeni/Yayinevi Arapçadan Çevirmeni/Yayinevi

el-Bâkî mine'z-Zemen Sâ'a (1982) Zamanin Hükmü (2011) / Nil'in Ûç Çocugu (1992) Utku Umut Bulsun / Kirmizi Kedi Kadir Polater / insan

Yevme Kutile'z-Za'îm (1985) Baçkanin Öldürüldügü Gün (1992/2010) ilknur Özdemir/ Kirmizi Kedi Lütfullah Gökta§ / Agaç

el-Liss ve'l-Kilâb (1961) Hirsiz ve Köpekler (1996/2009) Avi Pardo / Kirmizi Kedi Rahmi Er / Vadi

el-Kâhiretu'l-Cedîde (1945) Kahire Modern (2016) / Savrulan Kahire (2005) Olcay Boynudelik Arli / Kirmizi Kedi Halim Öznurhan / Meneviç

Zukâku ' l -Midakk (1947) Midak Sokagi (1977), (2011) / Sokaktakiler (1989) Leyla Tonguç Basmaci / Kirmizi Kedi Güler Dikmen / Cem Hasan Akay / insan

Bu çevirilerin yani sira bir de sadece kaynak dil Arapçadan Tûrkçeye çevirisi bulunan eserler bulunmaktadir, bu eserlerin ingilizce ara dil ile yapilmiç çevirileri henüz bulunmamaktadir. Bu romanlar da çunlardir:

Romanin Arapçada ve Tûrkçede Adi Arapçadan Çevirmeni/Yayinevi

es-Summân ve'l-Harîf (1962) Bildircin ve Sonbahar (2000) Ali Ekber Aliyev / Kaknüs

Leyâlî Elf Leyle (1982) Binbirinci Geceden Sonra (2002) Said Aykut / Oglak

Hânu'l-Halîlî (1946) Han el Halili / Hân el Halîlî'de (1999) Bedrettin Aytaç / Hit / Papirüs

Rihle ibn Fattûme (1983) ibn Fattume'nin Seyahati (2013) Doç. Dr. Nevzat H. Yanik / Hit

Sersera fevka'n-Nîl (1966) Nil Üstünde Gevezelik (2012) Rahmi Er / Hece

Necîb Mahfûz'un bazi romanlarinin da Tûrkçeye çevirisi hiç bulunmamaktadir. Bu eserler de çunlardir ve çevrilmeyi beklemektedirler:

1. Abesu'l-Akdâr (1939)

2. Râdûbîs (1943)

3. Tîbe Kifâhu (1944)

4. Kalbu'l-Leyl (1975)

5. el-Âi§u fi'l-Hakîka (1985)

6. Hadisu's-Sabâhi ve'l-Mesâ (1987)

Genel anlamda bakildiginda Necîb Mahfûz'un 34 romaninin 28 tanesini Türk okuyucu okuyabilmektedir. Bu da Türkiye'de ona karçi ne kadar teveccüh oldugunu gösteren bir delil sayilabilir. 1988 yilinda Nobel Edebiyat Ödülü'ne layik görülmesi onun hem dünya da hem de

Türkiye'de daha yakindan takip edilmesine ve okunmasina vesile olmuçtur. Hayati ve eserleri ile ilgili birçok araçtirma ve tez yapilmi§tir (Yildiz, 2017).

Mirâmâr Romani

Necîb Mahfûz bu romani 1967 yilinda yayinlami§tir. Mirâmâr sembolik romanlarinin yedincisidir. Roman, Misir'in Akdeniz'e kiyisi olan iskenderiye §ehrinin kordon boyunda bulunan Mirâmâr isimli pansiyonda kalan kiçilerin baçindan geçen olaylari anlatmaktadir. Mirâmâr pansiyonu çok fazla odasi olmayan, ki§lari daha çok ögrencilerin tercih ettigi yazlari da gelen herkesin konakladigi mütevazi bir i§letmedir. Çok fazla odasi bulunmazken çaliçan ki§i sayisi da oldukça azdir. Pansiyonu Yunan asilli yaçli bir kadin olan Mariana içletmektedir. Kûçûk bir otel oldugu için burada kalan herkes birlikte yiyip içip, eglenip vakit geçirmektedirler. Mirâmâr isminin nereden geldigine bakildiginda birçok rivayet oldugu görülmektedir. Mirâmâr Amerika Birleçik Devletleri'nin Florida eyaletinde deniz kenarinda bulunan bir §ehrin ismidir. Otelin ismi oradan esinlenmiç olabilir. iskenderiye'de bugün gerçekten romanin geçtigi yerde bu isimle bir otel bulunmaktadir.

Romanin içerik bakimindan diger romanlardan farkli bir yöntemi vardir. Romanda geçen dört karakterin gözünden ayni olaylar tekrar tekrar anlatilmaktadir. Okuyucu ayni olaylari farkli baki§ açisindan tekrar gözlemlemektedir. Belki bu yüzden romanda sadece bir hikâye anlatilmiçtir denilebilir. Romanin basilip yayinlanmasindan iki yil sonra 1969 yilinda ayni isimle bir de filmi çekilmiçtir. Filmde zamanin en ünlü isimleri bu karakterleri canlandirmiçtir. Bu film Misir sinemasinda önemli bir yer edinmiçtir (iMDB, 7,2).

Romanda bulunan karakterlere bakildiginda baçkahraman olarak Zehra isimli köyden kaçip Mirâmâr pansiyonda çaliçmakta olan yirmili yaçlarinin baçinda genç bir bayan görülmektedir. Misir'in köylü fellah tayfasindan olan Zehra gönlünü genç bir delikanli olan Serhan el-Bahîrî'ye kaptirir. Çok zeki olan Zehra okuma yazma ögrenmek için bir bayan ögretmenle anlaçir. Pansiyonda onunla ders çaliçirken Serhan ögretmenden etkilenir. Bir köylü kizi yerine okumuç i§ sahibi olmu§ asil bir aileden gelen bir bayanla evlenmenin daha uygun olacagini dü§ünerek Aliye ögretmenle sözlenir. Bunu ögrenen Zehra çok üzülür ve romanin sonunda pansiyondaki içinden ayrilarak köyüne döner ve böylece hikâye üzgün bir sonla sona erer.

Bu anlatilan hikâye ilk önce Âmir Vecdî'nin gözünden anlatilir. Âmir Vecdî Cefd Partisi taraftari eski bir gazeteci olarak bilinmektedir (Yildiz, 1998, 277). iyice yaçlandiktan sonra hayatinin geri kalanini geçirmek üzere eski dostu olan Mariana'nin pansiyonuna gelmiçtir. Çok dindar biri oldugu için sik sik Kur'an'dan ayetler okur. Zehra'ya da çok çefkatli davranir. Onu kizi gibi gördügü için fark ettigi her durum için ona nasihatlerde bulunur. Zehra emellerine ulaçamayip pansiyondan ayrilirken onun için yine dua eder.

Hüsnü Allâm romanda ikinci sirada bulunan anlaticidir. Ayni durumlar bir de onun gözünden takip edilir. Sürekli okumadigi, diploma sahibi olmadigi üzerinde durulur. Oldukça geni§ bir araziye sahip olup yeni bir i§ kurma amaciyla iskenderiye'de bulunmaktadir. Toplumun bozuk yönleri romanda daha çok onun üzerinden i§lenmi§tir.

Ûçûncû sirada Mansur Bâhî isminde bir genç bulunmaktadir. Düriye isminde bir kiza açiktir. Ancak bu kiz onu degil bir baçka kiçiyi tercih ederek onunla evlenmiçtir. Arkadaç çevresi bir örgüte mensup oldugu için polis §efi abisi Mansur Bâhî'yi cezalandirarak iskenderiye Radyosuna

tayinini çikartir. Memleketinden ayri, arkadaçlarindan ayri olan Mansur bir de sevdiginin kendisini degil baçkasini e§ olarak kabul etmesi üzerine Mirâmâr pansiyonunda melankolik bir hayat sürdürür. Düriye'yi bir i§ için geldigi iskenderiye'de tekrar görünce onunla görü§üp açkina devam etmek ister. Ayni zamanda da Düriye'nin kendisini degil Fevzi'yi e§ olarak kabul etmesini de bir türlü kabullenemez. Bunu kendisine bir ihanet olarak görür. Zehra'nin Serhan'a olan sevgisini görünce de ona çefkatle yaklaçmaya baçlar. Serhan'in Zehra'yi aldatip baçkasiyla sözlenmesine de hiç tahammül edemez. Onu da Düriye gibi hain sayar. Serhan'in intihar ettigi anda karnina tekmeler savurur ve onu kendisinin öldürdügünü zanneder. Gerçek otopsi raporunda ortaya çikar ve serbest birakilir.

Serhan el-Bahîrî romanda dördüncü anlatici olarak okuyucunun karçisina çikar. Genel olarak bakildiginda Zehra'dan sonra ana karakter gelmektedir denilebilir. iplik fabrikasinda muhasebe sorumlusudur. Ayni zamanda da çeçitli sivil toplum kuruluçlarinda görev almaktadir. Ayni fabrikada yakin arkadaçi olan mühendis Ali onun kafasini çelerek organize bir hirsizlik planlamaktadir. Kimsenin ruhu duymadan fabrikadan her ay birkaç kamyon iplik çalarak piyasaya sürme planlari yaparlar. Ancak bu planlari çe§itli nedenlerden dolayi gerçekleçemez ve Serhan el-Bahîrî bu olanlari hazmedemeyerek jiletle bileklerini kesip intihar eder. Zehra'ya ilk görü§te â§ik olur, onun kafasina girer ve kendisine a§ik eder. Onu kendisi i§e evlendirecegine inandirir. Elindekiyle bir türlü yetinmeyen Serhan hep daha fazlasini ister. Zehra'nin ögretmenine â§ik olmamasina ragmen daha iyi bir konumda oldugu için onunla sözlenir. Zehra'yi terk eder. Sonunda hiçbir emeline ulaçamayan Serhan kendisine kötü bir son yazdirir.

Romanin sonunda olan olaylari beçinci sirada tekrar Âmir Vecdî'nin gözünden okuyucu okur. Serhan'in intiharindan Zehra'nin köyüne tekrar dönmesine kadarki olayla dramatik çekilde aktarilir ve Rahman Suresinin ayetleriyle roman sona erer.

Romanin içerisinde baçka karakterler de bulunmaktadir. Pansiyonda kalip bütün olaylara §ahit olmasina ragmen Necîb Mahfûz, Tulba Merzûk'un gözünden olaylari anlatan bir bölüm yazmamiçtir. Tulba Merzûk eskiden çok zengin olup devletin bütün mallarina el koydugu bir kimsedir. Romanda belki de figüran rolünde oldugu için kendisine bir bölüm yazilmamiçtir.

Romanin Çevrilerinin Incelenmesi ve Degerlendirilmesi

Romanin ingilizceye çevirisi Fatma Musa Mahmut tarafindan yapilmiç ve 1978 yilinda American University yayinlari arasinda yayinlanmiçtir. Yüksel Peker 1989 yilinda ingilizceden Tûrkçeye çevirmiçtir ve Adam yayinlari arasinda yayinlanmiçtir. Daha sonra Suat Ertüzün tarafindan ingilizceden tekrar Tûrkçeye çevirisi yapilmiçtir ve 2010 yilinda Turkuvaz Yayinlari tarafindan basilmiçtir. Ardindan ayni çeviri 2014 yilinda Kirmizi Kedi yayinlari arasinda tekrar yayinlanmiçtir. Halihazirda da yayinlanmaya devam etmektedir. Necîb Mahfûz'un Mirâmâr adli romaninin dogrudan Arapçadan yapilmiç bir Tûrkçe çevirisi henüz bulunmamaktadir.

Bu bölümde romanda tespit edilmiç tespitler karçilikli olarak incelenmiçtir ve yorumlamiçtir.

Kaynak metin: KM, ingilizce metin: iM, Tûrkçe metin: TM, önerilen Tûrkçe çeviri metni: ÖM çeklinde kisaltilarak gösterilmi§tir.

309 Murat ÖZCAN & Gürkan DAGBA^I & Yasin Murat DEMiR

Tablo 1. Ceviri Örnegi

km Jjjja '^JJÄJJI i^J^j j^ '3jAj iJäjJl

Im Wafd, Zohra, Amer Wagdi, Sarhan al-Beheiry, Tolba Marzuq

tm Vafd, Zöhre, Emir Vecdi, Serhan el-Beheri, Tolba Marzuk

öm Vefd, Zehra, Amir Vecdi, Serhan el-Bahiri, Tulba Merzük

ingilizceden Türk9eye yapilan 9eviri incelendiginde isimlerin aktarilmasinda birtakim farkliliklarin oldugu görülmektedir. ingilizceden yapilan 9eviri ingilizce metinde görüldügü gibi aktarildigi ifin Türk okuyucunun zihninde farkli canlanacak §ekilde aktarim yapilmi§tir. ^jM vj^ Vefd Partisi'nin ge?tigi bütün yerlerin 9evirisinde Vafd ismi kullanilmi§tir. Türkiye'de kullanilan literatüre bakildiginda bu isimlendirmenin Vefd Partisi §eklinde oldugu görülmektedir (Görgün, 2004, s. 553). SjAj Zehra ismi Türkiye'de 90k kullanilan bilindik bir isimdir. Mirämär romaninda ge9en Zehra karakteri de güzel olmasindan dolayi romandaki bir9ok erkek kahramanlar tarafindan begenilmektedir. Zehra ismi 9i9ek anlamina gelmektedir. Yazar Necib Mahfüz güzel bir 9i9ege atifta bulunarak özellikle Zehra ismini bu gen9 bayana vermi§ olmalidir. ingilizceden 9evrilen metinde Zöhre §eklinde kullanilmasi, ismin bu degerini okuyucuya aktarmayi ba§aramamasina neden olmu§tur. Zöhre §eklinde yerel olarak bazi bölgelerde kullanilsa da yaygin olani Zehra'dir. Türk9e 9evirinin bazi yerlerinde Zühre ismi de kullanilmi§tir (s. 88, 135, 171). ^^j j^ Amir Vecdi karakterine bakildiginda da baskin, emredici bir rolü oldugu görülecektir. Bu dü§ünceye binaen yazar bu ismi özellikle kullanmi§ olmalidir. ingilizceden yapilan 9eviride Türk9ede olduk9a yagin olarak kullanilan Emir ismi tercih edilmi§tir. Emir ismi prens anlamina gelmektedir. ^j^l ismi ifin de el-Beheri tercih edilse de Türk9eye el-Bahiri §eklinde verilmesi daha uygun olabilirdi. Filmde de kendisini tanitirken Serhan el-Bahiri §eklinde telaffuz etmektedir. El-Bahiri ayni zamanda romanda da ge?tigi gibi Misir'da bir ildir. Serhan'in lakabi da Bahir ilinden olan anlamina gelmektedir. Yazar karakterin lakabini ona göre dü§ünmü§ olmalidir. Zehra'nin ailesi de o ildendir. Dolayisiyla ikisi arasinda bu benzerlikten dolayi da bir yakinla§ma olmu§tur. Tolba Marzuk yerine de telaffuz edildigi gibi Tulba Merzük §eklinde yazmak yerinde olacaktir.

Tablo 2. ^eviri Örnegi

km

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Im ...in season you can hear shotguns cracking incessantly.

tm Ta ki mevsimi gelince araliksiz patlayan silahlari duyabileceginiz noktaya dek. (s. 7)

öm Sezonda av tufeginin araliksiz patladigini duyabilirsiniz.

Metne bakildiginda Amir Vecdi'nin iskenderiye'yi tasvir ettigi görülmektedir. Sahilin bittigi yerdeki ormanlik alanda av mevsiminde av tüfeklerinin seslerinin geldigini ifade ederek bu cümleyi kurmu§tur. Türk9e 9eviride bu silahlarin ne ifin patladiklari anla§ilamamaktadir. Oysaki orijinal Arap9a metinde "av tüfegi" özellikle belirtilmi§tir. Aksi taktirde Türk okuyucunun zihninde sokaklarda silah patladigi varsayimi ortaya 9ikmaktadir.

Tablo 3. ^eviri Örnegi

km

Im My poor stooped body cannot stand up to the potent young breeze out here. Not anymore.

tm iki buklum zavalli bedenim buradaki kudretli geng yele kar§i duramiyor. Artik boyle. (s. 7)

öm iki buklum olmu? ince boyumu guglu temiz hava neredeyse yerle bir ediyor. Eski gunlerdeki gibi ciddi bir direnme de yoktur.

ingilizce çeviri Arapçadan farkli oldugu için Tûrkçeye de farkli bir çekilde çevrilmiçtir. Arapça cümlenin çevirisi yukaridaki gibi yapilabilirdi. Örnek olarak verilen Tûrkçe cümle Arapçadaki anlami tam olarak karçilayabilmektedir.

Tablo 4. Çeviri Örnegi

km .^jjjjS^j L IJJÂÎ diij JAJ Ui Ц

Im Alexandria, I am here.

tm iskenderiye, ben geldim. (s. 7)

öm î§te sonunda sana dönüyorum ey iskenderiye!

Arapçadan ingilizceye yapilan çeviri eksik yapildigi için Tûrkçeye yapilan çeviri de eksik olmuçtur. Alternatif çevrilerle bu eksiklik giderilmeye çali§ilmi§tir.

Tablo 5. Çeviri Örnegi

km î^jjjjSjjj JA ¿SJj

Im ---

tm --- (s. 7)

öm Her çeye ragmen beni hatirladiniz mi?

Arapçadan ingilizceye yapilan çeviri yapilmami§tir. Dolayisiyla Tûrkçeye de eksik çevrilmi§tir. Bu yüzden de eçdegerlik saglanamamiçtir.

Tablo 6. Çeviri Örnegi

km .lA .. lA ij^lft JUU .^j j^lft j+i b

Im "Goodness me! Amer Bey! Monsieur Amer!

tm Hay Allah! Emir Bey! Mösyö Emir! (s. 7)

öm Ne kadar güzel bir haber, Âmir Bey, Üstat Âmir, ha, ha, ha!

Arapçadan ingilizceye yapilan çeviri farkli yapilinca Tûrkçeye olan aktarim da ona göre yapilmiçtir. Âmir Beyi gören Madam onu hatirlayinca mutluluktan bu cümleyi kurmuçtur. Onun çok bilgin biri olmasindan dolayi da ona üstat diye hitap etmiçtir. ingilizce çeviride üstat sözcügü atlanmiç onun yerine Fransizca bir sözcük kullanilmiçtir.

Tablo 7. Çeviri Örnegi

km .jjijj jA jA jjj^Àjjl Jij^

Im The place hasn't changed a bit.

tm Burasi hiç degiçmemi?. (s. 8)

öm Pansiyonun giriçi burasi, burasi hiç degiçmemi?.

Âmir Vecdî bu cümlede pansiyonun giriçinin eskisi gibi oldugunu ve degiçmedigini ifade ederken ingilizceye ve Tûrkçeye yapilan çevirilerde pansiyonun tamamen degiçmedigi anlaçilmaktadir. Çeviride eçdegerlik saglanamamiçtir.

Tablo 8. Çeviri Örnegi

km .JA ^JC »lA^J iljliuljijijtj jl^J^Ajl

Im I'm not at all well. I'm suffering from colitis and prostate trouble. But God be thanked all the same!

tm Ben aslinda pek iyi degilim. Kolitim ve prostat sorunum var. Ama yine de halimize §ükür. (s. 8)

öm Kalin bagirsak kolitim ve prostatim var ama her §eye ragmen §ükürler olsun.

Bu cümlede ingilizce metne bir ekleme yapilmi§tir. Ärap9a metinde olmayan: Ben aslinda pek iyi degilim cümlesi ilave edilmi§tir. Bu ilave olmasa da cümleden Amir Vecdi'nin birtakim saglik sorunlari ya§adigi ve her §eye ragmen §ükrettigi anla§ilmaktadir.

Tablo 9. £eviri Örnegi

km .fJjiJt ¿JI^J! ^jj^ JfttÄaJtj UIJVI JA ^jäjiu« .JÄJJI ^ic ÄILAJI Olj^aJt Jft fy^i J JJj^a. $¡2 V .^JJ^ÜI j 3Jjj|jjJI ^jä jSAjä ^»Atji Jä jij U Sfj IgÜjji^ ji UJ^JI iJjjJj

Im My room is pleasant enough, quite as good as any of the seaward rooms I used to occupy in the past. I have all the furniture I need. Comfortable, oldfashioned chairs. But there is no place for the books; I'd better leave them in the box and take out only a few at a time.

tm Aslinda odam yeterince güzel; gegmi§te yerlejtigim deniz gören odalar kadar iyi. ihtiyacim olan tüm mobilyaya sahibim. Rahat, eski moda koltuklar. Fakat kitaplara yer yok; iyisi mi onlari kolide birakip gerektikge bir ikisini gkarayim. (s. 10)

öm Odamin deniz gören odalardan pek farki yoktur. Yeteri kadar rahat eski moda mobilya ve koltuklara sahip. Bajvurabilecegim birkag kitap dijindakiler kutuda kalabilirler. Onlari da masanin ya da jifonyerin üzerine koyabilirim.

Burada Amir Vecdi yeni yerle§tigi odasini betimlemektedir. Kitaplarini koyabilecegi bir kitaplik olmadigi ifin kaynak olarak ba§vuracaklarini masanin ya da §ifonyerin üzerine koyabilecegini, digerlerini de kutuda birakabilecegini dü§ünmektedir. ingilizce 9eviride bütün kitaplarin kutuda birakacagi anla§ilmaktadir.

Tablo 10. £eviri Örnegi

km .d&iJt ^AVl JLa SJJJ ^Ijij IAIS IjIlSi ujaJl Jl^j JA f^Aj^l ^XJ XA^J .lilS ^lijl ^kjj ^ AA^J jli " " «.*AVl SUi»

Im "You," he said to me once, "are the nation's throbbing cur." He said cur for core, God rest his soul, and it became a standing joke. A few old colleagues from the National Party heard the story and they'd always greet me with "Hello, you cur!"

tm "Sen," demi§ti bana bir keresinde, "milletin atan kalibisin." Kalp diyecegine kalip demi§ti rahmetli ve bu da bir §aka olarak kalmi§ti. Milli Parti'den bu hikayeyi duyan birkag eski meslekta? beni hep, "Merhaba, kalip!" diye selamlardi. (Suat Ertuzun s. 10)

öm Bir keresinde sen milletin atan kopegisin. Rahmetli kaf harfini kef harfi gibi telaffuz etmi§ti. Milletin kalbisin diyecegine milletin kelbisin yani milletin kopegisin demi§ti. Bunu da Millet Partisi'ndeki eski dostlarim duymu§lardi ve beni her gorduklerinde §oyle sesleniyorlardi: "Merhaba, milletin kopegi".

£eviride en zor yapilan i§lerden bir tanesi de yazili§i ayni olup da anlamlari farkli olan sözcüklerin 9evirisinin yapilmasidir. Bu benzerlik sadece bir harf ile de olabilmektedir. Bir espri ya da nükte i9erisinde ge9tiginde bunu öteki dile ayni tadi vererek aktarmak kolay olmamaktadir. Äyni tadi verebilmek i9in 9evirmene büyük i§ dü§mektedir. Yukaridaki bu cümlelere bakildiginda Ärap9adan ingilizceye yapilan 9eviride cur ve core sözcükleri kullanilarak bu tad verilmeye 9ali§ilirken ingilizceden Türk9eye yapilan 9eviride kalp ve kalip sözcükleri tercih edilmi§tir. Kalp ile kalip sözcük degerinde birbirinden 9ok farkli olmasindan dolayi ve kalip sözcügünün köpek sözcügü kadar etki edememesinden dolayi cümle ayni tadi verememi§tir. Millet partisi yerine de milli parti kullanilmasi "Milletin köpegisin" cümlesinin anlamini ve ifade etmek istedigi degeri tamamen degi§tirmi§tir. Bakildiginda da bunun yerine: "Merhaba, kalip!" diye kaynak metinden 9ok uzak bir 9eviri yapilmi§tir.

Tablo 11. Ceviri Örnegi

km Vjj .JJ^LAJL^J j^jlS ^¿AJjUJt ¿j j£j ji j^ji .l^ljjl^ i^Ji'j" 'tjljjt*

Im Mariana, my dear Mariana, let us hope you're still where we could always find you. You must be. (s. 5)

tm Mariana, sevgili Mariana'm seni her zaman oldugun yerde bulmayi umut ediyorum. Orada olmalisin. (s. 7)

öm Mariana, sevgili Mariana, umarim beklendigi ve umut edildigi gibi tarihi kalende olursun, öyle oldugu takdirde bana ve dünyama bari? olur.

Ämir Vecdi yillar sonra yeniden geldigi iskenderiye'de siginacagi tek kale Mariana'nin yanidir. Eskiden onunla 90k iyi anla§tigi ifin onun yalnizligini ancak o giderebilecektir. Betimlemelerde Mirämär pansiyonunu kaleye benzettigi ifin burada da senin tarihi kalen §eklinde yorumlami§tir. Ancak bu detaylari ingilizce 9eviride görülmedigi ifin Türk9e 9eviriye de bu yansiyamami§tir.

Tablo 12. £eviri Örnegi

km .^ÍAJJ V .. JSJSJJS

Im Ferekeeko, don't put the blame on me. (s. 47)

tm Ferikiko, beni suflama. (s. 55)

öm Hey yavrum hey! Kinamayin beni.

Bu Misir yerel dilinde kullanilan bir ifadedir. Türk9e 9eviride 9evirmen bir dipnot vererek bu ifadeye deginmi§tir. Misir Ärap9asina özgü argo sözcügü; "sivri zekä", "ukala", "9ok bilmi§" anlaminda bir hitap §ekli olarak dü§ünmek mümkün demi§tir. 1969 yilinda yayinlanan ayni isimli film izlendiginde Hüsnü Älläm'in nerelerde "ferikiko" dedigi rahat9a gözlemlenebilmektedir. Bir kadini begendigi zaman ya da bir uyaniklik yapacagi zaman bu ifadeyi kullanmaktadir. "Ferikiko" ifadesini Türk9eye "Hey yavrum, hey!" diye aktarmak e§degerlik saglayabilir. "Beni su9lama" yerine "beni kinamayin" demek daha uygun olabilir (Yildiz, 1998, s. 280). Hüsnü Alläm eskiden yaptiklarindan dolayi kendi kendisine böyle hitap etmektedir. Dünya düzeni böyle ben ne yapayim, beni kinamayin demek istemektedir.

Tablo 13. £eviri Örnegi

km Vja. liUi "jbVt ^il^A j tj^fr '"'.'^'^j V^Jit (jUi "Ja.jJ) j tj^fr J3j

Im Look, you were elected to the ASU Base Unit and to the board of directors. What did it all come to? (s. 113)

tm Bak, Sosyalist Birlik'in Taban Orgutu'ne ve yonetim kuruluna segildin. Ne oldu? (s. 131)

öm Arap Sosyalist Birligi'ne uye segildim, ne fayda gordum? Yonetim kurulu uyeligine segildim, peki ne oldu?

Bu diyalogda Serhan el-Bahiri'yi arkada§i ortamin ve durumun iyi olmadigina dair ikna etmeye 9ali§maktadir. O günlerde popüler olan bir birligi örnek göstererek bu §ekilde kö§eyi dönemeyecegini ifade etmektedir. Tek yol a§irarak daha fazla para elde etmektir. ingilizce 9eviride bu birlik kisaltmalarla verilirken Türk9e metinde bir örgüt gibi verilmi§tir. Okuyucunun zihninde olumsuz bir olgu yaratmaktadir. Bu birlik zamanla devleti yöneten büyük bir parti haline gelmi§tir (Dursun, 1993, s. 296).

Tablo 14. £eviri Örnegi

km .tjjit ^jjJjS^Vl .PJ^JJIJ J^^JIJ Á^ÍAJI ÚLJSÜI ufij tfUnJI fl^j JjniAJt piuií kj^« ífl^jjj) ^jKuJl t^JjJt jká ..y

Im Alexandria. At last. Alexandria, Lady of the Dew. Bloom of white nimbus. Bosom of radiance, wet with sky water. Core of nostalgia steeped in honey and tears. (s.5)

tm iskenderiye. En sonunda. Qiy Damlasi Sultani iskenderiye. Beyaz haleli bahar. Gok suyuyla islak sevincin kucagi. Bal ve gozya§ina bulanmi? ozlem duygusunun ozu. (s. 7)

om iskenderiye, nihayet. iskenderiye bir giy damlasi, beyaz bulutlarin urunu, gok sulariyla yikanmi? gune? i§inlarinin indigi yer, tatli dil ve gozya§lariyla islanmi? hatiralarin kalbi.

Amir Vecdi 90k sevdigi iskenderiye'yi tasvir ederken bir9ok benzetmeden bahsetmi§tir. £ig damlasi gibi taze ve tertemiz olu§u, Gune§ i§inlarinin beyaz bulutlarin arasindan suzulerek orayi aydinlatmasi ardindan tatli, huzunlu bir9ok hatirayi barindirmasi betimlenmi§tir. Arap9a metni ile Turk9esi kar§ila§tirildiginda birebir uyu§madigi fark edilmektedir.

Tablo 15. £eviri Ornegi

km UJ ^Ji )jua ij^i i^Ai .^j^ji ja jjiVl ^JJJI JA U ULjU Ulij

i'm "Here's a miserable ending to the year," complained Mariana. "I wonder what the New Year has in store for us." (s.143)

tm Mariana, "Bu yil korkung bitiyor," diye yakindi. "Gelecek sene bize ne gosterecek merak ediyorum." (s. 7)

om Pi?manlikla Mariana ?oyle dedi: i?te bugun yilin son gunu. Sonu en kotu son oldu. Yeni yil bizden ne sakliyor acaba?

Mariana'nin yakinmasini ifade eden bu cumlenin Arap9asi ile ingilizcesi kar§ila§tirildiginda farkli aktarildigi gorulmektedir. Bu da Turk9e 9evirinin eksik ve farkli olmasina neden olmu§tur.

Tablo 16. £eviri Ornegi

km .f^ui ^JJ^J Ja ¿I^^IA uil w *■* L

i'm He snapped, "You're protected by your old age." (s. 143)

tm "Ya?li oldugun igin tuzun kuru," diye Tolba giki§iverdi. (s. 166)

om Hiddetli bir ?ekilde sozumu keserek: Ya?liligin seni koruyor, sana higbir ?ey zarar veremez, dedi.

Tuzu kuru olmak: Bir i§ten zarar gormeyen, kazanci yolunda olan (kimse) anlamina gelmektedir (TDK, 2006). Oysa Tolba'nin Amir Vecdi'ye soylemek istedigi durum; onun korkmamasi gerektigi, ya§li kimselere kimsenin zarar vermeyecegine dair onun i9ini rahatlatmasidir. Senin tuzun kuru diyerek alayci bir tavir takinilmi§tir.

Tablo 17. £eviri Ornegi

km .Aft-l^ < ° JXj AJJAA, ^Jl .^IAAJI ^Jl .^ifij jAj jj^j* uW uj^ UJJ) ^A)JJJ uIau<2j Aajxa ij&jj uj^^l JjJ^i A^jj UxJlL Aj£3j .AsLxaj AjJjj IjJIja "JijbJt fljj Ja j^ ji ¿uj Uj

i'm We heard Mansour's door open; he was on his way to the bathroom. Half an hour later he went back to his room. A little after that he came out from behind the screen, his eyes clouded. (s. 143)

tm Mansur'un kapisinin agildigini duyduk; banyoya gidiyordu. Yarim saat sonra odasina geri dondu. Biraz gegince, gozleri golgelenmi? olarak, paravanin arkasindan belirdi. (s. 166)

om Mansur'un kapi agilma sesini duyduk. Tuvalete gitti, yarim saat sonra odasina geri dondu. Qok gegmeden paravanin arkasindan takim elbisesini ve paltosunu giyinmi? olarak gorundu. Ancak gok solgun bir yuzle, karanlik bir baki?la ve sert yuz hatlariyla kar?imiza gikmi?ti.

Mansur burada gece olan olaylardan dolayi olduk9a mutsuzdur. Bir cinayet i§ledigini du§unerek polise teslim olmak uzere hazirlanmaktadir. ingilizce 9eviri incelendiginde kiyafetleriyle ilgili detayin 9evrilmedigi gorulmektedir. Ayni zamanda mutsuzlugunun yuzune yansimasi da eksik bir §ekilde betimlenmi§tir. Butun bunlar da Turk9e 9eviriye ayni §ekilde yansimi§tir.

Tablo 18. Çeviri Ornegi

km

Im "She's brought bad luck with her." (s. 146)

tm "Yaninda da kotu talihini getirdi." (s. 169)

om Onun hakkinda kotumser oldum.

Zehra ile ilgili yorum yapilan bu bolumde Arapça cumle baçka olmasina ragmen ingilizceye bambaçka yorumlanmi§tir. Bu da Turkçeye yansimi§tir.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Tablo 19. Çeviri Ornegi

km

Im "I don't care!" (s. 147)

tm "Umrumda degil!" (s. 169)

om Bana sert bir çekilde çunlari soyledi: Umurumda bile degil.

Roman yazarlari karakterlerin du§uncelerini, jestlerini ve mimiklerini kelimelerle okuyucunun zihninde canlandirmaya çaliçirlar. Burada da Zehra'nin ne kadar sinirlendigini okuyucunun kafasinda oturtmak için ifadesini kullanmi§tir. Bunu ingilizce metinde gormek

mumkun olmadigi için ayni §ekilde Turkçe çeviriye de yansimami§tir.

Tablo 20. Çeviri Ornegi

km ^^Jj^j Ojij O^J ^^ Oij 'ftj^J O

Im "It's right that you should go on with your plan of learning a profession. But how will you live?" (s. 147)

tm "Bir meslek ogrenme hedefini surdurmen dogru. Ama nasil gegineceksin?" (s. 169)

om Egitimini devam ettirmen, meslegin uzerine yetijmen guzel fakat kendine guvenli bir kalacak yeri ve rizki nasil saglayacaksin?

Âmir Vecdî, Zehra'nin egitim almaya baçlamasini takdir etmektedir. Ancak Mirâmâr pansiyonundaki gibi guvenli bir ortami nasil bulacagi ve rizkini nasil temin edecegi hususunda onu uyarmaktadir. ingilizce çeviride guvenli kalacak yere dair bir çeviri bulunmadigindan dolayi Turkçeye de eksik aktarim saglanmiçtir.

Tablo 21. Çeviri Ornegi

km

Im "Are you a student?" "No. I work at the Alexandria Broadcasting Service." (s. 75)

tm "Ogrenci misin?" "Hayir. iskenderiye Radyosu'nda galijiyorum." (s. 87)

om Ogrenci misin yoksa memur musun? iskenderiye Radyosunda yayinciyim.

Mansur Bâhi ilk defa Mirâmâr pansiyonuna gitmi§ti ve Mariana ile tani§maktadir. Ozellikle kiçlari ogrencilerin pansiyonda kalmalarindan dolayi Madam onun ogrenci mi yoksa memur mu oldugunu sormuç olmalidir. Ayni zamanda Mansur da cevap verirken yayinci, spiker oldugunu belirtmiçtir. Fakat bu iki detayi ingilizce çeviride gormek mumkun degildir. Radyoda çaliçan herkes yayinci olmayabilir.

315 Murat OZCAN & Gurkan DAGBA^I & Yasin Murat DEMiR

Tablo 22. Ceviri Ornegi

km r3 ja ^i j— ■fj- .jI^jVI jc jSJaj Vj ^jjj J ^uiij jjj&I— il^i jJ^j A*Jj flj^Jl ji ^J^J "jui^ .UJji jj jL»ALj ^Jjjij J|J»iuil ^Jc Lgji jj^j "IJ&jiujA .ui jitj ja

Im "But you come from Cairo, originally?" "Yes, I do." "Well, make yourself at home and don't mention the rent." I laughed incredulously, but I'd already guessed she would give me a room for nothing, if I wished. Marvelous. The rank breath of corruption everywhere. But who am I to throw stones? (s. 75)

tm "Ama aslen Kahirelisin?" "Evet, oyleyim." "O halde burasini kendi evin say ve kirayi hig du?unme." §upheyle guldum; ama istersem bana bedava oda verecegini tahmin etmi?tim zaten. Harika. Yozlugun agir kokusu her yerde. iyi de, bu duzene gomak sokacak ki?i ben miyim? (s. 87)

om "Ama aslen Kahirelisin?" "Evet." "O halde burasini kendi evin say ve kirayi hig du?unme." §upheyle guldum; ama istersem bana bedava oda vermeye hazir oldugunu hissettim. Her neyse. Havada kuf var ve belki de benden geliyor.

Mansur Kahireli olmasina ragmen iskenderiye radyosuna atanmi§ olmasi onun arkasinin saglam oldugunu gosteren bir delildir. Bunu degerlendirmek isteyen Mariana ona odayi bedava verebilecegini soyler. Mansur da bu detayi bildigi ifin daha once bunu tahmin ettigini ifade etmektedir. Duzeni bozmaya dair herhangi bir du§uncesi olmamasina ragmen ingilizce 9eviride bu sezilmektedir. Bu da ayni §ekilde Turk9eye yansimi§tir. Mansur kendisinin de bozuk oldugunu ima etmektedir.

Tablo 23. £eviri Ornegi

km ^jj u^a UjJfr ji Alijjl Ja 3jjj£ AU 41au 3LIi UiJi uljj' <*■■**!& uaU£ (^J^ ¿3Jj "£jJ ji l$jjjla AjjIL j,ui ji jAj ,3jAJ LgAuit ji — 'fl.'^1*-" ^IjajIj — UjC .A L^jij AajLa, L$ji Ujji 3j&j Ja .JilJjl ji j*JjJ jl^j Aj*aLa

im The doorbell rang and a girl came in with a big parcel of groceries. Very attractive. The housemaid, obviously. Madame spoke to her. Zohra. She was the same age as my friends at the University and that was where she should have been, not running errands for the old lady. (s. 76)

tm Kapi galdi ve koca bir koli dolusu bakkaliyeyle bir kiz geldi. Qok gekici. Hizmetgi kiz, belli. Madam ona bir ?eyler dedi. Zuhre. Universitedeki arkada?larimla ayni ya?ta; olmasi gereken yer de orasi zaten, ihtiyar kadinin ayak i?lerine ko?tugu burasi degil. (s. 88)

om Esprili bir ?ekilde gulmeye devam ettim o sirada zil galdi, o da ayaga kalkti ve kapiyi agti. Market ali§veri§i ya da ona benzer buyuk bir torba ta?iyan bir kiz girdi ve ardindan igeriye gegti. Bir baki?ta onun bir hizmetgi oldugunu ve ayrica gok da guzel oldugunu anladim. Sonra -Madam ona hitap ederken- adinin Zehra oldugunu ogrendim. O bir universite ogrencisi ya?indaydi ve aslinda oyle de olmasi gerekiyordu.

Mansur Bahi'nin Zehra ile ilk tani§masinin anlatildigi bu paragrafta ingilizce 9evirmen 9eviriye bir yorum katmi§tir. Okuyucu yazarin belki ne demek istedigini ya da neyi kastettigini anlamazlar diye "olmasi gereken yer de orasi zaten, ihtiyar kadinin ayak i§lerine ko§tugu burasi degil" ifadesini eklemi§tir. Bu da ayni §ekilde Turk9e metinde gorulmektedir.

Tablo 24. ^eviri Ornegi

km j&J) ^Jc jjilkAjl jjij^aJl ^J^j Jj ^IJAJI JJJLS

Im Madame showed me two rooms overlooking the seafront. (s. 76)

tm Madam bana sahile bakan iki oda gosterdi. (s. 88)

om Madam denize bakan iki odadan birini bana gosterdi.

ingilizce ve Turk9e 9evirilere bakildigindan Madam'in Mansur'a iki ayri oda gosterdigi du§unulmektedir. Ancak denize bakan iki oda olmasina ragmen Madam ona sadece bir oda gostermi§tir.

Tablo 25. £eviri Ornegi

km ...jjai ^utej jii

i'm I felt almost overwhelmed with melancholy. (s. 76)

tm Melankoliden az daha boguluyordum. (s. 88)

om Neredeyse huzun bana galip geliyordu ki...

Burada Mansur balkonda yalniz kalip da du§uncelere dalacakken Zehra odayi hazirlamak uzere i?eri girmektedir. ingilizce ve Turk9e 9eviride uzun suredir melankoli i9erinde oldugu du§unulmektedir. Arap9a metinde ise huzun henuz yeni ba§lami§ken kizin i9eriye girdigi anla§ilmaktadir.

Tablo 25. £eviri Ornegi

km Jj^l jji jJjj

i'm "He seems like the Sphinx to me." (s. 80)

tm "Bana kapali bir kutu gibi geliyor. (s. 93)

om Sanki Sfensk gibi gorunuyor.

Mansur ile Serhan el-Bahiri'nin pansiyonda kalan ki§iler hakkinda konu§tuklari yerde sira Husnu Allam'a gelince onu Misir'in me§hur heykeli Sfenks'e benzetmi§lerdir. ingilizcesinde Sfenks sozcugu bulunmasina ragmen ifade Turk9eye "kapali bir kutu" olarak aktarilmi§tir.

Tablo 26. £eviri Ornegi

km .^^U ^jl^j Pjj^a jc ^ajj Jjj Ajj

i'm "He knows what's what. He's looking for some business." (s. 80)

tm "Neyin ne oldugunu biliyor. ij bakmiyor." (s. 93)

om O ijini bilen birisi, bajarili olacak yeni bir ijin pejinde.

Mansur ile Serhan el-Bahiri'nin pansiyonda kalan ki§iler hakkinda yaptiklari konu§manin devaminda Husnu Allam'in iskenderiye'de bulunma nedenini a9iklamaktadirlar. Hem Arap9ada hem de ingilizcede yeni bir i§in pe§inde oldugu ifade edilse de Turk9e 9eviride: "i§ bakmiyor" denilerek anlamdan uzakla§ma yapilmi§tir.

Sonu?

£eviri sayesinde insanlar farkli kulturleri tanimakta ve o kulturde olu§turulmu§ edebi eserleri kendi dilinde okumaktadir. Eger iki kultur arasinda bariz farkliliklar varsa 9eviri sirasinda bazi kayiplarin olmasi ka9inilmazdir. £evirmenin gorevi bu kayiplari en aza indirgeyerek iki dil arasindaki e§degerligi saglamaktir. E§degerlik saglanamadigi takdirde hedef metinde ayni edebi eserin 9evirisini okuyan ki§ide kaynak metindeki gibi etki birakmayacaktir. Belki de bazi detaylari ka9iracaktir. Ya da bazi yerleri yanli§ anlayacaktir. i§te burada iyi bir 9evirmen yetenegini konu§turup ifadeleri en iyi, en dogru bi9imde ve e§degerligi saglanmi§ olarak kar§iya aktarim saglamalidir. Nobel Edebiyat Odulu'ne 1988 yilinda layik goruldukten sonra hem Turkiye'de hem de dunyada buyuk ilgi duyulup okunmak istenmi§tir. Eserlerinin 9ogu ingilizceye 9evrilmi§tir.

Ayni §ekilde bir9ok eseri Türk9eye 9evrilmek istense de Ärap9a 9eviri yapan sayisi az oldugu ifin bazilari ingilizceden Türk9eye 9eviri yapilmak zorunda kalinmi§tir. Necib Mahfüz Mirämär adli eserini 1967 yilinda Ärap9a olarak yazmi§ ve yayinlami§tir. Daha sonra 1993 yilinda ingilizceye 9evrilmi§tir ardindan ingilizceden Türk9eye 9evrilmi§tir. Ärap9a metin ile Türk9e metin arasinda kar§ila§tirilma yapildiginda birtakim kayiplarin oldugu gözlemlenmi§tir. Bu kayiplarin neticesinde de bir9ok yerde e§degerlik saglanamami§tir. Bu e§degerliligin saglanabilmesi ifin 9eviriler ara bir dil kullanilmadan iki dil arasinda dogrudan yapilmalidir. Bu iki dil arasinda 9eviri yapacak 9evirmenlerin de iki dilin dil becerilerine ve kültürüne de iyi häkim olmasi gerekmektedir. Bu hususlara häkim olmayan bir 9evirmenin yaptigi 9evirilerinde yine kayiplarin olmasi kuvvetle muhtemeldir. Suat Ertüzün'ün ingilizceden Türk9eye yaptigi 9eviri genel anlamda okuyucuyu yeteri kadar memnun ettigi dü§ünülmektedir. Ancak Ärap9adan ingilizceye 9evirisi yapilirken Mirämär romaninda birtakim anlam kayiplarinin olmasi dolayisiyla bu kayiplar dogrudan Türk9eye yansimi§tir. Romani bu §ekilde okuyan bir Türk okuyucu okudugundan zevk alacaktir. Fakat bu kayiplar olmadan 9evirisi yapilsaydi biraz daha fazla etkilenmesi ve bazi olaylari farkli algilamasi ihtimal dahilinde olacakti. Türkiye'deki yayinevleri tarafindan dogrudan kaynak dilden yapilan 9eviri ürünlerinin kaynak dile ve hedef dile häkim ki§iler tarafindan bir editörlük süreci yürütmesi gerekmektedir. Bu süre9 sonunda kayiplarin en aza indirilmesi beklenmektedir. Eger mümkünse de araya ikinci bir dil alinmadan dogrudan kaynak dilden hedef dile 9evirisi yapilmasi gerekmektedir.

Extended Abstract

Translation has an important role in helping different people and cultures get to know each other. Translation is also thought to be a directly effective action in helping different societies share their cultural heritage and interact with each other. Literary translations have a very important role in getting to know the culture of a society. It helps to understand the feelings and thoughts of other people in another society. People who learn about other cultures also expand their own world. Translators have a lot of responsibility while making these translations. At the same time, they undertake some responsibilities during their translation. But at the same time, he is like a worker of ideas who must be original. A production stage is required for a source text to take its place in another language. The resulting product is, in a sense, the text reproduced by the translator. Every culture has a language world developed according to the environment in which it lives. Necib Mahfüz's novel Mirämär was written in Arabic. It was later translated into English. Its translation into Turkish was not made from the original Arabic text, but from the intermediary language English. The aim of this study is to examine the translation of Egyptian writer Necib Mahfuz's novel Mirämär, originally written in Arabic, from the intermediary language English into Turkish, and to evaluate it in terms of equivalence. It is observed that many academic studies have been carried out about Mahfüz in Turkiye, especially after he received the Nobel Prize in Literature in 1988. What makes this study different from previous studies is that it examines one of the translations of some of Mahfüz's works from Arabic to Turkish using the intermediate language English. Mahfüz's symbolic novels played a major role in his receiving receiving the Nobel Prize in Literature in 1988. His novels are like a social, cultural, political and economic photograph of Egypt. The setting in his novels and stories is always Cairo. The language he uses is the standard written language Arabic called "fusha". Necib Mahfüz passed away in Cairo on August 30, 2006. Many of Mahfüz's works, who wrote many works in the fields of novels and

stories, have been translated into Turkish. Some of them are from the original Arabic and some have been translated into Turkish using the intermediate language English. In general terms, Turkish readers can read 28 of Necib Mahfuz's 34 novels. This can be considered as evidence showing how much favor there is towards him in Türkiye. Being awarded the Nobel Prize in Literature in 1988 caused him to be followed and read more closely both in the world and in Türkiye. Many research and theses have been written about his life and works. Necib Mahfüz published his novel Miramar in 1967. Miramar is the seventh of his symbolic novels. The novel tells the story of the people staying in the hostel named Miramar, located along the promenade of the city of Alexandria, on the Mediterranean coast of Egypt. Miramar hostel is a modest establishment that does not have many rooms, is mostly preferred by students in winters and accommodates everyone who comes in summers. The hostel do not has many rooms and the number of people working here is also low. Mariana, an old woman of Greek origin, runs the hostel. Since it is a small hotel, everyone staying here eats, drinks, and has fun together. The novel has a different method than other novels in terms of content. The same events are told over and over again through the eyes of four characters in the novel. The reader observes the same events again from a different perspective. That's why it can be said that only one story is told in the novel. A movie with the same name was shot in 1969, two years after the novel was published. The most famous names of the time portrayed these characters in the movie. This film has gained an important place in Egyptian cinema. There has not a Turkish translation of Necib Mahfuz's novel Miramar made directly from Arabic. In this study; A method of comparative analysis of the Turkish translation made from the English text and the original Arabic text was followed. It has been determined that some meaning losses occur when another language is introduced in this way. It needs to be re-translated from Arabic to Turkish to avoid such loss of meaning. It is recommended following an editorial process for translations made using intermediate languages.

Kaynak^a

Aksoy, N. B. (2001). £eviride 9evirmen se9imleri i§iginda 9eviri ele§tirisi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 4 (3), s.1-16.

Akta§, T. (1996). Qeviri i§lemine genel bir baki§. Orsen Matbaacilik.

Baran, E. (2022). Necib Mahfüz'un "Evladu Haratina" adli romaninin Türk9e ve ingilizce 9evirilerinin kar§ila§tirilmasi. RumeliDE Dil ve Edebiyat Ara§tirmalari Dergisi, (26), 11411154. DOI: 10.29000/rumelide.1074099

Baran, E. (2023). Necib Mahfüz'un "El Liss ve'l Kilab (Hirsizla Aynasizlar)" adli roman 9evirilerinin 9eviri stratejileri kapsaminda kar§ila§tirilmasi (£eviri e§degerliligi ve e§degersizligi a9isindan incelenmesi). RumeliDE Dil ve Edebiyat Ara§tirmalari Dergisi, (34), 1085-1101. DOI: 10.29000/rumelide.1316248

Civelek, Y. & Baran, E. (2020). Necib Mahfüz'un "Bedletu'l-Esir (Esir Üniformasi)" adli hikayesinin Türk9e 9evirileri ve film uyarlamasi üzerine bir degerlendirme (9eviri stratejileri ve 9eviri e§degerliligi a9isindan). Nüsha, 20 (51), 215-246. DOI: 10.32330/nusha.732698

Dagba§i, G. (2017). Arap9adan Türk9eye yapilan §iir 9evirilerinde ara dil kullanimi problemi.

Turkish Studies, international periodical for the languages, literature and history of Turkish or Turkic, 12 (22), 287-300. DOI: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.12262

Dursun, D. (1993). Cemal Abdünnäsir, TDVisläm Ansiklopedisi, c. 7, 296-301.

Görgün, H. (2004). TDV isläm Ansiklopedisi, c. 29, 553-555.

Güzeler, F. B. & Arkan, Z. (2022). Zekeriyyä Tämir'in el-A'dä' adli öyküsünün Türk9e 9evirisinde deyi§ kaydirmalari. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 24 (4), 1241-1252. DOI: 10.32709/akusosbil.1032706

Kocabiyik, H. S. (2022). Jean Paul Vinay ile Jean Darbelnet, Peter Newmark, Anthony Pym ve Gideon Toury'nin kuramlari i§iginda Necib Mahfüz'un "Ba§kan'in Öldürüldügü Gün" adli romanindaki dil oyunlarinin Türk9e 9evirisinin analizi. RumeliDE Dil ve Edebiyat Ara§tirmalari Dergisi, (28) , 610-629. DOI: 10.29000/rumelide.1132601

Kocabiyik, H. S. & Özcan, M. (2022). Nida, Schleiermacher ve Lefevere'in kuramlari i§iginda Necib Mahfüz'un "Hirsiz ve Köpekler" adli romanindaki dil oyunlarinin Türk9e 9evirisinin analizi. International Journal of Social And Humanities Sciences Research (Jshsr), 9 (81), 279-295. Https://Doi.0rg/10.26450/Jshsr.2974

Ko9, C. T. (2018). Necib Mahfüz'un Midak Sokagi romanindaki atasözlerinin 9eviride e§degerlik a9isindan degerlendirilmesi. Nüsha, 18 (46), 123-142. DOI: 10.32330/nusha.416089

Komisyon (2006). Türkge Sözlük. Türk Dil Kurumu Yayinlari.

Mahfouz, N. (1993). Miramar. Doubleday Dell Publishing Group.

Mahfüz, N. (1967). Mirämär. Däru Misr Li't-Tibä'a.

Mahfüz, N. (2013). Miramar. £ev. Suat Ertüzün. Kirmizi Kedi Yayinevi.

Mengü, G. (2002). Dil, kültür ve dü§ünce ili§kisine antropolojik bir baki§. Antropoloji, (14), 6780. DOI: 10.1501/antro_0000000275

Mohammed, A. (2017). Necib Mahfüz'un Sersera Fevka'n-Nil "Nil Üstünde Gevezelik" adli eserinde Arapga - Türkge geviride kalip ifadelerin aktarim bakimindan incelenmesi. Yayinlanmami§ Yüksek Lisans Tezi, Bursa Uludag Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Özcan, M. (2017). Nobel ödüllü Misirli yazar Necib Mahfüz'un el-Kahiretu'l-Cedide adli romaninin Türk9e 9evirisindeki dil oyunlarinin e§degerlik a9isindan incelenmesi. Journal of Turkish Studies, 12 (7), 619-632. DOI:http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.11470

§anverdi, H. i. & I§idan, A. (2021). Makine 9evirisi: Türk9e-Arap9a 9eviri baglaminda Google ve Yandex 9eviri örnegi. Söylem Filoloji Dergisi, 6 (1), 207-221. DOI: 10.29110/soylemdergi.869080

Tanir, E. (2020). Arap dilinde deveyle ilgili kelimelerde anlam geni§lemesi. Yayinlanmami§ Yüksek Lisans Tezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Toury, G. (1995). Descriptive translation studies and beyond. John Benjamins Publishing Company.

Ürün, K. (1997). Qagda§ Misir romaninda Necib Mahfüz ve toplumcu gergekgi romanlari. Esra

Yayinlari.

Yildiz M. (2017). Türkiye'de Necîb Mahfûz literatürüne genel bir baki§. Uluslararasi Ortadogu Kongresi: Dil, Tarih ve Edebiyat.

Yildiz, M. (1998). Necîb Mahfüz'un Mîrâmâr adli romani üzerine bir inceleme, EKEV Akademi Dergisi, 1 (2), 275-29S.

Yildiz, M. (2009). Necîb Mahfûz: hayati, eserleri ve Tûrkçe çevirileri, Nüsha, 29, 17-2S.

Yildiz, M. (2019). Necîb Mahfûz. TDV tslâm Ansiklopedisi, EK-2, 34S-350. https:IIislamansiklopedisi.org.tr/Necîb-Mahfûz.

Yildiz, M. & Kurt, G. (2018). Çeviride kayiplar sorunu: Necîb Mahfüz'un yevme kutile'z-za'îm adli eserinin Arapça ve ingilizceden Tûrkçeye çevirisi ile Arapça kaynak metninin kar§ila§tirmali bir incelemesi. Çeviribilim ve Uygulamalari Dergisi, (25), 1-34. DOI: 10.37599/ceviri.513961

Yildiz, M. & §anverdi, H. i. (2019). 'Azrâ'u Câkartâ adli romanin Tûrkçe çevirilerinin çeviri stratejileri açismdan incelenmesi. Dil ve Edebiyat Araçtirmalari, 19 (19), 237-261. DOI: 10.30767/diledeara.542608

Yilmaz, S. (2020). îkinci bir dil üzerinden yapilan çevirilerde özgün anlam kaybi sorunu: Necîb Mahfüz'un Zukaku'l-Midak adli eserinin Trnkçe çevirileri örnegi. Yayinlanmami§ Yüksek Lisans Tezi, Kirikkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Ethical Statement/Etik Beyan: Bu çaliçmanin hazirlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyuldugu ve yararlanilan tüm çaliçmalarin kaynakçada belirtildigi beyan olunur. I It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.

Çatiçma beyani/Declaration of Conflict: Çaliçmada kiçi ya da kurumlar arasi çikar çatiçmasinin olmadigi beyan olunur. / It is declared that there is no conflict of interest between individuals or institutions in the study. Telif Hakki&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayinlanan çaliçmalarinin telif hakkina sahiptirler ve çaliçmalari CC BY-NC 4. 0 lisansi altinda yayimlanmaktadir. I Authors publishing with the j ournal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0

i Надоели баннеры? Вы всегда можете отключить рекламу.